23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NİSAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Çukurova şirketlerinden Genel Energy ve Petoil Kuzey Irak’ta 2014’te petrol üretecek Yine petrol buldu Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren iki Türk şirketi Genel Energy ve Petoil, Irak’ın kuzeyindeki Çiya Surkh sahasında petrol buldu. Saha rezervinin oldukça yüksek olduğu tahmin ediliyor. Ekonomi Servisi Mehmet Emin Karamehmet’in yönetimindeki Çukurova Holding’e bağlı Genel Energy ve Petoil ortaklığından geldi. Kuzey Irak’ın en eski sondaj sahası olan Çiya Surkh’ta büyük bir petrol rezervi bulundu. Sahada hızlı bir geliştirme programıyla 2014’te üretime geçilmesi planlanıyor Bölgede bu yıl Genel Energy’nin açmayı planladığı 5 arama kuyusundan ilki olan CS 10 kuyusunda yapılan çalışmalar neticesinde günlük yaklaşık 11 bin 950 varil petrol üretilebileceği, sahada kaliteli petrolün yanı sıra gaz da bulunduğu açıklandı. Irak’ta 1902’de sondaj yapılan ilk kuyu olma özelliğini taşıyan Çiya Surkh sahası o günlerdeki teknik yetersizlikler nedeniyle derine inilemediği için bırakılmıştı. Halihazırda Kuzey Irak’ın en büyük petrol şirketi olan Genel Energy Plc, piyasa değerini 35 yıl içinde 4 milyar dolardan 1520 milyar dolarlar seviyesine çıkarmayı hedefliyor. 2011’de 2 milyar dolar nakit pozisyonu ile Londra Borsası’na kote olan Genel Energy, geçen yıl sadece Kuzey Irak bölgesinde yaklaşık 1 milyar dolarlık satın alma gerçekleştirdi. Bu yönüyle Kerkük’ten dahi eski olan kuyuda kaliteli hafif petrol ve ayrıca gaz test edildiğini açıklayan Genel Energy İcra Kurulu Başkanı Mehmet Sepil, “Irak Kürt Bölgesi’nde en uzun süre faaliyet gösteren şirketler olarak bu tarihi sahada böyle bir başarıya 9 ay gibi kısa bir sürede imza atmak gurur verici” dedi. Genel Energy’nin sahadaki ortağı Petoil Yönetim Kurulu Başkanı Güntekin Köksal da, “Irak’ın en eski sondaj sahasında bu kadar kaliteli petrol bulmanın keyfini yaşıyoruz. Bunu iki Türk şirketi olarak başarmış olmak bizim için ayrıca heyecan verici. Sahada hızlı bir geliştirme programıyla 2014’te üretime geçilmesi planlanıyor” dedi. Çıkarabildiğimiz petrol bizim olacak Ekonomi Servisi Türkiye’nin yılda 60 milyar dolarlık enerji kaynağı ithal ettiğini, bunun 36 milyar dolarının kişisel araçlar ve bireysel refahta kullanıldığını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Karadeniz ve Akdeniz’deki arama faaliyetlerine 10 yıl öncesine göre 13.5 kat daha fazla bütçe ayırdıklarını söyledi. Yıldız, Ankara Sheraton Otel’de gerçekleştirilen “12. Türkiye Uluslararası Petrol ve Gaz Konferansı”nda yaptığı konuşmada, “Petrol çıkartılmadığı kadar bizim değildir, çıkartıldığı kadar bize ait olacaktır” dedi. Yıldız özetle şunları söyledi: “Türkiye’de, ülke ihtiyaçlarını karşılayacak kadar olmasa da petrol bulunuyor. Gerçekçi bir davranışla, 8 bin kilometre uzaklıktaki Kolombiya’da veya 200 kilometre uzaktaki ülkelerde, nerede olursa olsun petrol arama faaliyetlerini sürdüreceğiz. Türkiye’deki ruhsatların 3’te 2’si TPAO’nun elinde. Rekabete açılması TPAO’yu tedirgin etmez. Türk Petrol Kanunu, 100 üzerinden 90 alabilecek bir konsensüs ile tamamlandı. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (PİGEM), kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalara başladık.” Silivri’de Devlet İçinde Devlet İktidarlarının korosu Silivri’de CHP milletvekillerinin öncülüğünde yargının tarihte ilk kez saldırıya uğradığını ilan etti... Biz Silivri’yi yakından izleyenler, soğukta soğuk suyla püskürtülenlerin, üzerlerine gaz fışkırtılanların, orantısız güç mağdurlarının sorgulanması bile gündemde olmadan... Söz konusu edilen yargıya saldırının nasıl olduğunu anlayamadan, tak şak ilişkileri devreye girdi, savcılık CHP milletvekillerine yönelik soruşturma başlattı... 8 Nisan öncesi CHP milletvekillerinden bir heyetin İçişleri Bakanı ile güvenlik önlemlerinin alınması konusunda görüşmelerine umut bağlamıştım... Aklımca hukuk devleti düzeninin işleyişi çağrısı ile duruşma günü tutuklu sanıklarla dayanışma için gelen on binlerin Silivri çevresinde güvenlikli, insanca bekleme koşullarının sağlanması yolunda, bu kez kimi insancıl, yaşamsal önlemlerin alınacağı yönünde bir umuda kapılmıştım... Dünyada bir benzeri olmayan cezaevi kampusu içindeki yargılama, duruşma salonları, kent dışında büyük tecrit yetmezmiş gibi Silivri’ye dayanışmaya gelenler yıllardır kamuoyunun ayırdına varamadığı, yılgınlığı sağlamaya yönelik çile çekiyordu... Şehirler arası gece boyu süren yolculuklar ya da İstanbul içinden birkaç saatlik uzaklıktan, gününü yakarak gelebilme zorunluluğu bir ayrıntı sadece. Soğukta titremeyecekleri, tuvalete gidebilecekleri bir simit, sandviç olsun yiyecek bulabilecekleri mekânların dışında, otoban üzerinde konvoy olarak dizdirilen araçlarının içinde ya da ayazda dışarda beklemeye mahkum tutuluyorlardı... Silivri Cezaevi kompleksi içinde insanca bekleme, yiyecek bulabilme, ısınma, tuvalete gidebilme koşullarının yaratılmasını ummuyordum tabii ki... Hiç değilse koskoca çayırlık alanda toplanmalara izin verilir, aşılamayacak bariyerler cezaevi, duruşma salonları çevresine çekilir, başka başka kentlerden, İstanbul’un saatlerce uzağındaki merkezlerden gelenler birbirlerinin kalabalığında ısınıp buluşabilirler sanmıştım. Belki bir umut cami tuvaleti, bakkal yolu açılırdı. Olmadı İşçi Partililerin çadırı çevresi, çay ocağı, tuvaletinin kullanılabilmesine kolaylık sağlanabilirdi... CHP’nin insanca koşullar, güvenlik önlemi ricalarına yanıt verilmesine bile gerek duyulmamış, geçmiş uygulamalardan daha acımasız soğukta basınçlı soğuk su, gaz sıkılması eylemleri ile insanlara bir daha gelmemek üzere tövbe ettirme yolu seçilmişti... HHH Evinden battaniyeye sarılmış telefon eden, yıllarını siyaset içinde geçirmiş, toplumsal olaylarda deneyimli emekli milletvekili yakınım, “Arabam ve avukat kimliğimle de duruşma salonu yakınlarına saatler içinde ulaşamadım bile. Fena halde ıslandım, gaz yemediğim halde genel havaya yayılandan nefes almakta zoranıyorum. Gaz, basınçlı su yemiş insanların hallerini düşünemiyorum...” diyordu... Duruşma salonu içindekilere bakarsak... Zaten benzer toplumsal davalar için örneği olmayacak boyutlarda küçük salon çilesi vardı. Her gün gelen gazeteci arkadaşlar, “oturacak yer kalmıyor, çalışamıyoruz” diye öfkelerini bizden çıkarıyorlardı... Gazetecilere lütfettikleri, zaman zaman üstüne milletvekilleri ile paylaştırdıkları yeri de kapatmışlar. Biraz daha geniş alan olan avukatlara ait, yine bir kısım milletvekillerini aldıkları karşı bölümü de milletvekillerine boşken yasaklamışlar... Sabah karanlığında gelen çok az sayıda tutuklu yakını, izleyicinin sığabildiği arkadaki bir iki yüz kişilik yere hem gazetecileri hem milletvekillerini de alarak ek işkence vaziyetleri üretmişler... İşte CHP milletvekilleri bu yeni işkence yöntemine itiraz edip boş bırakılan, daha önce oturulmuş yerlere geçmek isteyince, ortaya Başbakan’ın bile hiç içi sızlamadan sözünü ettiği “bağımsız yargıyı basma” sahnesi, suçu oluşmuşmuş... Silivri üzerinden bol keseden, ele geçirilmiş medya bombardımanında, üstlenilen ayıplı rollerde kendilerini, vicdanlarını aklama adına sorumsuzca kimi suçlamalardan her gün gazetecilik mesleği, etiği adına bir daha, bir daha utanmaktan, işkembeden atma içerikli ucuz suçlamalara şaşırmaktan, üzülmekten hâlâ vazgeçemiyorum... “CHP kimi hukuk ihlallerini eleştirebilir, milletvekillerini savunabilirmiş ama toptan Ergenekon’a, suçlu sanıklara sahip çıkması doğru muyumuş? Hadi İP’lilerin başkanları, yöneticileri yargılandığı için protestoları makul sayılabilirmiş.” Yurtdışından duruşmaları izleyen gazetecilik meslek örgütlerinin yöneticileri isyandalar... Cezaevi içinde, duruşma salonunda başlayarak ancak gazetecilik eylemlerinden sorgulanmış gazeteci arkadaşlarımızın terör örgütü üyeliği suçlaması ile yargılanmalarına karşı çıkıyorlar. Düşüncenin suç sayılması, yargısız infaz içerikli tutukluluklar, sayısız hak hukuk ihlallerinin kalın kalın altını çiziyorlar. Özel yetkili mahkemelerin varlığının doğrudan hukuksuzluk nedeni olduğunun, ceza hukukunda kişiyle ilişkilendirilmemiş suç icadının insan hakları, hukuk devleti düzenine aykırılığını birbirinden çarpıcı örneklerle açıklıyor. Bizimkilerde utanma arlanma yok ki... 9 aylık çalışma Üretim 2014’te Karadeniz ve Akdeniz’deki aramaya 10 yıl öncesine göre 13.5 kat daha fazla bütçe ayırdıklarını ve TPAO’nun dünyanın her yerinde petrol arayabileceğini söyleyen Bakan Yıldız, “Petrol çıkartıldığı kadar bize ait olacaktır” dedi. Aysal, İrlandalılar ile santral işletecek Ünal Aysal’ın şirketi Unit, Gebze’de hizmete girecek elektrik santralının işletmesi için İrlandalı enerji şirketiyle 30 milyon değerinde ortaklık gerçekleştirdi. Ekonomi Servisi İrlanda Cumhuriyeti’nin resmi kuruluşu ESB International ile Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Ünal Aysal’ ın yaptığı Unit International arasında, İstanbul’da kurulu Yeni Elektrik santralının işletmesi ve bakımına ilişkin, 30 milyon Avro değerinde işbirliği anlaşması imzalandı. Buna göre santralın işletmesi 5 yıl süreyle ortak yapılacak. Anlaşma beraberindeki ticaret heyetiyle birlikte İstanbul’da bulunan İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Ticaret Bakanı Eamon Gilmore T.D’nin de katılımıyla ve Türkİrlanda İş Konseyi Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ev sahipliğindeki bir toplantıyla kamuoyuna duyuruldu. ESB International şirketinin Türkiye Müdürü olarak görev yapan M. Hakan Karaalioğlu, “Gebze’deki 825 megavatlık bu enerji santralının işletmesini aldık. Bu Türkiye’de aldığımız ilk proje ancak sürdürülebilir enerji de dahil, teklif verdiğimiz başka projeler de mevcut” dedi. 811 Nisan tarihleri arasında Ankara ve İstanbul’u içeren bir ziyaret gerçekleştiren İrlanda Başbakan Yardımcısı Gilmore’a 25 İrlandalı şirket eşlik ediyor. Torun Center 3 milyon 900 bin dolardan satışta Eski Ali Sami Yen Stadyumu arazisi üzerinde inşa edilen ‘Torun Center’da rezidansların metrekare fiyatları 5 bin 200 dolarla 8 bin 300 dolar arasında değişecek. Ekonomi Servisi Torunlar GYO’nun İstan bul Mecidiyeköy’de yer alan eski Ali Sami Yen Stadyum’u arazisi üzerinde hayata geçirdiği proje ‘Torun Center’ ismiyle satışa çıkarıldı. Toplam 1 milyar lira yatırım tutarına sahip projenin 2015’in 3. çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Zeminden 160 metre yüksekliğinde olan iki konut kulesi toplam 42 kattan, ofis kulesi ise 36 kattan oluşuyor. Projede satış fiyatları 580 bin dolarla 3 milyon 900 bin dolar arasında değişiyor. Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, “Proje gerek ismi, gerekse logosu ile bizleri en iyi şekilde temsil ediyor” dedi. Bir ofis ve iki rezidans olmak üzere 3 blok halinde yükselen Mecidiyeköy Torun Center’da rezidans blokları 160 metre 42 katlı ve ofis blokları ise 36 katlı olarak dizayn tasarlanıyor. daha çok yatırım Hedef Türkiye’ye İki ülke arasındaki 1 milyar Avro’yu geçen ticaret hacminin karşılıklı yatırımlarla artırılmasını amaçladıklarını belirten Gilmore, öncelikli yatırım alanının enerji olduğunun altını çizdi ve “Yenilenebilir enerji, elektrik üretimi gibi alanlarda İrlandalı şirketler çok yetkin ve Türkiye’de çalışmaya çok istekliler” dedi. İrlandalı heyetin Türkiye ziyareti sırasında, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile İrlanda İhracatçılar Derneği arasında da ticaret, teknoloji transferi, eğitim ve ekonomik anlamda işbirliği mutabakatı imzalandı. Önceki gün, İrlandalı Bakanı kabul eden Cumhurbaşkanı Gül, Türk şirketlerinin İrlanda’da müteahhitlik başta olmak üzere pek çok alanda başarılı projelere imza attıklarını ifade etti. Ali Sami Yen ruhu yaşatılacak Mimar Emre Arolat tarafından tasarlanan Mecidiyeköy Torun Center, karma kullanım projesi olarak yükseliyor. Projede konutların, ofislerin ve ticari birimlerin bulunacağı bir meydan yer alıyor. Verilen bilgiye göre projenin girişindeki meydanda üç futbol sahası büyüklüğündeki alan yeşil ve kafeler için ayarlardı. Torunlar GYO yarışma ile belirlenecek ve büyük kent meydanında sergilenecek özel bir heykelle Ali Sami Yen Stadyumu’nun ruhunu yaşatarak vefa borcunu da ödemeyi planlıyor. ABD’de daha fazla mali destek şart Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, ABD ekonomisinin daha fazla mali desteğe ihtiyacı olacağını belirtti. Bloomberg’e konuşan Stiglitz, ABD para politikasında yeni adımların gelmesi gerektiğine dikkat çekerek, ekonominin ilerlemesi için buna ihtiyaç olduğunu söyledi. Obama’nın 2009’daki teşvik paketi olmasaydı işsizliğin yüzde 10 yerine yüzde 12’ye çıkacağını dile getiren Stiglitz, ABD’de büyümenin zedelenmesine izin verilmemesi gerektiğine işaret etti. Arçelik’e verimlilik ödülü Arçelik, Eskişehir Buzdolabı İşletmesi’nin dünya beyaz eşya sektöründe ‘TPM Advanced Special Award’ (Total Productive Management – Toplam Verimlilik Yönetimi) ödülünü alan ilk ve tek işletme olduğunu açıkladı. JIPM (Japan Institute of Plant Maintenance ) kuruluşu tarafından verilen ödül; bir üretim yönetim sistemi olarak 2001’den beri uyguladığı ve tüm kayıpları yok ederek sürdürebilir rekabetin olmazsa olmazı olan verimliliği en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyor. Son ödül, Arçelik Eskişehir Buzdolabı İşletmesi’nin aldığı dördüncü TPM ödülü olma özelliğini taşıyor.Ödül, Japonya’nın Kyoto şehrinde JIPM tarafından düzenlenen bir törenle verildi. G. Kıbrıs planı değişebilir Finlandiya Maliye Bakanı Jutta Urpilainen, Avro bölgesi maliye bakanlarının Dublin’de bu hafta yapacakları toplantıda Güney Kıbrıs için açıklanan yardım programında bazı değişiklikler yapabileceklerini söyledi. G. Kıbrıs, bankacılıkta düzenleme yapması koşuluyla 10 milyar Avro’luk yardım içeren bir anlaşma yapmıştı. Fitch, dünyanın en büyük 2. ekonomisi Çin’in yuan tabanlı kredi notunu kredi birikmesinin toparlanmayı tehdit edebileceğine işaret ederek düşürdü. Fitch, Çin’in uzun vadeli yuan tabanlı kredi notunu AA’den A+’ya indirerek, Çin’in 1999’dan bu yana notunu indiren ilk reyting kuruluşu oldu. Fitch Çin’in notunu kırdı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle