14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 19 ‘Vedat Günyol 102 Yaşında’ anma toplantısı bugün İstanbul Barosu’nda Hümanizmin çağdaş düşünürü uVedat Günyol, bugün İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın salonunda anılıyor. Aydın Ergil’in sunacağı toplantıya konuşmacı olarak Aydın Ilgaz, Cengiz Bektaş, Mehmet Başaran ve Hidayet Kandaz katılıyor. Kültür Servisi Düşünce yaşamımızın önde gelen adlarından, eleştiri ve deneme yazarı, çevirmen Vedat Günyol (19112004) için bugün bir anma toplantısı düzenleniyor. “Vedat Günyol 102 Yaşında” etkinliği, bugün saat 14.00’ten başlayarak İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu’nda (Ada Kitabevi’nin alt katında) gerçekleştirilecek. Günyol’un öğrencilerinden Aydın Ergil’in sunacağı toplantıya konuşmacı olarak yayıncı Aydın Ilgaz, mimar ve yazar Cengiz Bektaş, eğitimci ve yazar Mehmet Başaran ve öğrencilerinden Hidayet Kandaz katılacak. Günyol’un öğrencisi ve öğretmen Ali Turap Yalçın da türküler sunacak. Keşke Birkaç Eskişehir’imiz Olsa... Ülkemde, kadına yönelik şiddetin korkunç derecede arttığı; kadın okur yazarlığının gerilediği; kadın istihdamının; işgücüne katılımının dünya normlarının çok gerisinde kaldığı bir ortamda, bir 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü daha geride bıraktık. Kutlanacak bir durum olmadığını vurgulayarak; KA.DER’in Türkiye’nin bir kez daha sınıfta kaldığını gösteren “Türkiye Karnesi”ne, başarısızlığına tanık olarak… Bu arada anlamadığım bir şey daha oldu: Birtakım kadınlar aman ne sevindiler, ne sevindiler: Yaşasın, Başbakan nihayet kadına yönelik şiddete karşı bir çift laf etti diye! Yaşasın şiddeti lanetledi diye zil takıp oynamadıkları kaldı! El insaf! Günaydııııııın! İnsana sormazlar mı on yıldır nerelerdeydi; boğazlanan, dövülen, bıçaklanan kadınlar Japonya’da mıydı? Sormazlar mı “3 çocuk doğuracaksın” demek; kadının kürtaj hakkını, kendi bedeni üzerine söz sahibi olma hakkını yok etmek de şiddet değil midir? Geçelim… AKP Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir’in 8 Mart mesajını “Kadınları hafifçe dövüp, korkutabilirsiniz” önerisini de geçelim… Hâlâ bunlara şaşan var mı aranızda??? HHH 8 Mart nedeniyle Tepebaşı Belediyesi’nin çağrılısı olarak Eskşehir’deydim. Binlerce kadınla kucaklaşma, sohbet etme, sorunları tartışma olanağı buldum. Onlardan çok şey öğrendim… Ve iki günün sonunda Eskişehir’le büyülendim. Keşke Türkiye’de bir değil birkaç Eskişehir olsa demem bundan… Tepebaşı Belediyesi’nin insan odaklı projelerinin sadece başlıklarını yazsam bu köşe yetmez. Ama mahallelerde kurulan her tür kursa açık 17 beldeevi; dar gelirlilere yönelik her tür eşyagiysi bağışının yeni sahipleriyle buluştuğu imece merkezleri; süt desteği; hobi bahçeleri; organik pazar, antika pazarı, çocuklara yönelik çiçek üretimi; çocuk meclisleri aracılığıyla çevre bilincinin geliştirilmesi… Çocuk ağız diş sağlığı merkezleri… Beni kalbimden yakalayan Gökkuşağı kahveleri (Burada sadece zihinsel engelliler çalışıyor. Ve gerçekten “Tek engelimiz önyargımızdır” düşüncesini ortaya koyuyor…) Ve hizmete yeni açılan, büyütülecek olan 5 yıldızlı otel konforunda Alzeimer Merkezi… Durun daha henüz sanatsal olaylara geçmedim: “Anneler Halk Oyunları Topluluğu”; tiyatro toplulukları (Eğitmenleriyle tanıştım, “Bizim kadınlar depresyona girmez, burada stres atarlar” diyor! Gerçekten öyle!)… Sinema Festivali, Uluslarararası Şiir Buluşması, Sanat Çalıştayı, Kent ve Sanatlar toplantıları, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi ve Özdilek Sanat Merkezi bir an olsun boş kalmıyor. Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu… Yine heyecan verici bir olay; Eko Şov: Temizlik işçilerinin günlük araç gereçlerle (konteynir, çöp kutuları, kürek vb.) oluşturdukları ritim topluluğu… Kent pırıl pırıl, yerde tek çöp yok. Şimdi sıkı durun: Gece 12, Barlar Sokağı tıklım tıklım, ışıl ışıl… Sağlı sollu kafeler, barlar, lokantalar. (Cuma akşamı, ama her akşam böyleymiş…) Genç kızlar delikanlılar… Bodrum Barlar Sokağı bunun yanında sıfır. Kimse kimseye kötü bakmıyor; bağıran, taşkınlık yapan, nara atan, haykıran, sataşan yok. Maganda yok… Herkesin yüzü güleç. Herkes birbirine yardımcı… “Kentliler üniversiteli gençleri, gençler kentlileri çok benimsedi” diye anlatıyor her konuştuğum… Eskişehir’de dolaştıkça kendimi cennette sanıyorum… Nereye gitsem, iki insana sevgilerini dile getiriyor Eskişehirliler: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç. İkisi de artık partiler üstü durumdalar... Keşke, keşke, Eskişehir’le birlikte, onları da klonlayabilsek… ercüme Bürosu’ndan öğretmenliğe... İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Paris’te iki yıl doktora çalışması yapan Günyol, yurda dönüşünde asistan olarak Hukuk Fakültesi’ne girmiş, 193839 yıllarında Yücel dergisinde eleştiri ve denemeler yayımlamıştı. 1941’de Cemal Nadir’le birlikte Arkadaş dergisini çıkaran Günyol, 194248 arasında bir yandan Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’nda çalışırken, bir yandan da Gazi Lisesi ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nde Fransız T ca dersleri vermişti. Paris’e giderek, yarım bıraktığı “Devletler Hukukunda Birey” konulu doktora çalışmasını tamamlayan Günyol, 194959 arasında “İslam Ansiklopedisi”nin yazı kurulunda çalışmış, 1963’te Fransızca öğretmeni olarak İstanbul Atatürk Erkek Lisesi’nde çalışmaya başlamış ve 1972’de bu görevdeyken emekli olmuştu. 1952’de Orhan Burian’la birlikte Ufuklar dergisini kuran Günyol, Burian’ın ölümünden sonra dergiyi Yeni Ufuklar adıyla 1976’ya kadar yayımlamış, 1959’da Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte Çan Yayınları kurarak 1977’ye kadar telif ve çeviri pek çok edebiyat ve felsefe yapıtı yayımlamıştı. Günyol, 1964’te, öngördüğü siyasal düşüncelerle 19. yüzyılın sol eğilimli hareketlerine örnek oluşturan Fransız siyaset adamı ve yazar Babeuf’ten (176097) Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte çevirdiği “Devrim Yazıları” nedeniyle, 12 Mart 1971’de de yakın çalışma arkadaşlarıyla “gizli örgüt kurduğu” suçlamasıyla iki kez yargılandıysa da aklanmıştı. “Gölgeden Işığa” adlı yapıtıyla 1989 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Günyol’a, 2002’de Maltepe Üniversitesi Onursal Doktora unvanı verilmişti. Başlıca yapıtları arasında “Dile Gelseler”, “”Devlet İnsan mı?”, “Çalakalem”, “Gi derayak Yaşarken”, “Uzak Yakın Anı lar”, “Dünden Bu güne”, “Yaşarken” adlı kitapları sayılabilecek olan Günyol’un çevirileri arasında da Albert Camus ’nün “Yabancı”, Thomas More ’un “Ütopya” (S. Eyüboğlu ve Mina Urgan’la birlikte), Rabelais’nin “Gargantua” (S. Eyüboğlu ve Azra Erhat’la birlikte), Rousseau’nun “Toplum Sözleşmesi” adlı yapıtları yer alıyor. Pek çok yapıt bıraktı n Kültür Servisi Başkent Üniversitesi ve SevdaCenap And Müzik Vakfı tarafından gerçekleştirilecek “Geleceğin Profesyonel Müzikçileri” yetiştirme modelleri ve programları konulu sempozyum 15 Mart saat 9.30’da Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda yapılacak. ‘Geleceğin Profesyonel Müzikçileri’ sempozyumu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle