25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 11 MART 2013 PAZARTESİ Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Katar’ı her terörist ailesine 10 bin dolar vermekle suçladı Esad’ın Katar iddiası ŞANLIURFA’YA TYÇP PİYANGOSU AYŞE SAYIN Cumhuriyetin Cesur Kadınları... Gülriz Sururi’yi dinliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir TV kanalının konuğu. Düşüncelerini, duygularını açıklıyor. Siyasal iktidarın karşıtı duruşunu sözünü sakınmadan ortaya koyuyor. Sunucu soruyor: “Korkmuyor musunuz?” Gülriz Sururi yanıtlıyor: “Korkmuyorum. Neden korkayım. Bir canım var. O da ülkeme feda olsun”. Televizyonun karşısında donup kalıyorum. Demek ki, iktidar karşıtı düşünceleri, duyguları açıklamak, canını ortaya koyabilen bir cesaret gerektiriyor. “İleri demokrasi” masalının geldiği nokta bu. Gülriz Sururi. Bir tiyatro sanatçısı. Aileden tiyatronun içinde büyümüş ‘Sokak Kızı İrma’yı hatırlıyorum. ‘Keşanlı Ali Destanı’nı. Engin Cezzar ile beraberliği. Anılarını da yazmıştı. Ama bu kimliğini, bu kişiliğini ilk kez görüyorum. İnsandan yana. Emekten yana. Sanattan yana. Cumhuriyetten yana. Atatürk’ten yana. Açık. İçten. Dürüst. Korkmuyor. Canını ortaya koyuyor. Cumhuriyetin cesur kadınlarını saygıyla selamlıyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. ??? 8 Mart 1859. New York. Dokumacı kadınlar ayaklanıyor. 8 saat çalışma süresi için. Daha yaşanası ücret için. Daha katlanılır iş koşulları için. Üstlerine kapatılan kapıların arkasında yangın çıkıyor. Kapılar açılmıyor. 129 kadın içerde ölüyor. 8 Mart gününün anılması gereken olayı bu. Clara Zetkin, bu cesur sosyalist kadın, bugünün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olmasını öneriyor. Enternasyonal kabul ediyor. Çok sonraları Birleşmiş Milletler de bugünü kabul ediyor. 8 Mart’ların anlamı bu. ??? Ülkem 8 Mart 2013’ü kadınların öldürülmesini protesto ederek kutlamaya çalışıyor. Çünkü ülkemin kültüründe, kadının erkeğin malı olması doğal sayılıyor. Kız çocukları babaları tarafından satılıyor. Küçük yaşta evlendiriliyor. Çocukgelinler diye bir sorun yaşanıyor ülkemde. Bir yandan konuşuluyor, bir yandan sürüp gidiyor. Bir genç kız, gönlünün istediği erkekle evlenmek isterse aile kararıyla öldürülüyor. Kaçarsa izlenip öldürülüyor. Bir kadın, kocasından ayrılmak isterse öldürülüyor. Bir kadın kocasından ayrılmışsa boynunda ölüm fermanı ile yaşamaya çalışıyor. Ülkem kadınları çok daha geride durmaya yönelik bir kültür değişimini yaşıyor. Ülkemde kadın emeğinin korunmasına henüz sıra gelmiyor. Şimdilik derdimiz, kadının canını koruyabilmek. Küçük kızların evlendirilmesi siyasal kültürümüz içinde sorun olarak görülmüyor. Şimdi kadın sorunu; kamuda kadınların örtülü çalışması ile toplumda kadınlarla erkeklerin ayrı ayrı olması sınırına dayanıyor. Siyasal kültürümüz buralara geldi. ??? Cumhuriyetin cesur kadınları seslerini yükseltiyor. Muazzez İlmiye Çığ. Yıldız Kenter. Türkan Saylan. Türkel Minibaş. Necla Arat. Aysel Ekşi. Müge Tamar Türkan Erkin Cumhuriyet yazarları kadınlar. Bilim kadınları. Sanatçı kadınlar. Mimar kadınlar. Mühendis kadınlar. Tıp doktoru kadınlar. İş kadınları. Medyanın cesur kadınları. Atatürk’ün açtığı yoldan yürüyüp bu ülkeyi uygar yapan kadınlar. Binlerce. On binlerce. Yüz binlerce kadın. Yüzümüzün akları. Onlarla kutluyoruz 8 Mart’ları. ??? Artık 8 Mart’lar ülkemde böyle kutlanıyor. Kadınların kanları pahasına. Kadınların canları pahasına. Kadın. Erkeğin anası. Erkeğin can yoldaşı. Erkeğin onuru. Bütün 8 Mart’lar ülkeme kutlu olsun. Bakan Çelik bereketi MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Kaynağı, emekçinin işsiz kalınca yararlandığı İşsizlik Sigortası Fonu olan Toplum Yararına Çalışma Programları’ndan (TYÇP) en fazla kişinin yararlandığı kentin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in seçim bölgesi olan Şanlıurfa olduğu ortaya çıktı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Bakan Çelik’e, “İŞKUR’un ücretlerini işsizlik fonundan karşıladığı kaç işçi olmuştur 2012 yılında? Bunlar ne kadar süre ile çalıştırılmıştır? Bu geçici işçilerin kurum ve illere göre dağılımı nedir” diye sordu. Dibek, ücretleri işsizlik fonundan karşılanan geçici işçilerin açıklanan işsizlik rakamlarına dahil edilip edilmediği hakkında da bilgi isterken “Yoksa bu geçici işçiler işsiz sayısının düşük görünmesi için çalışan olarak mı kabul edilmektedir” sorusunu yöneltti. Çelik, yanıtında TYÇP’den 2012 yılında 191 bin 998 kişinin yararlandığını şu anda yararlananların sayısının ise 76 bin 17 olduğunu bildirdi. Aynı zamanda Çelik’in milletvekili seçildiği il olan Şanlıurfa 22 bin 190 kişiyle TYÇP’den en fazla kişinin yararlandığı il oldu. Şanlıurfa’yı 15 bin 154 kişiyle Van, 7 bin 436 kişiyle de Gaziantep izledi. Şanlıurfa 2013 programında da 10 bin 219 kişiyle yine ilk sırada yer aldı. ‘İşsiz sayısı düşük gösteriliyor’ Dibek, İŞKUR’un işsizlik maaşı ile 2012’de 192 bin kişiyi “geçici” olarak çalıştırdığına dikkat çekti. Dibek, “Bu geçici durum normalde işsizlik sayılarından düşülmemesi gereken bir durum; ancak devlet bu 192 bin kişiyi işsiz saymayarak TÜİK istatistiklerinde işsiz sayısı az gösterildi” dedi. ANKARA CHP heyetinin geçen hafta ziyaret ettiği Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Türkiye ve Katar’ı teröristlere bizzat destek vermekle suçlarken “Katar her bir teröristin ailesine 10 bin dolar veriyor” iddiasında bulundu. Ülkedeki sosyal dokunun bozulduğunu ve son dönemde yaygınlaşan “cihad nikâhı”nın, fuhuş ve AIDS’i artırdığını anlatan Esad, Suriye’nin tarihi eserlerini yağmalayan muhaliflerin, “zındık” diyerek filozof heykellerinin başlarını kestiğini ifade etti. CHP Mersin Milletvekili Aytuğu Atıcı, Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, Hatay milletvekilleri Mevlüt Dudu ve Hasan Akgöl’le birlikte Esad ile yaptıkları görüşmesini rapor haline getirdi. Raporda, 2 saatlik Esad görüşmesi ve Suriye’deki genel duruma ilişkin saptamalar şöyle: Çocuklar okula gidemiyor: Eğitim Bakanı, Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle eğitimin aksadığını, çocukların yaklaşık yüzde 25’inin okula gidemediğini ifade etmiştir. Heyetimiz Lazkiye sokaklarında yaşamın doğal akışının devam ettiğini, tüm işyerlerinin açık olduğunu ve ciddi bir sorun yaşanmadığını gözlemiştir. Katar, 10 bin dolar veriyor: Esad, Çeçenistan, Suriye’ye Libya, Yemen, diğer Arap ülkeleri, Asya ve Kafkaslar dahil olmak üzere 23 farklı uyruktan terörist grupların olduğunu, bunların ‘ABD akıllı, Batı’nın kafası karışık’ Esad, çözüm sürecinde en etkili ülkenin Türkiye olduğunu, ABD’nin Avrupa ülkelerinden daha akıllı davrandığını, Avrupa ülkelerinden ise en çok Fransa’nın süreci zedelediğini ifade etmiştir. ‘Tarihi eserler yağmalanıyor’ Teröristlerin Suriye’yi yağmaladığını belirten Esad, tarihi eserlerin kaçırıldığını, müzelerin yağmalandığını ve bu şekilde teröristlerin zengin olduğunu, filozof heykellerinin “zındık” diye başlarının kesildiğini ifade etmiştir. Esad, ABD’nin El Kaide’yi kullandığını, El Kaide aracılığıyla Suriye’nin yıkılmak istendiğini ifade etmiştir. ‘Türkiye terörü destekliyor’ Ürdün’den gelen teröristler Ürdün hükümeti tarafından bilinmekle birlikte desteklenmediğini, Türkiye’den gelen teröristlerin ise Türkiye hükümeti tarafından bilindiğini ve desteklendiğini ifade eden Esad çatışmadan kaçan teröristlerin de Türkiye’ye kolayca girdiğini ve burada gizlendiğini belirtmiştir. büyük bir çoğunluğunun Türkiye ve Ürdün sınırından giriş yaptığını ifade etmiştir. Esad, Suriye’ye gelen her bir teröristin ailesine Katar tarafından 10 bin ABD Doları verildiğini belirtmiştir. Sınırdaki patlama: Sınırda bomba yüklü aracın patlaması ile ilgili açıklamanın Türkiye, Suriye muhalifleri, El Kaide veya PKK tarafından yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Müslaman Kardeşler egemen olursa: Müslü man Kardeşler’in Suriye’de egemen olması durumunda bölgede laik ülke kalmayacağını ve laik düşünceye sahip insanların tehlikede olacağını belirtmiştir. Türkiye artık laik değil: Esad bölgedeki tek laik devletin Suriye olduğunu, Türkiye’nin artık laik olmadığını ifade etmiştir. Fuhuş ve AIDS, ortaçağ: Kamplardan Suriye’ye dönenlere her türlü yardımı yaptıklarını ancak Türkiye’den beklentisi fazla olan2013 ödeneği iki ayda harcandı ların geri gelmek istemediklerini belirten Esad, Kuzey’de ciddi bir ahlak yozlaşmasının da yaşandığını, fuhuşun ve AIDS’in arttığını, “cihad nikâhı” diye bir kavram yaratılarak buna fetva verildiğini sözlerine eklemiştir. Kuzey’de adeta ortaçağ Avrupası’ndaki durumların yaşandığını, kadınların araç kullanmasına ve pantolon giymelerine bile izin verilmediğini belirten Esad, bu durumun muhafazakârlar tarafından bile kabul edilmediğini ifade etmiştir. BİLGESAM’DAN MÜSLÜMAN KARDEŞLER UYARISI ÖĞRETMEN DİN DERSİNDE TÜRBAN TAKIYOR Bakanın türban itirafı SİNAN TARTANOĞLU ‘Türkiye’yi sarabilir’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğrenci ve öğretmenler için uygulanan kılık kıyafet yönetmeliğini, sadece öğrencileri kapsayacak ve türban takılmasına olanak verecek şekilde değiştirmesinin ardından yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, tüm kadın memurları kapsayan “görev mahallinde başı daima açık” hükmüne karşın öğretmenlerin Kuran ve Peygamberin Hayatı derslerinde türban taktıklarını itiraf etti. Milli Eğitim Bakanı Avcı, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, “Sizin döneminizde başörtülü öğretmenler görebilecek miyiz” sorusu üzerine “Başörtülü öğretmenler var. Kuran, Siyer (Peygamberin Hayatı) derslerine giriyorlar. Onları görmüyor musunuz? Ben de görüyorum. Artık, anakronik sorular ve anakronik cevaplar var ya bu o kategoriye giriyor. Türkiye bunları geçti” yanıtını, “Bazı sorunlar var” sözlerine üzerine ise “Yok, rahat ol” karşılığını verdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, Milli Eğitim mevzuatından çıkarılsa da Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin “görev mahallinde başı daima açık” hükmüyle birlikte yürürlükte olduğunu ve sözleşmeli öğretmenler dahil tüm öğretmenlerin memur oldukları için bu yönetmelik kapsamında olduğunu belirtti. Yıldız, “Açık hükümlere karşın bakan türbanı hoşgörüyle karşılıyor. Laiklik karşıtı uygulamalar sıklaştırılıyor. Eğitim adım adım dinselleştiriliyor.” dedi. AFAD’ın parası bitti MAHMUT LICALI Yasak ama ‘sorun yok’ ANKARA Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) bu yılın ilk iki ayında Suriyeli mülteciler için yaptığı harcama, başkanlığın 2013 yılı bütçesinde acil durumlarda kullanılması için ayrılan ödeneği geçti. AFAD’a 2013 yılı bütçesinde acil durumlarda kullanılması için 95 milyon TL ödenek aktarılırken Suriyeli mültecilerin 2013’ün ilk iki ayındaki faturası 96 milyon 153 bin TL oldu. Başbakanlık’a bağlı olarak çalışan AFAD 2013 yılı bütçesinde acil durumlar için ayrılan ödeneği yı lın ilk iki ayında Suriyeli mülteciler için harcadı. MHP Mersin Milletvekili Ali Öz’ün konu hakkındaki soru önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Suriye’deki savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan ve çeşitli kamplarda barınan Suriyeli mülteciler için yapılan harcamaları açıkladı. Bakanlığın verilerine göre Türkiye’de barındırılan Suriyeli mülteciler için AFAD tarafından 5 Şubat 2013 tarihi itibarıyla 610 milyon 500 bin TL tutarında harcama yapıldı. Mülteciler için yapılan harcamaların tutarı 2012 yılı içinde 514 milyon 347 bin TL oldu. ANKARA Düşünce Kuruluşu BİLGESAM şemsiyesi altına faaliyet gösteren ve başkanlığını eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’in yaptığı Dış Politika ve Savunma Araştırmaları Grubu, hükümetin Arap Baharı konusunda dikkatini çekerek “Birkaç yıl sonra Türkiye’nin kendisini doğuda ve güneyde hemen hepsi Müslüman Kardeşler veya radikal partilerle yönetilen ülkelerle çevrili bulması olasılığı yüksektir” uyarısında bulundu. “AvrupaAtlantik Toplumu ve Türkiye” başlıklı analizinde, şu saptamalar ve uyarılar yapıldı: Arap Baharının bölgemizde tetiklediği istikrarsızlık muhtemelen yaygınlaşacak ve derinleşecektir. Suriye’deki iç savaşın ülkenin parçalanması veya hiç değilse radikalleşmesi ile sonuçlanması beklenebilir. Irak’ın toprak bütünlüğünü muhafaza ederek sürdürülebilir bir istikrara kavuşması güç görünmektedir. Ürdün’de de tehlike işaretleri görülmeye başlanmıştır. İran istikrarsızlığı tahrik eden bir ülke olmanın yanında uzun vadede rejim sorunlarından tamamen masun değildir. Mevzuata karşın hoşgörü 426 beldenin kapatılmadan çektiği kredilerin tutarı 279 milyon TL oldu Beldelerin kredi kurnazlığı MAHMUT LICALI ANKARA Büyükşehir Yasası kapsamında nüfusu 2 binin altında olduğu gerekçesiyle statüsü köye dönüşen 559 belde belediyesinden 426’sının kapatılmadan önce İller Bankası’ndan yüksek tutarlarda kredi çektiği ortaya çıktı. Köye dönüşen bu beldelerin çektikleri 279 milyon TL’lik kredileri yasa gereğince bağlı bulun dukları ilçe belediyeleri ya da il özel idarelerine devredildi. TBMM’de 12 Kasım 2012’de kabul edilmesine karşın Cumhurbaşkanlığı’na geç gönderilen ve bu kapsamda 6 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren 13 ilde büyükşehir belediyesi kurulmasını öngören yasa kapsamında nüfusu 2 binin altında olan belde belediyeleri köye dönüştürülmüştü. Söz konusu yasayla, köy olacak beldelerin borçlarının da bağlı oldukları ilçe belediyeleriyle il özel idarelerine devredilmesi öngörülmüştü. Yasanın TBMM sürecinin uzaması ve yasanın geç yürürlüğe girmesini fırsat bilen beldeler, tüzelkişiliği sona ermeden İller Bankası’ndan kredi çekti. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın konu hakkındaki soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre, nüfusu 2 binin altında olduğu için köy statüsüne düşürülen 559 belde belediyesinden 426’sı kapatılmadan önce 5 ay içinde İller Bankası’ndan 279 milyon 25 bin 882 TL kredi çekti. Başka bir deyişle kapatılan her belde söz konusu yasa yürürlüğe girmeden önce ortalama 654 bin TL tutarında kredi çekerek borçlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle