22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2013 PAZAR 14 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL istiyordu” diyor ve bu özgürlük, demokrasi isteklerinin bastırıldığını söylüyor. RTE, sanki dünü anlatırken bugünü, AKP yönetimindeki Türkiye’yi ve gâvur diye aşağıladığı bugünkü İzmir’i anlatıyor. İzmir; bugün de her fırsatta özgürlük, demokrasi diyor. AKP’den kurtulmayı istiyor. Her fırsatta bu özgürlük ve demokrasi isteklerinin RTE ve hükümetinin bastırdığını söylüyor. İzmir, RTE’ye aykırı bir ilimiz. Atatürk’e, devrimlerine bağlı ve saygılı... ... Çağdaşlığı, laikliği RTE gibi ucundan kenarından tutarak gerçek anlamından uzaklaştıran aslında sözde laikliğe... ... Okul yerine camilere öncelik veren, kılık kıyafet özgürlüğü adı altında kadını örtünmeye zorlayan... ... Dindar genç nesiller yetiştireceğim diye okullarda din ve zoraki Kuran derslerine önem veren ve ileri derken geriye, gericiliğe hasret bir siyaset uygulayan AKP demokrasisine karşı. HHH RTE, görevinde başarılı olan bir bakanını, İzmir’den aday gösterir, iktidarın maddi nimetlerinden yararlanma olanağı vaat ederse; İzmir’in kucağına düşeceğini... ... Son yerel seçimlerde yüzde 56.7 olan CHP oylarını, oyu ancak yüzde 30 olan partisi AKP’nin yakalayacağını ya da geçeğini sanıyor... AKP’ye oy veren illere hükümetinin para yağdıran yardımlarından partisine oy vermeyen İzmir’i mahrum bıraktığından hiç söz etmiyor... CHP’li İzmir Belediyesi’nin, kıt kanaat kendi bütçesiyle gerçekleştirdiği hizmetleri bir kalemde yok sayıyor. Açık ara oy verdiği için İzmir halkını cezalandırmak amacıyla CHP’li belediyeye müfettişlerle baskın yaptırdığını, maddi ve manevi zorbalık önünde eğilmeyen CHP’li başkan ve yardımcılarını mahkemelere, cezaevlerine sürüklediğini de tabii anımsamıyor... Beyefendi gelirken bakmış da İzmir’e, CHP’nin yerel yönetim beceriksizliğini görmüş; “İzmir inanıyorum ki CHP demeyecektir” diyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış; o hesap! HHH İktidar borazanlarından Sabah’ın manşetten ilan ettiğine göre, AKP İzmir Belediye başkan adayını açıklarken İzmirlilere güvence vermiş: “Yaşam tarzlarına karışmak, korku, tehdit siyaseti üretenlerin işidir. Biz hep özgürlüklerden yanayız” demiş. Bu sözler CHP Genel Başkanı’na ait değil. Okuyunca gözlerinize inanamayacaksınız ama 11 yıldır korku ve tehdit siyaseti ürettiği için ünü sınır dışına taşan, insanların yaşam biçimlerine karışan AKP Genel Başkanı söylüyor bunu... HHH İnsanların şu partiden, bu inançtan olmaları bizim hizmet anlayışımızda fark etmez diyor ya sürekli. 76 milyonun başbakanı ya!.. İzmirlilere İzmir’in talih ve tarihinin nasıl değişeceğini söyledi. “ Buraya AKP’nin elinin değmesinin ” koşulunu açıklayarak: Ver oyu al hizmeti! Yok oy, yok hizmet!.. Enerji Kongresi’ne nükleer şirketinin sponsor olması tartışma yaratmıştı l Mersin’deki Fadime Ana Çocuklara anlattırdılar l “Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliği” kongresinin yapıldığı otelde, Akkuyu NGS AŞ tarafından “Nükleer ve Yaşam” konulu fotoğraf ve resim sergisi açıldı. Sergide, Rusya’daki nükleer santralların etrafındaki sosyal ve doğal yaşamı anlatan fotoğrafların yanı sıra Mersin’den 1316 yaş grubundaki öğrencilerin resimleri sergilendi. Protestoyla başladı ABİDİN YAĞMUR MERSİN Hacettepe Üniversitesi ve Toros Üniversitesi’nin işbirliğiyle, Akkuyu Nükleer Güç Santrali AŞ ve Rosatom sponsorluğunda yapılan “Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliği” paneli, nükleer karşıtlarının protestoları arasında başladı. Tepkiler üzerine kongreden çekilen Toros Üniversitesi, kongrenin açılış törenine temsilci göndermedi. Mersin Valiliği de kongrenin programında görülmesine karşın açılış töreninde yer almadı. Mersin Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, sabah erken saatlerde kongrenin yapılacağı otel önünde bir araya geldi. “Akkuyu’da santral istemiyoruz”, “Nükleer karşıtı mücadelenin sponsoru Mersin halkı”, “Hacettepe Üniversitesi’ni halkın yanında olmaya çağırıyoruz” yazılı pankartlar açan nükleer karşıtları, ağızlarını bir süre siyah bantla kapattı. Platform adına açıklama yapan avukat Semra Kabasakal, Mersin halkının nükleer santral istemediğini, halkı ikna etmek isteyen şirketin sponsorluk faaliyetlerine başladığını kaydetti. Kabasakal, “Tepkimiz üzerine Toros Üniversitesi bu kongreden çekildi. Aynı duyarlığı Hacettepe Üniversitesi’nden de bekliyoruz” dedi. Nükleer karşıtları, kongreye katılım bedelinin 150 Avro olmasını ve davetiyesi olmayanların otele alınmamasını da protesto etti. Öğrenci Kollektifleri üyesi Eren Can Ayberk, “150 Avromuz yok. Öğrenci işi aramızda 5 lira topladık. Kabul ederlerse 5 lira verip içeri gireceğim” diyerek otel kapısına yöneldiyse de özel güvenlik ve polis barikatını aşamadı. Bunun üzerine Ayberk, 5 liralık bozuk paraları polis barikatının önüne bıraktı. Türkiye, karla beraber hem karanlıkta kaldı, hem de dondu Hafta sonu MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Elektrik üretiminin yüzde 41.3’ünü dışarıdan aldığı doğalgazla yapılan Türkiye, kışın sertleşmesi ve doğalgaz tüketiminin tavan yapması üzerine karanlıkta kaldı. Birçok kentte bildirimsiz elektrik kesintileri yapıldı. Evlerdeki doğalgazların da elektriğe bağlı olması nedeniyle yurttaş hem karanlıkta kaldı, hem de dondu. Uzmanlar, hükümetin elektrik politikalarındaki bu anlayışının devam etmesi halinde elektrik kesintilerinin ve zammın kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı. Kışın sert yüzünü göstermesiyle birlikte kentlerden de ardı ardına elekrtik ve doğalgaz kesintisi haberleri gelmeye başladı. Kesintilerin perde gerisinde ise Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığı yatıyor. Türkiye’nin enerji ithalat bağımlılığı yüzde 71.5’e ulaşıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, elektrik enerjisi üretimindeki kaynaklara bakıldığında ilk sırada doğalgaz geliyor. Elektrik üretiminin yüzde 41.3’ü doğalgazdan, yüzde 29.2’si hidrolikten, yüzde 24.2’si kömürden, yüzde 2.8’i rüzgârdan, yüzde 1.6’sı petrolden, yüzde 0.5’i jeotermalden, yüzde 0.4’ü de yenilenebilir +atıktan sağlanıyor. Türkiye elektrik üretiminde kullandığı doğalgazı dışarıdan alıyor. Doğalgaz ithal edilen ülkelerin başında ise İran ile Rusya geliyor. Doğalgaz tüketimi gibi elektrik tüketimi de hızla artıyor. Bakanlık verilerine göre, 2002 yılında 132.6 milyar kwh saat olan elektrik tüketimi yaklaşık iki kat artarak 2012 yılında 242 milyar kwh saate ulaştı. Danıştay tasarısı alt komisyona indi l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda, Danıştay Yasası’nda değişiklik öngören yasa tasarısı alt komisyona sevk edildi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, idari yargının iş yükünün aşırı derecede artması nedeniyle yargılama sürecinin yavaş işlediğini belirterek bunun anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin makul sürede yargılama kriterine engel oluşturduğunu söyledi. Danıştay’ın idari davaların son inceleme yeri olduğunu, davaların çoğunun temyiz için Danıştay’a geldiğini belirten Bozdağ, bu nedenle yeni üyelere ihtiyaç olduğunu, bazı davaların temyiz incelemesinin bölge idare mahkemelerine bırakılması gerektiğini kaydetti. Bozdağ, Danıştay’a 2010’da 295 bin 500, 2011’de 342 bin, 2012’de yaklaşık 248 bin temyiz dosyası geldiğini anlattı. Tasarıyı eleştiren CHP’li Turgut Dibek, Danıştay’a yönelik daha önce de bazı yasal düzenlemeler yapıldığını anımsatarak “İş yükü böyle çözülmez” dedi. CHP’li Ömer Süha Aldan, idari yargıya başvurma hakkının 60 günden 30 güne düşürülmesinin, vergi davalarında sürenin 15 güne indirilmesinin yargı hızının artırılmasına katkı sağlamayacağını ve hak aramak isteyenleri mağdur edeceğini savundu. işkencesi Sobaları hazırlayın T ürkiye’nin birçok ilinde yaşanan elektrik kesintileri, hafta sonu tatilindeki yurttaşlara da işkence çektirdi. Sabah uyandıklarında elektriklerin kesik olduğunu gören yurttaşlar, evlerini ısıtamadı. Soğuk günlerde ilk olarak başvurulan elektrikli ısıtıcılar da kesinti nedeniyle çalıştırılamadı. Hafta sonunu elektriksiz ve donarak geçiren yurttaşlar, elektrik ve doğalgaz arıza hatlarına başvurdu. Örneğin Ankara’da kesintinin nedenini soran bir yurttaş, 14 ilçede kaç saatliğine kesinti yaşanacağının anlatıldığını aktardı. Dünden beri bu fotoğrafa bakıyorum. Fadime Ana’nın bulutlu gözlerine... Çaresizliğin kelepçesindeki ellerine... Mehmet’ine bakarkenki elemine... Eline yüzüne sinmiş evlat acısına, oğul hasretine... En yakın olduğuna, bunca uzak düşmenin, onu daha 20’sinde toprağa vermenin hüznüne... HHH Hepimizin hayatını değiştiren o ‘haziran’da bir gece, Mehmet, abisiyle birlikte protestolara katılmak için hazırlanmış. Fadime Ana, Mehmet’e söz geçiremeyeceğini bildiğinden abisine yakarmış, “Yapma oğul, gitme” diye yalvarmış. Mehmet, giderken yüzünü gözünü öpmüş anasının... “Meraklanma” demiş ama ne mümkün... Gitmiş Mehmet... Gidiş o gidiş... HHH O gün, TEM otoyolundaki göstericilerin arasına dalan cip, Mehmet’i altına almış. Mehmet, cansız yola yığılmış. Cipi kullanan, mahkemede serbest bırakılmış. Yıkılmış Fadime Ana; yüreği çatırdamış. Kalp ağrısı, acıların hası... O acıyla bir başka Gezi evladının, Ethem Sarısülük’ün duruşmasına gitmiş Fadime Ana; katillerden hesap sorulur umuduyla... Orada uyuklayan hâkimi, savcıyı görmüş; yaralı kalbi hepten sıkışmış, bayılmış. Doktora gitmişler: “Kalp kapakçığın sarkmış” demiş doktor... HHH Sol mememizin altında gümbürder yüreğimiz... Kalpten gelen o ses, kan geçtikçe açılıp kapanan kapakçığın sesidir. Sevdalıkta dellenip peşi peşine çarpılan o kapı, kederde gıcırdar, işlemez. İnsanın kanı çekildi mi açılmaz; durur, ses vermez. Fadime Ana’nın evlat sevgisiyle dolu kalbi de onsuzluğa dayanamayıp sönmüş. Sabahleyin nefesi kesilmiş hastanede; kalp sızısından değil, evlat acısından ölmüş. HHH Kurban Bayramı’nda kabristana gittiğinde, “Keşke ben mezarda olaydım” demişmiş Fadime Ana... Yakarışı işitilmiş. Mehmet’inden sadece 7 ay sonra dün, oğlunun yol arkadaşlarının kolları üzerinde, Mehmet’inin yanına defnedildi. Yorgun kalbi, kabrinde huzura erdi. Gezi’nin zalimleri Tanrı’ya inanıyorsa, Fadime Ana’nın ahından korkuyordur şimdi... Vicdan diye bir şey kaldıysa, o da bir yerlerde gizli gizli ağlıyordur şimdi... CHP: Böyle çözülmez deli ile 2012 yılında yüzde 56.5 oranındaki dışa bağımlılığın bu yıl da devam ettiğini belirtti. Göltaş, yıl içinde bazı günlerde elektrik üretiminin yüzde 50’den fazlasının doğalgazdan gerçekleştirildiğini, havaların kötü gitmesi, kış koşullarının ağırlaşması ile doğalgaz tüketiminin arttığını ve sıkıntıların baş gösterdiğini vurguladı. Göltaş, buna karşın özelleştirme kapsamında olan kömür santrallarının rehabilite edilmediklerini, dağıtım şebekelerinin bakım ve onarımlarının, yenilemelerinin gerektiği şekilde yapılmadığını söyledi. Santralı çalıştıracak kaynağın kesintiye uğramaması gerektiğine dikkat çeken Göltaş, doğalgazın ise “karneye” bağlandığı bir dönemin yaşandığını vurguladı. YTÜ ÖĞRENCİLERİ KISKAÇTA Tiyatroya soruşturma ÖZLEM GÜVEMLİ Maltepe Gülsuyu’nda kentsel dönüşümle ortaya çıkan uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik’i anmak ve kentsel dönüşüm projelerini protesto etmek için tiyatro gösterisi düzenleyen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi 19 kişiye soruşturma açıldı. 50 kişinin yer aldığı gösteride 19 öğrenci tek bir pankartı taşımakla suçlanıyor. YTÜ Forumu tarafından 11 Ekim günü üniversitenin Beşiktaş Kampusu’ndaki Mimarlık Fakültesi önünde “Hepimiz Hasan Feritiz” oyunu sergilendi. 3 öğrencinin ana rollerde olduğu oyunda 50 öğrenci de figüranlık yaptı. Oyundan 2 ay sonra YTÜ Rektörlüğü bu gösteri yüzünden 19 öğrenciye soruşturma açtı. Öğrencilere gönderilen yazılarda, 11 Ekim’de izinsiz pankart açmak ve slogan atmak iddiasıyla 6 Kasım 2013 tarihli YÖK Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin 13. maddesi uyarınca disiplin soruşturması açıldığı bildirildi. Öğrenciler, haklarındaki soruşturmanın, yaptıkları etkinlikten 1 ay sonra yapılan yönetmelik değişikliğine göre açıldığına dikkat çekerek hukukun geriye doğru işletildiğini söyledi. Soruşturmanın “izinsiz pankart açmak” iddiasıyla başlatılmasına karşın gösteri sırasında “Rantsal dönüşüme destek veren rektör, Hasan Ferit’in katilidir” pankartını taşıyan öğrenciler soruşturmaya uğramadı. Öğrencilerden İsmail Er, “Senaryoyu yazıp yöneten arkadaşımıza soruşturma açılmadı. Öğrencilere karşı düşmanca tavır var” dedi. Öğrenciler, 50 kişi arasından 19 öğrencinin “özellikle seçildiğini” belirterek politik öğrencilerin hedefe konulduğunu dile getirdi. Zam kaçınılmaz 2023 yılı için güneş enerjisinden elektrik üretiminin de 3 bin megavat olarak hedeflendiğine işaret eden Göltaş, oysa 2005’ten bu yana güneş enerjisinden elektrik üretiminin neredeyse “sıfır” olarak gerçekleştiğini söyledi. Rüzgâr ve güneş enerjisi için çaba sarfedilmediğini kaydeden Göltaş, “Buna karşın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nda şu anda en az 4050 bin megavatlık doğalgaz lisans başvurusu gündeme getiriliyor. Bu şekilde ithal kömür ve doğalgazın üretimdeki payının düşmesi söz konusu değil. Karınca hızıyla gerçekleştirilen güneş ve rüzgârdaki yatırımlarla enerjide bağımlılığın azaltılması mümkün değil. Öteki taraftan da nükleer enerji süreci işliyor. Sanki bağımlılığı azaltacak bir model gibi sunuluyor. Türkiye’de enerji politikalarında bu anlayış devam ettiği sürece elektrik kesintilerinin ve zammın olması kaçınılmaz” dedi. ÇYDD’ye baskıyı sordu l İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yanıtlaması istemiyle TBMM’de verdiği önergede, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) üzerindeki AKP iktidarı “kıskacını” sordu. Maliye Bakanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi ana muhalefetin yönettiği belediyeler üzerine uyguladığı haksız ve ayırımcı vergi baskısından sonra, bu kez iktidara yakın görülmeyen dernekleri kıskaç altına almak istediğini vurgulayan Oyan, “20082013 yıllarını kapsayan dönemde ÇYDD kaç kez denetlenmiştir? ÇYDD Genel Merkezi’nde uzun süreli mali incelemelerin özel bir amacı var mıdır” diye sordu. Oyan, Şimşek’e E Bakan Yıldız: Trafolar patladı Hükümet vazgeçmiyor Dışa bağımlılığa karşın hükümet doğalgazla elektrik üretiminden vazgeçmiyor. Petrol, doğalgaz ve kömür ile birlikte enerjideki yıllık ithalatın 100 milyar dolara ulaştığına dikkat çekiliyor. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Cengiz Göltaş, enerjideki temel sorunun dışa bağımlılık olduğunu, bura nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, elektrik kesintilerine ilişkin kış boyunca sürecek sistematik bir kesinti yaşanmayacağını dile getirdi ve “Bunun adını ‘kriz’ olarak koymaya katılamıyorum” dedi. Kesintilerin nedenlerine ilişkin de bilgi veren Yıldız, trafolarda patlamalar veya aşırı yüklenmeler olabildiğini kaydetti. Tuz Gölü projesi Türkiye’de her kış doğalgaz sıkıntısı yaşanıyor. Ancak planlanan doğalgaz depolama projeleri bir türlü tamamlanamıyor. Bunların başında da Tuz Gölü Yeraltı Doğalgaz Depolama Projesi geliyor. da da doğalgazın öne çıktığını vurguladı. Sorunu çözmek için elektrik üretimindeki diğer seçeneklerin gündeme getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Göltaş, doğalgaz ve ithal kömüre dayalı üretim mo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle