18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2013 SALI 8 HABERLER Yargıdan ‘yargısız infaz’ ALİCAN ULUDAĞ 72 SANIKLI KESK DAVASI YARIN BAŞLIYOR CHP milletvekilleri içerdeki ve dışardaki hukuksuzluklara dikkat çekti ‘İntikam alıyorlar’ CİHAN ORUÇOĞLU/ALİ AÇAR Ergenekon davasını izleyen CHP milletvekilleri, Silivri’de hukuksuzluğun bir kez daha ortaya çıktığını belirterek “Birileri bu yurtseverlerden intikam almak istiyor. Biz adil yargılanma istiyoruz. Bu iktidarı sandığa gömeceğiz ve Yüce Divan’a götüreceğiz” dediler. CHP’li vekiller, mahkemenin kararı kafasında verdiğini ancak milletvekilleri ve CHP örgütlerinin buna müsaade etmeyeceğini ve direneceğini söyledi. Duruşmayı izlemeye gelen çok sayıda CHP milletvekili duruşma arasında dışarı çıkarak basın açıklaması yaptı. CHP grubu adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, sabahın erken saatlerinden bu yana özgürlük için direndiklerini söyledi. Silivri’de bugün on binlerin bayramı olduğunu belirten Tezcan, “Bugün burada bayramımız var, esarete karşı isyanımız var, Silivri toplama kampına karşı Anadolu’nun özgürlük sesi var” dedi. Milletvekilleri ve avukatların da mahkeme salonunda direndiğini anlatan Tezcan “Duruşmanın aleniyeti esastır. Mahkeme heyetinin 100 tane koltuk boş dururken gazetecileri ve avukatları salona almayarak yargılamayı kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalışıyor” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da özgürlük ve adil yargılama istediklerini belirterek şöyle konuştu: “Birileri intikam almak istiyoruz diyor. Biz adil yargılanma diyoruz. Onlar müebbet hapis istiyorlar. Biz, milli iradeye saygı istiyoruz. Birileri bu ülkenin gazetecilerine, yazarlarına, öğrencilerine ve askerlerine terörist diyor. İftiraya son. Şimdi soruyorum size; gazeteciden, öğrenciden, askerden terörist olur mu? Kitaptan bomba olur mu? Peki soruyorum size RecepTayyip Erdoğan’dan başbakan olur mu? Cumhuriyetçiler olarak Erdoğan’a parti devleti kurdurmayacağız. Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız” CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz de “İleri demokrasi bu mu” diye sorarak “Bu barikatlara gerek yok. Vatandaşa bu şiddeti uygularsa vatandaşta bu barikatları yıkar atar” ifadesini kullandı. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey suçlamalara karşı kendilerinin de Ergenekoncu olduklarını belirterek şunları söyledi: “Milyonlarca lira harcayarak yaptığınız barikatları yerle bir ettik. Hüseyin Çelik’lere, Abdullah Gül’lere, Fethullah Gülen’lere sesleniyoruz; birleşik barikat kurun ki biz onları da yıkalım. Erdoğan’a sesleniyoruz; yıkılacaksın.” ‘Mahkeme bizi kandırdı’ C HP Yalova Milletvekili ve grup sözcüsü Muharrem İnce, Silivri’de mahkemenin olmadığını ve bir oyun oynandığını belirterek “Burada bir mahkeme olmadığını ve mahkemecilik oynandığını hepimiz biliyoruz. Mahkeme başkanı bizi görüşmek için içeri davet etti. Sayın Tezcan, Oran ve ben gittik, mahkeme heyeti ile görüştük. Mahkeme başkanı inadım inat dedi, masaların olduğu bölgeyi boş tuttu. Mahkeme başkanı bize ‘Mahkeme heyetini toplayayım size bilgi vereceğim’ dedi. Bilgi verme nezaketinde bile bulunmadı. Yani yargıç bizi kandırdı. Mahkeme bizi kandırdı. Mahkeme yasamaya karşı saygısızlık yaptı. Böyle bir mahkemeyi Adalet Bakanı’na soruyorum. Böyle bir ortamda sen o koltukta niye oturuyorsun” dedi. İnce şöyle konuştu: “Mahkeme hiçbir şey demeden ‘Duruşmayı kapatıyorum’ dedi. Demek ki mahkemenin çalışmaya ihtiyacı yok. Mahkeme kararını vermiş. Ne yapacağını biliyor ve karar onların kafasında yazılı. Sonuç onlara tebligat edilmiş. Silivri’deki faşist hukuk uygulamalarına devam ediyor” diye konuştu. ‘Mahkeme kararını vermiş’ ANKARA 22’si tutuklu 72 KESK yönetici ve üyesi hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla Ankara’da açılan davanın ilk duruşması yarın görülecek. Sanıklar henüz mahkeme kararıyla suçlu ilan edilmeden, Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı dosyanın tutuksuz sanığı adliye personeli Civan Yıldırım’ın devlet memurluğundan çıkarılması talebiyle Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na başvurdu. Gerekçesinde, Yıldırım’ın “memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu” öne sürüldü. Geçen yıl haziranda KESK ve bağlı sendikalara yapılan KCK operasyonun davası yarın başlıyor. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sabah saatlerinde görülecek davanın ilk duruşmasında, “akil insanlar komisyonu”nunda yer alan KESK Başkanı Lami Özgen’in de arasında bulunduğu 72 sanık yer alacak. Dava kapsamında 22 sendikacı tutuklu. Sendikacılar için terör örgütü üyesi olmak ve propagandasını yapmak iddiasıyla 15 yıla kadar hapis isteniyor. Öte yandan Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde santral memuru olarak görev yapan, davanın sanığı BES üyesi Yıldırım hakkında disiplin soruşturması başlatan Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonu, bu kişinin bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarılması ‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’ KESK Ankara Şubeler Platformu, davaya ilişkin dün Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Dönem Sözcüsü Dengiz Sönmez, KESK’in demokratik hak ve özgürlüklerden, emek ve sendikal mücadeleden yana tavır almayı sınıf mücadelesinin bilinciyle sürdüreceğini belirtti. Sönmez, şunları kaydetti: “Yetkililere sesleniyorum. Baskı, gözaltı, tutuklamalarla bizi demokrasiden, emekten, demokratik hak ve özgürlüklerden yana olan haklı ve meşru sınıf mücadelemizi engelleyemediniz, engelleyemeyeceksiniz. Arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşuncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” istemiyle Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na başvurdu. Disiplin soruşturması kararında, Yıldırım’ın PKK ve KCK örgütünün talimatı doğrultusunda düzenlenen toplantı ve eylemlere katıldığı, buralarda sloganlar attığı, konuşmalar yaptığının delillerle ispatlandığı öne sürüldü. Komisyona savunma dilekçesi veren Yıldırım ise “Yapılmak istenen, sendikal kimliklerimizi ve demokratik hak taleplerimizi suça dönüştürmektir” dedi. Öğretmenden Alevilere hakaret LEVENT GENCELLİ ‘Bu barikatlar yıkılır’ ARINÇ, CHP’Lİ VEKİLLERİ HEDEF ALDI İzmir Barosu Cumhuriyetçi Avukat Grubu üyesi avukat Murat Ergün dışarıda atılan gaz bombalarından etkilenen yurttaşlara destek vermek için bir grup avukatla dışarı çıktı. Atılan gaz bombalarının mahkeme salonuna kadar geldiğini belirten Ergün, “Duruşma salonunda avukatlar gaz bombalarından rahatsızlandı. Salon boşaltıldı, herkes çıkartıldı” dedi. Tek dertlerinin adaletin tecellisi olduğunu kaydeden Ergün, “Hukuk dışı toplandılar, baskına geldiler diyenlere karşı cüppelerimizle buradayız. Onlarca sıra boşken gazetecilere, milletvekillerine oturacak yer verilmiyor. Avukatlar dışarıda tartaklanıyor, salona alınmıyor. Dışarıda haksızlık varsa içeridede de var. Ama sonuna kadar hukuk, sonuna kadar adalet, sonuna kadar cumhuriyet diyoruz” ifadesini kullandı. Cüppelerimizle buradayız BURSA Gemlik Endüstri Meslek Lisesi’nde din felsefesi konusunu anlatan bir felsefe öğretmeninin Alevilikle ilgili “Ali’ye Allah diye taparlar. Bazıları da peygamber kabul ederler. Onlar mum söndü yaparlar” sözleri Alevileri ayağa kaldırdı. Derneklerin ve ailelerinin tepkisi üzerine öğretmenin bir sonraki hafta derste Alevi öğrencilere “Bu sınıfta 35 geri zekâlı beni neresinden dinliyor?” diyerek hakaretlerini sürdürdüğü, Alevi derneğini yaptıkları ziyarette öğretmenin polis eşinin de dernek yöneticilerine hakaret ettiği bildirildi. Hünkar Hacı Bektaşı Veli Derneği Başkanı Ahmet Gazi Memiş, “Öğretmen ve polis eşi derneğimize geldiler. Özür dileyeceğini söyledi. Biz özrü kabul etmeyeceğimizi bildirdik. Bunun üzerine polis eşi, ‘bu dava bittiğinde geleceğim bakalım nereniz şişmiş’ diyerek sözlü saldırı yaptı. Cumhuriyet savcılığına da suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu. Gemlik Dersimliler Derneği ile Hacı Bektaş Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleri, Dereboyu Taşköprü mevkisinde düzenledikleri basın açıklamasıyla da olayı kınadı. YARGITAY BAŞSAVCILIĞI’NIN ‘KÜRTÇE’ CİNAYETİ TEBLİĞNAMESİ ‘İnce, örgüt elebaşı gibi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Silivri’deki Ergenekon davasında yaşanan olaylar konusunda CHP’yi hedef aldı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’yi “örgüt elebaşı gibi davranmakla” suçlayan Arınç, “Maalesef yargı bugün baskına uğramıştır. Bu baskın sebebiyle görevini yapamaz hale gelmiş ve mahkeme ertelenmek zorunda kalmıştır” dedi. Bakanlar Kurulu’nun ardından açıklamalarda bulunan Arınç, Silivri’de yaşanan olaylara değindi. Mahkemelerin yetkilerini anayasadan aldıklarını belirten Arınç “CHP’li milletvekillerinin günler öncesinden hazırlık yaparak taşkınlıklara önayak olması, bir kısım kuruluşlara, derneklere, birtakım maksatları belli olan bizce, bayraklarını taşıdıkları birtakım örgütlerin, Halkın Kurtuluş Partisi gibi, Türkiye Gençlik Birliği gibi, İşçi Partisi ile işbirliği yaparak mahkemeleri işlevsiz hale getirmek amaçlarına uygun hareket etmeleri dikkatimizden kaçmıyor” dedi. Geçmişte “yargıyı etkilemeye teşebbüs” suçundan bazı milletvekilleri hakkında dokunulmazlık fezlekesi hazırlandığını anımsatan Arınç, “O fezlekelerdeki suçlamalara baktığımızda bugün Silivri’de, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasında meydana gelen olaylar kat ve kat daha da vahimdir, daha da korkunçtur” dedi. Arınç, “Bunlardan özellikle Muharrem İnce’nin adeta bir elebaşı gibi hareket etmek suretiyle ‘Bu mahkemeler faşisttir. Bu mahkemeler Tayyip Erdoğan’ın mahkemeleridir’ sözlerini bir kenara yazmamız gerekiyor” görüşünü ifade etti. ‘Dijital deliller, imzasız metinden farksız’ İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İTÜ ve ODTÜ’den bilgisayar mühendisliği öğretim üyeleri, adli soruşturma ve kovuşturmalarda bir süredir önemli rol oynayan “dijital deliller”in başka kesin bulgularla desteklenmediği sürece tıpkı sıradan bir kâğıda basılı imzasız bir metin gibi içeriği veya üstverisinde adı geçen kişileri bağlayamayacağına dikkat çektiler. Türkiye’nin 4 büyük üniversitesinden 11 profesör, “Dijital delilerle ilgili bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmayı mesleki ve vicdani sorumluluğumuzun bir gereği olarak görüyoruz” diyerek yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada elektronik ortamda oluşturulan dijital belgelerin; gerek içeriklerinin gerekse de “yaratılma ve son kaydedilme tarihleri” ile “yaratan ve değiştiren kullanıcı ve bilgisayar adları” gibi üstveri bilgilerinin kolayca ve genelde iz bırakmadan istenildiği gibi kurgulanabileceği ve tahrif edilebileceği vurgulandı. Dijital bir belgenin daha sonra denetime olanak sağlayacak teknik önlemler alınarak çıkarılmış güvenilir bir örneğinin elkoyma sırasında ilgili kişiye verilmesi halinde kabul edilebilir olduğu kaydedildi. Kimi zararlı yazılımların özellikle yerleştikleri bilgisayarlara belge ekleyecek şekilde tasarlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu türden bir zararlı yazılımın yerleştirildiği saptanan bir bilgisayarda bulunan belgelerin o bilgisayarın meşru kullanıcıları tarafından oluşturuldukları veya içeriklerinin tahrif edilmediği iddiaları şüpheyle karşılanmalıdır” denildi. Açıklamaya Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Can Özturan, Prof. Dr. Cem Ersoy, Prof. Dr. Cem Say, Prof. Dr. Fatih Alagöz, Prof. Dr. Lale Akarun, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Coşkun Sönmez, Prof. M. Yahya Karslıgil, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Fatoş Yarman Vural, Prof. Dr. Göktürk Üçoluk, İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Emre Harmancı, Prof. Dr. M. Bülent Örencik imza attı. TGC: Basın özgürlüğü engelleniyor İstanbul Haber Servisi TGC, Ergenekon davasında daha önceki duruşmalardan farklı olarak basının izleyici bölümüne alınması, avukatlara ayrıldığı gerekçesiyle de masalı bölümün boş bırakılmasına tepki gösterdi. TGC Yönetim Kurulu, “Silivri’de yapılan duruşmalarda halkın bilgi edinme hakkının hukuksuz bir biçimde engellendiğine” dikkat çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu’nca yapılan yazılı açıklamada, tutukluluk süreleri 56 yılı bulan gazetecilerin davalarını izleyip kamuoyunu rahatça bilgilendirme hakkının bile engellenmesinin Türkiye’nin basın özgürlüğü açısından daha uzun bir süre ayıplı ülke olmaya devam edeceğini gösterdiği vurgulanarak “İktidarı ve Meclis’i, Türkiye’yi bu ayıptan çıkarmaya çağırıyoruz” görüşüne yer verildi. ‘Yardımcılara’ ağır ceza istedi ANKARA (AA) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mersin’de Kürtçe şarkı tartışması sonrasında şarkıcı Sarp Öztürk’ü öldürdüğü iddia edilen Metin B’ye yardım eden Ş.P. ve M.P. hakkında “olası kasıtla öldürmeye yardım” suçundan verilen cezanın bozulmasını istedi. Başsavcılık tebliğnamesinde, Metin B’nin bar sahibi D.T’yi öldüreceğini söyleyerek bar girişindeki kişileri hedef alıp rasgele ateş etmesinin öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterdiğini, bu nedenle sanıkların daha fazla ceza gerektiren doğrudan kasıt hükümleri uyarınca yargılanmasını talep etti. Tebliğname, davayla ilgili kararı verecek Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne gönderildi. Mersin’de bir bara giden Metin B, Ş.P. ve M.P, garson aracılığıyla Kürtçe şarkı çalınmasını istedi. Garsonun konsept gereği Kürtçe müzik çalamayacaklarını söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktı. Bunun üzerine firardaki şüpheli Metin B, şarkıcı Sarp Öztürk’ü öldürdü, 3 kişiyi de yaraladı. Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ş.P’ye 19 yıl, M.P’ye ise 7 yıl 9 ay 26 gün hapis cezası vermişti. 34 askerin mezarı açılacak mı? ? MALATYA (Cumhuriyet) Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen Şemdin Sakık’ın ifadeleri, Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürüttüğü sırada 1993 yılında lojmanında ölü bulunan Albay Kazım Çillioğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Malatya Başsavcıvekilliği’ne ulaştı. Sakık, 2001’de Malatya’da düşen Casa tipi askeri uçakta ölen 34 askerin arasında “Yeşil” kod adı verilen Mahmut Yıldırım’ın da bulunduğunu ileri sürmüştü. Gerek görülmesi durumunda uçağın düşmesi sonucu ölen 34 askerin mezarlarının açılabileceği iddia edildi. Bir gizli tanığın ‘Yeşil’in Çillioğlu’nu tehdit ettiğini anlatmasının ardından savcılık Yıldırım hakkında tutuklama ve kırmızı bültenle arama kararı vermişti. Dokunulmazlıkla tehdit etti ziran 2012’de KCK’ye yönelik operasyonda tutuklanan 294 gün sonra 29 Mart’taki davada tahliye edilen BDP’li Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, göreve iade edildi. Karar Van Valiliği tarafından belediyeye tebliğ edildi. Kaya’nın bugün göreve başlayacağı bildirildi. ? VAN (Cumhuriyet) Van’da 7 Ha Kaya göreve iade edildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle