13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MART 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İMRALI GÖRÜŞMELERİNİ SEÇMENİN YÜZDE 38.1’İ BARIŞA KATKI, 51.8’İ İSE DEVLETİN BAŞARISIZLIĞI OLARAK GÖRÜYOR 5 süreç? Eşit yurttaşlık tartışılıyor Türkiye’de! Zaten kimliğimizde ne yazıyor? “Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı...” Yani “Türk Cumhuriyeti” yazmıyor... Ana adı, baba adı, dini vb. Irkı, mezhebi diye bir bölüm var mı, yok! O zaman neyi tartışıyoruz? Tartışmamız demokrasimizin, özgürlüklerimizin genişletilmesi... Bu da ancak laiklik temelinde olur! Herkesin bilmesi gereken ise şudur: “Laiklik olmadan demokrasi olmaz... Demokrasi olmadan laiklik olur!” Biz bunu darbeler döneminde yaşadık... Dünyada pek çok ülkede de yaşandı... HHH Gözden kaçan bir başka konu da var aslında... İmralı’da yatan Apo, Başbakan Erdoğan’ın başkanlık sistemine sıcak bakıyor ve ekliyor: “Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleyebiliriz. AKP’yle bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız başkanlık ABD’deki gibi olmalı. Devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi ise halklar meclisi. Bu ABD’deki gibi temsilciler meclisi olabilir.” Başkanlık sistemi salt ABD’de tutmuştur... Güney Amerika ülkeleri, ABD’yi örnek almış ama başaramamıştır. Nedenini uzun uzun anlatmaya gerek yok! Bir dikta rejimi, yolsuzluk, vurgun ve talan! HHH Türkiye’nin bir iç barışa yönelmesi için genel af birincil koşul. ÇYDD Başkanı ve eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Aysel Çelikel’in düşüncelerine aynen katılıyorum. Demokratik ve özgür toplumların temelini yargı oluşturur. Türkiye bir ayrışmaya doğru sürükleniyor hızla! Aynı ideolojide olan insanlar bile çatışıyor zaman zaman. Kin, nefret ve intikam duygularıyla yaşamaktan kurtulmalıyız. KCK, Ergenekon, öğrencilerin, çevrecilerin, askerlerin yargılandığı davalarda genel af bizi daha birleştirici kılar... Anketten ‘umut’ çıktı çıktı. Raporun, parti içinde “yenilikçi” kanat olarak ifade edilen isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç tarafından hazırlanan bölümünde, KONDA tarafından yaptırılan “İmralı anketine” yer verildi. Raporda yer alan anket, aralık ayı sonunda BDP milletvekillerinin İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la görüşme yolunun açılmasına seçmenin yüzde 51.8 olarak destek vermediğini ortaya koydu. Seçmenlerin yüzde 38.1’i tarafından görüşmeler “barış sürecine önemli katkı” olarak nitelendirilirken yüzde 10.1’lik kesim ise fikrinin olmadığını belirtti. Raporda, Kürtler ve özellikle BDP seçmenlerin dışında süreci tamamen destekleyen bir kümenin göze çarpmadığı vurgulanırken toplumun konuya temkinli yaklaştığına da dikkat çekildi. Ancak MYK raporunda bu sonuçlar “barış adına umut verici” olarak nitelendirilerek şu değerlendirmeye yer verildi: “Kürt meselesine ilişkin 80 yıllık süreci göz önünde bulundurduğumuzda ve ‘Kürt’ kelimesinin dahi telaffuzunun zor olduğu dönemlerden geçtiğimiz hesaba ka AYŞE SAYIN ANKARA Yeniden başlayan İmralı görüşmeleri konusunda seçmenin nabzını tutan CHP’nin MYK raporunda, seçmenlerin yüzde 51.8’inin İmralı görüşmelerini “devletin büyük başarısızlığı” olarak nitelendirdiği, yüzde 38.1’inin ise “barışa katkı” olarak gördüğü ifade edildi. Raporda, bu sonucun “barış adına umut verici” olarak değerlendirilmesi dikkat çekti. CHP’nin pazartesi günü toplanacak olan Parti Meclisi’nde görüşülecek MYK raporundan İmralı anketi tılırsa, toplumun sadece yarısının bu sürece itiraz ediyor olmasını toplumsal barış adına umut verici bir sonuç olarak görebilmeliyiz.” Raporun aynı bölümünde yer alan bir başka anket ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın protesto edildiği ODTÜ olaylarıyla ilgili. Ankete göre, seçmenlerin yüzde 33.5’i olayları öğrencilerin, yüzde 20.9’u polislerin başlattığını düşünürken “hem polis, hem öğrenciler suçlu” diyenlerin oranının da yüzde 28.9’luk oranla ikinci sırada yer alması dikkat çekti. ODTÜ olayları İnadına Demokrasi, İnadına Özgürlük!.. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önceki gün CNN’de Taha Akyol’un sorularına yanıt verirken, İmralı sürecinden başkanlık sistemine, başta Ergenekon, KCK davaları olmak üzere yargı sistemine, uzun tutukluluk sürelerine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Gül, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un durumuyla ilgili “kurunun yanında yaşın da yandığına” vurgu yaptı: “Bu tür davalarda daha titiz davranılması kanaati var hepimizde...” Gül’ün saptaması elbet doğru! Balyoz’da son sözü Yargıtay söyleyecek ama yargılama sürecinin nasıl işlediğini hep birlikte gördük! Aynı durum Ergenekon ve KCK davaları için de geçerli... HHH Kim suçlu kim suçsuz neden ayırt edilmedi?.. TSK’deki sivil memurlar, astsubaylar, binbaşılar, albaylar, komutanlar ağır hapis cezası aldı. Yani kurunun yanında yaş da yandı cayır cayır! Aynı durum İzmir’de başlayan “fuhuş ve askeri casusluk” davasında da ortaya çıktı. Subaylar, komutanlar itibarsızlaştırıldı! Medya üzerinde yoğun bir baskı kuruldu, gazeteciler susturuldu. Muhalif yazarlar, televizyoncular ya işten atıldı ya da kızağa çekildi. Çoğu zindanlarda bugün! Baskı giderek artıyor! Yasal ve yasadışı telefon dinlemeleri sürüyor... Kimi davalarda yargıçlar ve savcılar telefon dinlemelerini kanıt olarak görmüyor, kimi davalarda ise görüyor. O zaman ben de soruyorum: “Nerede hukukun üstünlüğü ve adalette eşitlik?” HHH Televizyon kanallarında her akşam “barış süreci”, Apo’nun demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesini istediği, güle oynaya tartışılıyor. Türkiye’de elbet barış olsun, akan kan dursun! Ama bu süreç nasıl bir Ulusalcıların deklarasyon girişimi son anda yumuşatılarak basın toplantısına dönüştü CHP’de tavır sıkıntısı u CHP’de İmralı ile yürütülen görüşmelere karşı iki farklı tavır ortaya çıktı. Ulusalcı kanat, ‘ÖcalanErdoğan’ ittifakına geçit vermeyeceğiz açıklaması yaparken, yenilikçiler olarak adlandırılan grup da 25 milletvekilinin imzasıyla “hakikatleri araştırma komisyonu” kurulmasına dönük önerge hazırladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP heyetinin İmralı görüşmesi ve ardından da Abdullah Öcalan’ın mesaj ve mektuplarını Kandil ve Avrupa’ya iletmek üzere “hükümet bilgisi” dahilinde yola çıkmasının yankıları sürerken bu durum CHP içinde de farklı tartışmaya yol açtı. Hem bu sürece tepki gösteren hem de CHP yönetiminin bu konuda daha “net ve sert” tavır koymasını isteyen 30 dolayındaki “ulusalcı” olarak nitelendirilen bir grup milletvekilinin “deklarasyon yayımlayacağı” bilgisi yayıldı. Hatta bazı milletvekilleri telefonla aranarak deklarasyona destek istendi. Ancak CHP yönetimi devreye girince deklarasyon yerine CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, dün sabah yaptığı basın toplantısını “yeni anayasa” konusunda AKPPKK ittifakı eleştirisiyle sınırlı tuttu. İnce, basın toplantısını Süheyl Batum, Nur Serter, Şevki Kulkuloğlu, Dilek Akagün Yılmaz, Aytun Çıray, Mehmet Kesimoğlu, Birgül Ayman Güler ve Volkan Canalioğlu’nun da bulunduğu 20 dolayındaki milletvekilinin katılımıyla düzenledi. “Ulusalcı” isimlerden oluşan grubun basın toplantısında yeni anayasa konusunda medyanın tavrını eleştiren İnce, bu basın toplantısının “ulusalcı deklarasyon” olarak yansıtılmasına tepki göstererek, “Biz hepimiz ulusalcıyız, hepimiz yenilikçiyiz. Neden bu arkadaşlar burada? Farklı 25 kişi de olabilirdi, farklı 30 kişi de olabilirdi, 135 kişiyi herhalde buraya getiremezdik. Daha güçlü göstermek için yaptık, bir ayrımcılık olsun diye yapmadık bunu” dedi. İnce, şu görüşleri dile getirdi: “Tayyip ÖcalanAbdullah Erdoğan anayasası yapmak istiyorlar. Bir, Türk vatandaşlığı ve Türk milleti kavramını anayasadan çıkarmak istiyorlar. İki, eğitim dilinin değiştirilmesini istiyorlar ve anlaşmışlar burada. Üç; yerelleşiyoruz, yerel yönetimlere yetki veriyoruz diye özerk yönetime, federasyona bir geçiş, bir olanak tanımak istiyorlar. Dördüncü talepleri de başkanlık sistemi altında bir diktatörlük kurmak istiyorlar. Biz CHP milletvekille ri olarak AKPPKK anayasasını yaptırmayacağız. Biz CHP milletvekilleri olarak Tayyip ÖcalanAbdullah Erdoğan ittifakına geçit vermeyeceğiz.” Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ise 25 milletvekilinin imzasıyla “hakikatleri araştırma komisyonu” kurulmasına dönük önerge hazırladığı öğrenildi. Tanrıkulu’nun, önerge hazırlatması “ulusalcılara yanıt” yorumlarına yol açtı. Konuya ilişkin Cumhuriyet’in sorusu üzerine Tanrıkulu, “hakikatleri araştırma komisyonu” önerisinin CHP’nin 2 yıldır bildirgesinde yer alan bir taahhüt olduğunu ve geçen haftalarda da “gerçekleri araştırma komisyonu” önerisini CHP grup yönetiminin onayıyla Meclis Başkanlığı’na sunduğunu ifade etti. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, aralarında Süheyl Batum, Nur Serter, Şevki Kulkuloğlu, Dilek Akagün Yılmaz, Aytun Çıray, Mehmet Kesimoğlu, Birgül Ayman Güler ve Volkan Canalioğlu’nun da bulunduğu 20 dolayındaki milletvekili ile basın toplantısı düzenledi. (DHA) Financial Times gazetesi, İmralı sürecini değerlendirdi Her şey Erdoğan ve Öcalan’a bağlı LONDRA (ANKA) Türkiye’deki “İmralı süreci” Batılı medyada giderek artan bir yankı buluyor. Financial Times, konuya ilişkin son gelişmelere dikkat çekerken bir uzlaşının “Türkiye’nin siyasi dokusunu değiştirecek yeni bir anayasaya zemin hazırlayacağını” belirtti. “Her şey, muhtemelen iki kişiye bağlı olacak” diyen gazete, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’ın süreçteki başlıca rollerine vurgu yaptı. Financial Times, “İmralı’daki Mahkum” başlığını kullandığı geniş analizinde Ankara’nın, PKK’nin lideri Öcalan ile müzakere ettiğine işaret etti. Görüşmelerde sağlanan ilerlemeye vurgu yapılan ve Öcalan’ın bu hafta “hükümetin adımları ne olursa olsun mart ayında bir ateşkesi içeren bir yol haritası”nı anlatan 20 sayfalık bir mektup gönderdiğinin kaydedildiği analizde, “Grup birkaç gün içinde Türk tutukluları serbest bırakacak ve hükümetin aynısını yapacağını umuyor” denildi. Gazete, söz konusu olanın sadece bir “savaşı sona erdirmek” olmadığını, Kürtlerle bir anlaşmanın Ankara’nın Ortadoğu’da bir “diplomasi ağır topu olma iddiasını güçlendireceğini” ve “Türkiye’nin siyasi dokusunu değiştirecek yeni bir anayasa için de zemin hazırlayabileceğini” belirtti. Erdoğan ve Öcalan’ı işaret ederek, “Ve her şey, muhtemelen iki kişiye bağlı olacak” yorumunda bulunan gazete, Erdoğan ve Öcalan’ın konuşmaya hazır olduklarını gösterdiklerini vurgulayarak “Ancak tarihi bir anlaşmaya varıp varamayacakları konusundaki kuşkular sürüyor” diye yazdı. ‘PAZARLIĞIN MUHATABI TEK BAŞINA PKK OLAMAZ’ Hizbullah’ın partisi de SPD’YE SİLİVRİ DAVETİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) lideri Sigmar Gabriel’i Silivri’ye davet etti. Çalışma yemeğinde bir araya gelen iki lider, Türkiye’de demokratikleşme, bağımsız yargı, uzun tutukluluk süreleri ile iletişim ve ifade özgürlüğü konularını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Gabriel’i Silivri’ye davet ederek “Silivri’de adeta komedi oynanıyor. Birlikte gidelim, bu komediyi görürsünüz” dedi. Gabriel, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, Gül’ün kendisine yönelttiği ilk sorunun “Almanya’da Türkiye kökenli insanlar için çifte vatandaşlığın neden mümkün olmadığı” sorusu olduğunu aktardı. Gabriel, bu seneki seçimlerde iktidara geldiklerinde ilk yapacakları şeyin çifte vatandaşlık uygulamasını yürürlüğe koymak olacağını sözlerine ekledi. masada yer istiyor ERDEM GÜL MHP lideri Bahçeli, Kandil’e giden mektuplar için savcıları göreve çağırdı ‘Erdoğan teslim oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmralı ile başlatılan görüşme ve Kandil’e iletilen mektuplar konusunda cumhuriyet savcılarının suskun kalmasının anlaşılır ve kabul edilebilir olmadığını belirterek “Erdoğan’ın uyguladığı politikalar ‘vatana ihanet’ suçunu oluşturmaktadır” dedi. Bahçeli, İmralı tutanaklarının kamuoyunda yer almasının ardından yazılı açıklamayla Başbakan Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Erdoğan’ın tüm hatlarıyla bölücü teröre teslim olduğunu söyleyen Bahçeli, İmralı tarafından yazılan mektupların her şeyin önüne geçtiğini; kuryelerin telaş ve heyecanla mesajları muhataplarına taşıdığını ifade etti. Bahçeli, şunları dile getirdi: “İmralı’dan yazılan mektupların Başbakan tarafından paraf edilerek çürümüş BDP’li milletvekilleri tarafından Kandil Dağı’na götürülmesi sözün bitişine ve ihanetin artık her yeri kapladığına kanıt sayılmalıdır. Bunlar oluyorken cumhuriyet savcılarının suskun kalması anlaşılır ve kabul edilir gibi değildir. Türk ordusunun peşine düşen ve adeta PKK’yi memnun etmek ve süreç isimli çöküşü güçlendirmek için gün aşırı tutuklamalar yapan savcılar ve hâkimler, Türkiye’nin imhaya doğru gittiğini görmezden gelmektedirler.” Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Türk milletini bitirmek, Türkiye’yi çökertmek için uyguladığı politikaların “vatana ihanet suçunu” oluşturduğunu vurguladı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “PKK ve bebek katili bizim demokrasimizi tarif etme, anayasa yapma irademizi kendinde bulma cüretine kadar getirilmiştir. Bunun mimarı Erdoğan’dır” dedi. rak Kürtlerin İslami ve insani haklarının PKK ile pazarANKARA İmralı’da Abdul lık konusu yapılması da kabul lah Öcalan’la yürütülen görüş edilemez” dedi. melere Hizbullah’ın partisi olaÖcalan’la görüşmelerin şeffaf rak kurulan Hür Dava Partisi’nden yürütülmemesini eleştiren ve ka(HüdaPar) koşullu destek gel palı kapılar ardındaki görüşmeler di. HüdaPar Geyerine açık bir süreç nel Başkanı Hüisteyen Yılmaz, “Bu seyin Yılmaz , konuda görüş beu HüdaPar Genel “Öcalan’la silirten, kafa yoran, Başkanı Hüseyin lahların bıra çaba harcayan gekılması için rek siyasi partiler Yılmaz, Öcalan ile yapılan görüşgerekse de sivil topsilahların bırakılması melerde sakınlum örgütlerine hükonusunda yapılan ca yok. Ancak kümet tarafından bütün Kürtlerin bilgi verilmiyor. Bu görüşmelere destek İslami ve insani da ‘Perde arkasında verirken, “Ancak haklarının PKK neler oluyor?’ soKürtlerin hakları ile pazarlık yarusunun yöneltilpılmasına karmesine neden olunoktasında eğer bir şıyız” dedi. yor. Yani Kürtlepazarlık söz konusuysa, Geçen ara rin hakları noktabunun muhatabı bütün lık ayında ressında eğer bir paKürtlerdir” dedi. men kurulan ve zarlık söz konusuyHizbullah’ın parsa, bunun muhatatisi olarak kabul bı bütün Kürtleredilen HüdaPar’ın Genel Başkanı dir. Kürtlerin tüm sivil toplum Yılmaz, İmralı’da Öcalan’la yü örgütleri ve partileridir. Dolarütülen görüşmeleri ilk kez de yısıyla biz de bu süreçte bilgi ğerlendirdi. Yılmaz, “Silahların edinmek istiyoruz” diye konuştu. susturulması ve barış ortamıKürtlerin ve tüm Türk olmanın sağlanması amacıyla yapı yan farklı etnik grupların İslami lan girişimleri destekliyoruz. Ve ve insani haklarının tanınmasının bu noktada silahı elinde bulun PKK’nin silah bırakma koşuluna duran PKK ve PKK’nin lideri bağlanmasının ahlaki olmayacakonumundaki Öcalan ile silah ğını, buna karşı olduklarını beların bırakılması adına yapılan lirten Yılmaz, “Bölgenin sadegörüşmelerde sakınca görmü ce PKK tarafından temsil edilyoruz. Ancak bir bütün ola mesini kabul edemeyiz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle