18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, AKP liderini ‘Batı’nın Otadoğu’daki taşeronu’ olmakla suçladı 5 Bir süre önce yönetimden ayrılmış, danışman olarak görevini sürdürüyordu. Odasını Güray Öz’e vermişti. Açık çayını içip yanımdan ayrıldı... Akşam saatlerinde bahçedeydim. Akın Atalay aradı telefonla: “Ertin Abi’yi hastaneye kaldırdık...” Hemen eşi Sezgin Hanım’ı aradım telefonla. Ameliyata alındığını öğrendim... HHH Ertin ve Sezgin Hanım, İlhan Selçuk ve Handan Selçuk’la yakın dosttular aradaki yaş farkına karşın... Ankara Siyasal mezunu olan 1940 doğumlu Ertin, uzun yıllar holdinglerde genel müdürlük yapmış, 2004 yılında Cumhuriyet’e gelmişti... Sezgin Hanım İstanbulBodrum arasında gidip geliyordu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde görevliydi... Bir kez Zeynep Oral’la, bir kez de Şükran Soner’le birlikte Uğur Mumcu etkinliğine katılmıştım, Sezgin Hanım’ın çağrısıyla... Yazı masamın başında düşüyorum... Ara sıra başımı geniş pencereye çevirip bir açıp bir kapanan gökyüzüne bakıyorum... Bir dize geliyor aklıma Cahit Külebi’den: “Bu gece, bu gece Uykusuzum, kederliyim, deliyim. Yüzünde uzak sevgilerin derin aydınlığı, Durmayalım şehir şehir, yıldız yıldız karanlıkta Bu gece ölmemeliyim.” Ertin Akgüç direnemedi ölüme... Dün sabah saatlerinde yitirdik... HHH Ellerimle çoğalttığım mevsimler, yaşam ve ölümün o ince çizgisi. Bir tutku... Bir ışık... Bir sevgi... Dostluk! Arkadaşlık! Ve beklenmedik ölümler! Kirpiklerinde ilkyaz sabahlarını gözlerinde saklayan bir çocuk. Akan kan! Başımızdaki terör belası! Dalgalı denizler, çiçekler, kuşlar! Yarın son yolculuğuna uğurluyoruz Ertin Akgüç’ü... Artık öğle saatlerinde gelmeyecek odama... Bana sormayacak “Ne var ne yok” diye... Açık bir çay içmeyecek... Türkiye’yi, dünyayı konuşmayacak... Klasik müzik dinlemeye gitmeyecek... Güle güle Ertin Akgüç... Güle güle Ertin!.. Sorumlu Erdoğan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Reyhanlı’daki patlamada yaşamını yitiren 51 yurttaşın ölümünden Başbakan Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tuttu. Erdoğan’ın kendi yurttaşları ölürken “Rabbim bize soracak, Ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, o çocukları gördün de ne yaptın” sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Rabbinin sana nasıl hitap edeceğini sen mi belirleyeceksin. Kendisini öbür dünyada da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ilan edecek, kimsin sen” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, önceki gün Reyhanlı’da yaptığı incelemelerin ardından, partisinin grup toplantısında, izlenimlerini 5 başlık altında topladı. Reyhanlı’da yurttalar ölürken Erdoğan’ın önceliğini Suriye’ye vermesini eleştiren Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmeleri ana başlıklarıyla şöyle: Reyhanlılılar inanmıyor: Hükümetin kesinlikle Türkiye’ye, Reyhan’lılara doğru bilgi verdiğine inanmıyor. Hükümet yalan söylüyor, diyor. Bakanlar ayrı telden çalıyor. Ki Hayat ve Ölüm!.. Sessiz çığlıklar vardır hani, acıları ve hüzünleri yüreğimizde taşıyan... Bir gözyaşı vardır, bir sis, havada uçan kuş, bir çiçek kendi yalnızlığı içinde taşıyan. Uykulu bir ağaç yarı gecenin içinde... Acılar ocağının toprağında tomurcuklanan güller... Bir bomba, bir katliam! Hayat ve ölüm arasındaki o ince çizgi! Bir yanı uçurum, bir yanı deniz... Sevgi, dostluk, arkadaşlık! Bir şarkı dillerde, hiç bitmeyen: “Yalan dünya!” Yağmur dindi, gökyüzü yavaş yavaş çözülmeye başladı öğle saatlerinde. Bir ufuk çizgisi belirdi birden. Renkler yeniden kendine geldi, ağaçların yaprakları konuşmaya başladı... Bir acı haberle sarsılan ben ve Cumhuriyet’te tüm arkadaşlarımız bir sessizliğe büründü... “Ertin Akgüç’ü yitirdik, başımız sağ olsun!” Suların derinliği, mavinin güzelliği yitip gitmişti o an... Bir an gözlerimi yumdum! Düşündüm uzun uzun... Sevgiyi, dostluğu! Bir çocuğun kirpiklerinde sabahın aydınlığı saklı değildi... Reyhanlı’yı anımsadım, ölümü düşündüm. O ince çizgiyi... Vadileri... Akan kanı... HHH Kafam karmakarışıktı, ne yazacağımı bilmiyordum. Duygularıma yenik düşmüş bir adamdım! Neydi ölüm? Adı yoktu, bir düş gibiydi, gizli tapınaklar içinde yaşayan! Kimi zaman sınır boylarında, kimi zaman Ceylanpınar’da, kimi zaman Akçakale’de... Adını koyuyorduk: “Terör!” Geçen hafta cuma günü saat 11’de odama gelmişti Ertin Akgüç. Sağlığı yerindeydi. Sohbete başladık! Reyhanlı katliamından bir gün önce terörden söz ettik, barıştan... Cumhuriyet okurları Ertin’i tanımazdı... Ertin Akgüç 20052012 yılları arasında Cumhuriyet’i yayımlayan Yeni Gün Anonim Şirketi’nin yönetim kurulu başkanıydı. Gazetenin mali işleri onun yükümlülüğündeydi... u Hatay’ın istihbaratçıların ve eli silahlı militanların rahatça gezebildiği bir yer haline getirildiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Hatay yeni Bekaa oldu’ dedi. Türkiye’de 51 yurttaşımız ölürken Erdoğan’ın ‘Suriye’de çocuklar ölüyor’ dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ‘’Erdoğan ile Esad arasında hiçbir fark yok. Al bir diktatörü vur öbür diktatöre” diye konuştu. min ne söylediği belli değil. Reyhanlı’yı gör: Bütün bu olayların yaşandığı sırada Erdoğan İstanbul’da “Suriye’de çocuklar öldü, neden onu görmüyorsunuz” diyor. Recep Tayyip Erdoğan sen Reyhanlı’yı neden görmüyorsun? Buradan medyaya da sesleniyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi vefat ettiği zaman Allah rahmet eylesin, bütün medya yas ilan etmişti. 51 kişi öldü, acaba bu medya ne yaptı? Rabbin ne diyecek: Şöyle diyor konuşmasında, “Yarın mahşer gününde Rabbim bize soracak, Ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı o çocukları gördün de ne yaptın diye soracak” diyor. Hangi akılla, hangi mantıkla böyle bir densiz ifadeyi kullanabilirsin sen. Rabbinin sana nasıl hitap edeceğini sen mi belirleyeceksin. Böyle bir kibir olabilir mi? Kendisini öbür dünyada da başbakan ilan edecek, kimsin sen? Ölenlerin sorumlusu: Suriye’de çocuklar ölüyor diyorsun, evet onlara da üzüldük; ama senin ülkende, senin vatandaşın, senin çocukların ölüyor. İnsanda bir vicdan olur. Kalkmış analar ağlamasın programında şov yapıyor. Türkiye’de sen yayın yasağı getiriyorsun. Kimse öğrenmesin diye. Böyle bir şey olabilir mi? Ölen 51 vatandaşın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Taşeron: Ben oraya gitmişim, alınganlık gösteriyor beyefendi. Neymiş beyefendi Amerika’dan sonra Reyhanlı’ya gidecekmiş. Sen ülkeni sevmiyorsun, milletini sevmiyorsun, sen Batı’nın egemen güçlerinin Ortadoğu’daki taşeronusun. Taşerondan vatansever olmaz. Rahmetli Uğur Mumcu, 1980’lerde sağcı solcu diye yüzlerce vatandaş öldürülürken elinde kalemi yürekli bir cümle kurdu; dedi ki katil katildir, katilin sağcısı solcusu olmaz. Terör terördür teröristin dini imanı, parası olmaz, vatanı olmaz, milleti olmaz, insan sevgisi olmaz. Gezide beş tespitim var. Birincisi şu: Bize gelen çadırlarda kalan Suriyelilerle bir sorunumuz yok. Ama çadırın dışında mülteci kampının dışında ne olduğu belirsiz, insanların elini kolunu sallayarak kente gelmeleri, ev tutmaları, işyeri açmaları, bomba yapmaları bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Bizim insanlarımız Suriyelilerle münakaşa ettiğinde gözaltına alınıyorlar. Mülteci olayı bizim anladığımız anlamda bir mülteci olayı olmaktan çıkmıştır. Eline silah alan elini kolunu sallayarak gelmiştir. fiyeti. Bana deseler ki istihbaratçılarla ilgili bir festival düzenleyelim, nerede olur bu, Hatay’da olur. Her türden ve her ülkeden istihbaratçı var. Askeri kıyafetleriyle dolaşıyorlar, silahlarıyla dolaşıyorlar, insanları tehdit ediyorlar, yemek yiyorlar para vermiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına gelince hepsinin telefonlarını dinliyorlar. Sen masum vatandaşın telefonunu dinleyeceğine teröristin telefonunu dinlesene. Patlama oldu 24 saat içinde failler yakalandı diyor. Bu adamlar arabalarla gelirken bomba yerleştirirken sen neredeydin? Benim nefes alışımı izliyorsun da bir de şu teröristlerin nefes alışını takip etsen ne olur acaba? Yeni Bekaa: Üçüncü tespitimiz; sınır tam yol geçen hanı. İsteyen bombayı götürür, isteyen silahla gelir. Sen nasıl bir devletsin. Her türlü marjinal teröristlere kucak açtın, yer verdin onlara. Burada eğitim yapın dedin, eline silah verdin, gönderdin Suriye’ye git orada kardeşini öldür dedin. Öyle bir noktaya getirdiler ki Bekâ Vadisi kapandı, şimdi yeni Bekâ Vadisi var, o da Hatay’dadır. Aralarında fark yok: Dördüncü tespitimiz; Türkiye’yi bu noktaya getiren yanlış dış politikadır. Ben hiçbir zaman Esad benim kardeşimdir demedim. Diyen kendisi. Ben hiçbir zaman eşimi alıp Esad ile beraber tatile çıkmadım, tatile çıkan o. Erdoğan ile Esad arasında hiçbir fark yok. Al bir diktatörü vur öbür diktatöre. Ülkeyi terör örgütlerinin karargâhı haline getiren kim, değil mi? El Kaide örgütlerini getirip Türkiye’de besleyip Suriye’ye sokan değil misin, cebine para koyan sen değil misin? Beşinci tespitim; Türkiye iyi yönetilmiyor. İstihbaratçılar festival yapsa...: İkinci tespitimiz; istihbarat zaÇadır’da kalanla sorun yok: Van bölgesinden gelen 15 PKK’li Metina kampına ulaştı İlk grup K. Irak’ta u Türkiye’den Kuzey Irak’a geçen grubun komutanı Cigerxwîn Fırat, herhangi bir provokasyona mahal vermemek, asker ve korucularla karşılaşmamak için yollarını uzattıklarını belirtti. MAHMUT ORAL METİNA Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve Murat Karayılan’ın Kandil’de 25 Nisan’da yaptığı açıklamanın ardından 8 Mayıs’ta geri çekilmeye başlayan PKK militanlarından 15 kişilik ilk grup silahlarıyla birlik 6’sı kadın, 9’u erkek toplam 15 PKK’li, Kalaşnikof ve ağır makineli te Kuzey Irak’taki Metina kampı silahlarıyla birlikte dün Kuzey Irak’taki Metina kampına ulaştı. na dün ulaştı. Terör örgütü PKK’nin Van EyaMETİNA KAMPINDAN İZLENİMLER/MAHMUT ORAL leti adını verdiği Şırnak, Hakkâri ve Van illerinin kesiştiği noktadaki Kato Dağı’nı ve Faraşin yaylasını merkezine alan bölgede bulunan 6’sı kadın, 9’u erkek toplam 15 PKK’li, sırtlarında RPG7 roketatar, bombaatar, el bombası, Kalaşnikof ve ağır makineli silahlarıyla birlikte dün sabah Hakkâri’nin Çukurca ilçesinin tam karşısında bulunan Kuzey Irak’taki Metina kampına ulaştı. METİNA Terör örgütü suplarını ağırlamak için hazırlaİlk PKK’li grubun gelişi nedePKK’nin silahlı güçlerinin Tür dığı Metina dağlık bölgesindeniyle örgütün “Medya Savunma kiye dışına çekilmesi ile ilgili gö ki, örgütün “Medya Savunma Alanı” olarak adlandırdığı bölgerüntü almak ve habere tanıklık et Alanı” adını verdiği bir noktada, nin Metina kesiminde örgüt tarafından karşılama töreni düzenlen mek isteyen ulusal ve uluslara kendileri için kurulan tek kişilik di. Alandaki üç ağaç direğe terör rası basın, PKK’nin Türkiye’nin çadırlardan oluşan kampa geldi. Rakımı 1500 metrenin üzerinde örgütü PKK lideri Abdullah Öca sınırları dışına çıkacak ilk silahlı olduğu belirtilen dağlık alanda, grubu görüntülemek için bir gün lan, PKK ve Demokratik Konfedeyağmur toprağı balçık hale geönce yola çıktı. ralizm bayrakları asılırken 10’u kaKDP’li peşmergelerin görev tirmişti. Gazeteciler, mihmandın, toplam 30 kişilik PKK’li gruyaptığı asfalt yolda ilerlerken dar PKK’linin tuttuğu el feneribu Kalaşnikof silahlar ve esas du sağlı sollu birçok köy ve kasa nin silik ışığında ilerlerken kayruşla gelen grup karşıladı. bayı geçtik. Nispeten büyük olan gan çamur yüzünden birer birer Grubun gelişini çok sayıda ga yerleşim birimlerinde kapalı halı düşüyor, bu durum gülüşmelere zeteci izlerken grubun Türkiye sı sahalar göze çarpıyordu. Gece neden oluyordu. nırını geçtikten sonraki 7 saatlik nin karanlığında sol tarafımızda Kimi gazeteciler her birine veyürüyüşüne gazeteci Hasan Ce uzanan ufuk çizgisinin karaltısı rilen kılıfından yeni çıkarılmış mal de eşlik etti. içinde Türkiye’nin sınır hattın battaniyelere sarılarak sabahladaki karakollarının ışıkları gö dı. Kimi gazeteciler ise çadırlaeronlara karşı rın birkaç metre ilerisindeki kamp rülüyordu. şemsiyelerle yürüdük’ Bir süre sonra asfalt yol bitip ateşinin etrafında, sabaha kadar Bir haftalık yürüyüş nedeniy toprak yola girildiğinde, ardı ar süren barış tartışmasının içinde le yorgun olduğu gözlenen grup dına dizilen 6 adet arazi vitesli buldular kendilerini. adına açıklama yapan Cigerxwîn kamyonetin “PKK’nin benzinliÖrgütün nispeten genç olan Fırat, herhangi bir provokasyona ğinden” yakıt doldurduğunu gör yeni kadroları, AKP’ye olan gümahal vermemek, asker ve koru dük. Artık PKK’liler varlıklarıy vensizliklerini dile getirirken kocularla karşılaşmamak için yolla la dikkat çekiyorlardı. Dikkat çe mutan kademesinde olanları ise rını uzattıklarını belirtti. Aynı du ken bir başka nokta ise karşılama teorik tartışma yapmak istiyoryarlılığı devletten de bekledikle grubu içinde bulunan PKK’lilerin du. Bir ara bazı PKK’liler, “Ay rini kaydeden Fırat şöyle konuş hiçbirinde silah bulunmamasıy Le Gule” isimle Kürtçe türkütu: “Devletin şu ana kadar adım dı. Silahları araçlarında gizliyor, yü söyleyip Diyarbakır üzerine atmaması kaygılarımıza neden ellerinde tutmuyorlardı. yazılmış bazı şiirler de okudu. oluyor. Barışın gelişmesi için ve Kimi gazeteciler hiç uyumaYağmurun yarattığı olumsuzgrupların daha hızlı ulaşması için luklara karşın henüz gün ışığı dan, kimileri ise soğukla mücaTürk devletinin atması gerekli varken buluşma noktasına va dele ettikleri çadırlarında sabah olan adımlar var. Bunların ba rıldı. Ama yine de aşırı sağanak saat 03.50 sıralarında kahvaltışında da geri çekilme grupları yağmur, programın bir gün erte ya davet edildi. Zeytin, haşlanmış yumurta ve mandıra yoğurnı zorlayan Heronların faaliye lenmesine neden oldu. Bu nedenle gazeteciler, bi du ile yapılan kahvaltı sonrasıntinin durdurulması geliyor. Heronlar ilk çıktığımız gün takip raz sonra havanın kararmasıy da Türkiye’den gelecek grubu izetti. Heronlara karşı şemsiyele la PKK’nin; yalnızca bu etkin leyebileceğimiz noktaya gitmek liği görüntüleyecek medya men üzere araçlara bindik. rimizi açarak yürüdük.” Kamp ateşiyle barış tartışması BDP EŞ GENEL BAŞKANI SELAHATTİN DEMİRTAŞ: Hükümet, sınırları çetelere teslim etti yasağı getirmek olANKARA (Cumhuriduğuna dikkat çeken yet Bürosu) BDP GeDemirtaş, “AKP bu nel Başkanı Selahattin katliamın hükümeDemirtaş, Reyhanlı’date çıkaracağı faturaki patlamanın hükümeyı örtbas etmek için tin Suriye politikasından halkın haber alma kaynaklandığını belirtti. hakkını elinden alDemirtaş, partisinin mıştır” dedi. TBMM grup toplantısında AKP hükümeti yaptığı konuşmada, Reyu ‘Taksim’de ni, izlediği Suriye hanlı’daki bombalı saldıpolitikasından vazrıyı kınarken “Cenazeler kuş uçurtmayan yerdeyken herkes önce devlet, Hatay’dan geçmeye çağıran Demirtaş, sınırla siyasi hesap içine girirın “çetelere teslim yorsa, orada ilk ölen şey kuş sürüsüne ses insanlıktır” diye konuş çıkarmıyor’ diyen edildiğini” belirtirtu. Hükümetin Suriye po Demirtaş, AKP’nin ken “Taksim’de kuş litikasının ülkeyi felakeuçurtmayan devlet, te sürüklediğini savunan Suriye politikasını Hatay’da kuş sürüdeğiştirmesi sünün gidip gelmeDemirtaş, Esad’ı durdurabilmenin yolunun “çe gerektiğini söyledi. sine ses çıkartmıyor” görüşünü dile teleri silahlandırıp desgetirdi. teklemek olmadığını” Geri çekilen PKK’li gruplardan ifade etti. Türkiye’nin çetelere değil, Suriye halkına destek çık ilkinin Kandil’e ulaştığını, bu geri masını isteyen Demirtaş, “Suri gidişlerin aşamalı olarak devam ye’deki muhalefet, çetelerden, edeceğini belirten Demirtaş, şu ana Sünnilerden ibaret değil” görü kadar hiçbir sıkıntı yaşanmamaşünü dile getirdi. Sınırlardan nor sının herkes açısından şans oldumal yurttaşların giriş çıkışının zor ğunu kaydetti. Demirtaş, Başbaama “silah, bomba yüklü” kam kan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yonların gidiş gelişinin gayet ko çekilen PKK’lilerle ilgili kullanlay olduğunu kaydeden Demir dığı “Cehenneme gitsinler” ifataş, Reyhanlı’nın izlenen bu po desine de tepki göstererek “Felitikanın mağduru olduğunu söy suphanallah. Cennete kimin giledi. Bütün bunlar olurken hükü deceğini de artık Bakanlar Kumetin aldığı tek önlemin yayın rulu belirliyor?” diye konuştu. YILMAZ DOSYASI Kurul önce yetkisine bakacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Disiplin Kurulu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” dediği gerekçesiyle disipline sevk edilen Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın dosyasını görüşmek için yaptığı ilk toplantıda, “delil toplama” ve “yetkili olup olmadığını” değerlendirme kararı aldı. Kurul, gelecek hafta gelen belgelere göre, Yılmaz’a savunma için süre verecek. Grup Disiplin Kurulu, Başkan Gürkut Acar toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, disipline sevk kararıyla ilgili “bilgi ve belge” toplamaya karar verdiklerini belirterek, “O belge ve bilgiler geldikten sonra disiplin kurulu yetki konusunda karar verecek. Sonra da bu çerçevede toplanmış olan bilgiler çerçevesinde şikâyet edilenin savunmasının alınması konusunda tüzüğe göre en az 15 günlük bir süre tanımak lazım. O sürenin verilmesi karara bağlanacak” dedi. ‘H
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle