18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MAYIS 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 9 Pakistan’da 14 yıl önce askeri darbeyle devrilen eski başbakan dünkü seçimle yine işbaşında Navaz Şerif’in dönüşü Dış Haberler Servisi Pakistan’da önceki gün yapılan genel seçimlerden eski başbakan, Pakistan İslam Birliği (PMLN) lideri Navaz Şerif zaferle çıktı. Başta Şerif’in memleketi Pencap eyaletinde olmak üzere rakiplerine büyük üstünlük sağlayan PMLN 130 milletvekili çıkarırken, tek başına hükümet kurabilecek çoğunluğu elde edemedi. Seçimlerin sürpriz ismi eski kriket yıldızı İmran Han liderliğindeki Pakistan Adalet Partisi 35 milletvekili kazandı. Pakistan’ı 5 yıl yöneten ve parlamentoda 125 sandalyesi bulunan Pakistan Halk Partisi ise 33 sandalyede kalırken, Başbakan Raca Pervez Eşref ve partinin önde gelen çok sayıda ismi meclise giremedi. Pervez Müşerref’in 1999’da devirdiği Navaz Şerif’in partisi Pakistan İslam Birliği 130 milletvekili çıkararak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Hakkında çeşitli suçlamalar bulunan Müşerref ise ev hapsinde. Önceki hükümetin ortağı Hindistan göçmenlerinin Birleşik Millet Partisi 11, hükümetin en küçük ortağı Peştuların haklarını savunan Ulusal Halk Partisi (ANP) hiç milletvekili çıkaramadı. İslami çizgideki partilerden İslam Alimleri Cemiyeti 12, Cematı İsla miye ise 3 sandalye kazandı. Önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de bağımsız adaylar büyük başarı elde etti. Meclise girmeye hak kazanan 25 milletvekilinin yeni hükümetin kurulmasında kilit rol oynayacağı belirtiliyor. Pakistan’da Taliban’ın terör tehdidi altında yapılan seçimlerde ülkenin çeşitli yerlerinde düzenlenen saldırılar ve çıkan çatışmalarda 29 kişi hayatını kaybetti. 14 yıl sonra iktidara dönen Navaz Şerif, 1999’da eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref liderliğindeki bir askeri darbeyle iktidardan alaşağı edilmiş, ardından müebbet hapse mahkum olduktan sonra Suudi Arabistan’a sürgüne gitmesine izin verilmişti. Hakkında yolsuzluk ve eski başbakanlardan Benazir Butto’nun öldürülmesiyle ilgili davalar bulunan Pervez Müşerref ev hapsinde bulunuyor. “Çelik Kralı” diye anılan işadamı Navaz Şerif’in, bundan sonra orduyla ilişkilerini iyi tutmasının önemli olduğu belirtiliyor. Taliban’a karşı ılımlı tutumuyla bilinen Şerif, örgütle barış görüşmelerinden yana. Güvenlik sorunları ve ekonomik kriz yaşanan Pakistan’da günde 20 saat elektrik kesiliyor. Asgari Müştereklerde Buluşmak Türkiye’deki kutuplaşmaların ve ayrışmaların “bütünleşmeye ve demokratikleşmeye dönüşmesini” bu ülkede yaşayan çok büyük bir çoğunluk istiyor. Buna karşın olumsuzluklar engellenemiyor. Demokratikleşme, bütünleşme ve ortak çıkarların geliştirilmesinin yolu nasıl açılacak? Siyasal partiler olsun, işçi ve işveren gibi diğer çıkar grupları olsun “asgari müştereklerde anlaşmaları gerekir”. Bu yapılamaz ise hiçbir sorun çözülemez, olumsuzluklar yığımlı olarak bir kar topunun çığa dönüşmesi gibi sürer gider. Sonuçta kimse kazanamaz; “bütün taraflar” kaybeder. Türkiye’de demokrasinin gelişmesini istemeyen azınlık ve kimi küresel güçler tek kazanan taraf olur. Bakın azgelişmiş ülkelerin haline; Mısır’dan Bangladeş’e, Libya’dan Somali’ye, Irak’tan S. Arabistan’a; ne demokrasi, ne halkın refahı, ne uygarlık değerleri var; iç çatışmalar, mezhep savaşları, terör, sefalet kol geziyor. Türkiye’nin bu duruma düşmemesi için “tarafların asgari müştereklerde uzlaşması” tek çıkış yoldur. Türkiye’nin Cumhuriyet öncesinde ve sonrasında belirli bir birikimi vardır. Demokratik kimi kriterlerle, çağdaş değerlerle “belli ölçüde” bütünleşebilmiştir. Avrupa ile tarihsel olarak siyasi, iktisadi ve kültürel entegrasyon oluşmuştur. Sokaktaki insanımızdan kurumlara kadar birçok alanda kısmi bütünleşme sağlanmıştır. TV’de izlenen yerli ve yabancı filmlere, yazılı basına ve internet ortamına baktığımız zaman “bu geri dönülmez yaşam tarzını” tüm ayrıntıları ile görürüz. Somuta indirgeyerek yüksek sesle düşünmeye çalışalım: Asgari müştereklerimiz neler olabilir ya da olmalıdır. “Olmalıdır” sözcüğü “uzlaşma” ile çatışır görünse de çağdaş ve uygar dünyanın ölçütleri penceresinden bakılmasına, marjinal bir azınlık dışında karşı çıkmaz; l En başta çağdaş demokratik değerlerin “kabullenilmesi” düşünülmelidir. Bu herhalde Bangladeş’in veya Katar’ın değerleri olamaz; Batı Avrupa ülkelerine benzer demokratik kriterlerin asgari müştereklere girmesi söz konusudur. Evet Batı Avrupa Hıristiyandır, onun da kendi ölçütleri vardır; ancak Batı Avrupa ülkelerinin katılımcı demokrasilerinde dini öğeler esas alınmaz, demokrasinin kendi çağdaş değerleri söz konusudur. Bireyle toplum, kişisel çıkarlar ve özgürlükler ile toplumsal yarar (refah) arasındaki denge katılımcı demokrasi yolu ile sağlanır. Türkiye’deki asgari müştereklerde de bunun esas alınması gerekir. l Toplumsal faydanın sağlanması, “bütünlük içindeki eşgüdüm ve denge ile yürütülür”. Şirketin rekabet koşulları haksız rekabete dönüşmeden oluşturulur; sürücü kırmızı ışıkta kesinlikle durur, önündeki arabayı kural dışı geçmez. Kahire’de önümüzdeki arabanın şoförü kendisini ikaz eden trafik polisini gözümün önünde yumruklamış, sonra da gaza basıp gitmişti. l Evet doğrudur; Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden farklı kültürel değerleri vardır. Ama bu farklı değerler bireytoplumdevlet ilişkilerinde, “çağdaş ve demokratik ölçülere ters düşemez”. Biz Müslümanız, kumalık caizdir dersek demokrasiye ve çağdaş değerlere karşı çıkmış oluruz. l Yürütme, yargı ve denetim mekanizmaları arasında denge sağlanması demokrasinin olmazsa olmazıdır. Sağcı, solcu, liberal, laik, sosyal demokrat, aşırı muhafazakâr, ulusalcı, gayri millici herkesin buna “evet demesi” gerekir. Evet demiyorsa, diyemiyorsa kendisi marjinaldir ve demokrasi karşıtıdır. Anayasa konusunda asgari müşterekler etrafında birleşmek gerekir. Siyasal partilerin dürüst davranarak çağdaş demokratik kriterleri benimsemeleri uzlaşmayı getirecektir. Halkın, kamuoyunun önüne bu somut ve çağdaş ölçütleri sergileyerek gitmek gerekir. l Türkiye’nin bütünlüğünü bozmayacak katılımcı demokratik araçların ortaya konması söz konusudur. l Kadınerkek eşitliğinden sosyal toplumsal öğelere; uluslararası rekabet ortamını sağlamaktan azınlık haklarının çağdaş ölçülere kavuşturulmasına kadar “asgari müşterekler” belirlenmelidir. Siyasal partiler ve sivil toplum örgütleri “asgari çağdaş değerlerin benimsenmesi konusunda” bir havuz oluşturamazlarsa Türkiye’nin yaşamakta olduğu sorunlar çözülemez; demokrasi daha da gerilere gider. Eğer birileri bu geriye gidişi sağlamak için demokrasiyi bir araç olarak kullanıyorsa, “marjinal konuma düşerler”. Çünkü halkın büyük çoğunluğu böyle düşünüyor. Özellikle bu coğrafyada yakın tarih bunu ispatlamıştır. Ama birçok ülke için artık iş işten geçmiş olur. Arap ülkelerine ve İran’a bakalım; bu ülkelerin durumunu “çağdaş demokratik değerlerle karşılaştıralım”. Bunun alternatifi ise kaos ortamıdır. Bugün “uzlaşma” sorununun önde gelen iki ayağı “yaşam tarzı ve Kürt sorunudur”. Taraflar en başta, çağdaş ve katılımcı demokrasi konusunda uzlaşmış olsalar sorun çözülür. Ortadaki gerçek şudur; halkın büyük çoğunluğu zaten uzlaşmıştır. Sorun, “tarafların demokratik zaaflarıdır”. TALİBAN’IN ELİNDEYDİLER PAPA FRANCESCO Afganistan’da kaçırılan dört Türk serbest Dış Haberler Servisi Afganistan’da, Taliban güçleri tarafından rehin alınan 8 Türk vatandaşından 4’ü serbest bırakıldı. Bir Türk şirketinin Afganistan’da yürüttüğü proje kapsamında helikopterlerinin zorunlu iniş yapmasının ardından rehin alınan Türklerden Nurettin Koştur, Erkan Kaya, Abdulbaki Aslanhan ve Milayim Çelik özgürlüklerine kavuştu. Türkiye’nin Kâbil Büyükelçiliği’nde misafir edilen Koştur, Kaya, Aslanhan ve Çelik’in, en kısa sürede Türkiye’ye gönderileceği öğrenildi. Taliban’ın elinde bulunan diğer Türk vatandaşlarının serbest bırakılması için de girişimler sürüyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da 4 Türk vatandaşının Kâbil’deki büyükelçiliğe teslim edildiğini bildirdi. Davutoğlu, sosyal paylaşım ağı Twitter’da yaptığı açıklamada, “Afganistan’da durumlarını yakından takip ettiğimiz 8 vatandaşımızdan 4’ü Kâbil Büyükelçiliğimize teslim edildi” dedi. Davutoğlu daha sonra şunları kaydetti: “Kurtarılan Milayim Çelik, Nurettin Koştur, Abdülbaki Aslanhan ve Erkan Kaya ile az önce görüştüm. Sağlıkları yerinde. Tekrar geçmiş olsun diyor, diğer vatandaşlarımızın da bir an önce ailelerine kavuşmalarını diliyorum.” Eski Başbakan Borisov önderliğinde bir koalisyon hükümeti kurulması bekleniyor. (AFP) Bulgaristan’da çekişmeli seçim Dış Haberler Servisi Bulgaristan’da dün genel seçimler için sandık başına gidildi. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Bulgaristan’ın Avrupa Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) oyların yüzde 30’unu aldı. GERB iktidarı döneminde ana muhalefet konumundaki Bulgaristan Sosyalist Partisi ise oyların yüzde 27’sini almayı başardı. Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) yüzde 11’lik oyla üçüncü büyük parti olma özelliğini korudu. HÖH’ün, hükümet kurma sürecinde kilit rol oynayacağı tahmin ediliyor. Irkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi de yüzde 7.5 oy alarak ülkenin dördüncü siyasi partisi oldu. İlk sonuçlara göre 240 sandalyeli parlamentoya ilk 4 partinin girmesi durumunda GERB’in 96, BSP’nin 86, HÖH’ün 34 ve ATAKA’nın 24 milletvekili alması bekleniyor. İlk sonuçlar, azınlık hükümeti kurulması ihtimalini güçlendiriyor. VATİKAN (AA) Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco, ilk “aziz ilan etme” töreninde, 1480 yılında İtalya’nın güneyinde Osmanlı’ya karşı savaşan 800 Hıristiyanı aziz ilan etti. Papa Francesco, selefi papa 16. Benediktus’un 800 Otrantolunun aziz ilan edilmesi yönünde aldığı kararı Vatikan’ın ünlü Aziz Petrus Meydanı’nda düzenlenen ve on binlerce kişinin katıldığı törenle dün uygulamaya koydu. Törende konuşan papa, “Biz bugün Otranto şehitlerine hürmet ederken, dünyanın pek çok yerinde bu günlerde halen şiddete maruz kalan pek çok Hıristiyana Tanrı’nın, cesaret, sadakat ve kötülüklere iyilikle cevap vermesini diliyoruz” dedi. Papa Francesco toplam 802 kişiyi aynı anda aziz ilan ederek bir rekora da imza attı. Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1480 yılının Temmuz ayında, İtalya seferine çıkan Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Otranto kalesini 13 ay boyunca elde tutmuş ancak daha sonra gerek Fatih’in vefatıyla buradaki birlikler takviye edilememişti. Otranto’da 13 ay boyunca süren çarpışmalarda, Osmanlı’ya esir düşen 800 Otrantolunun, Müslüman olmayı reddedince idam edildikleri iddia ediliyor. Osmanlı ile savaşanları aziz ilan etti Yaşam tarzında uzlaşma T.C. KUMLUCA İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/75 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Antalya İli, Kumluca İlçesi, Beykonak Köyü, Gavurağacı Mevkii, 1539 No’lu parsel üzerinde bulunan 2. kat 9 No’lu Bağımsız Bölüm açık artırma yoluyla satılacaktır. Taşınmazın ana niteliği arsa olup yüzölçümü 1.426,41 m2, bağımsız bölümün niteliği mesken ve arsa payı 84/2400’dür. 9 No’lu dairenin yüzölçümü 135,00 m2 olup taşınmaz Kumluca Belediyesi imar planı içinde ticaret ve konut alanında kalmaktadır. Zemin ve üç normal kattan oluşmaktadır. Hmax. 14.50 m’dir. Toplam 31 bağımsız bölüm vardır. Zemin katta 13 adet dükkân olup her normal katta altı daire vardır. Taşınmazın toplam inşaat alanı 3.900 m2’dir. Parselin toplam alanı 1.426,41 m2’dir. Dairenin dış cephesi sıvalı ve boyalı olup balkon korkulukları alüminyum doğramadır. Pencereler plastik doğramadır. Yapının çatısı teras çatıdır. Taşınmazın ruhsat tarihi 29.12.2008’dir. 2012 yılı Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedelleri Hesabında kullanılacak Yapı Yaklaşık Brim Maliyetleri Hakkında Tebliğden yararlanılarak IIIA grubu yapı olarak değerlendirilmiş ve yıpranma payı düşülerek tespiti yapılmıştır. Yapı yaşına göre yıpranma payı %6 alınmıştır. Taşınmazın mesken ve arsa toplamı bedeli aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Kıymeti:77.751,02 TL 1. Satış Günü: 21/06/2013 günü 10:55 11:00 arası 2. Satış Günü: 17/07/2013 günü 10:55 11:00 arası Satış Yeri: KUMLUCA ADLİYESİ ÖNÜ Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/75 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 27/04/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 28599) TÜRK GENÇLİGİNE HİZMET VAKFI KONU Demokrasimizin Gündemi Konuşmacı Hasan Fehmi GÜNEŞ (18. Dönem İstanbul Milletvekiliİçişleri Eski Bakanı) Yönetmen Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU T.G.H.V. Başkanı Tarih: 14 Mayıs 2013 Salı Saat: 17.00 19.00 Yer: TAXIM HILL HOTEL Sıraselviler Cad. No: 5 (Taksim Anıtı Karşısı) B/3 TAXİM HALL SALON 3 3 TAKSİMİSTANBUL TEL: 0212 334 85 00 Alternatif kaostur T.C. GEBZE 3. İCRA DAİRESİ SATIŞ GÜNÜ DÜZELTME İLANI 2013/1913 ESAS Müdürlüğümüzün yukarıdaki esas sayılı dosyasında hazırlanan ve gazetede ilan ettirilen 29/04/2013 tarihli ve aynı sayılı menkul satış ilan tutanağında 2’nci artırmanın 12/06/2013 tarih yazılması gerekirken 06/06/2013 olarak yazılmış Satış yeri ve saatinde değişiklik yapılmaksızın 1’inci artırmada satışa iştirek edilmediği takdirde 2. artırmanın 12/06/2013 tarihinde aynı yer ve aynı saatte yapılacağı ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 28620)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle