Katalog

23 NİSAN 2013 SALI HABERLER CUMHURİYET SAYFA 15 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada çıkmazsa çekilme de olmaz” diyen açıklamalar yapıyor. Şimdi hangi Kürt’e inanacağız? Örneğin SS Önder. Maşallahı var. Çözüm sürecinin defterdarı gibi. İmralı ile Kandil arasında mektup alışverişinin postacılığını yapıyor. Sinemadan aktörlüğü, milletvekili olmadan yazarlığı da var; ekranda nasıl duracağını, meraklı gazeteciyi uyutan nasıl bilgi vereceğini gayet iyi biliyor. İmralı da Önder’siz heyet kabul etmiyor. SS Önder de davranışlarıyla “cani önderin” sevgi ve muhabbetine layık olduğunu ispat ediyor. Gömlek düğmeleri açık, tabii kıravatsız, hatta cekete benzer giysilerle Meclis’e gelerek yasama organına saygısızlığını sergiliyor; ama Apo’ya saygısını kanıtlamak için kıravatlı lacilerini giyiyor İmralı’ya giderden… Apo ve Kandil ile saatlerce görüştüğünü dikkate alarak SS Önder’in çekilmenin bu hafta içinde başlayacağı sözüne inanmak gerekiyor. İyi ama örgütte Murat Karayılan’dan sonra ön planda söz sahibi Cemil Bayık’ın, ya parlamento çekilme ile ilgili bir yasa çıkarır ya da çekilme olmaz içerikli dayatmasını nereye koyacağız? ??? Başka ilginç konular var. Bu haftanın başında teröristlerin yurtdışına ne zaman, nasıl çıkacakları gündemin baş konu veya sorunu. Beklenti şu: CHP’deki genel başkan yardımcılığı görevinden ayrılması sağlanan Onanç Hanımefendi’nin deyişiyle “gerillalar”… ….ola ki katlettiklerinin ana ile babalarının oturduğu köy, kasaba, ilçe, hatta ilden geçerken……… …sözleri Yılmaz Erdoğan’a, bestesi Orhan Gencebay’a ait, yakında piyasaya sürülmesini beklediğim; “Yaşa var ol kahraman terörist Kürt!” marşıyla…. …ve de sağ salim, burunları kanamadan yurtdışına çıkabilmelerini sağlamaktan sorumlu valiler veya görev verdiği kişilerce, ellerinde bir buket çiçek, uğurlanabilirler.. “Yok, daha neler” demeyin.. Devlet teröristten, pardon gerilladan bir buket çiçeği neden esirgesin? ??? Böylesi bir uğurlanış gerçekleşirse kim sorgu sual edecek? Burası özgürleşe özgürleşe nerelere vardığımızın kanıtlandığı bir ülke. İşte taze örnekler: Önce Diyarbakır, Nevruz meydanında düzenlenen mitingde Kürtlere haklar verileceği müjdeleri kutlandı Yer gök PKK bayrakları ve Apo posterleriyle süslüydü o mitingde.. Bu kez, yüz binlerce şeriat yanlısı geçen gün aynı meydanda, tekbir getirerek ellerinde şeriat bayraklarıyla Diyarbakır miting alanında toplandı. Şeriat dayatmalarını açıkladı. Miting alanı, şeriat simgesi üstü altı Arapça yazılı yeşil bayraklarla donanmıştı. Her iki mitingin ortak yanı: Türk bayrağı yoktu! ??? Acaba devlet, PKK ve Kürt teröründen sonraki olası gelişmeleri dikkate alarak gereken hazırlığı yapıyor mu? Terör ve Kürt sorunu çözümlenmeden Kürt politikasını yöneten çevrelerde isim yapmış kişiler, bugünden Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ı kapsayan olası bir Kürt federasyonundan söz ediyorlar. Demokratik Toplum (Kürt) Kongresi’nin olağanüstü toplantısında açılış konuşmasını yapan, hareketin önderlerinden Ahmet Türk, “yeni bir döneme girildiğini” söyledi ve ülkenin bütünlüğü ile yakından ilgili olası tehlikeye işaret eden şu açıklamayı yaptı: “Kürt sorunu geleceğin en önemli meselesine dönecek bir meseledir. Öcalan bu meseleye, Ortadoğu halklarının ‘kardeşleşmesini, ortaklaşmasını, demokratik konfederalizmini esas alacak’, bu mantıkla yaklaşmaktadır” dedi. ??? Ahmet Türk’ün açıklamaları Türkiye için Kürt sorununun sonuçlanmadığını gösteriyor. İkinci bir aşamadan söz ediyor.. Türkiye’nin bölünmesi demek olan ve komşu ülkeleri kapsayacak federalizmin işaretlerini veriyor. Devlet, örneğin Dışişleri, TSK veya başka birimler, tabii hükümetten beklenmeyen ve Kürt teröründen sonraki aşamayı içeren bu olasılığa göre hazırlık yapıyor mu acaba? ‘Sevag’ın ölümü Ermenileri CİVAN DEĞER BATMAN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, “Bizi bünyedeki mikrop olarak gördüler. Ermeniler can kaybına uğradı, ama Türkiye de çok şey kaybetti. Sevag’ın ölümü Tür daha da korkuttu’ 24 Nisan için uluslararası toplantı Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi, 24 Nisan Sözde Ermeni Soykırımı anma töreni öncesi 15 Avrupa ülkesinden 21 insan hakları aktivisti ile toplantı düzenledi. Toplantıda yapılan konuşmalarda, “Soykırıma ilişkin gerçekleri ortaya çıkarmak için buradayız” denilerek, 24 Nisan Çarşamba günü Taksim Meydanı’nda saat 19.15’te etkinlik düzenleneceği açıklandı. Ege Üniversitesi Rektörlüğü, etkinlik için aylar sonrasını önerdi Atatürkçülerin çalıştayı rektörlüğe takıldı HİCRAN ÖZDAMAR Koptaş kiye’de Ermenileri daha da korkuttu” dedi. Bart ve MazlumDer’in davetlisi olarak Batman’a gelen Koptaş, belediye meclis salonunda düzenlenen “Dünden Bugüne Ermeniler” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansa STK’ler, sanatçılar, gazeteciler ve yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ermeni asker Sevag Balıkçı’nın 2 yıl önce Batman’da arkadaşı tarafından vurularak öldürüldüğünü anımsatan Koptaş şöyle konuştu: “Bütün deliller öldürüldüğünü gösteriyor. Buna rağmen olay yeterince araştırılmadı ve önemsenmiyor. Batmanlı Ermeni asker Sevag’ın ölümü Türkiye’de Ermenileri daha da korkuttu. Özellikle 24 Nisan’da Paskalya bayramında bu cinayetin kaza olmadığını biliyoruz. Öldürüldüğüne dair belgeler, deliller mevcut” dedi. İtalya’da Merkez Sol Çatırdıyor ROMA Başkentin en hareketli caddelerinden birine bakan keyifli bir restoranda ahbabıyla bir hafta sonu gecesinde yemeğe çıkan merkez sol vekili Dario Franceschini, başına gelecekleri öngörememişti… Merkez sol “Demokratik Parti” (DP) grubunun eski başkanlarından olan Franceschini’nin cam kenarında sohbet ederek yemek yediğini fark eden bir kalabalık, restoran kapısına yığılıp birden koro halinde bağırmaya başladı: “Boğazına dizilsin! Hain! Satılmış! Soytarı! Utanmaz!” Cam yanında hızla çoğalan öfkeli insanları masasından hayretle izleyen “vekil”, diğer müşterileri rahatsız etmemek adına bir ara kapıya çıkıp “öfkelileri” yatıştırmak istedi. Ama bu girişim kalabalığı sakinleştireceğine azdırdı... Sözlü hakaretlere el kol hareketlerinin de eşlik ettiğini gören siyasetçi, yaşadıklarına inanamayanların dehşetiyle masaya U dönüşü yaptı. Öfkeliler dağılana kadar da içeride rehin kaldı. erlusconi’nin yardakçısısınız!’ TV haberlerinde tekrar tekrar gösterilen sahnenin çarpıcılığı, Avrupa’nın en büyük kriz ülkelerinden biri olan İtalya’da yükselen gerilimi sergilemesi açısından önemliydi. Halk; debelenilen ekonomik, sosyal, siyasi krize nicedir çözüm bulamayan siyasetçilere alabildiğine tepkili. Sorunlara çözüm bulmak/aramak yerine, var olan iktidar denklemlerini ısrarla sürdürmekten başka işe yaramayan siyasi sınıfa karşı frenlenemez nefret duyuluyor. Rasgele bir “Roma trattoria”sında, arkadaşıyla “insan içine çıkamaz” hale getirilen Franceschini, işte bu birikimin kurbanı oldu. Franceschini’nin partisinin hafta sonu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde solun adayları yerine üstelik Berlusconi’nin aday gösterdiği Napolitano’yu desteklemesi ipleri hepten kopardı… Merkez solun bu ihanetine karşılık, halk bir başkent restoranında ele geçirdiği ilk “rejim milletvekiline” böyle işte isyan bayrağı çekti. Sade vekilin yemek yediği restoranda da değil, Roma’nın çeşitli meydanlarında toplanan kalabalıklar, köşke 2. kez çıkan 90’lık Napolitano’nun seçimini “kurulu düzen komplosu” olarak protesto ettiler. Muhalefetin yükselen gücü “5 Yıldız Hareketi” ile merkez sol tabanındaki muhalif kesimler; merkez solun, cumhurbaşkanlığı seçiminde Berlusconi ile kol kola girmesine içerlediler. Franceschini ve diğer DP vekillerine sosyal medyada hep aynı mesaj iletildi: “Bizi (tabanı) sattınız! Berlusconi, DP’nin oylarıyla köşke Napolitano’yu tekrar çıkarttı! Siz Berlusconi’nin yardakçılarısınız!” İtalya’da 7 yıllık cumhurbaşkanlığı için anayasada bir ikinci dönem engeli yok. Ama şimdiye değin hiçbir cumhurbaşkanı teamül olarak ikinci kez seçilmemiş. Parlamenter sistemle yönetilen Çizme’de “14 yılı” bulan iki dönem, cumhurbaşkanının sembolik temsili için fazla uzun görülüyor. 24 Şubat seçiminden bu yana hükümet kurulamayan İtalya’da, ikinci kez köşke çıkan cumhurbaşkanı ilk iş yeni hükümeti belirleyecek. Cumhurbaşkanına bu, temsili gücün ötesinde çok tayin edici bir rol atfediyor. Napolitano, değişimi engelleyen geçmişin devamcısı görülüyor. Merkez solla beraber Berlusconi sağını da kapsayacak geniş bir koalisyon hükümetine görevi vermesi beklenen Napolitano’nun etkisiyle oluşturulacak yeni hükümette Berlusconi’nin tekrar güç kazanması, Grillo yandaşları ile merkez sol tabanı çileden çıkarıyor. “5 Yıldız Hareketi” lideri Grillo, Napolitano’nun 2. seçimini bu nedenle “kurnaz bir kurumlar darbesi” olarak nitelendiriyor. Kinayeyle “Chavez bile Giorgio Napolitano’nun rekorunu kıramadı!” diyor. Medya ise monarşik rejimlere göndermeyle, cumhurbaşkanlığını 14 yıla sarkıtan yeni dönemi “II. Giorgio” damgasıyla niteliyor. Merkez soldaki “Demokratik Parti” şimdi işte bu “II. Giorgio krizi” yüzünden bizzat kendi tabanıyla ayrıştığı gibi, partinin üst kademeleri de bölünüyor. Şubat seçimlerindeki kamuoyu yoklamaları beklentilerine yanıt vermeyerek beklenmedik gerileme yaşayan ve Grillo tsunamisiyle ezilen DP lideri Pier Luigi Bersani, cumhurbaşkanlığı seçimindeki hataları yüzünden görevini bırakmak zorunda kaldı. Bersani’nin adaylarının hiçbirisinin seçilememesi liderin hezimeti olarak görüldü ve düş kırıklığı yaratan genel seçim sonuçları ardından bardağı taşıran son damla oldu. Çıkmaza giren cumhurbaşkanlığı seçiminin “Napolitano formülü” de böylece kaçınılmaz kılındı. Bersani’yi istifaya götüren süreçte hizipleşen liderlik kadrosu, eğilimler ve kuşaklar arasında bölündü. DP’nin Mustafa Sarıgül’ü sayılan Floransa Belediye Başkanı Matteo Renzi’nin şimdi yeni lider olarak dümene geçmesi beklenirken, solda bazı hizipler de partiden kopabilir. Son seçimde Berlusconi’ye kıl payı fark atarak ilk sıraya yükselen DP, siyasi panoramada kalan son geleneksel parti. Berlusconi’nin “Özgürlükler Partisi”, Grillo’nun “5 Yıldız Hareketi”, Maroni’nin “Kuzey Ligi” gibi DP dışındaki tüm diğer partiler popülist “şahıs partileri” olarak biliniyor. Merkez soldaki DP’nin ufalanmasıyla, Çizme siyasetindeki son parti de bundan böyle çözülmeye giriyor. ‘B Anadolu Üniversitesi’nde gerginlik Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu’nda Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında Saadet Partisi’nin gençlik kolları olarak bilinen Anadolu Gençlik Derneği’ne bağlı öğrenciler gül dağıtmak istedi. İlk olarak rektörlük binasında personele gül ve kitapçık dağıtan grup, daha sonra rektörlük önünde basın açıklaması yaptı. Üniversitede gül dağıtımına karşı çıkan bir grup öğrenci ise gül dağıtımını engellemek istedi. Araya giren polis ve özel güvenlik görevlileri olayların büyümeden önlenmesini sağladı. Bu arada gül dağıtımını protesto eden öğrenciler de rektörlüğe yürümek istedi. Güvenlik nedeniyle rektörlük kapılarının kilitlendiğini gören öğrenciler, daha sonra eylemlerinden vazgeçti. (CAN HACIOĞLU) Şişli Anadolu Lisesi’nde gerici uygulamalar dikkat çekiyor Zikre hediye çeki İstanbul Haber Servisi Liseli Genç Umut üyeleri, Şişli Anadolu Lisesi’nde Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmeninin, öğrencileri zorla Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone yaptığını, en çok zikir çeken öğrencilere ise NT Mağazası’ndan 50 TL hediye çeki verildiğini öne sürdüler. Öğrenciler, okulda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında pano açılmasına izin verildiğini, 1 Mayıs bayramı ile ilgili çalışmaya ise okul yönetiminin izin vermediğini belirttiler. Liseli Genç Umut üyelerince yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Bugün Şişli Anadolu Lisesi’nde yaşananlar, AKP’nin kendi dindar, kindar, itaatkâr gençlik modelinin inşasında attığı önemli adımlardan sadece birkaçı. Zikirmatikle öğrencileri sözlü yapan, okula hadis ağacı koyarak hadisleri üzerine asan, sadaka kutusu dolaştıran, sınıfı geçmek isteyenlere Gülen’in kitabını okumaya zorlayan, okul dergisinde Kutlu Doğum Haftası ile ilgili yazı yazılması için baskı yapan yönetimin ve öğretmenlerin peşinde olacağız.” İZMİR Ülke genelinde 84 üniversitede etkinlik gösteren Atatürkçü Düşünce Toplulukları tarafından bu ay Ege Üniversitesi’nde (EÜ) yapılması planlanan “Ulusal Atatürkçü Düşünce Kulüpleri ve Toplulukları Çalıştayı” rektörlük iznine takıldı. Ege Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı Doğan Başaran, 2005 yılından bu yana her yıl farklı üniversitede, öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştayın, bu yıl EÜ’de nisan ayında yapılmasının kararlaştırıldığını belirterek “Yazılı bir yanıt almak isterken 3 hafta bekletildikten sonra etkinliğin nisan ayında değil, ekim ayında yapılmasına izin verildiğine yönelik sözlü yanıt aldık” dedi. Ancak bunu, programı aksatmamak için kabul etmediklerini bildirerek şunları söyledi: “Çalıştayımız, Fatih Hilmioğlu, Mustafa Yurtkuran, Mehmet Haberal gibi cumhuriyetçi, Atatürkçü rektörlerimizin öncülüğünde başlatılmış olup 84 üniversitede örgütlü olan bu kurumların ortak buluşmasıdır. Yasal olarak her yıl farklı bir üniversitede gerçekleşen etkinliği yasaklamak, üniversitelerde Atatürk fikrini yasaklamaktır. Çalıştayımız iptalinde, konuşmacı olarak Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Ümit Kocasakal’ı çağırmamızın etkili olduğunu düşünüyoruz” Başaran, 3 Mayıs’ta eylem yapacaklarını da bildirdi. Öte yandan Ege Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü Orhan Kozan, çalıştayın ekim ayında üniversitenin Cumhuriyet ve Atatürk günleri kapsamında yapılmasını önerdiklerini belirtti. ‘II. Giorgio’ gerilimi DP’nin Sarıgül’ü sırada… ğu Çantasında ‘Che’ oldu için okula alınmadı Suçüstü yapılan Kılınç ve Coşkun hakkında iddianame düzenlendi ra Keçiören İncirli Haber Merkezi Anka i öğrencisi B.Ö’nün, Endüstri Meslek Lises esto Che GuevaErn çantasının üzerinde ğu gerekçesiyle ra’nın fotoğrafı bulundu ula alınmadığı ok okul müdürü tarafından rencinin velisiöğ iddia edildi. Daha sonra eye, “Çocuğuail rü dü mü ul ok n ni araya r” dedi. Bununla nuzun beynini yıkıyorla rü, öğrenciyi didü da yetinmeyen okul mü yledi. B.Ö’nün sö ini eğ ec ed vk se e lin sip f gösterildiğini de he ın rın kla ailesi, çocu tepki gösterdi. ine belirterek okul yönetim TOKİ bürokratlarına rüşvet davası ALİCAN ULUDAĞ Belma’nın kahreden ölümü ? BURSA (Cumhuriyet) Balıkesir Caddesi üze ANKARA Rüşvet aldığı iddia edilirken suçüstü yapılarak yakalanan ve tutuklanan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Eksik İşleri Tamamlama Komisyonu Başkanı Abdülmuttalip Kılınç ve komisyon üyesi muhasebe uzmanı Şenol Coşkun hakkında dava açıldı. İki şüphelinin “zincirleme olarak irtikap suçunu” işlemekten 17.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Coşkun’un mal varlığının 1 milyon liranın üzerinde olduğunu tespit eden savcılık, bu paranın kaynağını sordu. Coşkun, bu paraları nereden aldığını ispat edemezse, hakkında haksız mal varlığı edinmek ve gizlemek suçundan da dava açılacak. Dava konusu olay geçen ocak ayında yaşandı. Bir inşaat firmasının sahibi olan Önder Özhan, savcılığa başvurarak TOKİ’de görevli Kılınç ve Coşkun’un kendisinden rüşvet istedi ğini bildirdi. Özhan, dilekçesinde, “60 bin liranın üzerinde ödeme yaptım, ama önüne geçemedim. Artık rüşvet vermeyi kabul etmediğim için hakedişlerim ödenmiyor” dedi. Polisin suçüstü yaparak düzenlediği operasyonda gözaltına alınan Kılınç ve Coşkun tutuklandı. Savcı Veli Dalgalı’nın, bu olaya ilişkin tamamladığı soruşturmayı Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti. İki isim, önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak. rindeki apartmanın beşinci katında oturan sara hastası Belma Öter (25), çarşıya giden annesi Hülya Öter’i kapıdan uğurladıktan sonra balkona çıktı. Aniden rahatsızlanan genç kız, dengesini kaybederek 12 metreden yere düştü. Merdivenlerden inerek kapı önüne çıkan Hülya Öter, kanlar içersindeki kızını yerde yatarken görünce sinir krizi geçirdi. 112 Acil sağlık ekipleri, Belma Öter’in öldüğünü belirledi. AKP’Lİ BAŞDANIŞMANA SUÇÜSTÜ BOLU (Cumhuriyet) Bolu’da adı açıklanmayan bir kişi, belediye tarafından istimlak edilen arsasıyla ilgili AKP’li Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın başdanışmanı Yaşar Taşkıran’dan yardım istedi. İddiaya göre Taşkıran, gereken düzenlemenin yapılması için arsa sahibinden rüşvet istedi. Bolu Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikâyet üzerine soruşturma başlatılarak, Taşkıran ile buluşacak kişinin rüşvet olarak vereceği paraların seri numaraları alındı. Arsa sahibi ile Taşkıran, dün PTT Caddesi’ndeki bir kafede buluştu. Parayı aldıktan sonra aracına binerek kafenin bulunduğu yerden ayrılan Taşkıran’ın aracı polis tarafından durduruldu. Aracın torpido gözünde seri numaraları alınmış 15 bin TL para ele geçirildi. Polis, Taşkıran’ı gözaltına aldı. TAKSİM İÇİN FORMÜL ARANIYOR İstanbul Haber Servisi 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, sendika temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının ardından açıklama yapan Mutlu, “Taksim Meydanı’ndaki kutlamaların oluşturabileceği handikapları konuştuk. Ortak bir görüş içerisindeyiz. Süreci karşılıklı yardımlaşma içerisinde sürdüreceğiz” dedi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanacağını belirterek, fiziki engelleri gidermeye çalışacaklarını söyledi. Beko, “Taksim’deki handikabı nasıl aşarız; konuşmak için bir araya geleceğiz. Bazı bölgelerde çok kısa bir zamanında yapılacak çalışmalar ile oraya gelecek olan kitleleri alabileceğimizi ve böylece daha geniş alana sahip olacabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. 1 kişiye 251 bin lira ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haf taki çekilişinde, 10 bilen 1 kişi, 251 bin 689 lira ikramiye kazandı. Şanslı numaraların 1, 2, 4, 5, 9, 11, 12, 16, 20, 21, 23, 24, 25, 32, 50, 55, 58, 60, 64, 68, 73 ve 76 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilen 111 kişi 1.512 lira 15’er kuruş, 8 bilenler 85 lira 75’er kuruş, 7 bilenler 16 lira 45’er kuruş, 6 bilenler 2 lira 80’er kuruş ve hiçbir numarayı tahmin edemeyenler 2 lira 15’er kuruş ikramiye alacak. ? BURSA (Cumhuriyet) “TC” ibaresini kaldırmasıyla yoğun tepki gösterilen Bursa Valiliği, tarihi valilik binası ile Çarşamba valilik binası önünde basın açıklaması ve eylem yapılmasını yasakladı. Açıklamada, aksi davranışta bulunanların güvenlik kuvvetlerince men edileceği bildirildi. ? ANKARA (AA) Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun verilerine göre, geçen yıl satılan tabanca sayısı, 2011’e göre yüzde 54 arttı. 20052012 yıllarında satılan tabanca sayıları şöyle: “2005: 18.577. 2006: 18.575. 2007: 19.954. 2008: 19.623. 2009: 19.302. 2010: 17.329. 2011: 19.575. 2012: 30.207.” Valilik önünde eylem yasak! Silah satışında büyük artış