Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2013 SALI 12 Mübarek’e de uygulamış, ancak sonrasında bu ülkelerdeki “siyasaldinsel yapılanmalara” destek verir olmuştu. Altı hafta önce Dolmabahçe’de kabul ettiği El Sisi’ye bugün “darbeci” derken Başbakanlık resmi internet sitesinde yer alan, el ele çekilmiş fotoğrafı da sildirdi. ABD’ye en ufak bir tepkide bulunmazken, açtı ağzını AB’ye, Nobel kurumuna veriştirip “İhvan’ın” desteğindeki Mursi’nin savunuculuğuna başladı ve Müslümanlara şöyle seslendi: “Mısır’da kardeşleriniz katlediliyor. Siz bu soruna ne zaman ilgi duyacaksınız? Kardeşlerinizin kanı akıtılırken siz bu zulmü ne zaman fark edeceksiniz?” Seslendiği öteki ülkelerdeki Müslümanlar bu kutsal günlerde ne yapıyor? Kısaca göz atalım. HHH Dünya Müslümanları kendi ülke ve dinlerine göre “Ramazan Bayramı”na değişik adlar verirler. İslamiyetin çıkış yeri olan Arabistan’daki Arapçada “Eydül Fıtr” denilir. Aynı dilde “ramazan” sözcüğü de bu olgunun ortaya çıktığı tarihlerdeki “ramad (kuru sıcak)” günlerine dayanıyor. Osmanlıca “Eydül Fıtr (fitre bayramı)” anlamında oruç tutmayanların verdikleri “şükür sadakası” sözcüklerinin, zamanla “Şeker Bayramı”na dönüştüğü söyleniyor. Müslüman dünyasında ramazanın “oruç” tutma yerine, “kan içme” olgusu basına özetle şöyle yansıdı: Afganistan’da Müslümanın Müslümana saldırılarında 259, Pakistan’da 57, Sudan’da 136, Suriye’de 62, Irak’ta 51, Somali’de 18 ve Libya’da 17 kişi öldürülmüş. Bayramda Irak’ın başkenti Bağdat’ta 16 bombalı araç saldırısında 61 kişi ölmüş ve yaklaşık 300 kişi yaralanmış, Pakistan’da da 10 kişi mezhep savaşlarında yaşamlarını yitirmiş! HHH Mısır askeri yönetimi, ramazan nedeniyle göstericilere müdahalede bulunulmadığını açıkladı. Şimdi ramazan bitti, arabulucular da uzlaşı sağlayamadılar. 25 Ağustos’ta “İhvancıların” yargılanmasına başlanacak. Mısır’ı ve Müslüman dünyasını karanlık günler bekliyor! DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Ankara, Lübnan’daki kaçırma olayından sorumlu tutulan lideri ikna çabasında göstericileri öldürdükleri ve öldürmeye teşvik ettikleri” suçlamasıyla bu dinsel örgütün yöneticilerinin yargılanmalarına 25 Ağustos’ta başlanacağını açıkladı. Bu olay, Mısır’da 3 Temmuz’da Genelkurmay Başkanı Abdul Fattah Halil el Sisi’nin, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi askeri darbeyle görevden almasına da yol açmıştı. Olayda adı geçen “ihvan”, kardeş, arkadaş, yoldaş, dost, ortak, meslektaş anlamlarına gelen Arapça bir sözcüktür. Sözü edilen kuruluş, Türkçeye “Müslüman Kardeşler” adıyla geçmiştir, bir anlamda “Müslümanlığın yoldaşları” da denilebilir. Laiklikten ve demokrasiden uzak, dinsel bir siyasal yapılanmayı amaçlayan “İhvan”, Arap dünyasının en eski örgütüdür. 2010’da Tunus’ta “Arap Baharı”nı başlattı, sonrasında Mısır ve Ürdün’de düzenlenen gösterilerde önemli rol oynadı. Seçilmiş Mursi’yi destekleyen örgüt “demokratik” yapılanmaya karşı çıkıp ölümlere neden olunca, sakalla bıyık arasında kalan El Sisi, kaş yapayım derken göz çıkarmak zorunda kalarak darbeyi yaptı. Tarafları “demokratik” yolda uzlaştırmak isteyen AB ve ABD, en yetkili kişilerini arabuluculuk için Kahire’ye gönderdi, ayrıca Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri de devreye girdi, ancak herhangi bir uzlaşı sağlayamadılar. İhvan’ın desteğindeki Mursi yanlıları ve darbe destekçileri Mısır alanlarında ayrı ayrı büyük gösteriler yapmaya başladılar. Ülkede yalnızca siyasal düzen değil, ekonomik çöküntü de başladı. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de Beşşar Esad’a karşı izlediği dostluk ilişkisini eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Müslüman (!) Kardeşler (!) ısır İstinaf Mahkemesi, M “30 Haziran’da İhvan’ın merkezi çevresindeki olaylarda, Şeyh’e pilot mesajı DUYGU GÜVENÇ ANKARA Lübnan’da kaçırılan iki Türk pilotun yeri henüz bilinmiyor ancak yaşadıkları bilgisini Lübnan makamları Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız’a iletti. Türkiye, Lübnan makamları aracılığıyla, Suriye’de kaçırılan Lübnanlı hacıların liderliğini de üstlenen Şeyh Zugeyb ve önde gelen aşiret liderlerine “Bizim, hacıların kaçırılmasında bir rolümüz yok. Nerede olduklarını bilmiyoruz. Hacılarla Türkiye arasında bir bağlantı kurmak doğru değil. Bu haksız bir bağlantı. Biz bu işin içinde değiliz ama ona rağmen iki yıldır elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizim ulaşabildiğimiz isimlerde olsalardı çoktan da bırakılırdı. Biz Hizbullah bağlantısı kurmuyoruz, siz de bağlantı kurmayın. Samimiyetimize inanın, Suriye ile ilişkilendirilmesi Türkiye’ye haksızlık” mesajı gönderdi. Ancak Türkiye, 2012 yılında kaçırılan TIR şoförü Abdulbasit Aslan’dan ve Türkiye’yi hedef alan gösterilerden bu yana ailelelerle doğrudan bağlantıyı kesmişti. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre Şeyh ve Şiilerin önde gelen isimlerine mesaj Lübnan makamları aracılığıyla iletildi. Özyıldız önceki gün de Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Dışişleri Bakanı Adnan Mansur ile yine telefonla görüştü. Özyıldız, pilot Murat Ağca Şeyh Zugeyb ve Murat Akpınar’ın bir an önce yerlerinin bulunmasını ve serbest bırakılmasını istedi. Pilotların ailelerine de düzenli olarak bilgi aktaran Özyıldız’ın Lübnan’daki önde gelen siyasiler, güvenlik makamları ve bazı aşiret liderlerinin de bulunduğu özel şahıslarla da irtibatta olduğu öğrenildi. Lübnan’da daha önce kaçırılan Aslan’ın 2025 gün arasında serbest bırakıldığına işaret eden yetkili, “Öldüklerine dair bir haber yok. Haber olmaması önemli. Bu defa da kaptanların serbest kalması için en az 20 günlük zaman lazım” dedi. Yetkili, işadamı Aydın Tufan Tekin’in kaçırılmasında Miktat aşiretinin etkili olduğuna, buna karşın Aslan’ın da fason bir örgütçe kaçırıldığına işaret edildi. ek güvenlik önlemleri uygulanırken, büyükelçilik personelinin de koruma sayısı artırıldı. Türkiye’nin Beyrut Büyükelçiliği’ndeki personelin sayısının da mart ayından bu yana düşürüldüğü öğrenildi. Seferden dönen Türk kabin amirleri ise Türkiye’de de ifade verdi. Kaçıranların görünüşleriyle ilgili ayrıntılı bilgi alındı. Kaptanların bulunması için kilit isim ise Meclis Başkanı Nebih Berri. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Berri ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Büyükelçi Özyıldız’ın da Berri ile sıkı temasta olduğu öğrenildi. Şii olan Berri’nin önde gelen Şii liderlerle temasta olduğu ifade edildi. Türkiye’nin Lübnan’ın güneyinde görev yapan BM Barış Gücü’nden karada görev yapan 250 askerini çekme kararının ardında ise Türkiye ile ilgili artan tehdit algılamasının olduğu öğrenildi. Pilotlardan önce kaçırılan işadamı Tekin ve bir işçinin ardından Büyükelçi Özyıldız, Ankara’ya Türklerin hedef olabileceği uyarısında bulunmuştu. Dışişleri’nden bir yetkili, “Bir süredir Lübnan’da Türkiye’nin görünürlüğünün azaltılması gündemimizdeydi. Türk bölüğü özellikle Hizbullah’ın etkili olduğu bölgede görev yapıyordu. BM Deniz Gücü’nde ise Türkiye katkı vermeye devam edecek” dedi. Beyrut kültür ve ticaret ofisi kapatıldı Dış Haberler Servisi Lübnan’da 2 Türk pilotun geçen cuma günü kaçırılmasıyla ilgili bir kişi gözaltına alınırken saldırganların hepsinin kimliğinin tespit edildiği bildiriliyor. Türkiye’nin Beyrut’taki kültür merkezi ve ticari ofisi de geçici olarak kapatıldı. Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız, güvenlik önlemi olarak bu kararın alındığını, THY’nin de kent merkezi yerine Beyrut Uluslararası Havalimanı’ndan faaliyetlerini yürüttüğünü duyurdu. Kaçırma olayıyla ilgili gözaltına alınan Muhammed Ali Salih’in, Suriye’de muhalifler tarafından kaçırılan ve Türkiye’nin serbest bırakılmaları için arabuluculuk yaptığı rehinelerden Lübnanlı Cemil Salih’in eşinin kardeşi olduğu öğrenildi. Lübnan basını, Muhammed Ali Salih’in kaçırma eylemini düzenleyenlerle ilişkisinin telefon konuşmalarının dinlenmesi sonucu saptandığını yazıyor. Gözaltı haberinin ardından, Suriye’nin Azaz bölgesinde tutulan Lübnanlıların aileleri güvenlik görevlilerine Muhammed Ali Salih’i serbest bırakmaları için bir saat süre verdi ve aksi halde Beyrut’taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’na giden yolu kapatacakları, havaalanında faaliyetleri durduracakları tehdidinde bulundul. Lübnan basınında çıkan haberlerde kaçırılan Türk pilotlar Murat Akpınar ile Murat Ağca’nın Baalbek Hermel bölgesinde tutulduğu da bildiriliyor. El Cedid televizyonu da Lübnan istihbaratının 2 Türk pilotu kaçıranların tamamını tespit ettiğini duyurdu. Lübnan Özgür Şii Hareketi lideri Muhammed el Hac Hasan ise pilotların kaçırılmasıyla ilgili Hizbullah ile Suriye’de kaçırılan Lübnanlıların dosyalarını takip eden komisyonun sorumlusu Şeyh Abbas Zugeyb’i suçladı. Türk pilotların kaçırıldığı bölgede Hizbullah’ın izni olmaksızın kimsenin eylem yapamayacağını savunan Hasan, Şeyh Zugeyb’in Lübnan’da yaşayan Türkleri daha önce de tehdit ettiğini belirtti. Kaçırılan Suriyeliler ile ilgili komisyonun üyesi Ethem Zagib de kaçırılan Lübnanlıların ailelerinin ülkedeki Türk kurumlarına yönelik eylemlerini artıracaklarını ve sert eylemler düzenleyeceklerini öne sürdü. Kilit isim Berri arttan bu yana düşük profil Olay sırasında 8 kişinin bulunduğu minibüsten sadece 2 kaptanın kaçırılmasının ardından başta Beyrut olmak üzere Lübnan’da Türklere yönelik güvenlik önlemleri de artırıldı. THY seferlerinde M Adeviye’ye müdahale kararı Dış Haberler Servisi Mısır İçişleri Bakanlığı, hükümetin başkent Kahire’deki Adeviye ve Nahda Meydanı’nda devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yanlılarının gösterilerini bugün dağıtmaya başlayacağını söyledi. Emniyet güçlerinin, her iki alana yeni göstericilerin girmesine izin vermeyeceği, meydanlardaki eylemcilere de dağılma çağrısında bulunacağı kaydedilerek 23 gün devam edecek çağrının ardından tazyikli su ve gaz ile müdahale edeceği ileri sürüldü. Mısır İçişleri Bakanlığı önceki gün “oturma eylemlerinin sonsuza kadar devam edemeyeceği” yönünde bir açıklama yapmıştı. Reuters’ın haberine göre bazı güvenlik kaynakları Mısır ordusu içindeki sertlik yanlısı askerlerin Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı General Abdülfettah el Sisi’ye, göstericilere Mısır’da geçici yönetim, Mursi yanlısı göstericileri bugünden itibaren dağıtacağını açıkladı The Economist... Demokrasi, Müslüman Kardeşler, askeri darbe... karşı harekete geçmesi konusunda baskı yaptıklarını ileri sürdü. Bakanlığının açıklaması üzerine Mursi destekçilerinin İçişleri Bakanı’nın evinin önünde gösteri yaptıkları, “Darbeye hayır, meşruiyete evet” sloganları atan göstericilerin meydanları boşaltma kararının geri alınmasını istedikleri belirtildi. İsrail Büyükelçisinin Kahire’nin elMaadi semtindeki evinin önünde de Mursi yanlısı öğrencilerin gösteri düzenledik leri, evin etrafında nöbet tutmaya başlayan göstercilerin İsrail’i kınayan sloganlar attığı belirtildi. Giza kentindeki Mursi yanlılarının da Nahda Meydanı’ndaki eylemcilere destek vermek için EdDugyi Meydanı’ndan yürüyüşe geçtiği kaydedildi. Taraftarlarını dün Kahire’deki Ramses Meydanı’nda toplanmaya çağıran Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttifak Hareketi de bugün Mısır genelinde gösteri çağrısı yaptı. Müslümanları kızdıran park yasağı tabelası Dış Haberler Servisi ABD’nin Teksas eyaletine bağlı Houston kentindeki Westview Alışveriş Merkezi’nin otoparkına konulan “Müslümanlar park edemez! Aracınız çekilir” levhası büyük tepki çekti. Spring Branch bölgesindeki Westview Alışveriş Merkezi’nin yakınlarındaki El Faruk Camisi’nin cemaatini uyarmak için asıldığı belirtilen yazı, gelen tepkiler üzerine birkaç saat içinde kaldırıldı. ABD basını, söz konusu hareketin ramazan ayında yapılmış olmasının tepkilerin artmasına neden olduğunu belirtti. Westview Alışveriş Merkezi çalışanları ise cami cemaatiyle AVM’nin park alanı konusunda bazı sorunlar yaşandığının altını çizdi. Çalışanlar levhanın AVM sahibi Steve Kwon tarafından konulmuş olabileceğini ileri sürdü. Kwon ise iddiaları yalanladı. Çocuk Gelin Öpüşmeler! ayramda bir dostumdan sözleşmelerle güvence B gelen bir iletide bir görsel altındadır!” vardı. Görsel eklidir. Aynı gün (Bu kararı İstanbul Valisi bu görseli doğrulayan bir Hüseyin Avni Mutlu da (HAM) rastlantı, biri Ankara’dan, biri okumalıdır!) Adana’dan olmak üzere basına HHH iki haber yansıdı. Adana’daki haber ise özetle HHH şöyleydi: Ankara’daki haberde özetle Yüreğir ilçesinde Emrah E., şöyle deniliyordu: 15 yaşındaki K. U.’yu kaçırıp Kurtuluş metro zorla tecavüz istasyonunda el etmiş, ailesine ele tutuşan bir “Kızınız artık benim çift için “Sayın eşim oldu. Benimle yolcularımız lütfen evlendirmek ahlak kurallarına zorundasınız!” uygun hareket demiş. ediniz” duyurusu Anne baba, yapılınca yaklaşık küçük kızlarını 200 genç ilginç “nikâhsız” olarak bir tepkide evlendirmek bulunmuştu. zorunda kalmışlar! HaramHelal Tepkileri, Kübra’nın metroda dudak hamileliği dudağa öpüşmek biçiminde anlaşıldığında, başka nedenlerle olunca haklarında cumhuriyet Emrah işten çıkarılınca kızcağıza savcılığınca başlatılan şiddete başlamış. Bir gün soruşturma üç ay sürmüştü. karnını tekmeleyince kızcağız Bereket sonuçta savcılık şu düşük yapmış. gerekçeyle takipsizlik kararı Bir başka gün şiddetli almıştı: tartışma yaşanınca oğlanın bu “Gösteri yürüyüşlerinin, kez balkonun çamaşırlığına toplumun genelini rahatsız asmaya kalktığı kız, bağrışmalar edebilecek, endişelendirecek, üzerine komşularınca hatta şoke edecek veya onların kurtarılmış. belirli düzeyde tepkilerini Aile oğlanı suçlamış, çekebilecek ve özellikle azınlıkta savcılık soruşturması kalan fikirleri savunmak amacıyla sonucu kovuşturmaya gerek düzenlenebileceği uluslararası kalmadığına karar verilmiş… Şiddeti 13 Kürt daha rehin alındı El Kaide Dış Haberler Servisi Suriye iki örgüt tarafından kontrol edildiği sırada yaşandığı öğrenildi. Tel muhaliflerin Halep kentinde 13 üstlendi li Aren ve Tel Hasıl köylerinde 29 Kürt’ü kaçırarak El Nusra Cephesi Temmuz5 Ağustos arasında meymilitanlarına teslim ettiği bildirildi. Dış Haberler Servisi Irak’ta Ramazan Bayramı’nın son günü bayram kutlamaları yapanları hedef alan ve çoğunlukla Şiilerin yaşadığı bölgelerde gerçekleştirilen saldırıları Irak El Kaidesi adlı terör örgütü üstlendi. Saldırılarda 69 kişi yaşamını yitirmişti. “Irak ve Levant İslam Devleti” olarak da tanınan Irak El Kaidesi internet aracılığıyla yaptığı açıklamada daha çok kafelere ve pazar yerlerine yapılan saldırıların militanlarına yönelik operasyonlara cevap olduğunu savundu. Nisan ayından bu yana Sünni ve Şii toplulukları arasında yaşanan çatışmalarda 3 bin kişi hayatını yitirmişti. Irak resmi televizyon kanalı, Başbakan Nuri el Maliki’nin de Irak’ın Suriye sınırında operasyon emri verdiğini, sınırdaki terör gruplarının ve sığınakların hedef alınacağını söylemişti. Muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 13 Kürt’ün Halep’in Sfeyra bölgesinde kaçırıldığını duyurdu. El Nusra ve bir diğer El Kaide bağlantılı örgüt olan Irak ve Levant İslam Devleti, geçen ayın sonunda kaçırdıkları 250 Kürt’ü hâlâ rehin tutuyor. Rehin alma olaylarının çoğu, Kürt köyleri Tel Aren ve Tel Hasıl’ın bu dana gelen çatışmalarda 26 Kürt, İslamcı gruplar tarafından öldürülmüştü. Suriye’nin kuzeyinde ve kuzeydoğusunda Kürtlerle İslamcı gruplar arasında aylardır çatışmalar yaşanıyor. Çatışmalar geçen ayın ortalarında, PKK’nin Suriye kolu PYD’nin İslamcı grupları Resulayn bölgesinden atmasından beri şiddetlendi. KKTC’de yemin krizi Dış Haberler Servisi KKTC’de 28 Temmuz’da yapılan erken genel seçimlerden sonra oluşan yeni meclisin bayram tatilinden sonra yapılan oturumundaki yemin töreni krizle başladı. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden (CTP) seçilerek parlamentoya giren milletvekili Doğuş Derya, 50 sandalyeli Meclis’te “KKTC’nin bağımsızlığı ve bütünlüğünü” içeren yemini Rumlarla “federal Kıbrıs kurma ülküsünden vazgeçmeyeceğine” biçiminde okuyunca parlamento karıştı. Kriz, sağ partilerin protesto ettiği, sol partilerin destek verdiği Derya’nın, daha sonra doğru yemin metnini okumasıyla sona erdi. Seçimlerden 21 milletvekili ile birinci çıkan CTP’nin yeni isimlerinden 35 yaşındaki Doğuş Derya, amacının protesto olmadığını belirterek “Mevcut yemin, 1983’ten kalan, bazı konularda dışlayıcı olabilen çoğulcu bir dilden yazılmamış bir yemin. Ayrıca erkek egemen bir dille yazılmış. Ben yemini kendi vicdanı ve etik konumlanışım üzerinden önce vicdanımın sesini paylaşmak istedim sonra normal yemini ettim” dedi.