14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 TEMMUZ 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gençlik Zorbalığı Yener! Yargıtay’a girilen Vekâletler Caddesi’nde barikat oluşturan polis, hazırlanan listede isimleri olmayanların geçişine izin vermedi. (Fotoğraflar: AADHA) Balyoz davasının temyiz duruşması, alınan yoğun güvenlik önlemleri altında Yargıtay’da başladı Sıkıyönetim gibi duruşma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 361 sanıklı Balyoz davasının temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Daire Başkanı Ekrem Ertuğrul’un avukatların alfabetik sıraya göre savunma yapacaklarını açıklaması, duruşmada işbölümü yapmayı planlayan avukatların tepkisini çekti. Başkan Ertuğrul’un avukatlara karşı sesini yükseltmesi ise gerginliğin daha da artmasına neden oldu. 70 avukatın hazırladığı ortak temyiz dilekçesini okuyan emekli kuvvet komutanı Halil İbrahim Fırtına’nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, verilen ceza kararlarının bozulmasını isterken “Sözde Balyoz Darbe Planı, 363 kişiye uygulanmış, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük komplodur. O, bu, hiçbir fark gözetmeden Türkiye’nin, belki de dünyanın en büyük dijital sahtekârlığını burada gördük” dedi. Fırtına’nın yanı sıra, Özden Örnek, emekli Orgeneral Çetin Doğan, Orgeneral Bilgin Balanlı’nın arasında bulunduğu askerlerin sanığı olduğu Balyoz davasının temyiz duruşması için Yargıtay çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Vardiya Bizde Platformu üyeleri de Vekâletler Caddesi önündeki polis barikatının önünde toplanarak davayı protesto etti. Elinde Türk bayrağı taşıyan yurttaşlar, “Yargıtay, Balyoz yalanına kanma, hukuk katliamına ortak olma” şeklinde dövizler taşıdı. Bazı yurttaşlar da barikat önünde duran adam eylemi gerçekleştirdi. Duruşmaya gelenler 4 farklı arama noktasından geçti. Yargıtay’a girilen Vekaletler Caddesi’nde barikat oluşturan polis, listede isimleri olan avukat ve gazetecileri içeri alırken, adı olmayanların geçişine izin vermedi. Bu sırada Yargıtay’a gelen bazı sanık avukatları listede isimleri bulunmadığı gerekçesiyle içeri alınmadı. Polise tepki gösteren avukatlar, güvenlik güçleriyle tartıştı. Daha sonra avukatlar kimliklerine bakılarak içeri alındı. Arama noktalarından geçen avukat, gazeteci ve izleyiciler, duruşmanın görüldüğü konferans salonuna özel hazırlanan kimliklerdeki barkodları okutarak girebildi. Duruşmaya 120 avukat ile sanık yakınları katıldı. 40 gazetecinin takip ettiği duruşmayı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile milletvekilleri Emine Ülker Tarhan ile Gürkut Acar da izledi. Salon içine yerleştirilen bilgisayar ekranlarında, duruşma salonunda ses ve görüntü kaydedilmesi ve nakledilmesinin yasak olduğu, ses ve görüntü alanların 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı uyarısı yapıldı. Duruşmanın başında iki kez elektrik kesildi. Duruşma raportör üyenin dosyaya ilişkin raporunu okumasıyla başladı. Sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesi okundu. Savunmalar öncesinde Başkan Ekrem Ertuğrul, kuralları açıkladı. Duruşmaların pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günlerinde kesintisiz yapılacağını belirten Ertuğrul, savunmaların, Deliller tartışılmadı Avukat Kazım Yiğit Akalın, Balyoz davasında yaşanan usul eksikliklerini sıraladı. Akalın, “Suçlamalar somut delillere dayanmayıp, tamamen hayali iddialardır” ifadesini kullandı. Akalın. kuvvet komutanları olması nedeniyle Örnek ve Fırtına hakkındaki yargılamayı Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’nin yapması gerektiğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini istedi. Darbeye teşebbüs suçunun oluşabilmesi için icrai hareketlerin tümünün olması gerektiğini belirten Akalın, “Teşebbüs için de cebir ve şiddet olmalı. Teşebbüsün teşebbüsü olmaz” dedi. Soruşturma ve dava aşamasındaki usül hatalarına değinen Akalın, “Sistematik olarak adil yargılanma hakkımız ihlal edildi. Dijital verilerdeki çelişkileri mahkeme araştırmadı. Örneğin darbe sırasında faydalanması gereken kişi ve kurumların isimleri sayılırken, 15 hastane ve ecza deposu, 21 okul ve yurt, 74 basın kuruluşunun adı 2003’teki darbe planında yer aldığı iddia edildi. Oysa bunlar o zaman bu isimlerle değildi. Bunlar delilerin sahte olarak hazırlandığını ortaya koyuyor” dedi. Soruşturma aşamasında dijital delillerin olduğu CD’lerin imajlarının kendilerine verilmediğini söyleyen Akalın, buna karşın bunların bazı gazetelere servis edildiğini kaydetti. Sanık Süha Tanyeri’nin el yazısındaki bazı harflerin CD’lerin üzerine eklendiği aktaran Akalın, bununla sahte CD’ler oluşturduğunu söyledi. Mahkemenin delillerin tartışılması ve değerlendirmesi aşamasını atladığını vurgulayan avukat Akalın, bunun savunma hakkına aykırı olduğunu bildirdi. Akalın, yargılamayı yapan mahkeme başkanı Ömer Diken’in da sürekli olarak savunmaya hakaret ettiğini söyledi. Temyiz duruşmasına bugün devam edilecek. Yüz binlerce genci her akşam Taksim Parkı’nda görmek nasıl bir duygu?.. Unutmuştuk bir yeni gençlik yetiştiğini? Eski gençler yaşlandılar, kapıyı pencereyi iyice kapattılar. Ya Tayyip oldular ya da devrimci diyecektim ama bu konuda kuşkuluyum. Şu anda tüm ülkede bir dikta baskısı altında yaşıyoruz, yaşatılıyoruz. Daha da bu ezik durumunda yaşatılmak isteniyoruz. Tayyip Bey’i tanıtacak değilim. Herkes biliyor. Kimliğini kendisi de saklamıyor. On bir yıldır yönetiminin başında olduğu Türkiye’yi bambaşka bir yöne sürüklemek istiyor. Yardımcıları da çok. Bunlar ta Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gizli açık olumsuz çalışmalarını yürütenler. Kolay zaferlere alışmışlar. Gençlik denen bir gücü de yanlarına almak, özgürlük, devrim, insanlık diye bir değer bırakmamak... Yeni seçimler bir yıl sonra yapılacak. Yine aynı partiler sırada. En güçlüsü AKP ile CHP, biraz da MHP, İP, BDP... Nerede peki Taksim’leri, Kadıköy’leri taşıran yüz binler? Onlar hangi partilere oy verecekler? Verecekler mi, seçtiler mi yeni bir iktidara getirmek istediklerini? Olup bitenlere bakarsanız ilerici güç, yeni bir güçle başkaldırmış, diyeceksiniz. Bir isyan var. Özellikle gerçekten genç olanlarda.. Hangi gençler bunlar? Bizim eski gençliğimiz sözlüklerde kaldı, bir de söylevlerde. Özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşmalarında... Şimdi çocukluktan ilk gençlik yıllarına yürüyen bir güç var. Tayyip’lere meydan okuyan, gittikçe de daha çok okuyacak yepyeni bir gençlik kuşağı. Yobaz kafaların yolundan gitmek istemeyen, düşüncesiyle Batı’yı, uygarlığı çağdaşlığı yaygınlaştıran bir gençlik... Günlerdir gecelerdir TV ekranlarında izliyorum. Herkes bir direniş havasında, kadını, erkeği yaşlısı ile... Bugüne kadar politikayla hiç ilgisi olmamış ev kadınları bile meydanlarda. Sopaya, gaza karşı direnç, gericiliğe karşı ilericilik savaşımı veriyor. Yetmişlik seksenlik yaşlı gençler birden dirilmiş, canlanmış. Bayrağı kapmış, özgürlük, Cumhuriyet, Atatürk diye diye... Bir yol ayrımındayız. Bir yol ileriye, aydınlığa, gerçek özgürlüğe götürecek, öteki de içinden çıkılamaz bir bataklığa... EMEKLİ SUBAYLARDAN PROTESTO duruşmalı temyiz incelemesi talebinde bulunan avukatların alfabetik sıralamasına göre yapılacağını bildirdi. Savunma sırasının değiştirilmesi taleplerinin dikkate alınmayacağını belirten Ertuğrul, Yargıtay’daki temyiz incelemesine ilişkin davanın ilgili yasalar uyarınca kendine özgü olduğunu, duruşma düzenini bozanlara karşı gerekenin yapılacağı uyarısında da bulundu. ‘Bize bağırmayın’ Savunma için duruşma öncesinde bir araya gelerek işbölümü yapan avukatlar ise dairenin savunmaların alfabetik sıraya göre alınmasına itiraz etti. Başkan Ertuğrul ise bu sırada söz alan avukat Ali Rıza Dizdar’a sesini yükselterek “Avukat bey, itirazını yazılı olarak sunabilirsiniz ancak dikkate almayacağız. Heyetin belirlediği listeye göre savunma yapılacak, keyfiliğe izin vermeyeceğiz” deyince salonda tansiyon yükseldi. Dizdar, “Bağırmayın lütfen” derken, avukat Celal Ülgen, “Avukatlar savunmanın bir unsurudur ve avukatlara sesinizi yükseltmeyin” karşılığını verdi. “Sizden talimat alacak değilim” karşılığını veren Ertuğrul, “Kimsenin savunma hakkını kısıtlamayacağız. Buna inanın. Bu konuda samimiyiz. Ancak alınmış kararları bozamayız. Kaos olur. Lütfen bu sıraya ve belirlenen usule uyalım” dedi. Bunun üzerine avukatlar, kendilerine 10 dakikalık süre verilmesini isteyerek buna göre yöntem belirleyeceklerini söyledi. Verilen 10 dakikalık aranın ardından duruşma devam etti. İlk söz olarak söz verilen emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına’nın avukatı Kazım Yiğit Akalın, 70 avukat olarak ortak hazırladıkları 405 sayfalık temyiz dilekçesini okuyacağını söyledi. Akalın, dilekçeyi okumaya başlamadan önce “Sözde Balyoz Darbe Planı, 363 kişiye uygulanmış, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük komplodur. O, bu, hiçbir fark gözetmeden Türkiye’nin, belki de dünyanın en büyük dijital sahtekârlığını burada gördük. Savaşta dahi bu kadar subayı hiçbir şekilde etkisiz hale getirmek mümkün değilken Türkiye’de kurulan komployla bu yargı eliyle gerçekleştirildi” dedi. Genelkurmay önünde ‘duran adam’ eylemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli subaylar, Genelkurmay Başkanlığı önünde duran adam eylemi yaptı. Yaklaşık 10 dakika süren eylemde herhangi bir gerginlik yaşanmadı. Ana nizamiye girişinde ikişer üçer kişilik gruplarla birleşen 12 emekli subay, nizamiyenin önünde duran adam eylemi yaptı. Eylemde emekli subayların yakınları da destek için bulundu. Ellerinde Türk bayrakları ve “Orduyu imha etmek için mutlaka subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Mustafa Kemal”, “Tutsak kahramanlara selam olsun” yazılı dövizler taşıyan emekli subaylar, yaklaşık on dakika “duran adam” eylemi yaptı. Emekli subay Ali İhsan Gönüldaş, Genelkurmay yetkililerinin buna ses çıkarmamasını protesto ettiklerini söyledi. ‘Yargıtay önyargıyla başladı’ Haftada 4 gün duruşma CHP’li Tezcan, duruşmaya verilen kısa arada açıklamalarda bulundu. Mahkemenin alfabetik savunma kararına tepki gösteren Tezcan, “Anlaşılan o ki mahkeme açısından savunma bütünlüğünün bir önemi yok. Şöyle bir algı çıkıyor; ‘Biz kararımızı verdik, siz ne söylerseniz söyleyin, bu karar değişmeyecek.’ Üretilmiş, düzmece delillerle yürütülen, savunma hakkının kısıtlandığı, yargılama aşamasında sanıklara savunma hakkı tanınmadan, özel olarak kurgulanmış bir dava ile buraya kadar gelindi. Bugünden sonra herkesin beklentisi şuydu; ‘En azından yüksek mahkeme aşamasında hukuk, adalet gerçekleşir mi?’ Ancak davanın başlama şeklinden anladığımız kadarıyla Yargıtay heyeti bir önyargıyla başlıyormuş gibi bir izlenim verdi. Herkes hukukun, adaletin gerçekleşmesini bekliyor” değerlendirmesini yaptı. CEZAEVİ YÖNETİCİLERİNE OPERASYON 35 kişiye gözaltı İstanbul Haber Servisi Kartal, Silivri ve Metris cezaevlerinde rüşvet aldığı iddiasıyla, aralarında cezaevi müdürleri, müdür yardımcıları, gardiyanlar ve cezaevi çalışanlarının da bulunduğu çeteye yönelik operasyonda 35 kişi gözaltına alındı. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, çeşitli suçlardan 3 kez müebbet ve 40 yıl 5 ay hapisle cezalandırılan Sedat Şahin’den ayrılan Ahmet D’nin yeni bir suç örgütü kurduğu yönünde bilgi aldı. Ekipler, Ahmet D. ve adamlarını telefon ve fiziki takibe aldı. Çetenin, haraç, çeksenet tahsilatı, tehdit, yaralama olaylarını gerçekleştirdiği belirlendi. İddiaya göre; cezaevi görevlileri, aldıkları yüklü miktardaki rüşvet karşılığında, tutuklu bulunan çete üyelerine silah, uyuşturucu, cep telefonu ulaştırılmasına aracılık ediyorlardı. Sabah saatlerinde ekipler, 45 adrese operasyon başlattı. Ahmet D’nin de arasında bulunduğu 20 çete üyesi gözaltına alındı. Çeteye aldıkları rüşvet karşılığında yardım ettikleri iddia edilen Silivri 1 No’lu Ceza İnfaz Kurumu 2. Müdürü Y.Ç.K, Kartal Yarı Açık Cezaevi müdürü, yardımcısı ve 2 gardiyan, Metris Cezaevi’nden görevliler ile polislerin de arasında bulunduğu 15 kişi de yakalandı. 35 kişi sorgulanmak üzere Emniyet’e getirildi. Zerrin Göngör genel kurulda yeterli oyu alamadı. 99 üye boş oy kullandı. Seçim ertelendi Danıştay yine başkanını seçemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Hüseyin Karakullukçu’nun 15 Haziran’da yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Danıştay Başkanlığı seçiminde yaşanan kriz dinmiyor. Danıştay Başkanlığı’na aday olan Zerrin Güngör, genel kurulda yapılan oylamada gerekli oyu alamadığı için başkan seçilemedi. HSYK tarafından yüksek mahkemeye atanan yeni üyelerin çoğunluğunu oluşturduğu 99 üyenin boş oy kullanması dikkat çekti. Hükümetin Güngör’ü desteklediği ancak kendi adayını seçtirmek isteyen “cemaat” tarafının ise boş oy kullanarak seçimi kilitlendiği belirtildi. Danıştay Başkanlığı için daha önce iki kez genel kurul toplanmış, ancak hiçbir adayın çıkmaması nedeniyle bir sonuç alınamamıştı. Geçe hafta ise başkanvekili Zerrin Güngör başkanlık için aday olmuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bir yüksek yargı üyesinin çocuğunun düğününde Zerrin Güngör’ün başkanlığa yakışacağını söylediği iddia edilmişti. Zerrin Güngör’ün tek aday olduğu Danıştay Başkanlığı için dün seçim yapıldı. 143 üyenin oy kullandığı seçimde, Güngör başkan seçilmesi için gerekli olan 79 oyu alamadı. Güngör’e 44 oy çıkarken, 99 Danıştay üyesi ise boş oy kullandı. Seçimler, 18 Temmuz Perşembe günü tekrarlanacak. Boş oy kullanan üyelerin çoğunluğunun yapısı değiştirilen HSYK tarafından atanan yeni üyeler olduğu öğrenildi. Seçimlerde bu kadar boş oy kullanılması, kurumdaki cemaate yakın üyelerin seçimi kilitlemeye çalışması ve güç gösterisi yapması olarak yorumlandı. İddiaya göre yeni üyelerin önemli bir kısmı Danıştay Başsavcısı Mevlüt Çetinkaya’yı destekliyor. Bir kısım üyeler ise 13. Daire Başkanı Nevzat Özgür’ü istiyor. Özgür’ün adaylığa sıcak baktığı ancak adaylık için ismi üzerinde oybirliği istediği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle