Katalog

15 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET [email protected] SAYFA aksim Gezi Parkı’ndan ülkeye ve dünyaya yayılan direniş, demokrasi, insan hakları ve özgürlük taleplerinden “uluslararası” bir destek daha aldı ve Türkiye Pavyonu İtalyan aktivistler tarafından işgal edildi. Türkiye Pavyonu’ndaki “Direniş” adlı eserin küratörü Emre Baykal ve sanatçısı Ali Kazma da aktivistlerin desteği için, “Sanatın bir kere daha hayatın tam ortasına gelişine şahit olduk” dediler. KÜLTÜR 17 T İtalyan aktivistler Venedik Bienali’ndeki Türkiye Pavyonu’nu işgal etti İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ’NDE BUGÜN Kusursuz tekniğiyle Repin sahnede Kültür Servisi Deutsche Kammerphilharmonie Bremen, İstanbul Müzik Festivali kapsamındaki ikinci konserinde kusursuz tekniğiyle keman virtüözü Vadim Repin ile bir araya geliyor. 1971 doğumlu Vadim Repin büyük yarışmaları kazanmaya 11 yaşında başlayan sanatçı, Berlin Filarmoni, Boston Senfoni, Chicago Senfoni, Cleveland Orkestrası, Filarmonia Orkestrası, İsrail Filarmoni, Kraliyet Concertgebouw, Londra Senfoni, Los Angeles Filarmoni, NDR Hamburg, New York Filarmoni, Paris Orkestrası, Philadelphia Orkestrası, San Francisco Senfoni, St. Petersburg Filarmoni, La Scala ve Viyana Filarmoni dahil tüm büyük orkestralar eşliğinde; Ashkenazy, Boulez, Chailly, Chung, Conlon, Dohnanyi gibi şeflerle konserler verdi. Bugün saat 20.00’de Aya İrini’deki konserde Beethoven, Sibelius ve Schoenberg’den eserler seslendirilecek. Gezi’ye aktif destek SaLEDocks aktivistlerinin Türkiye’ye mesajı var: EVRİM ALTUĞ ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ “15 gündür süren işgalin ardından Gezi Parkı canlılığını korumaya devam ediyor. Parkın yıkılıp yerini tonlarca betonun alması olasılığına karşı ilk gösteriler 28 Mayıs’ta başlamıştı. O günden bu yana protestolar bütün Türkiye’ye yayıldı ve antidemokratik yollarla toplumu zorla İslamlaştırmak ve kişisel hakları önemli ölçüde kısıtlamakla suçlanan Erdoğan hükümetine karşı kitlesel bir karşı çıkışa dönüştü. Tıpkı İspanya’daki Indignados hareketi, Mısır’da Tahrir Meydanı ve ABD’deki Occupy hareketinde olduğu gibi, Türkiye’de binlerce insan başkaldırıyor.Türkiye’deki bu hareket, tüm Avrupa’nın da artık konuştuğu bir dili, yerleşik düzenle mücadelenin evrensel dilini konuşuyor. Örneğin halkı yoksullaştıran ve tüm bir kuşağın geleceğini görmezden gelen tasarruf politikaları karşısında Frankfurt’ta göstericilerin Central European Bank gökdelenini kuşatmalarını hatırlayalım (31 Mart – 1 Haziran). Türkiye’deki başkaldırı bizimle aynı talepleri dile getiriyor: Müşterekler, haklar, özgürlük ve demokrasi. Bu talepler burada, Venedik’te de karşılık buluyorlar: Venedik’te lagün’e girerek çevreyi tehdit eden dev turist gemilerine karşı bizim de 9 Haziran’da limanı organize bir şekilde ablukaya aldığımız eylemde olduğu gibi. Biz her yerdeyiz. Baskı politikaları ve polis şiddeti bizi durduramayacak. Bağımsız medya ve sosyal ağlar Türkiye’de olanları dünyaya gösteriyor: Erdoğan gitmeli! Hâlâ hüküm süren tüm ekonomik neoliberal oligarşilerden kurtulmalıyız. Geliyoruz ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” Autonomous Social Centers of NorthEast (Italy) www.globalproject.info twitter: @globalproject 1 Haziran 24 Kasım 2013 tarihleri arasında, TC Dışişleri Bakanlığı ile TC Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesi ve TC Başbakanlık Tanıtma Fonu Kurulu desteğiyle gerçekleştirilen 55. Uluslararası Venedik Bienali resmi Türkiye Pavyonu, önceki gün işgal edildi. İstanbul Gezi Parkı’ndan ülkeye ve dünyaya yayılan direniş, demokrasi, insan hakları ve özgürlük taleplerinden “uluslararası” bir destek daha aldı. Olay 13 Haziran’da, etkinliğin yapıldığı Arsenale’nin Artigliere (eski silahhane) binasında yaşandı. Küratör Emre Baykal’ın sanatçı Ali Kazma ile ortaya koyduğu “Rezistans / Direniş” adlı video düzenleme çalışmaları, bir grup İtalyan aktivist tarafından işgal edildi. Kazma, “Rezistans” adlı eserinde, bedenin bilimsel, kültürel ve toplumsal araçlar yoluyla nasıl şekillendirildiğine ve bir icra alanı olarak nasıl tekrar tekrar yeniden üretildiğine odaklanıyordu. Pavyonu işgal eden ve S.a.L.E.Docks isimli bir kolektifin önderliğinde bir araya gelen grup ise Venedik bölgesinde yaşayan sanatçı, küratör ve öğrencilerden oluşuyordu. Aktivistler kısa bir süreliğine işgal ettikleri Türkiye Pavyonu’nda, İstanbul’da #occupygezi olaylarında çekilmiş ve çoğunluğu polis şiddeti içerikli fotoğrafları duvarlara asıp, hazırladıkları basın bildirisini okuyup, pavyona zarar vermeden dağıldı. Küratör ve sanatçıdan açıklama Küratör Baykal ve sanatçı Kazma, yaşanan gelişmeler üzerine, Cumhuriyet’e şu değerlendirmede bulundu: “Yaşadığımız dönemin şüphesiz ve olağan galibi neoliberal düzen, dünyanın her bölgesinde insanların yaşamları üzerinde farklı yöntemlerle baskı ve kontrol mekanizmalarını devreye sokmakta ve en son noktada her zaman tekelinde tuttuğu şiddete başvurmakta. Devlet, bürokrasi ve şirketlerin işbirliği ile ciddi bir güç gösterisi yapmakta olan sistem karşısında oluşturulan direnç noktaları da artık kendi güçlerini kitlesel ölçeklerde ortaya koymakta. Bu direnç bazı ülkelerde ekonomik dayatmalardan, bazı ülkelerde ise baskıcı sosyal ve kültürel politikalardan mutsuz; kendini güvencesiz ve horlanmış hisseden kitlelerden besleniyor. Diğer yanda egemen neo liberal sistem ise kültürel, ekonomik ve sosyal gücün tekelleşme tandansını körükleyerek, hatta daha da ileri gidelim, bu tekelleşmeden beslenerek, her anlamda eşitsizlikleri arttırmakta. Kültürel, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerden doğan tepkiyi, daha fazla eşitsizlik ve baskı ile çözmekten başka önerisi olmayan bir sistem kendi limitlerini de test etmekte. Hem Türkiye’de son yaşanan olayları, hem de Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun yaşamakta olduğu hareketlenmeyi bu çerçevede görüyoruz. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda göstermekte olduğumuz ‘Rezistans’ adlı video yerleştirmesi, bu konular ile temelden ilintili. Çıkış noktamız günümüzde tüm teknolojik, kültürel, sosyolojik gelişmeler ışığında bedenin varolma imkânları. Derdimiz bugün, dünya ile otantik, dışardan kontrol edilemeyecek bir ilişki kurabilmenin ne kadar mümkün olduğunu; bizim dışımızdan bedenimize, yani dünyayı tecrübe etme şeklimize gelebilecek müdahaleler karşısında bir direniş platformu olarak bedenin limitlerini ve bir enigma olarak (evet, hâlâ bedenimiz hakkında çok az şey biliyoruz) bedenlerimizin anlamlı bir direniş diskuru için başlangıç noktası olup olamayacağını düşünmek, hissetmek. Bu nedenle, biz, işimize RESISTANCE/REZISTANS adını koyduk. REZISTANS adlı işimi zin ve mekânımızın, İtalyan Rezistansı’ndan arkadaşlarımızı misafir ederek, onların da dertlerini ve Türkiye’deki demokratik mücadeleye verdikleri desteği paylaşabildikleri bir alana dönüşmesini ilgi ve heyecanla izledik. Sanatın bir kere daha hayatın tam ortasına gelişine şahit olduk.” Milyonlarca Avro’luk sanat sahteciliği Kültür Servisi Alman polisi, milyonlarca Avro’luk uluslararası bir sanat sahteciliği çetesini ortaya çıkardı. Altı Alman kenti, İsrail ve İsviçre’deki sanat galerileri, işyerleri ve evlerde aramalar yapıldı ve 6 sanatçıdan oluşan bir grubun liderleri olduğu ileri sürülen iki şüpheli gözaltına alındı. Çetenin 2005 yılından bu yana 400’den fazla sahte resim yaptığı ve sattığı ileri sürüldü. Bu eserlerden bazılarının, avangard Rus ressamları Wassily Kandinsky, Kazimir Malevich, Natalia Goncharova ve Mikhail Larionov’un “daha önce görülmemiş yapıtları” olarak sunulduğu belirtildi. Yetkililer, sahtecilikten gözaltına alınan iki kişinin Almanya ve İspanya’daki müşterilere son iki yıldan fazla bir süre içinde yaklaşık 1.7 milyon Avro’luk sahte eser sattıklarını bildirdiler. Hopa’da sınırlar ötesi dans Kültür Servisi Fransa, Gürcistan ve Türkiye’den sanatçılar, sanat operatörleri ve akademisyenler, Artvin’in Hopa ilçesinde, “Sınırlar Ötesine Dans Etmek” projesi için bir araya geliyor. 19 Haziran’a kadar devam edecek proje süresince, atölye çalışmaları, gösteriler, sunumlar ve etkinlikler gerçekleşecek. Proje, Hopa ve Batum’da yaşayanlar, HopaBatum bölgesinden farklı disiplinlerde çalışan kültür inisiyatifleri, yerel sanatçılar, Türk, Gürcü ve Avrupalı sanatçılar, Türkiye, Gürcistan ve Fransa’daki sanat inisiyatifleri, uluslararası çağdaş sanat toplulukları ve kültür ve sanat ile ilgilenen herkesin katılımını bekliyor. Sınırlar Ötesine Dans Etmek projesi 19 Haziran’da son buluyor Proje esnasında sanatçılar ve araştırmacılar farklı disiplinlerden yerel sanatçılar ve konuya ilgi duyan yerel halkla bir araya gelerek, deneyimlerini, pratiklerini paylaşacak. İyem Ödülü sahibini buldu n Kültür Servisi Evin Sanat Galerisi tarafından bu yıl 8. kez düzenlenen “Nuri İyem Resim Ödülü” resim yarışmasının ödül töreni 13 Haziran Perşembe günü Evin Sanat Galerisi’ nde gerçekleşti. Prof. Dr. Erhan Karaesmen, konuşmasının ardından, ödüle değer görülen Hayriye Diliuzun’a, Prof. Rahmi Aksungur tarafından özel olarak üretilen “Nuri İyem Resim Ödülü”nü simgeleyen bronz heykel ve 10 bin TL’lik ödülü sundu. Törenin ardından, ödül alan resim ve seçici kurul tarafından sergilenmeye değer bulunan 28 adet resim olmak üzere toplam 29 resmin yer aldığı serginin açılış kokteyli gerçekleşti. Sergi, 27 Haziran’a kadar Evin Sanat Galerisi’ nde izlenebilecek.