Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Değerli okurlarım, biliyorsunuz bu köşede, bütün bir yıl vergi, sosyal güvenlik başta olmak üzere gelişmeleri analiz ediyor, sorunlara dikkat çekiyor, çoğu zaman da önerilerde bulunuyoruz. Hem Cumhuriyetimizin bir köşe yazarı hem de akademik demokratik meslek örgütü İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın başkanı olarak uzun soluklu bu koşuda çoğu zaman kendi mesleğimizi dillendirmiyoruz. Ancak izninizle, Türkiye için de çok önemli bir seçim olacağına inandığım 2526 Mayıs’ta gerçekleştirilecek İSMMMO Genel Kurulu öncesi, Türkiye genelinde sayıları 100 bine yaklaşan meslektaşımızın yarınları adına yaşamsal birkaç konuya dikkat çekmek istiyorum. Öncelikle oda seçimlerinin, mesleğimiz ve geleceğimiz üstünde dolaşan kara bulutların bunaltıcılığını dağıtmak için bir fırsat olduğunu belirtmek isterim. Mesleğin onuru ile oynayanlara; yasalarla verilmiş haklarımızı engelleyenlere karşı demokratik duruş ve demokrasi dersi olması için önemli bir seçim olacak. Bugün biliyoruz ki sade ce muhasebe meslek camiası değil, bütün meslek odalarına topyekun bir saldırı söz konusu. Etkisizleştirme, ötekileştirme yaklaşımlarında sınır tanınmıyor. İşkolumuzda son dönem yaşanan olumsuz gelişmeleri ise uzun süredir ilanlar, gazete, televizyon haberleri, sosyal medya ve en sonunda da 5 bini aşkın meslektaşımızla meydanTürkiye’de kayıtlı, şeffaf, denetlenebilir bir ekonomi için, 500 bin işletmeyi 100 bine yakın meslektaşımızı ilgilendiren “bağımsız denetim”i gündemden düşürmeye çalışanlara söylenecek son söz artık sandıkta olacaktır. İstanbul’da 15 bin, Türkiye genelinde 40 bin meslektaşımızın, gece gündüz, hafta sonu demeden aldığı bağımsız denetim eğitimlerini yok sayanlara bu yanıt fazlasıyla verilmelidir. İSMMMO’nun meslektaşa, konusunda en üst derecede yetkin uzmanlarla bütünüyle ücretsiz verdiği eğitimler yerine, halen 3 bin liranın üzerinde ücret talep eden, üstelik bu alanda akademik uzmanlığı tartışılan bir üniversitede eğitime zorlayanlara yanıt mutlaka olacaktır. Ve kuşkusuz inanıyorum tüm meslektaşlarım; özellikle hakları engellenen gençlerimiz, sadece bağımsız denetim eğitiminden kendilerine toplamda en az 120 milyon lira fatura çıkaran bu kuruma yanlış yaptığını en güçlü sesle söyleyecektir. Söylemelidir. Yeni Projeler İSMMMO’da büyük işlere imza atan ‘Çağdaş Demokrat’ların mesleğimizde serbest çalışanlar, bağımlı çalışanlar ve gençlerin geleceği için daha büyük hedefler belirlediğini de vurgulamak gerekiyor. Serbest çalışanlar için; kurumsallaşmanın sağlanması, güçlerin birleştirilmesi, uzmanlaşma, “Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımı”nın kullanımı ve “Zamana Dayalı Ücret Tarifesi”nin hayata sokulmasıyla çok hızlı yol alınacak. Halen; “Kurumsallaşma ve Güçleri Birleştirme Projesi” hazırlanmış ve İSMMMO’da birim oluşturulmuştur. Eğitimlere, ardından da meslektaşlarımızın teşvik edilmesine ve uygulanmasına başlanacaktır. Haksız “Rekabetle Mücadele Yazılımı” ise hazırlanmış ve uygulamaya konmuştur. “Zamana Dayalı Ücret Tarifesi”nin altyapısı oluşturulmuştur. Yazılım ve mevzuatının hazırlanması aşamasına gelinmiştir. Bu projeler hayata geçtiğinde haksız rekabet ve düşük ücret sorunu ortadan kalkacaktır. İş yoğunluğu ise sorun olmaktan çıkacaktır. Ayrıca, bağımlı çalışan üyelerinse öncelikle mesleki unvanlarını kullanmaları sağlanacak. Meslektaşların birikimine uygun tavsiye niteliğinde bir ücret düzeyi belirlenecek. Gençlere ise özel önem veriliyor. Yeni işe başlayanlardan ilk 2 sene yüzde 50 indirimli aidat alınacak. Mesleğe yeni başlayan meslektaşların piyasa koşullarına ayak uydurmaları için “Kariyer Merkezi” oluşturulacak. Ve tekrar altını çizmek isterim; gençlerimizin eğitimini ve enerjisini yok sayan KGK’yle mücadeleye de sonuna kadar devam edilecek. Mesleğimize ve Geleceğimize Sahip Çıkmak... lara çıkarak dillendirdik. Özellikle, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun (KGK) tepeden inme, katılımcılıktan uzak, ayrımcılık yaratan “Bağımsız Denetim Yönetmeliği”ne, en çok da genç meslektaşlarımızın geleceğini ipotek altına alan yaklaşımı nedeniyle karşı çıktık. Çatı örgütümüz TÜRMOB’un yanı sıra İSMMMO olarak da yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali için dava açtık. Medyanın Zavallı Halleri!.. Bizim güzide medya, “Amerika’ya hicret” filmini gayet başarılı bir şekilde yansıttı halkımıza!.. Hicret diyorum; çünkü 400 kişilik bir orduyla Washington’a çıkarma yapmanın, başka nasıl isimlendirileceğini bilemedim!.. Bakın, iktidarın “vakanüvis”lerinden, Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş bile, ABD gezisini “temizlemeye” çalışırken dayanamayıp “ABD’nin en büyük stratejik ortağı İngiltere’nin başbakanı David Cameron dahi Washington ziyaretine 28 kişiyle katılıyor. Bu rakam bile fazla bulunduğu için tepkilere neden oldu” diye yazdı!.. Neyse, konumuza dönelim; medyamız, Tayyip Bey’in Obama ve diğer yetkililerle görüşmelerini anbean öyle detaylarla yansıttı ki ben kendi hesabıma tüm olan biteni gayet iyi anladım, ama gezinin sonuçlarıyla ilgili hiçbir şey anlamadım... Bu nedenle olan biteni yabancı medyadan izledim, çok aydınlatıcı oldu!.. HHH Pekiii, ben bizim medyadan neler öğrendim?.. Amerikalıların yemek esnasında büyük incelik gösterip herkesin çatalını sola koyarken Tayyip Bey’in çatalını sağa koyduğunu... Obama’yla konuşurken vücut dilinin tam da bölgesel güç bir ülkenin başbakanına yaraşır olduğunu... ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Tayyip Bey’le görüşmesi esnasında, Türkiye’ye geldiğinde kendisine hediye ettiği kravatı taktığını... ABD’ye giderken Cenevre’deki barış konferansı için “İpe un sermek” diyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın, Obama ile görüşmesi sonrası aynı konferansla ilgili fikirlerinin iyi yönde değiştiği ve geliştiğini... Kızı Esra Albayrak’ın Berkeley Üniversitesi’nden sosyoloji doktorası aldığını... Türkiye’de önümüzdeki yıl üç seçim birden olacağını... Tayyip Bey’in ABD gezisinden büyük bir zaferle döndüğünü??? İyi mi!!! HHH Yabancı medyadan öğrendiklerime gelinceee... Türkiye’nin bugüne dek izlediği Suriye politikasının ABD ziyaretiyle birlikte tamamen dibe vurduğunu... Obama’nın kesin bir kararlılıkla Tayyip Bey’i Cenevre Konferansı’na ikna ettiğini... Hatta, Tayyip Bey’e Putin’e gitmesi gerektiğini anlattığını... Beşşar Esad’ın elinin iyice güçlendiğini.. Suriye karşıtı güçlerle bu güçleri destekleyen Türkiye ve Katar’ın arasının açıldığını... Daha birçok madde sıralayabilirim ama gereksiz... Yalnızca iktidar yandaşı Yeni Şafak gazetesinde Cem Küçük’ün 16 Mayıs tarihinde yazdığı “Eğriye eğri, hükümetin Suriye politikası iflasın iflasıdır” yazısının sansürlendiğini belirteyim, yeter zaten!.. Hicret maalesef büyük bir fiyaskoyla sona erdi, ama Aydınlık, Sözcü, Yurt, Yeniçağ ve Cumhuriyet gibi birkaç gazete ve Ulusal, +1, Halk TV, Başkent TV gibi birkaç televizyon dışında medyamız kamuoyunu göz göre göre uykuya yatırdı!.. Yakışır tabii... Dev adamın dev eseri Cumartesi günü Eskişehir’deydim... Her gittiğimde, bir kez daha âşık olduğum kent... İçtenlikle gülen, yaşadığı yerle gurur duyan, cıvıl cıvıl, pırıl pırıl insanların kenti... Bir zamanlar bozkırın kavruk, sıradan şehirlerinden biri olan bu kenti yalnızca 10 yıl içinde görenlerin gıptayla yutkunduğu bir Avrupa kenti haline getiren o dev adamın, Yılmaz Büyükerşen’in davetine katıldım birçok sanatçı, gazeteci ve akademisyenle birlikte.. Sevgili başkan, bu kez uzun yıllar içinde tek tek yarattığı 160 balmumu heykeli bağışladığı “Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykel Müzesi”ni armağan ediyordu Eskişehirlilere... Görenlerin “Madam Tussauds yanında yaya kalır” dediği muhteşem bir müze... Öyle görkemli ki kentin turizmine de olağanüstü katkı sağlayacağı kesin. Atatürk ve ailesinden cumhurbaşkanlarına, sanatçılara, yabancı devlet adamlarına, yazarlara kadar birçok ismi barındıran bu müzeyi mutlaka görün, sözlerin yetersiz kaldığını anlayacaksınız. Bir de şahsi ve yürekten teşekkür borçluyum bu dev adama; Sevgili Büyükerşen, o müzeye benim de bir balmumu heykelimi dahil etti. Büyük bir onur ve gurur benim için... Eline, yüreğine sağlık sevgili başkan... Neler Başarıldı? 20 yılı aşkın bir sürede, bu köşeye sığmayacak kadar önemli işler başarıldığına tüm meslektaşlar tanık. 350 bin kişiye eğitim verilmesi, yayınların bütünüyle ücretsiz olması, hizmetin ayağa götürülerek İstanbul’da 14 ilçede eğitim birimi olması az şey midir? İSMMMO Akademi’deki uzmanlık eğitimleri, eoda, web sitesi, eenstitü, İSMMMO TV, İSMMMO “Bizden Haberler”le, odamız gerçek bir üretim üssü olmuştur. Sistemli ve profesyonelce konferanslar, seminerler, paneller düzenlenmesi, komiteler ve kurullarla ortak aklın kullanılması sonrası bugün İSMMMO’nun geldiği aşamaya diğer meslek odaları gıptayla bakıyor. Bir masası, bir sandalyesi olmayan, kiralık bürolarda çalışılan günlerden modern yapılar kurularak, mesleki güçlü teknolojik imkânlar sağlanarak İSMMMO dev markaya dönüşmüştür. Sandıkta buluşalım! Son olarak, meslektaşımızı duymak, görmek istemeyenlere, mesleğin geleceğini ipotek altına alanlara söylenecek söz için mutlaka sandığa gelinmelidir. odamıza, mesleğimize ve geleceğimize sahip çıkılmalı. Her meslektaşım seçime katılım için duyarlı olmalı, olmayanları uyarmalı, 26 Mayıs 2013 Pazar günü kullanılacak bir oyla, onurla mesleğimizin arkasında durduğumuz herkese gösterilmelidir. AKP’ye 19 Mayıs Tokadı Perihan ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr 19 Mayıs 1919’un bu yıl 94’üncüsünü yaşadık. Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarımda Yüce Önderimiz M. K. Atatürk tarafından 23 Nisan’ın çocuklara,19 Mayıs’ın da gençlere armağan edilmesinin verdiği görev ve sorumluluk bilinciyle bu iki anlamlı milli bayramımız hep kutsalım olmuştur. Bilindiği gibi Mustafa Kemal I. Dünya Savaşı’nda güçlü düşmanı 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin komutanı olarak yenilgiye uğratmasına karşın müttefiklerimizin kaybıyla biz de mağlup sayılmış, padişahla yandaşlarının kabulüyle Sevr Antlaşması’yla yurdumuz Ankara ve çevresi dışında tümüyle düşman askerlerince işgal altına alınmış, ulus esir edilmişti. Bu yenilgiyi kabullenemeyen başta M. Kemal’le yakın asker ve sivil arkadaşları Kurtuluş çarelerini ararlarken M. Kemal İngilizlerin şikâyetçi oldukları Doğu Karadeniz’deki halk kalkışmasını yatıştırabileceği önerisiyle görevlendirilmesinde Padişah Vahdettin’le Damat Ferit’i ikna etti. Hemen Bandırma vapuruyla Karadeniz’e açıldı ve 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıktı. Devamla halkla temasa geçerek nabız yokladı. Amasya Tamimi’yle ‘Kurtuluş’un adımlarını attı. Bu durumdan rahatsız olan İngilizlerin şikâyetleri üzerine, padişahça geri çağırılmasına karşın tüm rütbe ve unvanlarından soyutlanarak, sivil bir vatandaş olarak güç koşullar içinde yoluna devam etti. Erzurum’dan başlayarak halkı ikna kongreleri oluşturdu. 4 Eylül 1919’da Sivas’ta ‘Milli Meclis’i toplayarak İradei Milliye gazetesini yayımladılar. Bilindiği gibi özetle tüm bu güç koşullara karşın galibiyetle sonuçlanan Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşımızın ilk adımı 19 Mayıs yok sayılabilir mi? O günleri yaşayarak binlerce şehit vermiş olan yurdumun insanlarının çocukları tepkiyle şahlanırcasına Yasaklama Setiniaşarak bayramı ellerinde bağımsızlığımızın simgesi bayraklarla, özsözler yazılmış pankartlarla Sıhhiye Meydanı’nda CHP, İP, Milli Merkez Yürütme Kurulu, ADD, ÇYDD, TGB, Birleşik Kamuİş, THY direnişçileri, Sanatçılar Girişimi, Ulusal Eğitim Derneği, 2B köylüleri, şaşırtıcı sayılabilecek Hüriyet gazetesinin yazar larından Yılmaz Özdil ve birçok sayıda sendikayla yüz binleri aşan TC’yi sonsuza dek yaşatma kararındaki yurtsever genç yaşlı vatandaş, bu çok önemli milli bayramımızı coşkuyla kutladılar. Yasağa tepkiyle büyük kalabalıkların oluşturduğu kutlamalar sırasında beni çok etkileyen büyük bir bez afişteki “Mustafa Kemaller geliyor, Devrime yürüyor” yazısı oldu. HHH Sıhhiye’deki kutlamalar bitti, ama eylem bitmedi. Bir de gene binleri aşan, beyaz tişörtlerinin göğüs kısmında kırmızı rengde “TC” yazılı, çoğunluğu gençlerden oluşan binlerce yurttaşımız, Kızılay’dan Tandoğan’a, oradan da Ata’larına borçlulukla saygılarını sunmak için Anıtkabir’e yürüdüler. Bunun gibi daha birçok eylemle, yurdumuzun kentleriyle ilçelerinde vefa duyguları ortaya kondu. Böylece; iktidarın akla ziyan kutlama yasağı geçersizleşti. HHH Buna karşın TC’nin Başbakanı Sayın R.T. Erdoğan, birkaç yıldır olduğu gibi milli bayramlarımızda birtakım mazeretlerle halkla birlikte Anıtkabir’e bu yıl da 23 Nisan’la 19 Mayıs’ta gitmedi. Örneğin; 23 Nisan’da rahatsızlığım nedeniyle doktorum izin vermedi dese de o gün iki salon toplantısına katıldı ve akşamında da yola çıkabildi.(?!) HHH Bu yılki 19 Mayıs’ın engeli de Reyhanlılara geçmiş olsun ziyaretinde bulunması gereğini önemsemeden, ABD Başkanı Obama’ya ziyareti yeğledi. Dosyasındaki öncelikli konu Suriye ile savaşa kalkmak ve BOP’un Eşbaşkanlığı’ndaki görevlerdi. Çok görkemli karşılanmayla onurlandırılsa da Obama savaşa yanaşmadığı gibi öteki konulara da yakın durmadı. Ziyaret bir günde sonuçlansa da o ailece eşi, iki kızı ve torunlarıyla orada dolaşmayı yeğledi. Gezintileri sırasında Slikon Vadisi’ndeki imar ve görüntülere hayran oldu, çalışmaları takdirle karşıladı. Muhtemelen yurda döndüğünde ona benzer bir yapıt oluşturmaya girişecektir. Bunlara karşın ABD’de yaşayan Türkiyeli vatandaşlarımız, 19 Mayıs’ı görkemli şenliklerle kutlamışlar. Keşke Sayın Başbakan, hiç değilse ailece o kutlamalara TC’nin Başbakanı sıfatıyla katılarak milli bayramımıza özen gösterebilseydi.(!) HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN T.C. KÜTAHYA 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2010/2759 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: KÜTAHYA il, MERKEZ ilçe, 2552 Ada No, 7 parselde kayıtlı taşınmaz, bodrum ve zemin katında 3 oda 1 salon (giriş antresi), mutfak, tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Taşınmaz Bodrum ve zemin kattan oluşup toplamda 180 m2’dir. Adresi: Hamidiye Mah. Börümcek sok. No. 6 Kütahya Yüzölçümü: 133 m2 Arsa Payı: TAM İmar Durumu: Bitişik nizam 3 kat yapı adasında kalmaktadır. Kıymeti: 98.770,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: İpotek 1. Satış Günü: 18/07/2013 günü 11.001110 arası 2. Satış Günü: 14/08/2013 günü 11.0011.10 arası Satış Yeri: Kütahya Adliyesi ek bina mezat salonu Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/2759 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 16/05/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 30979) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Deniz dibi 1 ne indirilerek 2 üstüne balıklar geldiğinde kö 3 şelerinden çe 4 kilip kaldırılan 5 ağ. 2/ Avcının 6 av beklemek için taş yığın 7 larından yaptı 8 ğı pusu... Kas 9 tanyet eşliğinde, bir kişi tarafın1 2 3 4 5 6 7 8 9 dan yapılan İspan 1 K A R Y A A L A yol dansı. 3/ “Aptal, 2 U R A Ç E Ç İ L bön” anlamında ar 3 B A R K go sözcük... Evrensel 4 R A K I Ş N O R K E L O alıcı olan kan grubu. 5 U R A L Y İ V 4/ Kırmızı mercimek6 N L K A T A R le yapılan bir tür çorK İ A Z ba. 5/ Bir nota... El 7 L A P E D E ma, armut, ayva gi 8 U L U F E bi meyvelerin yen 9 A S E T İ L E N meyen iç bölümü. 6/ Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak... Pasta hamuru. 7/ Hafif malzemelerden yapılan ve hava akımlarının etkisiyle kendi kendine salınan soyut heykel... Sır. 8/ Bir organımız... Atasözü gibi kullanılan beyit ya da dize. 9/ Yatık S harfi biçiminde sifon... “ Yıldızı”: Kutupyıldızı’na verilen bir başka ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Muğla ilinde, adını bir türküye de veren ve doğal güzelliğiyle tanınan bir koy. 2/ Çok konuşan, geveze... İspanyolların sevinç ünlemi. 3/ “Taşralı, köylü” anlamında argo sözcük... Eski dilde su. 4/ Orhan Elmas’ın yönettiği ve Fatma Girik’in başrolünü oynadığı bir film. 5/ Renyum elementinin simgesi... Ceviz içinin ortasında bulunan ve içi ikiye ayıran sert madde. 6/ “Yangın kavmindeniz / Ne giysek ” (Hulki Aktunç)... Bir gösterme sıfatı. 7/ Taşınabilir olan... Yelkenli gemilerde kıç direkte eğik duran bayrak sereni. 8/ Yabancı... Bir toplulukta okunmaya değer şiir. 9/ Notada durak işareti... Dört anayönden biri.