23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ DİSK binasına atılan gaz bombasından çok sayıda kişi etkilendi. CUMHURİYET 2 MAYIS 2013 PERŞEMBE Hükümetin söylediğinin tam tersi ? Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow ile sert müdahalenin ardından Taksim Gezi Parkı’nda bir araya geldi. Burrow’un, “Hükümetinizin tavrı hiç hoş değil” demesi üzerine Kumlu, “Biz de böyle olmasını istemezdik” dedi. Kumlu, “Taksim alanının fiziki şartlarının miting yapmaya elverişli olmadığını söylediler. Bize ‘belli bir grupla karanfilinizi ve çelenginizi bırakın’ dediler. Beşiktaş’ta Türkİş’e bağlı sendikalardan 23 bin civarında arkadaş toplandı. Onların içerisinden 3040 kişiyi alıp çelenk koyma imkânı olmadığını herkes biliyor” dedi. ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow da “Bu, aşağılayıcı bir durum olurdu” diye yorum yaptı. Kumlu, “Bu mümkün değildi. Biz bu yüzden çelenk de koymadık, Kazancı Yokuşu’na da çıkmadık. Burada siz olduğunuz için geliyoruz” diye konuştu. Burrow, geçen ay KESK yöneticilerinin yargılandığı günün ertesinde hükümet yetkilileriyle görüştüğünü anımsatarak şunları kaydetti: “Onlar bana, ‘Ülkemizde işçi haklarına saygı gösteriliyor’ dediler ama sizin de tasdik edeceğiniz üzere bugün yaşanan manzara bunun tam tersi bir görüntü. Dayanışma adına bizden ne talep ederseniz, ITUC olarak yanınızda olacağız.” Emek Düşmanlığı Dün, 1 Mayıs 2013 İstanbul’da yer yer afet, yer yer savaş görüntüleri vardı. Bütün vapur, metro, otobüs seferleri durdurulmuş, köprüler kesilmiş, kimi yerlerde yaya trafiği de engellenmiş durumdaydı. Buna karşılık, kentin çeşitli kesimlerinde polis ve jandarma el ele vermiş, nerede bir topluluk görseler, veriyorlardı gazı, basıyorlardı ilaçlı suyu... Tarihimizde her 1 Mayıs’ın kendine özgü sloganları olmuştu. Dünkününki şuydu: “Jandarma polis emeğe karşı el ele!” Amaç emekçilerin Taksim Meydanı’na çıkışlarını önlemekti. Geçmişte yaşanmışları bilmeyenler rahatlıkla şunu söyleyebilirlerdi: Neden onarım çalışmalarına sahne olan Taksim Meydanı için direniyorlar ki?.. Taksim Meydanı için direniyordu emekçi, çünkü orada onca şehit vermişti. 1 Mayıs 1977’de orada öldürülenlerin katilleri hâlâ bulunmuş, kanlı olayın sorumluları ortaya çıkarılmış değildi. Bunun hesabını veremeyenler, daha doğrusu sormaya bile tenezzül etmeyenler, iktidara geldiklerinden bu yana çeşitli bahanelerle Taksim’i emekçiye kapatmak istiyorlardı. Taksim, avantaya açıktı. Taksim, kamunun elinden alınan yeşilinin talanına açıktı. Taksim AVM ve rezidans rantiyesinin yağmasına açıktı. Taksim, PKK aktivistine açıktı. Ama Taksim emekçiye kapalıydı. Emekçiyi çileden çıkaran da buydu işte. ??? Devletin, tüm güvenlik birimleriyle el ele emekçilere karşı olması boşuna değildi. Emekçilerin 1 Mayıs 1977’de orada yitirdiği yoldaşlarını anmak için Taksim’e gitme istemini Başbakan AKP’ye ve kendisine karşıtlık olarak yorumluyordu. Formel mantık çerçevesinden bakıldığında haksız da değildi. Şöyle düşünmüş olmalı: Ben onlara karşıt olduğuma göre, onlar da bana karşıt olsalar gerek. Aslında, İstanbul’un dünyanın 1 Mayıs gösterisinin yasaklandığı tek yer olmasının başka izahı yoktu. Eskiden, kimi çevrelerce ustaca beslenen ve yaşatılan bir emekçi, daha doğrusu işçi sınıfı korkusu vardı ki, kimi hallerde emekçiler arasında bile yaygınlaştırılmıştı. Artık o da yok, olması için de şu anda neden de bulunmuyor. İşçiler bütün dünyada iktidara uzak, işçiler bütün dünyada eskisine göre örgütsüz. Toplum içinde önemlerini, örgütlenmişliklerini yitirmiş durumdalar. Türkiye için durum daha da acınası. Türkiye’de kayıtlı işçi sayısı 11 milyon. Bunların ancak yüzde 9’u yani 1 milyonu sendikalı bu 11 milyon işçi kötü çalışma koşulları yüzünden son 11 yılda 12 bin kayıp vermiş, 36 bin kişi de ölmüş, iktidarın bunlara yaklaşımı ise maden kazasında ölenler için Bakan’ın ağzından “Güzel öldüler” demek şeklinde olmuş. Ölen öldüğüyle, söyleyen söylediğiyle kalmış, bir şey olmamış. Emek işte böylesine çaresiz ve etkisiz konumda günümüz Türkiye’sinde. ??? Dün, İstanbul’da olanlar, bu iktidarın emek karşıtlığının simgesidir. Dikkat buyurunuz, “bu iktidar işçi sınıfına karşı” demiyorum, çok daha ötesinde, emek karşıtlığıdır söz konusu olan. Normaldir. Ekonomisini talan yağma, avanta rüşvet ve sadakaya bağlamış olan üretimi yaşamın temeli haline getirmekten kaçınan bir iktidarın emek karşıtı olmaması düşünülemez. Böyle olunca da rantiyeye, yağmacıya, “aktivist”e açılan Taksim Meydanı emekçiye kapanır. Demokrasiler, üretimin üzerine bina edilmediği, emek kutsal kavramlardan biri olarak kabul edilmediği sürece toplumlar bunun bedelini acı sonuçları yaşayarak öderler. Daha emek sömürüsüne bile varamamış olan toplumlar, kendi kaynaklarını tüketerek kendi zenginliklerini geliştirmek yerine yağmalayarak, yok ederek, bir kaosun içine yuvarlanırlar. O toplumlar için, sağlıklı bir demokrasinin temelini oluşturan sürdürülebilir bir kalkınma imkânsızdır. Sürdürülebilir kalkınmanın olmadığı yerde sürdürülebilir bir demokrasi de hayaldir. Yasak şehir Köprüye çıktılar İstanbul Haber Servisi Kendilerine “Anti Kapitalist Müslüman Gençler” adını veren grup, 1 Mayıs kutlamaları için Fatih Camii’nde iş kazalarında ölen işçiler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Grup dün sabah erken saatlerinde Fatih Camii’nde toplanarak “Zulmedenler nasıl bir devrimle devrileceklerini yakında görecekler” yazılı pankart açtılar, “Mülk Allah’ın, emek işçinin, kahrolsun küresel kapitalizm” ve “Allah, ekmek, özgürlük” sloganları attılar. Grup adına açıklama yapan yazar İhsan Eliaçık, 1 Mayıs nedeniyle İstanbul’da valilik ve polis terörü estirildiğini belirterek “Mevcut iktidar 1 Mayıs’ı kibir ve gurur haline getirdi. Bizlerin çok iyi tanıdığı, buralardan giden muhafazakârların eline sopalar verilerek insanların kafasına indiriliyor. Bu çok yanlış bir gidişattır” dedi. Eliaçık, AKP iktidarının mazlumların ahı, öksüz ve yetimlerin hakkının yenmesinden dolayı yıkılacağını söyledi. Cenaze namazından sonra camiden ayrılan grup, Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Gruba Galata Köprüsü girişinde polis biber gazıyla müdahale etti. Pankartlarla polisin önünde oturan eylemciler, polis tarafından dağıtıldı. Grup Galata köprüsü girişinde beklerken üzerinde “Mülk Allah’ındır” yazan flamayı köprünün açılan bölümüne astı. Emekçiyi Taksim’e ulaştırmamak için ulaşım durduruldu köprü geçit vermedi, tam bir sıkıyönetim yaratıldı Yalnız Hakİş ulaştı Davul zurnayla Taksim İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs kutlama törenleri için Taksim Meydanı’na yalnızca siyasi iktidara yakınlığı ile bilinen Hakİş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ve beraberindeki küçük bir grup ulaştı, Kazancı Yokuşu’na karanfil bıraktı ve Taksim Anıtı’na çelenk koydu. CHP milletvekili Süleyman Çelebi, davul ve zurna eşliğinde alana giren Hakİş heyetine tepki göstererek, “İnsanlar gaz yerken davulla zurnayla buraya gelmenin bir âlemi yok” dedi. İstanbul Haber Servisi İşçiler, emekçiler, yurttaşlar, gençler, çocukların Taksim’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlamaması için toplu ulaşım durduruldu, Galata ve Atatürk köprüleri açıldı, metro, metrobüs, füniküler çalıştırılmadı, vapur seferleri iptal edildi. Taksim Meydanı’na çıkan cadde ve sokaklar, sabahın erken saatlerinden itibaren araç trafiğine, toplu taşıma araçlarına kapatıldı. İstanbullular kentte uygulanan “sıkıyönetim” nedeniyle işlerine gidemedi, çoğu kişi bir gün önceden işyerlerinde geceyi geçirmek zorunda kaldı. Kentte Taksim’e giden ana cadde ve sokaklarda yayaların girişine bile izin verilmedi. Taksim Meydanı’na yalnızca görevliler ve basın mensupları alındı. Metrobüsler saat 05.00, vapurlar da 06.00’dan itibaren çalışmadı. Deniz otobüsleri ve motorları Anadolu yakasından, Avrupa yakasına yolcu taşımadı. Beyoğlu’ndaki nostaljik tramvay ve tünel seferleri de iptal edildi. Özetle hayat durduruldu. Tramvay ve otobüs duraklarındaki camlar kırılmaması için tek tek çıkarıldı. KabataşTaksim arası çalışan füniküler sistemi ve ŞişhaneTaksim ve LeventTaksim istasyonları arasında çalışan metro seferleri de yapılmadı. İDO’nun Anadolu yakasından Avrupa yakasına yolcu seferleri de yapılmadı. Daha önce iptal edileceği açıklanmayan ÜsküdarBeşiktaş yolcu motorları da çalıştırılmadı. Kentte alınan önlemler kapsamında Unkapanı’nı Taksim’e bağlayan Atatürk Köprüsü ile Eminönü’nü Karaköy’e bağlayan Galata Köprüsü, açılarak geçişlere kapatıldı. Köprüler, öğleden sonra saat 15.00’te trafiğe açıldı. Sabah saatlerinde iptal edilen metrobüs seferleri ise öğlen saatlerinde BeyikdüzüTopkapı arasında yeniden başladı. Kapalı olan Şehir Hatları seferleri karşılıklı olarak saat 15.00 itibarıyla ancak yapılmaya başlandı. Galata Köprüsü açıldı İnsanlar gaz yerken... CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Kazancı Yokuşu’nda gazetecilere açıklama yaptığı sırada davul ve zurna eşliğinde alana giren Hakİş heyetine tepki göstererek, “Davulla zurnayla buraya gelmenin bir âlemi yok. İnsanlar gaz yerken, darp edilirken, birkaç kişi buraya çiçek koyarak, sözümona ‘anma var’ diyemez. Çok net söylüyorum, şu anda davul çalarak, eğlenilecek bir şey yok. Bu yaptıkları kendilerini tatmin etmiş olabilir ama 1 milyon insan için bir şey ifade etmez. Kimse anılmış olmaz” dedi. Sağlık görevlileri gaz maskesiyle yaralılara müdahale etti. kişilik polis ordusu İstanbul Haber Servisi Polis, işçi sınıfının 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Taksim Meydanı’nda kutlamaması için kentte akla gelebilecek her türlü önlemi aldı, bolca biber gazı kullandı, tazyikli su sıktı, 100’ü aşkın kişi gözaltına alındı. Günler öncesinden Taksim ve çevresinde oluşturduğu barikatı, meydana çıkan ana cadde ve sokaklarda güçlendirdi, karşısına çıkan her gruba biber gazı ve su sıktı. Havadan 2 ayrı helikopterle izlenen yürüyüş güzergâhları için, 2 bin 600’ü değişik illerden olmak üzere toplam 22 bin polis görev yaptı. Polisin müdahale ettiği olaylarda 36’sı Mecidiyeköy’de olmak üzere 100’ü aşkın kişi gözaltına alındı. İstanbul Valiliği’nin 1 Mayıs kutlamalarına izin vermemesinin ardından il genelinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Sakarya, Ankara, İzmit, Gaziantep, Erzurum ve Adana’dan 2 bin 600 polis otobüs ve uçaklarla taşınarak sabah erken saatlerde Şişli, Beşiktaş, Mecidiyeköy ve Taksim bölgesindeki görev alanlarına gönderildi. İstanbul’da ise görevli yaklaşık 19 bin polis hazır bekletildi. Polisin attığı biber gazlarının tükenmesi üzerine polis telsizlerinden sık sık mühimmat takviyesi istendi. 22 bin Galata Köprüsü’nün kapakları açılarak ulaşım engellendi ? HABER VE FOTOĞRAFLAR ÖZLEM GÜVEMLİ, SİBEL BAHÇETEPE, CİHAN ORUÇOĞLU, ALİ AÇAR, KAAN SAĞNAK, UĞUR DEMİR, VEDAT ARIK, FATİH ERDOĞDU, CANAN COŞKUN, SERCAN MERİÇ, KAYHAN AYHAN. B Be eşik ktaş ş’’tak ki mü üdah hale ed de ba aşro ollde ey yiine su v ve e b bib ber rg ga azı var rdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle