16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Kimya Mühendisleri polisin gaz bombasına dikkat çekti Eskişehir’de yine çadır baskını 13 gözaltı CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için caddeyi trafiğe kapatıp çadır kuran gruba Çevik Kuvvet polisi yine müdahale etti, 13 kişi plastik kelepçe takarak gözaltına alındı. Çadırları söken polis burada nöbet tutmaya başladı. Espark Alışveriş Merkezi önünde Gezi Parkı eylemcilerine destek vermek için çadır kuran yurttaşlara önceki sabah saat 05.00 sıralarında polis müdahale etmiş 350 çadırı söküp 13 kişiyi gözaltına almıştı. Çevik Kuvvet polislerini çekilmesinin ardından önceki akşam saatlerinde bir grup eylemci yeniden taşlar ve koltuklarla Üniversite Caddesi’ni trafiğe kapattı. Eylemciler kapatılan yola 4 çadır kurdu. Yolun iki tarafına taş ve tahtalar koyan göstericiler a k ş a m s a a t l e r i n d e k e n t merkezine doğru yürüyüşe geçti. Kent merkezinde sayıları 10 bini aşan kalabalık sık sık “Hükümet istifa”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı. Yaklaşık 60 eylemci geceyi Espark Alışveriş Merkezi’nin önünde geçirdi. Çevik Kuvvet polisleri dün sabah erken saatlerde gruba TOMA araçları ile sert müdahale etti. Polisler, 13 kişiyi yaka paça gözaltına aldı. Eylemciler akşamüstü serbest bırakıldı. ‘Kimyasal silah kullandı’ MUSTAFA ÇAKIR İSTANBUL BAROSU: KAYGILIYIZ Ordu, Ereğli ve Adana’da direnişe destek eylemlerinde gerginlik Ekmek bıçağıyla eylemciye tehdit Yurt Haberleri Servisi Gezi Parkı protestolarında hükümetin tutumu ve polisin sert müdahalesine tepkiler dinmiyor. Yurt genelindeki eylemlerde ise tansiyon yükseliyor. Ordu’da 5 genç Gezi Parkı için çadır kuran eylemcileri ekmek bıçağıyla tehdit edince gözaltına alındı. Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ise Gezi’ye destek için eylem yapanlarla hükümet lehine gösteri yapan grup arasında gerginlik yaşandı. Adana’da eylemciler AKP binasına yürümek isteyince polis müdahale etti, 11 kişi gözaltına alındı. ORDU: Gezi Parkı protestolarına destek için bir grup genç Atatürk Parkı İlk Adım Anıtı önünde iki gün önce “Çapulkent” adıyla çadır kurdu. 16 çadırla eyleme katılan 25 kişi önceki akşam da eylemlerini sürdürürken bir grup genç ekmek bıçaklarıyla çadırların bulunduğu alana geldi. Eylemcilerle tartışarak Atatürk posterli Türk bayrağını alan gençler olay yerinde polisin hızlı müdahalesiyle gözaltına alındı. Gençlerin parka attığı iddia edilen 2 ekmek bıçağına ise polis tarafından el konuldu. ZONGULDAK: Ereğli ilçe merkezinde Gençlik Platformu üyesi 100 kişi ellerindeki dövizler, Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile hükümet lehine gösteri yapmak istedi. Atatürk Anıtı’na yürüyen gruba Gezi Parkı direnişine destek veren eylemciler tepki gösterdi. Gezi eylemcileri arasındaki bir kadın ile karşı gruptakiler arasında tartışma çıktı. Bu arada ilçe merkezinde toplanan 100 kişilik Gezi Parkı eylemcisi de yürümeye başladı. Ellerindeki Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle yürüyen kalabalık, sloganlarla Gezi Parkı’na yönelik polis müdahalesini protesto etti. Hükümet lehine gösteri yapan grubun bulunduğu Atatürk Anıtı’nın önünden sloganlarla geçen Gezi eylemcileri, sahil bandına doğru yürüyerek tepkilerini sürdürdü. ADANA ANKARA Kimya Mühendisleri Odası’ndan (KMO) polisin son günlerde çok sık kullandığı gaz bombaları konusunda uyarı geldi. KMO, güvenlik güçleri tarafından atılan gaz bombalarının Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’na göre “kimyasal silah” olarak nitelendirildiğini ve kesinlikle kullanılmaması gerektiğini bildirdi. KMO, gazların Güvenlik Bilgi Formu (GBF) bilgilerini yetkili makamlardan istedi. Ancak yanıt alamadı. KMO, eylemlerde kullanılan gazların kapsülleri incelendiğinde Türkiye’de OC, CR ve CS kısaltmalı gazların kullanıldığının görüldüğüne dikkat çekti. Güvenlik kuvvetleri tarafından kullanılan bu gazların, 1993 yılında imzalanan Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’na göre göz yaşartıcı gazlar sınıflandırmasına girdiği ve “kimyasal silah” olarak nitelendirildiğine dikkat çeken KMO, “Sözleşme uyarınca toplumsal olaylarda, kitlenin kontrolü amacıyla kullanılan biber gazı dahil olmak üzere kimyasal gazları silah olarak kullanmak kesinlikle yasaktır” değerlendirmesini yaptı. KMO, gazların etkilerini de şöyle sıraladı: l Gaz; deri, göz ve solunum yollarında ciddi düzeyde tahriş ve tahribat yaratır. Etkileri saniyeler içerisinde başlayarak bir saate kadar sürebilir. l Kullanılan maddeler geç ortaya çıkan sağlık sorunlarına da yol açabilmektedir. Yüksek miktarlarda ve uzamış temas nedeniyle sağlık riskleri çok ciddidir ve ölüme yol açabileceği saptanmıştır. l En büyük etkisini gözde, deride, sindirim, dolaşım ve solunum sistemi üzerinde göstermektedir. Özellikle solunum ve dolaşım sistemi üzerindeki etkileri sonucu ölümlere yol açabilmektedir. l Biber gazının sağlık etkileri astım, zatürree, amfizem gibi solunum yolu hastalığı olanlarda, kalp sorunu olanlarda, tanı konmamış anevrizması olanlarda, çocuklarda, yaşlı ve bağışıklık sistemi yetmezliği olanlarda ve gebelerde daha belirgindir. ‘İktidar toplumu tehdit ediyor’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, başta siyasi iktidar olmak üzere tüm yetkilileri kışkırtıcı beyanlardan, tehditlerden, meydan okumalardan sakınarak sorumlu davranmaya çağırdı. İstanbul Barosu Başkanlığı’nca yapılan yazılı açıklamada, Başbakan’ın Ankara mitinginde yaptığı açıklamada, “Polis Gezi Parkı’nı boşaltmayı bilir” sözlerinin, güvenlik güçleri tarafından açık emir, talimat ve yönlendirme olarak nitelendiğini belirterek “Bunun üzerine Gezi Parkı’na ancak İsrail’in müdahaleleri ile kıyaslanabilecek, hatta onu dahi geride bırakacak bir ‘saldırı’ gerçekleştirilmiştir”denildi. Açıklamada “Bütün bu hukuksuz uygulamalar ve şiddet, başta Başbakan olmak üzere, siyasi iktidarın söylemlerinden ilham ve cesaret almaktadır. Türkiye’nin demokrasi çıtası, hukuk düzeni, Başbakan’ın günlük ya da anlık tahammül algılarına esirdir. Demokratik hakların kullanımı karşısında ‘vahşete’ varan bir uygulama, ‘güvenlik’ adı altında yürütülmekte, temel hak ve özgürlükler kullanılamaz hale getirilmektedir” denildi. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Gelinen aşamada yakalama, gözaltı ve soruşturmaların bir tehdit ve gözdağına dönüştüğü de görülmektedir. Bu vesileyle önümüzdeki süreçle ilgili bazı kaygılarımızı da paylaşmak istiyoruz. Bunlardan ilki, milyonlarca kişinin şüpheli duruma getirilebileceği, keyfiliğe açık toplu soruşturmalara bağlı yeni bir ‘cadı avı’ girişimidir. İkinci kaygımız, kanuni şartları bir yana bırakılarak bazı yurttaşlara, terör ve organize suç isnatlarının yapılmasıdır.” ANTALYA Fotoğraflar: DHA CHP’li Toprak, Başbakan’ı ‘dil’ konusunda uyardı: ADANA: Havanın kararmasıyla birlikte ortaya çıkan yüzleri maskeli çoğunluğu çocuklardan oluşan 150 kişilik bir grup, Atatürk Caddesi’ne çıktı. Sular mevkisine ulaştığında sayıları 300’e ulaşan göstericiler, AKP binasına yürümek istedi. Polis, “Kadın ve çocuklarla Türk bayrağı ve Atatürk posteriyle yürüyüşe katılanlar ayrılsın. Ayrılmayana müdahale yapılacak” uyarısın da bulundu. Yüzü maskeli bazı eylemciler polisin uyarısına taş ile karşılık verdi. Bunun üzerine polis göstericileri dağıttı. Ara sokaklara kaçan gösterilerden 5’i kadın 11 kişi gözaltına alındı. KOCAELİ: Kocaeli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun olan öğrenciler, sahnede pankart açıp slogan atarak Gezi direnişine destek verdi. Bazı veliler tepki gösterince Dekan Prof. Ahmet Selamoğlu velilerden “saygı” istedi. Sakinleşmezse felakete yol açar AYŞE SAYIN Amanpour’dan sahte röportaja tepki Haber Merkezi CNN International’da yaptığı programlarla tanınan ünlü haberci Christiane Amanpour, dün Takvim gazetesinde “Kirli itiraf!” başlığıyla manşetten yayımlanan hayali söyleşiye Twitter’dan yanıt verdi. Amanpour, “Benimle yapılmış SAHTE röportaj yayınladığın için yazıklar olsun @Takvim” diye tweet attı. Takvim gazetesi hayali söyleşiyi, “Gezi eylemlerini çarpıtarak Türkiye’yi savaş bölgesi gibi gösteren CNN International’ın ünlü sunucusu Christiane Amanpour, Takvim’e konuştu: Her şeyi para için yaptık” şeklinde manşetten duyurmuş; iç sayfada ise “Mevlüt Yüksel’in Christiane Amanpour röportajı gerçek dışıdır...” notunu düşmüştü. Sarısülük’ün ailesi savcıya başvurdu ‘Ethem’i vuran polis tutuklansın’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kızılay’daki Gezi Parkı eyleminde başından aldığı tek kurşunla ağır yaralanan ve hastanede yaşamını yitiren işçi Ethem Sarısülük’ün ailesi, soruşturmayı yürüten savcılığa başvurarak katil zanlısı polis memuru A.Ş’nin tutuklanmasını istedi. Sarısülük’ün kardeşleri adına avukatları Kazım Bayraktar ve Eylem Hakverdi tarafından hazırlanan dilekçe, savcı Veli Dalgalı’ya verildi. Dilekçede, Ankara Emniyeti’nin basına yansıyan görüntelerde 1 Haziran günü Ethem’e ateş eden polis memuru A.Ş’nin kimlik bilgilerini gönderdiğine dikkat çekilerek, “A.Ş’ye ait kimlik bilgileri ve zimmetli tabancası (9x19 mm çapında Mega Cal marka), 1 adet şarjörü ve 5 adet MKE yapımı dolu fişeği savcılığınıza teslim edilmiştir. Şüpheli A.Ş’nin yakalanması ya da tutuklanması için gereğinin savcılığınız tarafından yapılması gerekmektedir” denildi. Öte yandan şüpheli polise ait silahın, balistik inceleme için özel kargo ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdiği belirtildi. Şüpheli polis memurunu silahın balistik incelemenin ardından dinleyeceği öğrenilen savcılığın ayrıca olay sırasında görev yapan çevik kuvvet amirinin ifadesini alacağı da bildirildi. ANKARA CHP İstanbul İl Binası’na yapılan saldırı sırasında il binasında olan CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, Başbakan Tayyip Erdoğan’a destek sloganları atan saldırganların kimliği konusunda bilgisi olmadığını belirterek “Herhalde Başbakan’ın kışkırttığı kişilerdi. Ama artık AKP içindeki vicdanlı makul kişilerin, Başbakan’ı itidalli dil kullanması konusunda uyarması, sakinleştirmesi lazım. Aksi takdirde bu gidiş felakete yol açar” dedi. Toprak, İstanbul Milletvekili Melda Onur’la birlikte bulunduğu partisinin İstanbul İl Binası’na yönelik saldırı anlarını Cumhuriyet’e anlattı. Onur ve bazı parti görevlileri ile birlikte il binasında çalışırken, akşam saatlerinde ŞişhaneBankalar Caddesi tarafına gaz bombası atıldığını belirtti. Gaz nedeniyle bir grup eylemcinin il binasının 5. katına kaçtığını belirten Toprak, şu bilgileri verdi: “Aralarında çok kötü durumda olanlar vardı. Ama bir süre sonra ortalık daha sakinleşti. Derken bir anda bina basılıyor diye bir haber geldi. ‘Recep Tayyip Erdoğan’ diye bağıran 3540 kişilik grup kapıya dayanmış. Binanın kapısı demirli ama iri iri camlar var. 5. kattan gençler ve parti görevlileri binayı korumak için aşağı indiler. Bir kısmı içerde, merdivenlerin önünde koltuk kanepe ne kadar varsa kapının arkasına yığmaya başladılar. Ortada polis yoktu. Neyse ki kimsenin burnu kanamadan kalabalık dağıldı, ama binanın kapısının camlarını kırmışlardı.” Bütün bu yaşananların arkasında Erdoğan’ın ortamı gerginleştiren üslubunun etkisine dikkat çeken Toprak, Başbakan’ın yatıştırıcı bir dil kullanmak yerine miting yaptığına ve sürekli CHP’ye yüklendiğine işaret etti. Başbakan’ın CHP’yi terör örgütleriyle birlikte saydığına işaret eden Toprak, “Sanki CHP’yi terör örgütüymüş gibi sayıyor. Ana muhalefet partisine karşı kışkırtıcı bir dil kullanıyor” dedi. Erdoğan’ın, “ustalık dönemi”ne güvenip yargı, medya, üniversiteler, hemen her kesimi “korkutup sindirme” taktiği izlediğini belirten Toprak, Başbakan’ın ortamı yumuşatacak mesajlar vermek yerine, her gün yeni bir komplo teorisiyle, toplumun bir kesimini suçladığını ifade etti. Toplumun artık bu “komplo teorilerinden bıktığını” belirten Toprak, AKP içindeki makul, vicdanlı insanların, Erdoğan’ı ılımlı bir dil kullanma konusunda ikna etmesi ve sakinleştirmesi gerektiğini ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle