18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 9 Çocuğun yükü anada TÜİK’in, Birleşmiş Milletler tanımına göre çocuk nüfus (017 yaş) için gerçekleştirdiği ve “İstatistiklerle Çocuk, 2012” kitabında yer verdiği verilere göre: 4 Türkiye’de 2012 sonu itibarıyla 22 milyon 692 bin çocuk var. Bunlar nüfusun yüzde 30’unu oluşturuyor. 4 Nüfus yaşlanıyor. Çocuk oranı 2023’te yüzde 25.7’ye 2050’de yüzde 19.1’e düşecek. 4 Mevcut çocuk nüfusunun yüzde 27.3’ünü 04 yaş grubu, yüzde 27.1’ini 59, yüzde 28.6’sını 1014 ve yüzde 16.9’unu 1517 yaş grubu oluşturuyor. 4 05 yaş grubu çocukların yüzde 89.6’sına anneler, yüzde 1.5’ine babalar bakıyor. 4 Her yıl 100 kız çocuğuna karşılık 106 erkek doğuyor. En çok kullanılan üç erkek ismi Mehmet, Mustafa ve Yusuf, üç kız ismi Zeynep, Elif ve Merve. 4 En fazla çocuk nüfus oranı yüzde 43.7 ile Güneydoğu Anadolu, en düşük oranı yüzde 22.4 ile Batı Marmara’da. 4 Hanehalklarının yarısından çoğunda (yüzde 54.2) en az bir çocuk var. Şırnak’ta bu oran yüzde 82.6, Hakkâri’de yüzde 82.4, Van’da yüzde 81.8. Her dört çocuktan biri yoksulluk içinde Türkiye’de halen 4.6 milyon çocuk maddi yoksunluk içerisinde yaşıyor. BETAM’ın araştırmasına göre bu çocuklar hayatlarının geri kalanında gelir ve fırsat eşitsizliği gibi siyasal ve ahlaki sorunlarla karşılaşacaklar. Yoksul çocuklara yönelik araştırmaların derinleştirilmesi ve etkili destek politikalarının acilen tasarlanması gerekiyor. Ekonomi Servisi Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nden (BETAM) Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal ve Araştırma Görevlisi Ayşenur Acar tarafından hazırlanan araştırma notuna göre Türkiye’de her dört çocuktan biri beslenme, ısınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. BETAM’a göre yetişkin yoksulluğu geçici olabilen bir durumken çocuk yoksulluğu genelde ömür boyu süren ve sonraki nesillere aktarılan bir yoksulluk. Bu bağlamda her ülkenin çocuk yoksulluğunu tanımlaması, tanıması ve kararlılıkla çocuk yoksulluğuna karşı savaşması gerekiyor. Araştırmaya göre 2010’da 2006’ya göre maddi yoksunluk çekenlerin oranı yüzde 34.7’den yüzde 24.4’e gerilese de halen 4.6 milyon çocuk maddi yoksunluk içinde yaşıyor. Araştırmada yer alan bulgular şöyle: * 2010’da 2006’ya göre yaşanan iyileşme, maddi yoksunluğu tanımlayan alt kalemlere bakıldığında özellikle giyim ihtiyacının giderilmesindeki düzelmeden kaynaklandı. Giyim ihtiyacını karşılayamayan çocuk oranı yüzde 60.2’den yüzde 40.8’e gerilemiştir. Bu dikkat çekici iyileşmede giysi nispi fi Doyamıyor, ısınamıyor, giyinemiyor... Günaşırı et, tavuk ya da balık içeren yiyecekler yiyememe durumu Türkiye’deki çocukların yüzde 66.9’unu olumsuz etkiliyor. En avantajlı bölgelerde (İstanbul, yüzde 57.4; Orta Anadolu, yüzde 55.6) bile çocukların yarısından fazlası günaşırı et, tavuk ya da balık yiyemiyor. Bu oran Güneydoğu Anadolu’da yüzde 80’e ulaşıyor. Çocukların yüzde 40.3’ü ısınma ihtiyacını karşılayamıyor. Türkiye genelinde çocukların yüzde 40’ının ise eskiyen giyeceklerini yenileyemediği görülüyor. yatında gözlemlenen büyük düşüşün önemli rol oynadığı tahmin edilebilir. Isınma ve beslenmede daha az olmakla beraber, iyileşme kaydedildi. * Veriler bölgeler bazında önemli farklılıklara işaret ediyor. Türkiye’nin batısından doğusuna gidildikçe çocuk yoksulluğu artıyor. Batı Marmara, Ege, Doğu Marmara, Batı Anadolu, Orta Anadolu ve Batı Karadeniz’de çocuklar arasında maddi yoksunluk çekenlerin oranı Türkiye ortalamasının altında. * Bu bölgeler arasında Batı Anadolu (yüzde 13.6) ve Orta Anadolu (yüzde 15.5) çocuk yoksulluğunun en düşük olduğu bölgeler. Diğer taraftan İstanbul ve Akdeniz, Türkiye ortalamasına çok yakın. Bu bölgelerin çok göç alıyor olmaları bir açıklama olabilir. * Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu bölgelerinde her üç çocuktan biri maddi yoksunluk içinde. Açık ara ile Türkiye’de çocuk yoksulluğunun en yaygın olduğu bölge ise Güneydoğu Anadolu. Bu bölgede yaşayan çocukların yüzde 42.1’i maddi yoksunluk çekiyor. Diğer bir ifadeyle Güneydoğu Anadolu bölgesindeki haneler toplam 1 milyon 200 bin çocuğun ne beslenme, ne ısınma ne de giyim ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Afrikalaşıyoruz Ekonomi Servisi DİSKAR’ın araştırmasına göre Türkiye çocuk işçiliğinde adeta Afrikalaşıyor. Krizin yükü ev içi hizmetleri üstlenen çocukların üzerine yıkılırken toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıktı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSKAR), Çocuk İşçiliği 2013 Raporu’nu yayımladı. 14 Mart 2013’te Adana’da haftalığı 100 TL’ye çalıştığı fabrikada kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız’ın anısına ithaf edilen DİSKAR Çocuk İşçiliği 2013 Raporu’ndaki saptamalar şöyle: Türkiye’de çocuk işçiliği artıyor: Türkiye açısından çocuk işçiliğinde düşüş eğilimi durdu. 19992006 arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden 890 bin düzeyine düştü. 20062012 yılları ise çocuk işçi sayısının tekrar arttığı bir dönem oldu. 2012’de çocuk işçi sayısı 893 bine ulaştı. Krizin yükü çocuklara: İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999’da 4 milyon 447 bin iken 2006’da bu sayı 6 milyon 540 bine ulaştı. 2012 yılı içinse bu rakam yaklaşık 1 milyon kişi artarak 7 milyon 503 bine yükseldi. Böylelikle 517 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaştı. Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana yüzde 41’den yüzde 56’ya çıktı. Her beş çocuktan biri çalışıyor: Dünya genelinde 517 yaş arasındaki her 5 çocuktan biri istihdamda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle