18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA 8 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Ankara’daki bir lisede mescit açmak isteyen tarih öğretmeninin, dağıttığı dilekçeleri imzalamayan öğrencilere mezhepsel ayrımcılık uyguladığı ve hakaret ettiği ortaya çıktı olduğunu açıkladılar ama... …her isteyenin eleğe dönüşen sınırlardan; çantasında, arabasında patlayıcılarla dışarıdan içeriye, elini kolunu sallaya sallaya nasıl girdiğinden tek kelime söz etmiyorlar. RTE ile Esad arasında kriz başladığından beri Hatay’a, Suriye’den sorgusuz sualsiz karadan binlerce kişinin girdiği bilinen bir gerçek. Karadan sınırların denetimsizliğine bir de denizden ithal edilen tonlarca C4 patlayıcı eklendi. Lazkiye’den deniz yoluyla Hatay’ın Samandağ ilçesine bomba yapımından kullanılacak kilolarca patlayıcı getirildiği iddia ediliyor. Satın alınan iki araca yüklenen patlayıcılar hazır hale getiriliyor... Bu hazırlıklar AntakyaYayladağ arasında tezgâhlanıyor. Devletin istihbarat örgütlerinin ruhu bile duymuyor. Başbakan Beyefendi de; Afganistan’da tutsak 8 mühendisin 4’ünün MİT’in üstün çabalarıyla kurtarıldığını müjdelemeyi biliyor da; duyarlı bir bölge olan Hatay’ın kara ve deniz sınırlarından Esad’dan veya başka bir örgütten gelen patlayıcı yüklü araçları, patlayıcıları getirenleri, devlet istihbaratının olaylar gerçekleşmeden yakalamayı bir türlü beceremediğinden söz etmeye bir türlü dili varmıyor. HHH “Sorumlu suçlu aramayın” diye kendini aklamaya çalışan Başbakan; yakın günlerde yapacağı konuşmalarda; Esad’ı ve kanlı yönetimini dilediği gibi eleştirmeyen, defalarca öncelikle şu sakat Suriye ve ABD’ye bağımlı taşeron dış politikanı değiştir… ...yoksa “ülkeyi belaya sokacaksın” diye uyaran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu; Reyhanlı olaylarının kışkırtıcısı, sorumlusu ve suçlusu ilan edebilir. Bu olasılığın gerçekleşeceğinin ilk işaretlerini, her sözünü peygamber buyruğu gibi sindiren yakını bakanlar söylemeye başladılar bile. Örneğin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Esad’a, CHP Genel Başkanı’nın bir kez olsun “Defolup git” diyemediğini söylüyordu geçen gün. Bu koroya AB ilişkilerinden sorumlu bakan da katıldı. HHH ABD’ye gitmesinden 45 gün önce ülkeyi, hatta dış dünyayı sarsan olaylar patlıyor. Beyefendi, fiyaka yapacağı kimi olayların vuku bulduğu yere yöreye koşarak gidiyor. Fakat, şimdilik 50 masum vatandaşımızın ölmesinin ardından özel mi özel uçağına atlayarak günübirlik Reyhanlı’ya gidemiyor. Amerika gezisinden dönünce, yaraların kısmen sarıldığı günlerde gidecekmiş Reyhanlı’ya! Orada, insanlarımızın ıstırabı sadece ölen eşlerinin, çocuklarının kaybından kaynaklanmıyor. Ellerinde yıkılan binalarda enkaz altından çıkardıkları Türk bayrağı ile hükümeti protesto edenler, Suriye’yi durup durduk yerde düşmana dönüştürdükten sonra, örneğin Reyhanlı’da mülteci kamplarına yerleştirdiği 60 bin Suriyeli “kardeşinin” ülkemizden çıkıp gitmesini ya da başka yerlerde kurulacak kamplara gönderilmesini istiyorlar. Gitse bugünlerde Reyhanlı’ya, Suriyeli mültecilerin davranışlarından yaka silken ilçe halkının sert tepkisiyle karşılaşacak; iyisi mi Obama’ya hasretini giderecek geziye bahane ederek Reyhanlı’yı erteliyor. HHH İnsanların ıstırabını, mültecilerden kurtulmayı isteyen halkın medyaya yasak kararıyla gizlemeye çalıştığı tepkisini.. bir yana bırakıyor. Olayların failinin Türkiye’yi, Suriye kaosuna sürüklemek isteyen Esad muhaliflerinin eseri olabileceğini öne süren veya sürecek olan olası yorumlara karşı çıkıyor ama... ...muhaliflerin de ne mal olduğunu.. Esad kadar hatta ona taş çıkaracak kadar insanlıktan nasipleri olmadığını; öldürülen askerin kalbini çıkarıp ısırdıktan sonra; “Vallahi kalplerinizi, ciğerlerinizi yiyeceğiz köpek Beşar’ın askerleri” diyen isyancıyı gösteren, internette yayımlanan bir video kanıtlıyor. HHH Kanıt mı? Viz gelir kanıt muhalifleri savunan RTE’ye: “O isyancı bir istisnadır” der geçer! Alevilik suç mu? MERT TAŞÇILAR ANKARA Akdere Çağrıbey Anadolu Lisesi’nde bir öğretmenin, okulda mescit açılması için hazırladığı dilekçeleri ailelerine imzalatmaları için öğrencilere baskı yaptığı belirtildi. Dilekçeleri kabul etmeyen öğrencileri sınıfta Alevi ve Sünni olarak ayrı yerlerde oturtan öğretmenin öğrencilere, “Komünistler ve Aleviler kucak kucağa oturan milletlerdir” dediği iddia edildi. Okul Müdürü Ali Özdemir ise iddiaları kabul ederek “O konu üzerinde hassasiyetle duruyorum. Konuyu ilçe milli eğitim müdürümüzle görüştüm. Hocamızın fevri davranışları olursa sonucuna katlanır. Bu kötü şeyler kesinlikle müsaade edilmeyeceğini de bilmesi lazım” ifadelerini kullandı. u Dilekçeleri kabul etmeyen öğrencileri sınıfta Alevi ve Sünni olarak ayrı yerlerde oturtan öğretmenin öğrencilere “Komünistler ve Aleviler kucak kucağa oturan milletlerdir” dediği iddia edildi. anayasa olduğunu söyledim. Okul zaten böyle bir makam değil” ifadelerini kullanan Özdemir, ilçe milli eğitim müdürü ile de görüştüğünü belirtti. Mescit açılması için kendisine verilen dilekçeyi ailesine imzalatmayı kabul etmeyen öğrenci C.D., diğer öğrenciler tarafından Facebook üzerinden tehdit edilirken okulda öğrenciler tarafından sıkıştırıldı. Müdür Özdemir, C. D’nin tehdit edilmesini ve okulda yaşanan tartışmaları, “Ufak tefek şeyler. Onlara ben müdahale ettim. Kardeşlik duygusunu anlattım. Kimse kimseyi ötekileştirmesin dedim. Gerekeni anlattım, sizler müsterih olun. Böyle bir şey burada kesinlikle meydan bulmaz” sözleriyle değerlendirdi. Tehdit edildi Milli Eğitim Bakanlığı da okula müfettiş göndererek soruşturma başlattı. Tarih öğretmeni Nuri Işık, görev yaptığı Akdere Çağrıbey Anadolu Lisesi’nde mescit açılması için dağıttığı dilekçeleri ailelerine imzalatmaları için öğrencilere baskı yaptığı öğrenildi. Işık’ın bu girişimine bazı öğrenciler karşı çıkarak dilekçeleri kabul etmediler. Bunun üzerine öğrencilere tepki gösteren Işık’ın, öğrencileri Komünist ve Alevi olmakla suçladığı, sınıflarda öğrencileri Sünni ve Alevi diyerek ayrı oturttuğu belirtildi. Okul müdürü Ali Özdemir, konuyla ilgili olarak “O konu üzerinde hassasiyetle duruyorum. Konuyu ilçe milli eğitim müdürümüzle görüştüm. Hocamızın fevri davranışları olursa sonucuna katlanır. Bu gibi kötü şeylere kesinlikle müsaade edilmeyeceğini de bilmesi lazım” dedi. Mescit talebi için, “Bunun kesinlikle olmayacağını zaten gelen velilerimize de söyledim. Onlara böyle bir talebin yerinin şu anda TBMM ve MİT raporunda kişisel bilgilerine yer verilen avukatlar suç duyurusunda bulundu Fişlemeye karşı HİLAL KÖSE l Başbakan Erdoğan’ın da itirazı yok mücadele sürüyor AKP’li vekiller ‘kıyakta’ ısrarlı ERDEM GÜL Devrimci Karargâh örgütüne yönelik hazırlanan ve her sayfasında “delil olarak kullanılamaz” yazan 102 sayfalık MİT etüt çalışmasında fişlenen dava avukatlarının hukuk mücadelesi sürüyor. Mesleki faaliyetlerinin “örgütsel ilişki” gibi yansıtılması üzerine, raporda adı geçen avukatlardan Gülizar Tuncer İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde 10 bin TL’lik tazminat davası açtı. Avukat Ercan Kanar ise Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Avukatlar dahil 24 kişi hakkında bilgi formunun da yer aldığı 17 Mart 2011 tarihli etüt çalışması, bu çalışmada ismi geçen avukat Özcan Kılıç hakkında hazırlanan iddianameyle dava dosyasına girmişti. Avukatların taleplerine karşın, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, raporu dava dosyasından çıkarmadı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması sevindirici. Adli kontroller suç duyurusu Savcı hakkında kaldırıldı yönelik operasyonun ardından açılan davada yurtdışı yasakları da iptal edildi. OZAN YAYMAN ‘Harlem’ soruları u 8 erkek öğrencinin, sınıfta çektikleri “Harlem Shake” dansı videosunu sosyal medyada paylaştıkları gerekçesiyle disipline gönderilmeleri, Meclis gündemine taşındı. Bakan Avcı’ya Raporda kişisel bilgilerine yer verilen 5 avukat, raporu hazırlayan MİT görevlileri, savcılığa gönderen Emniyet Müdürü Yurt Atayün ile dava dosyasına koyan cumhuriyet savcısı İsmail Tandoğan hakkında suç duyurusunda bulundu. Sorumluların, “ özel hayatın gizliğini ihlal etmek”, “görevi kötüye kullanma”, “hakaret”, “iftira” suçlarından yargılanması istediler. Çalışmanın, istihbarat notlarından, yasadışı dinleme ve izlemeyle oluşturulduğunu, avukatlık mesleğinin icrasının bile başlıca suç delili olarak gösterildiğini söylediler. Kişilerin özel yaşamlarının takip ve kayıt altına alındığını ifade ettiler. uİzmir Büyükşehir Belediyesi’ne İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bodrum Ayşegül Sevim Ali Rüştü Kaynak Anadolu Lisesi’nde 8 erkek öğrencinin, sınıfta çektikleri “Harlem Shake” dansı videosunu sosyal medyada paylaştıkları gerekçesiyle disipline gönderilmeleri, Meclis gündemine taşındı. CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Rehberlik servisinin okuldan uzaklaştırmayı gerektirecek bir durum olmadığı yönünde hazırladığı rapor neden dikkate alınmamıştır? Bilindiği üzere, birçok kişi de benzer videoları internet ortamında paylaştığından bu öğrenciler de onlara özenmişlerdir. Öğrencilere uyarma, kınama gibi daha hafif cezalar yerine ‘okuldan uzaklaştırma cezası’ gibi insan haklarına da aykırı, ağır bir ceza verilmesinin gerekçeleri nelerdir? Öğrencilere verilen tasdikname ile uzaklaştırma cezasının, kınama cezasına dönüştürülmesi söz konusu olacak mıdır? İlçe eğitim yöneticileri ve bahis konusu olan okul yöneticilerinin hoşgörü sınırı ve niteliği neye göre belirlenmektedir? Onların da ortaokul veya lisede öğrenim gören çocukları yok mudur?” denildi. Kimse soruşturulmayacak Başbakanlık, MİT görevlileri, İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürü Atayün, HSYK ise savcı Tandoğan hakkında soruşturma izni vermedi. Yapılan itirazların reddedilmesi ile karar kesinleşti. Va l i l i ği n ka ra rı nda , e t üt çalışmasına atıfta bulunularak “ Karargâhı MİT çökertti ” şeklinde basında haberler yer alsa da bu çalışma nedeniyle herhangi bir şüpheli hakkında yasal işlem yapılmadığını belirtildi. Şikâyetçi 5 avukattan yalnızca Özcan Kılıç hakkında dava açıldığı, Kılıç’a yönelik iletişim takip kararının MİT çalışmasından önce alındığı, iletişim tespitinin 5 Ağustos 2011’de sonlandırıldığı ifade edildi. HSYK ise öne sürülen iddiaların cumhuriyet savcısının delil toplama, hâkimin takdir hakkı kapsamında kaldığını belirtti. Başbakan’a MİT görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesi yönünde görüş bildiren İZMİR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve beraberindeki bürokratlarının yargılandığı duruşmada, mahkeme yurtdışına çıkış yasaklarının tümünü kaldırdı. Gelinen noktada tutuklu sanığın bulunmadığı yargılamada, herhangi bir adli kontrol uygulanan sanık da kalmadı. 2 Mayıs 2011 tarihinde başlayan operasyon ve ardından açılan davada 130 sanık yargılanıyordu. Duruşmanın dünkü oturumunu CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu da izledi. Sanıklardan, organizatör Alaittin Eraslan’ın geçen günlerde yaşamını yitirmesi nedeniyle, davada sanık konumunda 129 kişi kaldı. Duruşmada sanık avukatları, kamu zararı oluşup oluşmadığının tespiti için bilirkişi heyeti oluşturulmasını istediler. Mahkeme isteme ilişkin kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağını bildirdi. İzmir 8. Ağır Ceza MİT Müsteşarı Hakan Fidan ise “ Etüdün istihbari doküman olduğu ve hukuki delil olarak kullanılamayacağı her sayfasında belirtilmesine rağmen, TEM Şube Müdürü Yurt Atayün tarafından 22 Mart 2011’de İstanbul Mahkemesi’nde geçen yılın nisan ayından bu yana görülen ve Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın dünkü duruşmasında, sanıklar üzerindeki yurtdışı çıkış yasaklarının tümü kaldırıldı. Bu kararla birlikte sanıklarla ilgili herhangi bir adli kontrol uygulaması da kalmadı. 10 Eylül 2013 tarihine ertelenen duruşmanın ardından kısa bir değerlendirme yapan Kocaoğlu, “Bu bir ara duruşmaydı. Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması sevindirici” dedi. Kocaoğlu, 130 sanıkla başlayan duruşmada gelinen noktada, sanıklardan Alaittin Eraslan’ın yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek “Üzüntülerimi, başsağlığı dileklerimi ailesine, yakınlarına iletiyorum. Bu davanın bir an önce beraatle sonuçlanması talebimi de yineliyorum. Bütün arkadaşlarımız sıkıntı içerisinde. Bir an evvel beraat kararının verilmesi hepimizi ve İzmir kamuoyunu mutlu edecektir” diye konuştu. Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilerek ‘Başsavcılıkça yürütülen soruşturmaya, bu etütte ismi geçen ancak soruşturma kapsamında bulunmayan şahısların da dahil edilmesinin’ talep edildiği görülmektedir” dedi. ANKARA Meclis’te 4 partinin ortaklaşa verdikleri, ancak daha sonra tepkiler üzerine CHP, MHP ve BDP’nin imzalarını geri çektiği “vekile kıyak” getiren düzenleme, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan da onay Muhalefet yararlanmaaldı. AKP, “Reyhanlı salsın: AKP’de düzenlemeye dırısı sonrası oluşan kamuoyu hassasiyeti” nede ilişkin en dikkat çekici gelişme ise imniyle beklemeye zalarını çeken aldığı düzenlemeCHP, MHP ve ye, “İmzalarını BDP milletveçeken muhalefet killerine yönelik milletvekilleribir “intikam” nin yararlanmaformülü arayısını önleyecek şı oldu. AKP bir istisna getirkurmaylarının, mek amacıyla” imzalarını çeken formül arayışına muhalefet milgirdi. letvekillerinin Edinilen bilgidüzenlemeden lere göre önceki yararlanmalarını gün gerçekleştiriönleyecek bir len AKP Merkez özel hüküm ya Yürütme Kurulu AKP, milletve da istisna bulu(MYK) toplantısında, daha önce killerine kıyak nup bulunmayakonusunda “düzenlemeyi getiren düzenle cağı araştırma ve basından öğrenmeden muhale değerlendirmeler diği ve yeniden bir değerlenfet vekillerinin yaptıkları öğreHenüz pardirme istediği” yararlanmasını nildi. ti içinde kesin belirtilen Başbaönleyecek bir karar alınmakan Erdoğan’dan düzenlemeye bir formül arıyor. makla birlikte bu formülün itiraz gelmedi düzenlemeden ve onay çıktı. yararlanmayı “başvuru” AKP’de yapılan değerkoşuluna bağlama şeklinde lendirmelere göre kıyak olabileceği belirtiliyor. Bu yasasında izlenecek tavır durumda CHP, MHP ve şöyle: BDP düzenlemeden yararTrafik rötuşu: lanmak için başvuru yapErdoğan’ın düzenlemede mak zorunda kalacak. yer alan özlük ve temsil ödenekleri başta olmak üzere parasal maddelere karşı olmadığı, ancak vekillere trafikte geçiş üstünlüğü getiren düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesini istediği öğrenildi. AKP’nin hukukçu kurmayları, bu maddede rötuşa gidilmesi için çalışma başlattı. l AKP’den iki, CHP’den bir isim RTÜK’e yeni üyeler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) boşalacak üç üyelik için seçim yapıldı. CHP kontenjanından CHP TBMM Grup Basın Danışmanı Ali Öztunç, AKP kontenjanından ise RTÜK İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Nurullah Öztürk kurul üyesi olurken, mevcut üye Hamit Ersoy da ikinci kez seçildi. RTÜK üyesi Hülya Alp’in yerine CHP kontenjanından Öztunç’un seçilmesiyle birlikte RTÜK üyeleri arasında kadın üye kalmadı. RTÜK’te üyeliği iki yıl daha devam etmesine karşın başkan Davut Dursun’un da temmuzda başkanlık süresi sona erecek. Dursun iki dönemdir RTÜK Başkanlığı görevini yürütüyor. Göreve gelecek 3 isim de 6 yıl RTÜK üyesi olarak görev yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle