15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 12 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Avrupa Birliği’nden Sorumsuz Bakan Egemen Bağış, patronundaki bu Allah vergisi yeteneği kanıtlayan bir açıklama yaptı. RTE, Gezi Parkı eylemlerine başladığı gün teşhis koymuş. Ne yaparsak yapalım bu eylemlerin durmayacağını söylemiş çevresine. Sözünü kanıtlamak için de “Bakın, şimdi Topçu Kışlası’ndan vazgeçeceğimi duyursam bile eylemler durmayacak. Zira dış kaynaklı” demiş. İşte bu kafayla bir yandan da kışla da kışla deyip duruyor. Yumuşak gidelim diyenler de bakmışlar ki patron yine haklı. Ne söylesen, ne vaat etsen, Kışla yapılmayacak da desen nafile!.. Protestoya dönüşen eylemler giderek bütün ülkeye yayılıyor. İşte o zaman patronun ilk gün söylediğinin ne kadar gerçekçi bir saptama olduğuna çevrenin de inandığını Sorumsuz Bakan Bağış şu açıklamasıyla belgeledi. “Aramızda biraz yumuşak gidelim diyenler bile ‘işin’ küresel tezgâh olduğunu net şekilde gördüler” diyor. HHH Haklı RTE. Halkı koyun sürüsü gibi yönetmeye kafayı takmış. Bugüne dek de bu takıntının meyvelerini toplamış. Bu nedenle çevre duyarlılığının birden ülke çapında eyleme dönüşmesindeki nedenleri bir türlü kavrayamıyor... Nato mermer nato kafa: Kafayı takmış; eylemleri dış mihraklara, küresel tezgâha bağlıyor. Bu inancı açığa vurarak aslında halkının, gençliğinin ancak dışarıdan emir alarak harekete geçebileceğine inandığını açıklamış oluyor. Böylece halkın ve gençliğin dış mihrakların –tabii amaçlı etkisiyle meydanlara, sokaklara döküldüğünü varsayıyor. Düpedüz halka da gençliğe de hakaret ediyor!! HHH Peki dış mihrakların amacı ne?.. Gezi Parkı eylemleriyle RTE’yi iktidardan indirmek!.. Bu eylemler bana karşıdır derken küresel dünyanın başbakanlıktan indirmeyi amaçladığına inanıyor. Dışarıdan tezgâhlanan, AB ekonomilerini sollayan, dünya liderleri arasında yeni bir yıldız gibi parlayan lidere darbe! Gözaltına alınan, kimileri tutuklanan Ankara’daki eylemcileri savcının, “hükümeti devirmeye teşebbüsle” suçlaması RTE’deki darbe takıntısının somut kanıtı!.. Şu sorular takıntıya diğer kanıtlar: “Başbakanlık, Meclis ve bakanlık binalarını işgal etmeye teşebbüs talimatını hangi örgütten aldınız? Eylemlere katılıp hükümeti yıkmak gibi bir talimat aldınız mı?” HHH Halktaki, gençlikteki tepkiyi kavramak istemeyen kafa ve çevresi, eylemlerin Batı’dan kaynaklandığını iddia etmeye devam eder ve liderin müthiş öngörülerinin gerçekleştiğini son bir örnekle kanıtlamaya girişirlerse şaşıracak mıyız? Şaşırmayın. Bakın neden... Sıfır faiz babası diye ünlenen Fed Başkanı Bernanke, ABD Merkez Bankası’nın artık önümüzdeki dönemde tahvil alımını azaltacağını ve 2014 ortasında da tamamen bitireceğini açıklayınca… …RTE’nin sarsılmaz diye övündüğü, ekonomik bunalım içindeki AB ülkelerine örnek gösterdiği ekonomik düzende dolar bir günde 1.88’den 1.93’e fırladı. Brezilya’da, Almanya’da borsa 318, Türkiye’de rekora koştu: 6.82! HHH RTE ve çevresi Gezi Parkı eylemleri dışarıdan tezgâh diyorlar ya… Fed kararlarının Gezi Parkı eylemlerinin uzantısı olduğuna yeterli kanıt içeriğinde açıklamalar yaparlar mı? Yaparlarsa şaşırmayalım! HABERLER İran’ın yeni cumhurbaşkanı gündeme hızlı giriş yaptı GÜNDEM MUSTAFA K. ERDEMOL Feridun’du Ruhani oldu İran ile “karşıtları” için yeni bir sayfa açmanın tam zamanı kimi gözlemcilere göre. Washington’da da aslında İran’a yönelik yaptırımların hafifletilmesi gerektiğini düşünenler var. ABD’nin elinde Tahran’ın ham petrol satışı üzerinde kısıtlamaları ile İran Merkez Bankası üzerindeki baskıları azaltabileceği bazı alanlar mevcut. MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada adamlar oldular. Mizah gücü, zekâ gücü hep sözcüklerle ifade edilmez, beden diliyle de kendini gösterir. Öyle ki, etkisi kısa sürede sadece ülkemizde değil, tüm dünyada hissedilir. Tepemizdekiler kendilerini, “dünyayı kurtaran adam” gibi görmeye devam etsin, artık bir dünyayı durduran adamımız var. Toplumun yaratıcı aklı devreye girdi mi, iktidarların tüm toplumu kontrol etme hatları kısa devre yapar. Artık uzun devrede hatları tümüyle kontrol altına alamaz. Duran adam, bütün bu devreleri de durdurdu. HHH Toplum dikta anlayışına karşı mücadelede, deyim yerindeyse ateşi buldu. Ne olursa olsun bunu artık söndürmez. Zaman zaman sönmüş gibi görünse de içten içe yanmaya devam eder, gerektiğinde yeniden canlanır. Tarihte de böyledir; dikta dönemlerinde halk korkuyu yenip, kendini kurtarma kararı aldığında, kazanmış demektir. 17 Haziran Pazartesi gününden beri kent meydanlarında çok hareketsiz bir hareketlilik var. Nasıl ki en uzun yolculuklar küçük bir adımla başlarsa, toplumun tümünü saran eylemler de bazen küçük bir grupla, hatta bir kişiyle başlar. Taksim’deki tek kişilik bir duruş, uzun süredir algısı hep açık olan toplumun içinde hemen yayıldı. Yönetenler, ilk anda buna bir yorum getirmekte zorlandılar. O nedenle de çok ciddi demeçler verdiler. İşte birkaçı: “Durmak suç değildir.” “İyi hep böyle dursunlar.” “Hep durmaları iyi de, ihtiyaçları ne olacak, tabii kendileri bilir.” Polis de şaştı bu işe. Duran adama karşı vuran adam olsalar; hiçbir yasada, yönetmelikte, emirde yeri yok. Polis baktı ki duran adam, durduğu yerde kitap okuyor; o da bir karşı saldırı geliştirdi, eline kitap aldı. Ee, kaderde hep meydan okumak, bildiğini okumak, canını okumak olmaz ya, bazen de kitap okumak olur. Duran adamlar için tek tehlike, iktidarın onları heykel sanması olur. O zaman, kırabilirler. HHH Aslında duran adamla birlikte iktidar da amacına ulaşmış oldu. Ne diyorlardı? Gezi Parkı eylemleri 23 ağaçla başladı, ancak amacının dışına çıktı. Halkımız hemen eylemi gerçek amacına döndürdü ve ağaç oldu. Hep beklemekten ağaç olunmaz ya, eylem yapmaktan da ağaç olunur. Ne diyelim? Durmak, bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bütün meydanları doldururcasına... Hayır demeyi bilmek, bazen hiçbir şey söylememektir. İktidar şaşkın... Duran adam, onun sessiz toplum umutlarını solduran adamdır. Dikensiz gül bahçesine çivi konduran adamdır... Her şey tıkır tıkır işliyor gibi görünürken planları bozduran adamdır. Duran adam, oy duran adam... Virgülsüz gidişe nokta koyduran adam... Sana ne demeli? Durmak yok, durmaya devam. Anayasa gereği yeniden cumhurbaşkanlığına aday olamayan, kimilerinin İran iç politikasının George W. Bush’u olarak gördüğü Mahmut Ahmedinejad’dan sonra, ondan daha ılımlı birisinin geleceği tahmin ediliyordu İran Cumhurbaşkanlığı’na. Bu tahminin dileğe dönüşmesine yol açan da elbette Ahmedinejad’ın kendisiydi. Zamanı geldiğinde yeryüzüne inip dünyayı kurtaracak olan Mehdi’nin gelişini hızlandırmak için uygun koşulları, yani kargaşayı, kaosuoluşturmayı hedefleyen, bu nedenle Humeyni tarafından yasaklanmış olan Hüccetiye tarikatına mensup biri olarak Ahmedinejad’ın, elinde gerçekten yetki olsaydı ülkesini de dünyayı da felakete atmaktan çekinmeyeceği söyleniyordu hep. Üçüncü kez seçilseydi yine tüm saldırgan söylemine rağmen bir şey yapamazdı ama o söylemleri İran’ı gerçekten dünyanın yarısından çoğunun hedefi yapmıştı neredeyse. O nedenle Hasan Ruhani’nin gerçekten sürpriz sayılan başkanlığının ülkedeki politik atmosfere rahatlama getireceğine inanılıyor. İran’ın 64 yaşındaki yeni cumhurbaşkanının pek de bilinmeyen bir İskoçya geçmişi var. 90’lı yıllar boyunca bu ülkede, Glasgow Caledonian Üniversitesi’nde eğitim gördüğü söyleniyor. 1995’te felsefe masterini, ardından da doktorasını yapmış. Ancak İran lideri okulun mezuniyet listesinde Hasan Feridun olan gerçek adıyla kayıtlı. Belki de bundan ötürü onunla aynı dönemde okuyan İranlılar, Hasan Ruhani adında birini pek hatırlamıyorlar. Üniversitenin kütüphanesinde de kendi yazdığı, biri “İran Özelinde İslami Yasama Gücü”, diğeri de “İran Özelinde Şeriat Esnekliği” adlı iki kitabı kayıtlı. Kimileri Ruhani’nin bu üniversitede eğitim gördüğüne pek inanmıyor. En azından lisans sonrası dereceleri yaparken üniversitede bulunmadığı ileri sürülüyor. Haksız da sayılmazlar çünkü eğitim yaptığı tarihler Ruhani’nin 1989’dan 2005 yılına kadar İran Ulusal İskoçya’daki yaşamı Hiç gitmedi mi? Konseyi Genel Sekreterliği yaptığı tarihlere denk düşüyor. Muhafazakâr İngiliz gazetesi Telegraph yine de bu eğitimin yapılmış olabileceğine ihtimal veriyor. Bu tür bir görev büyük olasılıkla Ruhani’ye “küçük bir faaliyet alanı” bırakmış olabilir gazeteye göre. Ruhani’nin İskoçya geçmişindeki karışıklığı ortaya çıkaran kurum İran Seçim İzleme Grubu. Ruhani’nin kendi yönettiği Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin sitesinde yer alan biyografisinde okuduğu üniversite “Uluslararası Glasgow Üniversitesi” olarak belirtiliyor. Kurumun kurucusu Denise Aciri, seçim öncesi adayların biyografisi üzerinde çalışırken söz konusu üniversiteye bilgi için başvurduklarında “böyle bir ada rastlanmamıştır” yanıtını alıyorlardı. Bu konuya ilişkin bir makale yayınladıktan sonra Ruhani’nin Stratejik Araştırmalar Merkezi sitedeki biyografiyi düzeltip üniversitenin adının bu kez “Glasgow Caledonian Üniversitesi” olduğunu belirtecekti. İran Seçim İzleme Grubu bu değişikliğin önceki ile sonraki görüntülerine de sahip olduğunu belirtiyor. Önemsiz bir durum değil bu. Daha “yolun başındayken” kamuoyuna kendisi hakkında yanıltıcı bilgi vermek güven zedeleyici bir tutum. YAPTIRIMLARDA AZALMA OLASILIĞI ‘Karşıtlarla’ yeni sayfa İranlılar yeni başkanlarının “yabancılarla” daha iyi ilişkiler geliştirebileceğine inanıyorlar. Ama ilişkilerin düzelmesi için ilk adımı kimin atacağı bekleniyor. Aslında İran ile “karşıtları” için yeni bir sayfa açmanın tam zamanı kimi gözlemcilere göre. Washington’da da aslında İran’a yönelik yaptırımların hafifletilmesi gerektiğini düşünenler var. ABD’nin elinde Tahran’ın ham petrol satışı üzerinde kısıtlamaları ile İran Merkez Bankası üzerindeki baskıları azaltabileceği bazı alanlar mevcut. ABD ile AB tarafından uygulanan petrol ambargosu Tahran’ın en büyük müşterilerine de yasak getirdi. Petrol ihracatı İran’ın ihracat gelirinin yüzde 80’ini oluşturuyor. Ambargo yüzünden bu rakam yüzde 40’larda. Yaptırımlardan taviz vermek teoride elbette olanaklı ancak karşılıklı hareketlenmelerin de bir an önce yapılması bekleniyor. İlk beklenen adım da İran’ın nükleer programı konusunda “şeffaf” olacağını dünyaya açıklaması. Ruhani’nin ne yapacağı konusunda spekülasyon yapmak için henüz erken tabii. Her şeyden önce İran’ın nükleer faaliyetlerinin de dini lider Ayetullah Hamaney’in kontrolünde olduğunu anımsatalım.Ruhani’nin diplomatik esneklikler sergileyecek bir yaklaşıma sahip olduğu biliniyor. Nükleer faaliyetlerinde geri adım atmayacağı da kesin olmakla beraber yaptırımların azalması İran için çok önemli. Ülke ekonomisi pek parlak değil. Ruhani de çok gerçekçi, “Ben bu sorunları bir gecede çözemem” diyor. İran’da sadece askeri değil, siyasi anlamda da en güçlü kurumlardan biri Devrim Muhafizları. Hasan Ruhani bu konuda da gerçekçi. Bu kurumla iyi geçinilmesi gerektiğini biliyor. Devrim Muhafızları yaptığı açıklamada Ruhani ile “iyi ilişkiler içinde olacağını” resmi olarak duyurdu. Ahmedinejad’a verilmeyen destek, nasıl bir politika izleyeceği kesin olarak bilinmeyen Ruhani’ye sunulmuş oldu. Devrim Muhafızları ile anlaşma SADECE YÜZDE 30.9’U İSTİYOR Ferhat Gerçek davası ertelendi Başkanlığa ‘evet’ diyenler azaldı Haber Merkezi Metropoll Araştırma Şirketi’nin yaptığı ankette, başkanlık sistemine karşı çıkanların oranı yükseldi. Geçen yıl haziran ayında yapılan ankette başkanlık sistemine evet diyenlerin oranı yüzde 43.2 olarak belirlenirken bu ankette destek oranı yüzde 30.9’a geriledi. Metropoll Araştırma Şirketi’nin 312 Haziran tarihleri arasında 31 ilde 2 bin 818 kişiyle yaptığı ankete katılanların 3’te 2’si Gezi Parkı’nın yeşil alan olarak kalmasını istedi. Gezi Parkı’nın yeşil alan olarak kalmasını isteyenlerin oranı yüzde 62.9, Topçu Kışlası yapılmasını isteyenlerin oranı ise yüzde 23.3 oldu. Ankette, başkanlık sistemine karşı çıkanların oranının da yükseldiği belirlendi. Geçen yıl haziran ayında yapılan ankette başkanlık sistemine evet diyenlerin oranı yüzde 43.2 olarak belirlenirken bu ankette destek oranı yüzde 30.9’a geriledi. Geçen haziranda yüzde 37.7 olarak saptanan başkanlık sistemine karşı çıkanların oranı da bu ankette yüzde 42.9’a yükseldi. Ankete katılanların yüzde 49.9’u hükümetin otoriterleştiğini düşündüğünü söylerken demokratikleştiğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 36 oldu. “İnsanların yaşam biçimine ve tercihlerine hükümetin müdahalesinin arttığını düşünüyor musunuz?” sorusuna da yüzde 54.4 oranında “evet” yanıtı gelirken “hayır” diyenlerin oranı yüzde 40.4 oldu. n İstanbul Haber Servisi Bahçelievler ilçesinde 7 Ekim 2007’de Yürüyüş dergisi dağıttığı sırada polis tarafından vurularak felç bırakılan Ferhat Gerçek davasına Bakırköy Adliyesi 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Kararın çıkması beklenen duruşma sanıklar ve sanık avukatlarının mazeret bildirerek katılmaması gerekçesiyle 1 Ekim 2013 tarihine ertelendi. Gerçek ve arkadaşlarına 15 yıl hapis cezası istenen davada, polisler hakkında ise “zor kullanmak yetkisi aşılarak kasten yaralama” gerekçesiyle 9 yıla kadar hapis talep ediliyor. ALMAN TÜRKOLOĞA GÖRE ‘KENDİNE SADIK’ TVYD’NİN YENİ BAŞKANI SEÇİLDİ RTÜK’ün ‘ricasıyla’ Kreiser: Erdoğan 20 yıldır değişmedi Akman sahnede BERLİN (ANKA) Türkiye’de Gezi göstericilerine sert müda halenin ardından Avrupa’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ ın değiştiği öne sürülürken Alman Türkolog Klaus Kreiser, Erdoğan’ın son 20 yıldır kendine sadık kaldığını söyledi. Almanya’nın Bamberg Üniversitesi’nde Türk dili, tarihi ve kültürü profesörü Klaus Kreiser, Deutschland Radio’nun sorularını yanıtladı. Türkiye’de olgunlaşan bir sivil toplum bulunduğunu belirten Kreiser, “Gerçek yüzünü şimdi gösteren Erdoğan yıllarca farklı bir tutum mu sergiledi?” sorusuna, “Ben Erdoğan’ın değiştiğini düşünmüyorum. Erdoğan, Belediye Başkanı iken de aynıydı, siyasi parti başkanı olduğunda değişmedi ve şimdi başbakan olarak da değişmedi” karşılığını verdi. Almanya’nın önde gelen İslam ilahiyatı ve Türkiye uzmanlarından Prof. Dr. Udo Steinbach ise, Türkiye’de olası bir radikalleşmenin, kutuplaşmanın çok yük sek bir Türk nüfusuna sahip Almanya’yı da yakından etkileyeceği uyarısında bulundu. FIRAT KOZOK n AMASYA (AA) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Amasya’da bir çağrı merkezinin açılışı törenine katıldı. Yıldırım burada yaptığı konuşmada, siber saldırılarla ilgili, “Siber saldırı aynen ülkemize yapılan saldırı gibi bir şeydir. O yüzden siber güvenlik eşittir milli güvenliktir diyoruz” dedi. ‘Siber güvenlik milli güvenliktir’ PKK kaçırdığı 2 kişiyi bıraktı n Yurt Haberleri Servisi Bingöl’ün Yayladare ilçesi kırsalında odun kesen orman işçisine bölücü propagandası yapan bir grup PKK’linin kaçırdığı müteahhit ve operatör, önceki akşam serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 2 kişinin, jandarma karakoluna giderek ifade verdi. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EmekliSen’in olağan genel kurulu Ankara’da yapıldı. Genel kurulun ikinci günü yapılan seçimler sonucunda, EmekliSen Genel Başkanlığı’na yeniden Veli Beysülen seçildi. Beysülen yeniden başkan ANKARA Deniz Feneri davasının Türkiye ayağında yargılanan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, şimdi de tüm televizyonları aynı çatı altında toplayan Televizyon Yayıncıları Derneği’nin (TVYD) başkanı oldu. Tamamen bağımsız olması gereken derneğin başına Akman’ın gelmesi için RTÜK’ün AKP’li üyelerinin de kulis yaptıkları öğrenildi. Televizyon Yayıncıları Derneği’nin genel kurulu Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Derneğin mevcut KP’li üyeler kulis yürüttü’ Zahid Akman’ın seçilmesinde RTÜK’ün bazı AKP’li üyelerinin televizyon yöneticileri nezdinde yaptıkları kulisin etkili olduğu öğrenildi. Akman’ın başkanlığındaki derneğin bağımsızlığını nasıl sürdüreceği merak konusu. ‘A başkanı ATV Ge nel Yayın Yönetmeni Adem Gürses tekrar aday olmazken oluşan 25 kişilik yeni yönetim kurulundan da Zahid Akman dışında başkan adayı çıkmadı. Akman, derneğin yeni yönetim kurulu başkanı seçildi. ‘Hükümetin müdahalesi arttı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle