18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2013 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ‘Suç Ortağı’ Arama Gayretleri ünlü kompozitör Paul Hindemith ile heykeltıraş Rudolf Belling’dir. Asli görevi, kültürel etkinlikler olması gereken Goethe Enstitüsü müdiresi, bu önemli sanatçılara konferanstaki konuşmalarda yer vermediği gibi, konferansı füDEVLETİN verimlilik peşinde tursuz bir şekilde, politik bir areişleyişinde konudan koşması beklenen her naya döndürmekten de çekinmesoruna ve sorundan cumhuriyetçi toplumun NURİ YILDIRIM Emekli Büyükelçi miştir. Konferansta söz alarak, asli çözüme geçmekte ilkelerinden biri olmalıdır. vazifesi “kültür” olması gereken göze çarpan tek bir on haftaların azi zulmünden ka karalama projesini destekleyecek kusurumuz var: Bir konu “Goethe Enstitüsü’nün”, politiyolsuzluk, rüşvet çan Yahudi ve sosya fikirlere sahip kimselerden özen ze ettiği bu konferanstaki konuşişlenirken herhangi bir ve cemaat olaylarının list akademisyenlerin le seçildiği gözlemlenmiştir. Bir macıların çoğunluğunun Atatürk beklenmedik sorun tehdidi altında kalan bu Türkiye’ye gelişlerinin kaç bilimsel ve objektif konuşma Cumhuriyeti’ni sübjektif ve kasıtçıktığında ve o sorun toplumu o tehlikeden 80. yıldönümü vesilesiyle Boğa cının dışında, konuşmacıların ço lı bir tarzda taşlamalarına meydan hep sık sık yinelendiği kurtaracak olan, ziçi Üniversitesi’ne bağlı Ata ğunluğu, konferansın ana tema vermiş olmasını yadırgadığımı ve için üzerinde dikkatle herhalde kirli kazanç durulup çalışılarak türk Enstitüsü, Goethe Enstitüsü sından saparak, akademik dürüst kınadığımı vurguladım. yolları ve iç karartıcı çözüme varılınca sonucu safsata masalları ve Avusturya Kültür Forumu, 31 lüğe yakışmayacak şekilde, haksız Aynı şekilde konferansın ortak ilgili yerlere bildirmek olamaz. Ekim1 Kasım tarihlerinde Boğa ve subjektif bir yaklaşımla, Türki düzenleyecisi olan Avusturya Külihmal ediliyor ve o Ülkenin kaynaklarını ziçi Üniversitesi’nde “İdeoloji ve ye Cumhuriyeti’nin Yahudilere ne tür Merkezi’nin de, bu merkezin çözüm başka durumlara değerlendirmek ve İktidar Ekseninde Eğitim Üni kadar kötü davrandığını ileri sür yetkilileri konferans sırasında oruygulanmadan olduğu çalışkan halkının versite Reformu ve Yahudi Aka meye çalışmışlardır. talarda gözükmemiş olsa da bu gibi işlenmeden emeğiyle çağdaş Konuşmacıların bilimsel yetersizdemisyenlerin Mirasını Yeniden komplodan eşit derecede sorumlu bırakılmış kalıyor. uygarlığın nimetlerinden Değerlendirmek” başlıklı bir kon liğini ortaya koyan başka bir gerçek olduğunu düşünüyorum. Savaştan Oysa ileri ve gerçek yararlanmak hedefi ise, bunların hemen hemen hiçbiriferans düzenledi. sanayi toplumuna geçiş sonra tarafsız kalan Avusturya’da cumhuriyetçi toplumun nin, konuyu detaylı olarak inceleyen Bu konferans, genel hatlarıyla, genellikle bütün yerel Almanya’da yapıldığı gibi bir güözlemleri arasında ülkemize sığınan profesörlerle ilgi bilimsel kitaplara değinmemiş ol nah çıkarma döneminden geçilmeteknolojik başarıların kaldıkça yolsuzluk li olumlu bilgileri objektif ve aka malarıdır. Bu kitaplardan en önem diği gibi, savaşta yapılan benzer yurt düzeyinde bir veya rüşvet gibi ağ gibi örülmesiyle demik bir düzeyde sunmak yerine, lisi, müteveffa Amerikalı Yahudi günahlar da örtbas edildi. karanlık yollara sapma gerçekleştirilmiş anlaması güç bir şekilde, Türkiye araştırmacı Arnold Reisman’ın, gereksinimi asla söz Almanya’da ve Avusturya’da olmalıdır. Cumhuriyeti’ne dayanaksız ve ka bir abide niteliğindeki, “Nazizm “sırça köşkte oturanların” başkonusu olmayacak ve Öz olarak kısaca ifade sıtlı yorumlarla saldırmayı ve ha den Kaçanlar: Atatürk’ün Viz kalarına haksız yere taş atmamaları bu halkın tertemiz yüreği etmek gerekirse, aynı yal ürünü hipotezler ile bazı de yonu ve Türkiye’nin Modernleş gerekir. Konferans salonunu iyi nitakıntısız çarpmayı hep örgütlü yaklaşımı ve dikoduları, bilimsel gerçeklermiş mesi” başlıklı kitabıdır. Reisman, yetle bu iki suç ortağına tahsis ettiği sürdürecektir. danışmalı çalışmayı, gibi göstermeye yöneldi. Esasen, “Shoah, USA, UK and Turkey” anlaşılan Boğaziçi Üniversitesi’nin urası hiç örneğin tarım alanında konferansın başlığından da, satır kitabında da, ABD ve İngiltere’de Atatürk Merkezi’nin bu iyi niyeunutulmamalı: da yaparak bu Büyük zaferlerin olduğu lar arasında, bu art niyet anlaşılı ki Yahudi düşmanlığının aksine, tinin istismar edildiğini belirtmegibi çağdaş tarım kadar büyük özverilerin yordu: “Yahudi Akademisyenle Türkiye’nin Yahudilere yaptığı yar yi de görev bilirim. uygulamalarında de ürünü olan bu rin Mirasını Yeniden Değerlen dımları ayrıntılı bir şekilde anlatır. kullanmakla verimi Asıl üzerinde durulması gereken, Cumhuriyet, insancıl Konferansta, doğal bilimciler ve dirmek”. Konferansta, “Türkiyebüyük ölçüde artırmak konferansın ana konuşmacısı olave barışçı felsefesiyle nin Avrupa’dan sürülen Yahudi hukuk profesörleri dışında aynı şe rak takdim edilen Almanların yemümkün olabiliyor. yalnız bu halk adına ler için gösterilenin tersine gü kilde ülkemize gelen önemli Alman Durgun ve verimsiz ni “yıldızı” Corry Guttstadt isdeğil, bütün dünya tarım toplumunu venli bir liman olmadığı” tezi de sanatçılardan da hiç bahsedilmemişmindeki akademik liyakati amatörhalkları adına da dikilmiş örgün ve verimli işlenecektir. Konferans boyunca, tir. Bunların en önemlileri, Ankara evrensel bir insanlık topluma dönüştürmek, sunumlarını saptırmalarla süsleyen Devlet Konservatuvarı’nın kurulu ce olan bir hanımdır. Profesör İlanıtıdır. hep rasyonellik ve konuşmacıların çoğunun, Goethe şunda büyük katkıları olan tiyatro ber Ortaylı, Milliyet gazetesinde Enstitüsü’nün ülkemize yönelik üstadı ve opera rejisörü Carl Ebert, çıkan 2 Eylül 2012 tarihli makalesinde Bayan Gutstadt’ın akademik ehliyetsizliğini, çok güzel ifade etmiştir: Prof. Ortaylı’nın bu makelesinde vurguladığı gibi, bazı Alman makamları, Yahudi soykırımını Almanya dışına da yaymak istemekle kalmayıp, kendilerine suç ortakları da aramaktadırlar. Bu amaç için Türkiye’yi kolay bir hedef olarak gördükleri veya zannettikleri anlaşılmaktadır. Bayan Guttstadt bir Şimdi emekli maaşını Akbank'a taşıyanlar 200 TL chippara kazanıyor, makalesinde, Yahudileri hesap işletim ücreti ödemiyor, para transferlerini ücretsiz gerçekleştiriyor. Nazi treninden kurtaran diplomatımız merhum Üstelik emeklilere özel masrafsız ihtiyaç kredisi Akbank'ta sizleri bekliyor. büyükelçi Necdet Kent’i Ne de olsa Akbanklı emekliler de farklı. de yalancılıkla suçlamaktadır. Bayan Guttstadt’a, ülkemiz aleyhinde menfi propaganda yapacağına, kendi ülkesin de İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Yahudi düşmanlığını anlatan Henry Friedlander’in “The Judiciary and Nazi Crimes in Postwar Germany” başlıklı makalesini okumasını ve son 20 yıl içinde Almanya’da Neo naziler tarafından tahrip edilen Yahudi mezarlıkları hakkında bir makale yazmasını tavsiye ederiz. Hamburg Üniversitesi’nde eğitim görmüş olan Guttstadt’ın Türkiye aleyhindeki bu faaliyetlerini gönüllü olarak yürütmesi için, adı geçenin bazı Alman makamları ve/veya akademik çevreleri tarafından yönlendirildiği şüphesi, ister istemez akla gelmektedir. Sonuç olarak, oldukça etkin oldukları anlaşılan bazı Alman çevreleri, her ne kadar Yahudi ve Ermeni meselelerinde Türkiye’yi suçlayarak, kendilerinin tarihteki benzersiz günahlarına “suç ortağı” aramaya çalışsalar da, Shakespeare’in “Macbeth” piyesinde, Lady Macbeth’in kendisinin ve kocasının işledikleri Kampanya, 1 Nisan – 30 Kasım 2013 tarih aralığında emekli maaşını Akbank’tan almamış olup, 2 – 31 Aralık 2013 tarihleri arasında SGK emekli maaşını cinayetler için söylediAkbank’a taşımak üzere kampanya başvuru formunu imzalayan emekli müşterilere yöneliktir. Müşterilerin emekli maaşlarının 1 Nisan 2014 tarihine ği aşağıdaki gerçekten kadar Akbank’a yatırılmaya başlaması gerekmektedir. Kampanya koşullarını sağlayan müşterilere 200 TL chippara ödülü, müşterinin ilk maaş yatış tarihini izleyen ay başlamak üzere her altı ayda bir 50’şer TL chippara olarak 4 taksitte müşterinin NEO kartına yüklenecektir. Müşterinin maaşının ilk kendilerini kurtaramayatış tarihinden itibaren 2 yıl süreyle düzenli olarak Akbank’a yatırılmaması veya aynı süre zarfında NEO kartın kapatılması halinde müşterinin kalan yacaklardır: chippara yüklemeleri gerçekleştirilmeyecektir. Bir müşteri kampanyadan yalnızca bir kez faydalanabilir. Kampanya başvuruları, yalnızca Akbank “Arabistan’ın tüm şubelerinden Kampanya Başvuru Formu ve Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi imzalanarak yapılacaktır. Kampanyadan yararlanacak kişi sayısı, ilk parfümleri ellerinde25.000 kişiyle sınırlıdır. Akbank önceden duyuru yapmak suretiyle işbu kampanyayı durdurma/değiştirme hakkını saklı tutar. Detaylı bilgi Akbank şubelerinde. ki kanı silmeye yetmeyecektir.” (“Here ’s the smell of the blood stili. Ali the perfumes of Arabia will not sweeten this little hand. Oh, Oh, Oh!”) Örgütlenme Kusuru S Prof. Ortaylı’nın makelesinde vurguladığı gibi, bazı Alman makamları, Yahudi soykırımını Almanya dışına da yaymak istemekle kalmayıp, kendilerine suç ortakları da aramaktadırlar. Bu amaç için Türkiye’yi kolay bir hedef olarak gördükleri veya zannettikleri anlaşılmaktadır. Kimin Adaleti? Bugün Türkiye’deki adalet sistemini sahiplenenler üç grup içinde toplanabilir gibi görünüyor: Birinci grup, AKP iktidarından yana olanlar... İkinci grup, Cemaatten yana olanlar... Üçüncü grup, bağımsız ve tarafsız adaletten yana olanlar; ki ben hâlâ böyle bir grubun varlığına inanıyorum! Bir de bunların dışında kalan başka küçük gruplar var, ama onların etkileri ihmal edilebilir! HHH Elbette her grup içinde, ait olduğu grubun alt kültürüne sıkı sıkıya bağlı olanlar, ilkelerinden asla ödün vermeyenler (AKP politikaları veya Cemaat emirleri ya da evrensel, tarafsız ve bağımsız adalet prensipleri) var... Ait olduğu grubun ilkelerini çok ciddiye almayanlar, menfaat için veya başka nedenlerle gevşek ve tutarsız davrananlar, ayrıca çalışkanlar ya da tembeller de olabilir. HHH Bu üç grubun davranış biçimleri nadiren kesişir: Çünkü AKP’den yana olanlarla, Cemaatten yana olanların birinci kaygıları, tarafsız ve bağımsız hukukun evrensel ilkelerine bağlı olmaktan çok, kendi gruplarının değerlerini (emirlerini) uygulamaktır. Bu nedenle AKPCemaatABD koalisyon iktidarının ilk yıllarındaki operasyonlar, tarafsız ve bağımsız adaletin evrensel ilkelerini dikkate almayan ama iktidar ortaklarının görüşlerine uygun olan bir çizgide gerçekleştirilmiştir. 2010 12 Eylül referandumu ise adaleti tümüyle AKPCemaat çizgisine mahkum etmiştir. Bu oluşum sırasında kimin ne pay aldığı, “Kimin kaç savcısı, kaç yargıcı olduğu”, çok net olarak anlaşılamamıştı. Şimdi AKP ile Cemaat’in yaklaşımları farklılaşınca, oluşan çatışmalar ve hesaplaşmalar, tarafların göreli güçlerini de ortaya çıkarıyor! HHH Peki, hırsızlık, yolsuzluk yapanların, rüşvet alanların hiç mi suçları yoktur... AKP’nin 12 yıllık iktidarındaki çürüme, “dış güçler”, “devlet içindeki çeteler” edebiyatıyla örtbas edilebilir mi! Olay bir AKPCemaat kapışması bağlamında ele alınarak soygun ve vurgun görmezden gelinebilir mi? Adalet, sadece AKP ve Cemaat arasında mı paylaşılmıştır... Hiç mi tarafsız ve bağımsız yargının evrensel ilkelerinden yana insan kalmamıştır adalet mekanizması içinde... Yolsuzlukların, soygunların, vurgunların, yağmanın hesabı sorulmayacak mıdır? HHH Bugün 21 Aralık, yılın en uzun gecesi... Yarından itibaren daha aydınlık günler geliyor! N Ş EMEKLİLERİMİZ İÇİN NE YAPSAK AZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle