19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Kapatma kararı geri alındı Emekçiler sokakta 43 yıl önceki gibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK üyeleri, dün Ankara’da, 1516 Haziran 1970 tarihlerinde İstanbul merkezli başlayan ve yayılan, Türkiye tarihindeki en büyük işçi direnişini anmak için Olgunlar Sokak’taki Madenci Anıtı önünde oturma eylemi yaptı. “Faşizme karşı omuz omuza”, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Taşerona boyun eğmeyeceğiz” sloganları atan işçilere, yoldan geçen araçlar da korna çalarak eşlik etti. Tüm üyeler adına basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerezoğlu, 43 yıl önce, 1516 Haziran 1970 tarihinde işçi sınıfının masaya yumruğunu vurduğunu ve “yeter” dediğini dile getirirken 43 yıl sonra bugün de “sermayenin temsilcisi iktidarın işçi sınıfına ve halka karşı açtığı savaşla yüzleştiğini” kaydetti. ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen 274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan tasarı, Adalet Partisi (AP) ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) işbirliğiyle önce Millet Meclisi ardından senatodan geçirildi. Yapılan değişiklik, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlamakta, sendika değiştirmeyi güçleştirmekteydi. Kanunlaşan tasarı esas olarak Türkİş’ten DİSK’e işçi akışını önlemeyi amaçlamaktaydı. DİSK ve bağlı sendikalar yeni yasaya tepki gösterdiler. Türkiye İşçi Partisi (TİP) ise söz konusu yasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıkladı ve iptal davası açtı. DİSK’e bağlı sendikaların yönetici ve üyelerinin tepkileri, 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul’un belli başlı merkezlerine doğru yürüyüşe geçti. Gösterilere pek çok fabrikadan 75 bin dolaylarında işçi katıldı. Olayların birinci günü akşamı Bakanlar Kurulu 60 günlük bir sıkıyönetim ilan etti. DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin pek çoğu sıkıyönetim mahkemelerince tutuklandılar ve yargılandılar. Kadıköy’de meydana gelen olaylarda 2 işçi, 1 polis ve 1 esnaf yaşamını yitirdi. 16 Haziran’da Kocaeli ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi. 12 Mart ve 12 Eylül Askeri darbelerinde Kemal Türkler ve diğer DİSK yöneticileri halkı kışkırtmak ve bölücülük propangandası yapmaktan yargılandılar; davalardan beraat ettiler. Yasa da anayasaya aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. DİSK, ‘Büyük İşçi Direnişi’nin 43. yıldönümünde alanlara çıkıyor Direnerek kazan dılar 1970’te, çalışma yaşamını İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 1516 Haziran 1970 tarihinde yaşanan “Büyük İşçi Direnişi”nin 43. yıldönümünde alanlara çıkıyor. DİSK Genel Merkezi’nden verilen bilgiye göre, yönetim kurulunun aldığı karar doğrultusunda emekçiler, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Bursa, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Samsun, Kocaeli, Konya ve Mersin de “yıllardır yaşadıkları baskıcı ve otoriter sisteme, zorbanın zulmüne karşı onuruyla mücadele” edecek. DİSK’in açıklamasında, “Bundan 43 yıl önce, 1516 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya yumruğunu vurdu ve ‘Yeter!’ dedi. 1516 Haziran direnişinin ışığında işçi sınıfı AKP diktatörlüğüne karşı direnişini, mücadelesini sürdürüyor. DİSK Yönetim Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda, temsilciliklerimizin bulunduğu bütün bölgelerde 1516 Haziran direnişinin 43. yılında yapılacak” değerlendirmesi yapıldı. Tanıklar konuşuyor l İSTANBUL Bugün saat 18.00’de Taksim Gezi Parkı DİSK çadırı önünde “1516 Haziran tanıkları konuşuyor” etkinliği gerçekleştirilecek. l ADANA Saat 19.00’da Atatürk Parkı’nda toplanılacak. l ANTALYA Saat 18.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapılacak. l EDİRNE Yarın saat 19.00’da Edirne Belediyesi önünde toplanılarak saat 20.00’de yürüyüş yapılacak ve Zübeyde Hanım Parkı’nda slayt gösterimi ve konuşmalar gerçekleştirilecek. l ESKİŞEHİR Saat 17.30’da Bölge Çalışma Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak. l GAZİANTEP Saat 13.00’te Yeşilsu Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirilecek. l KOCAELİ Saat 12.30’da İnsan Hakları Parkı’nda (Demokrasi Parkı) basın açıklaması yapılacak. Hayat yayına devam edecek ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) RTÜK’ün önceki gün lisans başvurusu olmadığı gerekçesiyle karartma kararı aldığı Hayat TV, yayınına devam edecek. Çarşamba günü RTÜK Yönetim Kurulu kanalın yaptığı lisans başvurusu değerlendirecek. RTÜK’ün Türksat’a yazı yazması üzerine, kapatma kararını geri alındı. Karar dün Ankara’da protesto edilmişti. Hayat TV Yayın Koordinatörü Mustafa Kara, AKP hükümetinin, halkın gerçeklere ulaşma hakkını bir kez daha baskı ve sansür yoluyla engellediğini belirterek, halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet etmek yerine, iktidarın medyayı cezalandırma aracı haline dönüşmesinin demokrasi açısından düşündürücü olduğunu söyledi. Kara, “RTÜK’ü, bu keyfi kararından vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi. Kara, 6 yıldır yayında olan Hayat TV’nin RTÜK’e lisans başvurusu olmasına karşın bunun yok sayılmasının şaşırtıcı olduğunu belirterek, “İddialar tümüyle asılsızdır, çarpıtmadır. Hayat TV, 21 Mart 2007’den bu yana uluslararası yayıncılık lisanslarıyla Türksat uyduları üzerinden yayın yapmaktadır. Aynı zamanda, RTÜK lisansı için gerekli tüm başvuruları yapmıştır. RTÜK’ün Taksim Gezi Parkı olaylarını aralıksız yayınlayan Ulusal TV, Halk TV, Cem TV’ye para cezası vermesi, ardından da Hayat TV’yi kapatması kabul edilemez” diye konuştu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti (ÇGD) ve DİSK de Hayat TV’nin Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından kapatılması girişimine tepki gösterdi. Öte yandan RTÜK’ten de Hayat TV’nin kapatılma kararına ilişkin yazılı açıklama yapıldı. RTÜK’ün açıklamasında, “RTÜK’ün HTV Hayat logolu kuruluşla ilgili 22 Mayıs tarihli kararı, tamamen lisanssız yayınlarına ve gıda takviyelerinin yanıltıcı reklamlarına ilişkindir. Üst kurul kararının Hayat TV’nin, 28 Mayıs tarihinde başlayan Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yayınlarıyla ilgisi bulunmamaktadır” denildi. Tepki yağdı CHP VE MHP, ARALARINDA DENİZ BAYKAL’IN DA BULUNDUĞU PARTİLİLERİN ‘FİŞLENMESİNE’ SERT TEPKİ GÖSTERDİ Fişle ki devlet yaşasın! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MİT’in eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yakınlarının da aralarında bulunduğu CHP ve MHP’li şirket ve işadamlarını fişleyerek ihaleye sokulmadığı haberlerine muhalefetten sert tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, düzenlediği basın toplantısında, medyada, MİT’in CHP’li işadamlarını fişlediği haberlere dikkat çekerek “İnsanı fişle ki devlet yaşasın anlayışını biz kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi. Bu olanların her fırsatta derin devletle mücadele ettiğini söyleyen Başbakan’ın kendi derin devletini oluşturup oluşturmadığı kuşkusunu kendilerinde yarattığını ifade eden Tarhan, “Başbakan’ı korumada, muhalifleri ezmede usta olan MİT’in halkı ve ülkeyi korumada esamesi okunmuyor. Almanya’da vatandaşlarını fişleyen Stasi anlayışı bugün Türkiye’de hortlamıştır” dedi. Tarhan, doğrudan Başbakan’a bağlı telefondan bahsedildiğine dikkat çekerek, “Belki de insanların yaşamı canlı yayınla izleniyordur. Başbakan kendi kozmik odasını düzenliyordur. Belki kendi Gestapo’sundan topuk selamı alıyordur, bilmiyoruz” diye konuştu. MİT’in de Başbakan’ın da şaibe altında olduğunu belirten Tarhan, şunları söyledi: “Çünkü her şeyi gitmemek üzere kurguladı. Yargıyı, bütün kamu kurumlarını, polisi, MİT’i, kendisini korumak için kurguladı. Seçim sürecine girilen bu dönemde de bunca hatasına rağmen seçimi kaybetmemek için yapamayacağı hiçbir şey yok. Hukuk devletine fesat karıştırdılar. Bir devlet için kurşun atıp yiyenleri kutsayan anlayış ne kadar mide bulandırıcı ise bir Başbakan için kurşun atıp yiyeni kutsayan anlayış da aynı derecede mide bulandırıcıdır.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, MİT’e bu “kanunsuz emri” verenlerin mutlaka Yüce Divan’da yargılanacağını ifade etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak da, yapılan işin en hafifinden “devlet ihalelerine fesat karıştırmak” anlamına geldiğini belirtti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da MİT’in Başbakan’a bağlı olduğunu ve bu konudaki açıklamayı Başbakan’ın yapması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin “parti devleti” haline döndüğünü ve muhalefeti sindirme, korkutma amacıyla fişleme yapıldığını belirten Vural, “2011’de MHP’ye yönelik komplonun sorumlularını hâlâ tespit edemediler. Devlet yönetimi ciddi tehdit altındadır. Bu olayın sorumluları tespit edilmeli ve Başbakan bu konuda kamuoyuna net bir mesaj ve güvence vermelidir” diye konuştu. ezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu’nun kendisi gibi SDP’li olan eşi Ekin Bayraktaroğlu ve kucağındaki 3 aylık kızı Ulaş, Bayraktaroğlu’nun adliyeye sevk edilmesini ve buradan çıkacak kararı bekledi. Bayraktaroğlu, 5 kişiyle birlikte “örgüt üyeliği” susuçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. G Anonymous yine hack’ledi RTÜK’e ikinci operasyon Haber Merkezi Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) sitesini üç gün önce erişilmez kılan Anonymous Turkey, dün aynı saldırıyı ikinci kez gerçekleştirdi. Anonymous Turkey, gelecekte düzenlenecek saldırıların çok daha büyük olacağı tehdidinde bulunurken, ellerindeki bazı belgelerin de açıklanacağını duyurdu. Twitter üzerinden açıklama yapan Anonymous Turkey, Halk TV’ye verilen 146 bin TL’lik para cezasına misilleme olarak bu eylemin gerçekleştirildiğini ifade etti. Anonymous Turkey, ayrıca, seçim hileleriyle ilgili bilgiler içerdiği öne sürülen belgelerin zamanı gelince yayımlanacağını açıkladı. Gezi Parkı protestolarının başlamasıyla beraber Anonymous ile hareket eden Anonymous Turkey, RedHack ve Suriye Elektronik Ordusu’yla (SEA) birçok devlet kurumuna ait siteyi hack’lemiş ve erişimi geçici olarak kesmişti. 26 kişiye tutuklama istemi İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı eylemlerinde gözaltına alınan 70 kişiden 11’i emniyetten serbest bırakılırken 59 Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyesi adliyeye sevk edildi. Bu kişilerden 6’sı “örgüt üyeliği”, 20’si “örgüte üye olmamak ile birlikte örgüt adına eyleme katılmak” suçlamalarından tutuklama istemiyle, 5 şüpheli ise adli kontrol talebi ile mahkemeye sevk edildi. 28 şüpheli de savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Örgüt üyeliği suçlaması yöneltilen kişilerden birinin gösterilerde silahlı provokatör olduğu iddia edilen SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktar olduğu öğrenildi. SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, polise molotofkokteyli atarken ve belinde silahla görüntülenen kişinin Bayraktaroğlu olmadığını söyleyerek “Fotoğrafı bilirkişiye gösterip sorarsanız gülerler” dedi. örgüt Adliyede açıklama yapan Rıdvan Turan, “Bu dezenformasyon kampanyası tam anlamıyla yalan. Orada gösterilen fotoğraflarla ulaş Bayratkaroğlu arkadaşımızın alakası yoktur” dedi. Medyadaki görüntülerin ardından polisin parti binalarının kapılarını kırdığını anlatan Turan, “SDP il binası şu anda kullanılamaz durumda. Darp edilen, burnu kırılan, gözü kör olan arkadaşlarımız var. Bunların hiçbiri medyada yer almış değil.” İHD İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada da bireylerin haksız şekilde gözaltına alınmasının ağır bir insan hakkı ihlali olduğuna dikkat çekildi. SDP’liler için Emniyet fezlekesinde, “Anayasal düzeni alaşağı etmek”, “ Türkiye Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Halkı isyana tevşik” başta olmak üzere 20’ye yakın suç isnadı yöneltiliyor.Bu suçlar, “en az iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını” gerektiriyor. Öte yandan İstanbul Emniyet Müdürlüğü, gazetecilere bazı görüntüler dağıttı. Görüntülerde,bazı göstericilerin, polise molotofkokteyli ve taş atma, polis araçlarını yakma eylemlerinin yer aldığı belirtildi. 59 SDP üyesinden 31’i adliyeye sevk edildi, endişeli bekleyiş geç saatlere dek sürdü Emniyet fezlekesi MHP: Erdoğan konuşsun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle