18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2013 CUMARTESİ 14 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Şeffaflık Raporu’nda hangi ülkelerin, kaç sayıda siyasi içeriğin silinmesini istediği duyuruldu: soruşturmasıyla ilgili bilgiler medyaya yansıyınca; dün bu konuda suskun kuş olan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; bugün bu konuda bülbül... Ergenekon soruşturmasının başladığı günleri belleği zayıf toplum unuttu diyelim. Lakin siyaset adamı, üstelik o sırada iktidar koltuklarını ısıtanlar; soruşturmanın gizliğini emreden yasaları nasıl unutabilirler? O günlerde savcı Zekeriya Öz’ün ve onunla birlikte çalışan savcıların şüpheli gördükleri kişilerin sorgulamaları tam metin yayımlanıyor. Eğri ya da doğru kimi belgeler hemen her gün medyada yer alıyor. Hatta bu bilgi ve belgelerle şüpheliler yargısız infaz ediliyordu medyada ve tabii AKP iktidarı çevrelerinde. AKP iktidarınca soruşturmanın gizliliğini ihlal edenleri saptamak için üstünkörü araştırmalar yapıldı; zamanın Adalet Bakanı bu konuda çok duyarlı olduklarını açıklamaktan öteye bir çaba göstermedi. AKP, yasa gereği soruşturmanın gizliliğini bugün birden neden anımsadı? Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması başkalarının değil; doğrudan keskin bir bıçak gibi ak mı ak olmakla övünen AKP’nin göğsüne saplandı. Kapanması olanaksız öyle bir yara açtı ki, Bekir Bozdağ, “Soruşturma gizlidir. Bu belgeler, ayakkabı kutularındaki milyon dolarlarla ilgili fotoğraflar nasıl yayımlanabilir” diye feryat ediyor. Suç duyurusunda bulunuyor... HHH Operasyon kirli imiş. Pekâlâ ama üç bakanın oğullarıyla ilgili, bir bakanınızı doğrudan ilgilendiren rüşvet ve yolsuzluk olayları, milyon dolarları cukka edenler ak mı yani? Bu soruşturma bir günde saptanıp ortaya çıkarılmadı. Polis en az bir yıldır rüşvetin nasıl ve kimden alındığını teknik takiple saptıyor. Her yerde gözü kulağı olan hükümetin ve kudretli Başbakan’ın bu çalışmalardan haberi yok!.. Dört bakanı doğrudan ilgilendiren soruşturma ve sonuçları hükümetten saklamak gereğini neden duydu polis ve savcılar? Hükümetten soruşturmayı durdurmak ya da varılan sonuçları örtmek amacıyla önlemler alması olasılığı, savcıları ve polisi soruşturmayı üstlerinden gizleme zorunda bıraktı. Emrindeki polis ve savcılar hükümete güvenmiyor! Babası olsa gözünün yaşına bakmayacağını ve rüşvet alanı derhal adalete teslim edeceğini söyleyegelen Başbakan’dan da, İçişleri Bakanı’ndan gizlilik içinde yürütülüyor soruşturma ve... …Başbakan da İçişleri Bakanı da savcılığın, üç bakanın oğullarının rüşvet ve yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alındığını o sabah gazete ve TV haberlerinden öğreniyor. Ne hazin ve ibret verici bir tablo! HHH Emrindeki kolluk güçleriyle savcıların güvenini yitirmiş bir Başbakan’ın, adı geçen dört bakandan önce istifa etmesi gerekir; ama bu, Batı demokrasilerine özgü, yazılı olmayan bir kural. Bizdeki RTE modeli ileri demokrasi bu kuralın tam aksini emrediyor. Başbakan bir yana, adı oğulları nedeniyle yolsuzluk soruşturmasında geçen bakanların tabii Başbakan’dan aldıkları emir gereğiekrana, istifa etmeyi düşünmediklerini, hatta soruşturmayı hafife aldıklarını gösteren gülen yüzleriyle görüntüleri yansıyor. HHH Önceki hükümetleri yolsuzlukların ve rüşvetin kaynağı diye sürekli suçluyor; oysa bugün hükümetinin bakanları yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla ilgili olarak yargı ve kamuoyu önünde. Sık kullandığı “eden bulur” anlamındaki bir özdeyişle dünü ve bugünü özetleyelim: Men dakka dukka Bay Başbakan, men dakka dukka! Türkiye Google’a başvuruda birinci Dış Haberler Servisi Google, bu hafta açıkladığı 2013 Şeffaflık Raporu’nda hangi ülkelerin kendilerinden kaç sayıda siyasi içeriğin silinmesini istediklerini duyurdu. Raporda Türkiye birinci sırada yer aldı. Raporda, Ocak 2013’ten Haziran 2013’e kadar dünya genelinde toplamda 3 bin 486 içerik silme talebi aldığı, bu taleplerin neredeyse yarısının Türkiye’den geldiği belirtildi. Rapora göre yılın ilk altı ayında Türkiye’deki yetkililer Google’dan 1673 içerik silme talebinde bulundu. Google, içeriklerle ilgili şu bilgileri verdi: 4 Bir siyasi yetkili ve seks skandallarıyla ilgili arama sonuçlarını kaldırmamız için bir mahkeme kararı geldi. Kaldırmadık. 4 Bir hükümet kurumundan Kürt partisi ve Kürt aktivistler hakkında bir blog sayfasını ve Kürdistan haritasını profil resmi yapan bir Google+ sayfasını kaldırmamız için iki talep aldık. Hiçbirini kaldırmadık. 4 Bir savcının, bir blog yazısının kaldırılmasını öngören mahkeme kararını aldık. Blogu kaldırmadık. 4 Birçok hükümet yetkilisinin telefon numaraları, epostaları, hesap bilgileri gibi detayları bulunduran blog yazılarının kaldırılması için üç mahkeme kararı aldık. Ürün politikalarımızı ihlal ettikleri için çoğunu kaldırdık. 4 Hükümet kurumlarından Atatürk ile ilgili eleştirel içerik barındıran 17 video ve 109 blog yazısının kaldırılması yönünde 37 talep aldık. İlkelerimizi ihlal eden 10 videoyu kaldırdık. talep. l ABD: 3 bin 887 madde için 545 talep. l Brezilya: 1635 madde için 321 talep. l Rusya: 277 madde için 257 talep. l Hindistan: 714 madde için 163 talep. Derelerin Kardeşliği Platformu, Türkiye’yi sarsan yolsuzluk operasyonuna göndermede bulundu. HES’lerde de yolsuzluk var RİZE (Cumhuriyet) Danıştay 13. Dairesi, HES’ler için su kullanım anlaşmasının yürütmesini durdurdu. Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna göndermede bulunan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan, kararı valizden çıkardığı ayakkabı kutusu ve bu kutudan çıkardığı dosyalarla açıkladı. Rize’de kent merkezi ile 10 ilçede yaşayan 300 bin kişinin ihtiyacını karşılayan Andon İçme Suyu Tesisleri’nin de bulunduğu alana yapımı planlanan hidroelektrik santralı (HES) projesinin ilk bilirkişi incelemesi için ineğini satan, ikincisi için de banka kredisi kullanmak zorunda kalan ve açtığı davayı kazanan Kazım Delal ve arkadaşları, bu kez aynı projenin su kullanım hakkı anlaşması için Danıştay’a iptal davası açtı. Danıştay 13. Dairesi, enerji şirketinin DSİ ile 49 yıllığına yaptığı su kullanım hakkı anlaşmasının yürütmesini durdurdu. Çevreciler, HES’ler için ilk kez verilen su kullanım anlaşmalarına yönelik durdurma kararını ayakkabı kutusundan çıkardıkları dosya ile açıklayıp kararın diğer davalar için emsal niteliğinde olduğunu belirttiler. Rize Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenleyen DEKAP Sözcüsü Ömer Şan, Danıştay’ın su kullanım anlaşmalarına yönelik verdiği ilk yürütmeyi durdurma kararının HES mücadelesi için çok önemli bir adım olduğunu vurgulayarak “Danıştay’ın verdiği bu karar da tarihe düşülen bir başka not olarak arşivlerimizde yerini alacaktır. Ancak diğer yargı kararları gibi gerekleri yerine getirilmez ise ortaya çıkacak vebal, HES’leri dayatan bütün siyasiler ile bürokratların alınlarında kara bir leke olarak kalacaktır. Bizim için bu karar, HES’lerde en başa dönülmesi anlamındadır” dedi. Rapora göre 2013’ün ilk altı ayında Google’dan en çok içerik silme talebinde bulunan ülkeler şöyle: l Türkiye: 12 bin 162 madde için 1673 ‘Halk düşmanlarını koruyorlar’ Vurularak felç kalan genç, kendisine ateş eden polisten fazla ceza aldı uVurularak felç bırakılan Gerçek’e “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gerekçesiyle 3.5 yıl hapis verilirken, olaya karışan 7 polise ise sadece 2.5 yıl ceza verildi. Şeffaflık Raporu Kara bir leke olacak l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerle ilgili eski Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, özel harekât polisleri ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 kişi hakkında dava açıldı. Mahkemeye gönderilen iddianamede, şüphelilerin “suç işlemek için oluşturulan silahlı örgütün faaliyeti kapsamında adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Terör örgütüne yardım eden Kürt işadamlarının listesinin elinde olduğunu söyleyen eski başbakanlar Tansu Çiller, Mesut Yılmaz ve eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ile eski MİT’çi Mehmet Eymür hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Faili meçhullere yeni dava İstanbul Haber Servisi Yenibosna’da 2007 yılında “Yürüyüş” dergisi dağıtırken polis tarafından vurularak felç kalan Ferhat Gerçek’e “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gerekçesiyle 3.5 yıl hapis cezası verildi. Olaya karışan 7 polis ise “zor kullanmak yetkisi aşılarak kasten yaralama” suçlamasıyla sadece 2.5 yıl ceza aldı. 6 arkadaşıyla dergi dağıttığı sırada vurularak felç bırakılan Gerçek’in Bakırköy Adliyesi 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davası karara bağlandı. Yargılanan 7 polisin her birine “zor kullanmak yetkisi aşılarak kasten yaralama” gerekçesiyle 2.5 yıl hapis cezası verilirken, “müşteki sanık” sıfatıyla yargılanan Gerçek’e de, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” gerekçeleri ile 3.5 yıl ceza verildi. Gerçek’in avukatları, polislerin aklanmasına tepki gösterdiler. TAYAD adına yapılan açıklamada ise, “Faşizmin hüküm sürdüğü ülkemizde hukuk, katilleri, işkencecileri, halk düşmanlarını korumak için şemsiye olarak kullanılıyor” denildi. ‘Bu hesap kapanmaz’ Adana Alevi Platformu üyesi dernek ve vakıflar ile CHP, ÖDP, TKP, EMEP, ESP, İHD, DİSK ve KESK, Maraş katliamının 35. yıldönümü nedeniyle Adana İnönü Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Platform Sözcüsü, “Darbeye giden sürecin dönüm noktalarından biri olan Maraş katliamı, 12 Eylül darbesiyle hesaplaşma iddiasında olan AKP için bir fırsat olmasına rağmen, AKP iktidarı da üzerini örtmeyi yeğledi. Üstüne üstlük; tarihte az görülür bir vahşilikle katledilen canlarımızı anmak için Maraş’a gitmek isteyenler, yine panzerlerle, gaz bombaları ve tazyikli su ile engellenmeye çalışılıyor. O gün, ‘Allah için savaşa’ diyerek katliamı başlatanlar ve canlarımıza kıyanların uzantıları, bugün Suriye’de insanın kalbini çıkarıp yiyen, baş kesen, insanların derisini yüzen El Kaide’ye, El Nusra’ya her türlü desteği sağlamaktadır. Ancak biz umudumuzu yitirmedik, yitirmeyeceğiz. Maraş’ın hesabını sormaya, suçlularını ortaya çıkarmaya kararlıyız” diye konuştu. Büyük kanunsuzluklar var HES projeleriyle ilgili de çeşitli yolsuzluk iddiaları olduğunu anımsatan Şan, “HES’lerdeki usulsüzlük, yolsuzluk, yasadışılık ve kanunsuzlukların sadece bu kadarla kalmadığını, diğer bakanlıklar ile bürokratik kurumlarda da çok daha büyük çaplı olarak bu tür gelişmelerin yaşandığına inanmaktayız. Hiçbir kurum ve kuruluştan, fon veya kaynaktan yararlanmayan, tamamen bağımsız yerel bir halk hareketinin birer neferi olan bizleri bir dönem ‘35 çapulcu’, ‘vatan haini’ gibi yakıştırmalarla küçümsemeye çalışarak; ‘lobilerle’ bağlantı kurmaya çalışan zavallı beyinlerin, şimdi düştüğü durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu. KCK ana davasına İstanbul’da devam edildi 5 tahliye kararı çıktı Davanın 67. duruşmasında, tutuklu sanık İstanbul Demokratik Kent Konseyi çalışanı Erdal Avcı, delillere ilişkin soruları yanıtlarken özel hayatıyla ilgili 2 fotoğrafın dosyadan çıkarılmasını istedi. Tutuklu sanık BDP Örgütleme Komisyonu üyesi Aslan İşçioğlu ise savunmasında, AKP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda kılını kıpırdatmadığını, ancak rüşvet ve yolsuzluk için kıyameti kopardığını ifade etti. İşçioğlu şunları söyledi: “Ben bir Kürt rehini olarak vicdanen diyorum ki: Çözüm süreci boyunca altı yoldaşımızın katledilmesi, hasta rehin yoldaşlarımızın bırakılmaması, halen siyasi soykırım operasyonlarının devam etmesi, Abdullah Öcalan ile müzakareye geçilmemesi anlaşılır değildir. Özel yetkili mahkemelere ifade vermeyi doğru bulmuyorum. Saydığım dört nedenden dolayı vicdanımın rahatsız olacağını düşünüyorum ve susma hakkımı kullanıyorum.” Tüm sanıkların avukatı Baran Doğan ise talep konuşmasında “Tutukluluğun uzun sürmesi masumiyet karinesini zedeler. Burada yargılananların özelliği siyasetçi olmasıdır. Müvekillerimin burada siyaset yapma hakkı engelleniyor” dedi. 5 sanığın tahliyesine karar veren İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmayı 3031 Ocak 2014 tarihlerine erteledi. DSP Ankara adayı belli oldu l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ankara Anakent Belediyesi başkan adayının Uğur Gürel olduğunu açıkladı. Ankara Beypazarı doğumlu, kimya mühendisi olan Gürel, 1987’den bu yana DSP’de çeşitli mevkilerde görev yapmış ve son olarak partinin sivil toplum kuruluşları ve sendikalardan sorumlu genel başkan yardımcılığını yapıyordu. Gürel, mühendis olarak Ankara’nın hava kirliliğinin önlenmesi çalışmalarında da bulundu. DSP’nin Altındağ adayı Kemal Koçer, Güdül adayı Mustafa Çalışkan, Yenimahalle adayı ise Sezai Yenikaya oldu. Çankaya’da da DSP’nin Genel Sekreteri Hasan Uğurtürk aday oldu. l İstanbul Haber Servisi Balyoz Planı davasında 18 yıl hapis cezası alan MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan tutuklandığı cezaevinde önceki gün annesini ölüm haberini aldı. Alan’a mahkemeden 2 gün cenaze izni verildi. İstanbul’a dün gelen Alan geceyi ailesiyle birlikte evinde geçirdi. Alan bugün annesinin Eyüp Sultan Camisi’nde düzenlenecek cenaze törenine katılacak. Ayşe Alan’ın cenazesi ikindi vakti namazının ardından Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verilecek. İstanbul Haber Servisi KCK İstanbul ana davasında çevirmen Ayşe Hacımirzaoğlu Berktay, Mehmet Cevat İnce, Nizamettin Açıkca, Seda Aktaş, Hatice Vural ve Meryem Yiğit’in tahliyesine karar verildi. PKK’nin üst yapılanması KCK’de faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle çoğu BDP’li 83’ü tutuklu 204 sanıklı KCK İstanbul ana davasına devam edildi. Tutuklu sanık BDP Örgütlenme Komisyonu üyesi Aslan İşçioğlu, özel yetkili mahkemelere ifade vermeyi doğru bulmadığını belirterek “Siyasi soykırım operasyonlarının sürmesi ve Abdullah Öcalan ile müzarekeye geçilmemesi nedeniyle susma hakkımı kullanıyorum” dedi. Hastaneye uzun namlulu KCK’de yine ceza yağdı DİYARBAKIR Batman’da 2009’daki KCK operasyonunda 5’i tutuklu 16 kişinin yargılanmasına devam edildi. Savcı, AYM’nin Mehmet Şirin Bağlı için “uzun tutukluluk süresi” kararını da göz önüne alarak tahliye istedi. Mahkeme, Şirin Bağlı ile Aydın Kılıç’a “örgüt üyeliği” suçundan 9’ar yıl; Rıdvan Aslan, Selamet Akyüz ile İlyas Sağlam’a aynı suçtan 7’şer yıl 3’er ay; Ahmet Solmaz, Şeyhmus Yaşar ve Nesrin Kılıç’a 6’şar yıl 3’er ay; Gülizar Kalmış, Cahit Kanbay ve Veysi Gülseren’e ise 7’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verdi. Uludere için kampanya VAN (Cumhuriyet) Şırnak’ın Uludere ilçesi Gülyazı köyü sınırından geçen 34 kişinin 28 Aralık 2011’de bombalanarak öldürülmesinin üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. Ancak ne adli ne idari soruşturmada bir arpa boyu yol gidilemedi. TBMM’de oluşturulan araştırma komisyonu da failleri ortaya çıkaramadı. HDP, Van’da Fekiye Teyran Parkı’nda “Roboski katliamında askeri yargı istemiyoruz” standı açarak imza kampanyası başlattı. HDP Van il eşbaşkanı Esen Günay, “Konunun üstü örtülmeye çalışılıyor” diye konuştu. silahlarla geldiler! Suriyeli bir kişiyi, uzun namlulu otomatik silahları olan sivil giyimli 2 kişi Ankara Numune Hastanesi’ne getirdi. Hasta olduğu için Hatay’dan getirildiği iddia edilen kişinin yanındaki silahlı şahıslar ise “Suriyeli değil Türk askeri olduklarını, Suriyeli kişiyi getirmekle görevlendirildiklerini” söyledi. Silahlı kişilerin üzerlerinde sadece kamuflaj yeleği olması dikkat çekti. Hasta olan Suriyeliye bakmaya gelen doktor resmi bir yazı görmek istedi ancak asker olduklarını iddia eden kişiler doktorun ifadelerine göre resmi bir yazı gösteremedi. Bu arada birkaç sivil polis de duruma bakmak için Suriyeli hastanın odasına geldi. Asker olduklarını söyleyen kişiler polisleri beklediklerini, geldiklerinde hastayı teslim edeceklerini söyledi. Kişinin hastaneye yatırıldığı ve birkaç gün hastanede kalacağı öğrenildi. Engin Alan ailesiyle buluştu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle