23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA 16 HABERLER AKP’li direnişçiden Başbakan’a mektup: ‘Sandıkta bir oy değiliz’ İstanbul Haber Servisi Bülent Peker’in blog’unda yazdığı “Ak Parti’li Direnişçiden Başbakana Mektup” başlıklı yazı dün sosyal medyanın en çok paylaşılan metinlerinden oldu. Peker yazısında Başbakan’a “... Oy kullandığım bütün seçimlerde Ak Parti’ye oy verdim. ‘Kefeni giyip çıktım’ dediğiniz yolda gencecik bedenlerimizi, akıllarımızı ve ruhlarımızı size emanet ettik. Hiçbir zaman ‘sandıkta bir oy’ değildik. Eğitimi, tahsili, ahlakı, kültürü, vicdanı ve tüm insani birikimi ile olsa olsa bu memleketin geleceği bizler idik. Öyle gördük, öyle bildik, öyle inandık... Şimdi ne oldu da bir avuç provokatör, darbeci, çapulcu olduk?” diye sordu. Peker polisin göstericilere yönelik şiddetini gözler önüne seren fotoğraflar eşliğinde şu çarpıcı değerlendirmelerde bulundu: “Önce birkaç görüntü ilişti gözüme televizyonlarda. Yukarıda Allah var, ‘Hiç önemsemedim’. ‘Tevekkeli zeki insanlar ama bunların da hayatı muhalefet be’ dedim ve geçtim... Derken bir gün ansızın bu görüntüler düşmeye başladı sosyal medyadaki hesabıma… Bir resimlere baktım, bir de kendime... Düşündüm... Dedim, ya bu kızcağız benim kardeşim olsaydı..? Ve bir kardeşimiz daha ilişti gözüme... Memlekette adam kalmamış gibi sanki, dikilip tek başına bir TOMA’nın karşısında göğsünü siper eden... Ve o büyük vatanperverin dizeleri yankılandı beynimin içinde... ‘Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.’ Bilmenizi isterim ki ben bundan sonra katıldım bu direnişe... Biz; bu ülkenin düşünen, okuyan, üreten sağduyulu evlatlarıyız. Biz; Ak Parti, CHP, MHP, BDP, TKP, İP değiliz. Biz apolitik yetişmiş bir neslin yine apolitik kitleleriyiz. Biz bindirilmiş kıtalar da değiliz üstelik. Örgüt değiliz, örgütlü de değiliz. Şiddet ve provokasyon taraftarı şerefsizlerden hiç değiliz. İlla bir provokatör görmek istiyorsanız lütfen önce kendi çevrenizden başlayınız. Bir sürü danışmanınız varken, ne yapmanız gerektiği konusunda bizden size tavsiye vermek düşmez Sayın Başbakanım. Ama illa somut bir şey söylememizi isterseniz, size yine sizin kullandığınız bir cümleyle cevap verelim. ‘Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı...’ Bilmem anlatabildim mi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Gezi Parkı direnişçisi” KESK, DİSK, TMMOB ve TTB bugün ortak grev yapacak ‘Çapulcular’ grevde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK’in son olaylar nedeniyle bir gün öne çektiği grev dün öğle saatlerinde başladı. DİSK de işyerlerinde ve alanlarda bildiriler okudu. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB bugün ortak grev yapacak. Grev kapsamında dün KESK’in örgütlü bulunduğu işyerlerinde bildiriler okundu. “Eşit, özgür, demokratik bir ülke, iş güvencesi ve insanca yaşam için grevdeyiz” başlıklı bildirilerde, “Türkiye’de son bir haftadır yaşananlar, çok uzun süredir gecenin karanlığının hâkim olduğu bir ülkede eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye hasret bırakılan tüm kesimlerin umutlarını yeniden filizlendiriyor. Silmeye, unutturmaya çalışanlara inat, topraklarımızda süren toplumsal mücadeleler tarihine yeni sayfaların eklenişine tanıklık ediyoruz” denildi. Bildiride, Taksim Gezi Parkı’na AVM yapılmasını dayatan talana ve ranta karşı başlatılan protestoları zor kullanarak bastırabileceğini zanneden AKP iktidarının tüm dikta rejimlerinin “baş belası” en sağlam kayaya, halka tosladığı belirtildi. Bildiride şu görüşlere yer verildi: “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yapması gereken tek şey, günlerdir polis şiddetiyle engelleyemediği bu halk iradesi önünde boyun eğmek ve bunun gereklerini yerine getirmektir. İstanbul’u gaza boğan, halka saldırı emri veren İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü görevden alınmalıdır. Tüm gözaltı ve tutuklananlar derhal serbest bırakılmalıdır. Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası ve AVM yapılması planı iptal edilmelidir. Başta Taksim olmak üzere şehirlerin meydanlarına konulan toplanma yasakları kaldırılmalı, biber gazı kullanımı yasaklanmalıdır.” KESK, DİSK, TMMOB ve TTB bugün ortak grev yapacak. TMMOB dün yaptığı açıklamada, KESK ve DİSK’in grevine destek verdiğini açıkladı. Grev kapsamında Ankara’da bugün saat 12.00’de Kolej Meydanı’nda toplanılacak. Gruplar buradan Kızılay Meydanı’na yürüyecek. Fransız okulundan eylem ayarı AKP’de eylemlere dış destek kaygısı ERDEM GÜL 125 akademisyenden sağduyu çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bilkent Üniversitesi’nden 125 akademisyenin imzasıyla Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin bir bildiri yayımlandı. Sağduyulu olunması istenilen bildiride şu ifadelere yer verildi: “Aralarında öğrenci ve meslektaşlarımızın da bulunduğu barışçı göstericilere uygulanan devlet şiddetini kınıyor, hükümetin şiddete başvurmayan göstericilerin taleplerini ciddiye alması gerektiğine inanıyor ve devletin her bireye eşit düzeyde, yüksek saygı duyduğu bir ülke özlemimizi dile getiriyoruz.” Reklam için kampanya Dış Haberler Servisi Gezi Parkı olaylarının ana akım medyada yeterince yer almamasını eleştiren bir grup aktivist, New York Times ve/ veya Washington Post’ta tam sayfa reklam vermek amacıyla internetten bağış kampanyası başlattı. Indiegogo üzerinden başlatılan kampanyada, dün 50 bin dolardan fazla bağış toplandı. “Full Page Ad for Turkish Democracy in Action: Occupy Gezi for the World” adı altında yürütülen organizasyonda asıl hedeflenen bağış oranı 53.800 dolar olmasına karşın dün itibarıyla bu rakam 80 bin doları geçti. Bağış için kullanılan adres şöyle: “http://www.indiegogo.com/projects/ fullpageadforturkishdemocracyinactionoccupygezifortheworld49” Yurt genelinde eylem Yurt Haberleri Servisi Gezi Parkı’nda yaşanan direnişe destek vermek ve polis şiddetini kınamak için 5 Haziran’da yapacağı grevi bir gün öne çeken KESK’e bağlı sendikalar, başta Sinop, Samsun, Adana ve Diyarbakır’da olmak üzere yurt genelinde alanlara inerek eylem yaptı. Sinop’ta KESK üyesi sendikalar, Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanarak AKP iktidarını sert sözlerle eleştirdi. Öğretmen ve sağlık çalışanlarının yoğun olarak katılımının gözlendiği eylemde, Sinop’taki hastanelerde acil dışında hizmet verilmedi. KESK Şubeler Plartformu adına EğitimSen Başkanı Seyfi Çelebi ve Sağlık Emekçileri Sendikası adına Kayhan Konukçu’nun konuşma yaptığı eylemde Gezi Parkı direnişine de destek verildi. Konuşmalarda Başbakan Recep Tayip Erdoğan sık sık diktatör olarak tanımlanırken göstericiler tarafından da yuhalandı. Samsun’da da KESK’in grevi, eşit, özgür, demokratik bir ülke, iş güvencesi ve insanca yaşam talebiyle dün saat 12.00’de başladı. KESK Dönem Sözcüsü Müşfik Veysel Erdoğan yaptığı açıklamasında, tüm emek ve demokrasi güçlerini baskıcı, otoriter ve hukuk tanımaz hükümete karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırdı. Yapılan açıklamada, Taksim Gezi Parkı olaylarına da değinilirken “Halkın tepkisini görmezden gelen ve zor kullanan AKP hükümeti ve başındaki Başbakan hemen istifa etmelidir” denildi. Diyarbakır’da ise Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Emek, Göç ve Yoksulluk Çalışma Grubu, KESK’in iki günlük grevine ilişkin açıklama yaparak, emekçileri greve destek vermeye çağırdı. DTK’den yapılan yazılı açıklamada, AKP hükümetinin milyonlarca işsizin, kayıt dışı sigortasız ve sendikasız çalıştırılmak zorunda bırakılan emekçilerin sorunlarını çözmesi gerekirken kamuda çalışan emekçilerin kazanılmış haklarını gasp etmeyi hedeflediği ifade edildi. Mersin’de de KESK’e üye çalışanlar, Taksim olaylarını protesto etmek için dün öğleden sonra işbaşı yapmadı. Greve destek verin çağrısı NTV halktan özür diledi İstanbul Haber Servisi Doğuş Yayın Grubu CEO’su Cem Aydın dün özür diledi. Aydın NTV çalışanlarına yaptığı açıklamada “Mesleki sorumluluğumuz açısından bize düşen, olanı olduğu gibi vermektir. Dengesizlikler içinde denge arayışı tüm medyayı olduğu gibi bizi de etkiledi. İzleyicilerimiz ihanete uğramış gibi hissetti, onları haksız bulmak mümkün değil” dedi. Garanti Bankası’nın Levent’teki genel merkezi önünde de protesto yapıldı. Yaklaşık 2 bin gösterici, Kuvvai Milliye Caddesi’ni ve İstiklal Caddesi’ni trafiğe kapatarak Cumhuriyet Alanı’na kadar yürüdü. Göstericiler yol boyunca “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Taksim faşizme mezar olacak”, “Direne direne kazanacağız”, “Hükümet istifa”, “Uludere’de Taksim’de katil AKP”, “Kahrolsun AKP diktatörlüğü” şeklinde sloganlar attı. Çorum’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi memurlar, Türkiye geneline yayılan olayları protesto etmek amacıyla yurt çapında gerçekleştirilen iş bırakma eylemine katıldı. 2 gün sürecek iş bırakma eylemi kapsamında, Bahabey Caddesi’nde toplanan yaklaşık bin kişilik KESK üyesi memur, ellerinde döviz ve sendika flamaları ile Hürriyet Meydanı’na yürüdü. Burada grup adına basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm BelSen Çorum Şube Başkanı Nevzat Veldet, yurt genelinde son bir haftadır yaşanan olayları üzüntüyle karşıladıklarını söyledi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, Taksim Gezi Parkı’nda ağaç kesilmesini protesto için başlayan ve günlerdir tüm Türkiye çapında yayılan eylemlerle ilgili üniversite rektörlerini, öğrencilere katılamadıkları sınavlar için rapor kolaylığı sağlanması nedeniyle “öğrencileri eyleme teşvik etmekle” suçlarken Ankara’daki Fransız okulu, “öğrencilerin eylemlerden etkilenmemeleri için” kapanış saatinde değişiklik yaptı. Özellikle ABD ve AB’den eylemlere gelen destek açıklamaları AKP’yi kaygılandırdı. Eylemlerin sürekli hale gelmesi ve yaygınlık kazanması üzerine eğitimöğretimle ilgili “eylem ayarı”nın yalnızca Türk üniversitelerince değil Türkiye’deki yabancı okullar tarafından da yapıldığı ortaya çıktı. Fransa’nın devlet okulu olan Ankara’daki Charles de Gaulle Lisesi, eylemler nedeniyle okulun kapanış saatinde değişikliğe gitti. Okul yönetiminden çocukların ailelerine gönderilen mesajda değişiklik “Ankara’da yaşanan sosyal iklim” ve “olası eylemler” gerekçelerine dayandırıldı. Okulun mesajında, “Ankara’da yaşanan sosyal iklim nedeniyle, Fransız kültür müsteşarı ile ortaklaşa verdiğimiz karar sonucunda, olası eylemler başlamadan önce herkesin rahatça eve dönmesi için, okulumuzda bugün dersler saat 15:00’te bitecek” ifadesine yer verildi. Ailelerden çocukların okulun öne çekilen kapanış saatinde servis araçlarına binmeleri için gerekli desteği vermeleri istendi. Fransız okulu, yine olası eylemler gerekçesiyle ders saatinin bitiminin ardından gerçekleşen tüm aktivitelerin de iptal edildiğini duyurdu. Eylemlere ilişkin Başbakan Erdoğan’ın suçlayıcı açıklamaları sürerken AKP’de de değerlendirmeler yapılıyor. AKP’de en büyük fatura CHP’ye çıkarılırken “Darbe kışkırtıcılığı yapılıyor”, “Kaos ortamı aranıyor”, “Bizi sandıkta yenemediler sokakta devirmek istiyorlar” şeklindeki görüşlerin yanı sıra, özellikle eylemlerle ilgili başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere uluslararası kuruluşlardan gelen açıklamalara da dikkat çekiliyor. AKP’de eylemcilerin polisle ilk çatışmalarından itibaren ABD ve AB’den gelen, polisi ve hükümeti eleştiren açıklamaların “anlamlı” olduğu, “Daha eylemlerin içeriği amaçları boyutları ve hedefleri ortaya çıkmadan dışarıdan gelen bu tür açıklamalar, eylemlerin sürmesini ve kaosa dönüşmesini isteyen odaklara da güç vermektedir” değerlendirmeleri yapılıyor. AKP endişeli İZLENİM ŞİNASİ DANIŞOĞLU Devrim benim kız arkadaşım... otobüste bir genç kız sesi duymuş. “Ben bir şey yapmadım abi” diye yalvarıyor kızcağız. Polis o delikanlının yalancısıyım “Seni domaltıp s..rim” diyor. Genç kız dayaktan yılmış, “Tamam abi” diyebiliyor çaresizlik içinde. Öfke katlanıyor. Ama götürüldükleri karakolda bir avukatlar ordusu karşılıyor onları. Polisler küfrü bırakıp rica etmeye başlıyor. Sonra bir başka hikâye. Öldüresiye dövülmüş bir genç, gönüllü doktorun müdahalesiyle gözlerini aralar aralamaz “Barikatı aldık mı” diye soruyor. Sonra bir fotoğraf görüyorsunuz. Eylemcilerin ortasında gaz maskeli bir semazen dönüyor. Bir başkası: Türbanlı bir genç kız pankart açmış, “Ayık kafayla çekilmiyorsun AKP”. Bir başka genç: “Sayın Başbakanım ben hep sizi destekledim, oy verdim. Ne oldu da beş dakikada çapulcu oldum” diye soruyor. İçimde öfke, isyan, sevgi, sevgi, sevgi. Tamam, sağlık nedenleriyle gidiş riskli, ama gidersem değil, gitmezsem ölürüm deyip atlıyorum metroya. İçimdeki duygulara bir de utanç ekleniyor. Taksim’e elim boş gittiği için utanıyorum. Bunu hiç düşünmemiştim işte. Herkesin eli dolu. Genç kızlar, erkekler poşet poşet, tencere tencere yiyecek atıyor Gezi’ye. Üstelik yüzlerde hiç savaş havası yok. Hasta kardeşine yemek götürür gibi sakin. Yüzümde silemediğim bir gülücük, herkese sevgiyle baka baka geziyorum elde değil. Bir yandan da kendi gençliğimi hatırlıyorum. Koşullarımız farklıydı ama yine de ne kadar serttik biz; ne kadar asık suratlıydık. Bizim için savaştı hayat; bu gençlerse mücadeleyi şenliğe çevirmişler. Ölüyorlar, gözlerini kaybediyorlar, öldüresiye dövülüyorlar, dayaktan kurtulmak için tecavüze razı oluyorlar, gazdan nefes alamıyorlar, ama şenlikten vazgeçmiyorlar. Vahşete şenlikle karşılık veriyorlar. Onlardan öğreneceğimiz ne çok şey var. Okuduklarım ve seyrettiklerimin verdiği öfkeyle, gençlikten kalma alışkanlıkla kırıp parçalama isteğiyle gittiğim Gezi’den bu duygularla döndüm işte. Tek bir düşüncem var şimdi gidişimin öncesi ve sonrası arasında değişmeyen. Türkiye tarihinin hem en önemli hem de en güzel olayı yaşanıyor. Ve ister umulduğu gibi sonuçlansın ister sonuçlanmasın, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bu ülkede, hiçbir şey. Sağlık elvermeyince içiniz gide gide uzaktan izlemek zorunda kalıyorsunuz yürüyüşleri, mitingleri. Çok da koymuyor doğrusu bunca yıldan sonra; çünkü eskisi kadar anlamlı da gelmiyor. Sonra gün geliyor, kalkıp Gezi Parkı’na gidiyorsunuz ki burada bambaşka bir.. bir.. şenlik! Evet, bir şenlik var. Kıyım var burada; kan var; ölüm var; işkence var; dayak var, kısaca vahşet var. Ama yine de şenlik diyorum. İnanmayan gitsin görsün şenliği Gezi Parkı’nda. Ben gördüm. Günlerdir Gezi direnişiyle yatıp kalkıyoruz milletçe. Biz gazetede kendi kaynaklarımızla izliyoruz. Sonra evimize gidiyoruz ve Halk TV’yi açıyoruz, herkes gibi sosyal medyaya dalıyoruz herkes gibi. Okudukça içimiz daralıyor, kan beynimize sıçrıyor, çaresizlik tansiyona vuruyor. Gözaltına alındıktan sonra salıverilen bir genç yazıyor. Atıldıkları karanlık AKP herkesi birleştirmiş Gezi bir başka âlem. İşte bildiğiniz şeyler canım. Yan yana geldiklerini asla düşünemeyeceğiniz insanlar yan yana değil, onlara inat kucak kucağa sanki. Evet, AKP AKP’li olmayan herkesi birleştirmeyi başarmış. Ve o gençler... Hiç bizim gibi değiller. Nasıl kibarlar birbirlerine karşı, nasıl sevecenler. Resim atölyeleri açılmış, bazıları şarkılar söylüyor, kimi yoga yapıyor. Revir yapmışlar bir yeri; başka bir köşede 24 saat bedava yiyecek. Her yerde yazılar. Alın işte bir tanesi: “Devrim benim kız arkadaşım”. Bir çadıra yazmışlar: “Şirin evi gaz atma”. SBS hafta sonu yapılacak n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, TBMM’de sorulan, “Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve daha sonra yayılan eylemler nedeniyle hafta sonu yapılacak SBS’nin iptali söz konusu mu?” sorusuna “Hafta sonu yapılacak” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle