25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kadınerkek, gençyaşlı, çocuk... Hiç fark etmiyor! Feodal yapılanmanın bu sarmalın içinde demokrasi ve özgürlükler aradığına sakın inanmayın! Mısır, Irak ve Libya... Köktendinci bir yapılanma tüm hızıyla ivme kazanıyor! Şeriata dayalı bir hukuk düzeni! Kadın haklarının çiğnenmesi! Demokrasi ve özgürlük! Hiçbirinin hayata geçmeyeceği açık bir biçimde görülmüyor mu? Suriye’de El Kaide savaşçılarının sayısını 800 olarak görenler sanırım köktendinci örgütün gücünün ayırdında değil! O sayı onlara yeter de artar bile! HHH ABD ve AB ülkeleri Suriye konusunda bu nedenle beklemede. Bu ülkeler, şeriat yasalarının geçerli olduğu toplumlarda, İslamla birlikte hayat kazanacağını öğrendiler. Rus donanması, savaş gemileri Lazkiye açıklarında... Suriye’nin arkasında Rusya, Çin ve İran dik bir duruş sergiliyor. Köktendinci örgütlenme Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da giderek güçlenirken, özellikle Obama yönetimi hesap yapmaya başladı... Kuşkuları şu: “Bölgedeki köktendinci yapılanma gün gelir güç dengelerini değiştirir; ABD’de ve AB ülkelerinde terör eylemlerini artırır mı?” HHH Bölgede din ve mezhep çatışmaları... Akan kan! Ölümler! Benim kaygılarım artıyor! Ankara da olup bitenlerin farkındadır herhalde! Suriye konusunda Ankara’daki hesap, Şam pazarına uymadı. Türkiye, Suriye’den kaçan ya da gelen 180 bin mülteciyi ağırlıyor... Gelenler kim, gidenler kim biliniyor mu? Başta söyledim, Cilvegözü’nde önceki gün bir terör eylemi oldu, insanlar öldü, yaralandı! Bu bir insanlık suçudur! Lanetliyorum! Unutmayın; gül dalı sevda, zeytin dalı barıştır... Kılıçdaroğlu, AKP’nin anayasa değişikliği dayatmasına boyun eğmeyeceklerini söyledi ‘Şantajla olmaz’ ‘Anayasa açık bir tuzak’ Aylar sonra grup kürsüsüne çıkan Deniz Baykal, ‘partiye sahip çıkın’ uyarısı yapıp yeni anayasa konusunda uyardı. AYŞE SAYIN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cilvegözü’ndeki patlamayla ilgili olarak bölgeye giden CHP’li milletvekillerine sınır kapısındaki kamera kayıtlarının “gizlilik kararı” gerekçesiyle gösterilmediğini belirterek, “Neden göstermiyorsunuz o kamera kayıtlarını” diye sordu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın emekli Orgeneral Ergin Saygun’u ziyaretini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Birdenbire jeton düştü, Ergin Saygun’u ziyarete gitti. O da anladı, jeton biraz geç düştü, hiç düşmemesinden daha iyidir. Bekliyorum ona Ergenekoncu kılıfını ne zaman yapıştıracaklar?” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, parti grubunun basına açık bölümünde özetle şu mesajları verdi: CHP’den geçmez: Türkiye’nin çağdaş ve özgürlükçü bir anayasaya sahip olmasından yanayız. Bu komisyon Türkiye’de u CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cilvegözü’ndeki patlamayla ilgili kamera kayıtlarına ‘gizlilik kararı’ konulduğunu açıklayarak “Neden göstermiyorsunuz o kamera kayıtlarını? Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Suriye politikasında Türkiye’yi bir batağa sürüklediler” dedi. “Bu da sakın ola ki uçak işine dönmesin” diyerek düşen savaş uçağı konusundaki belirsizlikleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusunda da dayatmalara boyun eğmeyeceklerini söyledi. siyasal partilerin turnusol kâğıdı olmuştur. Herkes koyduğu önerilerle kendisini gösteriyor. İktidar dayatmacı bir anlayış içinde hareket ediyor. Birdenbire bir itiraz; “Efendim ya mart ayı sonuna kadar bitirirsiniz, bitirmezseniz biz kendi anayasamızı vereceğiz”. Şantajla bir ülkenin anayasası değişmez. O şantaj belki birileri için geçerlidir ama onların unutmaması gereken bir şey var; hiçbir şantaj, hiçbir CHP’li için geçerli değildir. Erzurum Kongresi’ne, Sivas Kongresi’ne, TBMM’nin toplanmasına bakın önce. Niye onlar başkanlık sistemini kurmadılar? Halkın doğrudan iradesine saygı duydukları için. Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge TBMM’den CHP olduğu sürece asla ve asla geçemez. Gizliliğe tepki: Cilvegözü’ndeki patlamayı haber alır almaz milletvekillerimiz bölgeye gitti. Sınır kapısındaki kameraların olay anına ilişkin kayıtlarını izlemek istediler, ancak yetkililer ‘gizlilik kararı’ nedeniyle olumsuz yanıt verdiler. Bakanlar gider kamera kayıtlarını izlerler gizlilik yasağı yoktur, bizim milletvekilimiz gider “Hayır sen göremezsin, gizlilik kararı var”. Neden göstermiyorsunuz o kamera kayıtlarını? Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Suriye politikasında Türkiye’yi bir batağa sürüklediler. Daha düne kadar ‘kardeşim’ dediği kişiyi altı ay bile geçmeden, 180 derece çark edip, bir numaralı düşman ilan eden kişiye sesleniyorum; eğer orada bir bomba patladıysa bunun sorumluluğu senin sırtındadır. Bu da sakın ola ki uçak işine dönmesin. Madem bu sınır kapısı kapatıldı, nereden geliyor bu? Nasıl geliyor bu? Suriye tarafı kimin kontrolünde? Hatay tarafında ne oluyor? Yabancı basın mensupları Hatay’da kimlerin nasıl bomba imal ettiğini gösterdi. Ayşe Teyze isyan etmeli: Gazeteci Güngör Uras’ın tanımladığı bir isim var; Ayşe Hanım Teyze. Size ondan biriki örnek vermek istiyorum. Ayşe Hanım Teyze, tencereyi ateşe koyup yemeği pişirmeye başlıyor, yemeğe eklediği kuru soğana bir ayda yüzde 32, sivribibere yüzde 46, domatese yüzde 51.5, patlıcana yüzde 48, suya yüzde 4.7 zam geliyor. Bu yemeğin tadı tuzu olur mu? AKP yemeğidir bu. Şimdi bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, Ayşe Hanım Teyze’nin tepki göstermesini bekliyorum. Ayşe Hanım Teyze isyan etmeli, kocasına “Senin maaşın ne kadar arttı” diye sormalı. Erdoğan’ın umurunda değil. Bindiği uçak, içtiği su, oturduğu konut bedava. Kabahat sadece AKP iktidarında mı? Ayşe Hanım Teyze’ye de sesleniyorum, biraz da kabahat sende, iktidara sen taşıdın, şimdi bedelini sen ödüyorsun, onların tuzu kuru. Baroya destek: İstanbul Barosu ne yapmış, davaları izlemiş. Sen misin izleyen? Neden böyle konuşuyorsun, diyor. Beyefendiler rahatsız oluyorlarmış. Bu ülkede savunma hakkı kutsaldır, savunma hakkına sahip olan bütün avukatların sonuna kadar arkasındayız, her türlü desteği vereceğiz. Gül Dalı Sevda, Zeytin Dalı Barıştır... Kaç kez yazdım, devleti yönetenlere sordum: “Suriye sınırı yolgeçen hanı mı?” Bu soruya yanıt alamadım... 90 kilometrelik bir sınır! Giren çıkan belli değil... Kimi istihbarat örgütlerinin Hatay ve İskenderun’da cirit attıklarını, muhalif güçlerin Türkiye’den Suriye’ye geçip, Esad’ın askerleriyle savaşıp akşam geriye döndüklerini anlattım. CHP milletvekilleri sınırda neler olup bittiğini öğrenmek için Hatay’a gittiler. Milletvekilleri, muhaliflerin askeri eğitim gördükleri öne sürülen bir kampın önünde açıklama yaptılar: “Kampa sokulmadık!” HHH Malatya’dan havalanan askeri uçağımız Lazkiye açıklarında düşürüldü, iki pilotumuz şehit düştü. Çok üzüldük! Olay kamuoyuna açık bir biçimde anlatılmadı, uçağın neden düştüğü ve düşürüldüğü ayrıntılarıyla açıklanmadı. Sonunda Cilvegözü sınır kapısında olan oldu, bomba yüklü Suriye plakalı gri renkte bir araç patladı, 14 kişi parçalanarak öldü, 27 kişi yaralandı. Ölenlerin 4’ü Türk... Şu ana dek somut bir kanıt yok! Bu olayı doğru algılamak için Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da yaşananları, özellikle “Arap Baharı”nın o coğrafyaya neler getirdiğini iyi irdelemek gerekir. “Yeni dünya düzeni”nin, bir başka deyişle liberal, sosyal, ekonomik, siyasal iç ve dış odakların amacı ne? Her şey bu sorunun içinde yatıyor! Irk, din, mezhep çatışmaları yoksul halkları birbirine vurduruyor, boğazlatıyor! O zaman ne oluyor? Emperyal güçler daha güçlü duruma geliyor bu kan gölünde! HHH Pakistan, Irak, Afganistan, Libya ve Suriye’de kaç kişi ölüyor! Sayısız... ANKARA Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, talebi doğrultusunda basına kapalı gerçekleştirilen grup toplantısında, AKP’nin yeni anayasa ile “ulus devleti bitirme”yi amaçladığını belirterek, “Bu mübadele (değişim) anayasasıdır, bir veral anayasasıdır. Ulus devleti ver, başkanlığı al anayasasıdır” dedi. Baykal’ın konuşma yaptığı CHP grubunun basına kapalı bölümüne CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu katılmazken, parti yönetimi ve grubun büyük bölümü hazır bulundu. Baykal, 2 saat süren konuşmasında parti içi “birlik” mesajı verdi. Baykal, Kılıçdaroğlu’nun da konuşmasını izlemek istediğini ancak İngiltere programı nedeniyle gelemediğini bildirdi. Baykal, şu görüşleri dile getirdi: Yenilikçiulusalcı ayrımı yok: CHP’yi kamuoyunda, “yenilikçi, ulusalcı” diye ayırıyorlar, parçalı göstermek istiyorlar. CHP hem ulusalcı hem de yenilikçidir, her ikisini de içinde barındırır. Bazıları ulusalcı bazıları yenilikçi demek yanlıştır. Etnik kimlikçilik uyarısı: CHP solcu bir partidir. Solculuk ezilenlerin, emeğin yanında olmaktır. Etnik kimlik herkesin şerefidir. Aralarında da hiyerarşi yoktur. Ama etnik kimlikçilik, solculuk değildir. Silivri projeydi, yalandı: Tuncay Güney de bunu söyledi. Şimdi Başbakan Ergin Saygun Paşa’yı ziyaret ediyor. CHP Silivri’nin tezgâh olduğunu başından itibaren söylüyordu. Ergenekon yalan, tezgâh dedik, ama onlar halka yalan söyledi. Şimdi kendileri de bu yalanlara inanmıyorlar Siyasi kimlik belirlenecek: 1.5 yıldır Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışıyor. “Partilerle uzlaşamazsak kendi yolumuza devam ederiz” diyorlar. Açık bir tuzak. Bize kazık attılar, başkanlık sistemini getirdiler. Bu anayasayla Türkiye’nin siyasi kimliği yeniden belirlenecek. Anayasadan Türklük tanımını silmek, ulus kimliğini kaldırmak istiyorlar. Değiştokuş anayasası: “Barışı güvence altına almak için ulus devleti kaldıralım” diyorlar. İmralı böyle istiyormuş. Bunlar yalandır. Uluslararası güçler ve Ortadoğu’yu tanzim etmek isteyenler istiyor. Etnik ayrımcılık yapanlar ve cemaatler bunu böyle istiyorlar. Bir de Başbakan istiyor. “Bana başkanlığı verin ben de size ulusal devleti vereyim” diyor. Yani gelecek anayasa veral anayasası, mübadele anayasasasıdır. Baykal’ın konuşmasını kendisine yakınlığıyla bilinen Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan kameraya kaydetti, daha sonra da gazetecilere dağıttı. Kılıçdaroğlu’nun, grup yöneticilerinden normalde kapalı toplantıların kayıtlarının dağıtılması yasak olduğu için Sapan’ın “uyarılmasını” istediği belirtildi. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Sapan ise Baykal’ın 18 yıl genel başkanlık yaptığını ve bu konuşmayı parti tabanıyla paylaşmasından daha doğal bir şey olmayacağını savundu. Grup yöneticilerinin önünde kamerayı kurduğunu belirten Sapan, kimsenin kendisini uyarmadığını belirtti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘ERDOĞAN’A NE ZAMAN ERGENEKONCU DİYECEKLER’ Kılıf ne zaman yapışacak? Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Birdenbire jeton düştü, Ergin Saygun’u ziyarete gitti. “Burada hukuksuzluk, insan hakları ihlalleri var, yanlış yapıyorsunuz” dediğimizde, “Sen Ergenekoncusun” diyorlardı. Erdoğan ziyarete gitti, bekliyorum ona Ergenekoncu kılıfını ne zaman yapıştıracaklar? Yapabilirler mi, kesinlikle yapamazlar. Bir kalem özgür olmadığı sürece, o kalem kalem değildir. Ziyaret doğru ve insani bir harekettir. Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Diyeceksiniz jeton biraz geç düştü, hiç düşmemesinden daha iyidir. Şimdi bu ziyareti yaptın diye sakın ola ki kamu vicdanında temizlendin anlamına gelmez. Fatih Hilmioğlu kanserle mücadele ediyor, o da hapiste. Mehmet Haberal’ı hastaneden zorla çıkarıp hapishaneye getirdiniz. 4. YARGI PAKETİNE ERDOĞAN ONAY VERDİ KCK’lilere tahliye yolu açılıyor ERDEM GÜL ‘Erdoğan başkan, PKK şampiyon’ u Erdoğan’ın Saygun’a yaptığı ziyaretin samimi olmadığını belirten Devlet Bahçeli, başkanlık için Erdoğan’ın her türlü peşkeşi çekmeye hazır olduğunu savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Orgeneral Ergin Saygun’u hastanede ziyaret etmesiyle ilgili olarak “Başbakan bu anlayışla, elinde çiçeklerle Silivri’ye kadar koştura koştura giderse hiç kimse şaşırmamalıdır” dedi. Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada Hatay Cilvegözü sınır kapısında bomba yüklü Suriye plakalı bir aracın patlamasının sınırların barut fıçısı olduğunu gösterdiğini belirtti. Bahçeli, Esad muhaliflerini desteklemek adına, canlı bombalara ve El Kaide türevlerine fırsat verilmemesi gerektiğini söyledi. Erdoğan’ın anayasa konusunda BDP’yle 330’u bulabilmek için müşterek adımlar atılabileceğini ifade ettiğini belirten Bahçeli, Erdoğan’ın TBMM’de eksik kalan milletvekili sayısını BDP ile tamamlayacağını ve Türkiye’yi referanduma götüreceğini belirtti. Erdoğan’ın başkanlık sistemi için her türlü peşkeşi çekmeye hazır olduğunu söyleyen Bahçeli, isim vermeden sinema sanatçısı Kadir İnanır’ı eleştirdi. Bahçeli, bundan sonra “Erdoğan başkan, PKK şampiyon” sözlerinin işitilmesinin garip karşılanmayacağını belirtti. Bahçeli, Erdoğan’ın İmralı için kapı aşındıran BDP’ye yönelik “Dağda teröristlerle kucaklaşanlar adaya gidemez” demesinin abesle iştigal olduğunu belirtti. BDP’li vekillerin PKK’lilerle sarmaş dolaş olması neyse Başbakan ve partisinin İmralı ile bir araya gelmesinin aynı olduğunu anlatan Bahçeli, bunun AKP’nin ikircikli ve yüz kızartıcı bir siyaset hastalığı olduğunu belirtti. Kayıt yapıp dağıttı ANKARA Bakanlar Kurulu’nda daha önce görüşülen ve geri çekilen, ardından da İmralı sürecinin en önemli adımlarından biri haline gelen 4. yargı paketi, Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunularak onay alındı. Pakette, terör örgütü propagandasını tanımlayan Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 220. maddesinde yapılacak değişiklikle çok sayıda tutuklunun tahliyesi öngörülüyor. 4. yargı paketinin son hali Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından Erdoğan’a sunuldu. Toplantıya bazı bakanlar ve AKP’nin hukukçu kurmayları da katıldı. Paket, Erdoğan’dan ‘olur’ aldı. Ergin, “Düzenlemeler değerlendirildi ve kabul edildi. Bir iki redaksiyondan sonra imzaya açılacak ve parlamentoya gidecek” dedi. Paketin en önemli maddesini “terör örgütü propagandası yapmayı” düzenleyen TCK’nin 220. maddesinde yapılan değişiklik oluşturdu. Burada hükmün hâkimin takdirine göre çok genişleyen bir kapsam içerdiğinden hareketle daha daraltma ve somut tanımlama yoluna gidildi. Propagandanın tanımı değiştirilerek bunun “örgüt suçu olması için cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerle överek teşvik etmek” kriteri getirildi. Çoğu mahkemece artık ceza ve rilmeyen “Sayın Öcalan” ifadesi de TCY’den çıkarılıyor. Böylece “Sayın Öcalan” artık suç sayılmayacak. Bu değişiklikle de çok sayıda tutuklu ve hükümlü ile Meclis’te bekleyen çok sayıda BDP’linin dokunulmazlık dosyalarının da düşeceği belirtiliyor. Paketin yine KCK’lilerin tahliyesini sağlayacak bir başka değişikliği de TCY 220. maddesindeki örgüt üyeliğine ilişkin tanımlardaki değişikliklerde yaşandı. Bu maddede düzenlenen “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına şiddet unsuru içeren eylemlerde bulunma” suçunda da değişikliğe gidilecek. Pakette ayrıca yargı mensuplarının terfisinde baktığı soruşturma ve kovuşturmalar, yargılama süresinin kısalığı, AİHM’ye uygunluğu kriter olacağı belirtiliyor. Ayrıca paket içerisinde özgürlüklerin genişlemesine olanak sağlayacak 13 maddenin bulunduğu ve bunlar arasında “makul sürede yargılanmanın sağlanması”, “düşünce ve vicdan özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması” “işkence ve kötü muamelenin önlenmesi” olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın son günlerde tutuklu askerlerle ilgili yargıyı eleştiren açıklamalarına karşın pakette, bu konuyla ilgili bir düzenleme bulunmadığı öğrenildi. Pakette, tutuklu milletvekilleriyle ilgili de bir gelişme yer almıyor. Yargıda terfi değişiyor Örgüt suçu için şiddet linde çiçeklerle Silivri’ye gidebilir’ Sağlık nedeniyle tahliye edilen Orgeneral Saygun’un geçirdiği ameliyatın ardından Erdoğan’ın yaptığı ziyarete değinen Bahçeli, “Başbakan bu anlayışla, elinde çiçeklerle Silivri’ye kadar koştura koştura giderse hiç kimse şaşırmamalıdır” dedi. ‘E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle