18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 6 MAYIS 2013 PAZARTESİ Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’ne ismini veren Mustafa İlker Gürkan: O zamanlar ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ anlayışına karşı çıktık Burada 18 kişiyiz... ‘3 Fidan’ın İdamdan bugüne 3 mektup kaldı 41. yılı CİHAN ORUÇOĞLU Kardeşim Gürkan, sana uzun zamandır mektup yazamadım. Araya olaylar girdi. Bildiğin gibi üzücü olaylar. Senin mektubunu aldım. Geç de olsa elime geçti. Şimdi burada 18 kişiyiz. Diğer 15 kişiyi de yanımıza getirdiler. Yakında merkez cezaevine nakledeceklerini zannediyorum bizi. Şimdilik hoşça kal. Oradaki arkadaşların hepsine selamlar. (19 Ocak 1972) Kardeşim Gürkan, gönderdiğin kartı ve telgrafı aldım. Benim durumum bildiğin gibi. Yargıtay onayladı. Sıra şimdi Meclis’te, öyle zannediyorum ki o da onaylayacak. Ben, Yusuf ve Hüseyin yan yana kalıyoruz. Keyfimiz ve sağlığımız yerinde. Gerisi vız geliyor bize. Senin anlayacağın moralimiz sağlam. Yusuf ve Hüseyin’in selamı var. Oradaki bütün arkadaşlara selam. Hoşça kal. (16 Mart 1972) Kardeşim Gürkan, cevap yazmakta geciktim. Artık bir daha mektup yazmaya da vaktim olmayacak. Belki bu mektup eline geçtiği zaman mezarı boylamış olacağım. Geçmişi unutmuş değilim. Gelecek konusunda umutluyum. Yarınların daha aydınlık olacağına inanıyorum. Sana ve diğer arkadaşlara devrimci selamlar. Deniz Gezmiş. Ucubeler ve Doludizgin 2013 Yine yazıyorum: İnşaatla bir ülkenin kalkındığı, “çağdaş” ülkelerin refah düzeyine ulaştığı görülmemiştir! İstanbul’da dünyanın hiçbir medeni ülkesinde asla göremeyeceğiniz, içlerine beşeronar bin kişiyi tıktığınız piramidyal vb. ucubelerle medeni yaşamlar değil, aslında sufli ve kriminal yaşamlara zemin hazırlıyorsunuz. Muazzam boyutlu, bugüne kadar bina literatüründe konut olarak adına eşine benzerine rastlanmamış o ucubeleri, sadece insanlara büyük bir hakaret olarak görüyorum... İstanbul bir rezil kente dönüşüyor. Trafiği zaten rezil, neredeyse 20 yıldır bu kenti yöneten RTE ve türevi kişiler ulaşımı daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Metrobüs olayı da İstanbul trafiğine dönüştü... Tek çare olan, bütün kaynakların toplu ulaşıma ayrılması gerçeğini kimse anlamıyor. Özelleştirmelerle ulaşımı asla çözemezsiniz! Sadece, bu milletin malını mülkünü satarak bol keseden yapacağınız süfli harcamalara dönüştürebilirsiniz... RTE Binali Yıldırım ikilisi, İstanbul’un canına okuyacak yeni projelere imza atıyorlar. Kentin kuzeyine kurulacak havaalanı ihalesini yaptılar... En az 658 bin ağacın kesileceği, bütün yaşam alanlarının yok edileceği projeyi, yine kuzeydeki yeni kentlerin kuruluşu izleyecek... Tabii ki kanal da var işin içinde... THY yönetimi ve iktidar, Atatürk Havalimanı adından da böylece kurtulmayı planladı… İktidar, 400 milyar dolara yakın dış borcu, ülkenin sanayi kalkınmasında değil; taşa toprağa, ranta, binaya, yola yatırıp heba ediyor... Bu projelerin ülkenin dış borçlarını azaltacak veya ödeyecek bir artı gelir, bir rant, bir sanayi üretimi gerçekleştiremeyeceği açık... Tam bir müflis tüccar gibi yönetiliyor ülke... Normal olarak bir işadamı borç aldığında bunu öyle bir yatırıma dönüştürmeyi planlar ki, 35 mislini geri kazandırsın ve zenginlik yaratsın… Oysa hiç öyle değil,, İstanbul bir AVM çöplüğüne de dönüştü. Birçoğu yakın zamanda kapılarına kilit vurur... Üreten değil tüketen bir toplumun simgeleridir bu kadar AVM... Üretemediğimiz için dışarıdan mal, hammadde, makine techizat vb. ithalatı durmadan artıyor. Sattığımız bir malda ithalat oranı 6072 arası ve bu oran düşmüyor, yükseliyor... Bir okur, (Selçuk Kınıklı) bir makaleme yeni bir hesap gönderdi. Türkiye’nin adam başına düşen milli geliri, 414 milyar $ olan dış borç yükümlülüğü dikkate alınırsa, 10 bin $ değil, 4400 dolardır, diyor. Çünkü GSMH’ler borçları dikkate almıyor! Borçlarınızı da GSMH’nin içine kattığınız için rakam yükseliyor. Bu paraları ödeyemediğiniz ve krize düştüğümüz zamanlarda, bu ülke çok sık olarak 35 bin dolarlara gerilemiştir! Kaldı ki 4 yıldır 10 bin dolara kazık atılmıştır.. Devrimci selamlar Moralimiz sağlam 41 yıl önce, 1972 yılının 5 Mayısı’nı 6 Mayıs’a bağlayan gece, devrimci gençlik hareketinin en önde gelen liderleri olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edildi. Deniz Gezmiş’in idamı beklerken yaşadıklarını mektup yazarak anlattığı, dönemin öne çıkan eylemlerinin başında yer alan “Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü”nü organize eden, yürüyüşe ismini veren ve yürüyüşü tamamlayan 3 kişiden biri olan Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, “O zamanlar ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ anlayışı vardı. Biz Mustafa Kemal yürüyüşü ile bu anlayışa karşı çıktık” dedi. sesini kesersiniz, hapse atarsınız, korkarlar ama yapacaklarını yapmaktan asla vazgeçmezler. Tarih yasasıdır bu. Avukatların baskı altına alınmasının arkasında ne var. Halkın hak arama özgürlüğünün baskı altına alınması var. Avukata kalkan el, hak aramaya kalkan eldir. Devlet hak aramayı durdurmak için avu katlara baskı yapıyor. Avukatlar susarsa kim konuşacak. Ben zorla sustururum diyor. Bizim üzerimize basıyorlar ve biz baş kaldırıyoruz” diye konuştu. Son dönemde konuşulmaya devam eden “başkanlık sistemini”nin Türkiye’de uygulanamayacağını anlatan Gürkan, şöyle devam etti: “Dünyada başkanlık sisteminin uygulandığı tek ülke ABD’dir. ABD’de sistemin başarılı olmasını yargı sağlıyor. Biz de böylesi bir durum yok. Bu sistem Türkiye’nin yapısına aykırıdır. Başkanlık sistemi tiran yönetimine, tiranlık sistemine demokratik bir algılama yaratabilmek için söylenen bir sözdür.” Gençler Dolmabahçe rıhtımına yürüyecek loganımız ‘Bağımsız Türkiye’ydi’ Devrimci Gençlik Hareketi’nin liderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın asılarak idam edilişlerinin üzerinden 41 yıl geçti. Deniz Gezmiş’in kendisine Mamak Cezaevi’nden mektuplar yolladığını anımsatan Mustafa İlker Gürkan, “1970 yılının ardından farklı bir siyasi çizgimiz olmasına karşın sonuç olarak Amerikan emperyalizmine ve onların işbirlikçileri tarafından yürütülen düzene karşı ortak bir tavrımız vardı. Benim için önemli olan nokta şudur. Deniz birçok insana mektup yazmıştır. O mektuplarda bana kardeşim Gürkan demiştir. Benim için önemli olan nokta da budur. Çok yakın iki arkadaştık” dedi. 1969 yılındaki “Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü”nde Gezmiş ile beraber yürüdüklerini anlatan Gürkan, “O gün Türkiye’de şöyle bir anlayış vardı. İktidar yanlıları ‘Yollar yürümekle aşınmaz’ diyordu. Biz o yürüyüşle bu anlayışa karşı geldik. On binlerle yürüdük. Sloganımız ‘Bağımsız Türkiye’ydi. Çünkü antiemperyalist olmadan solcu olunmayacağını biliyorduk” diye konuştu. Şu an Muğla Barosu Başkanlığı görevini yürüten Gürkan, son dönemde savunma makamına yönelik artan saldırılara ilişkin yaptığı değerlendirmede “Yargı kararlarının karşısına dikilme yalnızca avukatlara tanınmış bir imtiyazdır. Bu imtiyaz 1822 yılında Fransa’da ilk defa kabul edilmiştir. Biz şu an 1822 yılının Avrupası’ndan geri bir durumdayız” ifadesini kullandı. “Avukatlar talep ederler, ısrar ederler ama asla vazeçmezler” diyen Mustafa İlker Gürkan, “Avukatların ‘S ‘İsim İsim Tespit Ettik’ Deniz Gezmiş Hüseyin İnan Yusuf Aslan Arkadaşlar, sevgili okurlar, ne diyor büyük lider bir bakın ve nasıl da yurttaşların isim isim fişlendiği bir otoriter diktatörlük altında yaşadığımızı anlayın. Yeniden okudum okudum hâlâ doğruluğuna inanamıyorum: “Türkiye genelinde akil insanlar heyetlerine karşı yapılan eylemlerin tamamının fotoğrafları, görüntüleri elimizde… İsimlerine varıncaya kadar hepsi tespitimizde… 4980 kişi...” Nasıl bir ülkede yaşıyoruz düşünün artık. Olacak şey değil. Tam bir polis devleti! Bizzat kaç kişi bu toplantılara katılıyor, kim protesto ediyor, kim soru soruyor... hepsi bu ülkenin tek adamının cebinde... Bunları açıklıyor... Beyefendi Taksim’i yasaklayacaklarını açıkça belli ediyor... Bütün ülkede kent merkezlerini yasaklayacak... Protesto yok.. Görüntü yok.. Haber yok… Halk görmeyecek, bilmeyecek... Gazetecilik yok... Birileri dün inadına gazetecilik diye komik bir başlık atmış. Söz başbakan olursa gazeteyi bile kapatırım diyen... üstelik bir kulübü yöneticilik yaptığı yıllar boyunca dünyanın en borçlu kulübüne dönüştüren bir patronun gazetesi... ??? Sahi CHP’yi bölebilecekler mi, ya İmralı sürecine katılırsın ya da seni haberlerimle, “saygın” yazarlarımla bölerim, parça parça ederim talimatı patrondan mı iktidardan mı, nereden acaba... CHP içinde “sol kanat” varmış, bunlar ilerici imişler... ulusalcı gericilere karşı savaşıyorlarmış. “Solcu” bir patronyanlısı istifa etmiş, kıyamet kopartıyorlar... azı yazdırıyorlar, iyi güzel de tam AKP veya BDP’de “çözüme büyük katkı” sağlayabilecek görüşleriyle başka yerlerde psikolojisini neden bozup duruyor, anlamakta zorluk çekiyorsunuz... Ne dedik başından beri: 2013 yılı dananın kuyruğunun kopacağı yıldır... 2013’te doludizgin koşuyor ülke... Deniz’ler anılıyor ANKARA/İSTANBUL/İZMİR Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’de sosyalist gençlik hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilişlerinin 41.yılında İstanbul’da çok sayıda demokratik kitle örgütünün katılacağı gösterilerde anılacak. “Üç Fidan” İzmir’de de anılacak. İstanbul’da Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı anmak için 68’liler Birliği Vakfı bugün saat 12.00’de Gümüşsuyu İTÜ önünde toplanarak ABD 6. Filosu askerlerinin denize döküldüğü Dolmabahçe rıhtımına yürüyecek. Saat 12.30’da Denizler için yapılacak olan saygı duruşu ve konuşmaların ardından denize kırmızı karanfil bırakılacak. Anma programına Cumhuriyet Okurları da (CUMOK) katılacak. Mücadele Birliği Platformu da Kadıköy İskele Meydanı’nda “Halkın Denizi, Denizle’şen halkla” başlıklı miting düzenleyecek. Saat 13.00’te Tepe Nautilus önünde toplanacak olan kitle, Kadıköy’e yürüyecek. Burada yapılacak olan konuşmaların ardından Emeğe Ezgi grubu konser verecek. ‘Asla vazgeçmeyiz’ ç Fidan’ Ankara ve İzmir’de de anılacak Deniz’leri anmak amacıyla aralarında Öğrenci Kolektifleri, GençSen, Gençlik Muhalefeti ve HDK Gençlik Meclisi’nden oluşan gençler saat 17.00’de Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek İstiklal Caddesi üzerinden Dolmabahçe’ye yürüyecek. “Üç Fidan” İzmir’de de yerel yönetimlerin öncülük ettiği törenlerle anılacak. 68’liler Birliği Vakfı da devrimci Alpaslan Özdoğan’ın mezarı başında saat 12.30’da ‘Üç Fidan’ı anacak. Tören, eski DevGenç Genel Başkanı ‘Ü Atilla Sarp, Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan’larla birlikte mücadele eden Tuncer Sumer de katılacak. Deniz’lerle mahkemede yargılanan Mete Ertekin de Bayraklı Belediyesi tarafından yaptırılan Üç Fidan anıtının açılışına katılacak. Açılış saat 19.00’da gerçekleştirilecek. Aynı saatte Uğur Mumcu Parkı’nda Karabağlar Belediyesi’nin düzenlediği etkinliğe Atilla Sarp konuşmacı olarak katılacak. CHP Buca ilçe örgütünce saat 05.00’te Buca Belediyesi tarafından yaptırılan “Üç Fidan” anıtı önünde anma töreni gerçekleştirilecek. Ankara’da da 68’liler Birliği Vakfı’nın öncülüğünde siyasi partiler, sendikalar, oda ve meslek kuruluşlarının katılacağı anma etkinliği düzenlenecek. Üç Fidan, Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen törenlerle de anılacak. Deniz Gezmiş’in yol arkadaşı Zihni Çetiner, ‘Deniz Gezmiş yaşasaydı?’ sorusunu yanıtladı ‘Yaşasaydı Erdoğan’a başkaldırırdı’ EMRE DÖKER Taksim’de yine müdahale İstanbul Haber Servisi Devrimci önderler Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarının 41. yılını protesto etmek isteyen TKP’lilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. İstiklal Caddesi’ndeki TKP önünde toplanan partililer, Taksim Meydanı’na yürümek istedi. Önleri polis tarafından kesilen grubun dağılmaması üzerine polis, gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. atılan biber gazından Taksim’de bulunan çok sayıda yurttaş da etkilenirken, polis barikatını yararak Taksim Meydanı’na çıkan TKP’liler burada basın açıklaması yaptı. Eylemcilerin attığı taştan yaralanan bir polis memuru ambulans beklerken, bir polis müdürü KCK davasında tutuksuz yargılanan Birgün muhabiri Zeynep Kuray’la tartıştı. Polis müdürünün “Hapisten çıkıp buraya mı geldin” demesi üzerine de Kuray da, “Benim işim bu. İşimi elimden alamazsın. Alandayız ve çekiyoruz” diye karşılık verdi. İZMİR Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, 6 Mayıs 1972’de idam edildi. Gezmiş’in o yıllardaki en yakın arkadaşı olarak bilinen sanatçı, yazar Zihni Çetiner, Deniz Gezmiş’in şu an yaşaması halinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a başkaldıracağını söyledi. Çetiner, Gezmiş’in İstanbul Üniversitesi’nde yaptığı “mini işgal”in ardından polisler tarafından arandığı sırada İzmir’de üç gün birlikte saklanmıştı. O dönemin en yakın tanıklarından olan Çetiner, Gezmiş’in bugün farklı gruplar tarafından “is tifade” edildiğini de vurguladı. 1968’in Türkiye genelindeki liderinin Deniz Gezmiş olduğunun altını çizen Çetiner, “Gezmiş bugün yaşasaydı yine emek eksenli mücadelesini sürdürürdü. Tayyip Erdoğan’a karşı başkaldırırdı. Ne liboşluk ne de döneklik yapardı” dedi. Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla, Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan, Kemalist devrimi savunanların Silivri’ye ve Hasdal’a “tıkıldığını” da kaydeden Çetiner, “Bunlar dava değil torbadır. Derin devleti eleştiren yazarlar bile şimdi derin devletin adamı olmaktan içerde bulunuyorlar. Bugünün iktidarını anlamak çok kolay, ancak sürekli yalan söylüyorlar. Ordu içinde tasfiyeyi gerçekleştirdiler. Güneydoğu dışında kalan topraklarda İslam devleti kurmak istiyorlar. Devrimciler hiçbir zaman gericilerle işbirliği yapmazlar. Devrimciler her zaman Kürt ve Türk olarak birlikte hareket ederlerdi. Hepimizin ortak amacı emekti. Emek ortadan kalkarsa halk yoksullaşır. Türkiye’de halk yoksullaşırken Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkanlar da Ergenekon ve Balyoz gibi davalarla içeri atılıyor. Onlar da istedikleri gibi at oynatabiliyorlar” diye konuştu. Gezmiş ve arkadaşlarının idamının ardından başlayan süreçte ABD emperyalizminin ülkeleri kolayca yutabilmek için “ulus devlet”leri ortadan kaldırma çabası içine girdiğini, milli devletleri yok etmeye çalıştığını da kaydeden Çetiner şöyle konuştu: “11 Eylül’de ‘İkiz Kuleler’e yapılan saldırının ardından dünyanın yeniden şekillenmesi gündeme geldi. Afganistan’dan başlayarak Irak, Suriyeli demokrasi getirildi. ‘Arap Baharı’ adı altında Tunus, Mısır, Libya gibi ülkeler yoksullaştırılarak ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ yeniden şekillendi. Şimdi sırada Türkiye var.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle