28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA DÜNYA SU GÜNÜ 9 siyasi beklentileri var. Çekilme için Meclis kararı ve akil insanlar komisyonu istiyor. Anayasada yeni bir vatandaşlık tanımı bekliyor. Sürecin başında buradan hükümete yaptığımız çağrıyı bugün bir kez daha yinelemekte fayda görüyoruz. Bugüne kadar “Biz görüşmüyoruz, devlet görüşüyor” diyerek idare eden Başbakan, artık bu sürecin siyasi sorumluluğunu üstlenmek durumundadır. Çünkü gelinen aşama “siyaset” aşamasıdır. Müzakere edilen koşulların halkla paylaşılacağı aşamadır. Bunun tek yolu da siyasi muhataplarla konuşmaktır. Örneğin Başbakan’ın da açıkladığı gibi bir “akil insanlar komisyonu” kurulacaksa bunun için ilk çalınması gereken kapı ana muhalefet partisi olmalıdır. Bu toplumsal uzlaşma zemini bugün aranmazsa, sürecin ileride karşı karşıya kalabileceği ciddi ve ağır sorunların çözümünde iktidar partisi yalnız kalabilir. Susuzluk tehlikesi kapıda ÖZLEM GÜVEMLİ Kaynaklar hızla tükeniyor, dünya ise seyrediyor Birleşmiş Milletler, 2013 yılını “Su Dayanışması Yılı” ilan etti. Su dayanışmasının öneminin vurgulandığı bu yılda, 22 Mart “Dünya Su Günü”nün ana teması da “su dayanışması” olarak belirlendi. TEMA Vakfı, bu önemli günde Türkiye’nin gittikçe azalan ve bozulan su varlığına dikkat çekerek suyun kullanılacak bir kaynak değil; korunması gereken bir varlık olduğunun altını çiziyor. TEMA Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlası şu an su kıtlığından etkileniyor. 2025 yılına gelindiğinde 1.8 milyar insanın da su kıtlığı çekilen bölgelerde yaşaması bekleniyor. Türkiye’de yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 3 bin 500 metreküpten 1500 metreküpe düştüğüne vurgu yapan vakıf yetkilileri, kişi başına kullanılabilir su miktarının 100 milyon nüfuslu Türkiye’de 100 metreküpe düşeceğini belirtiyorlar. Vakıf, küresel su varlığının iklim de ğişikliği, kontrolsüz su tüketimi gibi nedenlerle tehdit altında olduğunu belirterek su zengini olmayan Türkiye gibi ülkelerin de bu tablodan etkileneceği uyarısını yapıyor. Çok başlı yönetim Türkiye’ye düşen yağışın ancak üçte birinin akışa geçtiği, akışa geçen suyun ise ancak yarısının kullanılabilir forma dönüştüğünü belirten TEMA Vakfı yetkilileri su yönetimindeki çok başlılığı da eleştiriyorlar. Durumun ciddiyetine rağmen halen suyu yöneten tek bir çerçeve kanunun bulunmadığını ifade eden yetkililer “Suyun yönetiminden sorumlu çok sayıda kurum ve 40’ı aşkın yasal düzenleme var. Su yönetimindeki bu çok başlılığa son verecek bir su kanununa ihtiyacımız var” çağrısı yapıyorlar. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu’nu hazırlıyor. Rapor ülke çapında harcanan ve kirletilen su miktarını ortaya koyacak. Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği Diyarbakır’da okunan mesajı hükümet ve iktidar partisi kanadında büyük memnuniyetle karşılandı. Bu memnuniyetin iki ana nedeni var. Birincisi Başbakan’ın tüm konuşmalarında ısrarla altını çizdiği “silahların susması” ve “sınır dışına çekilme” kavramlarına yer verilmiş olması. İkincisi ve belki de çok daha fazla rahatlatıcı olan yanı da, Öcalan’ın BDP heyetleriyle görüşmelerinde aktardığı ve kamuoyunda tepki yaratan “statü”, “Meclis kararı” gibi taleplere girmemiş olması. Ankara’da iktidar olsun muhalefet olsun okuyan herkeste mektubun belki de müzakereler sonunda hükümetten “onay” aldıktan sonra Diyarbakır’a ulaştığı kanaati hâkimdi. Kılıçdaroğlu’ndan CHP’ye ‘Sus’ Emri CHP Öcalan’ı muhatap almayacak Ana muhalefet CHP ise Öcalan’ın mesajının ardından tam bir “sessizliğe” büründü. Nedeni, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla tüm parti yöneticileri ve milletvekillerine gönderilen “konuşmayacaksınız” emri. Yakın çevresinden edindiğimiz bilgilere göre CHP lideri, hükümet ile pazarlık halindeki Öcalan’ın sözlerini muhatap alan, değerlendiren bir pozisyonda olmak istemiyor. Bu konuda hükümetin kamuoyuna yapacağı açıklamaları bekleme konusundaki kararlılığı sürüyor. Ancak sessiz kalmaları, CHP’nin sürece ilgisiz olduğu anlamına gelmiyor. Kılıçdaroğlu şiddeti bitirecek ve silah bırakılmasını sağlayacak bir çözüme destek vermeye hazır olduğunu daha önce ifade etmişti. Bu konuda iktidar partisine somut önerilerde de bulunan tek parti CHP idi. Nitekim son parti meclisi toplantısından çıkan bildiri de bu pozisyonun devam ettiğinin işaretiydi. CHP destek, eleştiri ya da önerileri için Başbakan’ın yürütülen müzakerelerle ilgili kamuoyuna yapacağı açıklamayı ve Meclis’ten olası taleplerini duymayı bekliyor. AA’NIN ‘yok’ sAydIğI sözler Öcalan’ın metninde yer alan bazı bölümleri devletin resmi haber kurumu Anadolu Ajansı “görmezden” gelerek abonelerine geçmedi. AA’nın abonelerine duyurduğu haber metninde Öcalan’ın şu sözleri “yok” farz edildi: “Çaresizliğe, bilgisizliğe, köleliğe karşı bireysel isyanımla başlayan bu mücadele bugün bir noktaya ulaşmıştır.” Demokratik siyaset sürecine geçişin “silahlı direniş sürecinden” geldiğini belirttiği bölüm. “Onlarca yılımızı bu halk için feda ettik. Bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi. Kürtler özbenliğini, aslını, kimliğini yeniden kazandı.” “Kürdistan ve Anadolu” diye tarif ettiği coğrafyada Kürtlerle birlikte Ermeniler, Türkmenler, Asurlar, Araplar ve diğer halk topluluklarına “özgürlük”’ çağrısı yaptığı bölüm. Cumhuriyet dönemini “tarihe ve kardeşlik hukukuna ters düşen bir zulüm cenderesi” olarak gördüğü sözleri. Suriye ve Irak’taki Kürt, Türkmen, Asuri ve Arapları birleşik milli dayanışma ve barış konferansında bilinçlenmeye yaptığı davet. Her gün 4 bin çocuk ölüyor l Bir milyardan fazla insan temiz, sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. l Kirli su her gün 4 binden fazla çocuğu öldürüyor. l Bir kilo et üretmek için bir kilo tahıl üretmekten tam 15 kat daha fazla suya ihtiyaç var. l Bir kilo et için 15 ton, bir somun ekmek için 330 litre, bir fincan kahve için 140 litre, bir jean için 11 ton su harcanıyor. l Atık suların yüzde 85’i arıtılmıyor. Bu kirli sular nehirleri, gölleri ve yeraltı suları gibi içme suyu kaynaklarını kirletiliyor. Başbakan artık sorumluluğu üstlenmeli CHP’nin “sessizlik” tavrını beğenenler de beğenmeyenler de olabilir. Ancak şurası bir gerçek ki, terör ve Kürt sorununun çözümü için yürütülen müzakere süreci dün Öcalan’ın yaptığı çağrı ile artık “teknik hazırlık” seviyesinden çıkmış, “siyasi” bir boyuta taşınmış gözüküyor. Her ne kadar Öcalan dünkü çağrısında hedeflerini, koşullarını, taleplerini somut biçimde ortaya koymamış olsa bile, kendisiyle görüşen BDP heyetlerine verdiği mesajlardan biliyoruz ki Azalan su kaynakları nedeniyle İstanbul’da eylemler yapılacak Çocuklardan yürüyüş Destanlara konu olan çaya HES İstanbul Haber Servisi Ege Denizi’ne akan Balıkesir ve Çanakkale arasında sınırı oluşturan Mıhlı Çayı üzerine yapılması planlanan HES projesi yöre halkının tepkisine neden oluyor. Yurttaşlar 23 Mart Cumartesi günü Mıhlı Çayı Köprüsü’nde buluşarak “Su hakkımız anayasal güvenceye alınmalıdır” diyecekler. Homeros’un İlyada Destanı’nda sıkça sözü edilen, şelaleleri, başdeğirmeni ve antik kemer köprüsüyle eşsiz görsel peyzaj ve kültürel zenginlikleri barındıran Mıhlı Çayı da HES tehdidi altında. Mıhlı Çayı’na HES inşa edildiğinde dere içinde ve çevresinde ağaçlar kesilecek, su tünellere sokulacağı için havza susuz kalacak, havza boyunca biyolojik denge bozulacak, ekosistem çökecek. Yapılan inşaat ve hafriyat nedeni ile havzanın görsel peyzajı zarar görecek. Sularına sahip çıkan yöre halkı, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı Platformu, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği, GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi, Kazdağı ve Madra Dağı Belediyeler Birliği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile birlikte yarın HES projesini protesto edecek. Sırma, dünya yıldızı oldu İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin en önemli endüstriyel tasarım etkinliklerinden “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”nde “Üstün Tasarım” kategorisinde ödül kazanan Sırmagrup, Dünya Ambalaj Örgütü’nün düzenlediği yarışmadan da ödülle döndü. Sırmagrup Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli, değişen dünya trendlerini, tüketici eğilimlerini çok yakından takip ettiklerini söyleyerek “İş ortağımız Şişecam’ın yaratıcı ekibi ile yaklaşık 1 senelik özverili bir çalışma ile tasarım süreci gerçekleştirdik. Aldığımız ödüllerle markamızın gücünü bir kez daha kanıtlamış ve taçlandırmış olduk” dedi. İstanbul Haber Servisi 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle İstanbul’un birçok noktasında yapılacak yürüyüşlerde azalan su kaynaklarının yarattığı riske dikkat çekilecek. Doğa Koleji anaokullarından 5 bin öğrenci su kıtlığına karşı Sultanahmet, Ataşehir, Göztepe Özgürlük Parkı ve Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda “Yüz Dilde Su” yürüyüşü yapacak. Öğrenciler İstanbul’un meydanlarına inerek büyüklerine “suyumuza sahip çıkın” uyarısında bulunacak. Pompa sistemleri sektörünün önde gelen markalarından WILO ve Kozyatağı Rotary Kulübü’nün işbirliği ile Kadıköy’de “Su için yürüyoruz” etkinliği düzenlenecek. 12.00’de Bağdat CaddesiŞaşkınbakkal’dan başlayacak yürüyüş Caddebostan’da sona erecek. Sunuculuğunu Savaş Karakaş’ın yapacağı etkinliğe özel olarak, yürüyüşün başlayacağı Şaşkınbakkal’da bir performans alanı ile varış noktası olan Caddebostan’da bir “manifesto duvarı” oluşturulacak. Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nün 12.0015.00 saatleri arasında Bülent Ecevit Kültür Merkezi Nikâh Salonu’nda düzenleyeceği etkinlikte Sabiha Gökçen Kız Meslek Lisesi, Doğa Koleji, Özel Yakacık Fen Bilimleri Okulları günün anlamına uygun gösteriler sahneleyecek. 5 ülke gezen bisiklet, İstanbul’da HAZAL OCAK Hindistan’daki Bihar bölgesinde yaşanan susuzluğa dikkat çekmek için elle bambudan yapılan bisiklet, Almanya’dan yola çıkıp Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Bulgaristan’ı geçerek Türkiye’ye ulaştı. Almanya’da Carter ve Sabina adlı çift tarafından çevreci bir mesaj vermek için 8 ay önce yapılan ve yolculuğu sırasında 24 sürücü değiştiren bambu bisiklet, Türkiye’de 25. sürücüsüne kavuştu. 3 bin 545 km yol kat eden bambu bisikletin sürücüleri gönüller arasından seçiliyor. Her ülkede gönüllü olan kişilere teslim edilen bisikletin son durağı susuzluk sorununun yaşandığı Hindistan olacak. Bisikletin Türkiye’deki sürücüsü Fidan Kayaoğlu da bisikleti 1 Nisan’da Adapazarı’na kadar götürecek. Bisiklet, Adapazarı’nda Turkuaz bisikletin engelli sürücülerine teslim edilecek. Engelli sürücüler de bisikleti İran’a kadar götürecek. Proje kapsamında bisikleti kullanan tüm sürücüler, bisikletin son güzargâhı olan Hindistan’ta yaklaşık 6 ay sonra buluşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle