14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] SAYFA KÜLTÜR 19 YAŞAR NABİ NAYIR ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI TRT Caz Orkestrası ‘can çekişiyor’ SELDA GÜNEYSU LE 11 EKSİK EYE VERM KONSER ORLAR ÇALIŞIY Varlık dergisi 80 yaşında Kültür Servisi 1933 yılının Temmuz ayında, Yaşar Nabi Nayır tarafından, “Varlık Edebiyat ve Sanat Dergisi” adıyla yayın hayatına başlayan Varlık dergisi, bu ayki sayısıyla 80. yaşını kutluyor. Kültür sanat alanının en köklü yayınlarından olan ve yazın hayatına pek çok değerli isim kazandıran dergi, halen Enver Ercan’ın yönetiminde serüvenini sürdürüyor. Derginin bu sayısında Gezi Parkı Direnişi’ne ilişkin kapsamlı bir dosya yer alırken, Müge İplikçi, Selim Temo, Semra Topal, Tuna Kiremitçi, Karin Karakaşlı, Alphan Akgül ve Birgül Oğuz yazılarıyla Varlık’ın 80 yıllık yolculuğunu anlatıyorlar. Yeni sayıda ayrıca Yaşar Nabi Nayır ödüllerinin kazananları da ilan edildi. Gülseli İnal, Sinâ Akyol, Tarık Günersel, Metin Cengiz ve Enver Ercan’dan oluşan şiir seçici kurulu yaptığı değerlendirme sonucu, ödülü oybirliğiyle Serap Aslı Araklı’nın “Hürmeten” adlı dosyasına verirken; Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Hatice Meryem, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve Feridun Andaç’tan oluşan öykü seçici kurulu ödülü Şengül Can’ın “Sarkaç” adlı dosyasına değer gördü. ANKARA Türkiye’nin tek kurumsal caz orkestrası olan ve 30 yıllık geçmişe sahip TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Orkestranın sanatçı kadrosu, 2008 yılından bu yana sanatçı alımı olmadığı için 9 kişiye kadar düştü. Bu 9 kişiden bazıları da yakında yaş haddinden emekliye ayrılacak. HaberSen Beyoğlu Şube Başkanı Engin Başçı, “Bu gidişle TRT’nin tek kurumsal caz orkestrası yok olacak. Devlet artık sanat ve sanatçı istemiyor” dedi. TRT İstanbul Radyosu’na bağlı, Türkiye’nin en önemli orkestraları arasında bulunan TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası, 11 eksikle konser vermeye çalışıyor. Orkestranın bünyesinde 20 kişi bulunması gerekir u 30 yıllık geçmişe sahip orkestrada 20 müzisyen bulunması gerekirken sadece 9 sanatçı var. HaberSen Beyoğlu Şube Başkanı Engin Başçı, “Bu gidişle Türkiye’nin tek kurumsal caz orkestrası yok olacak” dedi. ken sadece 9 sanatçı yer alıyor. Saksofon takımı olmayan, 5 saksofon, 2 trompet, 1 bas trombon, basgitarist ve perküsyon sanatçılarına ihtiyacı bulunan orkestranın konser verebilmesi için sürekli dışarıdan “sözleşmeli sanatçı alımı” yapılıyor. HaberSen Beyoğlu Şube Başkanı Engin Başçı, TRT’deki akitli sanatçıların işlerine son verildiğini, Genel Müdür İbrahim Şahin döneminde de TRT sanatçılarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesini öngören yasa değişikliği hazırlandığını anımsattı. Söz konusu yasa değişikliğinin sanatçıların devrini öngören maddelerinin o dönem yapılan eylemler ve parlamentodaki görüşmeler sonrasında geri çekildiğini söyleyen Başçı, “Ancak TRT Genel Müdürlüğü yasa ile yapamadığını, 2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile gerçekleştirdi. Bu tarihli karara göre sanatçı kadroları şahsa bağlı hale getirildi. Boş sanatçı kadroları, stajyer sanatçı, sanatçı, orkestra şefi, tonmaister kadroları iptal edildi. Mevcut sanatçı kadrosunda yer alanlar da emekli olduklarında o kadro kendisiyle birlikte lağvedilmiş olacak” dedi. TRT İstanbul Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’nın Türkiye’nin ‘Acilen takviye gerekli’ tek kurumsal caz orkestrası olduğunu vurgulayan Başçı, orkestradaki sanatçıların emekliliğinin gelmesi halinde de orkestranın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığının altını çizdi. Orkestranın son bir yıldır konserlerini “dışarıdan akitli sanatçı alımıyla” gerçekleştirebildiğini dile getiren Başçı, geçen yıllarda söz konusu akitli sanatçıların yaşadığı birtakım sıkıntılar nedeniyle orkestranın konserlerinde aksamalar olduğuna da dikkat çekti. Başçı, “Şu anda arkadaşlarımız eksik çalışıyorlar. Türkiye’nin en saygın orkestrasının işlevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için sanatsal faaliyetleri tüm yurtta etkin bir şekilde sürdürebilmesi için acilen kadro takviyesi gerekli. Sözleşmeli sanatçılarla nereye kadar konser verebilir bir orkestra” diye konuştu. 4. ULUSLARARASI İSTANBUL OPERA FESTİVALİ ‘VİVA VERDİ’ KONSERİYLE SÜRDÜ Aya İrini’de ‘Tutsaklar Korosu’ EGEMEN BERKÖZ Tezer ve Barbur konseri n Tezer ve Jehan nat Buluşmaları, Birse 25. Yıl ENKA Kültür Sa rbur, 8 Temmuz Ba sen Tezer ve Jehan Barbur’u ağırlıyor. Bir Tiyatrosu’nda a av ıkh Aç n ref Denizha saat 21.15’te ENKA Eş lüğünü Gürol n Tezer, müzik direktör konser verecek. Birse ümü “Cihan”ın alb ilk ığı ında yayınlad yıl 09 20 ğı, ptı ya ’ın aş devam ediyor. Ağırb ümü “İkinci Cihan” ile solist olarak ardından yola ikinci alb pta sında birçok farklı gru 09 yılında 20 2004 2009 tarihleri ara ü ün üm alb “Uyan” adlı ilk ini çalışan Jehan Barbur, leneğ günümüzçağdaş kadın ozan ge nat Buluşmaçıkardı. Jehan Barbur, ltü r. 25.Yıl ENKA Kü r Sa ıyo lış ça e ey rm rdü sü de de u’nda ve Açıkhava han Açıkhava Tiyatros ları, ENKA Eşref Deniz çok kültürsanat rgi ve tiyatro gibi pek Fuayesi’nde konser, se rle buluşturmaya devam edecek. etkinliğini sanatseverle Uluslararası İstanbul Opera Festivali’ni dört yıldır gerçekleştiren Devlet Opera ve Balesi, operaevi olmayan bir “dünya kültür başkenti”nde opera festivali düzenlemekle gerçek bir tansık yaratıyor bana göre. Sesleşimi (akustiği) yetersiz ve kent merkezinden uzak Haliç Kongre Merkezi’nde açılan festivalin gala konseri de, sesleşimi daha iyi ancak bir saunadan farksız Aya İrini Müzesi’nde yapıldı 1 Temmuz Pazartesi akşamı. Bir ara bayılacak gibi olan şef Roberto Abbado, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve korosu ile solistler, boğucu ve nemli sıcağa karşın iyi iş çıkardı. Opera sanatının çok kişiye göre en büyüğü olan, İtalyan opera bestecisi Giuseppe Verdi’nin doğumunun 200. yılı dolayısıyla, onun yapıtlarından oluşan konserin başlığı da özel bir anlam taşıyordu: “Viva (yaşa) Verdi”. Nabucco operasının “Tutsaklar Korosu”nun sözlerinde, bağımsızlık savaşımı veren İtalyan yurtseverleri kendilerini bulunca Verdi bir anda bu savaşımın simgesi olmuş, dağa taşa “Viva VERDİ” yazılır olmuştu. Açılımı: Viva Vittorio Emanuele Re di Italia (Yaşasın İtalya kralı Vittorio Emanuele). Konserde, dünyanın önemli sahnelerinde söyleyen, birbirinden değerli üç İtalyan ve bir İspanyol sanatçıdan (tenor Stefano Secco, tenor Marco Berti, bariton Marco Vratogna ve soprano Davinia Rodriguez) Verdi’nin “La Traviata”, “Rigoletto”, “Il Trovatore”, “Otello”, “Luisa Miller” ve “Simon Boccanegra” operalarından aryalar dinledik. Orkestra Rigoletto ve La Traviata’dan prelüdler ve La Forza del Destino, I Vespri Siciliani ile La Battaglia di Legnano’nun uvertürlerini seslendirdi. Koro da Otello’dan “Uragano” ve Il Trovatore’den “Çingeneler Korosu” ile katıldı konsere. Konserin bitiminde izleyicilerin değerbilir ve yoğun alkışına ilk teşekkürünü “Tutsaklar Korosu” ile sununca orkestra, hah dedim içimden, konser operamızın, balemizin, orkestralarımızın içinde bulunduğu duruma uygun bir parçayla bitecek. Ama bu durumdan sanırım habersiz İtalyan şef, yorgunluğuna karşın teşekkürü sürdürdü ve konser, orkestra, koro ve dört solistin birlikte seslendirdikleri La Traviata’dan “Libiamoci” ile sona erdi. Oysa kutlayacak hiçbir şeyi yoktu yok edilmek istenen operamızın, balemizin, orkestralarımızın! Jehan Barbur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle