Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 12 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ortaokul, yüzde 35’i lise, yüzde 43’ü üniversite mezunu, yüzde 13’ü masterdoktora yapmış genç insanlar. Yüzde 58’i özgürlüklerinin kısıtlandığını düşündüğü, yüzde 37.2’si AKP’ye ve politikalarına karşıt olduğu, yüzde 30.3’ü RTE’nin açıklamalarına ve tavrına, yüzde 20.4’ü ağaçların sökülmesine karşı olduğu için.. yüzde 49.1’i polis şiddetini görünce Gezi Parkı eylemlerine katılıyor. Yüzde 69’u olayları “kahrolası sosyal medya”dan duyduğunu söylüyor. Anneleri çocuklarına sahip çıkmaya; Başbakanı’nın, bakanının, parti sözcüsünün, iktidarın cazgırlığını yapan İstanbul Valisi’nin “Gelin çocuklarınızı parktan alın” çağrıları üzerine, 200’e yakın anne, el ele tutuşup eylemlere destek verdiklerini açıkladı ve… … Başbakan’ın Gezi Parkı’na hakaret içeren sözcüklerle saldırdığı, aşağıladığı günün gecesi; Konda Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü Bekir Ağırdır; ilk kez NTV ekranlarında, Gezi Parkı’na katılan 4 binden fazla kişiyle yaptıkları yukarıda özetlediğimiz anket sonuçlarını yorumlayarak açıkladı. Çapulcu ha! Al sana çapulcular! RTE, şimdi Konda’nın anketini evde mi okur, Başbakanlık’taki çalışma masasının tam karşısındaki duvara mı asar, kendi bileceği bu davranış, akıl sağlığına çok yararlı olur... “Ötekileştirdiği” yüzde 50’nin demokratik özlemlerine, dayatmacı zihniyetine, uygulamalarına karşı çıkmasına artık kayıtsız kalamayacağını anlamasına anketin içeriğindeki öğeler yardımcı olabilir. HHH RTE’nin egosu bir bardak suda fırtına yarattı desek fazla abartmış mı oluruz bilemiyorum ama; 1718 gündür yalnız ülkeyi değil; dediğim dedik inadıyla; illa ki Topçu Kışlası’nı ihya edeceğim diye dünyayı da ayağa kaldırmaya ne gerek vardı. Kamuoyunu etkilemek için savunduğu bütün etik değerlerin tam tersini yaşamı boyunca sergileyen Hülya Avşar ile Kurtlar Vadisi’nden inen, ülkeye, derken RTE’ye nazar değdiğini söyleyen, konuşma biçimi ve sözcükleriyle tepkiler çeken... AKP’ye bağımlı yazarları dinleyerek Gezi Parkı eylemlerine teselli bulan bir Başbakan var günlerdir halkın huzurunda... Seçtiği bir heyete, illa ki Topçu Kışlası’na referandumdan çıkacak sonuca göre karar vereceğini açıkladı... Sonra dediler ki, örneğin CHP sözcüleri, ayol bu Başbakan; anayasa bilmiyor. Referandum diye tutturmuş, başka bir şey demiyor, içerikli açıklamalar yapınca.. hop tornistan etti. Referandum gitti. Plebisit geldi! Bu kez de “bir kimse ya da bir sorun için halkın olumlu olumsuz kanısının belirlenmesi amacıyla yapılan plebisiti” daha çok, diktatörlerin, örneğin Hitler’in kullandığı anımsatıldı kendisine. 24 saatte Gezi Parkı ya boşaltılır ya boşalt diye İçişleri Bakanı’na talimat verdi. “Sabrın da bir sınırı vardır” diyen konuşmalarında yargının uygulamayı durduran kararına ateş püskürdüğü; “bak bu sözleri sana da” diye, bir avuç destekçisinin alkışları arasında yargıyı tehdit eden nutuklar attığı günün gecesi… … bu kez Gezi Parkı’nı temsil eden, içinde baldır bacak gösteren dostlarının aksine gerçekten ses, sahne sanatçılarıyla Taksim’den 8 kişinin bulunduğu heyeti kabul edip görüştü. Günlerce çatlasanız da patlasanız da kışlayı yapacağım diyen Başbakan RTE, bu heyete: Danıştay’a kadar uzanan bir süreçten geçecek mahkeme kararları Kışla’nın yapımı aleyhinde hükme bağlanırsa; bu kez karara uyulacağını, projeden vazgeçeceğini açıkladı. HHH Acaba neydi RTE’yi önceki söylediklerini yalamaya zorlayan, bu noktaya getiren nedenler? Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; eylemleri küresel bir komplo diye niteleyen bir TV konuşmasında; eylemlerin ilk günlerinde ekonominin sarsıldığına işaret eden hareketlere rastlanmadığını söyledi, ancak “Şayet Gezi Parkı eylemleri devam ederse ekonomideki düzen sarsılacak” dedi. İçeriden dışarıdan baskılarla birlikte, bu korkuyu soludu RTE. Ve ilk ağızda olumlu karşılanan mahkeme kararlarının sonucuna göre davranacağını vaat etmek zorunda kaldı. HHH Dün gece bir araya gelen eylemcilerin; olumlu karşılanan son önerinin altında iktidarın başka olası oyunları yatıyor mu sorusunu dikkate almaları; RTE’ye ne ölçüde güvenileceğini akıldan uzak tutmamak koşuluyla bir karara ya da kararlara varmaları bekleniyor(du). HABERLER Ergenekon’da tutukluluğa devam HATİCE TUNCER Ergenekon davasında mahkeme, CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da aralarında bulunduğu 66 sanığın tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı. Ergenekon davasında dünkü duruşmaya Balbay, Haberal, Tuncay Özkan’ın da aralarında bulunduğu 52 tutuklu sanık katıldı. Oturumu açan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, CMK gereği 30 günlük süre içerisinde mahkemenin yaptığı tutukluluk incelemesi sonucunda 66 sanığın tutukluluk hallerinin “kuvvetli suç şüphesi” gerekçesiyle devamına hükmettiğini açıkladı. Özese’nin tutukluluk hallerinin devamı yönündeki kararını açıklaması üzerine emekli Albay Dursun Çiçek “Karara ilişkin savunmanın görüşünü sormanız gerekir” diyerek itiraz etti. Özese ise karara 7 gün içerisinde 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etme haklarının olduğunu söyledi. Son savunmasını yapan tutuksuz sanık emekli jandarma Albay Arif Doğan, oksijen tüpüne bağlı olarak salona getirildi. Vatanını sevdiği için suçlandığını belirten Doğan, “En son 3 mermi yedim. Kalbimde pil var” diyerek giysisini sıyırıp göğsüne vurdu. “Bana ne layık görüyorsanız 23 misli ceza verin. Elinizi ayağınızı öpeyim asın beni” diyen Doğan savunmasını “Hakkım varsa Türkiye Cumhuriyeti’ne helal etmiyorum” diye bitirdi. Önceki duruşmalarda Gizli Tanık Anadolu olduğunu açıklayan Doç. Dr. Ümit Sayın da son savunmasında “Ben mahkemeye gizli tanık statüsünde bildiklerimi anlattım. Bunun göz önünde bulundurulmasını talep ediyorum” diye konuştu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY n Baştarafı 1. Sayfada Akşam saat 22.00’den sonra eve alkollü içecek getirmeyi yasaklıyor. Durup durup apartmanın adını her an değiştirebileceğini söylüyor. Evlerdeki çocuk sayısını beğenmediğini ilan ediyor, ayın ilk yarısında 3, ikinci yarısında 5 çocuk istiyor. Tatile giden herkesin dönüşte kendisine ayrıntılı bilgi vermesi, aksi halde tatilin iptal edilmesi şartını getiriyor. Apartmanda ayrımcılık yapıyor, bir ailenin hassasiyetini ötekine karşı kullanıyor. Bir gün apartmanın girişindeki çiçeklik alanı söküp, oraya gözetleme odası yapacağını açıklıyor. Böyle bir durumda apartmanda ne olursa Türkiye’de bu yaşanıyor. HHH Başbakan ve çevresi sanki kendileri hiçbir şey yapmamış, toplumda hiçbir kutuplaşmaya neden olmamış gibi, Gezi Parkı direnişinin kaynaklarını arıyor. Daha net anlatımla AKP düşman arıyor. Böylesi durumlarda iktidarların ilk sarıldığı can simidi olan “dış düşman” tutmadı. Bir haftadır ellerinde “dış mihraklara” ilişkin kanıtlar olduğunu söylüyorlar ama açıklayabildikleri bir bulgu yok. Üstelik Gezi Parkı direnişçilerinin her şeyi yerli. Faiz lobisini düşman ilan etmeyi denediler, o da tutmuyor. Zira faizle zengin olanların tümü kendileriyle birlikte hareket eden kesimler. Muhalefet partileri de AKP’nin, “hah yakaladım, bütün bunları örgütleyen onlar” diyeceği bir görüntü sergilemediler. AKP bugüne kadar karşıtlıklar üreterek güçlendi. Bugün ayrıştırdığı toplumsal kesimlerin tümü birleşti, karşısına çıktı; “Artık yeter, özgürlük istiyoruz” diyor. Gezi Parkı’nda meydana çıkıp tüm ülkeye yayılan direnişe katılanların faiz lobisinden ne anladığı şu pankartla özetlenmiş: “Taksit taksit aldığın özgürlüğümüzü faiziyle birlikte geri alacağız. İmza: Faiz Lobisi.” Başbakan 3 ay önceden bu tür olaylar yaşanacağına ilişkin bilgi aldıklarını söylüyor. O zaman sorarlar; “Neden olmamasını sağlayacak adımlar atmadın” diye. Bunu geçelim... Demek ki tüm Türkiye’yi direniş alanına çevirenler, 3 ay önce Gezi Parkı’ndaki ağaç kıyımında inat edileceğini biliyordu, 3. köprüye verilecek ismin Alevi yurttaşlarımızı inciteceğini biliyordu, alkol düzenlemesi adı altında yaşam biçimlerine müdahalede daha ileri adımlar atılacağını biliyordu... Bütün bunları 3 ay önceden kim biliyorsa, demek ki düşman o! HHH Halkın günlerdir devam eden protesto gösterilerine, kendiliğinden gelişen mitinglerine karşı iktidarın da miting düzenleme kararı alması demokrasi birikimimizin benzersiz bir örneğini oluşturacak. Eğer iktidar, belediye çalışanlarına 100 lira akaryakıt parası vererek, otobüs firmalarının bedava araç tahsis etmesini sağlayarak büyük bir kalabalık toplarsa halka cevap vermiş mi olacak? Ya bu mitingler ters teper muhalefet gösterileri daha da artarsa... Üstelik halkın geliştirdiği mücadele yöntemleri iktidarların kolay kolay karşılığını bulabileceği cinsten değil. Her balkon bir mücadele yeri. Her bilgisayar milyonlarca kişiye ulaşma aracı. Meydanlar sadece gündüz değil, geceleri de direnci haykırma yeri. Ve mizah gibi çok güçlü bir silah, sürekli sözcük üretiyor. AKP düşman aramaya devam etsin. Türkiye’de demokrasi yeniden inşa ediliyor. ‘SİLİVRİ’DE ADALET YOK’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında tutuklu sanıklar, mahkemenin tutukluk hallerinin devamına karar vermesine tepki göstererek “Silivri’de adalet hiçe sayılıyor” dediler. CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, CHP İzmir Milletvekili Prof. Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu sanıklar Adalet Bakanlığı ve tüm hukukçuları duyarlı olmaya çağırdı. Açıklamada “Mahkemedeki hukuksuzluk öyle bir boyuta ulaşmıştır ki, 66 sanığın tutukluluğu klişeleşmiş gerekçelerden dahi yoksun olarak sadece 6 sözcükle dile getirilmiştir” denildi. İlk duruşması 2 Eylül’de yapılacak davada 38 tutuklu kaldı 28 Şubat’ta 37 tahliye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasında, 75 tutuklu sanıktan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve Balyoz davasından hüküm giyen MHP milletvekili Engin Alan’ın aralarında bulunduğu 37 sanık tahliye oldu. Davanın ilk duruşması 2 Eylül’de görülecek. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davası kapsamında tutuklu bulunan 75 sanıktan 37’sinin, tutuklulukta geçirdikleri süre ve atılı eylemlerin yoğunluk derecesi dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in aralarında bulunduğu diğer sanıkların ise tutukluluğunun devamı kararı verildi. Tahliye olan isimler şöyle: Mustafa Bıyık, İbrahim Selman Yazıcı, Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, Serdar Çelebi, Mustafa Babacan, Orhan Nalcıoğlu, İsrafil Aydın, Engin Alan, Metin Yavuz Yalçın, Cengiz Koşal, Mustafa Hakan Bural, Yahya Kemal Yakışkan, Adem Demir, Yahya Cem Özarslan, Ziya Batur, Bahaddin Çelik, Yüksel Sönmez, Salih Eryiğit, Osman Bülbül, Ahmet Dağcı, Veli Seyit, Seyfullah Sönmez, Sezai Kürşat Ökte, Ahmet Aka, Alican Türk, 28 Şubat davası Osman Atilla Kurtay, Mustafa Kemal Savcı, nın tek sivil sanıBerkay Turgut, İsmağı YÖK eski Başil Hakkı Önder, Ahmet kanı Prof. Dr. Kemal Gürüz Sincan Nazmi Solmaz, Mehmet Cezaevi’nde bilek Ali Yıldırım, Metin Kelerini keserek intişap, Celalettin Bacanhara teşebbüs etlı, Mustafa Köseoğlu, ti. Sağlık durumu Mustafa İhsan Tavazar, iyi olan Gürüz teLokman Ekinci, Erdal davi altına alındı. Ceylanoğlu. Gürüz’ün birsüreAnkara 13. Ağır Ceza dir psikolojik teMahkemesi’nin yayımladavi gördüğü ifadığı tensip zaptına göre, de edildi. hakkında soruşturma aşamasında yokluğunda tutuklama kararı çıkarılan sanıklar Cevat Temel Özkaynak, Eser Şahin ve Erdoğan Öznal’ın yokluklarında tutukluluklarının devamına ve haklarındaki tutuklama kararının infazlarının beklenilmesine karar verildi. Sanık Sedat Arıtürk hakkındaki yakalama emrinin devamı kararlaştırıldı. Yine emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile Mehmet Başpınar hakkındaki adli kontrol uygulamalarına devam edilecek. Büyükada’da Mehmet Bölük Parkı açıldı Gürüz intihara kalkıştı l Bölük’ün büstünün yapımını mimar Erhan İşözen, Ahmet Yoldar, Uluç Yurtduru üstlendi. Büstün yapımı Tankut Öktem’in atölyesinde gerçekleştirildi. İstanbul Haber Servisi Adalar Belediyesi tarafından mimar ve gazeteciyazar Mehmet Bölük anısına yaptırılan “Mimar Mehmet Bölük Kültür Sanat Parkı”nın açılışı yapıldı. Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu, Büyükada’da yaptırılan parkın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Mehmet Bölük’ün sahip olduğu değerlerin günümüzde yaşanan olaylara bakıldığında çok daha iyi anlaşılacağını belirterek “Eğer Mehmet Bölük’ün savunmuş olduğu ilkeler doğrultusunda yönetim modeli İstanbul’da uygulanabilmiş olsaydı, Gezi Parkı eylemleri olmayacaktı” dedi. Parkın açılışına eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, Mehmet Bölük’ün kardeşi Ahmet Bölük, eski İBB CHP Grubu Genel Sekreteri Tuğrul Erkin, gazetemiz Pazar Dergi Yayın Yönetmeni Miyase İlknur ile çok sayıda CHP’li yönetici ve yurttaş katıldı. Açılışta yapılan konuşmalarda Mehmet Bölük’ün yolsuzluklarla mücadelesi ve çevre duyarlılığına vurgu yapıldı. “Fazilet’in İstanbul Asalakları Bit’ler” ve “El Tayyip’’ adlı kitaplarıyla kamuoyunun yakından tanıdığı eski CHP İstanbul il ve Adalar ilçe başkanı Mehmet Bölük, 2007’de trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Uçak soruşturması askere devredildi MALATYA (Cumhuriyet) Malatya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, Suriye tarafından düşürülen Türk askeri uçağına ilişkin soruşturma hakkında görevsizlik kararı vererek dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. Şehit Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un ailesinin avukatı Mehmet Katar’ın, uçağın düşürülmesinde ihmal ve kasıt şüphesi bulunduğu gerekçesiyle ilgililer hakkında 21 Aralık 2012’de suç duyurusunda bulunması üzerine, Malatya Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce başlatılan soruşturmada görevsizlik kararı verildi. Savcılık, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. Geçen yıl haziran ayında Suriye tarafından askeri uçağın düşürülmesi sonucu Hava Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan ile Hava Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy şehit olmuştu. Öte yandan mahkemenin, MGK Genel Sekreterliği’nden, 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik toplantısına ilişkin tutanakların 2945 Sayılı MGK ve MGK Genel Sekreterliği Kanunu’nun 10. maddesine göre açıklanıp açıklanmadığını ve bu yönde bir karar alınıp alınmadığını soracağı ve açıklanmış ise bir örneğinin gönderilmesini isteyeceği bildirildi. MGK tutanağı sorulacak Kamuoyuna ‘askeri casusluk’ olarak yansıtılan davanın avukatlarından Ergün: Oktay Ekşi, başkanvekili adaylığını açıkladı n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP grubunda 26 Haziran’da yapılacak grup yönetimi ve Meclis Başkanlık Divanı üyeliği için yarış hızlandı. CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, TBMM Başkanvekilliği’ne adaylığını mektupla açıkladı. Ancak Ekşi, diğer adaylardan farklı olarak milletvekillerine tek tek mektup göndererek, başkanvekilliğine adaylığı düşündüğünü, yeterli desteğe sahip olup olmadığını da “mektubuna verilecek yanıtlarla” anlayabileceğini ifade etti. Ekşi, mektubuna yanıt verilmesi ricasında bulundu. CHP’de TBMM Başkanvekilliği için mevcut Başkanvekili Güldal Mumcu’nun yanı sıra, Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Tunceli Milletvekili Kamer Genç adaylıklarını açıklamıştı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de devam eden ve kamuoyuna “askeri casusluk” olarak yansıtılan gizli belge davası kapsamında yargılanan çok sayıdaki askerin avukatı Murat Ergün, “Tutukluluk hallerinin incelenmesi sırasında herkes için aynı basmakalıp ifadeler kullanıldı. Etkin bir itiraz mekanizması çalışmadı. Bizce, savcılık aşamasından bu tarafa usul ve yasalara tam olarak uygun davranıldığı söylenemez. Onların devletten alacağı var” dedi. 5 tutuklu askerin yaptığı açlık greviyle ilgili de “Bu, umutsuzluğun bir göstergesidir. Subaylarımızı böyle düşünmeye iten bizce de önemli gerekçeleri var” yorumunu yaptı. Devletten alacakları var Ergün, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada yargılanan tutuklu muvazzaf subayları, kaldıkları cezaevinde ziyaret etti. Dava sürecinin savcılık aşamasından bu yana birtakım sıkıntılarla sürdüğünü belirten Ergün, “Yaşananlar sanıkların üzerinde bir birikime sebep oldu. Tutukluluk hallerinin incelenmesi sırasında herkes için aynı basmakalıp ifadeler kullanıldı. Etkin bir itiraz mekanizması çalışmadı. Bizce, savcılık aşamasından bu tarafa usul ve yasalara tam olarak uygun davranıldığı söylenemez. Mahkeme aşaması başlayınca insanlar bir an önce adaletin tecelli etmeye başlamasını bekledi. Zaten çoğu sanık hakkında 1 yılla 3 yıl arasında hapis cezası isteniyor. 1 yıl ile 3 yıl arasında hapis cezası istendiği zaman, usul ve infaz yasalarını da dikkate alırsanız normal şartlar altında tutuklama düşünülmez. Ancak bu insanlar 1 yıldır tutuklular, bu insanları şu anda bıraksanız dahi devletten alacakları var” dedi. İstenen cezanın üst sınırına bakılarak tutukluluğun devamına karar verildiğini, bu yöntemin hukuka aykırı olduğunu da vurgulan Ergün, 5 subayın 5 günlük açlık greviyle ilgili de “Bu, umutsuzluğun bir göstergesidir. Subaylarımızı böyle düşünmeye iten bizce de önemli gerekçeleri var” yorumunu yaptı. n İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 28 Şubat davasından da tutuklu bulunan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın “Kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı hakaret” suçlamasıyla 3.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Doğan, İstanbul Terörle Mücadele Şubesi için söylediği “terör üretme şubesi” ifadesiyle ilgili “Bana ve bütün sanıklara karşı yapılan fezleke ve tutanaklarda taraflı ve gerçeğe aykırı, hâkim ve savcıları yanlış yönlendirecek değerlendirmeler yapmışlardır” dedi. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gezi Parkı eylemlerine destek için düzenlenen Ankara’daki gösterilerin merkezi Kızılay Meydanı’nda bomba paniği yaşandı. Kızılay metro girişine bırakılan şüpheli paket polisi alarma geçirdi. Polis 500 metrelik alanı emniyet şeridi ile çevirirken metro seferleri de iptal edildi. Fünye ile patlatılan şüpheli paketin içerisinden kitap çıktı. n Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan’la Gezi Parkı konusunda görüşmeler yapan sanatçılar arasında yer alarak gündeme gelen Necati Şaşmaz’ın, KKTC’nin Kültür ve Turizm Ataşeliği unvanı iptal edildi. KKTC’nin ilk kadın başbakanı olan ve dün görevine resmen başlayan Sibel Siber, bu karar ile Kıbrıslı Türk vatandaşların vicdanlarını bir nebze olsun rahatlattıklarını vurguladı. Doğan hakkındaki dava Kızılay’da bomba paniği Şaşmaz’ın ataşeliği alındı