Katalog

11 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Emperyalizmin ağababalarıyla yaptığın pazarlığı, üstüne aldığın taşeronluğu anlat... Aleviler niye tedirgin, onu anlat! Şu Müslüman kardeşliğini, İmralı’da neler görüşüldüğünü. Kimse “akan kan durmasın, çocuklarımız ölsün” demiyor. Barış istiyor barış! Bunun gerçekleşmesi için de önce demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesi gerekir! Gelişti mi? Hayır! ??? Kurulan tuzakları demokrasi ve özgürlük masalları gibi anlatma dönemi kapandı... Demokrasilerde kapalı kapılar ardında barış pazarlığı yapılmaz... 12 Eylül cuntacıları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya sözde yargılanırken Tahir Canan 32, Muzaffer Öztürk 29 yıldır zindanda. Daha pek çok kişi var zindanlarda... 12 Eylül hukukunun mağduru hepsi! Haydi onları anlat bana onları. Demokrasiyi dilinden düşürmeyen siz, 12 Eylül faşizminin cezalarını infaz ediyorsunuz. Neden dördüncü yargı paketine bir madde koyup, yıllardır zindanlarda yatan 12 Eylül faşizminin mahkum ettiği insanları serbest bırakmıyorsunuz? Bunları anlat bana arkadaş! Kıvırmadan! Yüreklice! Bir gece yatağa gittiğinde düşün, kendini sorgula... Nereye gidiyor benim güzel yurdum? İşkenceciler, gladyo, JİTEM... Zindanlarda, ölüm çukurlarında yatan insanlar. Vicdanlarımız zindanlara, ölümlere tutsak... Ağlıyoruz hâlâ! ??? Bize umutlar vererek hep kandırdınız dün olduğu gibi bugün de... Kimi zaman, “Bana milliyetçiler adam öldürdü, dedirtemezsiniz” dediniz, kimi zaman faili meçhul cinayetleri duvara benzetip “Bir tuğla çekersen duvar yıkılır ama altında çok kişi kalır” diyerek gladyonun gücünü pekiştirdiniz. Böyle geçti yıllar... Ve geçecek... Ben, hep “Anlat bakalım” diyeceğim, o susacak, gözlerini yumacak... Anlatmayacak! Ben de inadına sesleneceğim, ölüm kuyularını, nasıl kandırıldığımızı... Anlat bakalım, anlat! Silivri’de Bahçeli Erdoğan: Fezlekeler Meclis’e gelirse üzerimize düşeni yaparız dokunulmazlık yok İki yıl sonra fezleke ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, 2011’de yaptığı bir konuşmada “hakaret” ve “iftira” suçlamasıyla açılan bir dava kapsamında dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na gönderildi. Fezlekenin Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın savcıları göreve çağırmasının ardından gönderilmesi dikkat çekti. Bahçeli parti liderleri arasında hakkında fezleke bulunmayan tek isimdi. Fezleke Adalet Bakanlığı tarafından 5 Nisan 2013 tarihinde TBMM Başkanlığı’na gönderildi. Önceki gün de TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu’na iletilen fezleke, Bahçeli’nin 2011 genel seçimleri öncesinde 8 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul Zeytinburnu Abdi İpekçi Salonu’nda yaptığı bir konuşmaya dayanıyor. 2011’de MHP yöneticilerine yönelik kaset olayının ardından Bahçeli, işadamı İbrahim Faruk Bayındır hakkında çeşitli iddialarda bulunmuştu. Bahçeli, Bayındır’ın AKP’li olduğunu, kaset olayının ardında Bayındır’ın bulunduğunu söylemişti. Fezlekenin, MHP’nin Bursa mitinginde “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganına Bahçeli’nin “Merak etmeyin onun da zamanı gelecektir” diye karşılık vermesini Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Savcılar ne düşünür bilmiyorum; ama siyaseten Bahçeli hayatının en büyük hatasını yapmıştır” diye eleştirmesinin ardından gelmesi dikkat çekti. Başbakan Erdoğan da MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde batık bankalarla ilgili “Yargı ne iş yapar” demişti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Bahçeli hakkında hazırlanan fezlekeyi, “Ne enteresandır, genel başkanımız hakkında hemen bir fezleke düzenlenmiş, iftira etmekle ilgili. 8 Mayıs 2011’de şikâyette bulunulmuş, 2013’te de fezleke geliyor” diye değerlendirdi. Anlat Bakalım... Sevgi tomurcuğu var mı içinde senin? İnsan olma onuru! Vicdan! Umut! Kaygı! Gecenin derin sessizliği içinde, bir çığlık... Afganistan, Pakistan, Suriye, Libya’da... Atılan bombalarla ölen çocukların paramparça bedenleri gözlerinin önüne geliyor mu? Ya da Ulus’ta, Gaziantep’te, Şırnak’ta, İstanbul Mavi Çarşı’da yanarak ölen çocuklar, masum insanlar... Bu coğrafyada yaşayan bebeler. Yoksulluk! Açlık! İşsizlik! O yangın yerinin ortasında, “Türkiye Cumhuriyeti ahalisi”nin ne anlama geldiğini biliyor musun? Sivas Madımak’ı hatırlasana, duysana kör kurşunla delik deşik edilen savcı Doğan Öz’ün eşi emekli yargıç Sezer Öz’ün çığlığını... Türkiye nereden nereye geldi. Bir tek faili meçhul cinayet aydınlatıldı mı? Sen nasıl aynı kefeye koyup yargılarsın Tuncay Özkan’la, Fatih Hilmioğlu’yla, Yalçın Küçük’le eli kanlı katil Alparslan Arslan’ı! Haydi anlat bana! ??? Bana yargı bağımsızlığını anlat, demokrasi ve özgürlük anlayışını... Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Cumhuriyeti! Düşünceyi ifade özgürlüğünü... Barışı anlat bana, savaşı değil! Hayatı anlat... Denizin mavi derinliklerini, sevdayı anlat bana, çocukları... Ceylan’ı, Berivan’ı, Necla’yı... Uğur Kaymaz’ı anlat, Mardin Kızıltepe’de babasıyla birlikte delik deşik edilerek öldürülen Uğur Kaymaz’ı... Kaç kurşun çıkmıştı bedeninden söyle... Dicle Üniversitesi’nde Hizbullah ve PKK yanlısı öğrencilerle çıkan çatışmayı! Korkma anlat Türkiye nereye gidiyor? Liselerde sıkmabaşa özgürlük, Atatürk rozeti takmak faşistlik mi oluyor anlat! Anlat bana Cumhuriyetin kazanımlarını, Aydınlanma Devrimi’ni. Okullarda tayt giymenin neden ahlaksızlık olduğunu... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon duruşması sırasında Silivri Cezaevi önünde çıkan olaylarla ilgili CHP’ye yönelik tepkisini sürdürdü. Erdoğan, “Bu arkadaşlar Meclis’te kürsü dokunulmazlığını kullanıyorlar. Sanıyorlar ki Silivri’de de dokunulmazlık var. Silivri’de kürsü dokunulmazlığı yok. Eğer iş fezlekelerin Meclis’e gelmesi noktasına varırsa üzerimize düşeni yaparız. Aksi halde ‘basan kazanır’ denir ve herkes böyle şeylere tevessül edebilir. Emsal olur yoksa” dedi. Erdoğan Kırgızistan ve Moğolistan’ı kapsayan seyahatinin ilk ayağı olan Bişkek yolunda uçakta gazetecilere konuştu. Silivri’de yaşanan olayların anımsatılması üzerine Erdoğan, olayların kabul edilemeyeceğini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Marjinal bir partinin peşine takılıp giden bir CHP var. Yargının tavrı ne olacak merak ediyorum. Perşembe günkü duruşmada ne olacağını göreceğiz. Takip edeceğiz. Aşırı uçların trenine vagon olan bir CHP var. Ergenekon’u savunmak suçtur. Sen burada suç işliyorsun.” tutukla! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’den Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Silivri’de polisin “biber gazı” ile müdahale ettiği Ergenekon duruşmasına katılan CHP milletvekillerine dönük “dokunulmazlık” tehdidine, “Gücün yetiyorsa tutukla. Sivas, Erzurum Kongresi’nde Atatürk’ün de dokunulmazlığı yoktu. Bizim de dokunulmazlığa ihtiyacımız yok, hodri meydan” yanıtı geldi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan CHP MYK toplantısında, Silivri’deki Ergenekon duruşmasına polis müdahalesi değerlendirildi. Toplantı sürerken açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç, yaşananların demokrasi tanımı içinde “vahim ve korkutucu” olduğunu ifade etti. Koç, bu manzaranın “siyasi zulmün tepe noktası” olduğunu söyledi. Koç, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP’li milletvekilleri hakkında soruşturma başlatmasına da tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de Silivri’deki duruşmaya katılan milletvekilleri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Arınç ile Adalet Bakanı’nın haklarında işlem yapması için yargıya talimat verdiğini, duruşmayı izleyen milletvekillerini “dokunulmazlıkla” tehdit ettiğini anımsatan İnce, partisini “Silivri’ye tünel kazmakla” suçlayan Başbakan Erdoğan’a da “Meğer Başbakan İmralı’ya Marmaray, Kandil’e kırmızı hat döşemiş” sözleriyle yanıt verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da, “Yarın (bugün) biz yine Silivri’de olacağız. Başbakan’a da sesleniyorum. Yüreğin yetiyorsa, vicdanın varsa sen de Silivri’ye gel, ‘savcısıyım’ dediğin davanın ne halde olduğunu gör” diye konuştu. Gücün yetiyorsa Bakanlık: Tutanak gelmedi İçişleri Bakanlığı, Ergenekon duruşması sırasında jandarma tarafından tutulan tutanağın Bakanlar Kurulu’na gönderildiği yönündeki haberleri yalanladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Jandarma tarafından duruşma sırasında tanzim edilen tutanağın, mahkeme başkanından başka herhangi bir kişi veya kuruma verilmediği” ifade edildi. Öte yandan Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise Bakanlar Kurulu’nda sadece İçişleri bürokrasinin getirdiği bilgilerin tartışıldığını söyledi. Savcı: Yönlendirme yok rgenekon Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, E a gelen n a y d e m a d s ı n r a s ı ı a s m ş r u u d ı s a dav ekilleri hakt v l l e i m P H C n ü g ı y n olaylara ilişkin, a t ti. Başsavl i r e b ı ı n kında soruşturma başlatıldığ kam ya da a m i r b i g n a h r e h a , d a r m t u cılık “Soruş k onusu z s ö i s e m i r d mercinin talimatı, yönlen ezaevic ı k , ı l v c a S . t ı p y a ı n s ı a m l a ı k ç a ” değildir et Başr i y u h m u y C ö r k k ı a B nin bağlı bulunduğu aşlatılan ayb e r i n z e ü u s r u y u u d ç s u ı n n ı ’ ı l ı ğ c sav bildirdi. rı bir soruşturma bulunduğunu da Hizbullah ve BDP’ye yakın öğrencilerin kavgasında 4 yaralı Dicle’de kan aktı MAHMUT ORAL (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi’nde kutlu doğum haftası etkinliği düzenlemek isteyen, Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Bilge Gençlik Kulübü üyeleriyle BDP’ye yakın Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği (DÜÖDER) üyeleri arasındaki taşlı sopalı kavga 3. gününde de sürdü. Hizbullah yanlılarının saldırısıyla başlayan çatışmalarda PKK yanlıları 4 kişiyi bıçakladı. Üniversitede eğitime ara verildi. Polis, onlarca öğrenciyi gözaltına aldı. Öğlen saatlerinde öğrenciler, günlerdir yaşanan olayları protesto etmek için fen ve edebiyat fakültesi önünde toplandı. Ancak çok yoğun güvenlik önlemi alan polis, öğrencilerin basın açıklaması yapmalarına izin vermedi. Önceki gün olaylarda başından yaralanan DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, MazlumDer ve ÖzgürDer üyeleri üniversiteye giderek bilgi aldı. Elçi ve Tuğluk, yaşananlardan polisi sorumlu tuttu. DTK’den yapılan açıklamada, Hizbullah üyelerinin öğrencilere polisin gözleri önünde saldırdığı, polisin saldırılara seyirci kaldığı, DTK Eş Genel Başkanı Tuğluk ve BDP Milletvekili Mülkiye Birtane’nin polisin saldırısına maruz kaldığı, Tuğluk’un arabasının önünün kimliği belirsiz kişilerce kesildiği belirtildi. Dicle Üniversitesi’ndeki gerginlik ODTÜ’ye de sıçradı. Bir grup öğrenci, olayları protesto için ODTÜ A1 girişinde toplandı. Öğrenciler burada olaylarla ilgili basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından polis ile öğrenciler arasında taşlı sopalı çatışma çıktı. Yaklaşık 2.5 saat süren olaylar sırasında polis, öğrencilere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Birleşik Kamuİş ODTÜ’de de gerginlik Balbay’a Demokrasi Ödülü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun 5. kuruluş yıldönümü kutlamalarında gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a “Demokrasi Ödülü” verildi. Ödül töreninde konuşan Balbay’ın kardeşi Suat Balbay, “Aile olarak Silivri’de adaleti beklemeye devam edeceğiz” dedi. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, düzenlenen etkinlikte Balbay’a “Demokrasi Ödülü” verildi. Balbay’ın ödülünü kardeşi Suat Balbay aldı. Balbay, “Sizlere ağabeyim Mustafa Balbay’dan selam getirdim. Kendisi şöyle dedi: ‘Silivri’den ne zaman çıkacağımızı bilmiyoruz ama nasıl çıkacağımızı biliyoruz.’ Böyle bir ödülü almak gurur verici” dedi. Balbay’ın ardından konfederasyonun ve Eğitim İş’in kurucu genel başkanı Yüksel Adıbelli’ye de ödül verildi. 11 yaşındaydı Avukat Ersöz: Ergenekon’daki tepkinin nedeni yargılama süreci ‘Halk adil olduğuna inanmıyor’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasına, 8 Nisan Pazartesi günkü olaylı duruşmanın ardından bugün Silivri’de devam edilecek. Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın önceki günkü açıklamalarını eleştirerek “Ne duruşma salonunda bulunanlar ne de dışarıda toplanan kitleler bu sözleri hak ediyor. 8 Nisan’da Silivri’de yaşananların, bir birikimin ürünü olduğu açık” dedi. Ergenekon davasında sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın önceki günkü açıklamaları üzerine dün elektronik posta ile paylaştığı değerlendirmesinde “Davet etsinler, anlatalım. Ne duruşma salonunda bulunanlar ne de dışarıda toplanan kitleler bu sözleri hak ediyor. Artık ne yargılanan sanıklar ne de halk, özel görevli mahkemeler eliyle yürütülen yargılamanın ‘adil’ olduğuna inanıyor. 8 Nisan’da Silivri’de yaşananların bir birikimin ürünü olduğu açık” dedi. “Silivri’de gözlerden uzakta tüm evrensel hukuk kuralları askıya alınmış bir halde yürütülen bir yargılama sürecine insanların tepki göstermesi ‘olağan’ değil mi” diye soran Ersöz şunları kaydetti: “Silivri’de yaşananlarla ilgili olarak kamuoyuna böylesine sert mesajlar verirken bir kez olsun ‘savunmayı dinlemek’ daha adil bir yaklaşım değil midir?” Özel görevli mahkemelerin savunma makamını hiçe sayan yaklaşımı, aslında Silivri’de yaşananların temel sebebi. Bir anlamda adalete olan güvenin kaybolması.” Davanın bugünkü duruşmasında da sanık ve avukatların söz alarak tanık dinletme ve delillere karşı beyanları için yeterince söz verilmediği gerekçesiyle “davanın mütalaa aşamasında olmadığına” ilişkin itirazda bulunmaları bekleniyor. Mahkeme “tanık beyanlarına, bilirkişi raporlarına ve dosyadaki tüm delillere ilişkin 15 dakikalık süre” vermesi nedeniyle bazı sanık ve avukatları, bu haklarını saklı tutarak söz almışlardı. Bugünkü duruşmada avukatlar tanık taleplerini yineleyip delillere ve bilirkişi raporlarına karşı yeniden söz almak isteyecekler. Ayrıca mahkeme, bugün esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalara ne kadar süre vereceğini de açıklayacak. ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Akdizgin köyü yakınlarında hayvanları otlatmaya götüren 11 yaşındaki Ramazan Yıldız, arazide bulduğu ne olduğu henüz tam olarak tespit edilemeyen bir cisimle oynamaya başladı. Cismin aniden infilak etmesiyle Yıldız, ağır yaralandı. Patlama sesiyle bölgeye gidenler yaralı halde buldukları Yıldız’ı Cizre Devlet Hastanesi’ne götürdü. Yıldız, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Güvenlik güçleri olayın meydana geldiği bölgede inceleme yaptı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Mühimmat Ramazan’ı öldürdü