14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emniyet’te adam kayırma tartışmaları sürerken ikramiyelerin usulsüz olarak dağıtıldığı ortaya çıktı 7 Sahtecilik yapıldı EMİNE KAPLAN Vedat’ı Anarken El kitabı bilgisidir; niceliğin ilerlemeleri gerilemeleri içinde barındıran, giderek yoğunlaşan birikimi nitelikte değişime yol açar. Ama bu birikimin de bir ölçüsü yok. Ne kadar birikirse niteliksel değişim gerçekleşiyor kimse bilemez. Bildiğimiz şu; bir birikim şart, doğmadan ölüm olanaksız. Peki, ne zaman yaşam hızlanıyor, hangi yaşta ölüm gerçekleşebilir? Bu sorunun yanıtı her zamandır. Her zaman yaşam hızlanabilir ve ölüm her zamandır. Bunca laf ebeliği niye? Olup bitenleri anlamak için. HHH Hayat geri çevrilemez. Birikeni torbaya geri doldurup çöpe atamazsın. Meclis’te torba yasa oluyor da, hayatta torba usulü yok. Hep ileriye ve yukarı doğru gitmek de olanaksız. İniş mukadder. Kader derken bilinmez bir elin alnımıza yazdığı yazıdan değil, derimizi kalınlaştıran ve buruşturan birikimlerden söz ediyorum. Yeteri kadar birikti mi? Onu bilmiyorum da, nicelikten niteliğe geçişin belli bir ölçüsü olmadığını; pek çok faktörün zengin alışverişiyle, 1’de de, 10’da da, 100’de de niteliğin kendini gösterebileceğini biliyorum. Yine kitabi bilgidir, iç faktör her zaman belirleyicidir de, dış faktörü dikkate almamak olup biteni kavramakta fukaralığa yol açabilir. HHH Öyle zamanlarda yaşıyoruz ki, içeride projelerini hep ilerletmek isteyen, iktidarı hep elinde tutmak isteyen, bunun için uzun mu uzun, örneğin bin yıl, örneğin 2023, hedefler koyanlar dış faktörleri bir iyice kullanmak istiyorlar. Hep bu yönteme başvurdular. Ya ülkelerinin “hayat alanını” genişletme hevesine düştüler ya da verili dar alanda kahramanlık aradılar. Ama işte o da senin elinde değil ki; tahminler her zaman tutmuyor, isteklerle ötekilerin istekleri her zaman çakışmıyor ya da çakışsın istediğin zaman bedeli büyük oluyor; onların hedefleri senin hedeflerinle uyuşmayabiliyor. Bir bakıyorsun içerisi dışarısı birbirine girmiş, bir bakıyorsun bölgede lider, bölgede örnek olayım derken ne yapacağını bilemez hale gelmişsin. Satranç tahtasında pat bile bulamaz duruma düşmüşsün. HHH Kitabi bilgidir, nicelik niteliğe doğru büyür. Ama ne zaman bilinmez. Bir bakarsın azıcık birikim patlamaya yol açar, bir bakarsın birikim yıllar sürer de hiçbir şey olmaz. Ama insanoğlu nicelikten niteliğe sıçramayı her nasılsa seziyor. Belki kendi vücudunun diyalektiğinin bilgisidir, belki fark etmeden biriktirdiği sessiz bilgidir, belki şairin dediği gibi, “bir yer var biliyorum, her şeyi söylemek mümkün, epeyce yaklaşmışım, duyuyorum, anlatamıyorum” gibidir. HHH 45 yıl geçmiş aradan. O zamanın çevik kuvveti olan toplum polisleri, Hukuklular Fikir Kulübü üyesi Vedat Demircioğlu’nu İstanbul Teknik Üniversitesi yurdunun penceresinden atarak öldüreli tam 45 yıl olmuş. Üniversite işgallerinde saçları kızıl diye adı “Kızıl Rudi”ye çıkmış Ertuğrul’un da benim de yakın arkadaşımızdı. Ruhi Su, “Demircioğlu Marşı”nı yazdı, besteledi; meydanlarda öfkeyle, kimi zaman sessizce okurduk. Ertuğrul Paris’te, ben dönüp dolaşıp İstanbul’a geldim. O zamandan beri biriktiğini biliyorum. Şimdiyse birdenbire içeride dışarıda zamanın hızlandığını, Ortadoğu’nun kaynama noktasını çoktan geçtiğini, büyük heveslerle iktidar kuranların yine büyük heveslerle, planlarla uzun uzun yaşamak istediklerini ve ama ömrün diyalektiğinin çanlarının çaldığını seziyorum. Kitabın bilgisi doğrudur. Onu doğru anlamak gerekir yalnızca. ANKARA Gezi Parkı eylemlerinde görev yapan polislere verilen ikramiyede ayrımcılık yapıldığı tartışmaları sürerken Emniyet’te yıllardır sahtecilik yapılarak bazı polislerin kayırıldığı ve ödüllendirildiği ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü, 2 yıl önce valiliklere gönderdiği yazıda, “emeği geçmeyen personelin taltif teklif listesine eklendiği, aynı personelin aynı anda hem asayiş, hem kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele hem de terörle mücadele birimlerinin teklif listelerine yazıldığının tespit edildiğini” bildirdi. Yazıda, valiler uyarılarak reddedilen dosyaların tekrar gönderilmemesi, lüzumsuz kaynak sarfının önlenmesi ve hak eden personelin mağdur edilmemesi istendi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2 yıl önce valiliklere gönderdiği yazı, Gezi Parkı eylemleriyle gündeme gelen polislere ikramiye ve ödül uygulamasında yaşanan skandalları gözler önüne çıkardı. Yazıda, İçişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili genelgesine karşın birimlerin buna uymadığı kaydedilerek şöyle denildi: l Genelgenin uygulanması ile ilgili değerlendirmelerde ve 25 Temmuz 2011 ta ‘Polisi susturuyorlar’ AKP iktidarıyla alanda görev yapan polisin önemli bir bölümünün demokratik haklarını kullanan vatandaşı “öteki ve düşman olarak” görmeye başladığını kaydeden Kart, “Polis, bir taraftan hükümet eliyle vatandaşa karşı şiddet uygulamak durumunda kalmış, devamında ise taltif yoluyla tatmin edilerek hükümete bağımlı hale getirilmiştir. Polis, bu yolla bir anlamda susturulmaktadır. Devletin bütçesi, vatandaşına, öğrencisine, gencine, çocuklarına şiddet uygulayan polislere taltif olarak ödenmiştir” görüşünü dile getirdi. ganize suçlarla mücadele hem de terörle mücadele birimlerinin teklif listelerine yazıldığı ve teklif listelerinde kabulü mümkün olmayacak çok sayıda personelin bulunduğu tespit edilmiştir. l Bu türden taltif teklif listelerinin yer aldığı dosyalar reddedilmiş, asıl ödüle layık personel ise mağdur olmuştur. Ön komisyonlar ilgili genelgeyi daha dikkatli değerlendirmeli, lüzumsuz kaynak sarfının önlenmesinin yanı sıra hak eden personelin de mağduriyetine sebebiyet verilmemelidir. CHP’li Atilla Kart, taltif ödemeleri yoluyla 2002’den bu yana Emniyet bünyesinde haksız ve adaletsiz ödemeler yapılarak nüfuz suiistimali yoluyla ayrımcılık yapıldığına dikkat çekerek “Kurum bünyesinde düzenlenen belgeler aslında sahte belgelerdir. Bu belgeler, kurum amirlerinin bilgi ve onayı doğrultusunda düzenlenen ve gerçek dışı olan belgelerdir. Emniyet’in kabulüne göre de lüzumsuz kaynak israfına, kasten kamu zararına yol açılmıştır. Bir başka ifadeyle, Emniyet kendi bünyesinde kamu dolandırıcılığı yapmıştır” dedi. ‘Sahte belgelerle ödül’ rihli Taltif Komisyonu toplantısında; genelgede ısrarla belirtilmesine rağmen taltife konu olay veya başarı ile ilgili birim personeli dışında emeği geçmeyen personelin taltif teklif listesine eklendiği... l Personelin görevli olmasının mümkün olmadığı dosyalarda bile yer aldığı... (Komiser yardımcılığı kursunda bulunan personelin teklif listelerine yazılması gibi) l Özellikle asayiş, kaçakçılık ve organize suçlarla ilgili teklif listelerinde katkısı bulunmayan idari birimlerde çalışan (personel, eğitim, sosyal hizmetler, ruhsat, pasaport, PMEM vb.) personelin yer aldığı, hatta aynı personelin aynı anda hem asayiş, hem kaçakçılık ve or İSİMSİZ İHBARA CEZA VERİLMEDİ Temyiz duruşmaları süren Balyoz’da mahkeme kararının bozulması istendi MİT’çiyi gizlice beraat ettirdiler ALİCAN ULUDAĞ ‘Ortada suç yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz davasının temyiz duruşmalarında üçüncü haftaya girilirken dünkü oturumda, sanık avukatıyla daire başkanı karşılıklı fıkra anlattı. 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşmasının dünkü oturumu, sanıklar İzzet Ocak, Suat Aytın’ın avukatı Muammer Küçük’ün savunması ile başladı. Ordunun barış zamanında savaşlara hazırlanması gerektiğini söyleyen Küçük, “Semineri suç gibi algılamayız” dedi. Küçük’ün yargılama aşamasındaki hükme aykırılıkları sıralarken araya giren Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul, “Mümkün mertebe suç oluşturmaya yakın söylemlerde müdahale ettik. Sanıklar savunmalarını size emanet ettiler” dedi. Bunun üzerine Avukat Küçük de Ertuğrul’a şu fıkra ile yanıt verdi: “Temel ile Dursun konuşuyor; o diyor ‘ben onu yaparım’, öteki ‘ben bunu yaparım’ diyor. Sonunda Temel, ‘100 metreyi 5 saniyede koşarım’ diyor. Dursun şaşırıyor ‘nasıl yani’ diyor. Temel, ‘ben kestirmeden gidiyorum’ diyor. Başkanım ben de burada kestirmeden gitmeye çalışıyorum ama olmuyor.” Bunun üzerine Başkan Ertuğrul da Avukat Küçük’e şu fıkrayı anlattı: “Uzayla ilgili çalışmalar yürütülürken ABD’li ‘Ben aya gideceğim’ demiş. Temel de dayanamamış ‘ben de güneşe gideceğim’ demiş. ABD’li şaşmış ‘nasıl gideceksin güneşe, çok sıcak, nasıl olur’ deyince Temel, ‘Haçan biz onu düşündük, akşam serinliğinde gideceğiz’ demiş.” Salonda gülüşmeler yaşanırken avukat Küçük, sözlerini sürdürdü. En büyük yargıcın Tanrı ve tarih olduğunu belirten Küçük, iyilik değil, adalet beklediklerini söyledi. Ergin Saygun, Gökhan Gökay ve Fatih Musa Çınar’ın avukatı Vasfi Sedat Küçükyılmaz da savunmasını şöyle yaptı: “Hüküm ispatlanıncaya kadar sanık masumdur denilmesine karşın, ‘hayır’ sanık suçludur deniliyor. Ortada suç yokken 324 kişi tutukludur ve ağır cezalar almışlardır. Askerin karısı dul, çocukları da yetim derler, bu hususu dikkate alarak kararın bozulmasını talep ediyorum.” ANKARA Haksız mal varlığı edinmek iddiasıyla yargılanan MİT Müsteşar Yardımcısı Muhammed Dervişoğlu, yapılan gizli duruşmalar sonrasında beraat etti. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda Dervişoğlu’nun mal varlığında usulsüzlük tespit edilmediğini belirten yargıç Mehmet Önder Kabasakal, gerekçeli kararında davanın imzasız ihbar epostası ile açılmasına tepki gösterdi. Kabasakal, gerekçesinde “Sanık MİT Müsteşarlığı’nda üst düzey yöneticidir. Anayasal güvence altında bulunan hürriyetlerinin birtakım isnatlarla yıpratılması kişilere ve çalıştıkları kurumlara olan saygınlığı zedeleyebilir. İsimsiz ve adressiz bir ihbar mektubunun dayanaklarından öte bir delil söz konusu değildir” dedi. Ankara Başsavcılığı, bir ihbar postası üzerine başlattığı soruşturmada, Dervişoğlu hakkında 323 bin lira tutarında haksız mal edinme ve bunları gizleme suçundan dava açmıştı. Dervişoğlu, gizli duruşmada yaptığı savunmada, “Konuyla ilgili MİT Teftiş Kurulu da soruşturma yaptı ve aklandım. Esasen isimsiz ve adressiz bir ihbar mektubu ile konu kasıtlı olarak ortaya atıldı. Bu mektubun kim tarafından dahi atıldığı araştırılmadan, soruşturmaya geçildi. Bunun esasen yurtdışından gönderilen organize bir ihbar olduğunu düşünüyorum” dedi. ‘Orada olmalıyız’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasının 5 Ağustos’ta görülecek karar duruşmasına sayılı günler kala çok sayıda sivil toplum örgütü, Silivri’ye gitmek için hazırlıklarını sürdürüyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden otobüs kaldıracak sivil toplum örgütleri, sosyal medya üzerinden de duruşmaya katılım çağrısı yaptı. CHP, İP, Sanatçılar Girişimi, TGB, ADD gibi siyasi parti ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin bulunduğu kurum ve kuruluşlar, duruşmaları izlemek için Silivri’ye gidecek yurttaşların bu kurumlara başvurarak kaldırılacak otobüslerle gidebileceklerini belirttiler. Davada yaşanan hukuksuzluklara tepki gösteren PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel de yaptığı açıklamada, “Türkiye bu kadar büyük haksızlıklara layık değil demek istiyorum diyorum da... İçimize sinmiyor orda olmalıyız” değerlendirmesi yaptı. TGB Akıl Fikir Bürosu’nun 5 Ağustos’ta Silivri’ye çağrı için hazırladığı “Gaz Yeniden” klibi şimdiden sosyal medyada yoğun şekilde tıklanmaya ve paylaşılmaya başlandı. Sosyal medyada şimdiden büyük ilgi gören, içinde 8 Nisan’da yüz binlerce insanın doldurduğu Silivri’den ve Taksim Gezi Direniş’inden de görüntülerin bulunduğu ve TGB’lilerin yer aldığı klibin facebook http://www.youtube.com linkinde, sanatçıların değerlendirmeleri yer alıyor. Vardiya Bizde Platformu’ndan yapılan açıklamada ise şöyle denildi: “Hepinizin bildiği gibi Ocak 2010 tarihinden bu yana kamuoyunu meşgul eden ‘Yüzyılın İftirası Balyoz Davası’nın Yargıtay Temyiz Duruşması devam etmektedir. Bu davada birçok esas ve usul hatalarının yapıldığı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Vardiya Bizde Platformu olarak, benzer haksızlık ve hukuksuzlukların yaşandığı, sahte ve düzmece bilgi ve belgelere dayanan sözde Ümraniye Davası için 5 Ağustos’ta Silivri’de olacağımızı ilan ediyoruz.” ASKERİ CASUSLUK DAVASI ‘Deliller tamamen hukuka aykırı’ EMRE DÖKER İZMİR İzmir’de devam eden ve kamuoyuna “Askeri Casusluk” olarak yansıtılan gizli belge bulundurma davasında, ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle sanıkların hepsinin beraat etmesi gerektiği öne sürüldü. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, sanıklar dün de savunmalarını sürdürdü. Mahkemenin tahliye istemlerini cuma günü değerlendirmesi bekleniyor. Sanık avukatlarından Murat Ergün, davanın hedefinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki emir komuta zincirinin kırılması olduğunu söyledi. Cuma günü tahliye taleplerinin görüşüleceğini, tutukluların derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, “Çünkü insanların suçlandığı harddisklere yasadışı şekilde yani CMK 34’e aykırı biçimde el konulmuş. Eski İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, hukuka aykırı delil nedeniyle Yargıtay’da beraat kararı almıştı. Hukuk uygulanacaksa herkese uygulanmalıdır. Burada toplanan deliller hukuka aykırı olarak toplanmıştır. O nedenle delil niteliği taşımamaktadılar” diye konuştu. Ergün, “İki askerin birbiriyle konuşmasını örgüt suçu kabul edemezsiniz. Cuma günü tüm sanıkların tahliye edilmesi gerekiyor” dedi. Deniz Feneri’nin Baykal’a açtığı davanın reddinin gerekçeli kararı açıklandı Düşünce özgürlüğü sayıldı ALİCAN ULUDAĞ n İstanbul Haberleri Servisi Poyrazköy davasında 4 yıl 3 aydır tutuklu yargılanan emekli Binbaşı Levent Bektaş’ın, soruşturma savcıları Murat Yönder ve Ercan Şafak aleyhine açtığı tazminat davası görevsizlik kararıyla Yargıtay Hukuk Dairesi’ne gönderildi. Bektaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuruya ilişkin görüş bildiren hükümet, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun yürürlüğe girmesi nedeniyle davanın reddedilmesini istedi. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 3 yıldır devam eden davanın 10. oturumunda görevsizlik kararı verdi. Dosya Yargıtay Hukuk Dairesi’ne gönderdi. Görevsizlik kararı verildi ANKARA Deniz Feneri Derneği’nin CHP ve o dönemki genel başkanı Deniz Baykal hakkında açtığı 1 milyon liralık tazminat davasının reddedilmesinin gerekçesi açıklandı. Mahkeme, Baykal’ın “Şimdi yolsuzluk iktidar himayesinde yapılıyor” sözlerini “düşünce özgürlüğü” saydı ve “Davalı parti ve Parti Genel Başkanı’nın kamuoyunu ilgilendiren bir hadisede Almanya mahkemesince verilen ve kesinleşen karar karşısında eleştirmesi değil, eleştirmemesi tepkilere yol açar” ifadesini kullandı. De niz Feneri Derneği’nin açtığı tazminat davasının konusunu dönemin CHP lideri Baykal’ın Deniz Feneri yolsuzluğuna ilişkin yaptığı açıklamalar oluşturuyordu. Baykal, 2009 yılında yaptığı çeşitli konuşmalarda, “Asrın en büyük yolsuzluğunu yapan kişiler Başbakan’ın harimi ismetinde olan kişiler AKP olmasaydı Deniz Feneri olmazdı, AKP olmasaydı Türkiye ayağıda bu kadar başıboş olmazdı... Eskiden sütü bozuk, ahlaki zaafı olan, eline fırsat geçtiğinde yolsuzluk yapardı, iktidar yolsuzluğun üzerine giderdi, şimdi yolsuzluk iktidar himayesinde yapılıyor... Deniz Feneri konu su örtbas edilmek isteniyor, gerçekler ortaya çıksın istenmiyor, 5 ay geçti üzerinden ama hâlâ Almanya mahkemesinin dosyası gelemedi” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği, CHP ve Baykal hakkında 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. CHP ve Baykal’ın avukatı İlsu Çatak, yaptığı savunmada müvekkilinin Almanya’daki davayla ilgili “kamuoyunu aydınlatmak, haberdar etmek, bilgilendirmek ve sorumlu olarak göreve davet etmek amacıyla kesinleşen mahkeme kararına dayandırılarak açıklamada bulunulduğunu” vurguladı. Bombalı saldırıya 4 tutuklama n Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ın Silopi ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün nöbetçi kulübesine parça tesirli el yapımı patlayıcı ve molotoflarla saldırarak Terörle Mücadele Şube Müdürü Aşir Yıldız’ın yaralanmasına neden olan 4 kişi tutuklandı. Silopi’de geçen perşembe gecesi bir grup gösterici Yeşiltepe Mahallesi’nde bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasındaki nöbetçi kulübesine parça tesirli el bombalı, molotoflu saldırıda bulundu. Güvenlik güçleri geniş çaplı yaptığı soruşturmada saldırganları belirleyip, 9 ayrı adrese düzenlediği operasyonda 7 kişiyi gözaltına almıştı. Adliyeye getirilenlerden 4’ü tutuklanırken, 2 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi. 1 şüpheli ise serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle