16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Bunun için bazı konularda iyi bir bonusa Nedir 2 F Evi? Biraz tarih, ihtiyacımız Erkan Karataş biraz gerçek, biraz ironi olacak. Ben bazılarından Öğretmenalın size F Evi. Tarih dedim bahsedeyim. Reyhanlı’da Edirne F Tipi ya tarihle nasıl bir ilgisi var meydana gelen katliamda Hapishanesi bunun? Biliyor musunuz uzun ölen yakınları için feryat yıllar önce Babil’de adına eden Döne Ana’nın F Evleri dedikleri okullar mağduriyetine neden varmış. Buralarda astronomi, olanlara karşı olmanız Bugün özgürlüğümün elimden matematik, okumayazma gerekir en başta. Kapitalizmin alınışının 100. günü. Bugün alanlarında araştırmalar seri cinayetleri ile ölen oğlumun özgürlüğünün yapılır elde edilen bilgiler yeni tersane, inşaat, maden elinden alınışının 100. günü kuşaklara aktarılırmış. Bunlara işçilerine sahip çıkmanız lazım. aynı zamanda. Bu süre içinde ek olarak ticaret, hukuk, Ülkenin suyunun, deresinin, 7 saat görüşebildik. Dört kez ziraat öğretilirmiş. Geometri tütününün, fındığının, çayının açık, üç kez kapalı. 55 dakika alanının da arazi çalışmaları çokuluslu şirketlere neden da telefonda. Bu haksız durum neticesinde buralardan peşkeş çekildiğini sormalısınız. aynı zamanda onun için de çıktığı iddia ediliyor. Bitmedi, Çağdaş Gemik, Şafak Bay ağır bir cezaya dönüşmüş altmışlık deste sayma prensibi, neden öldü dediniz mi? durumda. Bu paradoksu kim miladi takvime kaynaklık Dilan kızınız kendi kültürünü çözer? Eski Roma’dan bu edecek 60 dakika paylaşımı, yaşatabilecek mi? 4+4+4’le yana ne değişti? haftanın yedi gün olması, olmaz, neden 666 kadın Ben kimim? Nezaket dairenin 360 derecelik açıya cinayete kurban gitti dedin kurallarına göre tanışma hep sahip olmasını Babillilere mi, rüşvet, kadrolaşma, başta olur ama ben sona borçluymuşuz. Babil’in F itibarsızlaştırmaya karşı bıraktım. Ben ileri demokrasi Evleri var da bizim yok mu? durdun mu iyi bir bonusa ağına takılmış 19 Şubat sabahı Adı ile şanı ile F Tipi Yüksek sahip olursunuz. Buna bir de evlerimize yapılan operasyonla Güvenlikli Kapalı Ceza ve CD, bir gizli tanık ekledin mi gözaltına alındıktan sonra İnfaz Kurumu. Kısa ve hakkı ver elini F Tipi. tutuklanarak Edirne F Tipi’nde ile F Tipi Hapishane. Ne yapılır Tekrar eskiye gidelim. zorunlu ikamete tabi tutulan buralarda? 19 Aralık’tan bu Çağdaş hukukun tarihi kamu emekçilerinden birisiyim. yana “hayata döndürme” Roma hukuku ile başlatılır. Matematik, astronomi, işlemi gerçekleştirilir. H’si, Roma hukukuna göre eğer hukuk, takvim mi dediniz? E’si, T’si, F’si ile binlerce insan klan içinde bir kişi suç Onlar Babillilerin işi. Yani hayata döndürülerek “makul işlerse klanın diğer üyeleri 3800 yıl öncesinin. vatandaşlar” haline getirilmeye de cezalandırılırmış. Bizdeki Tecride her alanda hayır çalışılıyor. Karakteristik özelliği benzerliği nedir bunun? tecrittir. Nedir tecrit? Tecrit Hapishaneye konulduğunuzda demek hayata merhaba demektir. yalnızlaştırma, tektipleştirme, sevdiklerinizle dışarıda gürül Doktora, avukata, polise, ıslah etme, fikirleri, bedeni gürül akan hayatla aranızda gardiyana ihtiyaç olmayan bir teslim alma, bireyleştirme, kaç tane kilitli kapı var biliyor dünya temennisi ile... tecrit F tipi ve en kristalize musunuz? Ben diyeyim on (F Evleri ile ilgili bilgi olanından. Tecrit, “makul bir, siz deyin yirmi bir. Bizleri Patrica FARA’nın Bilim, Dört olmayanlar” için her yerde, yukarıda saydığım birtakım Bin Yıllık Tarih adlı kitabının evde, okulda, sokakta, iddialarla hapishanelere 25 ile 35. sayfalarından siyasette, hukukta, F Tipinde koydular. Suç varsa tabii ki ve en kristalize olanından. F bunun bir karşılığı olacak. Ama yararlanılmıştır. Kitap Metis Yayınları tarafından 2012 Tipi’ne nasıl gidilir onu biliyor adil bir yargı ve insanı temel İstanbul basımıdır.) musunuz? alan bir müeyyide dahilinde. 2 F Evi Babam Rüya Bir sabah erkenden çaldı kapının zili. Babam kapıyı açtı. Polisler gelmişti. Aşır Emik Babamı Edirne F Tipi götürmüşler. Hapishanesi Sonra babam yok. Saklanıyor sanıyorum. Evin her tarafına bakıyorum ama babam yok. Sıkıldım ben saklambaçtan. Haydi baba çık ortaya!.. Bir gün sabah erkenden uyandık. Babaya gidiyoruz, annem. Yolda uyumuşum. Uyandığımda “Baban burada” dedi annem. İçeri girdik. Bekledik. Bir kapı açıldı. Babam girdi içeri. Buldum işte... buldum babamı. İsterseniz parmaklarımla göstereyim ama çok az, şu kadarcık zaman geçmişti daha bir adam bağırdı: “Görüş bitti.” Babam ayağa kalktı. Kapıya yöneldi. Ben bacaklarına sarıldım, ağladım. Amcam “Saklambaç oynayalım. Baba saklansın, biz onu bulalım” dedi. Olmaz. Ben onu bulamıyorum. O kayboluyor. Babam gitti. Geldiği kapıdan çıktı ve gitti. Geldiğimiz arabaya bindik. Ben uyumuşum yolda. Yatağımda uyandım. Gerçekten arabaya binip orada babamı görmüşmüydüm yoksa rüya mıydı babam? Ben 19 Şubat 2013 sabahı KESK’e yönelik operasyonda gözaltına alınıp sonra gizli tanık ve CD hukuku ile DHKPC üyeliği iddiası ile tutuklandım. EğitimSen üyesi bir ilkokul öğretmeniyim. Gözaltına alınışımdan sonra kızımla ilk olarak 5 Mart’taki açık görüşte karşılaştık. Kızım için ben rüya idim o kısacık görüşte. Benim içinse kızım çöldeki su damlası. O kadar değerli, o kadar hasret.. Susuzluktan nasıl yanarsa insanın içi öyle yanıyor içim. Tecritteyim. Kızımı görüyorum. Ona dokunuyor, onu öpüyorum. Kokluyorum. 1 saat çabuk... Az önce gördüm sanıp gördüğüm kızım kayboluyor. Çölde serap görmüşüm meğer. Görünmüş, kaybolmuş ve üstelik doyurmamış su. Kızımın rüyaları ve benim seraplarım kronikleşti. Kızım Edirne yollarında uyuyor, uyanıyor karşısında baba. Sonra uyuyor uyanıyor nereye kayboldu baba. Bir rüya bu olsa olsa. Ben kızımı görür gibi oluyorum. Dokundum sanıyorum. Anlık bir yanılsama. Çöldeyim. Hücremdeyim. Yaşadıklarımız sadece bana ve kızıma ait değil. Eşit, özgür bir dünya isteği yüzünden cezalandırılan anneler, babalar ve çocukların duygularıdır. Onların göreceği güzel günlere katlanamayan hukuk terörünün düşman yüzüdür bu. Kızım Özgür Öyküm 22 Mayıs’ta üçüncü doğum gününü bensiz kutladı. İyi ki doğdun kızım. Onurlu ve uzun bir yaşam seni bekliyor. Orantısız Zekâ Kaba Güce Karşı Zaman: Geçen pazartesi, saat 18.00. Yer: İstanbul – Taksim Alanı. Sonradan adının Erdem Gündüz olduğunu öğrendiğimiz genç bir adamın metro çıkışının biraz ilerisinde hiç kıpırdamadan dimdik durduğu görülüyor. İki saat sonra orada niçin öyle durduğunu soranlara verdiği “Her şey ortada, insanları Taksim’e sokmuyorlar” yanıtından amacının polis baskısını protesto etmek olduğu anlaşılıyor. İlginç ve etkili bir protesto biçimi, nitekim genç adamın protestosunu sosyal paylaşım sitelerinden öğrenen birçok kişi alana gelerek aynen onun gibi durarak destek veriyorlar. Sayıları 300’ün üzerine çıkınca polis “müdahale” ediyor. Bir “muhbir vatandaş” ihbarda bulunmuş. Genç adamın üstü ve çantası aranıyor. Çıkanlar: ilaç, eldiven, cüzdan, kitap ve anahtar. Polis yaşadığı düş kırıklığını bastırabilmek için onu gözaltına alıyor. Neyse, kısa bir süre sonra serbest kalıyor. Bu arada dünya internet sitelerinde genç adamın protestosu en fazla tıklanmayla ilk sıraya oturuyor. Orantısız zekânın fendi kaba kuvveti bir kez daha yenik düşürüyor. HHH Davide Martello, Sicilya’nın Caltanissetta beldesinden Almanya’ya göçmüş bir ailenin çocuğu; Alman uyruklu, Konstanz’da yaşıyor. 2011 yılından bu yana kendi yaptığı piyanosuyla dünyayı dolaşıyor. Piyano hocasını da kendisi bulmuş. İlginç bir öykü: 12 yaşındayken babasıyla birlikte Donaueschingen’e bir tarihçiler konferansına gidiyor. Konferans şato benzeri bir malikânede düzenleniyor. Onca yaşlı adamın arasında bunalan Davide yapı içinde dolaşmaya başlıyor. Konferans salonunun yanındaki odalardan birinde Bechstein marka bir kuyruklu piyano görüyor, oturup çalmaya başlıyor. Yapı bir anda müzikle doluyor, yaşlı tarihçiler bu müziğin nereden geldiğini merakla ayağa kalkıyorlar. Merak etmeyen tek kişi genç piyanistin babası; meslektaşlarından oğlu adına özür diliyor. “Şimdi durdururum” deyince bir kadın, “Lütfen bırakın” diyor, “devam etsin”. Sonra piyanonun kapısına gidip parçanın bitmesini bekliyor. “Sen Davide olmalısın…” Hoca ve öğrenci böyle tanışıyorlar. Davide Martello, Gezi olayları sırasında cuma gününü cumartesiye bağlayan gece Taksim Alanı’nda protestoculara Beethoven dinletti, çok alkış aldı. Verdiği bu konserle New York Times’ın sanat sayfasında yer aldı. Ne var ki müziğe de tahammülü olmayan polis Martello’nun piyanosuna, piyanoyla birlikte kamyonetine ve cep telefonuna da el koyarak yediemin parkına bıraktı. Genç piyanist şimdi bunları geri almaya çalışıyor. Davide Martello da orantısız zekâsıyla kaba kuvvete ders vererek iyi insanların gönüllerinde taht kurdu. HHH Başımızda ne yazık ki eline geçen ilk olanakta, yerli yersiz kaba güce, şiddete başvuran kaba, nobran bir iktidar var. Bu iktidar doğası gereği estetik bakıştan, ince beğeniden, çağdaş sanat ve kültür birikiminden yoksun siyasetçilerden oluşuyor. Böyle olduğu için de heykelleri yıktırıyor, plastik sanat yapıtlarını “müstehcen” buluyor, sinemaları yıkıyor, tiyatroları kapatıyor, televizyon dizilerine müdahale ediyor, yazarları, çevirmenleri, yayıncıları mahkemelerde süründürüyor. Bu durum, son çözümlemede kapitalizmle İslam temelli feodal üstyapının buluşmasının sonucudur. Üzerinde ayrıntılı olarak durmak gerekiyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Gezi Parkı’mız da Demokrasi Bekliyor Edremit’e bağlı Zeytinli Belediyesi, Akçay’ın da komşusu. Yeni Büyükşehir Belediyeleri Yasası’yla ilk yerel seçimlerde “mahalle”ye dönüşecek; böylece “demokrasinin kalesi” denilerek sözde demokrasi adına yok edilen belediyelerden biri olarak “demokratik işlev”ini de yitirmiş olacak. Hem de başta Kaz Dağları olmak üzere, Edremit Körfezi’nin doğal ve kültürel değerlerini yaşatmak için sürdürdüğü koruma çabalarıyla ülkenin en çevreci yerel yönetimlerinden biri sayılmasına rağmen… çabalarına bağlı sanayileşme değil; tam tersi, ulusal kalkınmanın da önünde engel oluşturan, imar soygununa bağlı rant sevdası yatıyor. Bu sevdanın siyasi egemenliği için, demokrasi karşıtı baskıcı rejimler olmazsa olmaz koşul gibidir.” ‘Gezi kitabı’ için ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’na yapılmak istenen “AVM’li Taksim Kışlası” canlandırma (restitüsyon) projesi gündeme geldiğinden beri o kitabı ve o paneli anımsıyorum; Gençliğin ve duyarlı toplum kesimlerinin “Olamaz!” diyerek ayağa kalktığı “Gezi Direnişi”nden önceki günlerde de proje için “diktacı kararlar”ın geçerli olacağı ilan edilmedi Anlamı Gezi kitabında yer almalı mi? O kadar ki Nitekim geçen ağustosta akademisyenlerden oluşan düzenlenen “14. Zeytinli Bölge Koruma Kurulu’nun Kültür Sanat Şenlikleri” “proje yanlış, düzeltin” kapsamında GÜMÇED’in kararı bile hazmedilmeyip, düzenlediği ve Edremit bürokratlardan oluşan Şube Başkanı Mimar Yüksek Kurul’un “hayır, Mehmet Akif Öznal’ın doğru” demesi sağlanmadı yönettiği panelin konusu mı? da “Çevremiz de Direniş boyu süren Demokrasi Bekliyor”du… “polis devleti” terörünün Konuşmacılar ise de yağma projesine karşı bendenizle birlikte CHP’nin çıkanlara “orantısız devlet Doğa Haklarından Sorumlu gücü”yle saldırmanın Genel Başkan Yardımcısı en faşist ülkede bile Şafak Pavey’di. görülmeyen benzersiz bir Mimar Öznal, panele örneği değil mi? esin kaynağı olan “aynı Ve yine bu tarihsel direniş adlı kitabım”ı anımsatarak sadece bir parkı imar demişti ki; “doğayı, kenti talanına karşı yaşatmanın ve kültürü korumanın ancak değil; demokratik ve laik demokrasiyi savunarak hukuk devletinin çıkarcılığa mümkün olabileceğini dayalı baskıcı siyasetlere anımsatan kitabın adını karşı korunmasının bu panel için uygun simgesi olarak tüm yurda görmemizin nedeni, yayılmadı mı? bu gerçeğin sürmekte Hele, parkın basılması olmasındır.” ve sonra yaşananlar; 12 Eylül faşizminin bugün çağdaş yaşam özlemimizle de yürürlükte olan yağma birlikte çağdaş yaşam yasaları sorgulanmadan ortamlarınızın da dört gözle çevreci olunamayacağını demokrasiyi beklediğinin belgeleyen 1991 tarihli açık kanıtı değil midir? kitabımdaki örnekleri Gezi Direnişi, tüm anımsatırken özetle şunları ayrıntılarıyla ve belgeleriyle da belirtti: mutlaka kitaplaşmalı. “Ülkemizdeki çevre Adı da “Gezi de sorunlarının temelinde Demokrasi Bekliyor” olsa gerçek anlamda kalkınma keşke... BULMACA HARBİ SEMİH POROY SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Karadeniz 1 yöresinde ye 2 tişen ve çorbası yapılan, 3 ısırgana ben 4 zer bir ot... 5 Bir nota. 2/ 6 Asya’da bir ırmak... Bi 7 rini izleme. 8 3/ Motorun 9 eskiyen ya da aksayan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 parçalarını de 1 B E Z İ R G A N ğiştirerek, onara 2 E K O S E L A L rak motoru yeni 3 R E N G R E N A duruma getirme 4 G T İ L A V E T işlemi. 4/ Tantal 5 Ü Ç A Y A K M A elementinin simE N NO gesi... Sınır nişa 6 Z A S A L T nı. 5/ Doğaya yö 7 A P E L L A nelik gezileri içe 8 R U M İ N E ren turizm etkin 9 T E K E B A R liği. 6/ Daha çok mehter müziğinde kullanılan üflemeli bir çalgı... Avcı kulübesi. 7/ Çok sevilen kimse ya da şey... Donuk renkli. 8/ Eski dilde baba... Elli şiniklik tahıl ölçeği. 9/ Kant’ın kurduğu, bilginin eleştirisine dayanan felsefe yöntemi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk dilinde böğürtlene verilen ad. 2/ Nine... “ durmadan çiçek açar içimizde” (A.H.Tanpınar). 3/ Karanlıktan aşırı derecede korkma. 4/ Dinlence. 5/ Hitit... Mezopotamya’da kurulmuş en büyük sitelerden biri... Bir nota. 6/ Aynı adlı ağaçtan çıkarılan aromatik bir madde... Köpük kıvamında, tuzlu ya da tatlı yiyecek. 7/ Büyük Okyanus’ta bir ada ülkesi. 8/ Dünya işlerinden el ayak çekme. 9/ Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Makedonya’nın plaka imi... İlaç, deva.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle