Katalog

9 NİSAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER MemurSen Kürt sorununun çözümü için türbanın kamuda serbest olmasını istiyor 5 getirmek. Duruşmayı izlemeye gelen avukatlardan “vekâlet” istemek. Görülmüş şey değil. Bir demokratik hukuk devletinde neler oluyor? Hele yurttaşların üzerine tazyikli su, gaz bombası atmak, biber gazı sıkmak. Biber gazının duruşma salonuna yayılması... Şöyle diyebilirler: “Ama güvenlik güçlerine taş attılar!” Taş atan üçbeş kişi en fazla... Yakalarsın onları olur biter!.. Binlerce insanın günahı ne? Onların aralarında sanık yakınları var... Eşleri, çocukları, kardeşleri var... Güvenlik güçleri şiddet kullanırsa sonunun ne olacağı bellidir. Öyle de oldu! Demir barikatlar yıkıldı! İnsanlar tazyikli su, biber gazı nedeniyle fenalık geçirdi... HHH Benim canım ülkemde barış istemek suç, savaş istemek ise özgürlük! Demokratik tepki koymayacaksın, yanarsın arkadaş, yanarsın! Parasız eğitim istemeyeceksin genç arkadaşım; “terörist yaftası” boynuna asılıp yıllarca zindanda yatarsın. Biat et, sus, hiçbir eyleme katılma! Bu ülkenin sanatçıları, gerçek aydınları, Silivri’ye gitmeyin, biber gazıyla karşılaşırsınız! Bak hayat ne güzel! Dışarıda yağmur ve soğuk! Millet sırılsıklam olmuş Silivri’de... Akil insanlarımız yakında yollara düşecekler; barışı, demokrasiyi, özgürlüğü halkımıza anlatacaklar. Hele bir barış gelsin! Hele şu muhalifler iyice susturulsun! Bir tek muhalif gazeteci kalmasın! Bak o zaman nasıl gelecek demokrasi, göreceksiniz. Şu Esad’ın defterini bir dürelim, ABD’nin çizdiği yol haritasında yürüyelim... HHH Siz boşverin Silivri’de yolların kesilmesini, insanların tazyikli su, biber gazı, gaz bombasıyla püskürtülmesini... Olacak o kadar! Demokrasilerde bunlar olur, halkımız zaten yarın sabah her şeyi unutur.... 75 milyonluk ülkede binlerce kişi Silivri’ye gelmişmiş... Gelsin! Geldiler de ne oldu? Biberlendi, gazlandı, coplandı... Oh oldu(!) Duruşma başladı, ardından bitti... Ne güzel oldu!.. Yaşasın adalet ve hukuk! ‘Akil’in derdi başka CHP yeni komisyon önerdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, üye vermeme kararı aldıkları AKP’nin “Çözüm Sürecini Araştırma Komisyonu” önergesinin görüşmeleri öncesinde, “Toplumsal mutabakat komisyonunu andıran tarzda bir komisyon kurulabilirse, elbette bunun içinde olabiliriz” açıklaması yaptı. Loğoğlu düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin soruları üzerine, CHP’nin çözüm arama sürecinin dışında olmadığını, bu süreci desteklediğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, CHP’nin önerileri ile kendi önerilerinin birleştirilebileceğine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine Loğoğlu, “Toplumsal mutabakat komisyonunu andıran tarzda bir komisyon kurulabilirse, elbette bunun içinde olabiliriz” diye konuştu. Loğoğlu, “Bugünkü ortamda, toplumsal mutabakat komisyonu Meclis’te kurulabilse, yapılacak ilk iş, hükümetin PKK ile yaptığı görüşmelerin içeriğini olduğu gibi oraya aktarması olmalı. Bunu yaptığı takdirde Türkiye, büyük ölçüde rahatlar” görüşünü dile getirdi. Öte yandan CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Türkiye ziyaretiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada “Kerry, 63 AKP akilinin arasına, hatta en başına kendisini 64. akil adam olarak yazdırmıştır” dedi. Kerry’nin daha önce kullandığı “Türk halkı” ifadesini “Türkiye vatandaşları” ifadesiyle değiştirmesini manidar bulan Tamaylıgil, “Kerry’yi AKP akilleriyle birlikte psikolojik propaganda kampanyasına katılmaya davet ediyorum” dedi. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun 63 kişilik “akil insanlar” komisyonunda yer aldığı MemurSen, hazırladığı “çözüm süreci ön raporunda” karma eğitimin kaldırılması, eğitim kurumlarında namaz kılacak yer açılması, kamuda türbana olanak sağlayan kılık kıyafet serbestisi gibi önerilerde bulundu. AKP döneminde üye sayısı 650 bine ulaşan MemurSen’in Dolmabahçe’deki ilk “akil insanlar” toplantısında Ahmet Gündoğdu tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan’a da sunulan raporunda, “çözüm süreci” ile ilgili doğrudan ilgisi olmayan konulara da yer verildi. Kamuda türbana olanak sağlayan öneri raporda, “Türkiye genelinde kamuda uygulanacak kılıkkıyafet özgürlüğü, hem Türkiye’nin genel olarak demokratikleşmesine hem de dindar insanların yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun sürece daha olumlu katkılar MHP’li Yalçın: Erdoğan bölünMEYi YaYıYor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, “Türkiye’nin eyalet sistemine geçmesiyle bölünme salgını toplumumuzdaki en küçük ve kapalı etnik yapıları bile tesiri altına alacak, mikro milliyetçiliği tetikleyecektir” değerlendirmesinde bulundu. MHP’li Yalçın yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın başkanlık hayallerini gerçekleştirmek için milli devleti, üniter yapıyı ve bin yıllık kardeşlik hukukunu adım adım yok ettiğini öne sürerek, “Batı dünyasının ektiği ayrılıkçılık mikrobu, ‘Arap Baharı’ adı altında bölgedeki bütün toplumsal yapılara sirayet etmiştir. Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AKP; bu küresel mikropla mücadele edeceğine, onu toplumun bütün kesimlerine yayan bir siyasi laboratuvar gibi işlemektedir. Türkiye’nin eyalet sistemine geçmesiyle bölünme salgını toplumumuzdaki en küçük ve kapalı etnik yapıları bile tesiri altına alacak, mikro milliyetçiliği tetikleyecektir” dedi. Silivri’de Cop ve Biber Gazı... Hava kurşun gibi ağır Nâzım’ın ustanın yazdığı gibi... Soğuk! Yağmur! Silivri’ye giden yollar kesilmiş. CHP, İP, ADD, TGB ve demokratik kitle örgütleri, sanatçılar, sanık yakınları, binlerce kişi Silivri yollarına düşmüş. Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş insanlar. İstedikleri şu: “Adalet ve hukuk!” Türkiye’de adalet ve hukuk istemek suç, parasız eğitim istemek suç, HES’lere karşı çıkmak, sömürüye “dur” demek, dağlarımızın, ormanlarımızın, ovalarımızın, akarsularımızın peşkeş çekilmesine “hayır” demek suç. Türkiye’de çevre eylemlerine katılmak suç, siyanürcülere direnmek suç! Neylersin kardeş neylersin! Demokrasi istemiyor muydun sen, özgürlük! Al sana ileri demokrasi ve özgürlük! Silivri’de, Kızılay’da her eylemde olduğu gibi yersin biber gazını... O da yetmez... Gaz bombası! Tazyikli su! Otur oturduğun yerde, sus, konuşma, duruşma salonunun önüne yaklaşma. Bak demir engeller koyduk... Orada otur bekle! HHH Yüzlerce otobüs, binlerce genç ve yaşlı insan... Kadın, erkek! TEM ve D100 bağlantı yolunda Silivri Cezaevi’ne giriş bariyerlerle kapatılmış. Bariyerler kademeli olarak yapılmış... Birini aşınca ikinciyle, üçüncüsüyle karşılaşıyor insanlar... Araçlar TEM yolunda uzun bir kuyruk oluşturmuş... İki kilometreyi yaya olarak yürümek zorundasınız yağmur altında. Yağmur ve soğuk! Bazıları battaniyelere sarınmış... Buna karşın yürüyorlar... Duruşma salonunun nizamiye kapısında robokop giysili askerler karşılıyor insanları. Yazımı yazdığım saatlerde duruşmaya ara verildi. Gazeteciler, avukatlar ve CHP milletvekilleri salona güçlükle girmiş, tartışmalar çıkmıştı. Ben gazetecilik yaşamımda böyle bir duruşma görmedim. Halkla askeri karşı karşıya yapmasına fırsat oluşturacaktır” şeklinde yer aldı. Raporda, eğitim sisteminin, “toplumun değerleriyle örtüşür bir uygulama içeriği kazanması” adına karma eğitim zorunluluğunun kaldırılması istendi. Eğitim kurumlarında “Andımız” uygulamasına da son verilmesi talep edilen raporda, “Eğitim kurumları başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarında namaz kılanların ihtiyacını karşılayacak yer tahsisi yapılmalıdır” denildi. Raporda askeri yüksek yar gı kurumlarının lağv edilmesi, askeri mahkemelerin sadece disiplin suçlarına yönelik yetki ve göreve sahip olması önerildi. Basına yönelik eleştirilerin de yer aldığı raporda, medyanın geçmişte terör, bugünse “çözüm sürecinde” iyi bir sınav veremediklerine dikkat çekildi. Raporda, Anadolu coğrafyası tarihinin resmi ideoloji eksenli yazılmasından kaynaklanan ayırıcı dilin terk edilmesi ve tarihin “milli birlik ve ‘Meleler olumlu’ kardeşlik perspektifi ile yeniden yazılması noktasında bir algı ve hedef ortaya konulması” istendi. Etnik bir dil yerine “hakem bir dil (toplumun ortalamasını yakalayan bir dil) ve İslam, medeniyet ve kardeşlik” dili kullanılması talep edildi. “Mollamele” açılımına yer verilen raporda, “Mele açılımını olumlu bir gelişme olarak görmekle birlikte başta bölgedeki din görevlileri olmak üzere Türkiye’deki tüm din görevlilerine kardeşlik projesi anlatılmalıdır” görüşü yer aldı. üniversitede taşlı sopalı kavga Kutlu doğum haftası nedeniyle Dicle Üniversitesi’nde bir etkinlik düzenleyen Hizbullah’a yakın derneklere üye öğrencilerle Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği üyesi öğrenciler arasında gerginlik yaşandı. Daha sonra afiş asmak isteyen grup bu kez ilahiyat fakültesi önünde toplandı ve tekbir getirip “Kahrolsun PKK” sloganları atarak ellerinde demir çubuk ve sopalarla yürüyüşe geçti. İki grup arasında taşlı sopalı kavgada 5 kişi yaralandı. Polisin biber gazlı müdahalesinden etkilenen 100’den fazla öğrenci hastaneye kaldırıldı. ‘Kerry, 64. akil’ Fotoğraflar :AA AKP’den ‘anayasa teklifimizin olmazsa olmazı değil’ açıklaması geldi Başkanlık masada koz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni anayasa ile ilgili partilerin özellikle değiştirilemez maddelerde birbirine taban tabana zıt önerilerini vermesinden sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in liderleri ziyaret etmesi beklenirken AKP’den, “Başkanlık sistemi olmazsa olmazımız değil” ve “Uzlaşma arayalım ama uzlaşacağız diye de milleti oyalamayalım” açıklama ları geldi. AKP’li komisyon üyesi Ahmet İyimaÇiçek’in liderleri ya , Çiçek’in ziyaret etmesi Meclis Anayasa Uzbekleniyor. laşma Komisyonu üyeleriyle bundan sonraki yol haritasına ilişkin toplantısının öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İyimaya, “Size göre bu tempoda yeni anayasa ne zamana kadar çıkmış olur” sorusuna, “Net siyasal iradenin çıkması halinde ben bu anayasanın dünyaya emsal Kandil’in mektubu BDP’de Haber Merkezi BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dün Kandil’e giderek PKK yönetim kadrosunun Abdullah Öcalan’a yanıt olarak yazdığı mektubunu aldılar. Öcalan’a gönderilen mektupta, geri çekilme kararının yakında uygulanmaya başlanacağı ve silahlı güçlerin dönmesi için için talimat çıkarılcağının ifade edildiği kaydedildi. Mektupta, “Barış iradesinin arkasındayız, ancak demokratikleşme ile ilgili kaygılarımız var” denilerek süreçle ilgili görüş ve önerilerin de yer aldığı kaydedildi. Mektubun bugün İmralı’ya iletilmek üzere Adalet Bakanlığı’na teslim edileceği öğrenildi. biyle mutabakat sağlanamıyorsa aynı şekilde bizim başkanlık sisteminde de bir mutabakat sağlanamıyor. Ama biz açıkça söylüyoruz. Başkanlık sistemi dışındaki hükümler bakımından tamamına yakın bir mutabakatın sağlanması halinde başkanlık sistemi teklifimiz, bu projenin olmazsa olmazı değilu AKP’li Anayasa Komisyonu üyesi Ahmet İyimaya, dir” dedi. Bu arada Anayasa Uzbaşkanlık sistemi dışındaki hükümler bakımından laşma Yazım Komisyotamamına yakın bir mutabakatın sağlanması halinde nu, partilerin önerileribaşkanlık sistemi teklifimiz, bu projenin olmazsa nin belli olmasından sonra ilk toplantısını yapolmazı değildir” dedi. tı. Toplantıda, yine muhalefetin AKP’nin başoluşturacak derinlikte ve değerde kanlık sistemi önerisini geri çekmebir ay içinde formülleştirebilece mesine yönelik eleştirileri gündeme ğini düşünüyorum” yanıtını verdi. geldi. AKP’nin Çiçek’in liderler tuİyimaya, “başkanlık sisteminin ru yapması önerisi de değerlendiriolmazsa olmazları olmadığını” be lerek bundan sonraki yol haritasılirterek “Nasıl ki bazı maddeler nın belli olmasından sonra maddede diğer partilerin teklifleri sebe lerin müzakere edilmesi benimsendi. ŞANLIURFA, DİYARBAKIR, HAKKÂRİ, VAN VE KARS CHP’den Güneydoğu’ya ‘kardeşlik’ ziyareti TBMM (AA) CHP milletvekilleri 5 gün sürecek Şanlıurfa gezisine çıkıyor. CHP’liler Şanlıurfa’nın ilçelerinde temaslarda bulunacak, burada ailelerin yanında kalacak. “Barış istiyoruz” mesajı verecek olan milletvekilleri, Diyarbakır, Hakkâri, Van, Kars’ta da program düzenlemeyi planlıyor. Aralarında CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Gülseren Onanç, CHP İstanbul milletvekilleri Müslim Sarı, Mahmut Tanal, Binnaz Toprak, Aykut Erdoğdu ve Sedef Küçük, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in de bulunduğu heyet, bugün ilk olarak Gaziantep’e hareket edecek. Programı organize eden Demir, Şanlıurfa’nın kurtuluşu olan 11 Nisan’da milletvekilleriyle barış yolunda buluşacaklarını ifade ederek “İkiüç aydır planladığımız bir etkinlik bu. Modaya uyarak yapılan bir iş değil. Doğusuyla, batısıyla bir bütün olduğumuzu kültürüyle, yemeğiyle bir farkımızın olmadığını; biriz, kardeşiz mesajını vermek için önceden planladığımız bir program” dedi. Prof. Oder, anayasanın tümden değişikliğe izin vermediğine dikkat çekti ‘Meclis önce yetki alsın’ İLHAN TAŞCI ANKARA Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, yepyeni bir anayasanın yapılabilmesi için Meclis’in öncelikle “yetki” alması gerektiğini vurguladı. Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, anayasa değişikliği çalışmalarını, AKP’nin önerisini ve yasalaştırma yöntemine ilişkin sorularımızı yanıtladı. AKP’nin önerdiği biçimiyle anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek ilk üç maddesini de kapsayacak şekilde tümden bir değişikliğin yapılabilmesi için öncelikle “yetkilendirmeye” gereksinim olduğunu vurgulayan Oder, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bazı anayasalar örneğin İsviçre Anayasası’nda tümden değişikliğin yapılması mümkün. Bizim anayasada sadece kısmi değişikliklere olanak veren bir yaklaşım söz konusu. Anayasanın 175. maddesine baktığımızda, ilk 3 maddeye dokunmaksızın diğer maddelerinde kısmi değişiklikle rin yapılabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla yepyeni bir anayasanın yapılması bakımından öncelikle anayasanın tümden değişikliğine izin veren bir hükmün olması gerekir. Oysa bugünkü anayasal düzen içinde açıkça bu yetkiyi veren bir hüküm yok. Yapılacak olası değişiklik ilk üç maddenin özü korunarak yapılmalı.” AKP’nin, anayasa değişikliklerinde parti içindeki fireleri engellemek için “gizli oy” kuralı yerine “açık oy” önerisini irdeleyen Oder, “Açık oylama anayasanın mevcut 175. maddesine göre söz konusu olamaz” yorumunu yaptı. AKP’nin anayasa değişikliğini tek turlu ve temel yasalardaki hükme tabi tutma isteğini de yorumlayan Prof. Dr. Oder, “Anayasa değişikliğini bu şekilde yapmak aslında anayasasızlaştırma anlamına da gelebilir. Anayasa gibi bütün hukuk düzeninin en tepesinde yer alan ve sosyal sözleşme değeri taşıyan bir normu siz basit bir kanun gibi kabul ettiriyorsunuz” dedi. MHP’Lİ ŞANDIR’DAN FEHMİ KORU’YA SERT YANIT: Adam olmak daha önemli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP’nin içinde bulunduğu iktidarların terörü sonlandırmak yerine daha fazla silahlanmayı tercih ettiğini yazan akil insanlar heyetinde yer alan gazeteci Fehmi Koru’ya sert tepki gösterdi. Koru’ya açık mektup gönderenŞandır, gerçekleri bilerek ve maksatlı bir şekilde çarpıttığını belirttiği yazara, “Birileri sizi ‘akil adam’ olarak takdir edebilir. Ancak, akil adam olmak için makbul adam olmak hatta adam olmak daha önemli olsa gerekir diye düşünüyorum. Yanılgınızı düzeltirsiniz, bizden helallik dilersiniz diye bekledim; suskunluğunuz MHP düşmanlığınızın delilidir, diye düşünüyorum. Bu yazınızdaki iddialarınızla MHP’ye ve MHP’lilere zulüm ediyorsunuz ve düşmanlık yapmaktasınız” diye seslendi.