14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA 12 TGSD Başkanı Cem Negrin, elektrik fiyatlarının son 5 yılda yüzde 103 arttığına dikkat çekti EKONOMİ [email protected] 13 Tekstilciyi elektrik çarptı u Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği başta enerji olmak üzere yükselen maliyetlerden şikâyetçi. Dernek sanayicinin yeni yatırım yapabilmesi için girdi maliyetlerinin düşürülmesini istedi. Ekonomi Servisi Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, Avro’daki artışın sağladığı ivme ile aylık 1 milyar dolar ihracat bandını kolay aştıklarını belirterek “Ancak sürekli artan maliyetler nedeniyle dibe çakılan kârlılığımızı yukarı çekemiyoruz” dedi. Negrin, kurdaki artışın maliyet artışını karşılayamadığını anlatarak TÜİK verilerinde son 5 yılda sanayide elektrik fiyatlarının yüzde 103 arttığını, ne doğalgaz, ne petrol fiyatlarının bu derecede yükseldiğini dile getirdi. Negrin, “Bizim için anlaşılmaz bir şey bu. Ne kur, ne işçilik maliyetleri ne de üretimin diğer girdi kalemleri bu kadar arttı. Bu dönemde dünyada hiçbir şey yüzde 100 artmadı” dedi. Negrin, sanayici olarak kâr ettikleri sürece yeni yatırım yapabildiklerini kaydederek “2008’de 100 olan kârlılık endeksimiz 7580 bandına sıkışmış durumda. Gelişme trendindeki ülkelere baktığımızda herkes sanayicisinin kârını artırmak için girdi maliyetlerini düşürecek önlemler alıyor. Bu noktada 6. Bölge bizim için şimdilik çok bir şey ifade etmiyor. Sektör olarak yeni açılımlara ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı. TMSF’den hayır yok Katkısız ekmek u Taş fırınlara daha uygun gibi görünen ‘Ekmek Genelgesi’ ay başından itibaren yürürlüğe girdi ama özellikle sanayi tipi üretim yapan ekmek fabrikalarında uyum sorunları var. HAKAN DİRİK Devletin el koyduğu BMC’nin işçileri hâlâ fondan da tek kuruş almadan çalıştırılıyor Döviz Kuru Nereye? Kim İçin? Amerikan Fed Başkanı Ben çok anlamlı bir artış anlamına gelmeBernanke’nin “miktar yumuşat diğini göstermektedir. Nitekim 2013 ması” paketlerinin artık sonlandı yılına gelindiğinde Türk Lirası, dolar rılacağını duyuran konuşmasının karşısında enflasyondan arındırılmış ardından tüm küresel piyasalar ve reel olarak, neredeyse yarı yarıya da başlayan çalkantılar sürüyor. daha değerli konumdadır. Bu sürecin Türkiye ekonomisine HHH yansıması döviz kurunda belirgin Türk Lirası’ndaki bu reel değerlenbir aşınma ve TL’nin değer kaybı me (ya da dolar açısından bakarsak, şeklinde gerçekleşti. Kurdaki hare doların reel ucuzlaması) nihayetinde ketliliğin nereye kadar gideceği ve başta sanayici olmak üzere reel üreTL’nin yabancı paralar karşısındaki tici sektörleri olumsuz etkilemektedir. yeni kur dengesinin ne olacağı ik Dövizin reel olarak ucuzlaması ithalat tisat gündemimizin ana konusu. baskısını artırmakta, ucuzlayan ara “Doların fiyatı ne olmalı?” sorusu ve yatırım malları ithalatı ulusal sakarşısında iktisat kuramları döviz kuru nayinin yatay ve dikey bağlantılarını dengesinin nasıl belirlendiği ve denge koparmakta ve Türk sanayinin dışa kur değerinin ne olması gerektiği bağımlılığını pekiştirmektedir. Ara konularında henüz doyurucu bir açık ve yatırım malı ithalatı, en tahripkâr lama getirebilmiş değil. Genel kabul ithalat biçimi olarak karşımıza çıkgören yaklaşım, piyasa döviz fiyatının maktadır. Türk sanayisinin 2000’li (nominal kur değerinin) Türkiye ve yıllar boyunca taşeronlaştırılması yabancı ülkeler arasındaki enflasyon ve toplam milli gelir içindeki payının farkından arındırılmış değerini reel yüzde 24’ten yüzde 16’ya değin döviz kuru olarak değerlendirmekte. gerilemiş olması, ulusal ekonominin Söz konusu reel kur değerindeki içine sürüklendiği sanayisizleştirme oynamalar da TL’nin yabancı paralar tehdidinin en yalın göstergesidir. karşısında Dövizin ne derece reel fiyatınaşındığı ya daki ucuz da değer lama, diğer kazandığı yandan, fi konularında nans kesimi bize bir fikir ve finansal vermekte. yatırımcı için İktisatçılar ek bir spekübu şekilde latif kazanç hesaplaanlamına nan reel gelmekte kur değe rini satın alma Kaynak: TC Merkez Bankası veri dağıtım dir. Finansal “oyuncular” sisteminden kendi hesaplamalarımız. gücü paritesi yurtdışından (SGP) kavramı getirdikleri dolarları, TL bazında aracılığıyla tanımlıyor. bir finansal varlıkta değerlendirip Bu konuda bir ön adım olarak, ilk önce teknik, ancak basit bir analiz faiz geliri elde ettikten sonra, reel aracılığıyla 2003 yılından bu yana olarak pahalılaşmış TL’yi dolara aylık nominal döviz kurunu ve reel çevirerek yurtdışına çıkarken faiz kur (SGP) değerlerini saptayalım. gelirinin üzerinde bir de spekülatif 2003 Ocak yılı başında bir doların rant elde etmekteydi. 2003 sonrası fiyatı 1.67 TL idi. Aradan geçen on Türkiyesi’nde söz konusu spekülatif yıllık zaman zarfında Türkiye’de biri rant gelirleri yüzde 25 ile yüzde 60 kimli olarak yaşanan fiyat enflasyonu arasında gerçekleşmekteydi. Güyüzde 119; ABD’de ise yüzde 28 nümüz ekonomi medyasında “faiz olarak gerçekleşti. Dolayısıyla, 2013’e lobisi faaliyetleri” diye adlandırılan gelindiğinde doların reel fiyatı Türk bu tür spekülatif hareketler sayeLirası karşısında neredeyse 1 TL dü sinde Türkiye’de dövizin fiyatı yarı zeyine inmiş durumdaydı. Dolardaki yarıya ucuzlatılabilmiş ve son 10 bu baş döndürücü reel ucuzlama, yılda aslında sadece yüzde 40 büTürkiye’de söz konusu dönemde yüyebilen Türkiye ekonomisi, dolar yaşanan ithalatın patlamasının ve bazında üç misli artış göstermiş gibi cari işlemler açığının ana nedeni pazarlanarak sanal bir başarı öyküsü dir. Aşağıdaki grafik TL’nin dolar kurgulanmış idi. Döviz kuru bir ülkenin sanayi strakarşısındaki güncel nominal piyasa fiyatı ile reel değerinin serüvenini tejisinin en önemli makro ekonomik fiyatlarından birisidir. Türkiye sergilemektedir. Grafikte yer alan veriler doların özellikle 2000’li yıllarda yürütmüş güncel fiyatının 2008 sonunda ve olduğu ucuz döviz ve yüksek cari 2011’in ilkyarısında iki önemli sıç işlemler açığı politikalarının bedelini rama kaydettiğini ancak söz konusu çarpık ve bağımlı sanayisizleştirme hareketlerin doların reel değerinde olarak ödemektedir. üretiminde karmaşa kentsel dönüşümde u Vartaş Yapı, İstanbul Fikirtepe’de kentsel dönüşüm kapsamında inşa edeceği proje için Alman gayrimenkul yatırım şirketi Stern ile yüzde 50 ortaklık yaparak yeni bir şirket kurdu. Ekonomi Servisi İstanbul Fikirtepe’de konut projesi geliştiren şirketlerden Vartaş Yapı, Alman gayrimenkul yatırım şirketi Stern ile yüzde 50 ortaklık yaptı. Fikirtepe’de 1.500 hak sahibi ile anlaşan Vartaş Yapı buradaki 3 bin konutu Stern ile birlikte inşa edecek. Fikirtepe’de yapılacak projenin yatırım değeri 300 milyon lira. Alman Borsası’nda halka açık bir şirket olan Stern, yarı yarıya ortak olduğu pro je için 150 milyon lira kaynak aktaracak. Ortaklıkla birlikte yabancı sermaye Türkiye’de kentsel dönüşüm projeHans sinde yer aldı. Kilger Vartaş ve Stern şirketleri arasındaki ortaklığı 10 kişiye ait özel bir fonu yöneten Stern Gayrimenkul Yatırım şirketi ortağı Hans Kilger ile Vartaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Barata açıkladı. Almanya, Avusturya ve İstanbul’da gayrimenkul alanında yatırımları bulunduğunu anlatan Kilger, beş yıldır İstanbul’da araştırma yaptıkla Vartaş, Stern ile rını, 200 projeyi incelediklerini ve en sonunda Vartaş’ın Fikirtepe projesini ortaklık için seçtiklerini söyledi. 250 milyon Avro’luk bir portföye sahip olduklarını belirten Kilger, Fikirtepe dışında Türkiye’deki başka gayrimenkul yatırımlarıyla da ilgili olduklarını dile getirdi. Ömer Faruk Barata da, Fikirtepe’de 3 bin konut ile ayrıca tica ri alanlar için proje oluşturduklarını ve 2 ay içinde 3 bin konutluk projeyi satışa çıkarmayı planladıklarını ifade etti. Barata, Alman Ömer ortakları sayeFaruk sinde ortalama Barata metrekare fiyatının 7 bin 500 lira civarında olmasını bekledikleri projeden yabancıya da satış yapabileceklerini söyledi. Barata, Tabanlıoğlu Mimarlık şirketine proje çizdirdiklerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın master planını hazırlamasından sonra 12 ay içinde projenin lansman ve satışına başlamayı düşündüklerini anlattı. Tahrir kardeşliği u Mısırlı işçi sendikalarına Nâzım Hikmet’in dizeleriyle, “yoksulluğumuz kardeştir yorgunluğumuz kardeş” diye seslenen DİSK mesajında Taksim’le Tahrir’in aynı meydan olduğu vurgulandı. Ekonomi Servisi DİSK Yönetim Kurulu, Mısır Bağımsız Sendikalar Federasyonu’na gönderdiği destek mesajında, “Mısır halkıyla yorgunluğumuz ve yoksulluğumuz kardeştir! Her yer Tahrir, her yer direniş” diyerek “Taksim’le Tahrir’in aynı meydan olduğunu” söyledi. Nâzım Hikmet’in İstiklal şiirinden, “Mısırlı kardeşim / şarkılarımız kardeştir / isimlerimiz kardeş / yoksulluğumuz kardeştir / yorgunluğumuz kardeş” dizeleriyle başlayan mesajda özetle, DİSK’in Mısır’daki bağımsız sendikal hareketi yakından takip ettiği, aynı taleplerle mücadele ettiği belirtilerek “Ne Türkiye’de ne de Mısır’da, en basit ifadeyle yönetenler eskisi gibi yönetemiyor” dendi. Eskiyi tekrar etmek isteyenle rin tarihin çöplüğü ne gitmeye mahkum olduğu vurgulanan mesajda “Türkiye işçi sınıfı adına Mısır halkının onurlu direnişini selamlıyoruz” denildi. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Temmuz başında yürürlüğe giren “Ekmek Genelgesi”nin uygulanmasında ve “katkısız ekmek” üretiminde karmaşa yaşanıyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Un ve Unlu Mamuller Grubu Komite Başkanı Ozan Eyüp Bingöl, tebliğ hakkında hiçbir açıklama gelmediğini belirterek şöyle devam etti. “Ekmeğe katkı girmeyecek demek bir devrimdir ama unda katkı var. O da arınmalı. Tebliğ var, yaptırım yok. Karmaşa sürüyor yani. O nedenle Antalya’daki fırınlar eskisi gibi üretmeye devam ediyor. Eski usul üretim yapan kara fırın veya taş fırınlarda katkısız üretim yapılabiliyor ama endüstriyel fırınlarda bu mümkün değil. Katkısız ekmeğin mayalanması için en az 46 saat bekletilmesi gerekiyor ya da fermantasyon odaları yapılması lazım ama önce unun katkısızlaştırılması sağlanmalı.” Bingöl’ün verdiği bilgilere göre Türkiye’de 2 bine yakın un fabrikası, 30 bine yakın fırın var. Eğer katkısız ekmek üretimine geçilecekse, bunların yüzde 7080’inin yapı değiştirmesi gerekecek. Bu da büyük bütçeler demek. Seri üretim ekmek için mayalanma, yani fermantasyon süresinin kısaltılması katkı maddeleriyle sağlanıyor. İZMİR TMSF’nin el koyduğu BMC’de çalışanların, aradan geçen 1.5 aylık sürede de ücretlerini alamadığı bildirildi. Yaklaşık 1.5 yıldır paralarını alamayan çalışanlar, TMSF’ye “gereğini yap” çağrısında bulunuyor. Türkiye’nin önde gelen sanayi şirketlerinden ve otobüsten kamyona, vidanjörden zırhlı askeri araca dek uzanan yelpazede araç üreten BMC, 1.5 yıl önce finansal krize girmiş ve yaklaşık 2 bin 300 çalışanının ücretlerini ödememeye başlamıştı. İşçiler de tepkilerini Ankara ve İstanbul yürüyüşleriyle, İzmir’deki eylemleriyle ortaya koymuştu. u El koyduğu Çukurova Grubu şirketlerinin yönetimini değiştiren medya şirketlerinin yayın politikasına kadar karışan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, BMC işçisinin sorunuyla ilgilenmedi. ‘Devlet işe el koydu, dertlerimiz bitecek’ diye sevinen işçilere 1.5 yıllık alacakları ödenmedi. Üstelik TMSF de 1.5 aydır işçileri tek kuruş para vermeden çalıştırıyor. Mehmet Emin Karamehmet’e ait şirketin yaklaşık 1.5 ay önce TMSF’ye geçmesine karşın eylemde olan BMC çalışanlarının durumu değişmedi. Türk Metal Sen İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Tosun, TMSF’nin fabrikaya el koymasının ardından çalışanın umutlandığını, ancak aradan geçen sürede ödemelere ilişkin herhangi bir adım atılmaması nedeniyle yeniden umutsuzluğun hâkim olduğunu söyledi. Tosun, “Bu aralar yapılacak bir ödeme kara bulutları ortadan kaldırabilir. İşçi, sabır gösterip TMSF’ye kredi veriyorsa, TMSF de gereğini yapmalıdır. Ancak çalışana bin lira bile verilemiyorsa, söylemlerle icraat birbirini tutmuyor demektir. Biz BMC’nin yeniden üretmesini, ülke ekonomisine katkıda bulunmasını istiyoruz” dedi. Geçen hafta TMSF ve Türk Si lahlı Kuvvetleri’yle görüşmeler yapılmadığını dile getiren Tosun, şu bilgileri verdi: “Cuma günü, bu haftaya ilişkin olumlu şeylerin olabileceğinden bahsedildi. BMC gibi Çukurova Holding’in malı olan Show TV’nin satışından kaynaklanan paranın, TMSF’nin kasasına girmeden BMC’yi çalıştırmak için kullanılması düşünülüyor. Ayrıca TSK’nin, ‘Kirpi’ adlı zırhlı araç talebi söz konusu. Bu yöndeki gelişmeler de pozitif geçti. Bunlar şirketin geleceği açısından olumlu gelişmeler. Burada anahtar sıcak para. Çalışanın bir nebze olsun refaha ulaşması ve bantların tekrar çalışması için bu gerekiyor.” Superonline, Deksarnet’i satın aldı Ekonomi Servisi Turkcell Superonline, Vestel Grup’a ait Deksarnet’i bünyesine kattı. Turkcell Superonline bu satın alım ile “ışık hızı”ndaki fiber optik ağını, uydu haberleşme altyapısıyla güçlendirmeyi hedefliyor. Deksarnet’in yüzde 100 hissesinin Superonline tarafından satın alınmasına ilişkin süreç, 7 Mart 2013’te imzalanan “Pay Devir Sözleşmesi” ile başlamıştı. Satın alma bedeli 1 milyon 750 bin dolar olarak belirlenen hisse devir işlemi, gerekli yasal onayların alınmasının ardından tamamlandı. Bu satın almayla Turkcell Superonline, yaklaşık 10 milyon dolar bedeli ödenmiş uydu istasyonu altyapısını bünyesine katıyor. Turkcell Superonline’ın Söğütözü’nde bulunan uydu istasyonuyla konsolidasyon sonrasında ise bakım giderlerinde yaklaşık yüzde 60 tasarruf imkânı elde edilecek. Öte yandan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Turkcell Yönetim Kuruluna şu anda en az 2 kişiyi daha atayabilecek durumda olduklarını, çalışmaların en kısa sürede sonuçlanacağını söyledi. Haliç’e iki teklif geldi Ekonomi Servisi Yap işlet Devret modelli Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi ihalesinde SembolEkopark İnşaatFine Otelcilik OGG ve CengizTacaGaleri İnşaat olmak üzere iki teklif verildi. Şartname alan Doğuş Holding ise ihaleye girmedi. Proje, 250 dönümlük alanda 70’er yat bağlama kapasiteli iki yat limanı, 400’er oda kapasiteli iki adet 5 yıldızlı otel, 1000 kişilik cami, AVM ve otoparkın inşa edilmesi ve bu yapıların dört yılı yapım süresi olmak üzere 49 yıllığına özel sektör tarafından işletilmesini kapsıyor. ‘Her Kızımız Bir Yıldız’ buluşması İstanbul Haber Servisi MercedesBenz Türk AŞ ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) 2004 yılında başlattığı “Her Kızımız Bir Yıldız” sosyal sorumluluk projesi kapsamında desteklenen öğrencilerden bir grup projenin geleneksel bir etkinliği olan “yaz buluşması” için 1 hafta boyunca İstanbul’da ağırlanacak. Her yıl farklı illerden davet edilen öğrenciler, bu yıl Amasya, Kars, Şanlıurfa, Sivas, Tarsus ve Van’dan seçildi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ile Mercedes Benz Türk AŞ Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes’in de katıldığı Malta Köşkü’ndeki toplantıda, bursiyerlerden Tarsus İMKB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Havva Yarıcı’ya, TÜBİTAK Bilim Yarışması’nda Mersin bölge birincisi olması nedeniyle ödül verildi. ÇYDD kurucusu Prof.Dr.Türkan Saylan’ın anısına düzenlenen etkinlikleri de kapsayan program olanakları kısıtlı ancak çalışkan ve kısa sürede meslek sahibi olmayı hedefleyen ilköğretim okulu mezunu kız öğrencileri mesleki eğitime teşvik etmeyi amaçlıyor. MercedesBenz Türk bu kapsamda, kız çocukların eğitime katılımını artırma ve eğitimde kız erkek eşitliğine katkı sağlama çalışmaları yürütüyor ve öncelikle teknik meslek lisesi öğrencilerine burs vererek, burslu kızlara staj olanakları sağlayarak ve mezuniyet sonrasında da başarılı olanları şirket ihtiyaçları doğrultusunda istihdam ederek genç kızların teknik mesleklerde söz sahibi olmalarını sağlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle