Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER Başbakan Erdoğan önceki gece, sanatçılar ve Taksim Dayanışması heyeti ile görüştü Diyarbakır’ın Özgürlüğü ve Gezi Çizer ve yazar Behiç Ak’ı izlerken, insanda egemen olan duygu acaba hangisi? Ben, gülümsemek, gülmek, kahkaha atmak, düşünmek, irkilmek, kendime gelmeye çalışmak duyguları arasında gidip geliyor, ya da hepsine birden uğruyorum. Behiç’in eşsizliğini yapan da zaten bu. Pazartesi günkü karelerinde, bir adam karşısındaki kıza kendini şöyle anlatıyordu: “Doğanın yok edilmesiyle ilgilenmiyorum/ Çalışanların sorunları beni ilgilendirmiyor/ Nükleer konusu ilgimi çekmiyor/ Dünyanın şirketler tarafından sömürülmesi konum değil/ Kapitalizmin insanları köleleştirmesi ile ilgilenmiyorum/ Ben sadece kimlik sorunumla ilgileniyorum.” Bu tiplere arada rastladığımızı yadsıyabilir miyiz?.. Kürt sorununun çözümünü her şeyin önüne koyduğunu ileri sürerken, tam tersine, onu, çok yakından ilgili olduğu demokrasi sorunundan soyutlayarak, gerçekte çözümü engelleyen bu türlerin az olduğunu söylemek mümkün mü? Ama sanıyorum ki, bu türlerin dışında çoğunluk, kimlik meselesinin de kuşkusuz çok önemli bir yer tuttuğu bir demokrasi sorunuyla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini kavramış bulunmaktadır. Sırrı Süreyya Önder’in iş makineleri önüne yatarak, Gezi’ye sahip çıkması bu gerçeği kavramanın göstergesiydi. HHH Kürt kimliğinin önündeki engellerin baskıların kaldırılmasının tek başına soyut bir eylem olarak sonuç vermesini beklemek abestir. Zaten herkesin nasıl düşüneceğinden nasıl davranılacağına kadar her şeyin, bir veya iki merkezden kararlaştırıldığı bir ortamda, çeşitliliğe hoşgörüyle bakmak, hiç değilse tahammül etmek mümkün olamayacaktır. Farklılığa tahammül, hoşgörü, totaliter ortamlarda yeşermez, o ancak demokrasilerin ürünü olabilir. Farklılığa hoşgörü, toplumsal birliğin yadsınması, savsaklanması anlamına gelmez. Toplumların esenlik ve dirliğinde toplumsal bütünlüğün yadsınamaz payı var. Hatta sürdürülebilir kalkınma için de geçerli bir kuraldır bu. Toplumsal esenliğin de, kişisel mutluluğun da gerekli parçalarından biridir, toplumsal birlik. Totaliter rejimlerle, demokrasiler arasındaki fark şuradadır: Totaliter rejimler, ister askeri olsun ister sivil, toplumsal bütünlüğü, üniformada bir örneklikte ararlar. Demokrasiler ise çeşitlilikte, farklılıkta, bütünlüğü bulacak hoşgörüyü geliştirmişlerdir. Görüyoruz ki, değişik kimliklere hoşgörü denir denmez, demokrasi ve özgürlük sorunları kaçınılmaz olarak gelip oturuyor gündemin başına. HHH Nasıl insanlar Diyarbakır’da esirken, Taksim’de özgür olmak mümkün değilse, insanlar Taksim’de esirken, Diyarbakır’da özgür olmak da öylesine mümkün değil. Bu açıdan bakınca, Gezi olaylarının, gündem değiştirmek için kışkırtıldığı iddialarına pek itibar etmek mümkün olmuyor. Çünkü Kürt sorunu ile Taksim Gezi Parkı meselelerinde konu hep aynıdır: Demokrasi ve özgürlük. Bu yüzdendir ki, sorunları birbirlerinden ayırarak çözmek mümkün değildir, çünkü artık tek başına kurtuluş hayaldir. Bireyin gittikçe öne çıktığı bir dönemde, bireysel kurtuluşun genelde imkânsızlığı da, ilginç bir çelişki oluşturuyor. Belki de, çağımızın en önemli sorunlarından biri de, bireyi öne çıkarırken onu ezmeden, toplumsal kurtuluşu gerçekleştirecek formülleri arayıp bulmaktır. Bu arayış, yalnız bizim toplumumuza özgü günlük bir sorun değil, hemen her toplumda gündemde olan ve bir süre daha da kalacak görünen bir arayış ile karşı karşıyayız. Şimdilik Gezi Parkı’na bakarken, Diyarbakır ve Taksim’in birbirlerinden bağımsız olarak kurtulamayacakları gerçeğini teslim etmekle başlayabiliriz işe. ‘Yargı beklenecek’ u Sanatçılar ve Taksim Dayanışması heyeti ile yapılan toplantının ardından basın açıklaması yapan Hüseyin Çelik, “Gezi Parkı’nda yargı süreci bitene kadar hiçbir işlem yapılmayacak” dedi. Çelik, aşırı şiddet uygulayan polisler hakkında da gerekli soruşturmanın yapılacağı sözünü verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gece yarısı sanatçılarla birlikte Taksim Dayanışması üyelerinden oluşan heyetle bir görüşme daha yaparak Taksim Gezi Parkı’nda yargı kararını bekleyecekleri sözünü verdi. Sanatçı Halit Ergenç ise heyet adına, Erdoğan’ın yargı kararına saygılı olacaklarını kendilerine ilettiğini söyledi. Erdoğan, önceki gece Başbakanlık Resmi Konut’ta Taksim Dayanışması’ndan TMMOB Başkanı Eyüp Muhcu ve Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ile sanatçılar Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal ile Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konut’ta Taksim Dayanışması’ndan TMMOB Başkanı Eyüp Muhcu ve Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ile sanatçılar Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal ile bir araya geldi. (AA) ERDOĞAN YİNE GERGİNDİ Öfkeden salonu terk etti u Sanatçılar ve Taksim Dayanışma Platformu’nun Erdoğan’la görüşmesinin son derece “sert ve gergin” geçtiği öğrenildi. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, “Olağanüstü koşullar altında bir görüşme gerçekleşti. Başbakan sık sık konuşmacılara, sanatçılara müdahale etti ya da söz vermedi. Ancak halkımız adına olumlu bir noktaya gelmek önemli” dedi. AYŞE SAYIN bir araya geldi. Gece 23.40’ta başlayan görüşme 4 saat sürdü. Toplantı sonrası açıklama yapan Hüseyin Çelik, “Gezi Parkı ile ilgili olarak verilmiş olan bir yargı kararı vardır, elbetteki hükümet yargı kararlarına saygılı ve uygulamakla yükümlüdür. Bu kararla ilgili olarak temyiz süreci başlatılmıştır. Yargı kararı sona erinceye kadar Gezi Parkı ile ilgili olarak hiçbir tasarrufta bulunulmayacaktır. Yargı kararı lehte çıksa bile yani hükümet icraatının ve alınan kararların lehinde çıksa bile, hükümetimiz burada hal kımızın ne düşündüğünü öğrenmek üzere bir halk oylamasına gidecektir” dedi. Çelik, heyetin polisin zaman zaman orantısız güç kullandığı yönünde söylemlerde bulunduğunu belirtti. Heyetin hükümetten, “keyfi davranan ve orantısız güç kullanan güvenlik görevlileriyle ilgili gerekli inceleme ve soruşturmaların yapılmasını” talep ettiğini aktaran Çelik, “Zaten başından itibaren hükümet de aynı görüştedir. İnceleme, soruşturma başlatılmıştır” dedi. Çelik, gazetecilerin “Uzlaşma olduğu sinyalini alabilir miyiz” sorusuna, “Benim bü tün bu anlattıklarım başka anlama gelmez” yanıtını verdi. Görüşme sonrası heyet adına kısa bir açıklama yapan sanatçı Halit Ergenç, “Biz sanatçılar olarak ve dayanışmadaki arkadaşlar olarak kaygılarımızı ve çözüm önerilerimizi dile getirdik. Başbakanımız bizi dinledi, birtakım sonuçlara vardık. Yargıya saygılı olacaklarını, yargı süreci sonucunda olumsuz olursa buna uyacaklarını, olumlu bir karar çıkarsa referanduma gideceklerini belirttiler” dedi. Akın ise mutlu olduğunu, demokratik bir sürecin başladığına inandığını söyledi. DOLMABAHÇE ZİRVESİ Mutlu eylemci gençlerle buluştu İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, önceki gün gece Gezi Parkı eylemcileriyle Dolmabahçe’de bir araya geldi. Yaklaşık 150 kişilik bir grupla geç saatlere kadar görüşen ve zaman zaman eylemciler tarafından eleştirilen Mutlu, “Ülkemizin gençlerini anlamak noktasında farklı bir kuşak var. Biz onları anlamaya çalışacağız. Kendilerini anladığımızı onlara hissettirmemiz gerekir” dedi. Eylemciler ise valinin yoğun koruma ordusu ile toplantıya katılmasına tepki gösterdi, Yaklaşık 5 saat süren görüşme öncesi kapıda gazetecilere açıklama yapan Mutlu, “Çevresel duyarlılık içinde bulunan gençlerle görüşmenin hepimiz için yararlı olacağını düşünüyoruz” dedi. Mutlu, görüşmeler sırasında konuşulanları kameraya alan eylemciler ve canlı yayın yapan TRT ekibine tepki gösterdi. Yardımcılarının TRT’nin canlı yayında olduğu bilgisini vermesi üzerine Mutlu, “Canlı yayına gerek yok. Siz bana sordunuz mu canlı yayın yapacağız diye? Benim bilgim olmadan ve bu arkadaşlara bunu danışmadan yayın yapmamanız lazım” dedi. TRT, Mutlu’nun bu tepkisi üzerine yayını yarıda kesti. Görüşmenin ardından çıkışta açıklama yapan Mutlu ,görüşmelerin yararlı olacağını düşündüklerini, bu sohbetin Gezi Parkı’nda bulunan her yaştaki gence de iyi bir mesaj olmasını istediğini söyledi. Mutlu ile görüşen eylemciler de çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Göstericilerden biri Mutlu’nun gençleri dinlemediğini ve görüşmelerden sonuç çıkmayacağını belirterek, “Emniyet görevlilerinin müdahaleler sırasında orantısız güç kullandığını sorduk. Ancak bu sorulara da Sayın Vali hiçbir cevap veremedi” dedi. Başka bir eylemci ise çeride tatmin edici cevap alamadıklarını söyledi. Görüşmenin ardından eylemciler Mutlu’yu Gezi Parkı’na davet ederek “Kimsenin güvenliğe ihtiyacı yok, güvenliğinizi sağlarız. Öğlen yemek yiyelim” dedi. Mutlu da “Kokoreç yoksa gel mem. Kokoreç varsa gelirim” diye eylemcilerle şakalaştı. Gezi Parkı’nda gerçekleştirilen 7 forumda direnişin nasıl süreceği tartışıldı. Yurttaşlar direnişin sadece Gezi Parkı’yla sınırlı olmadığını diğer taleplerin de kabul edilmesi gerektiğini aksi takdirde direnişin süreceğini söyledi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Gezi Parkı eylemleri konusunda önceki gece Taksim Dayanışma Platformu ve bir grup sanatçıyla yaptığı görüşmenin son derece “gergin” geçtiği ve Erdoğan’ın, konukların elini bile sıkmadan salonu terk ettiği ortaya çıktı. Görüşmeye giren Taksim Dayanışma Platformu üyelerinden Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, görüşmenin “olağanüstü” koşullar altında gerçekleştiğini ve Erdoğan’ın “Çoğunluğumla her şeyi yaparım” anlayışıyla hareket ettiğini belirterek, ancak Gezi Parkı’nın park olarak devam edeceği ve yargı sürecinin bekleneceği konularındaki değerlendirmelerinin ise kazanım olduğunu ifade etti. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in de hazır bulunduğu görüşmede, heyete, polise taş atan eylemci görüntülerini içeren video gösterilirken, polisin sert müdahalesi konusunda herhangi bir görüntüye yer verilmediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Erdoğan’ın eylemcileri eleştirirken “camide bira içildiği” iddiasını yeniden gündeme getirmesi üzerine, heyette yer alan bazı sanatçılar, bu bilginin yalanlandığını, iddianın şaibeli olduğunu ifade etti. Erdoğan’ın ise bunu söyleyen isimlere “Bana nasıl yalancı dersiniz?” diye çıkışması üzerine havanın gerildiği öğrenildi. Eylemlerin dış odaklar tarafından planlandığını anlatan Erdoğan, polisin çektiği görüntülerde yer alan eylemcilerin de kimliklerinin bilindiğini aktardı. Görüşmede Erdoğan’ın değerlendirmede bulunan bazı sanatçıların sözünü kestiği veya hiç söz vermediği, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e de sözünü kestiği için tepki gösterdiği belirtildi. Görüşmede bazı sanatçılar, gerginliğin düşürülmesi için Erdoğan’a hafta sonu yapılacak mitingi iptal etmesini önerdi. Buna da tepki gösteren Erdoğan, mitinglerin yapılacağını “kesin bir dille” ifade edince, bazı sanatçılar “en azından Gezi Parkı ile ilgili ortamı gerecek açıklama yapmaması” talebinde bulundu. Ancak Erdoğan’ın bu konuda da herhangi bir söz vermediği belirtildi. Görüşmeye ilişkin izlenimlerini aktaran Eyüp Muhcu, gerek sanatçıların gerekse platform üyelerinin, taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle, ülkenin demokratik geleceğine katkı sağlamak için özverili bir çaba yürüttüklerini ve “olağanüstü” zor koşullarda gerçekleşen görüşmeye karşın, Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı’nın park olarak kalmaya devam edeceği, yargı sürecinin bekleneceği, proje onaylansa dahi ayrıca yeniden değerlendirme yapılabileceği noktasında olumlu bir tavır sergilediğini ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın 4 saatlik görüşme boyunca “tek adam” anlayışı ve “çoğunlukla her şeyi yapmaya hakkım var” anlayışı ve tavrı sergilediğini belirten Muhcu, Erdoğan’ın tavrı nedeniyle ortamın zaman zaman çok gerginleştiğini belirterek, “Başbakan sanatçıların sözlerini kesti, bazısına söz vermedi. O nedenle medeni bir şekilde tokalaşamadan ayrıldık, kendisi odayı terk etti” bilgisini verdi. ‘Nasıl yalancı dersiniz?’ Ya talepler ya direniş KAYHAN AYHAN Gezi Parkı heyetinin Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşmesinin ardından dün parkta oluşturulan 7 noktada 7 forum gerçekleştirildi. Bundan sonra ne olacak sorusunun yanıtının arandığı forumlar sonucunda her mahalleden seçilen 34 temsilci, Taksim Dayanışması ile toplantı yaptı. Kararlar ise bugün açıklanacak. Parkta yapılan forumlar da halkın istek ve talepleri dinlendi. Direnişin nasıl süreceğinin tartışıldığı forumlar da yurttaşlar bu direnişin sadece Gezi Parkı’yla sınırlı olmadığını diğer taleplerin de kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Ortada kazanılmış bir hak olmadığını da belirten yurttaşlar genel olarak gaz bombası kullanımının yasaklanması, Taksim Meydanı’nın halka açılması, valilerin istifa etmesi gibi taleplerininin de kabul edilmesi gerektiğini eğer bu talepler kabul edilmezse, parkta direnmeye devam edeceklerini belirtti. Öğle saatlerinde gerçekleştirilen forumların ardından akşam saatlerinde direnişte hayatlarını kaybeden Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş ve Ethem Sarısülük yapılan etkinlikle anıldı. Gezi Parkı içerisindeki platformda gerçekleştirilen etkinlik bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından hayatını kaybedenlerin ismi tek tek okunarak “Yaşıyor” diye haykırıldı. Taksim Dayanışması adına konuşan avukat Can Atalay, “Divan Oteli’nin orada ağaçlara sarılan insanlar yeni bir dönemin kapısını açtılar” dedi. Direnişte yaralanan Erdal Sarıkaya gönderdiği mektubunda “Ben bu yaralanmayı bir kayıp olarak görmüyorum. Bir onur olarak görüyorum” dedi. Anmada söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe de “Beyin ölümü daha önce gerçekleşen Ethem’in kalbi bugün durdu ama onun kalbi durmadı bu meydanda atıyor. Ethem aramızda” diye konuştu. Etkinlikte Sarısülük’ün kuzeni Cansu Temelci kuzenine yazdığı mesajı okudu. Anma etkinliği Grup Yorum üyesi İnan Altın’ın “Uğurlama”, “Bize Ölüm Yok”,“Çav Bella” adlı eserleri seslendirmesiyle son buldu. AP’NİN HÜKÜMETE SERT ELEŞTİRİSİ Gezi’de karar günü Direniş İstanbul’da 19. gününe girdi. Eylemciler, ‘Tokalaşamadan ayrıldık’ Gül’e göre ülkede demokrasi işliyor Yurt Haberleri Servisi Ardahan’da çeşitli inceleme ve temaslarda bulu nan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Vali Seyfettin Azizoğlu’nu makamında ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa Parlamen tosu’nun (AP) Gezi Parkı eylemlerinde hükümetin tutumuna yönelik sert eleştirilerini değerlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “AP, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke olduğunu herhalde biliyordur. Tepkiler verilirken neyin ne olduğunu iyi bilmek gerekir. Bunlar Madrid’de Atina’da, New York’ta Londra’da olan olaylarla benzer olaylardır” dedi. ‘mesele sadece ağaç değil’ vurgusu yapıyor İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı eylemine katılanlar direnişe son noktayı, yapacakları 7 ayrı forum sonucu koyacak. Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşen heyet arasında yer alan Taksim Dayanışması’ndan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman dün öğleden sonra Gezi Parkı’na gelerek direnişe katılanlara, yapılan görüşmeler hakkında bilgi verdi. 17 gündür meydanlarda dillendirdikleri talepleri Erdoğan’a ilettiklerini anlatan Kahraman, “Ana meselemiz polis şiddetiydi. Polis bize burada insanlık onurunu ayaklar altına alan bir tavırla saldırdı, bunu Erdoğan’a da söyledik. Ölüm ve yaralanmalarda sorumlu olan polisler hakkında işlem başlatılmasını istedik. Erdoğan bu konuda İzmir’de üç polisin görevden uzaklaştırıldığını, araştırmaların ve soruşturmaların devam edece ğini belirtti” dedi. Birinci taleplerinin ‘Gezi Parkı’nın park olarak kalması’ olduğunu ifade eden Kahraman, “Erdoğan bu konuda yargı kararını bekleyerek hukuku tanıyacaklarını, mahkemenin Topçu Kışlası’na izin vermesi durumunda referandum yapılacağını söyledi” diye konuştu. Bunun üzerine Kahraman’ın Başbakan’ın sözlerini aktarmasına tepki gösteren bazı eylemciler, “Toprak altına girenlerimiz de referandumda oy kullanabilecekler mi?” diye sordu. Direnişçilerin tepkisinden sonra söz alan avukat Can Atalay da “Tepkimiz Erdoğan’adır. Milyonlara zulüm edenleredir. Biz beraber olacağız, Türkiye’nin her yerinde kitleler uyandı. Koskoca bir halkın kendine güveni geldi, mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. Atalay, alınacak kararları Taksim’de 7 ayrı bölgede yapılacak forumda tartışarak vereceklerini söyledi.