19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 10 EKONOMİ [email protected] The Economist’e göre Türkiye ekonomisi yabancı yatırımcının güvenine bağlı ama... Derin Bir Nefes... Ekranlardan, yaşananların görüntülenmesini engelleyen basınçlı su, gaz bulutu arkasından duyulmayan çığlıklar, “boğuluyorum, nefes alamıyorum, ölüyorum, yardım edin” haykırışları içinden çıkınca, derin bir nefes almanın anlamı çok daha büyük değer kazanıyor. Bireysel, toplumsal yaşamın her dönemeç noktasında gerçek anlamı ile derin bir nefes aldıktan sonra düşünmenin, karar vermenin yararını kavrayabildiğimizde ancak bu ülkede gerçek demokrasi yerleşip kök salacak. Gezi Parkı deneyimimizin dün için bize kazandırdığı bu derin nefes alabilme şansından sonra demokrasimizin derinleşmesi için önemli bir şans yakalandığı kuşkusuz. Yazının yazıldığı saate kadar 4 ölüm, birkaç ölümle sonuçlanabilecek ağır yaralı, bilemediğimiz kadar çok sayıda gözünü kaybetmiş insanımız, 4 bini aşan yaralıya, yoğun gaz yemenin ileriye dönük çok daha yüksek sayıda insan sağlığında yol açacağı yaralara rağmen bile... Ne yazık ki Başbakan’ın yine bu yazının yazıldığı saatlerdeki halka sesleniş dili, baştan yerel demokrasi işleyişini reddeden, baştan dikte ettiği kararlara ulaşmak niyetini ortaya koyan çerçevesi derin bir nefes alacağımızın güvenini vermekten uzak kalıyordu. Ancak yargı kararına kadar beklenmesi, sonrası için de yerel yönetim çerçevesinde yapılabilecek demokratik hak arama savaşımına olanak verebilecek zamanı yaratabilmesi sözü, derin bir nefes alabilme aracı olabilir. Aslında ilk keze iktidarlarının lütfedip ilk kez direnenlerin sözcüleri ile sabaha kadar görüşmüş olmaları, Başbakan ve Vali’nin saatler, sabahlara kadar süren görüşmeler sonucunda temsilciler üzerinde verdikleri izlenimler daha olumlu, barışçı iken, dün kamuya seslenişteki üslubun, “dediğim dedik, inadım inat” çizgisinde sertleşmesi umut kırıcı. Sadece kendi iktidarları cephesindeki kırılmayı toparlamaya, iktidar gücü ağırlığını korumaya yönelik mi, yoksa bilinen yolda yürünecek mi? Şimdiden hem kestirmesi zor, hem de derin bir soluk alma gününde enine boyuna tartışmanın sağlıklı yapılabileceği bir durum değil. Siyasal başka hesaplara da dayanıyor olabilir. Eylemin doğrudan temsilcilerine yapılan açıklamalardaki çerçeve, yerel demokrasi çarklarının işleyişine yol açılacağı, kamu yararının gözetileceği, diktatörlüklerde çok uygulanan siyasal iktidar gücünün oylamada baskı aracı olarak kullanılmasının seçilmeyeceği sözlerine inanmak da var. HHH Doğrusu siz bu yazıyı okuyana kadar yaşanacak gelişmelerde, Gezi Parkı direnişçileri öncüleri, sorumlularını derin bir soluk aldıktan sonra verecekleri kararlardaki zorluklar karşısında, onlardan biri olmadığım için kendimi şanslı görüyorum. Onlar adına fetva vermenin ise gazetecilik sorumluluğu, özgürlüğüne aykırı olduğuna inanıyorum. Tek dileğim bu direnişte katkıda bulunan milyonlar, bedel ödeyen on binlerin olabildiğince geniş cepheli bir ortak karar, duruşta buluşabilmeleri. Birlikte, sorumluluk paylaşılarak verilecek en yanlış karar bile büyük kırılmaları getirebilecek doğru kararlardan daha ağır toplumsal bedeller üretebilir. İktidarlarının cephesine gelince... Akılmantık giderek fren tutmayan tekilcilik, merkezi irade, öfkenin belirleyiciliğindeki gidiş gidiş değil. Beraber yürüdüklerini söyledikleri yollarda, inanarak ya da cephe ittifakı çıkarlar adına sınırsız destek vermiş iç ve dış dinamiklerin seslerini yükseltebilseler de önüne çıkacak adımlar atabildiklerini söyleme olanağı yok. Mızrak çuvala girmediği için Batı dünyası, AB’den gelen çıkışlar daha çok kendi içi siyasal kimliklerinin, sorumluluklarının zorunlu adımları. Yaptırım gücü olan karşı çıkış adımları olmadı. Kabaca Erdoğan liderliğinde AKP iktidarı ile olan alışverişleri çok güçlü, belirleyici. Türkiye’nin iç dinamiklerinden olabilecek AKP içi ya da genel toplumsal dinamiklerle beklenmedik denge değişikliklerinde de çok açıkta kalmama stratejisi geçerli. Bugün daha fazla kurcalamamakta yarar var. Bugün derin bir nefes alma, nefes alabilmenin keyfini çıkarma günü. Sorgulamaları daha çok kafamızın içinden geçirmekte, hemen sonra akılmantık süzgecinden geçirerek konuşmak en güzeli olabilir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok kritik bir dönemecindeyiz.. Sivil, sandıkta çoğunluk elde etmiş bir iktidar gücü eliyle, rejim değişikliği, hukuk devleti düzeni, demokrasiye aykırı adımların atıldığı bir sürece karşı en anlamlı hak arayışının, toplumsal direnişlerinden birinin içinden geçiyoruz. 1 ABD Doları: 1.0404 Avustralya Doları 5.5975 Danimarka Kronu 0.9242 İsviçre Frangı 6.4703 İsveç Kronu 94.96 Japon Yeni 1.0168 Kanada Doları 5.7401 Norveç Kronu 3.7502 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.3325 ABD Doları 1.5648 ABD Doları ‘Lobi’ savaşı mantık dışı Ekonomi Servisi Gezi olayları ile bir andan dünyanın gündemine gelen Türkiye, yabancı yatırımcının güvenine bağımlı ekonomisi ile de dikkatleri üzerine çekti. Çeşitli kurum ve kuruluşlardan üst üste gelen değerlendirmelere The Economist dergisi de katıldı. Dün ‘Güçlü Ama Korumasız’ başlıklı bir değerlendirme yayımlayan dergi, ekonomideki risklere dikkat çekti. “Siyasi huzursuzluk, Türkiye’nin en büyük ihracat ortağı Avro bölgesindeki resesyon, Suriye ve bölgedeki diğer çatışmalar yatırımcı güvenini kolaylıkla zedeleyebilir. Bu, Erdoğan’ın bu hafta yaptığı gibi, yabancı yatırımcılara ve kendi tanımıyla ‘faiz lobisine’ karşı saldırgan bir tutum al Türkiye’de devam eden siyasi ve toplumsal gerginliğin piyasalara etkisini değerlendiren Economist dergisi, yabancı yatırımcıda oluşabilecek güven sorununun getireceği risklere dikkat çekti. ması için akıllıca olmayan bir dönem” görüşlerini dile getiren haftalık The Economist dergisi, Türkiye’de devam eden siyasi ve toplumsal gerginliğin piyasalara etkisini değerlendiren bir yazı yayımladı. “Güçlü Ama Korumasız” başlıklı yazısında dergi, Türkiye’nin, yabancı yatırımcıların güvenini kaybetmeye çok açık bir dönemden geçtiğini yazdı. “Recep Tayyip Erdoğan’ın seçmenleri çekmek için kullandığı başlıca kozlardan birisi ekonomideki performansı. İstikrarsız geçen 1990’ların ardından 2001’de yaşanan büyük çöküş sonrası, AKP istikrarlı bir büyüme oranı ve düşük enflasyonu yakaladı” diyen The Economist, 2010 ve 2011’de Türkiye’nin, tıpkı Çin gibi yüzde 9’a varan bir büyüme yakaladığını, bunun piyasalarda ‘aşırı ısınma’ tehlikesini de beraberinde getirdiğini vurguladı. “Türkiye yoğun şekilde nakit akışına, dolayısıyla da yabancı yatırımcıların güvenine bağımlı. İşte bu nedenle, Taksim Meydanı’ndaki protestolar başladığından bu yana para piyasalarındaki sarsıntı çok önemli” değerlendirmesini yapan Economist “22 Mayıs’ta tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkan İstanbul Borsası bu hafta ortasında yüzde 20 değer yitirmişti” dedi. Büyüme oranının geçen yıl yüzde 2’ye gerilediğini belirten dergi, “Türkiye’yle ilgili en büyük endişe ülke dışında. Yavaşlayan ekonomi cari borç açığını azalttı ama bu yıl yine de yüzde 6 seviyesinde olacak. Dahası, cari açık, kısa dönemli nakit akışlarıyla dengeleniyor. Türkiye aşırı risk karşılığında güçlü büyüme oranı ve iyi bir getiriye sahip bir ekonomi” ifadelerini kullandı. Piyasada tansiyon düştü Fed ile ilgili olumlu beklentilerle gelişmekte olan piyasalar yeniden yükselişe geçerken Türkiye’de de borsa endeksi yüzde 4.61 yükseldi, dolar 1.86 TL’nin altına indi sinde yükseliş yüzde 3.43 oldu. Serbest piyasada dolar 1.8540 TL’den kapandı. Piyasalardaki olumlu atmosfer gösterge tahvil faizlerine de etkide bulundu. Gösterge tahvilin bileşik faizi önceki günkü kapanışa göre 65 baz puan, 10 yıllık tahvil ise 37 baz puan geriledi. 13 Mayıs 2015 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi, bugün yüzde 6.09’a kadar geriledikten sonra spot kapanışta ortalama yüzde 6.19 oldu. Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunun kredi iflas takas primi (CDS) ise 12 baz puan düşüşle 5 Haziran’dan bu yana en düşük seviye olan 157 baz puana indi. The Wall Street Journal’da yer alan, Fed’in tahvil alım programında ayarlama yapmasının programın bir anda sona Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası Fed’in tahvil alımlarını azaltacağı korkularının yatışması sonrası gelişmekte olan piyasalara girişler hızlanırken, Türkiye’de de Gezi Parkı protestolarının sonlanması için atılan adımların desteklediği piyasalarda tansiyon düştü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Platformu ve sanatçılarla olan görüşmesini olumlu algılayan Borsa İstanbul (BIST) dün yüzde 4’ün üzerinde yükseldi. Dolar ise 1.8503 TL’ye kadar gerileyerek Gezi Parkı protestolarının başladığı 28 Mayıs’taki seviyelerine geldi. Önceki gün ekside kapanan BIST, dün günü yüzde 4.61 yükselişle 80 bin 011 puandan tamamladı. Bankacılık endekereceği anlamına gelmediği ve bankanın faiz oranlarını artırmaya yakın olmadığı yönündeki haberler piyasadaki güvene destek sağladı. Yatırım Finansman’ın değerlendirmesinde piyasalardaki olumlu seyirle ilgili olarak, “Son dönemde genel olarak çıkış eğiliminin hâkim olduğu gelişmekte olan ülke piyasalarına yeniden bir giriş var. Fed’in önümüzdeki hafta toplantısına yönelik nispeten olumlu beklentiler ile Gezi Parkı protestolarının sonlanması için atılan adımlar ve TCMB’nin kararlı duruşu ile döviz sepeti 2.1616 seviyesinden, gösterge tahvilin faizi ise 35 baz puan düşüşle işlem görüyor” denildi. İmran Okumuş Ulusoy 9 milyon TL yatırımla 41 yeni hat açtı Ekonomi Servisi Karayolu yolcu taşımacılığının en köklü markalarından Ulusoy, 9 milyon TL yeni yatırım yaparak 4 ilde 41 yeni hat açtığını duyurdu. Tatil sezonunun başlaması ile Trakya’dan İç Anadolu’ya, Ege’den Doğu Anadolu’ya gerçekleştirdiği yeniden yapılandırma operasyonunu tamamlayan Ulusoy, Bartın, Bolu, Çanakkale ve Sinop’ta seferlere başladı. Ulusoy, bu yatırımla 270 kişiye yeni istihdam sağladı. Türkiye genelinde 550 bilet satış ofisi sayısını her geçen gün artırmak için yoğun mesai harcadıklarını söyleyen Ulusoy Otobüs Grubu Genel Müdürü İmran Okumuş, “Sektördeki liderlik hedeflerimize ulaşmamız için, bu yatırım hayali önem taşıyordu. Kısa sürede satış ofislerimizi kurduk. Yatırımlarımız sürecek” dedi. Kişiye özel TV, internet gibi uygulamalar ile ön plana çıktıklarını söyleyen Okumuş, doluluk oranının yüzde 85’i bulduğunu vurgulayarak “Ulusoy olarak 2013 sonunda geçen yılki 6 milyonluk rekorumuzu egale edip 7 milyon yolcu taşımayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. Gediz Elektrik Dağıtım ve Gediz Elektrik Perakende Satış AŞ’nin satış sözleşmesi imzalandı. Ardından Bakan Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Özelleştirme İdaresi Başkanvekili Ahmet Aksu, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Haşim Keklik ve Bereket Enerji Grubu Başkanı Ceyhan Saldanlı, üzerinde 1 milyar 231 milyon dolar yazılı temsili çek ile toplu fotoğraf çektirdi. Bakanlar, Gediz Elektrik’i devralan Bereket Enerji Grubu Başkanı Saldanlı’yı tebrik etti. Özelleştirmede yeni dönem Özelleştirme portföyünün her geçen gün küçüldüğünü belirten Maliye Bakanı Şimşek, Özelleştirme İdaresi’ni kamu özel yatırımları çerçevesinde bir birime dönüştürmeyi planladıklarını açıkladı. Ekonomi Servisi Gediz Elektrik’in devir teslim töreninde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Özelleştirme portföyü her geçen gün küçülüyor. Özelleştirme İdaresi’ni kamu özel yatırımları çerçevesinde bir birime dönüştürelim mi diye Kalkınma Bakanlığımızla görüşüyoruz. Önümüzdeki dönem Özelleştirme İdaresi yeniden yapılanacak” dedi. Şimşek, sırada Milli Piyango’nun olduğunu anımsatarak “Portföye bakıyorsunuz, limanlar ve elektrik üretimi kaldı, hızlandıracağız. Sonra yeniden yapılandırma ihtiyacı doğacak” diye konuştu. Şimşek dünkü devirle elektrik dağıtım şebekelerinin yaklaşık yüzde 76’sının özel sektöre geçmiş olduğunu belirtirken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da 2 ay içinde planlanan devirlerle bu oranın yüzde 100’ü bulacağını açıkladı. Bakan Şimşek, konuşmasının devamında iş dünyasına termik santrallara ilgi göstermeleri yönünde çağrı yaparken “Kayıp kaçakların aşağı çekilmesiyle enerji fiyatlarında da nispi bir iyileşme olacak” diye konuştu. Hedef 7 milyon yolcu SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 1.8500 1.8540 2.4660 2.4690 2.8800 2.9200 1.9900 2.0200 82.75 83.10 551.00 564.00 ALIŞ SATIŞ Metalde bir anlaşma daha Ekonomi Servisi Çelikİş Sendikası ile MESS Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasında sürdürülen 20122014 dönemine ilişkin grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, 13 Haziran’da anlaşmayla sonuçlandı. MESS’in açıklamasına göre, işçilerin saat ücretleri öncelikle işe giriş tarihleri itibariyle 4.64 TL/saate tamamlandı. Sonra 20 kr./saat iyileştirme yapıldı. Ardından ilk ve ikinci aytı aylar için yüzde 7’şer, üçüncü ve dördüncü altı aylarda da TÜİK TÜFE artış oranında zam yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca sosyal haklarda sözleşmenin 1. yılında yüzde 15 ila yüzde 24 arasında değişen oranlarda, sözleşmenin ikinci yılında ise TÜİK TÜFE artış oranına 2 puan ilave ile elde edilecek oranda artış yapılması kararlaştırıldı. Club Med’de villa konsepti DEMET YALÇIN 1 Kuveyt D.: 3.5307 ABD Doları GECELİK FAİZLER 3 Günlük Repo 5.43 7 Günlük Repo 6.02 DÖVİZ MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ 15 HAZİRAN 2013 EFEKTİF ALIŞ 1.8521 1.7690 0.33037 2.4679 2.8932 1.9978 0.28502 1.8136 6.4094 0.32186 0.49051 1.9400 SATIŞ 1.8595 1.7995 0.33298 2.4777 2.9147 2.0166 0.28884 1.8354 6.6910 0.32501 0.49882 1.9675 ALIŞ SATIŞ 1.8534 1.8567 1.7772 1.7888 0.33060 0.33222 2.4696 2.4740 2.8952 2.9103 2.0008 2.0136 0.28522 0.28818 1.8203 1.8285 6.5070 6.5921 0.32209 0.32426 0.49422 0.49511 1.9472 1.9601 BELEK Beş kıtada 80 tesisle hizmet veren ve her şey dahil sistemi icat eden Fransız otel zinciri Club Med, kuruluşunun 63. yılında Avrupa’nın ilk villa konseptli otelini Antalya Belek’te hizmete açtı. İçerisinde 18 delikli dünyanın en iyi 100 golf sahasından birini barındıran otelde özel hocalar eşliğinde her seviye için golf akademisi de bulunuyor. Otelin açılış töreninde konuşan Club Med CEO’su Henri Giscard, Türkiye’nin Avrupa’nın yükselen yıldızı Kuruluşunun 63. yılında Avrupa’nın ilk villa konseptli otelini Antalya Belek’te hizmete açan Club Med, Türkiye’de de turizm pazarı yüzde 4 büyürken yüzde 30 büyüme hedefliyor. olduğu için Villa konseptini ilk kez buraya uyarladıklarını söyledi. Grubun en hızlı büyüdüğü ülkeler arasında Rusya ve Çin’in geldiğini belirten Giscard, “Türkiye’de de turizm pazarı yüzde 4 büyürken biz yüzde 30 büyüyece ğiz. Şu an özel bir konsepte sahip olduğumuz için fiyatlarımız normal standartların üzerinde. Ancak buna rağmen doluluk oranımız yüzde 80’i çoktan aştı” dedi. Bin hektar arazi üzerine konumlanan Club Med Belek, bu yıl en az 20 bin misafir ağırlamayı hedefliyor. 2.5 km uzunluğunda kumsala sahip resort, 328 standart, 101 delux ve 4 suit odanın yanı sıra 16 özel villa ile hizmet veriyor. Her biri 200 metrekare olan villaların içerisinde özel bahçe, açık ve kapalı yüzme havuzu, sauna ve plaj alanı yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle