21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 MAYIS TERTİP KOMİTESİ YARGILANIYOR 9 Cumhurbaşkanlığı DDK’nin raporu yaklaşan seçimler öncesi bir skandalı ortaya çıkardı: 50 milyon kimlik bilgisi partilerin elinde! Hepimiz çıplağız FIRAT KOZOK Halay çekmeye LEVENT GENCELLİ BURSA Bursa’da 1 Mayıs kutlamaları sırasında “Kürtçe müzik çalındığı ve Kürtçe eşliğinde halay çekildiği” gerekçesiyle haklarında “ideolojik şarkıyla örgüt propagandası yapmak” suçundan dava açılan 1 Mayıs tertip komitesi üyelerinin yargılanmasına pazartesi günü başlanacak. DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci, KESK Bursa Şubeler Platformu, DİSK Güney Marmara Bölge Temsilciliği, TMMOB Bursa İKK ve Bursa Tabip Odası yöneticilerinden oluşan 1 Mayıs tertip komitesi üyeleri hakkında, Bursa’daki 1 Mayıs kutlamalarında Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle “ideolojik şarkıyla örgüt propagandası yapmak” suçundan dava açıldı. DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci, sanatçı Şivan Perwer’in Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve Başbakan Erdoğan ile yaptığı ziyarette Kürtçe türküler söylediğini anımsatarak “Buradan çıkardığımız sonuç, iktidarın yaptığını bile yapmış olsanız, iktidardan yana değilseniz suçlusunuzdur” dedi. AKP’nin Gezi Direnişi’nin ardından halk arasındaki birlik ve dayanışma ruhundan korktuğunu vurgulayan Ekinci, “Ödediğimiz her kuruş vergi, bizlere daha fazla savaş, TOMA, gaz, gözaltı, baskı ve ölüm olarak dönmektedir. Bu yöntemlerle bizi yıldıramazlar” dedi. ANKARA Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), yaklaşan yerel seçimler öncesinde bir skandalı ortaya çıkardı. DDK raporuna göre seçmen niteliğindeki yaklaşık 50 milyon kişinin tüm adres ve kimlik bilgileri, “talep eden” siyasi partiye veriliyor. Paylaşılan elektronik ortamdaki verilerin çoğaltılmasını ve başkalarıyla paylaşılmasını engelleyecek hiçbir mekanizma yok. Aynı şekilde 9 yaşın üzerindeki 68 milyon kişinin kimlik fotokopileri de GSM şirketlerinin ellerinde. Kamu, yurttaşlardan aldığı kişisel bilgileri bunca teknolojik ilerlemeye karşın hâlâ “asma kilitle” koruyor. İnternet üzerinde gizli tutulması gereken bilgiler için verilen şifreler ise “1111, 0000, 1234” gibi herkesin ilk aklına gelecek türden şifreler. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatı ile Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından hazırlanan “Kişi Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’da yer alan düzenleme kapsamında her seçim döneminde, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, seçmen niteliğine sahip olan 18 yaş ve üzerindeki kişilerin nüfus ve adres bilgilerini Yüksek Seçim Kurulu ile paylaşmakta, talep etmeleri halinde de Yüksek Seçim Kurulu söz konusu verileri siyasi partilerle toplu olarak elektronik ortamda paylaşmaktadır. Dolayısıyla seçmen niteliğine sahip 50 milyonun üzerindeki vatandaşın, adı, soyadı, ana ve baba adı, doğum yılı, doğum yeri, adres bilgisi seçimlere girme yeterliliğini taşıyan onlarca partiyle paylaşılmaktadır. Paylaşılan elektronik ortamdaki verilerin çoğaltılmasını ve başkalarıyla paylaşılmasını engelleyecek hiçbir mekanizma öngörülmemiştir. Bu verileri alan partilerin bu verileri koruma yeterlilikleri ve almaları gereken önlemler konusunda da herhangi bir belirleme yapılmamıştır. A’dan Z’ye tüm bilgiler Bir CD’de milyonlarca kişi sel Verilerin Korunmasına İlişkin Ulusal ve Uluslararası Durum Değerlendirmesi ile Bilgi Güvenliği ve Kişisel Verilerin Korunması Kapsamında Gerçekleştirilen Denetim Çalışmaları” raporu içler acısı tabloyu gözler önüne serdi. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucu çarpıcı saptamalar yapıldı. örgüt davası KEY ödemeleri fırsat oldu Önceki yıllarda, KEY ödemeleri ve benzeri nedenlerle kişilerin adı, soyadı, TC kimlik numaraları, sosyal güvenlik numaraları ve benzeri bilgilerin yayımlanması da bilgi güvenliği ve kişisel veri farkındalığı konusundaki eksikliğe örnek teşkil etmektedir. Kişisel veri içeren bilgilerin çeşitli taşınabilir kayıt ortamları aracılığı ile bu ortamlar şifrelenmeden ve başkaca herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan paylaşılıyor. DDK, bir örnekte CD ortamında 13.8 milyon kişinin kimlik ve adres bilgisinin herhangi bir güvenlik önlemi alınmadan paylaşıldığını saptadı. Bazı kurumların çağrı merkezinden sadece ad, soyad ve TC kimlik numarası beyan etmek suretiyle; maaş tutarları, kesintiye esas brüt ücret, gidilen sağlık kurumu, muayene olunan doktor, ilaç alınan eczane, alınan ilacın adı, ödenen katılım payı miktarı gibi birçok kişisel bilgiye ulaşılabiliyor. Kimi kurumlar sistem güvenliklerini olması gereken standartlarda sağlarken, kimileri sistem odalarını hâlâ “asma kilitle” koruyor. ‘BERKİN E. SAVCISI POLİSİ AKLAMA DERDİNDE’ Suçluyu bıraktı molotofu sordu İstanbul Haber Servisi Okmeydanı’ndaki Gezi eylemleri sırasında eve ekmek almaya giderken polisin attığı gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve o günden bu yana Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tutulan Berkin E.’yle ilgili soruşturmada, savcı görgü tanıklarına gaz bombası atan polisleri sormak yerine “Berkin E.’nin eyleme katılıp katılmadığını, molotof veya taş atıp atmadığını” sordu. Avukat Evrim Deniz Karatana, soruşturmayı yürüten Savcı Adnan Çimen’in “Tanık Sunay Yıldız, yolda Berkin’i gördüğünü, ekmek almaya gittiğini söylediğini anlattı. Polislerin insanları hedef gözeterek ateş ettiğini, o sırada da Berkin’in başına gaz bombası isabet ettiğini söyledi” dedi. Karatana, dosyada polis memurlarının işlediği suçların sorgulanıyor olmasına dikkat çekerek, “Savcı tanıklara, hangi polis memurunun bunu yaptığını sorması gerekirken Berkin’de molotof, torpil veya taş olup olmadığını soruyor” dedi. Karatana, bu tip soruların sorulma Fotokopiden vazgeçilmiyor Sahte yazılımla satılıyor Adli makamlara da intikal etmiş olan bazı olaylarda 18 yaş ve üzerindeki kişilerin T.C. kimlik numaraları ile kimlik ve adres bilgilerinin sorgulanmasına imkân veren yazılımların üretildiği ve satıldığı bilgisi, bu tür uygulamaların doğurabileceği sonuçlar açısından dikkat çekicidir. Seçmen listesi bilgilerinin bir siyasi partinin internet sitesi üzerinden ve mobil uygulamalarla sorgulanabildiğine ilişkin bir örnekle de karşılaşılmıştır. Söz konusu sorgulamalar TC kimlik numarası ve bir adet doğrulama kriteri (baba adı) ile yapılmakta, kişilerin il, ilçe ve mahalle bilgisi ile bulunduğu binadaki seçmen niteliğine sahip kişilerin listesine ulaşılabilmektedir. Kurumların bazılarında güvenlik, yedekleme, yama, parola politikalarının bulunmadığı, uygulamaların çoğu kurumda kişilere bağımlı olarak yürütüldüğü saptandı. Bilişim hizmeti sunan firmalarla ve bunların çalışanlarıyla herhangi bir gizlilik sözleşmesi yapılmıyor. Basına ve adliyeye yansımış pek çok olaydan; kişilerin kimlik bilgileri ve kimlik fotokopileri kullanılmak suretiyle kişiler adına yüzlerce telefon hattı açıldığı, sahte kredi kartı çıkartıldığı, şirket kurulduğu, kişilerin dernek, kuruluş ve siyasi partilere üye olarak kaydedildiği, konusu suç teşkil eden adli soruşturmalara dahil edildiği ve çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerinin icra edilebildiği bilinmesine rağmen kurum ve kuruluşların pek çok işlemde kişilerin kimlik fotokopisini alma uygulamaları devam etmektedir. Çocukların kimlikleri GSM şirketlerinde: Türkiye’de Haziran 2013 itibarıyla mobil abone sayısının 68 milyon 25 bin 878 olduğu düşünüldüğünde, 9 yaş üzeri nüfusun önemli bir kısmının kimlik fotokopilerinin, değişik abonelikler nedeniyle GSM operatörlerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. asal düzenleme yapılmalı Türkiye Bilişim Derneği Hukuk Müşaviri Mehmet Ali Köksal, kimlik bilgilerinin çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılabileceğini anımsatırken “Burada asıl sorun kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasanın çıkartılmaması. TCK’de verilerin kaydedilmesi suç sayılsa da bu düzenlemeler yeterli değildir” dedi. YSK’nin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi öncesinde de bu bilgileri yayımladığını ancak elektronik ortamdan bu kadar kolay ulaşmanın söz konusu olmadığını belirten Köksal, siyasi partilerden aldıkları bilgileri, borçlu takibi için avukatlara satan kişilerin bile olduğunu söyledi. Köksal, siyasi partilerin bu konudaki sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Y 1234” gibi kolay tahmin edilebilecek şifreler kurumlarda hâlâ kullanılıyor. sının nedeninin tıpkı Ethem Sarısülük dosyasında olduğu “Polis meşru müdafaa hakkını kullanıyordu” yorumunu getirmek için olduğuna vurgu yaparak, “Bu, savcının polisi aklama, soruşturmayı takipsizlikçe sonuçlandırma çabasıdır. Bunu bizim gösterdiğimiz tanıklar üzerinden yapması da rezil bir durum” diye konuştu. Tanıklarla yaptıkları görüşmelerde olayın Okmeydanı Eren Sokak’ta gerçekleştiğinin söylendiğini anlatan Karatana, “Biz de o sakakta görevlendirilen polislerin ismini istedik. Eren Sokak’ta görevlendirme olmadığını söylediler. Emniyet 3 maymunu oynuyor” dedi. GEZİ DİRENİŞİ belirleniyor Kolay şifreler Köy derneği gibi iddianame MURAT İNCEOĞLU Personel güvenlik soruşturmasından geçirilmiyor. Hassas veri içeren sistemlere erişimde kullanıcılar iki haneli sayısal şifre veriyor. Ortaokul seviyesindeki bir öğrencinin bile çözebileceği “1111, 0000, İNTERNET KARNESİ korumasız Kişisel veriler İstanbul Haber Servisi Alternatif Bilişim Derneği, yayımladığı “Türkiye’de İnternetin Durumu” başlıklı raporuyla 2013 yılının internet karnesini çıkardı. Raporda, “Türkiye’de toptan gözetim paradigmasının yükselişi ciddi bir kamuoyu tepkisi toplamaktadır. Başta KCK ve Ergenekon davaları olmak üzere, bu gözetim çorbasına kepçe sallayıp delil üretmek gündelik hukuki skandallar haline geldi. Mahremiyet ve kişisel veri koruması bakımından ise hukuki düzeyimiz ‘Vahşi Batı’ seviyesinde” tespiti yapıldı. “Türkiye’de İnternetin Durumu” raporunda, dijital gözetim, profilleme, veri eşleştirme, veri madenciliği olguları ve kişisel verilerin korunmasına dikkat çekildi. Raporda Kişisel Verileri Koruma Yasası’nın 10 yıldır Meclis’te beklediğine dikkat çekilerek “Şeffaf olması gereken, devletler, iktidar odaklarıdır, bireyler değil. Aksi takdirde demokrasiden söz edilemez” denildi. Rapora göre, Türkiye’de ekim sonu itibarıyla 33 bini aşkın internet sitesi de engellenmiş durumda. Özel kişilere site kapatma yetkisinin önünün açıldığı belirtilen raporda “Engelleme suçla mücadelede etkin bir yolu değildir” denildi. Aygün ölümle tehdit edildi, savcılık bunda Başbakan’ın suçu olmadığını öne sürdü Erdoğan’a dokunamıyorlar Alan annesini ziyaret etti İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından 18 yıla çarptırılan MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, GATA’da yoğun bakımda tedavi gören annesi Ayşe Alan’ı (89) ziyaret etti. Ankara Sincan Cezaevi’nde kalan Alan’a bu ziyaret için yol hariç 1 gün izin verilmişti. Alan’ın ziyaretinde, bazı MHP’li milletvekilleri, MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan ile eski milletvekili ve büyükelçi Deniz Bölükbaşı da hazır bulundu. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Tunceli Başsavcılığı, Emniyet’e düzenlenen bombalı saldırı sonrasında Hüseyin Aygün’ün de aralarında bulunduğu CHP milletvekillerine yönelik “kirli ellerin maşası olmak” ifadesini kullandığı için hakkında “ölümle tehdit” şikâyeti olan Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında takipsizlik kararı verdi. Savcılık, Erdoğan’ın sözlerinin eleştiri sınırları içinde olduğunu savundu. Erdoğan’ın konuşmasının ardından CHP’li Aygün’e sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden tehdit mesajları yağdı. “DHKP/C’nin soysuz savu nucuları CHP M.V Hüseyin Aygün ve İlhan Cihaner denen soysuzlar artık yok edilmeli”, “DHKP/C köpeklerinin destekçisi Hüseyin Aygün ve İlhan Cihaner soysuzlarının kimki kanını içerse helaldir” gibi mesajlarla iki CHP’li vekil ölümle tehdit edildi. Aygün, avukatı Cihan Söylemez aracılığıyla Erdoğan ve Twitter’daki ölüm tehdidi mesajlarını yazanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Aygün, Başbakan’ın kendisini sistematik olarak hedef gösterdiğini, bunun sonucunda dinci terör örgütlerinin kendisi hakkında “ölüm kararı” aldığını ifade etti. Şikâyet üzerine Tunceli Başsavcısı Musta fa Tarsuslu, Erdoğan hakkında “tehdit suçuna azmettirme” suçundan başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Kararda Aygün aleyhinde atılan tweet’lerin ölümle tehdit suçunu oluşturduğu belirtilirken AİHM kararlarına atıf yapılarak Erdoğan’ın konuşmalarının ise eleştiri sınırları içinde olduğu iddia edildi. Aygün’e ölüm mesajını atanlara ilişkin soruşturma sürüyor. Erdoğan, Aygün için “Bir kirli el maalesef ana muhalefet partisi milletvekillerini maşa olarak kullanıp Türkiye’de huzursuzluk çıkarmak istiyor” demiş, CHP’yi de DHKP/C ile yan yana eylem yapmakla suçlamıştı. Gezi eylemleri sırasında eylemlere destek olmaya giden 23 Zileli geri dönmek için arkadaşlarının inşaat malzemesi taşıdığı kamyona binince gözaltına alındı. Araçta olan demir çubuklar, toz maskeleri ve bir bidon mazot suç unsuru kabul edilince mahkemelik oldular. 16 Haziran’da Gezi Parkı’na müdahale edilmişti. Yürüyüşe katılmak için Başakşehir’den Beşiktaş’a gelen Tokat Zile nüfusuna kayıtlı 22 kişi geri dönmek için kamyonu olan arkadaşları Bektaş Üner’den yardım istedi. İnşaat işlerinde kullandığı kamyonla arkadaşlarını alan Üner’in yolu polisler tarafından kesildi. Polis tutanağına göre araç içerisinde “70 cm uzunluğunda cop yerine kullanılmak üzere yapıldığı anlaşılan 8 adet demir çubuk, bir bidon içerisinde benzin, 7 adet maske, 3 adet filtreli gaz maskesi, 3 adet gözlük ve 13 adet baret” ele geçirildi. Polis hem a Bektaş Üner’i hem de araç içerisinde bulunanları gözaltı aldı. Üner serbest kalmasının ardından başına gelenleri, “İşteydim; mahsur kalan bazı arkadaşlarım beni arayıp ‘Bizi alabilir misin’ dediler. Oraya geçtim. Vardığımda aynı köyden olduğumuz başka insanların da orada olduğunu gördüm. Hepsini tanıyorum” diyerek anlattı. Ancak ne Üner’in ne de araçtakilerin anlattıkları savcı Nazmi Okumuş’u ikna etmeye yetti. Bandana, limon suyu, eldiven, fular, yara bandı, sargı bezi, yanık kremi, tentürdiyot ve düdük gibi eşyaların da suç unsuru olarak sayıldığı iddianame ile 39 zanlı hakkında dava açıldı. İddianamenin en ilginç yanı ise 39 sanıktan 23’ünün Tokat Zile Karacaören nüfusuna kayıtlı olması. Sarısülük o heyete emanet! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ethem Sarısülük’ün polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından öldürülmesine ilişkin davada “yargılamadan çekinme” kararı veren ve duruşma sırasında uyurken çekilen fotoğrafları ortaya çıkan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davayı görmeye devam etmesi kararlaştırıldı. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, “yargılamadan çekinme” kararı üzerindeki incelemesini tamamladı. Mahkeme heyeti dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda, söz konusu heyetin davadan çekinme yönündeki kararının uygun olmadığına karar verdi. Kararda, “CMK’nin 30/2. maddesinde düzenlenen hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekinmesi şartlarının gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ve davadan çekinme nedenlerinin bulunmadığının görüldüğü” kaydedildi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Sarısülük davasının bir sonraki celsesinin tarihini belirleyecek. Öğretmene eylem sürgünü ÇORUM (Cumhuriyet) Çorum’da Eğitim Sen üyesi öğretmen Halil Top, Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesi ile Çorum’dan Erzurum’a sürgün edildi. Eğitim Sen Çorum Şubesi, sürgün kararını protesto etmek amacıyla Çorum valilik binası önünde protesto eylemi düzenledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle