18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 SAYFA HABERLER CUMHURİYET 23 NİSAN 2013 SALI 2 yıl sonra yeni anayasa yapmak için 1015 maddelik değişiklik planlanıyor ‘Geçiş anayasası’ formülü gündemde ERDEM GÜL Başbakan Yardımcısı Arınç Bakanlar Kurulu’nun ardından yaptığı açıklamada, Erdoğan’ın Gazze ziyaretini ertelemesini isteyen Kerry’nin sözlerinin diplomatik açıdan doğru olmadığını söyledi. Kerry’nin açıklamaları gerilim yarattı ANKARA AKP’de, Meclis Uzlaşma Komisyonu’nun dağılmasının ardından yeni anayasa için hazırlanan A, B, C planlarının yanı sıra “geçiş anayasası” formülü de seslendirilmeye başlandı. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da ifade ettiği “geçiş anayasası” formülünün AKP’de kabul görmesi durumunda, 2 yıl sonra sıfırdan bir yeni anayasa yapmak amacıyla 1015 maddelik, içinde anayasa değiştirme yönteminin daha da kolaylaştırılacağı maddeler de bulunan bir anayasa değişikliği yapılacak. AKP’nin yeni anayasa için hazırlıklarını yaptığı ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan A, B, C planları için geri sayım başladı. Bu planlar, AKP’nin kendi anayasa taslağını getirip MHP’nin kesinlikle uzlaşmaya yanaşmayacağı görüşüyle “CHP ve BDP ile üçlü”, olmaması durumunda “CHP ile ikili”, ya da “BDP ile ikili” 330’u arayıp bulduğunda referanduma gitme şeklinde ifade ediliyor. AKP’deki bu planlara “geçiş anayasası” da eklendi. Formül, bu aşamada silbaştan yeni bir anayasa yapmak yerine, 1015 maddelik daha çok anayasa değişikliğini kolaylaştıracak maddelerin de içinde olacağı bir anayasa değişikliği olacak. AKP; kendi anayasa önerisinde halen 367 olan anayasa değiştirmek için gereken sayının 330’a indirilmesini önermişti. Geçiş anayasasında 330 maddesi de olacak. Böylece iki yıl sonra yapılacak yeni anayasanın referanduma gidilmeden 330 oyla Meclis’te kabul edilmesi öngörülüyor. AKP’de bu formülle yapılacak bir anayasa değişikliğinin en fazla 2 yıl süreyle yürürlükte kalabileceği öngörülüyor. Geçiş anayasası referanduma götürülecek. AKP, muhalefetle anlaşma sağlayabilirse geçiş anayasasına başkanlık sistemini koymakta diretmeyecek. Ancak BDP ile yapılması durumunda, AKP başkanlık sistemi önerisini revize ederek “partili cumhurbaşkanı” maddesini de geçiş anayasasına koymayı planlıyor. AKP’de bu formüllerin hangisinin hayata geçirileceği konusundaki “siyasi karar” mayıs ayı başında vericecek. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündemlerindeki geçiş anayasası formülünü, “Tümden yeni bir anayasa yapmak ve AKP ile yeni bir anayasada uzlaşmak da bizim açımızdan kolay görünmüyor. AKP’nin B, C planları yok. Tek bir planı var, o da bizimle anlaşmak. Başka seçenek yok. Çünkü CHP ve MHP ile anayasa konusunda uzlaşma şansı yok. AKP’nin ve bizim anayasa tekliflerimizin tümüyle ortak bir uzlaşmaya çevrilmesi zor. Ama demokratikleşmenin önünü açabilecek bir ‘geçiş anayasası’nda uzlaşabiliriz. Mesela geçiş anayasasında, ‘vatandaşlık, anadilinde eğitim, farklı kimlik ve kültürlerin tanınması’ gibi maddelerde uzlaşabiliriz. Tümüyle yeni bir anayasayı gerçekleştirme şansı azaldı” diye ifade etti. Gazze’ye ziyaret krizi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gazze ziyaretini ertelemesi yönündeki sözleri AnkaraWashgington hattında sıkıntıya neden oldu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kerry’nin açıklamasıyla ilgili “Diplomatik açıdan yanlıştır, mahsurludur” derken “Bu mayıs da olabilir daha farklı bir tarih de olabilir. İzin almak durumunda değiliz. Gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra Sayın Başbakan’ın verdiği tarih ABD’nin tarihine uyarsa ne âlâ. Uymazsa biz bunu yine gerçekleştiririz. Buna hükümetimiz karar verir” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da Kerry’ye, Gazze’yi bugüne kadar birçok devlet başkanının ziyaret ettiğini anımsatarak “Türkiye ne ilk ne de son olacak” dediği öğrenildi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Kerry’nin sözlerini değerlendirirken “Doğrudan ‘Başbakan’ın mayıs ayı içinde gitmesini arzu etmiyoruz’ şeklindeki açıklaması diplomatik açıdan doğru değildir. Görüşünü Sayın Dışişleri Bakanı’na ya da Başbakanımıza doğrudan söyleyebilirdi. Açıklama yapma şeklini doğru bulmuyorum. Çok eskilerden bilirim, birilerinin bacak bacak üstüne atması Türkiye’de sorun olmuştur. Onların bu kültürlerinde olabilir. Bir dışişleri bakanı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının yapacağı ziyareti bu şekilde söyleyemez, söylememelidir. Sayın Kerry, 3., 4. defa geliyor. Tecrübeli bir dışişleri bakanı böyle yapmaz” diye konuştu. ğan’ın Gazze ve Ramallah’a birlikte gitmek istediğini söylerken “Hamas El Fetih birleşmesi olmaması durumunda da Gazze ziyaretinin gerçekleşmesini istiyoruz” dedi. Kerry ise İsrailFilistin uzlaşısının zor bir süreç olduğuna dikkat çekerek “Zaman baskısıyla hareket etmemeliyiz. Temkinli gitmeliyiz” dedi. Türkiye’nin Filistin’in iç uzlaşısına katkıda bulunmasını isteyen Kerry, Erdoğan’ın ziyaretinin taraflar arasında uzlaşının sağlanmasından sonra gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Kerry’nin verdiği bu mesajın ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la görüşen Davutoğlu, Hamas ve El Fetih arasında alt düzeyde devam görüşmelerinin hızla üst düzeye taşınmasını istedi. ‘Temkinli gitmeliyiz’ Kuzu’ya yine protesto İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Güzel Sanatlar Bölümü Başkanlığı’nda düzenlenen “Türkiye’de Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasa” adlı panele katılan AKP Milletvekili Burhan Kuzu, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) tarafından protesto edildi. Panelin gerçekleştirileceği salona girmek için hareketlenen öğrencilerin önü polisler tarafından kesildi. Polisin yaptığının hukuksuz olduğunu ve İÜ öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen panele herkesin girebileceğini belirten öğrencilere, okulun özel güvenlik görevlileri isimlerinin listede olması halinde içeri alınacakları yanıtını verdi. Bunun üzerine öğrenci kimliklerini çıkaran öğrenciler, içeri girenlerin öğrenci olmadığını ve üniversitenin gerçek öğrencilere kapatıldığını belirttiler. Tartışmanın sürmesi üzerine öğrenciler, polisler tarafından çembere alınarak uzaklaştırıldı. İÜ Beyazıt Kampusu’nda yaklaşık 30 kişilik Müslüman Gençlik mensubu öğrenci de tekbir getirerek okula geldi. Bunun üzerine okuldaki sol görüşlü öğrenciler de slogan atarak karşılık verdi. Polis, üniversitenin içine girerek iki grubun karşı karşıya gelmemesi için önlem aldı. 367 sayısı 330’a inecek Fen fakültesinde gerilim Kılıçdaroğlu, PKK’lilerin çekilme sürecinde askere verilecek emri değerlendirdi ‘Kimse yasal olmayan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’lilerin geri çekilmesiyle ilgili askere verilecek emirle ilgili olarak “Yasaların öngördüğü kuralların dışında, kimsenin talimat vermeye yetkisi de hakkı da yoktur” dedi. Kıllıçdaroğlu, Meclis’te gazetecilerin soruları üzerine, Genelkurmay Başkanlığı’nın terörle mücadelenin devam ettiğine ilişkin açıklaması için, “Yasaların, orduya verdiği görev var. Yasalar çerçevesinde ordu da görevini yapacak. Bu, büyütülecek olay değil” dedi. TSK’ye yazılı emir verilmesinin gündemde olduğunun anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Yetki zaten hükümette. Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bağlı, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi işlev görüyor. Bir de Genelkurmay’a bağlı olan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri var. Bun talimat veremez’ lar, hükümetin talimatıyla görev yaparlar ve yasaların verdiği görevleri yerine getirirler. Jandarma’nın yaptığı iş ile ordunun yaptığı işi birbirinden ayırmak gerekiyor.” Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “böyle bir emir verilmesi ve uygulamasının suç olduğuna” yönelik açıklamasının anımsatılması üzerine, kimsenin, yasalara aykırı talimat veremeyeceğini söyledi. Yasaların öngördüğü kurallar ve ilkelerin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “O, parlamentonun iradesidir. Yani bir anlamda milli iradedir. Yasaların öngördüğü kuralların dışında, kimsenin talimat vermeye yetkisi de hakkı da yoktur” dedi. Kılıçdaroğlu, bir sorun çıkmaması halinde bugünkü Meclis 23 Nisan resepsiyonuna katılacağını bildirdi. BDP’de de aynı formül Parlamentonun iradesi Edinilen bilgilere göre KerryDavutoğlu görüşmesinde, Erdoğan’ın mayıs sonunda yapmayı planladığı Gazze ziyaretinin tarihi değil, nasıl yapılacağı konusu ele alındı. Davutoğlu, Kerry’ye Erdo yapılacağı Nasıl görüşüldü Öte yandan Kerry’nin Başbakan Erdoğan’a, Gazze ziyaretini ertelemesi mesajını 7 Nisan’da İstanbul’da yaptığı görüşme sırasında söylediği, Erdoğan’ın da bu mesajın ardından ziyaretin tarihini, ABD Başkanı Barack Obama ile 16 Mayıs’ta yapacağı görüşme sonrasına bıraktığı ve ziyaret tarihini mayıs ayının sonu olarak açıkladığı belirtildi. Kerry’nin pazar günü dile getirdiği ifadelerin mayıs sonunda yapılacak ziyareti işaret edip etmediği konusunda belirsizlik olduğunu dile getiren diplomatik kaynaklar, “Bu ziyaretin belki de en fazla katma değerini getirecek şekilde nasıl ve ne zaman yapılacağını, hem Bülent Arınç hem bakanımız, ‘En uygun zamanda yapmayı planlıyoruz’ diye ifade etmişlerdi. Sayın Başbakan’ın kafasındaki şey neyse onu değiştireceğini sanmıyoruz” dediler. Kerry’nin son açıklamalarıyla Erdoğan’ın Obama görüşmesine Gazze beklentisi içinde gitmemesi mesajını da vermiş olabileceği belirtiliyor. 7 Nisan’da söylemiş İNCE: YENİ BİR KAHRAMAN ÜRETİLİYOR YALOVA (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin açıklamalarını değerlendirirken, “Başbakan Gazze’ye gitmemeli’ diyor. Bu bir danışıklı dövüş. Bu İran’ı hizaya getirmek için yeni bir kahramanın üretilmesidir. Yani buradan bir kahraman üretmeye çalışacaklar” dedi. İnce, 23 Nisan resepsiyonuna TSK’nin üst yönetiminin katılacağı yönündeki haberlere de değinerek, “Yalova’dan light komutanlara ve NATO paşalarına selam söylüyorum. Biliyorsunuz bizim iki tip paşamız var artık. Bir Türk ordusunun paşaları vardı, bir de NATO paşaları var. Ben NATO paşalarına selam söylüyorum” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugünkü 23 Nisan resepsiyonuna katılacağını açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin önde gelen 4 anayasa hukukçusu, yazılı bir açıklama yaparak yeni anayasa sürecine ilişkin “toplumsal uzlaşma” uyarısında bulundu. Tümden yeni bir anayasanın “hukuki zemin içinde yapılması” istenen açıklamada, anayasanın kalıcılığının “toplumsal uzlaşma” ile sağlanabileceğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Gelinen bu noktada, tüm bu kazanımlardan da ilham alarak toplumun ihtiyaçlarına göre uzlaşa uzlaşa, sindire sindire, kademe kademe yol almak ve böylece hukuki zeminden kopmadan, dünün kurucu iradesini bugünün kurucu iradesi ile geliştirerek yaşayan bir anayasaya sahip olmak en gerçekçi ve sağlıklı yol olacaktır” denildi. Anayasa hukuku uzmanları gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, eski Anayasa Mahkemesi üyesi Prof. Dr. Fazıl Sağlam ve Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Sindire sindire yol alınmalı Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu tarafından yapılan ortak açıklama şöyle: Anayasalar bir devletin temel siyasi ve hukuki düzenini kuran toplum sözleşmesidir. Anayasalardaki kısmi ya da topyekun değişikliklerin de bu niteliğine uygun olarak yapılması gerekir. Anayasacılık geleneğimizde kısmi değişikliklere ve değişmez hükümlere yer verilmiş olup topyekun bir anayasa değişikliğinin ya da “yeni bir anayasanın” nasıl yapılacağını gösteren bir düzenleme yer almamaktadır. Demokrasilerde devletin temel hukuki düzenini belirleyen anayasanın yenilenmesinin de bu niteliğine uygun bir hukuki zemin içinde yapılabileceği aşikârdır. tonun oluşumunda, yönetimde istikrar ilkesi ön plandadır. Ülke barajının ölçüsüz yüksekliği ve milletvekillerinin illere tahsisi usulündeki orantısızlıklar temsilde adalet ilkesini geri plana düşürmüştür. Böyle bir düzende siyasal iktidarın ölçüsüz bir çoğunlukla yönetime gelmesi, uzlaşma zeminini daha da zorlaştırmakta, bunun sonucu olarak siyasi ortam gerginleşmekte, endişeler ve kutuplaşmalar artmaktadır. “Asli kuruculuk kapsamına giren yeni anayasa yapımı” yönetimde istikrar gereksiniminden bağımsız olmalıdır. Anayasa yapımında önemli olan, anayasanın değişen iktidarları kapsayacak bir kalıcılığa sahip olmasıdır. Bu da ancak “toplumsal uzlaşma” ile sağlanabilir. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun bir yılı aşkın süredir yürüttüğü yeni anayasa çalışmalarında bir sonuca ulaşılamaması, Türkiye’de yeni bir anayasa yapabilme Türkiye’nin önde gelen 4 anayasa hukukçusu yeni anayasa sürecinde toplumsal uzlaşı uyarısı yaptı Disipline sevk edilen Dilek Akagün Yılmaz ‘CHP’yi savunmaya devam edeceğim’ UŞAK (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na ‘CIA ajanı’ suçlamasında bulunduğu iddiası ile parti disiplin kuruluna sevk edilen CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, geri adım atmadı. Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada, parti hukukuna aykırı olarak disiplin kuruluna sevk edilmiş olmasının kendisini CHP ve ilkelerini savunmaktan asla alıkoyamayacağını kaydetti. Kendisini disipline verenlerin bazı sorulara cevap vermeleri gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Atatürk için ‘Soykırım yapılmasına izin vermiştir’ diyen, PKK’li teröristlere ‘iyi çocuklar’ demesine tepki gösteren milletvekillerine ulusalcı, kafatasçı, kafasız gibi sözlerle hakaret eden Hüseyin Aygün; Fethullah Gülen’e ve Saidi Nursi’ye övgüler yapan Faik Tunay neden disiplin kuruluna sevk edilmemiştir? WikiLeaks belgelerinde, ‘Gölge CIA’ olarak adlandırılan Stratfor’a ilişkin belgelerde Tr 705 koduyla PKK ateşkesleri hakkında bilgi veren, ABD’ye gittiğini ve ABD’nin Kürt sorununun çözümlenmesi için hazırladığı A, B, C, D planlarını bildiğini açıkça ifade eden Sezgin Tanrıkulu CHP ilkelerine aykırı davranan bir kişi değil midir? Kapalı grup toplantısında kendisine bu sorular sorulduğunda ‘Haddinize değildir bunları sorgulamak’ sözlerini sarf edip, bu hakaret sözlere karşı itiraz ettiğimde ise benim üzerime fiili saldırıda bulunmak üzere yürüyen Sezgin Tanrıkulu’nun bu söz ve eylemleri parti program ve tüzüğüne aykırı değil midir?” dedi. Önemli olan kalıcılık nin hukuki zemininin ve siyasi ikliminin olmadığını göstermiştir. TBMM Kurtuluş Savaşı’nı yönetirken ve imparatorluktan Cumhuriyete dönüşümü yaparken dahi hukuki zeminde kalmaya özen göstermiş, 1876 Anayasası’ndan 1924 Anayasası’na geçişi anayasal süreçten kopmadan sağlamıştır. 1982 Anayasası’ndaki partilerin ittifakla yaptıkları 1995, 2001 ve 2004 kapsamlı anayasa değişiklikleri, daha özgürlükçü ve daha demokratik bir Türkiye için TBMM’nin anayasa hukukumuza kattığı çok önemli kazanımlardır. Gelinen bu noktada, tüm bu kazanımlardan da ilham alarak toplumun ihtiyaçlarına göre uzlaşa uzlaşa, sindire sindire, kademe kademe yol almak ve böylece hukuki zeminden kopmadan, dünün kurucu iradesini bugünün kurucu iradesi ile geliştirerek yaşayan bir anayasaya sahip olmak en gerçekçi ve sağlıklı yol olacaktır. Hukuki zemin vurgusu Öte yandan, demokratik rejimlerde parlamentoların çoğulcu yapısı gereği, yeni bir anayasa üzerinde, onun toplum sözleşmesi niteliğine uygun bir uzlaşma sağlayabilmeleri hiç de kolay değildir. Ülkemizde parlamen Temsilde adalet yok
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle