Katalog

23 MAYIS 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Bataklıktan Kaçış Taktik, Çırpınışları Güdümlü medya gücü, siyasal güç odaklarının bilgi kirliliği oyunlarında gerçeklerin tersyüz edilmesi yetmezmiş gibi.. Kafa, kavram kargaşasında, gerçekle sanal arasındaki algılama sorunsalında.. İnsanlar çıkarları, onuru, savunduğu değerler adına nerede duracağının, nasıl örgütlenebileceğinin, ne yapması gerektiğinin şaşkınlığını yaşıyor. Pusulasını yitirmiş olmak, ülkeler, siyasal partiler, sınıflar, sendikalar, örgütlü savunulan ortak değerlere ilişkin duruşlar için de aynen geçerli... İnsanlıktan saklanamayan önemli gerçekler arasında, zengin kuzey, tek kutuplu dünyanın öngörülemeyen ölçeklerde çok erken, çokboyutlu büyük krizinin sonuçları var. ABD, kendisinden daha ağır krizi yaşayan AB’yi yanına almış olarak, yeni dünya dengeleri içinde söz söyleme hakkını yeniledikleri güçlerle kazanan Rusya, Çin’in olmazlarına da kulak kabartarak, enerji yatakları, yoksul güney dünyasındaki çıkarlarını askeri güç, işgal maliyetlerini en aşağılara çekerek çözmenin yollarına bakıyor. Bu kadarı tamam da, yaşamlarımızı altüst edecek sonuçlar ayrıntıda, satır aralarında kalıyor... Filin içinden geçtiği zücaciye dükkânına dönmüş Irak’ta, yeniden neden bu kadar ağır kan döküldüğünü, sonuçları bize de çok fazlası ile bulaştığından doğru anlamak, sağlıklı, kendimizi koruma refleksleri geliştirmek zorundayız. Ortadoğu, Irak, Suriye bataklıklarına içinden çıkılmaz boyutlarda saplandığımızda, onlardan daha iyi konumda kendimizi koruyabilmemize, korkarız ki Cumhuriyet kazanımları, Atatürk devrimleri, laiklik deneyimimiz, Osmanlı katkılı çok kültürlü birikimimiz, toplumsal reflekslerimiz de yetemeyecek... Doğduğum topraklarda, çokkültürlü Tito Yugoslavyası deneyiminden sonra yaşananlarla sabit... AB’nin sınırları, sözde uygarlığı içinde gettolaşmış, komünleşmiş ırklar, dinler, mezhepler ayrışmasında, küçük küçük şehirler ve kasabalarda aynı sokakları, aynı işyerlerini paylaşıp havayı soluyanlar, bir cami, bir kültürevi, bir kilise, bir ırkçılık örgütlenmesi çatısı altında ayrıştıkları iş dışı saatlerinde, cepheleşmiş, çıkarlarında düşmanlaşmış olarak insan hakları, demokasiye yaklaşacaklarına, çaresizlikte, yoksullukta, birbirlerine düşmanca yaklaşma, kazık atmada ustalaşıyorlar... Bataklıktan kurtulma çırpınışları, bataklığa daha derin saplanma sonucuna dönüşüyor... HHH Geçen haftanın, hani Kürt açılımının ucu açık düşlerinde, konfederal yapılanma, gelişmelerle gönüllü Türkiye’ye yakınlaşacağı havası verilen Kerkük’te çok sayıda ölümlü bir kanlı intihar eyleminin haberinin satır arasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Kuru cümlelerle ŞiiSünni çatışması çerçevesinde, İslam dini adına cennete gitmek üzere eylemini gerçekleştiren intihar bombacısı, karşı tarafın taziye çadırına girip pimini çekmişti... Bataklıktaki bu kör kin, düşman çırpınışlardan nasıl bir barış, açılım üretilebilir ki?.. Yeni oluşum Suriye Kürdistanı ırklarmezhepler ayrışması, gettolaşması üzerinden, gönüllü, konfederal oluşumla bölgede barışa gidecek yolda bir tür özyönetim deneyimi, mucizesi olarak anlatılıyor... Önce Esad’ın direnişçilere karşı taktiği olarak gündeme geldiği, sonra Barzani desteğinde oluştuğu savları aylar içinde tarih oldu. Bize yansıyan direnişçilerle çatışmaları, onlara göre Erdoğan iktidarının fiilen desteklediği direnişçileri zorlaması ile oldu. Sonra yine bizden birileri devreye girdi, saldırmazlık anlaşması imzalandı. Bugünlerde BDP kadroları başta, Suriye Kürdistanı deneyimine büyük önem veriliyor, dahası dünyadaki yeni umutlu, barışçı düzenlerin en özgürlükçü adımı olarak pazarlanıyor. Gerçi bende bizim 12 Eylül öncesi solun Fatsa düşü gibi gerçeküstü düş izlenimi ağır basıyor... Varsın kurucuları, inananları, BDP’liler katında umutlar saçsın. Ancak yeni gelen haberlerle aklım iyice karıştı. Bizdeki Kürt açılımı üzerinden, düğüm sayılan adım, PKK’nin silahlı geri çekilişinde Türkiye’nin hem İktidarları hem de Kürt cephesinin büyük pay verdikleri Kuzey Irak Kürdistanı, Barzani yönetimi kapıları kapatmış. Çekilenler Suriye’ye yönlendiriliyorlarmış. Ancak Suriye Kürdistanı yönetimi de gidenleri ayırıyormuş. Silahlı PKK’lileri seçerek bir kısmını içine alıyormuş. Ne kadarı ile gerçek, sonrası nasıl olabilecek, açılım sürecini nasıl etkileyecek? Ortadoğu değil sadece, İslam dünyası, Afganistan, Pakistan’da askeri işgal gücü ile kalmaktan çoktan vazgeçmiş, bulaştığı sorumluluklar adına kaçacak delik arayan ancak çıkarlarını kollatacak fedailer arayan ABD, dünya güç odaklarının yeni stratejik öngörülerinde bizim İktidarlarının gördüğü düşler uçup gitmekle kalmadı, izledikleri stratejiler, uygulamalarını, sonuçlarını bedelinin bize patlaması koşulu ile tersyüz edildi... ObamaErdoğan buluşması sonuçlarını bizim uslanmaz karşıtlar değil, yandaşlar değerlendirmelerinde böyle özetliyorlar. ABD’nin güçleri bataklıktan kaçmaya elverişli... Biz bataklığın neresindeyiz? İktidarımızın sınır tanımaz tutkularıyla bataklığa hangi boyutlarda bulaştık?.. Cumhuriyet kazanımlarımızdan, devlet deneyim, birikimimizden kuşkumuz yok ancak İktidarlarının çözüm reçetelerinden kaygılanmamak olanaksız... Libananco davası Uzanlar’ı bitirdi Ekonomi Servisi Uzan ailesinin ÇEAŞ (Çukurova Elektrik) ve Kepez hisselerinden dolayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aleyhine açtığı, faizleriyle birlikte 23.5 milyar doları bulan “Libananco davası” Türkiye Cumhuriyeti lehine sonuçlandı. Temyiz mahkemesinin kesin kararını Enerji Bakanı Taner Yıldız, Meclis’te yaptığı bir açıklama ile gazetecilere duyurdu. Yıldız, “Ülkenin bir kısım yararsız sülükleri bu ülkenin kanını emmeye çalışmışlardı. Ama vatandaşımız lehine verdiğimiz bu mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Hakem heyeti, bugün (dün) itibarıyla o temyizi de Türkiye Cumhuriyeti lehine karar vererek bu davayı kapatmış oldu. Bu davanın artık temyizi yok. Kesinleşmiş ve geri dönülmez bir karardır” dedi. Yıldız, yaklaşık 67 yıldan beri devam eden sürecin kesin EKONOMİ [email protected] 11 u 2003’te el konulan ÇEAŞ ve Kepez Elektrik’in aslında Kıbrıs’ta yerleşik Libananco adlı bir şirkete ait olduğu iddiası ile Türkiye aleyhine 10.1 milyar dolarlık tazminat davası açan Uzanlar, tahkim ve temyiz davalarını kesin olarak kaybetti. Uzanlar, faizleriyle birlikte 23.5 milyar doları bulan davada kendilerine siyasi linç yapıldığını savunuyordu. olarak sonuçlandığını vurguladı. Dava nasıl başladı Söz konusu dava, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2003’te Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) başvurusu üzerine Uzan Grubu’na ait Çukurova (ÇEAŞ) ile Kepez Elektrik şirketlerine el konulmasından kaynaklandı. Uzanlar bu işlemi geçersiz kılmak amacıyla, Güney Kıbrıslı “Libananco Holdings Co. Ltd.” isimli şirketin ÇEAŞ ve Kepez’e ortak olduğunu ve el koyma kararıyla mağdur edildiğini iddia ederek 2006’da Türkiye aleyhine Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi’ne (ICSID) 10.1 milyar dolarlık tazminat istemiyle başvurdu. Tahkimde haksız çıktı Böyle başlayan tahkim davasında yaklaşık 5 yıllık sürecin sonunda karar aşamasına gelindi. Tahkim heyeti, 2011’in Eylül ayındaki 185 sayfadan oluşan gerekçeli kararında, Uzan ailesi tarafından sunulan delillerin Libananco’nun bir yabancı yatırımcı olduğunu kanıtlayamadığını belirterek davayı esasa girmeden reddetti. Libananco Holding bu kararı temyiz etti. Temyiz davası ABD’nin başkenti Washington’da görüldü. Davada Türkiye’yi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı adına İsviçreli Lalive hukuk bürosu savundu. Hakkında uluslararası bir yakalama kararı bulunan Cem Uzan mahkemeye gelemediği halde video bağlantısıyla katıldı ama konuşma yapmadı. Avukatları ise Türkiye’de Uzanlar’a karşı siyasi bir linç yapıldığını ve davanın bunun sonucunda açıldığını iddia etti. Buna karşılık Enerji Bakanlığı avukatları, davanın özü bakımından bir yolsuzluk davası olduğunu, Uzanlar’ın bu yöndeki faaliyetlerinin ABD ve İngiltere mahkemelerinde de tescil edildiğini savundu. Temyiz mahkemesinin 4 ayı aşkın bir süre sonrasında dün açıklanan kararında Uzanlar davayı kesin olarak kaybetti. Pegasus ve KLM ortak uçuş için anlaştı Ekonomi Servisi Pegasus Havayolları, KLM Hollanda Kraliyet Havayolları ile ortak uçuş anlaşması imzaladı. Pegasus anlaşma ile yolcularını İstanbul ve İzmir üzerinden dünya genelinde 150 noktaya tek bilet ile ulaştıracak. Dün İstanbul’daki Hol landa Sarayı’nda imzala nan anlaşmanın biletleri 27 Mayıs’ta satışa sunulacak ve 3 Haziran’dan sonraki uçuşlar için geçerli olacak. Böylece yolcular, KLM ve Pegasus’un Amsterdam’da Schiphol Havalimanı, İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı ve İzmir’de Adnan Menderes Havalimanı üzerinden düzenlenecek uçuşları arasında hızlı ve kolay transfer olanaklarından faydalanacak. Hollanda’nın İstanbul Başkonsolosu Onno Kervers, işbirliğinin iki ülke arasındaki turizm ve ekonomi alanındaki gelişmelere katkı sağlayacağını söyledi. Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, 29 ülkede 71 noktaya tarifeli uçuş gerçekleştirdiklerini ifade ederek dünyanın en köklü havayolu şirketlerinden KLM ile başlattıkları işbirliğinden büyük mutluluk duyduklarını bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Petrolİş Sendikası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Petrol Mühendisleri Odası ile Türkiye Petrol Jeologları Derneği TBMM’de görüşülmeye başlanan Türk Petrol Yasa Tasarısı’nı Meclis önünde protesto etti. Öğle saatlerinde Meclis’in Dikmen kapısı önünde topla nan grup, “TPAO halkındır, özelleştirilemez”, “TPAO çokuluslu tekellerin insafına terk edilemez” yazılı pankart açtı. Ortak basın açıklamasını Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın milli petrol şirketi TPAO’nun özelleştirilmesinin önünü açacak olan tasarıya karşı “gerekirse iş bırakma” eylemi de yapacaklarını söyledi. Eyleme, CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi, Haluk Eyidoğan, Musa Çam ile Namık Havutça da katıldı. CHP’li Eyidoğan, petrol aramaya gerekli önemi vermeyen AKP’nin şimdi bunu bahane ederek Türkiye’nin kaynaklarını yabancı petrol şirketlerine altın tepside sunduğunu vurguladı. Markus Reckling KOBİ’leri hızlandıran paket Ekonomi Servisi Önde gelen lojistik ve hızlı hava taşımacılık şirketlerinden DHL Express, KOBİ’lere özel bir paket hazırladı. “KOBİ Express” ismiyle sunulan hizmet hakkında bilgi veren DHL Express Türkiye’nin yeni Üst Yöneticisi Markus Reckling, “2011 yılında ihracatın yüzde 60’ını KOBİ’ler gerçekleştirdi. Amacımız verdiğimiz hizmetlerle Türk ekonomisinin önemli bir dinamosu olan KOBİ’lerimizin yurtdışında daha etkin ve hızlı olmalarını sağlamak ve ticari hayatlarını kolaylaştırmak” şeklinde konuştu. Reckling, KOBİ Express ile KOBİ’lerin her türlü soru ve ihtiyaçlarında yanlarında olabilmek için 7/24 hizmet veren 444 00 40 numaralı hattı devreye soktuklarını belirtirken düzenlenecek seminerlerle de KOBİ’lere, ihtiyaçları olan bilgiye erişmelerini sağlayarak ihracat kapılarını aralayacaklarını söyledi. Dün İstanbul’da gerçekleşen DHL toplantısında verilen bilgiye göre, KOBİ Express paketine katılan müşterilere, 3 ay boyunca gönderilerin çıkıştan dağıtıma kadar takip edilmesini sağlayan PDN (Proaktif Teslimat Bildirimi) hizmeti de ücretsiz sunulacak. PTT de kredi verecek Ekonomi Servisi Va50’nin üzerinde anlaşmakıfbank ve PTT taksitli Vakıfbank ile işbirliğine giden PTT, SGK mız var. Bugüne kadar 3.5 ihtiyaç kredisi alanında milyar TL’lik ticari kredi emeklilerine 20 bin TL’ye kadar 60 aya hacmi işbirliği anlaşması yaptı. oluşturduk. 3 milkadar vade ve yüzde 1.09 faizle Anlaşmaya göre PTT’den yon kişiye emekli maaşı veemekli maaşını alan SGK riyoruz. Potansiyelimiz yükihtiyaç kredisi verecek. emeklileri ve PTT personeli, sek” dedi. Vakıfbank Genel Müyaklaşık 2 bin PTT şubesinden, dürü Halil Aydoğan ise bu yıl 20 bin TL’ye kadar ve 60 aya ödeme süreçleri PTT şubeleri 100’e yakın yeni şube açmayı planladıkları, PTT’nin gevaran vadelerde masrafsız ola üzerinden yapılacak. rak Vakıfbank Taksitli İhtiyaç PTT Genel Müdürü Osman niş ağından da faydalanacakKredisi kullanabilecek. Kre Tural, iki günlük test sürecin larını ifade etti. Vakıfbank’ın dinin faizi ise tüm vadeler için de 300 müracaat aldıklarını, 2.5 toplam taksitli ihtiyaç krediyüzde 1.09 olacak. Tüm kredi milyon TL’lik kredi verdikleri leri yılın ilk çeyreği itibarıyla başvuru, onay, teslim ve geri ni söyledi. Tural “24 bankayla 10.6 milyar TL’nin üzerinde. TMSF’den Show Tv açıklaması Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), el konulan Show TV ve BMC şirketlerinin yönetimine dünkü gazetemizde yer alan ilahiyatçı Mehmet Ali Gökçe’nin değil, Mehmet Ali İslamoğlu’nun getirildiğini duyurdu. TMSF’den yapılan yazılı açıklamada, şirketlere şu atamaların yapıldığı kaydedildi: “TMSF Başkan Yardımcısı Mehmet Ali İslamoğlu; Yönetim Kurulu Başkanılığına, TMSF 1. Tahsilat Daire Başkanı Hamit Sarı; Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına, TMSF Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Nevzat Avunç; Yönetim Kurulu Üyesi, TMSF Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Arzu Yüksel; Yönetim Kurulu Üyesi, TMSF Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Oğuz Akyüz; Yönetim Kurulu Üyesi.” Socar’dan Star Medya başvurusu Azerbaycan’ın kamu enerji şirketi Socar, bünyesinde Star Gazetesi ve Kanal 24 televizyonunu bulunduran Star Medya Grubu’nu almak için Rekabet Kurumu’na başvurdu. Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde, Socar Turkey Medya AŞ’nin, Star Medya Ajans, Star Medya Yayıncılık, Star Matbaacılık ve Dinamik Radyo Televizyon AŞ’de yüzde 50 oranında hisse almayı planladığı ifade edildi. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ ‘TPAO halkındır özelleştirilemez’