12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 12 MART 2013 SALI 14 KÜLTÜR Aydınlar İsrail’i yargılıyor Russell Mahkemesi, Roger Waters ve Edgar Morin’in de katılımıyla Brüksel’de toplanıyor EVRİM ALTUĞ Yazar Bertrand Russell’ın öncülüğünde 1966’da Vietnam Savaşı’nın ahlakdışılığına bir tepki olarak kurulan, oturumları 1967’de Stockholm ve Kopenhag’da (sembolik de olsa sivil toplum nezdinde tüm açıklığı ile) yapılan, daha sonra Latin Amerika başlığı altında 197476’da tekrarlanan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, namı diğer Russell Mahkemesi, İsrail Hükümeti’nin Gazze’ye karşı giriştiği ağır saldırılar ve halihazırdaki ablukası nedeniyle, Ortadoğu’ya barış ve adalet getirebilmek üzere yakın geçmişten beri bir araya geliyor. Bu yılki mahkemenin karar duruşması ise 1617 Mart’ta Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılacak ve mahkemeye Fransız filozof Edgar Morin ile Pink Floyd grubunun eski üyelerinden Roger Waters da katılacak. 1967’deki mahkemenin jürisinde, hatırlanacağı gibi Fransız düşünür JeanPaul Sartre ile Türkiye’den Mehmet Ali Aybar da bulunuyordu. Etkinliğin yeniden hayata geçtiği 2009 yılının jürisindeki isimlerden biri de Altın Palmiye’li muhalif İngiliz yönetmen Ken Loach’tu. Russell Mahkemesi’ne bugüne dek Tarık Ali, John Berger, Judith Butler, Noam Chomsky, Norman Finkelstein, Eduardo Galeano, Naomi Klein, Avi Mograbi, Jose Saramago gibi aydınlar da destek verdi. İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği suçların karara bağlanacağı toplantıya ABD’li insan hakları aktivistleri Angela Davis ve Dennis Banks ile Arjantinli piyanist Miguel Angel Estrella ve Filistinli politik tutuklu Marwan Barghouti’nin eşi Fadwa Barghouti de katılacak. Mehmet Balkan İstanbul Devlet Opera ve Balesi ‘Kuğu Gölü’nü Bahçeşehir Kültür Merkezi’nde sahneliyor Roger Waters kemede otomatikman yargılayan dünyadaki tek ülke olması ve İsrailli otoritelerce çocuklara sistematik, genişletilmiş ve kurumsal ağır muamele uygulaması oluşturuyor. Edgar Morin Öte yandan mahkeme bu yıl, Avrupa Birliği Konseyi’nin çağrısına da kuKonuyu uluslararası hu lak verir biçimde, Filistin’dekuk bağlamında Barselona, ki İsrail temelli hukuk dışı yeİsrail’in uyguladığı ayrımcırel ve uluslararası yerleşimlere lık (Apartheid) politikası babir tepki olarak da toplanıyor. kımından Cape Town, şirketFilistin halkına adalet amacıylerin rolü açısından Londra ve la toplanan ve ekonomik varABD’nin gösterdiği karmaşık lığını tümüyle uluslararası batutum adına New York’taki ğışlar ve sivil katkılarla sağlaoturumlarla gündeme taşıyan yan Russell Mahkemesi bu yıl 2013 Russell Mahkemesi’nin ayrıca, etkinliğe emeği geçen bir diğer mühim “dava konuve yakın zaman önce hayata su” ise UNICEF’in yakın taveda eden Stephane Hessel’ı rihli bir raporuna göre, İsrail’in da anacak. Önceki yıllarda İstutuklu çocukları askeri mahrailFilistin geriliminde AB ve ABD’nin rolünün sorgulandığı ve ayrımcılık politikalarıyla şirketlerin bu gerilimdeki paylarının kınandığı Russell Mahkemesi’ne bu yıl müzisyen Waters ve filozof Morin’in dışında, ABD’li insan hakları aktivistleri Angela Davis ve Dennis Banks ile Arjantinli piyanist Miguel Angel Estrella ve Filistinli politik tutuklu Marwan Barghouti’nin eşi Fadwa Barghouti de katılacak. İlgili raporlar için: (1) http://www.unicef.org/media/media68093.html (2)http://www.eccpalestine. org/wpcontent/uploads/2013/02/ EUHomsJerusalemRe port2012 Ayrıntılı bilgi için: http://www. russelltribunalonpalestine.com/ en/sessions/final Kendi şehrinde turnede gibi u Atatürk Kültür Merkezi 5 yıldır kapalı olduğu için ‘Kuğu Gölü’ teknik nedenlerle orkestrasız sahneleniyor. Baş balerina Deniz Zirek, “Kendi şehrimizde kendimizi turne topluluğu gibi hissediyoruz” diyor. ZEYNEP ALTAY u On binlerce Yahudinin toplama kamplarına gönderilmesinden sorumlu Vali Von Schirach’a, ünlü orkestranın ‘onur yüzüğü’nün armağan edildiği öğrenildi. Nazi döneminde orkestradan atılan 15 müzisyenden 7’sinin kamplarda yaşamını yitirdiği belirtildi. İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Çaykovski’nin ölümsüz eseri “Kuğu Gölü” balesini Atatürk Kültür Merkezi (AKM) kapatıldığından bu yana ilk kez, opera bale için inşa edilmemiş de olsa büyük bir sahneye sahip olan Bahçeşehir Kültür Merkezi’nde 12 ve 14 Mart’ta saat 20.00’de sahneleyecek. Güncel librettosu Şefik Kahramankaptan’a ait olan eserin koreograf ve dramaturgu ise Mehmet Balkan. İDOB’un eseri ilk kez 1975’te Petipa ve İvanov ko reografisiy le sahnelediğini hatırlatan Balkan, “Ben de aynı koreografiden hareketle farklı bir yorum, farklı bir kurguyla sahneye taşıyorum” diyor. Bir aşk öyküsü “Kuğu Gölü”. İki kadının, Odette ve Odile’in aşk savaşında, aşkın kazandığı, kötülüğe galip geldiği bir başyapıt. Tülay Yalçınkaya ve Müge Celiloğlu ile dönüşümlü olarak Odile’i (siyah kuğu) canlandıran baş balerina İlke Kodal ve Odette rolünü An kara DOB’dan konuk sanatçı Özge Başaran ile dönüşümlü olarak canlandıran baş balerina Deniz Zirek’in de katıldığı söyleşimizde ise ana konu aşk değil, salon sorunuydu. Mehmet Balkan, daha ön ce Türkiye’nin diğer balelerinden dansçılar ve HET National Ballet Company’den konuk sanatçı Josef Varga’nın yer aldığı “Kuğu Gölü”nü Aspendos Festivali’nde sahneye koymuş. “2011’de festivalin açılışında, 2012’de de kapanışında sahnelenmişti. Bu yıl da Aspendos’ta perde açacak” diyor. “AKM kapanalı 5 yıl oldu. Bir bale kuşağı neredeyse orkestra ile dans etmemiş ola cak” diyorum. Balkan, “AKM’de 10 prömiyer yapılıyorsa bunun dördü canlı müzikle ger çekleşirdi” diye yanıtlıyor. “AKM kapan dıktan sonra Süreyya Operası açılmasa sanatsal etkinliklerimiz neredeyse duracaktı. Süreyya’nın da mimarisi dolayısıyla sahne potansiyeli kısıtlı. Bahçeşehir Kültür Merkezi’nde olmamızın nedeni, aslında eseri orkestrayla seyirciye ulaştırabilmekti, ama teknik nedenlerle orkestrasız sahneleyeceğiz. Umut ederim bundan sonraki temsilleri orkestra eşliğinde hayata geçirebiliriz.” Ünlü Viyana Filarmoni Orkestrası, Nazilerle olan ilişkilerini açıklıyor Nazi geçmişi aydınlanacak Kültür Servisi Dünyanın en iyi orkestralarından biri olarak nitelenen Viyana Filarmoni Orkestrası’nın yönetimi, Nazi dönemiyle ilgili suçlamalara açıklık getirecek. Avusturya’nın Nazi Almanyası tarafından ilhakının 75. yıldönümüne denk gelen 12 Mart’ta, yani bugün orkestranın geçmişte Nazilerle olan ilişkilerinin ayrıntılarıyla açıklanacağı bildirildi. Orkestranın 1942’de Viyana’nın Nazi valisi Baldur von Schirach’a armağan ettiği onur yüzüğüyle ilgili ayrıntılı açıklamaların da yapılacağı öğrenildi. On binlerce Yahudinin Avusturya’dan sınır dışı edilerek toplama kamplarına gönderilmesinden sorumlu Von Schirach’ın sonradan yüzüğü kaybettiği, ancak işlediği insanlık suçlarından ötürü tutulduğu Spandau Cezaevi’nden salıverilmesinin ardından, 1960’larda kendisine yeni bir yüzüğün verildiği ileri sürülüyordu. Viyana Filarmoni’nin, orkestranın Nazi geçmişini araştırmak üzere üç tarihçiyi görevlendirdiği ve bu tarihçilerin incelemelerinin orkestranın web sitesinde yayımlanacağı belirtildi. Açıklamalarda, o dönemde Viyana Filarmoni yönetimi tarafından Yahudi oldukları ya da Nazilere karşı çıktıkları gerekçesiyle orkestradan atılan 15 müzisyenle ilgili bilgilerin de yer alacağı vurgulandı. Söz konusu müzisyenlerden 7’si toplama kamplarında yaşamını yitirmişti. Bazı tarihçiler, Viyana Filarmoni’nin her yılbaşında verdiği ünlü “Yeni Yıl” konserlerinin de 1939’da Avusturya’daki Nazi yönetiminin propaganda gösterisi olarak başlatıldığını öne sürdü. Orkestranın özellikle Strauss valsleri çaldığı Yeni Yıl konserleri bugün televizyonda 81 ülkeden 60 milyon kişi tarafından izleniyor. Öte yandan, Viyana Filarmoni Orkestrası’nın cinsel ayrımcılık uyguladığı, topluluğa uzun yıllar kadın müzisyenlerin alınmadığı belirtiliyor. Bugün de topluluğun 126 üyesinden yalnızca 6’sı kadın. ‘Seyircimizi özledik’ Deniz Zirek: Evimizi, seyircimizi çok özledik. Eksik olmasınlar bizi bırakmıyorlar, ama AKM’nin havası hem sanatçılar hem de izleyiciler için bambaşkaydı. Bu halde kendi şehrimizde turne topluluğu gibi hissediyoruz. Zor şartlarda da olsa elimizden gelenin en iyisini hep beraber yapmaya çalışıyoruz. (...) Bizi en çok üzen mekânsızlıktan istediğimiz performansı sunamamak, ama topluluk olarak mesleğimiz gereği pes etmeyip motivasyonumuzu güçlü tutmaya çalışıyoruz. ‘Her şey teknik’ İlke Kodal: İki sene önce Süreyya Operası’nda ne kadar sığma güçlüğü çeksek de büyük prodüksiyon olarak “Don Kişot” ve “Kamelyalı Kadın”ı sahnelemeyi başardık. Umarız ki AKM’nin açılış gecesinde diğer yeni sezonlarımızda orkestralı büyük prodüksiyonlar yaparız. (...) Balede her şey tekniktir. Her gün egzersiz yapıyoruz ki tekniğimiz su gibi olsun, canlandırdığımız karak Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. yılı Kutlamalar Ayşe Tütüncü ile başlıyor Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi 150. Yıl Kutlamaları Ayşe Tütüncü Dörtlüsü konseri ile başlıyor. Kendisi de Boğaziçi Üniversitesi mezu nu olan piyanist Ayşe Tütüncü’ye Emre Karabulut, bas gitarda Şuayip Yeltan, perküsyonda Serdar Gönenç eşlik edecek. Ayşe Tütüncü Dörtlüsü 14 Mart saat 20.00’de Boğaziçi Üniver sitesi Güney Kampus Albert Long Hall’de sahnede olacak. 1863 yılında Bebek Kampusu’nda Robert Kolej olarak eğitim ve öğretime başlamış olan Boğaziçi Üniversitesi, dünyada ve Türkiye’de yaratmış olduğu eğitim geleneği ile akademik ve kültürel değerleri 20132014 yıllarında düzenleyeceği etkinliklerle paylaşacak. ter neyse bedenimizle onu aktarmaya, kendi yorumumuzu katmaya çalışıyoruz. (...) Sinema için “Kuğu Gölü” harika bir konu. “Siyah Kuğu” filmi bence baleden feyz alarak popülerlik sağladı. Yoksa biz zaten hep vardık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle