14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Organize suçlarda organize işler soruşturma l Tekirdağ’da Gezi Parkı Direnişi sırasında hükümetin sert tutumu ve polis şiddetini protesto etmek isteyen üniversite öğrencileri O.G. ve A.Y.K. ile işsiz olduğu belirtilen M.A., Hükümet Caddesi’nde bulunan AKP Tekirdağ İl Başkanlığı’nın karşısındaki bir apartman dairesinin balkonuna, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Alman faşist diktatör Hitler’e benzetildiği, “Yıkılacaksın Faşist” yazılı, sol köşesinde Atatürk resmi altında TGB imzası bulunan bir afiş astı. Polis afişi asanları kamera ile görüntüledi. Savcılık kimlikleri belirlenen 3 kişiyi alınan ifadelerinin ardından serbest bıraktı. 3 kişi hakkında “Kamu görevlisine hakaretten” soruşturma açıldı. O afişe l İzmir’deki sosyal medya operasyonunda gözaltına alınan 38 kişi hakkında mahkeme kararı ve savcılık talimatı olmadığı ortaya çıktı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, Gezi Parkı olayları sürecinde sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle İzmir’de gözaltına alınan ve 36 saat tutulan 38 kişi hakkında, hiçbir mahkeme kararı veya savcılık talimatı olmadığının ortaya çıktığını bildirdi. Organize suçlarla mücadele şube müdürlüğündeki “görevlilerin” varsayımlarıyla yapılan gözaltılarda, gençlerin İzmir Barosu’nun telefon numarasını birbirlerine vermelerinin de suç sayıldığına dikkat çekti. İzmir’de Gezi Parkı Direnişi’nin ardından 38 kişi, Twitter gözaltıları kapsamında 36 saat tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı. İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurlarının, bir mahkeme kararı olmaksızın bazı kişilerin Twitter ve Facebook hesaplarına girdiklerini kaydettiklerini dile getiren Pekdaş, varsayımlarla insanların gözaltına alındığını söyledi. “Twitter gözaltıları” olarak adlandırılan soruşturmada müdafii olarak görev yapan avukatların dosyada bulunan belgeler üzerinde yaptıkları incelemelerden ulaştıkları sonuçların vahim oılduğunu kaydeden Pekdaş, “En dikkat çekici gözaltı sebebi, ‘İzmir Barosu’nun telefon numarası şudur, gözaltına alınmanız halinde avukat isteyiniz, avukatınız olmadan konuşmayınız’ şeklindeki hukuki hakkın hatırlatıldığı tweet oldu. Diğer tweetler de ‘şurada yangın var, burada polis şiddeti var, oralara gitmeyin’ şeklindeki uyarılardı” dedi. Pekdaş, tespit tutanağında, “Müdürlüğümüz görevlileri tarafından sosyal medyada yapılan kontrollerde” ifadesinin yer aldığını, vurgulayarak “Bu cümle her şeyi anlatıyor. ‘Hepimiz fişleniyoruz.’ Sadece gözaltına alınanlar değil, tüm toplum özgürlüklerini kullanmak konusunda korku ve tehdit altına alınmaktadır. Bu kabul edilemez” dedi. Gezi fezlekesinde suçlular: Muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri gazeteciler, sanatçılar, CNN, BBC, The Economist, Ulusal Kanal, İHD... Musevi cemaatinden Atalay’a yanıt: Bir tek ‘zor tutulan Berkin’in durumu ciddi, Ali’ninki iyiye gidiyor ALİCAN ULUDAĞ Lobna Allami alınabiliriz Hedef l Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Gezi olaylarının arkasında Yahudi diasporası var” iddialarına Türk Musevi Cemaati’nden yanıt geldi. Açıklamada “Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir Atalay’ın basından takip ettiğimiz ‘Gezi olaylarının arkasında Yahudi diasporası olduğuna’ dair yaptığı açıklamanın anlamı, kapsamı ve ayrıntıları ile ilgili bilgi edinmeye çalışıyoruz. Ancak her durumda, böylesi genelleme içeren söylemlerin içinde biz Türk Yahudi vatandaşlarının da bulunduğu ve dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan o ülkenin Yahudi inancına sahip vatandaşlarını da kapsadığının anlaşılabileceği ve hedef alınabileceğine ilişkin kaygılarımızı belirtir ve bu gibi algılamaların doğurabileceği sonuçlara dair endişe ve üzüntülerimizi paylaşmak isteriz” denildi. yüzde 50’ suçsuz Hatırlamıyor konuşmuyor Haber Merkezi Gezi Parkı eylemleri sırasında 15 Haziran günü polisin yakın mesafeden attığı biber gazı kapsülüyle başından yaralanan Berkin Elvan’ın (16) sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Elvan’ın avukatı Evrim Deniz Karatana, “Doktorları Berkin’in sağlık durumundan umutlu değil” dedi. 31 Mayıs’ta polisin attığı biber gazı kapsülüyle ağır yaralanan Filistin asıllı Türk Lobna Allami’nin ise (34) yoğun bakım tedavisi sona erdi. Sol tarafında kısmi felç oluşan Allami doktor kontrolünde sıvı besin almaya başladı. Allami’nin yaşadıklarını hatırlamadığı ve şimdilik konuşamadığı açıklandı. Allami, kafatasının onarılan bölümünün yerine konulmasının ardından 1.5 ay fizik tedavi görecek. Eskişehir’de 2 Haziran’da eylemler sırasında kimliği belirsiz kişilerce dövülen ve beyin kanaması geçiren Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yoğun bakım servisinde tedavisi süren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz (19), cihaza bağlı olmaksızın solunum yapmaya başladı. ANKARA Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün Gezi Parkı eylemlerinin ardından düzenlenen “terör” operasyonlarında gözaltına alınan 23 kişi hakkında düzenleyip savcılığa gönderdiği 86 sayfalık fezlekede, eylemlerin amacının “kaos ortamı oluşturarak halk ayaklanması çıkarmak suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye yönelik” olduğu savunuldu. Emniyet’in suçlamalarından yalnız gözaltına alınan şüphelilerin değil, herkesin payını aldığı fezlekede, örgütsel yapı içinde olmayan eylemlere katılan kişilerin, “Hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından kışkırtıldığı ve yönlendirildiği” öne sürüldü. Fezlekede, uluslararası medya da eleştirildi. Fezlekede, Gezi eylemlerine yönelik Emniyet’in “analizi” şöyle oldu: CNN, BBC, The Economist, El Cezire, Reuters gibi uluslararası basın kuruluşlarının eylemleri abartarak/çarpıtarak dünyaya servis ettikleri, Türkiye’de halk ayaklanması çıktığına dair oldukça taraflı ve yanlış haberlere yer verdikleri ve dezenformasyonda bulundukları açıktır. Buna örnek olarak CNN televizyon kanalı 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde yapmadığı yayının çok fazlasını eylemler boyunca canlı ve taraflı olarak tüm dünyaya yaymış, Başbakan’ın danışmanı yayına katıldığında sözü yarıda kesilerek yayın sonlandırılmıştır. Eylemlere aktif olarak katılmayan şahısların, her akşam saat 21.00’de evlerinde ışıklarını yakıp söndürdükleri, kapı kapı dolaşarak milleti protesto eylemlerine katılmaya zorladıkları, balkonda tencere, tava, kaşık gibi araçlarla ses çıkardıkları, araba konvoylarıyla korna çaldıkları, çevrede eyleme destek vermeleri için mahalle baskısı kurdukları... Sosyal paylaşım sitelerindeki ve kullandıkları telsiz programlarındaki bilgi kirliliği/kışkırtmalarının etkisi ile eylemci grupların bir kısmının, eylemlerin artarak devam etmesi durumunda hükümetin istifa etmek zorunda kalacağına ve askerin yönetime müdahale edeceğine dair inanca sahip oldukları ve bu yönde propaganda yaptıkları müşahede edilmiştir. l Uluslararası basın l ‘İP öncülük etti’ Ankara’daki Taksim Gezi Parkı l Tenceretava eylemi Meslek odalarına İstanbul Haber Servisi TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şubesi Başkanı ve Başbakan ile Gezi Parkı eylemleriyle ilgili Taksim Dayanışması adına görüşen heyetin sözcülüğünü yapan Tayfun Kahraman’ın “geçici görevlendirme” adı altında sürgün görevine gönderilmesine tepki gösterdi. Açıklamada proje ortaya çıktığı günden bu yana mücadeleye destek olan tüm kişiler gibi oda yöneticilerinin de iktidarın yürüttüğü cadı avının hedefi konumunda olduğu belirtildi. cadı avı protesto eylemleri, marjinal sol gruplar ve İşçi Partisi (İP)/ TGB öncülüğünde 31 Mayıs tarihinde Kızılay YKM önünde başlamıştır. Olayların başlangıcında ve gelişimde marjinal sol gruplarla İP’nin belirgin şekilde öncülük yaptığı, Ulusal Kanal üzerinden yapılan kara propaganda ile özellikle hükümete muhalif olan kitlelerin manipüle edilmesi amaçlanmıştır. Ulusalcı görüşe mensup şahıslar ve marjinal sol gruplarca sürdürülen protesto eylemlerine, polisle çatışma ortamının oluşması üzerine, eylem yapmak için fırsat kollayan terör örgütlerinin de destek verdiği, grupları yönlendirmeye çalıştıkları gözlenmiştir. l Sanatçılar kışkırttı Eylemlere katılan şahısların çoğunluğunun örgütsel bir yapı içerisinde olmamasından dolayı, hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum örgütleri, taraftar grupları ile sanat camiası mensupları ve marjinal gruplar tarafından eyleme katılan şahıslar kışkırtılmış ve yönlendirilmiştir. Berkin Elvan İstanbul Haber Servisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapılmasıyla ilgili verilen “yürütmeyi durdurma kararı”na karşı itirazı İstanbul 6. İdare Mahkemesi tarafından oyçokluğu ile reddedildi. Mimarlar Odası ve Peyzaj Mimarları Odası, Gezi Parkı’ndaki çalışmaları durdurmak için idari mahkemeye başvurarak yürütmenin durdurulmasını istemişti. İstanbul 6. İdare Mahkemesi 31 Mayıs 2013 günü İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına dayanarak hazırlanan Topçu Kışlası Restitüsyon projesine ilişkin yürütmenin durdurulması kararı vermişti. Oyçokluğu ile Gezi kazandı verilen bu karara üye hâkim muhalefet şerhi koymuştu. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmişti. Bakanlığın itirazını değerlendiren mahkeme dün yürütmeyi durdurma kararını yerinde buldu. İlk kararda muhalif oy kullanan üye hâkim projenin durdurulması kararının yerinde olduğu yönünde görüş bildirdi. İlk karara onay veren Mahkeme Başkanı ise bu kez karara muhalefet ederek bakanlığın itirazının yerinde olduğunu belirtti. Ancak mahkeme oyçokluğu ile Taksim Gezi Parkı’ndaki projenin yürütmesinin durdurulmasını yerinde buldu. Nihai kararın 2 ay içinde çıkarak taraflara tebliğ edilmesi bekleniyor. Akrep’te taciz yargıya taşındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dikmen Caddesi’nde yapılan Gezi Parkı eyleminde gözaltına alındığı zırhlı Akrep içinde tacize uğradığını söyleyen 25 yaşındaki Eylem Karadağ, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olayı Cumhuriyet gündeme getirmişti. Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş, Ankara Emniyeti’nin hesap vermek yerine tacizcileri koruma çabasına girdiğini belirtti. Öte yandan Ankara Emniyet Müdürlüğü bir açıklama yaparak Karadağ’ın üç kez gözaltına alındığını, her seferinde bu tür iddialar ortaya attığını öne sürdü. Eylem Karadağ’ın avukatı Deniz Özbilgin ise müvekkilinin üç ifadede de taciz iddiasında bulunduğuna ilişkin Emniyet’in açıklamasını yalanladı. Özbilgin, bu gözaltılardan birinde müvekkilinin hastanede olduğu için ifade dahi vermediğini, buna karşın savcının tutuklamaya sevk ettiğini vurguladı. TMMOB, ÇHD, TTB, Ankara Barosu, İHD, ATO gibi hükümet muhalifi sivil toplum örgütleri; eylemci gruplara kamuoyu desteği sağlamaya, yargı ve Emniyet teşkilatı üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya çalışmışlar, eylemcileri Ankara’daki müdahalelerde polis tarafından yapıldığı iddia edilen orantısız güç kullanımı ile ilgili, savcılığa bireysel olarak suç duyurusu yapılması yönünde teşvik etmişlerdir. Gözaltına alınan protestoculara destek vermek amacıyla CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, eylemcilerin gözaltına alınmasına karşı çıkarak engellemeye çalışmışlardır ve akabinde emniyet müdürlüğüne gelerek Emniyet ve yargı mensupları üzerinde siyasi baskı kurmaya çalışmışlardır. l Sivil toplum örgütleri Başbakanlık ve diğer bakanlıklar gibi hükümetin icracı birimlerinin yer aldığı Kızılay bölgesinin işgal edilerek bu işgal fiilinin Başbakanlık ve bakanlık binalarına fiilen taarruza geçilerek işgal için teşebbüste bulunulması, hiçbir demokratik eylemin doğasında bu tür işgal ve şiddet eylemlerinin varlığı vücut bulmadığından, bu tür eylemlerle terör örgütlerinin hedef ve stratejileri doğrultusunda, kaos ortamı oluşturarak halk ayaklanması çıkarmak suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye yönelik eylemler olduğu anlaşılmıştır. l ‘Kaos ortamı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle