13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı Uludere olayını ‘karartmakla’ suçladı: Emri kim verdi? u Uludere olayının aydınlatılması gereken bir olay olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ‘’34 yurttaşımızı bilerek ve isteyerek birilerinin talimatıyla gidip öldürdük’’ dedi. Komisyon raporunun saklanmasının demokrasi adına utanç verici olduğunu belirten CHP lideri, ‘’Vur emrini kim verdi’’ sorusunun mutlaka yanıtlanması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere olayının ucu Başbakan Tayyip Erdoğan’a dokununca hükümet tarafından “karartma” uygulanarak “kapatılmak” istendiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına 3 dönem Kayseri’de belediye başkanlığı görevini yürüten Niyazi Bahçecioğlu için belediye önünde cenaze töreni yapılmamasını eleştirerek, “Belki de adı yolsuzluğa bulaşmış belediyenin önünde, alnı ak bir belediye başkanının cenazesinin kaldırılması doğru olmayabilirdi” dedi. Kılıçdaroğlu 12 Mart muhtırasının yıldönümü olduğunu anımsatarak, bu olayın darbelerin en büyük mağdurunun CHP olduğunu göstermesi açısından çok önemli olduğuna işaret etti. CHP lideri grup konuşmasının büyük bölümünü, AKP oylarıyla TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nda kabul edilen Uludere raporuna eleştiriye ayırdı. Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki değerlendirmeleri özetle şöyle: Yarısı 18’in altında: Uludere’de 34 sivil yurttaşımız öldürüldü. Ölenlerin yarısından çoğu 18 yaşın altında. 14 günde aydınlanması gereken bir sorun, 14 aydır çözülemiyor. Bazen yanıtı belli olan soruları iktidar söylemek istemez. Bu da onlardan. Herkes ne olduğunu biliyor, iktidar da çok iyi biliyor ama çıkıp halkın önüne doğruları dile getiremiyor. Parlamentoda 1 ay içinde komisyon kuruldu. 4 soruya yanıt aramak için kurduk dediler; İHA görüntülerini kim değerlendirdi ve analizini kim yaptı? Hedef tayinine yani bombalanacak kişilerin PKK’li olduğuna kim karar verdi? Hangi istihbarat bilgisi bu kararın alınmasında etkili oldu? Vur emrini kim verdi? 34 yurttaşımız öldürülmüşse bu sorulara yanıt bulmamız gerekiyor. Neden saklanı yor: Komisyon ger çekleri araştırma de ğil, gerçekleri karartma komisyonu gibi bir işlev üstlenmiş durumda. İşin ucu Erdoğan’a dayanınca orada akan sular duruyor. Olay gerçekten acı ve aydınlanması gereken bir olay. 34 yurttaşımızı bilerek ve isteyerek birilerinin talimatıyla gidip öldürdük. Rapor hazırlanıyor komisyona geliyor, komisyon başkanı da ilk kez raporu görüyor. Rapor okunuyor, toplayacağız, neden medyaya sızmasın kimse görmesin. 12 Eylül’de askeri yönetimlerde bile böyle olmamıştır. Üstelik bu TBMM çatısı altında oluyor. Hani siz değil miydiniz Ankara’nın derin dehlizlerinde asla kaybolmayacak diyordunuz. Bırakın Ankara’nın derin dehlizlerinin TBMM’nin dehlizlerinde kayboldu. Din Ekseninde Siyaset... Köleci bir toplum yaşamı hayatımızı giderek kuşatırken, yurdumun insanı niçin gözlerini kapatıyor? Bu suskunluk neden? Soruları alt alta getirebiliriz... Çağdaşlaşma! Uygar toplum! Bunlar o kadar kolay olmuyor, çünkü demokrasinin laiklik temelinde yükseleceğini konuşup tartışmıyoruz. Şöyle bir bakın 1920’lerin ve 30’ların Türkiye’sine... Yüzde 90 köylü! Tarlası vardı, ürünü toplar ve satardı. Cumhuriyet, tepeden inme gelip kurulan baskıcı bir rejim olarak görülmemeli. Parlamenter bir sistem vardı... Türkiye, dünyada bu sistem içinde olan 8 ülkeden biriydi... Altı yüzyıllık bir imparatorluğu yıkıp, padişahlık düzenini ortadan kaldırmak öyle kolay değildi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, önce Kurtuluş Savaşı’nı yaptılar, kanlarıyla, canlarıyla cumhuriyeti kurdular. Kimi zaman televizyonlarda, 20’li, 30’lu ve 40’lı yılların tek parti dönemi olduğunu vurgulayan tarihçiler, o dönemde baskıcı bir rejimin olduğunu savunurlarken, bilinen Türkiye gerçeğini nedense göz ardı ediyorlar. HHH 1946 yılında, CHP içinden DP doğdu... Seçimle sandıktan çıkan DP kırsal kesimin, yani köylülerin oyuyla iktidara geldi. 1950’den sonra Türkiye’ye demokrasi ve özgürlükler geldi mi? Hayır! Baskı daha da arttı, 27 Mayıs darbesi oldu... 1961 Anayasası’nı elbet askerler yaptı bilim insanlarıyla birlikte... Kim ne derse desin, özgürlükçü bir anayasaydı... Demokrasi ve özgürlükler öyle gökten Tanrı tarafından toplumlara altın tepsi içinde sunulmuyor... Dünyada neler olup bitmiş bir bakın! Fransa, İngiltere, Almanya, İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan’da neler olup bitmiş öğrenin... Televizyon ekranlarına çıkıp ahkâm kesmek kolay tarihçi olarak. Türkiye’de bırakın solu, CHP grubuna anayasa brifingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin basına kapalı grup toplantısında partinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, yeni anayasa süreci hakkında grubu bilgilendirdi. AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisine karşı çıktıklarını ve sonuna kadar da bu konuda direneceklerini anlatan komisyon üyeleri, partilerinin önerisini anlattı. Edinilen bilgiye göre gruba bilgi veren Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Atilla Kart, kendilerinin ilke olarak cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesini önerdiklerini anlattı. CHP’nin komisyona sunduğu ve Meclis’te yeterli çoğunluk sağlanamaması durumunda “Cumhurbaşkanı Seçim Kurulu” oluşturulmasını içeren önerisi şöyle: “Cumhurbaşkanı TBMM üye tam sayısının üçte ikisi (367) ile seçilir. 48 saat ara ile yapılacak 3 oylama sonucunda hiçbir aday bu çoğunluğu sağlayamazsa, hemen Cumhurbaşkanı Seçim Kurulu oluşturulur. Kurulun üye sayısı TBMM üye sayısının 2 katıdır. Cumhurbaşkanı Seçim Kurulu, TBMM üye tam sayısının 2 katıdır (1100). Cumhurbaşkanı Seçim Kurulu TBMM üyeleri ile her ilin il genel meclisi üyelerinden oluşur. Her il kurulda nüfusu oranında ve en az bir temsilciyle temsil edilir.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. (Fotoğraf:Necati Savaş) Baykal, Kılıçdaroğlu’nun özel ricasıyla Kayseri’deki cenaze törenine katıldı Altı saatlik görüşme İLHAN TAŞCI ANKARA Siyasi kulisleri heyecanlandıran eski genel başkan Deniz Baykal ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun fikir alışverişinde bulundukları altı saatlik baş başa yolculuk, Kılıçdaroğlu’nun özel ricasıyla gerçekleşti. Baykal’ın genel başkanlıktan istifa etmesinden bu yana geçen üç yıl içerisinde ilk kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eski lideri Baykal’ı, eski Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu’nun cenazesine birlikte katılmak üzere yaptıkları yolculuk bir araya getirdi. Baykal ile baş başa altı saati bulan görüşmenin zeminini Kemal Kılıçdaroğlu’nun pazar günkü telefonu yarattı. Edinilen bilgiye göre, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Bahçecioğlu’nun yaşamını yitirmesi üzerine genel merkeze durumu ileterek cenazeye katılmak üzere yönetici düzeyinde görevlendirme yapılması talebini iletti. Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı’nın Baykal’la yaptığı görüşmeyi kaleme alırken Baykal’ın “Artık sahalara çıkacağım” açıklaması ve ilk toplantıyı da Kayseri’de yapacağı değerlendirmesi “Baykal meydanlara iniyor” şeklinde yorumlanmıştı. Bu tartışmalar sürerken Kılıçdaroğlu pazar gü nü Baykal’a telefonla ulaşarak Bahçecioğlu’un cenazesine katılıp katılmayacağını sordu. Baykal ise Bahçecioğlu ailesini telefonla arayarak başsağlığı dileklerini ilettiğini ve cenazeye katılmayacağını söyledi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu ise Bahçecioğlu’nu “daha iyi tanıdığı” ve birlikte gidilmesinin anlamlı olacağı düşüncesini Baykal ile paylaşarak Kayseri’ye birlikte gitmeyi önerdi. Baykal da Kılıçdaroğlu’nun davetini geri çevirmeyince yolculuğun saati ve biçimine karar verildi. Ertesi gün sabah da Kılıçdaroğlu makam arabasıyla selefinin oturduğu Angora Evleri’ne giderek Baykal’ı alıp Kayseri’ye hareket etti. sosyalistleri, sosyal demokratların 1950’den bugüne dek bir kez olsun tek başına iktidara geldiklerini gördünüz mü? 1977 seçimleri sonrası Bülent Ecevit’in kısa süren hükümetini örnek olarak göstermeyin! Bu arada Birinci Milliyetçi Cephe ve İkinci Milliyetçi Cephe hükümetlerini unutmayın!.. Türkiye İşçi Partisi, 1965 seçimlerinde Meclis’e girip grup kurdu... Çünkü milli bakiye sistemi vardı... Demirel ve İnönü, yani CHPAP hemen anlaşıp yeni bir yasayla seçim sistemini değiştirdi. HHH 2013 yılında biz hâlâ demokrasi ve özgürlükleri, sivil yeni bir anayasayı tartışıyoruz... 12 Eylül’ün getirdiği bu Partiler Yasası ve Seçim Yasası’yla ne sosyalist partiler ne de sosyal demokrat partilerin iktidara gelmesi çok zordur. Türkiye’de din ve ırk eksenli siyaset hâlâ geçerli... Sermayeemek çelişkisi sosyal demokrat olduklarını söyleyenlerin dilinde yok! Yarı köylüyarı kentli olan yurttaşın, demokrasiyle ve özgürlüklerle, laik cumhuriyetin altının oyulduğuyla pek ilgisi yok! Eğitim sisteminin hali, tarikat şeyhleri onların hiç mi hiç umurunda değil! Çünkü kırsal kesimden gelenler lümpenleşti son 40 yıl içinde. HHH Lümpen sınıf, din ve ırkçı eksenli siyasetin içinde bir o yana bir bu yana gidip gelirken, kolaycılığı seçer. Daha açıkçası köşeyi dönmeyi, dönemezse avantayı! Elektriği, suyu kaçak kullanır... Yaşamın katılığında bir torba pirince, şekere, zeytine, bedava kömüre oyunu kullanır... Kendini ikinci sınıf yurttaş olarak görür bir de: “Beyaz Türkler zenci Türkler!” Arabeskin acısında kendini bulur! Bir delikanlı, kabadayı, tarikat şeyhi bulursa ona sarılır... Terör örgütleri onların çocuklarını kandırır, evlerinde alıp götürür. Sanayileşmemiş toplumlarda tarih boyunca yaşanmıştır tüm bu saydıklarım. O yüzden kolay değildir sanayileşmeden, işçi sınıfı örgütlenmeden çağdaşlaşmak, demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak hayata geçirmek! Kolay değildir. DESTEK DÜŞÜK ÇIKINCA ERDOĞAN TALİMAT VERDİ AKP, başkanlığı rın” diye görevlendirdi. Erdoğan’ın talimatıyla parANKARA AKP kurmayları ti içinde başkanlık sisteminin en nın, “Yeni anayasayı başkanlık ateşli savunucusu olan TBMM sistemine feda etmeyiz. UzlaşAnayasa Komisyonu Başkama olursa başkanlıktan vazge nı Burhan Kuzu ve hukukçu çeriz” açıklamasına karşın Başkurmaylar, 81 ilde “Başkanlıbakan Tayyip Erdoğan, başğa desteği artırma” toplantılakanlık sisteminde ısrarlı olduğu rı düzenleyecek. Toplantılar bu nu gösteren bir hafta sonu başlayagörevlendirme cak. Kuzu, bu hafu Anketlerde başkanlık ta sonu başkanlıyaptı. Anketlersistemine destek düşük de desteğin düğa desteğin en düşük çıkması üzeşük görüldüğü, çıkınca Erdoğan, “Gidin rine Erdoğan’ın CHP’nin kalesi koanlatın, desteği artırın” talimatıyla AKP numundaki İzmir’e dedi. Parti kurmayları, 81 giderek sistemi anilde “Tabanı ve kurmayları latacak. Akademishalkı başkanlık de eşlik da aldıkları yenlerin sistemine ikna edeceği AKP’nin talimatla etme” toplantıhukukçu kurmayları yapacak. ları, 81 ildeki başhalkı kanlık sistemi topAKP’nin yapbaşkanlık sistemine lantılarını en geç tırdığı anketikna etmek için 81 ilde iki ayda bitirmeyi lerde hem partoplantı yapmak için hedefliyor. ti hem de tüm partilerin seçİzmir’de ilk topharekete geçti. menleri arasınlantının yapılmada başkanlık sı öncesinde husistemine desteğin düşük çıkma kukçu kurmaylar bir araya gelesı, parti yönetimini harekete ge rek toplantılarda başkanlık sisteçirdi. Özellikle son yapılan anmi konusunda halkı ikna etmek kette AKP seçmeni arasında da ve desteğini yükseltmek amabaşkanlık sistemine karşı çıkan cıyla anlatılacaklar ve verilecek ların, destek verenlerden daha mesajların çerçevesini belirledi. fazla çıkması üzerine Erdoğan, Tüm illerde gelecek sorular da kurmaylarını “Gidin, başkanlık düşünülerek aynı mesajların vesistemini anlatın, desteği artırilmesi hedefleniyor. ERDEM GÜL 81 ilde anlatacak CHP’li Aksünger, telekulak konusunda devletin imkânlarının suiistimal edildiği düşüncesinde ‘Dinleyenler içeriden’ MAHMUT LICALI ANKARA TBMM Böcek Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Erdal Aksünger, yasadışı dinlemelerin devletin imkânları suiistimal edilerek kurumların içindeki bazı kişiler tarafından yapıldığını belirterek “Dışarıdan bu kadar geniş bir ağ yönetilemez, dinleyenler içeriden” dedi. Aksünger, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) yapılacak ziyarette internete düşen örnek bir dinleme kaydı üzerinden TİB’de dinlemenin yapıldığı tarihteki hareketlerin neler olduğunu sorgulayacağını ifade etti. Yasadışı dinlemeleri ve yasal sınırını aşan dinlemeleri engellemek amacıyla kurulan TBMM Böcek Araştırma Komisyonu bugün TİB’e ziyarette bulunarak dinlemelerin nasıl yapıldığını araştıracak. Bilişim uzmanı ve komisyonun CHP’li üyesi Erdal Aksünger, TİB ziyaretinde internet ortamına yüklenen yasadışı bir ses kaydı ör neğinden bazı araştırmalar yapacağını ifade etti. Dinlemeyi sağlayan sistemin kimler tarafından ne zaman nasıl kullanıldığına ilişkin kayıtlara bakıldığında dinlemenin TİB kaynaklı olup olmadığının anlaşılacağını söyleyen Aksünger, “Herhangi bir örnek dinlemenin yapıldığı tarih ve zamanda ceğine ilişkin bir yasa hükmü bulunmadığını ifade eden Aksünger, “Milletvekillerinin dinlenmesi yasal anlamda yasak değilse doğrudan dinlenme yapılmasa bile baskı unsuru olarak da kullanılabilir. Bu bir tehdit” diye konuştu. Dinlemelerin sosyal bir travmaya döndüğünü ifade eden Aksün konusunda hâkimlerin çok yeterli olmadığını söyleyen Aksünger, hâkimlerin gelen talepleri üstünkörü bir şekilde değerlendirip onay verdiğini belirtti. asadışı dinleme yapanlar içeriden’ Kamuoyuna yansıyan yasadışı dinlemelerin kurumların içinden çıktığını ifade eden Aksünger şunları dile getirtti: “Benim öngörüm; devletin ve kurumların imkânları suiistimal edilerek yapılan dinlemeleri zaman itibarıyla belli insanlar tarafından kullanılıyor. Böyle bir suiistimalin olduğuna inanıyorum. TİB, MİT, hangi kurum olursa olsun içeride bir suiistimal var. Dışarıdan bir kişi bu kadar geniş bir ağı yönetemez. Dinleyenler içeriden. Teknik ya da idari bir suiistimal olabilir. Devlet imkânları kullanılmadan yapılamaz. Yüzde 90’ının devlet imkânlarının suiistimal edilerek yapıldığını düşünüyorum.” ‘Y u Böcek Komisyonu’nun CHP’li üyeleri TİB’e yapılacak ziyarette; örnek bir dinleme kaydı üzerinden dinlemelerin kamuoyuna nasıl sızdığını araştıracak. Kamuoyuna sızdırılandan çok daha fazla yasadışı dinleme yapıldığını belirten CHP’li komisyon üyesi Erdal Aksünger, ‘’TİB, MİT, hangi kurum olursa olsun içeride bir suiistimal var. Dışarıdan bir kişi bu kadar geniş bir ağı yönetemez’’ dedi. TİB’de yapılan hareketlere tek tek bakarsak oradaki izdüşümleriyle birlikte dinlemenin nasıl yapıldığı ortaya çıkar” dedi. ger, toplumun her kesiminde dinleniyorum endişe olduğunu belirtti. Kamuoyuna sızdırılardan çok daha fazla yasadışı dinleme yapıldığını belirten Aksünger, yasadışı bir yöntemle yapılan dinlemelerin daha sonra yasal kılıfına uydurulduğunu belirtti. İstihbari dinlemeler illetvekillerine dinleme tehdidi’ Milletvekillerinin dinlenemeye ‘M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle