25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2013 CUMA 4 HABERLER Yargıtay, Bahçelievler katliamı sanıklarının tahliyesine itirazı, yetkim yok gerekçesiyle geri çevirdi Su Haktır Sevgili Okurlarım, TMMOB Çevre Mühendisleri İzmir Şubesi’nden aldığım iletiyi paylaşıyorum: “BM yaşamın temel unsuru olan ve artan dünya nüfusu, sanayileşme, ormansızlaşma, yapılaşma ve küresel iklim değişikliği gibi nedenlerle daha da kısıtlı hale gelen su kaynaklarının önemine dikkat çekmek için, 22 Mart’ı Dünya Su Günü ilan etmiştir. BM, 2013 yılı Dünya Su Günü temasını Uluslararası Su Dayanışması olarak belirlenmiştir. Günümüzde yaklaşık olarak dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan 1.5 milyar insanın sağlıklı suya ulaşamadığı bilinmektedir. Gelecek 50 yılda ise sağlıklı suya ulaşamayan nüfusun 3 milyarı aşacağı tahmin edilmektedir. Her yıl 250 milyon insan su kalitesinden kaynaklanan nedenlerle hastalanırken, çoğu çocuk olmak üzere 5 milyon kişi ölmektedir. Dünyadaki su kaynakları sabitken, nüfus artışı, endüstrileşme ve yoğunlaşan tarımsal faaliyetler nedeniyle su tüketimi giderek artmaktadır. 20. yüzyılın başında 1.5 milyar olan dünya nüfusu günümüzde 6.5 milyarı aşmıştır. Su tüketimi 1950’lerden bu yana 3 kat artarak yılda 3973 km3’e ulaşmış olup 2025 yılında 5235 km3’e ulaşması beklenmektedir. HHH Ülkemizde ise yıllık 35 km3 olan su tüketiminin yüzde 70’i tarımsal, yüzde 20’si kentsel ve yüzde 10’u ise endüstriyel alanda gerçekleşmektedir. Ülkemizde kıt bir kaynak olan suyun etkin ve adil bir kullanımı olduğunu söylemek ise mümkün değildir. Bir yanda tarımda, salma sulama gibi 5 bin yıl öncesine dayanan sulama teknikleriyle büyük ölçüde su israfı yaşanırken diğer yandan şehir içme suyu şebekelerinde önemli su kayıpları devam etmektedir. Almanya’da yüzde 5, Finlandiya’da yüzde 15, İtalya’da yüzde 30 mertebesinde olan içme suyu şebekesi kayıpları ülkemizde halen yüzde 40’ın üzerindedir. Ülkemizde sayıları 3 bini aşkın belediyeden ancak 415’inde kentsel atıksu arıtma tesisi vardır ve bu da önemli bir sağlık riski yaratmaktadır. Ayrıca, gittikçe daha kısıtlı bir kaynak haline gelen suyu ticari bir meta olarak gören anlayış, yurttaşlarımızın sağlıklı, güvenli ve yeterli suya ulaşımını engellemektedir. Su Kanunu Tasarısı, Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu tasarılarıyla su varlığımızın ticarileştirilmesi ve doğa alanlarımızın ticari kullanımlara daha da açılmasının yöntemleri geliştirilmeye çalışılmaktadır. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak su kaynaklarımız ve doğal varlıklarımızın geri dönüşsüz bir şekilde tahribine yol açacak bu girişimlerin önlenmesi için su hakkımızın yok edilmesine, doğamızın talan edilmesine karşı çıkan yurttaşlarımızı ve demokratik kitle örgütlerini dayanışmaya çağırıyoruz.” HHH Sevgili Okurlar, benzerleri gibi bu bildiri de çok fazla dikkati çekmeden yayımlandı gitti. Oysa yıllardır uyarmaya çalıştığımız gibi su sorunu önümüzdeki dönemin en önemli sorunlarından, en büyük savaş konularından biri haline gelecek, hatta geldi bile. Dicle ve Fırat havzasına bakarken buradaki su potansiyelenin bütün bölgenin petrolden de önce gelen en önemli sorunu olduğu, bu yüzyıl içinde Ortadoğu’da mutlaka bir su savaşı çıkacağı, bunu engellemenin tek yolunun uluslararası işbirliğiyle bölgede suların rasyonel kullanımı olduğu yazılmasına rağmen ne yazık ki, kamuoyunun yeterince ilgisini çekmiyor. Kaynak sularından Karadeniz’deki “HES”lere kadar türlü girişimler, yaşamın ana ögelerinden ve bu yüzden bir hak olan halkın su hakkının gasbı karşısında da tepkiler yetersiz. Oysa konu, yaşamsal. BM Dünya Su Günü’nde TMMOB Çevre Mühendisleri İzmir Şubesi’ni kamuoyunu uyaran duyarlığından dolayı kutlarım. Bu yaşamsal konuya tekrar döneceğim. Affedip kenara çekildi İLHAN TAŞCI ANKARA Yargıtay, Bahçelievler’de Türkiye İşçi Partisi üyesi 7 genci elbise askısıyla boğarak katleden ülkücü Ünal Osmanağaoğlu ve Bünyamin Adanalı’nın özel afla tahliyesine ilişkin kararın temyiz yolunun kapalı olduğuna karar vererek, topu mahkemeye attı. Katledilen üniversiteli öğrencilerin avukatı Erşen Sansal ise başvurduğu Yargıtay Başsavcılığı’ndan dairenin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na itiraz etmesini istedi. Başkentte, TİP üyesi üniversite öğrencileri Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevence’nin u Yargıtay, Bahçelievler katliamını gerçekleştiren ülkücü katillerin afla tahliye edilmesine itirazı, yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddederek, topu mahkemeye attı. Katledilen üniversiteli öğrencilerin avukatı Erşen Sansal, “Dairenin kullanılacak yasa yolunun temyiz değil, itiraz olduğunu ileri sürerek dosyadan el çekmesi bu konuda sorumluluğu bir ağır ceza mahkemesine devretmesi anlamındadır’’ dedi. cağı değerlendirmesiyle kararı temyiz etti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tartışmalı bir karara imza attı. Daire, katliam hükümlülerinin özel afla tahliyesiyle ilgili temyiz incelemesine “yetkili olmadığını” aldığı kararda şöyle anlattı: “... karar Ceza İnfaz Yasası’nın 98 ila 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi bulunup temyizi mümkün olmadığından ve 6352 sayılı kanunda bu tür kararların temyize tabi olduğuna dair açık bir hüküm 8 Ekim 1978’de elbise askısıyla boğularak, kafalarına kurşun sıkılarak öldürülmesi Türkiye’nin karanlık tarihine “Bahçelievler katliamı” olarak geçmişti. Kamuoyunda 3. yargı paketi olarak bilinen düzenlemeye AKPMHP işbirliğiyle eklenen “kişiye özel af” düzenlemesiyle bu katliamı gerçekleştirenlerden Adanalı ve Osmanağaoğlu tahliye edilmişti. 35 yıldır katledilen öğrenciler adına hukuk savaşımını sürdüren avukat Erşen Sansal, insanlık suçunun af kapsamına alınamaya de bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine oybirliğiyle karar verildi.” Daire bu kararıyla itirazın kendisine değil bir üst mahkemeye yapılmasına işaret etmiş oldu. Oysa Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi Adanalı ve Osmanağaoğlu’nu tahliye kararını “temyizi kabil ve Yargıtay yolu açık olmak üzere” vermişti. Erşen Sansal, dün Yargıtay Başsavcılığı’na dilekçe vererek, dairenin kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşınmasını istedi. Dilekçede, bir kararın infaza ilişkin olmasının temyiz yolunun kapalı olması anlamına gelemeyeceğine işaret edildi. Avukat Sansal, Genel Kurul kararının bu tür kararlar için temyiz yolunun açık olduğunu belirttiğini vurgulayarak, “Dairenin kullanılacak yasa yolunun temyiz değil, itiraz olduğunu ileri sürerek dosyadan el çekmesi bu konuda sorumluluğu bir ağır ceza mahkemesine devretmesi anlamındadır. Yani, daire katillerin salıverilmesine dayanak yapılan 3. yargı paketi ile ilgili bir değerlendirmeden uzak durmuştur” yorumunu yaptı. YENİ ANAYASA Çiçek Gül ile görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaretinin ardından soruları yanıtlayan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, İmralı görüşmelerinde gündeme gelen ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da üzerinde çalıştıklarını açıkladığı akil adamlar komisyonuyla ilgili Meclis İçtüzüğü’nü anımsattı. Çiçek, “Teorik tartışmaları herkes dışarıda yapabilir ama işlem yapma noktasında olanlar mevzuata bakarak açıklama yapmak durumundadır” dedi. Çiçek, Gül ile görüşmesinde yeni anayasada süre konusunun gündeme gelmediğini söyledi. Çiçek, “Liderlerle görüşme olabilir mi?” sorusuna, “Ortak hükümleri bitirelim. İhtiyaç hasıl olursa” yanıtını verdi. Liderlerle görüşmeye bu aşamada ihtiyaç olmadığını, şu ana kadar 4 genel başkanın “bu iş bitti” demediğini anlatan Çiçek, “Bu nedenle tekrar bu safhada ziyaret etmenin gereği yok” diye konuştu. Çiçek, mart sonunun anımsatılması üzerine de, “Çek senet tarihi değil. 1 Nisan oldu çek karşılıksız çıktı gibi. Böylesine önemli süreçleri kesin takvime bağlamak doğru değil. O türlü tarihlere takılıp kalmayın” dedi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN ‘SÜRECE DESTEK VERİRİM’ namikzafer@yahoo.com u Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, İmralı ile yürütülen sürece destek vererek, akil adamlar konusunda kendisine bir teklif gelirse üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi. FIRAT KOZOK Başdenetçi ‘teklif’ bekliyor ANKARA Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, göreve geldikten sonra muhalefet partilerinden randevu talep ettiğini ancak kendisine geri dönüşün olmadığını ifade etti. Kamu Başdenetçisi Ömeroğlu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi JeanMaurice Ripert ve AB ülkelerinin büyükelçileri onuruna tanışma yemeği verdi. Yemek öncesinde bir grup gazeteciyle sohbet eden Ömeroğlu, başına geçtiği kurumun ne zaman çalışmaya başlayacağı ve kendisiyle ilgili tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ömeroğlu, yaş haddini doldurduktan sonra göreve getirilmesiyle ilgili muhalefetin itirazlarının anımsatılması üzerine, başdenetçi ve denetçiler hakkında yaş haddine ilişkin hükümlerin uygulanmayacağının mevzuatta düzenlendiğini söyledi. Göreve seçildikten sonra “tüm kırgınlıkları bir kenara bırakarak” muhalefetten randevu talep ettiğini ancak talebinin karşılık bulmadığını belirten Ömeroğlu, kurumun önümüzdeki dönem işleyişi ile ilgili de bilgiler verdi. Kurumun 247 personeli bulunduğunu, 29 Mart’ta eski Sayıştay binasında çalışmalara başlayacaklarını belirten Ömeroğlu, yurttaşların en seri ve ucuz şekilde hizmet almalarını sağlayacaklarını ifade etti. Ömeroğlu, İmralı sürecinde hükümetin gündeme getirdiği akil adamlar planı konusunda kendisine bir teklif gelirse nasıl karşılayacağı konusunda, “Ülkemizin yararı, toplumsal barış ve terörün bitmesi için bana ve kurumuma ne düşüyorsa bunu yapmaya hazırım. Bana teklif gelirse seve seve katılırım ama anladığım kadarıyla öncelikle sivil toplum kuruluşlarından ve resmi olmayan yerlerden katılım bekleniyor” dedi. Hâkim ve savcılar ABD sistemini inceleyecek İLHAN TAŞCI Saldırganların kimliği belirlendi n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı ve AKP Genel Merkezi’ne düzenlenen saldırının şüphelilerinin kimlikleri tespit edildi. Daha önceden de arananlar listesinde olduğu belirtilen şüphelilerin isimlerinin, Muharrem K.(35), Hasan B.(55) ve Murat K.(32) olduğu anlaşıldı. Saldırıları gerçekleştiren 3 şüphelinin olaydan bir gün önce de keşif yaptığına dair kamera kayıtlarının olduğu belirtildi. Örgütün “güvenli evler” olarak kullandığı adreslere yapılan baskında 2 kişi gözaltına alındı. ANKARA Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’nin destek ajansı olan Open World Leadership Center’ın katkısıyla 25 kişilik yargıç ve savcı heyeti ABD’ye giderek adalet sistemini inceleyecek. Program kapsamında yargıç ve savcılar, mahkeme yönetimi, karşılıklı kanıt süreci, jüri duruşmaları, ceza uzlaşma pazarlıkları ve alternatif uzlaşma yöntemlerini irdeleyecek. Program süresince yargıç ve savcılar Amerikalı ailelerin yanında kalacak. ABD Kongresi’nin destek ajansı olan Open World Leadership ile HSYK arasında iki ülke yargı mensuplarının karşılıklı olarak yargı sistemlerini analiz etmeleri ve tanımaları amacıyla mutabakat metni imzalanması kararlaştırıldı. Nisan ayında imzalanacak mutabakatın ardından Türkiye’den 25 kişilik hâkimsavcı heyetinin ABD’ye giderek adalet sistemi hakkında bilgi alması planlandı. ABD’yle işbirliği projesinin ilk aktivitesi olarak haziran ayında 25 kişiden oluşan hâkim ve savcı grubu, 10 günlük bir program için bu ülkeye gönderilecek. ABD’ye gönderilecek olan hâkim ve savcılar, 5’er kişilik 5 gruba ayrılacak ve her bir gruba Amerikalı bir hâkim ve resmi ziyaretler sırasında bir tercüman eşlik edecek. Ziyaretin ilk gününde katılımcılar Washington’da bir günlük bilgilendirme eğitimi de alacak. Heyet; ABD hukuk sistemi, mahkemelerin yönetim ve yapısı, hukuk eğitimi ve hâkim seçimi konusunda bilgilendirilecek. Programın ikinci gününde heyet kendilerini misafir edecek Amerikalı ailelerin yanına yerleştirilecek. Daha sonraki günlerde ise ABD’li hâkimin gözetiminde mahkemeleri, baroları ve hukuk fakültelerini ziyaret edecekler. Bu ziyaretlerde katılımcılar ABD’deki meslektaşları ile yargı uygulamaları, yönetim ve hukukun üstünlüğü konusunda düşünce alışverişinde bulunma, ABD yargı sistemi ile ilgili “mahkeme yönetimi, karşılıklı kanıt süreci, jüri duruşmaları, ceza uzlaşma pazarlıkları” gibi farklı konular hakkında bilgi sahibi olacak. Ailelerin yanında kalacaklar BÖCEK KOMİSYONU’NDA İKİ ALT KOMİSYON KURULDU KART, KOMİSER YARDIMCILIĞI SINAVINDA SIZDIRMA OLDUĞUNU SÖYLEDİ DHKPC’de 10 tutuklama n İstanbul Haber Servisi Okmeydanı’nda DHKPC operasyonu kapsamında yapılan baskınlarla gözaltına alınan 13 kişi, Emniyet’teki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık 3 şüpheliden 10’unu tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Hâkim karşısına çıkan 10 kişi tutuklandı. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bazı Gençlik Kolları üyelerinin Gençlik Kolları Olağanüstü Kurultayı için imza toplamasını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “kurultay yapılsın” mesajı verdi. CHP Gençlik Kolları, MYK üyelerinden 14 kişinin de kurultay istediği iddiasıyla birlikte, “kurultay” talebinde bulunmuştu. ‘Telefon kutuları dış ‘Emniyet bünyesinde çeteleşme var’ müdahaleye açık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Telekom Operasyon Başkanı Mehmet Atalay, apartmanlarda bulunan telefon kutularının dış müdahalelere açık olduğu için “sıkıntılı olduğunu” belirtti. Bu konuda müşterilerini uyardıklarını belirten Atalay, fiberoptik altyapının tamamlanmasıyla telefon kutularına müdahale edilemeyeceğini ifade etti. Böcek Komisyonu teknik konularda çalışma yapmak ve eski istihbaratçı ve mağdurların dinlenmesi için iki alt komisyon kurulmasını kararlaştırdı. Böcek Komisyonu’na Türk Telekom ve Türksat AŞ yetkilileri bilgi verdi. Türk Telekom Operasyon Başkanı Atalay, binalardaki telefon kutularının güvenliği konusunda Türk Telekom’un fiberoptik altyapı çalışmalarının devam ettiğini belirterek “2017 yılına kadar 100 megabit hızında bir ağ tüm Türkiye’de hazır olacak. Bununla birlikte dış müdahale imkânı sıfıra inecek” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 10 Mart’ta yapılan komiser yardımcılığı sınavına ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kart, soruların belli gruplara servis edildiğini, Emniyet bünyesinde; Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM odaklı bir “çeteleşme” olduğunu söyledi. Türkiye’de AKP iktidarları döneminde 20062007 yıllarından itibaren kamu personeli alımında, tayin ve terfi işlemlerinde organize bir şekilde nüfuz suiistimalleri yapıldığını iddia eden Kart, şöyle dedi: “Artık ÖSYM, KPSS, TUS, yargıçlık sınavlarıyla Emniyet odaklı komiser yardımcılığı sınavlarında nüfuz suiistimallerinin ötesinde sorular belli gruplara servis edilmektedir. Bu anlamda, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM odaklı ‘çeteleşme’ anlayışının ağırlıklı olarak Emniyet bünyesinde odaklandığını görüyoruz.” Kılıçdaroğlu’ndan kurultay kararı Mehmet Atalay Atilla Kart
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle