Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Başkanı Başbakan ile AKP milletvekillerinin küfürde, edepsizce saldırıda farkları olmadığını, hatta üstünlük sağladıklarını kanıtladı. Bu bir... İktidar partisi Genel Başkanı Başbakan ile idrak etme yetenekleri artık gerçeğe kapalı emir eri konumundaki AKP milletvekillerinin; Atatürk’e ve Türk sözcüğüne neredeyse kin tutmuş, düşmanlığa varan görüş, duygu ve söylemlerde ortak bir kültüre sahip olduklarının bir kez daha sergilenmesine vesile oldu. Bu da iki... Yayımladığı Çanakkale Zaferi ile ilgili makalesinde bu zaferin mimarı Atatürk’ten neden söz etmediğini sorgulayan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Bakan Fatma Şahin’e sınırı aşan ifadelerle hakaret etti diyelim. Sözlerindeki içeriği, Atatürk Cumhuriyeti’nde bakanlığa yükselen, üstelik kadın bir bakana yönelttiği eleştirilerin özünü anlatmasına, açıklamasına olanak tanınmayan Genç’e, Başbakan RTE’nin: “...O şahsa milletvekili ya da adam demeye dilim varmıyor… edepsiz… özür dileyeceği yerde yüzü kızarmayan… seviyesizliğin çukuru içinde…” gibi ifadelerle saldırması ne anlama geliyor? Yoksa bakanına hakaret ettiği iddiasıyla bir milletvekiline bu sözlerle hakaret eden RTE’nin, sık sık yinelediği edepten yoksunluğunun kanıtı mı? Fatma Şahin’e, sözlerine açıklık getirmek için kürsüye çıkan Kamer Genç’e, AKP Grubu’nun desteğiyle fiili saldırıya geçen AKP milletvekili Zeyid Aslan; Başbakanının hakaretlerini,“…Senin a… k... soytarı... köpek... şerefsiz p… kurusu... satılık köpek” gibi sözcüklerle tamamladı. Böylece partide küfürde, saldırganlıkta “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” kuralına da bağlılık belgelenmiş oldu. HHH Kamer Genç, önceki sözlerine açıklık getirmek amacıyla kürsüye çıktı önceki gün ve sorgusuz sualsiz, gözü, kulakları kapalı RTE’nin peşine takılı AKP Grubu’nu fena halde sinirlendiren bir isimden söz etti, olayları özetledi. “Yüce Atatürk olmasaydı Gaziantepliler Fransa vatandaşı olacaktı. Yüce Atatürk Cumhuriyeti kurmasaydı, önde fesli bir adam, arkasında kara peçeli 4 kadın yürüyecekti...” dedi. Ama konuşmasını tamamlayamadı. Konuşmasını tamamlayabilseydi; ola ki “Atatürk’e özel kinin” ana kaynağından, RTE’den de söz edecekti. HHH Kulları ve kendisi ne yaparsa yapsın, Atatürk yüzyıllara damgasını vuran eşsiz bir deha, bir komutan ve devlet adamı... Ya RTE? Türkiye Cumhuriyeti’nin başarılarıyla başarısızlıklarından söz edilen; sıradan, gelmiş geçmiş bir başbakan!.. Alnındaki damga ile laik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni hayranı olduğu Arapİslam devletlerine benzetmeye çalışan bir siyaset adamı! İsimlerinin bile yan yana getirilmesi olanaksız bu iki insanı tarih böyle yazacak!.. HHH Londra’da bir konferans düzenleyenler, konuşmacı Fatma Şahin’in çıkacağı kürsünün hemen yanı başına büyük boy Atatürk fotoğrafını neden koydular acaba? Nedeni açık! Atatürk’ü yok sayan Bakan’a, sessiz ama çok anlamlı bir anımsatma!.. RTE de AKP Grubu hakarete uğradı diye kolluyor, savunuyor.. Şahin ise coştu... Başbakan Yardımcısı B. Arınç’ın hakaretlerine maruz kalan CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka ile Genç olayı nedeniyle yaptığı söyleşiyi yayımlayan Ayşe Arman’a ta Londra’dan attığı tweet’te; Atatürk’ü ve bu ülkeye, kadınlarına armağan ettiği devrimsel yaptırımlarını içeren söyleşiyi “son derece taraflı buluyor”. Oysa… Söyleşi kendisine hakaret edildiğini savunan Şahin’in; dünyaya ve Türkiye gerçeklerine partizan RTE gözlüğü ile baktığını kanıtlıyor. Ayşe Arman’ın; “Peki siz Fatma Şahin’e ( B. Arınç olayından sonra) ‘Neden bana destek vermediniz, siz de kadınsınız’ demediniz mi” sorusunu Aylin Nazlıaka yanıtlıyor: “Bir uçak yolculuğunda kendisine sitem ettim. Beni dinledi. ‘Haklısınız ama ne yapayım Aylin Hanım, o Başbakan Yardımcısı!’ dedi” HHH “İşte AKP bu!” dedirtecek değerde bir söylem. Bu, hakarete uğradığını savunan bir kadın bakanın; hakarete uğrayan bir kadın milletvekiline ibretlik yanıtı olduğu gibi... …A’dan Z’ye AKP’deki sorumlu kişilerin, görev üstlenenlerin gerçek yüzünü, kişilerin kişiliksizliğini gösteren bir belgekanıt! HABERLER Başvuru formunu çoğaltmak isteyen mahkuma örgütsel iletişim sağlayacağı gerekçesiyle izin verilmedi AİHM’yi de örgüt saydılar Türkiye, gazeteci hapsinde dünya lideri Haber Merkezi ABD’li insan hakları ve özgürlükleri izleme örgütü Freedom House, yayımladığı 2013 basın özgürlükleri raporunda, Türkiye’yi “gazetecileri hapsetmekte dünya lideri” olarak belirterek “kısmen özgür” ülkeler arasında gösterdi. ABD’de 72 yıl önce kurulan Freedom House, 2013 yılı basın özgürlükleri raporunu yayımladı. Türkiye, özgürlükler açısından geçen yıla göre bir sıra daha gerileyerek 197 ülke arasında 120’nci oldu. Türkiye ile birlikte Kenya, Mali, Nijerya, Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’da da bu yıl “dikkate değer bir gerileme” gözlendiği raporda belirtildi. Türkiye bu yıl 120’nci sırayı, Kongo, Fiji, Liberya, Makedonya ve Seyşeller ile paylaştı. “Yurttaş özgürlüklerinin ciddi bir gerileme içinde olduğu” belirtilen Türkiye’de özellikle Kürt aktivistlerin, gazetecilerin, sendika liderlerinin, öğrencilerin ve subayların, tutuklanıp yargılanmadan cezaevinde tutulması da raporda eleştirildi. MAHMUT LICALI ANKARA Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki bir mahkumun Avrupa İn san Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru formundan ücretini ödemek kaydıyla 30 adet fotokopi çekilmesi talebine cezaevi yönetimi, formun “örgütsel iletişime” gireceği gerekçesiyle karşı çıktı. Tekirdağ İnfaz Hâkimliği’nin yasaya aykırı bulduğu uygulamayı Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi bozdu. Buna göre AİHM başvuru formu örgütsel iletişim sayılarak 2 adetten fazla çoğaltılamayacağına karar verildi. Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ndeki bir mahkum CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e gön u Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki bir mahkumun AİHM başvuru formundan ücretini ödemek kaydıyla 30 adet fotokopi çekilmesi talebine cezaevi yönetimi, formun “örgütsel iletişime” gireceği gerekçesiyle karşı çıktı. derdiği mektupla yaşadığı sorunları dile getirdi. Mahkum, AİHM başvuru formundan ücretini ödeyerek 30 tane fotokopi çekilmesini talep etti. Ancak cezaevi yönetimi tarafından mahkuma AİHM başvuru formundan 2 adet çekilmesinin uygun olduğu notu düşülerek yalnızca 2 adet fotokopi verildi. Mahkum bunun üzerine bir şikâyet dilekçesiyle konuyu Tekirdağ İnfaz Hâkimliği’ne taşıdı. Cezaevi yönetimi savunmasında, AİHM başvuru formlarının cezaevindeki diğer odalarda barındırılan hükümlülerin havalandırma bahçelerinde “dolaşır diye tabir edilen toplarla” birbirlerine attıklarını; bu durumun “örgütsel iletişime girdiği” ifade edilerek, “bu sebeple 30 adet fotokopi talebinin uygun görülmeyerek kendisinin de mağdur olmaması amacıyla 2 adet fotokopi çekilmesinin uygun görüldüğü” bildirildi. İnfaz Hâkimliği “dolaşır diye tabir edilen toplarla” diğer tutuklu ve hükümlülere atılabileceği varsayımına dayalı olarak form sayısının sınırlandırılmasının yasal dayanağının bulunmadığını bildirdi. İnfaz hâkimliği şikâyeti kabul ederek 28 adet AİHM başvuru formunun fotokopisinin çektirilerek teslim edilmesine hükmetti. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karara itirazı üzerine Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hâkimliği’nin kararının ortadan kaldırılmasına karar verdi. Buna göre AİHM başvuru formunun 2 adetten fazla çoğaltılması örgütsel iletişim kapsamında sayıldı. Bugün herhangi bir baro ya da internet üzerinden AİHM başvuru formuna kolaylıkla ulaşılabiliyor. Küfür tutanağına sansür MAHMUT LICALI TAMGÜN ANKETİ Hekimler AKP’li Zeyid Aslan’ın CHP’li Kamer Genç’e yönelik ağır ek mesai küfürlerinin kayıtları TBMM’nin internet sitesinden kaldırıldı ücreti istiyor ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’e ağır küfürler ettiği dünkü birleşime ilişkin resmi tutanakların tamamı Meclis’in internet sitesinden kaldırıldı. Birleşim tutanağının tamamen kaldırılmasına tepki gösteren CHP’li Genç, “Bu durum, Meclis Başkanlığı yönetiminin çılgın bir sonucudur. TBMM Başkanı artık o makamı AKP’nin sandalyesi haline getirmiştir” dedi. Meclis’te önceki gün AKP’li Aslan’ın kürsüde konuşma yapan CHP’li Genç’in üstüne yürüyerek ağır küfürler savurduğu birleşime ilişkin TBMM’nin internet sitesinde yayımlanan resmi tutanaklar dün tamamen kaldırıldı. Önceki günkü birleşim tutanağının Meclis’in resmi sitesinden tamamen çıkarılmasına tepki gösteren CHP’li Genç, bu durumun bir facia olduğunu belirterek, “Böyle bir şey yapılabilir mi? Bir yandan bizi linç ediyorlar, ondan sonra da tutanakları kaldırıyorlar” diye konuştu. Aslan’ın ağır küfürlerinin yer aldığı resmi tutanakları önceki gün dağıttığını kaydeden Genç, bu durumun Meclis Başkanlığı yönetiminin çılgın bir sonucu olduğunu dile getirdi. Genç, “Halktan neyi saklayamaya çalışıyor? Bu kadar ağır bir lekeyi neden kaldırıyor. Kaldırmasın millet görsün o tutanakları” dedi. CHP Grup Başkanvekli Muharrem İnce de Meclis’teki küfür skandalı nedeniyle beraberindeki 13 CHP’li vekille birlikte dün bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı olayın azmettiricisi olarak niteleyen İnce, Başbakan’a “Siz bu tutanakları, salı günü grup toplantısında basının huzurunda, yüksek sesle okuyabilir misiniz?” dedi. İnce ve CHP’li heyet daha sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştü. Çiçek’e AKP’li Aslan’ın küfürlü sözlerinin bulunduğu tutanağın çerçeveletilmiş halini hediye eden İnce, Çiçek’e, “ibret vesikası” ve “demokrasi talebi” ilettiklerini söyledi. İnce, aynı çerçeveli tutanağı Erdoğan’a da göndereceklerini ifade etti. Bu arada TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu,bugüne kadar tutanaklarda küfürlü ifadeler yer almadığını belirterek “Küfürleri olduğu gibi mi koyacağız, yoksa ilk harfini yazıp nokta nokta şeklinde mı yazacağız? Arkadaşlarla bunu tartışıyoruz. Tutanaklar yarın olduğu gibi ya da nokta nokta konulup altına dipnot düşülerek TBMM internet sayfasında yer alacak” diye konuştu. SİNAN TARTANOĞLU ‘Artık çığlığımızı duyun’ Batman’da kendisini zorla kaçıran eşi tarafından 9 kurşunla öldürülen 19 yaşındaki 6 aylık hamile Gülşen Ertuğrul, annesi ve kadın dernekleri tarafından toprağa verildi. Batman Asri Mezarlığı’nda düzenlenen cenaze töreninde anne Zekiye Ertuğrul, kızı toprağa verilirken fenalık geçirdi. Zekiye Ertuğrul, “Kızım Necat Bayar’ın 3. eşiydi ve 6 aylık hamileydi. Kızımı ve karnındaki bebeğini öldüren o katilin idam edilmesini istiyorum” dedi. BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise “Türkiye’de kadınların aile içindeki erkekler tarafından katledilme oranı son belirlemelere göre yüzde 54’ü bulmuştur” dedi. Okunan duaların ardından Gülşen Ertuğrul’un mezarına kırmızı karanfil bırakıldı. (CİVAN DEĞER) Çiçek’e çerçeveli tutanak hediyesi ANKARA Üniversite Hastaneleri Birliği’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na tamgün düzenlemelerine ilişkin sunduğu raporda yer alan ve öğretim üyeleri arasında yapılan ankete göre, hekimlerin yüzde 44’ü öğretim üyelerinin üniversitede tamgün çalışmasını destekliyor. Hekimlerin yüzde 65’i doktorların muayenehane açmaması gerektiğini düşünürken hekimlerin yüzde 76’sı ise mesai saatleri sonrasında “hoca farkı” adı altında ek ücret verilmesini istiyor. Sonuçlara göre, hekimlerin yüzde 44’ü üniversite hastanelerinde tamgün çalışma fikrini doğru buluyor. Hocaların yüzde 38’i tamgün kurallarının üniversite yönetimi tarafından belirlenmesini isterken yüzde 3’ü ise tamgün çalışma fikrini yanlış buluyor. Tamgün ile ilgili olarak Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun üniversite hastanesinde çalışan hekimin özel hastanede de çalışabileceği yönündeki açıklamasına hekimlerden destek gelmedi. Bakan Müezzinoğlu’nun çözüme ilişkin açıklamalarından “doçent veya profesöre tedavi olmak isteyen hastanın mesai saatleri dışında fark ödemesi” yani “hoca farkı”na ise öğretim üyelerinden destek geldi. Özgüven İnsan kemikleri bulundu yarın İzmir’e geliyor n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağlı Kazan Vadisi’nde pancar toplamaya giden Yapraklı köyünden Mehmet Turan tarafından insan kemikleri ve saç bulundu. Turan, İHD ve MEYADER yöneticilerine haber verdi. İHD ve MEYADER üyeleri, söz konusu kemiklerin 2012 yılı içerisinde yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren bir PKK militanına ait olabileceğini belirtti. Haber Merkezi İzmir’in Dikili ilçesinde, “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla iki ayrı davadan verilen 8 yıl 4 aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından yurtdışına çıkan eski CHP’li Belediye Başkanı Osman Özgüven’in yarın Türkiye’ye döneceği bildirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 4. yargı paketini onaylamasıyla, Osman Özgüven’le birlikte yargılanan 8 belediye meclis üyesinin önceki gün tahliye edilmesinin ardından, Özgüven’in yarın sabah saatlerinde İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda olacağı kaydedildi. Özgüven, aldıkları cezaların onaylanmasının ardından iki ayrı davadan 8 yıl 4 ay hapis cezasının kesinleşmesi üzerine 14 Kasım’da yurtdışına çıkmıştı. Özgüven’in yerine de Yusuf Altıparmak belediye başkanı seçilmişti. Muayenehane istemiyorlar bir öğDoktorların yüzde 65’i ane eh en ay mu n ini es retim üy rüşünde açmaması gerektiği gö im üyeret öğ en ey birleşiyor. İst abilmesinin muayenehane aç i oranı es üy im sini isteyen öğret en yüzyüzde 9 ile sınırlı kalırk açılmae de 23 ise muayenehan inin izsının üniversite yönetim iyor. nine bağlı olmasını ist El Cezire tarafından yayımlanan makalede Türkiye geniş bir perspektifte değerlendirildi: Atatürk olmasa Erdoğan da olmazdı u Ortadoğu uzmanı Dr. Larbi Sadıki imzasıyla yayımlanan makalede “Türkiye’nin yeni ve sağlam demokratik bir anayasaya ihtiyacı var” değerlendirmesi yapıldı. DOHA (ANKA) Türkiye’nin halen “Arap Baharı” için bir model olmadığı yorumları yapılıyor. El Cezire tarafından yayımlanan geniş bir makalede Türkiye’nin “bölgesel bir demokratikleşme modeli” olabilmesi için “yeni ve sağlam demokratik bir anayasaya ihtiyacının olduğu” savunulurken “Atatürk, Evren, Demirel veya Erbakan olmadan ne Özal ne de Erdoğan olurdu” savına da yer verildi. El Cezire TV kanalının, İngiltere’deki Exeter Üniversitesi öğretim üyelerinden Ortadoğu uzmanı Dr. Larbi Sadıki imzasıyla yayımladığı makalede “Türkiye, neden Arap Baharı için model değil” tezi öne sürülürken “Türkiye’nin yeni ve sağlam demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. Sadece o zaman bölgesel bir demokratikleşme modelinden söz edilebilir” denildi. Larbi Sadıki, Türkiye’nin bugün “ekonomik muhteşemlik ve demokratik sağlamlık” yolunda bulunmasının “demokratikleşen diyalektik” çerçevesinde anlaşılması gereğini savunduğu makalesinde çok partili sisteme geçilmesinden sonra geçen 60 yıllık dönemdeki yaşananlara da vurgu yaptı. Sadıki bu çerçevede, “Atatürk, Evren, KCK davasında 3 tahliye n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Dicle KCK davasında 16’sı tutuklu 36 sanığın yargılanmasına devam edildi. Avukatlar 3. ve 4. yargı paketleri kapsamında tüm sanıkların tahliyesini istedi. Mahkeme kalp hastası sanık Hasan Budak, Hayri Karaş ve Mustafa Birtane’nin tahliyesine, diğer sanıkların “kuvvetli suç delilleri ve kaçma şüphesi” nedeniyle tutukluluk halinin devamı yönünde karar verdi. Demirel veya Erbakan olmadan ne Özal ne de Erdoğan olurdu” görüşünü öne sürdü. Son dönemde Türkiye’de yaşanan gelişmelere de değinen Sadıki, Türkiye’de artık vatandaşlığın “kayda değer Kürt azınlığını” da kapsaması için “Daha derin bir çoğulculuğu temel alan yeni bir vizyonun” bulunduğunu kaydetti. Böylece “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, haleflerinin başarısız olduğu yerde başarılı olabileceği” görüşünün dile getirildiği makalede “Vatandaşlığı yeniden şekillendiren bu atölyenin nasıl ilerleyeceğini sadece zaman gösterecek” ifadelerine yer verdi.