23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA PAPA XVI. BENEDICTUS’UN GÖREVİ BIRAKACAĞINI AÇIKLAMASININ ARDINDAN KÜLTÜR 15 Üç ustadan üç papa portresi Kültür Servisi Papa XVI. Benedictus’un, 600 yıllık bir tabuyu yıkarak, sağlık nedenleriyle bu ay sonunda görevi bırakacağını açıklamasının ardından, papaların geçmişten günümüze ünlü sanatçılar tarafından nasıl betimlendikleri de gündeme geldi. The Guardian gazetesi, web sitesinde, Raffaello, Caravaggio, Velázquez gibi eski ustaların papa portrelerine yer verdi. YAPITLARIN SEÇİMİ VE DÜZENLENMESİ YORUM NİTELİĞİ KADAR ÖNEMLİ CD’ler arasında gezinti Masamın üstünde biriken CD’leri dinlemeye koyuldum bu hafta sonu. Kimi baştan sonra bizim bestecimize ait, kimi bizim bestecimizle dünya klasiğini harmanlamış, kimi sadece müzik tarihinin derinlerinden sesleniyor. Bence bir CD’de yapıtların seçimi ve düzenlenmesi yorum niteliği kadar önemli. Piyanist Emre Şen nefis bir içerik hazırlamış. Kulak baştan sona bir bütünlük içinde algılıyor yapıtları. Nitelikli, teknik açıdan başarılı, tamperamanı yüksek bir seslendiri. J.S. Bach’ın Mi minör Toccatasıyla başlayan dinleti Mendelssohn’un Rondo Capriccioso’su, Chopin’den do diyez minör Noktürn, Im promptu ve Scherzo’yla sürüyor; Rahmaninov’un Elegie ve bir Moment Musical’inden sonra Liszt’in çok iyi algılanmış, kıvılcımlar saçan Dante sonatıyla devam edip u Emre Şen’in CD’sinin Bach’tan Brahms’a uzanan nefis bir içeriği var. Ayur Trio’nun ilk CD’si İlhan Baran ve Çaykovski’nin üçlülerini kapsıyor. Ertuğrul Oğuz Fırat’ın daha önceki 4 CD’sine beşincisi eklenmiş. Brahms’ın op.117/2 Intermezzosu ile romantizmin doruğunda sona eriyor. Emre Şen, giderek olgunlaşan değerli bir piyanistimiz. 2000 yılından bu yana Gestald Psikoterapisine dayalı kuramı sanatsal anlatım ve yorumla birleştiren bir yaklaşım geliştirmiş. Bu kayıt Lilamüzik tarafından piyasaya sürülmüş. Hollanda’da kurulan Ayur Trio’nun ilk CD’si İlhan Baran’ın üçlüsü “Dönüşümler”i ve Çaykovski’nin piyanolu üçlüsünü kapsıyor. Çağsav Müzik’ten yayımlanmış. “Ayur” sözcüğü Farsçada ve Hint dilinde “yaşam” anlamına geliyormuş. Gerçekten yaşam gücüyle yüklü üç 16. ve 17. yüzyıl İtalyan resminin en çarpıcı ressamlarından Caravaggio’nun 160506’da yaptığı “Papa V. Paulus’un Portresi”nin Velázquez’i bile etkilediği söylenir. Bu tabloda, Papa’nın gözlerinin kısıklığı miyop olduğu yolunda yorumlara neden olmuştu. Papa V. Paulus, bu portrenin yapılışından birkaç yıl sonra, bir cinayete karıştığı gerekçesiyle Caravaggio’yu ölüme mahkum edecek, sanatçı Roma’dan kaçmak zonunda kalacaktı. 17. yüzyılın en önemli İspanyol ressamı Velázquez’in 1650’de yaptığı “Papa X. Innocentius’un Portresi”, birçok sanat tarihçisi tarafından gelmiş geçmiş en güzel papa portresi olarak nitelenir. 20. yüzyılın en sıra dışı ressamlarından Francis Bacon, 1950’lerde, Velázquez’in bu tablosunu yeniden yorumladığı resminde, papayı korku içinde bir kâbus simgesine dönüştürecekti. İtalyan Rönesansının en önemli ressamı Raffaello’nun 151819’da yaptığı “Papa X. Leo’nun Portresi” bugün Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde. Raffaello, Papa X. Leo’yu, otoritesinin Martin Luther tarafından sarsıldığı, Katolik Kilisesi’nin kargaşalı bir dönemden geçtiği günlerde resmetmiş. Arel, Usmanbaş, Tanç çizgisindeki “yenilikçi” akımın bir üyesidir. Derin kültürüyle verdiği müzik tarihi dersleri günümüzün nice besteci ve yorumcusuna zengin bir kaynak olmuştur. Son yıllarda A. K. Müzik tarafından yayımlanan 4 CD’de kimi oda müziği çalışması gün yüzüne çıkmıştı. Bu kez dizinin 5’incisi Emre Şen yayımlanmış: “Anadolu Güneşleri” (1973klarinet ve piyano) ve “Bağımsız sanatçı bir araya gelmiş: Adelina Hasani (keman), Paul Uyterlinde Çığlıklar Ardışı” (1985klarinet, vi(çello) ve Hülya Keser (piyano). yola ve piyano). Gültekin Ulutaş, “Dönüşümler”in oldukça çağdaş bir Darya Yılmaz ve Ercan Gören yorumu. Çaykovski Trio da baştan seslendirmişler. Dinlerken düşündüm sona gerilimi elden bırakmıyor. Çalgı de bugün nice dünya bestecisini “yeni yalınlık”, “ yeni karmaşıklık” dengeleri sağlamca denetlenmiş. ya da post modernizm gibi akımlarla nadolu Güneşleri tanıyoruz. Bugüne dek sayısı 100’e yaklaşan E.O. Fırat’ın 12ton tekniğini usçalışmalarına karşın yapıtları en taca kullandığı, yer yer yeniromanaz tanınan bestecilerimizden biri tik söylemle bestelediği ama arada dir Ertuğrul Oğuz Fırat (1923). bir incecik Anadolu ezgisinin de Uzun yıllar hâkimlik yapmıştır; tüttüğü bu çalışmalar dünyanın bir besteciliğinin yanı sıra ressam ve başka köşesinde nasıl değerlenirdi edebiyatçıdır. Müzik tarihimizde acaba? Teşekkürler A.K.Müzik. A RUS DEVLET BALESİ İKİ GÖSTERİYLE TÜRKİYE’DE Klasiklerden bir kolaj u Rus Devlet Balesi, Türkiye’de ilk kez sahneleyeceği gösterisinde ‘Kuğu Gölü’, ‘İspanyol Dansı’, ‘Don Kişot’, ‘Şehrazat’ ve ‘Fındıkkıran’ gibi klasik eserlerden bir kolaj gerçekleştirecek. Kültür Servisi Rusya’nın önde gelen bale topluluklarından Rus Devlet Balesi, Türkiye’de ilk kez seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Topluluk, “Kuğu Gölü ve Klasik Balenin Unutulmaz Eserlerinden Bir Kolaj” başlıklı gösterisiyle 22, 23 ve 24 Şubat’ta TİM Show Center’da olacak. 22 Şubat’ta “Kuğu Gölü” balesini sahneleyecek Rus Devlet Balesi, 23 ve 24 Şubat’ta da “Klasik Eserlerden Oluşan Bir Kolaj” başlığı altında, “Kuğu Gölü”, “Harlequinade”, “İspanyol Dansı”, “Don Kişot”, “Şehrazat”, “Karabaş Tiyatrosu”, “Fındıkkıran”, “The Lady Of Holigan”, “Mariula”, “Carmen” ve “Tango” eserlerinden bir kolaj sunacak. 1981’de İrina Tiçimirova tarafından kurulan Moskova Balesi, 1984’te kendisi de dünya çapında bir bale dansçısı olan Rusya Devlet Sanatçısı Viaçeslav Gordeyev’in yönetime gelmesiyle adeta yeniden doğdu. 1989’dan itibaren “Rus Devlet Balesi” adıyla dünya turnelerine çıkmaya başlayan topluluk, 1991’de “Avrupa’nın En iyi Bale Topluluğu” seçildi. Bugüne kadar birçok ülkede turneye çıkan topluluk, Almanya’da tek bir turne boyunca 100 binin üzerinde seyirci çektiği için “Altın Bilet” ödülüne değer görüldü. ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ parçasını Şirin Kılıç Oğraş ve Hatice Sarı seslendirdi. n Kültür Servisi Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO), Şubat’ın ikinci konserinde, dünyanın en eski müzik kurumlarından Santa Cecilia Akademisi Korosu ile birlikte Gustav Mahler’in doğaya övgü niteliğindeki 3. Senfonisi’ni seslendirecek. Avusturyalı Superar Çocuk Korosu ile Borusan Çocuk Korosu’nun da sahnede olacağı konserin solistiyse soprano Monica Groop. “Doğa ve Aşk Adına” konseri, 21 Şubat saat 20.00’de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda. ‘Doğa ve Aşk’ konseri n Kültür Servisi Yeni nesil cazın yetenekli müzisyenlerinden kontrbas sanatçısı Ozan Musluoğlu, 21 Şubat Perşembe saat 20.00’de Akbank Sanat sahnesinde olacak. Piyanoda Walter Lang, basta Sven Faller ve davulda Gerwin Einhauser’in eşlik edeceği konserde Musluoğlu, caz müziğinin örneklerinden “40th Day” isimli yeni albümünden parçalara uzanan bir program seslendirecek. Musluoğlu Akbank Sanat sahnesinde n Kültür Servisi Bakırköy Belediyesi çatısı altında oluşan “Evrensel Müzik Topluluğu”nun Türk sanat müziği, tango, kanto ve operetten oluşan konseri Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Şef Fuat Özdener’in yönetimindeki konserde, Türk sanat müziği parçalarının yanı sıra “Lüküs Hayat”, “Otomobil Uçar Gider” gibi 11 solo parça icra edildi. Topluluk, 5 Mayıs’ta yine Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Bakırköylülerle buluşacak. Bakırköy’de müzik şöleni n Kültür Servisi 32. İstanbul Film Festivali kapsamında bu yıl 8’incisi düzenlenecek “Köprüde Buluşmalar”, Avrupa ve Türkiye’den sinemacıları bir araya getirmeye devam ediyor. 10 ve 11 Nisan’da hayata geçecek “Köprüde Buluşmalar Yapım Aşaması Atölyesi” için başvuru tarihi ise 8 Mart. Yapım Atölyesi’ne son başvuru 8 Mart DÜNYA COMMEDIA DELL’ARTE GÜNÜ 25 ŞUBAT’TA KUTLANACAK Kutlamaların merkezi İstanbul Kültür Servisi Yaklaşık 200 yıl boyunca Avrupa’yı etkisi altına alan İtalyan halk tiyatrosu geleneği “Commedia dell’Arte”, bu yıl da 25 Şubat’ta bir dizi etkinlikle kutlanıyor. UNESCO’ya bağlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü tarafından ilan edilen “Dünya Commedia dell’Arte Günü”nün bu yıki ev sahibi ise İstanbul. İtalyan Kültür ve Sanat Birliği, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Dünya Commedia dell’Arte Günü”nün amacının İtalya’da doğan, ama bugün bütün dünyaya yayılan geleneği tanıtmak olduğunu belirtti. Kutlamaların bu yılki merkezi İstanbul’da da birçok etkinlik yapılacak. Bunlardan en dikkat çekeni İtalyan Kültür Merkezi’nin gün boyu süren programı. 25 Şubat saat 16.00’da “Maske Sergisi”nin açılışıyla başlayacak program, 16.3018.30 saatlerinde “Doğu ve Batı Arasında Geleneksel Tiyatrodan Commedia dell’Arte’ye” başlıklı konferansla devam edecek. Roberto Tessari, Mario Gallo, Kerem Karaboğa, Francesco Gigliotti ve Filipe Crawford’un konuşacağı konferansın “Onur Konuğu” ise Üstün Akmen. 19.0020.15 saatlerinde ise İtalyan’dan Compagnia Opera Prima tarafından “Astuzie di Covello” gösterisi gerçekleştirilecek. Aynı zamanda bu yılki “Commedia dell’Arte” bildirisini kaleme alan tiyatro eleştirmeni Üstün Akmen, bildiride, “Bu yılki ev sahibinin İstanbul olması da bence bir rastlantı sayılmamalıdır. Nedenine gelince, açık alanda halkın ortasında oynanan geleneksel Türk halk tiyatrosu olan ‘ortaoyunu’ kökleri de mimuslara ve ‘commedia dell’Arte’ oyunlarına uzanmaktadır. ‘Commedia dell’Arte’ ile ortaoyunu arasındaki kişiler, konular, kurgu benzerlikleri şaşırtıcıdır” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle