18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MAYIS 2013 SALI CUMHURİYET [email protected] SAYFA ‘MÜZELER KONUŞUYOR: KONUĞUMUZ AMERİKA’ SERİSİ KÜLTÜR 15 66. Cannes Film Festivali’nde dehşet verici gerçekler beyazperdede ‘İyi, kötü ve dijital’ Kültür Servisi İstanbul Modern, ABD’den önemli müze profesyonellerini İstanbul izleyicisiyle düzenli olarak buluşturan “Müzeler Konuşuyor: Konuğumuz Amerika” serisine; “İyi, kötü ve dijital: Modern ve çağdaş sanatta eser kayıt zorlukları” başlıklı etkinlikle devam ediyor. İstanbul Modern’de yarın saat 19.00’da gerçekleşecek etkinlikte, Hirshhorn Müzesi ve Heykel Bahçesi Eser Kayıt Direktörü Melissa Front konuşacak. Font, 1974 yılındaki açılışından bu yana 340’tan fazla sergi düzenleyen müze hakkında merak edilen soruları yanıtlayacak. Hirshhorn’un güncel koleksiyonunu taşımasını, Cinema Effect isimli gezici sergisi ve Ai Weiwei’in “According to What?” retrospektifi tecrübesi üzerinden inceleyecek olan Front, ayrıca Hirshhorn Müzesi ve Heykel Bahçesi’nin zaman tabanlı medya koleksiyonunun kısa tarihini ve müzenin koleksiyon yönetim uygulamalarını doğası gereği sabit olmayan ve karmaşık yapıtların korunması için nasıl uyarladıklarını anlatacak. BDT’NİN OYUNU İSTANBUL AGORA FESTİVALİ’NDE Görsel ve fiziksel tiyatro üzerine kurulmuş olan oyun; durakta otobüs bekleyen üç palyaçonun arasında geçiyor. Cannes’da ikinci hırsızlık şoku n Kültür Servisi Cannes Film Festivali’nde bir hafta içinde ikinci hırsızlık olayı yaşandı. China Film Group başkan yardımıcısı Zhang Qiang, ünlü oyuncu Keanu Reeves’le birlikte katılacağı basın toplantısı öncesinde otel odasındaki eşyalarının çalındığını fark etti. Sosyal paylaşım sitesinde, “Fransa’daki güvenlik çok kötü ve insanlar çok kaba. Bu festivalden bahsetmeye bile değmez” yazan Qiang, bir sonraki mesajında yerel ve festival yetkililerinin kendisini arayıp yaşananlar için özür dilediklerini yazdı. Ürkünç dürtülerle yüz yüze MEHMET BASUTÇU ‘Otobüs Durağında Üç Bencil’ Brezilya’ya gidiyor Özer Tunca’nın yazıp yönettiği Bursa Devlet Tiyatrosu yapımı “Otobüs Durağında Üç Bencil” adlı oyun, Brezilya’nın Sao Paulo kentinde düzenlenecek olan İstanbul Agora Festivali’ne katılacak. Türkiye Cumhuriyeti Brezilya Başkonsolosluğu’nun desteği ile gerçekleşecek olan festivale katılacak “Otobüs Durağında Üç Bencil”, 26 Mayıs Pazar günü Saat 12.00’de Sao Paulo şehrindeki SESC Pompeia Tiyatrosu’nda izleyiciyle buluşacak. Dekor ve kostüm tasarımının Şirin Dağtekin’e, ışık tasarımının Ali Karaman’a ait olduğu oyunda, Turan Günay, Cem Arabacıoğlu ve Halil Balkanlar rol alıyor. n Kültür Servisi Kalp yetmezliği nedeniyle iki yıl önce hastaneye kaldırılan ve kalp nakli bekleyen dünyaca ünlü klarinet sanatçısı Selim Sesler için sahnesinde yıllarca konser verdiği Araf Bar’da bugün bir destek programı düzenleniyor. Luxus, Ramazan Sesler Orkestrası, Komik Günler gruplarının yer aldığı geceye Buzuki Orhan Osman da misafir olarak katılacak. Saat 21.00’de başlayacak konsere katılım ücretsiz olmakla birlikte tüm gelir Selim Sesler’e bırakılacak. (0212 244 83 01) Selim Sesler için çalıyoruz CANNES “Muhteşem Gatsby” festival öncesi basına gösterilmemişti ama dergi ve gazetelerde filmle ilgili bol bol yazı çıkmıştı. Ciddi gazetelerin sinema yazarları bile davet edildikleri New York’a giderek göremedikleri filmin yönetmeniyle söyleşi yapmaktan çekinmemişlerdi. Eleştirel bakış ya da özgün çözümleme artık pek ilgi çekmiyordu... Durmadan yaklaşıp uzaklaşan kamerası, gösteriş saplantısını zevksizliğe dönüştüren ağır dekorları ve hızlı kurgusuyla televizyon kliplerini çağrıştıran açılış filmi “Muhteşem Gatsby”, eğlendirici sinemanın yaarhadi’nin ustalığı pay gösterişinde boğuluyordu. Üstelik, üç “Geçmiş”te (Le Passé), Bérénice boyutlu çekim tekniği, öykünün çok boyutBejo’nun yorumladığı Fransız kadınla, arlu zenginliğini bir video oyunu yavanlığına tık birlikte yaşamadıkları İranindirgeyivermişti. lı eşinin (Tahar Rahim) boDağ fare doğurmuştu. Ne mutşanma sürecini anlatan Asglu ki ödül yarışı dışında bırakılan u Amat har Farhadi, etkili bir mizanBaz Luhrmann, Fitzgerald’ın Escalante’nin, sen cambazı ve olağanüstü bir romanındaki çılgın dönem tasvisenaryo ustası. “Bir Ayrılık, rini de katıksız aşk tutkusunu da Asghar 2011”de işlediği ana temayı, yüceltecek sinemasal kıvılcımı Farhadi’nin, aynı hümanist yaklaşımla bu yakalayamamıştı. Alex Van kez farklı bir kültürel ortama üşünmeye davet Warmerdam’ın başarıyla uyarlayan Farhadi, Üç boyutlu düşlerin hemen aryine “suçluluk duygusu /suçfilmleri ürkütücü dından dehşet verici gerçeklerle lama dürtüsü” sarmalında açgerçekleri yüzleşiyoruz. Meksika’da, uyuşmaza giren insanoğlunun varobeyazperdeye turucu ticareti gerisindeki kartelluşçu çelişkilerine el atıyor. lerin estirdiği kabul edilemez şidKüçük çıkarlar, kıskançlıktaşıyor. Jia detin vahşiliği, Altın Palmiye’nin lar, yanlış anlamalar ya da ideZhangKe, ilk adayı Amat Escalante’nin olojik saplantılar nedeniyÇin’in yakın yalın ve soğuk anlatım diliyle, le ötekini hemen suçlayıp yartarihini duyarlı alabildiğine çiğ görüntüler eşligılamak, sonra da verilen “ceğinde perdeye yansıyor. zayı” bazen büyük bir zevkkamerasıyla “Heli”, bir paket esrar çalle, şiddetle uygulamak eğilimi, sergiliyor. maya yeltenen gencecik saf insanoğlu gerçeğinin belki de çocuğun,“eğitim” almak için yeen karanlık yüzü değil midir? ni katıldığı örgüt tarafından nasıl rkiltici bir mesaj “cezalandırıldığını” anlatıyor. Hollanda sinemasını 1975 yılından bu Rahatsız edici şiddeti törpülemeden görünyana ilk kez Altın Palmiye adayı yapan tüleyen Escalante özellikle kışkırtıcı bir anAlex Van Warmerdam, bu sarmalı dalatım dili seçmiş. ha ürkütücü bir düzeye taşıyor. Irksal, din“Heli”, yoksul ve eğitimsiz genç insanlasel ve ideolojik köktencilik adına yola çırı kana susamış canavarlara dönüştüren, işkan bir yeraltı örgütü, “doğru yoldan çıkenceyi video oyunu sıradanlığına indirgekan” Liberal Batı’da temizliğe girişerek yerek daha da vahşileştiren toplumsal ve yeni safkan beyaz ırkı yaratma misyonu ruhbilimsel yayların nasıl gerildiği konulaadına her türlü canavarlığı mubah görmekrında seyircisini düşünmeye davet ediyor. tedir. “Borgman” sert estetiği ve ürkütüia’nın duyarlı kamerası cü içeriğiyle Michael Haneke’nin “Funny Hızla gelişip zenginleşen Çin, küresel orGames”inden daha irkiltici bir mesaj iletamda doğru/yanlış bir dizi endişetiyor. ye yol açan mitik bir dev. Bu kökEscalante’nin, ZhangKe’nin, ten değişimin, hızlı mutasyonun Farhadi’nin ve Van Warmerdam’ın hem adsız aktörleri hem de seyirbuluştukları temel nokta, bu tehlikeli cileri olan; dönüşüm sürecinin gedürtünün, farklı boyutlarıyla ne kadar tirdiği sorunları göğüslemek zoyakınımızda, içimizde olduğuna dikrunda kalan; binlerce yıllık birikikat çekiyor olmaları. mi altüst olan; temel insan hakları çiğnenen; ekonomik ve politik baskı altında yaşayan; kültürel çelişkiler içinde bocalayan; iç göç nedeniyle köklerinden kopan; sokakta, inşaat alanında, fabrikada, tekstil atölyesinde, mantar gibi biten gökdelenlerdeki bürolarda, eğlence sektörünün vıcık vıcık zevksiz lüksünde kimliğini yitiren Çin insanının dramını belgesel sinemaya yakın bir dille sahneye koyan Jia ZhangKe, ülkesinin yakın tarihini duyarlı kamerasıyla yansıtmaya devam ediyor. “A Touch of Sin” mizansen ustalığı ve şiirsel gerçekçiliğiyle de Jia ZhangKe’ye ödül getirecek bütünlükte, güçlü bir film. F D İ J Hurrem Sultan’dan son gösteriler Kültür Servisi İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), Kadıköy Süreyya Operası sahnesinde bugün ve yarın “Hurrem Sultan” balesini sahneliyor. Sezonun bu son gösterimlerinde “Hurrem” rolünde İDOB’un ünlü balerini Deniz Zirek olacak. İlk defa 1977’de Oytun Turfanda’nın koreografisi ve Nevit Kodallı’nın bestesiyle Ankara Devlet Balesi tarafından sergilenen bale, Deniz Olgay Yamanus ve Oktay Keresteci’nin sahnelemesi ile mayıs ayında da İstanbul seyircisinin karşısına çıktı. Oytun Turfanda’nın kendi deyişiyle “tarihin tozundan, pasından arıtarak yalın ve duygusal bir anlatımla” sahnelenen eserdeki folklorik öğeler, dönemin ruhunun yansıtılmasını sağlıyor. Eserde Hürrem Sultan’ı Deniz Zirek ve Müge Celiloğlu, Kanuni Sultan Süleyman’ı Selim Borak ve Mehmet Nuri Arkan, Gülbahar’ı Tülay Yalçınkaya ve Ebru Cansız, Mustafa’yı Deniz Özaydın ve Ali Türkkan, başçengiyi ise Zuhal Karaca ve Hüma Ersel dönüşümlü olarak canlandırıyor. “Heli”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle