12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Uyarılara rağmen Rumlarla anlaşma imzalayan İtalyan şirketinin bütün işleri askıya alındı ENI’ye kırmızı kart Enerji Bakanı Yıldız, Türkiye’nin uyarılarına karşın tercihini Güney Kıbrıs’tan yana kullanan ENI’nin SamsunCeyhan Boru Hattı dahil, Türkiye ile yürüttüğü tüm projeleri rafa kaldırdıklarını açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji Bakanı Taner Yıldız, İtalyan enerji şirketi ENI’nin SamsunCeyhan Ham Petrol Boru Hattı ortaklığı da dahil, Türkiye ile birlikte yürüttüğü projelerin tümünü rafa kaldırdıklarını açıkladı. Karara, Türkiye’nin uyarılarına rağmen tercihini uluslararası hukuka göre tartışmalı bir alanda hidrokarbon aramaları yapan Güney Kıbrıs’tan yana kullanması neden oldu. Yıldız, Karadeniz’den Ceyhan’a uzanan yeni bir petrol boru hattı kurulması projesinde ENI ile ortaklığı olan Çalık Grubu’nun “kendi kararını vermekte serbest olduğunu” belirtti. Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği (EWEA) işbirliği ile düzenlenen Rüzgâr Enerjisi Çalıştayı’nda konuşan Yıldız, “İtalyan ENI, tercihini değiştirmeden onlarla iş yapmayız. ENI, tüm uyarılarımıza karşılık bu sularda çalışmasına de Diyanet’in Fetva Yetkisi Yok Demokrasilerde, laik hukuk devleti düzenlerinde Diyanet İşleri türünden bir kurumun, din adına fetva verme yetkisi yoktur. Elbette Diyanet İşleri’nin kuruluş amacı, işlevine uygun olarak vatandaşların gereksinim duydukları her konuda doğru bilgilenme haklarına yanıt vermek gibi kurumsal bir görev ve sorumluluk söz konusudur. Ancak söz konusu sorumluluk Diyanet İşleri Başkanı’nın, sorunlara açıklık getirme adına, ancak padişahlık düzeninde geçerli olduğu üzere şeriata uygunluk çerçevesinde fetva vermesi gibi bir işlev üstlenmesi sonucunu getiremez. Dünün haberlerine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Başkan Görmez’in İzmir’e ilişkin “farklı dindarlığı var” açıklamasının medyanın saptırması olduğu belirtiliyor, İzmirlilerin özel irfana ihtiyaçları olduğu yolunda bir görüşü olmadığı savlanıyordu. Söz konusu açıklama CHP İzmir milletvekilleri için bir anlam taşımamış olmalı ki, soru önergesi ile konuyu Meclis’e taşıdılar, Diyanet İşleri Başkanı’nın görevden alınmasını istediler. Türkiye gündeminin yoğunluğu yüzünden giderek daha büyük anlam taşıyan, laiklik için tehdit içerikli Diyanet İşleri Başkanlığı çalışmaları, özellikle de Başkanlığın fetva değeri verilmek istenen açıklamalarına ilişkin çıkışları güncel olarak sizlerle paylaşamamanın sıkıntısı içindeyim. Geriye dönük çok sayıda yasal görev ve sorumluluk sınırlarını aşan, fetva havasında yapılmış açıklamaya takılmış, güncel yazı yazamamış olmanın sıkıntısını yaşamıştım. Merak edenlere Diyanet İşleri Başkanlığı, özellikle de Başkanlık açıklamalarına bir göz atmalarını öneririm. Ne kadar sakıncalı boyutlarda, baskı niteliğinde açıklamaların yapılmış olduğuna bakıp, kaygılarımı paylaşacaklarından kuşkum yok. Bence en etkili iz bırakanı, Alevilerin cemevlerini ibadethane yerine koyamayacaklarına ilişkindi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir mezhep üzerinden yorum yapma, baskı gücünü kullanması anlamında bal gibi de şeyhülislam fetvası niteliği taşıyan söz konusu açıklamasında, dine göre Müslümanlar için geçerli tek ibadet yerinin camiler olduğunun vurgulanmasıydı. Alevilerin kendilerini hem Müslüman sayıp hem de ibadethane olarak cemevlerini kullanmalarının söz konusu olamayacağı savlanıyordu. Polemikle kafanızı şişirmemek için Başbakan’ın, iktidarlarının Müslümanlara öğütleri üzerinden söylemleri ile Diyanet’in fetva havasındaki açıklamaları arasındaki zamanlama, içerik uyumlarından örneklere hiç geçmeyeceğim... HHH Tartışmamız gereken çok daha önemli bir boyutu gündemimize taşımamızın zamanının gelip geçtiğini düşünüyorum... Bilindiği üzere iktidarları sayesinde siyasal İslam üzerinden siyaset yapmada, anayasal, yasal düzenlemeler, sınırlamalar, yasaklar çoktan delinip geçildi. Dininanç özgürlüğünün, hukuk devleti düzeninin üstünde tutulup, özünde tüm dinler ve mezhepler üzerinden değil, büyük çoğunluk teziyle tek mezhep üzerinden ülkenin tüm vatandaşlarının yaşamını zorunlu düzenlemeler içine almak dininanç özgürlüğünün de çiğnenmesi... İnanç hak ve özgürlüklerinin verildiği yalanıyla, çoğunluğun baskısıyla tüm azınlıkların inanç haklarının gasp edilmesi... İnsan hakları, demokratik özgürlükler, hukuk devleti düzenine aykırı olarak inanç özgürlüklerinin de bireyin özgür iradesi, seçim hakkı olarak elinden alınması... Cuma namazı saatlerinde resmi dairelerin fiilen kapanmasını, kamuda alt görevlerde çalışanların yöneticilerinin namaz kıldıkları camilere gitmek, onlara görünmek zorunluluğunu duymalarını nasıl açıklayacağız? Konumuza, Diyanet İşleri’ne dönersek... Okul, hastane sayılarını katlayan, İslam dünyasında en bağnaz şeriat yorumlarının geçerli olduğu diktatörlüklerde görülmeyen sayılarda cami sayısına hiç girmesek. Pek çok bakanlığı katlayan Diyanet bütçesine dokunmayı da tabu, yasaklı saysak. Her yıl en yüksek sayılarla çalışanın Diyanet kadrolarına alınıp sonra tüm kamu alanlarına dağıtılmasını, yasalara karşı hile, hülle olarak da mı görmeyeceğiz? Demokrasilerde, laik devlet düzenlerinde tüm vatandaşlardan toplanan vergilerle oluşturulmuş Diyanet bütçesiyle bir tek din ve mezhep üzerinden hizmet verilmesini nereye oturtacağız? Evet bu büyük bütçe sayesinde cenaze işlemleri gibi önemli inanç hizmeti ücretsiz verilmekte, çoğunluk halkımız mutlu edilmekte. Yakınlarımı kaybettiğimde eksiksiz işleyen bu hizmetlerden yakınacak halim yok. Hele başka ülkelerde dini hizmetlerin bayağı pahalı bir bedeli, gönüllülüğü olduğunu bilirken. İyi de vergiyi tek din ve mezhep üzerinden sadece biz ödemiyoruz ki... Bu ülkenin bütün vatandaşları başka dinler, inançlara bağlı olanlar ve de az sayıda dinsizler hep birlikte ödemiyor muyuz? Ortada en yaşamsal insan hakları, hukuk devleti düzeni, laikliğe aykırı tek mezhep üzerinden çok ağır bir siyasal İslamcı baskı, suçun işlenmesi hali yok mu? İktidarlarının hizmetlerinde, fetvacı şeyhülislam üslupları ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sabıkaları giderek kabarmıyor mu? Rus devi Gasprom’un iş ortağı Türkiye’de faaliyet gösteren ENI, İtalya kökenli bir petrol devi. Rus devi Gasprom ile birlikte Mavi Akım projesini gerçekleştiren iki şirketten biri. 17 Kasım 2005’teki açılışa Başbakan Erdoğan ile birlikte Vladimir Putin ve Silvio Berlusconi katılmıştı. İki devin ortaklığı Mavi Akım’ın Türkiye üzerinden İsrail’e ve İtalya’ya eriştirilmesi gibi dev projelerde de sürüyor. Ayrıca aynı ikili, Karadeniz’in altından geçip Bulgaristan’a ulaşacak Güney Akım projesindeki ortaklıklarıyla Nabucco’ya rakip durumdalar. TÜPRAŞ ihalesine giren ama kazanamayan ENI, şimdiye kadar Türkiye’deki birçok projede de yer almıştı. Türkiye’deki bütün projeleri askıya alınan İtalyan petrol devi ENI, Rus Gasprom ile yüzde 50 ortaklıkla Mavi Akım Projesi’ni gerçekleştirmiş, 17 Kasım 2005’te Samsun’da yapılan açılışa zamanın İtalya Başbakanı Berlusconi, Rusya’nın lideri Putin ve Başbakanı Erdoğan katılmıştı. vam etti. ENI ile Türkiye’deki projelerinin rafa kaldırılması da dahil çalışmama kararı aldık” dedi. SamsunCeyhan arasına inşa edilecek ham petrol boru hattı projesinin Çalık Holding ile birlikte ENI’nin de görev aldığını hatırlatan Yıldız, Çalık’ın bu konuda kendi değerlendirmesini yapacağını ancak kendilerinin bu şirketi tercih etmediklerinin altını çizdi. Yıldız, CNNTürk’te yaptığı açıklamada gerekirse bu projeden de vazgeçebileceklerini belirtti. Çalık Grubu ile ENI’nin de ortaklar arasında yer aldığı projede, henüz kaynak bulunamadığı için şimdiye kadar yeterli ilerleme sağlanamamıştı. Türkiye geçen yılın sonlarında, ihtilaflı sularda yapılacak aramalara katılacak şirketleri uyararak ENI tercihini yaptı Rum yönetimi ile bu konuda anlaşma imzalarlarsa Türkiye’de iş yapma olanağını kaybedeceklerini bildirmişti. Buna karşın ENI, Rum Yönetimi ile 24 Ocak’ta Akdeniz’de farklı bloklarda hidrokarbon kaynakları arama anlaşmasına imza koymuştu. Yıldız, Kıbrıs açıklarında bulunacak kaynakların ya tüm Kıbrıs tarafından kullanılması ya da bu çalışmaların yapılmaması gerektiğini vurguladı. Sanayiciye finansman desteği Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2012 yılı sonunda çıkan finansal kiralamayla (leasing) ilgili yeni yasanın ardından, üye sanayicilerin gerek yatırımlarının, gerek ArGe çalışmalarının desteklenmesi amacıyla Deniz Finansal Kiralama ile protokol imzaladı. İSO üyelerinin 200 bin lira üstü yatırımlarının Deniz Finansal Kiralama tarafından düşük faizle desteklemesini hedefleyen protokol, işletmelerin yeni ürün ve verimlilik artırıcı çalışmalarını kapsıyor. Protokol, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük ve Deniz Finansal Kiralama Genel Müdürü Kahraman Günaydın tarafından imzalandı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, oda olarak sanayicinin rekabet gücünün önündeki en büyük engellerden biri olan finansman sorununa çözüm getirebilmek için çalıştıklarını belirterek, “Sanayicimiz mevcut tüm finansal kaynaklara ulaşmalı” dedi. Kuruş kuruş satıp 12.4 milyar TL yaptık Kârı yüzde 64 arttı Ülker’in markalarını çatısı altında toplayan Yıldız Holding, 2012’de konsolide 12.4 milyar TL ciro gerçekleştirdi. Holdingin faaliyet kârı 587 milyon TL’ye, yurtdışı gelirleri 2.8 milyar TL’ye çıktı. Ali Ülker, kuruş kuruş satarak rekor ciroya ulaştıklarını söyledi. 5 bin kişiye daha iş 2012’de çalışan sayısını 30 binden 36 bine çıkaran Yıldız Holding, bu yıl 5 binin üzerinde istihdam yaratmayı ve 400’ün üzerinde yeni Şok mağazası açmayı planlıyor. Ülker, 2013’e iyimser baktıklarını belirterek “Çift haneli büyüme ümit ediyoruz” dedi. Ekonomi Servisi Yıldız Holding, 2012’de konsolide 12.4 milyar TL ciro gerçekleştirirken, faaliyet kârı yüzde 64 artarak 587 milyon TL’ye, yurtdışı gelirleri ise yüzde 19 büyüme ile 2.8 milyar TL’ye yükseldi. Yıldız Holding’in 2012 sonuçlarını ve hedeflerini aktarmak üzere düzenlenen toplantıda konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker ve Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Dr. Cem Karakaş şu bilgileri verdi: * Bu yıl çift haneli bir büyüme, yüzde 15’ler düzeyinde bir ciro artışı sağlarız. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin iki katı üzerinde bir büyüme hedefimiz var. * Bu yıl 400’ün üzerinde yeni Şok mağazası açmayı planlıyoruz. Şok’taki büyüme organik büyümenin yanı sıra satın almalarla da olabilir. Ak Gıda’nın da genişlemesi sürecek. * Yıldız Holding, 2011 ve 2012’de yaklaşık 1 milyar TL yatırım yaptı. Yeni yatırımlarla birlikte çalışan sayısına 6 bin kişi eklendi ve 36 bin oldu. 2013’te 5 bin kişiye daha iş sağlanacak. Türkiye’deki istihdamın sürükleyicisi Şok’un büyümesi olacak. Hedef 40 bin çalışana ulaşmak. * Yeni mezunlara ve kadınlara iş sağlama konusunda hassas davranıyoruz. Halen 7 bin 200 olan kadın çalışan sayısını artırmayı ve kadın yöneticilerin daha üst görevlere gelmesini de teşvik eden bir yönetim anlayışı benimsedik. * Godiva’da global satışlar ilk defa Kuzey Amerika’yı geçti. Ayrıca satışların yüzde 35’i yeni ürünlerden geldi. 82 ülkede 463 mağazası bulunan Godiva Çin, Güney Kore, Suudi Arabistan, Endonezya ve Avustralya gibi ülkelerde mağazalaşmaya devam ediyor. Rusya da hedefte. * Holding olarak kurucumuz Sabri Ülker’in çevre hassasiyeti doğrultusunda su, enerji gibi kalemlerde tasarruf için yatırımlarımızı tamamladık. Çevreye zararı en aza indirdik, tesislerimizde karbon salımı sınırların da altında. Atıklarımızı değerlendiriyoruz. Çözüm umut veriyor Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker’in çeşitli sorular üzerine değerlendirmeleri şöyle: * Orta ölçekli de küçük ölçekli zincir marketleri de satın almamız mümkün. Migros veya CarrefourSA ise gündemimizde değil. * Kürt sorununda çözüm sürecinde umut veren gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’nin geleceği için umutluyum. Bölgede yatırımlarımızın artmaması için neden yok. * Gözde Girişim, her alanda fırsatlara bakıyor. Ancak 3. havaalanı ihalesiyle ilgili grubumuzun hiçbir ilgisi yok. * Gözde Girişim’in Türkiye Finans’ta yüzde 13.69 hissesi var. Finans bizim temel alanımız değil ve yatırım perspekÇalışan tifimizde yok. Daha önce de Mavi burada hisse satıp Godiva’yı Senfoni’yi almıştık. Türkiofisine ye Finans’tan alabiliyor tamamen çıkmamız ola Ali Ülker bilecek bir ve Cem Karahusus. Cem Karakaş Ali Ülker * Yurtdışı faaliyet gelirleri 2.8 milyar TL’yi bulan Yıldız Holding, 80’in üzerinde ülkeye ihracat yaparken Amerika ve Belçika’da Godiva üretimi yapıyor. İtalya’da ambalaj üretimi yapan holdingin ayrıca Romanya, Ukrayna, Mısır, Pakistan, Suudi Arabistan ve Kazakistan’da tesisleri bulunuyor. Holding, son olarak Mısır’da satış şirketi kurdu, Suudi Arabistan’da distribütörü satın aldı. * Yurtdışı operasyonlardaki çalışan sayısı 7 bin 500’e ulaştı. Sadece Japonya’daki çalışan sayısı 1000 kişiyi aştı. 2013’te istihdam artışı Godiva’daki büyümeden kaynaklanacak. Yurtdışında 9 ülkede fabrika, 7 bin 500 çalışan MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 KANADA DOLARI 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 1.8176 1.8942 2.3257 2.7452 1.9048 1.7841 0.48467 1.9211 28 MART 2013 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ Merkez cari açığa odaklandı Kısa vadede cari açıkta artış bekleyen Merkez Bankası, mevcut politika çerçevesi ile bu artışı sınırlamayı hedefliyor. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) kısa vadede cari açığın artacağını ancak mevcut politika çerçevesinin cari açıktaki daha fazla bozulmayı sınırlayacağını belirtti. TCMB tarafından ekonomistler ve bankacılara yapılan sunumda “Sıkılaştırıcı likidite politikası ve son zamanlarda görülen sermaye girişindeki yavaşlama, kredi büyümesinde azalma etkisi yaratacak. Zayıf küresel talep ve emtia fiyatlarındaki görünüm enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlıyor” denildi. Ekonomistlere göre TCMB, yüksek sermaye girişlerini önlemeye odaklı politikasından küresel piyasalarda daha kötü bir senaryo olasılığına da hazır bir politikaya geçiyor. TCMB önceki gün piyasa beklentilerinin aksine gecelik borç verme faizini 100 baz puan indirmişti. kaş, yıllık paylaşım toplantısını, Yıldız Holding’in Çamlıca’daki binasında yaptı. “Yeşil bina” sertifikası olan binanın duvarlarını; Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’in 2.2 milyon liraya satın aldığı, Burhan Doğançay’ın “Mavi Senfoni” tablosunun da arasında olduğu çağdaş sanat eserleri süslüyor. Karakaş, sunumuna şöyle başladı: “Biz çağdaş sanata, modern Türk sanatına önem veriyor, desteğimizi sürdürüyoruz. Binada her çalışan, örneğin Doğançay’ın ‘Mavi Senfoni’sini beğenen bir çalışan kendi ofisine astırabilir. Çünkü farklı fikirlerin sinerjisine inanıyoruz.” 1.8209 1.8163 1.8236 1.9066 1.8855 1.9180 2.3298 2.3241 2.3333 2.7595 2.7433 2.7636 1.9170 1.9019 1.9199 1.7921 1.7775 1.7989 0.48554 0.48103 0.48918 1.9339 1.9140 1.9412 1 ABD Doları: 0.9573 Avustralya Doları 5.8249 Danimarka Kronu 0.9520 İsviçre Frangı 6.4874 İsveç Kronu 94.38 Japon Yeni 1.0174 Kanada Doları 5.8367 Norveç Kronu 3.7502 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.2795 ABD Doları 1.5129 ABD Doları SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını ALIŞ 1.8180 2.3240 2.7300 1.8900 93.55 629.00 SATIŞ 1.8210 2.3280 2.7700 1.9200 93.90 632.00 GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.82 1 Kuveyt D.: 3.5071 ABD Doları fonbul.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle