23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2013 CUMARTESİ 8 HABERLER ilişkin l Anayasa Mahkemesi, Balbay’a luğu klu gerekçeli kararında hem uzun tutuirdeledi hem de tutuklulukta makul süreyi Seçmen iradesine müdahale İLHAN TAŞCI TGC’den Füsun Erdoğan’a ziyaret ANKARA Anayasa Mahkemesi’nin, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a ilişkin gerekçeli kararında, makul olmayan şekilde tutuklu kalmasının yasama faaliyetlerine katılmasını engellediği, bu da seçmenlerin serbest iradesini açıklama hakkına yönelik bir müdahale olarak değerlendirildi. AYM’nin karine niteliğindeki bu yaklaşımı, halen tutuklu olan BDP’li vekillere tahliye vizesi anlamını da taşıyor. Tutuklamanın istisna olduğunun altı çizilen kararda, tutukluluk süresinin makul olup olmadığı konusunun ise her davanın kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Başkan Serruh Keleli ile üyeler Mehmet Erten, Zehra Ayla Perktaş, Burhan Üstün ve Zühtü Arslan’ın ortak imzasını taşıyan; gerekçeli kararda öne çıkan değerlendirmeler şöyle: Makul tutukluluk süresi: Tutukluluk süresinin makul olup olmadığı her davanın kendi özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Masumiyet karinesi, yargılama süresince kişinin hürriyetinin esas, tutukluluğun ise istisna olmasını gerektirmektedir. Masumiyet karinesine rağmen tutukluluğun devamı ancak kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına nazaran daha ağır bir kamu yararının mevcut olması durumunda haklı görülebilir. Bu nedenle bir davada tutukluluğun makul süreyi aşmamasını gözetmek, öncelikle derece mahkemelerinin görevidir. Yasama faaliyetine engel: Seçilme hakkı sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, aynı zamanda se çildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da ihtiva etmektedir. Bu da hiç kuşkusuz, kişinin seçildikten sonra milletvekili sıfatıyla temsil yetkisini fiilen kullanabilmesini gerektirir. Bu bağlamda seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik bir müdahale teşkil edebilir. Aslolan millet iradesi: Aslolan halkın siyasi iradesinin engellenmemesi ve hakkın özünün etkisiz hale getirilmemesidir. Seçilmiş milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek ölçüsüz müdahaleler halk iradesiyle oluşan siyasal temsil yetkisini ortadan kaldıracak, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önleyecektir. Gerekçesiz tutuklama olmaz Tutuklama tedbirine, kişilerin suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunmasının yanı sıra bu kişilerin kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla başvurulabilir. Başlangıçtaki bu tutuklama nedenleri belli bir süreye kadar tutukluluğun devamı için yeterli görülebilirse de bu süre geçtikten sonra, uzatmaya ilişkin kararlarda tutuklama nedenlerinin hâlâ devam ettiğinin gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Davanın karmaşıklığı, organize suçlara dair olup olmadığı veya sanık sayısı gibi faktörler sürecin işleyişinde gösterilen özenin değerlendirilmesinde dikkate alınır. Tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesiyle sürenin makul olup olmadığı konusunda bir sonuca ulaşılabilir. ‘Hukuk cinayeti kurbanıyım’ İSTANBUL (DHA) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, müebbet hapse çarptırılan radyocugazeteci Füsun Erdoğan’ı Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti. Bu yıl TGC Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan Füsun Erdoğan, ziyaret sırasında tutuklu gazetecilerin yaşadıklarına dikkat çekerek, “Tutuklu gazeteciler konusunda gerçekler çarpıtılıyor. Çok sayıda gazeteci, gazeteci kabul edilmiyor. Gazeteciler, terörle mücadele yasası kapsamında yargılandıkları için gazeteci olmadıkları dile getiriliyor” diye konuştu. Füsun Erdoğan, 8 yıl süren tutuklu yargılanma süreciyle ilgili şunları söyledi: “Davada büyük bir skandal var. Öncelikle benim sahte kimlikle suçlanmam ve bu konuda ceza almam kabul edilemez. Gerek iddianamede gerekse savcının mütalaasında sahte kimlik bulundurduğuma dair bir iddia yer almazken, bu konuda ceza verilmesi kabul edilemez. Ayrıca ben zaten hiçbir şekilde sahte kimlik kullanmadım. Banka kartlarım var, kredi kullanmışım. Kimliğim bu kadar net ortada iken bu konuda ceza almam kabul edilemez. İddianamede ve mütalaada yer almayan sahte belge kullanımı ile ilgili ceza aldım. Bu bir skandaldır. Her şeyi yasal olan biriyim. Kredi kartı olan biri olduğum için de örgütün mali işleri dediler. Maddi tek bir kanıt göstersinler her türlü cezaya razıyım. Özel yetkili mahkemelerde hukuk cinayetleri var. Ben de bir hukuk cinayetine kurban edildim” Erdoğan, Bingöl’deki cezaevinde yaşanan firar sonrası kendilerinin çizme giymesinin yasaklandığını belirtti. Balbay, Amerika’nın Sesi’ne konuştu: ANNE BÖREĞİNE KAVUŞTU Balbay, annesi Melek Balbay’ın hazırladığı haşhaşlı börekleri diğer konuklarla birlikte tattı. Baransu’yu eleştirmem yanlış olur Haber Merkezi CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, Yargıtay’dan gelecek karar konusunda değerlendirmede bulunurken vicdanının rahat olduğunu vurguladı. Balbay, “Türkiye’de birazcık hukuk varsa, birazcık delil hukuku varsa Mustafa Balbay ile ilgili delil diye ortaya konulanların delil değeri sakatlanmış olduğunu görülecektir” açıklamasında bulundu. Balbay, Taraf yazarı Mehmet Baransu’nun gazeteciliğine ilişkin soruyu, “Baransu’nun, Balbay’ın gazeteciliği eleştirilebilir. Ama Baransu böyle bir saldırı altında iken bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Onu eleştirmem yanlış olur Ama o gazeteci; olağanüstü bir saldırı altında ise önce o saldırı ortadan kaldırılır. Sonra gazetecinin gazeteciliği eleştirilebilir” ifadelerini kullandı. BDP’lilere ışık tutan yorum Tutukluluğunun devamı hakkında karar verilen kişi milletvekili olduğu takdirde, çatışan değerlere bir yenisi eklenmekte ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının yanında, seçilmiş milletvekilinin tutuklu olması nedeniyle yasama faaliyetine katılamaması sonucu mahrum kalınan kamu yararının da dikkate alınması gerekmektedir. Bu çerçevede mahkemelerin milletvekili seçilen kişilerin tutukluluğunun devamına karar verirken hem kişi hürriyeti ve güvenliği hakkından hem de seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının kullanılmasından kaynaklanan yarardan çok daha ağır basan korunacak bir yararın varlığını somut olgulara dayanarak göstermeleri gerekir. Bunun sonucu olarak makul sürenin aşılıp aşılmadığı incelenirken, başvurucunun milletvekili seçilmesiyle birlikte ileri sürmüş olduğu iddiaların tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda gerektiği gibi değerlendirilip değerlendirilmediğine de bakılmalıdır. Dolayısıyla, başvurucunun seçilmiş bir milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma ve temsil hakkı ile davanın tutuklu sürdürülmesindeki kamu yararı arasında ölçülü bir denge kurulduğu takdirde, tutukluluğun devamına ilişkin gerekçelerin ilgili ve yeterli oldukları sonucuna varılabilir. Savcı, Yıldırım’a da tahliye istedi BDP’de tutuklu vekil mesaisi DİYARBAKIR (Cumhuriyet) CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “tutukluluğunun makul süreyi aştığı ve seçilme hakkının ihlal edildiği” yönündeki kararıyla tahliye edilmesinin ardından gözler KCK davalarında tutuklu 5 BDP’i milletvekilinin durumuna çevrildi. BDP Van Milletvekili Kemal Aktaş, Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Selma Irmak, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan için BDP Hukuk Komisyonu ile Diyarbakır Barosu’nun yaptığı tahliye başvurusu yargılandıkları Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından değerlendiriliyor. BDP Şanlıurfa Milletvekili Ayhan’ın davasına bakan 5. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı, dün de Mardin Milletvekili Yıldırım’ın tahliye edilmesi yönünde görüş bildirdi. Ancak diğer tutuklu vekiller için şimdiye kadar mütalaa verilmedi. Mahkemeler, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararını inceledi. lahattin Demirtaş ve BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ile Diyarbakır Barosu Adli Yardım Bürosu’nda bir araya geldi. Demirtaş, mahkemelerin daha seri davranmalarını arzuladıklarını söyledi. Demirtaş, verilecek kararın sadece vekiller ile ilgili değil tüm tutuklu siyasi tutsaklar içinde geçerli olmasını arzuladıklarını vurguladı. Balbay, anne ve babasıyla hasret giderdi ‘Tüm tutuklular EMRE DÖKER ‘Meslek hastalığı gibi’ Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Balbay, “Türkiye’de tutuklu gazeteci olmak ne anlama geliyor ve uzun tutukluluk süresini nasıl yorumlamalıyız?” sorusunu, “Gabriel Garcia Marguez’in çok güzel bir sözü var. Diyor ki ‘Gazeteci yaşadığı çağın tanıdığıdır.’ Ben diyorum ki ‘Türkiye’de ise gazeteci yaşadığı çağın sanığıdır.’ Bu hale geldi. Ne yazık ki dün parlamentoda Başbakan Yardımcısı (Bülent Arınç) dedi ki ‘Eğer gazetecilik yapacaksınız biraz cesur olacaksınız. Sayın Balbay gibi 5 yıl hapis yatmayı göze alacaksınız’ gibi bir değerlendirme yaptı. Gazeteci için tutuklanmak meslek hastalığı gibi. Madenci akciğer hastalığına, öğretmen varise yakalanır. Hemşireler bulaşıcı hastalığa yakalanır gibi yaygın bir meslek hastalığı haline gelmiş durumda. Gazeteci tutuklanır, meslek hastalığı haline gelmiş durumda. Hükümetin de bunu güncel gidiş ve icraat gibi görebilmesi. Türkiye, bu konuda deyim yerindeyse sabıkalı, pek çok ülkeden daha kötü durumda” dedi. ailesiyle kucaklaşsın’ AYDIN CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, cezaevinden çıkmasının ardından anne ve babasının yaşadığı Nazilli’ye gelerek hasret giderdi. Çocukluğunun geçtiği ev önünde sevenleri, ailesi ve akrabaları tarafından alkışlarla karşılanan Balbay, annesinin yaptığı haşhaşlı böreğe olan özlemini de gidermiş oldu. Mahalleliler, akrabaları ve gazetecilerin akın ettiği evde heyecan sabah saatlerinde başladı. Karayoluyla Ankara’dan gelen Balbay ailesi öğleden sonra Nazilli girişinde CHP ilçe örgütünce karşılandı. Buradan baba ocağına gelen Mustafa Balbay ve eşi Gülşah Balbay uzun süre sevenleriyle kucaklaştı. Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, gazetemiz Ege Temsilcisi Serdar Kızık, avukat Murat Ergün ve gazeteci dostları da Balbay’ı evinde yalnız bırakmadı. Cezaevinden çıktığı gün olan 9 Aralık’tan bu yana çok güzel bir bayram yaşadığını belirten Balbay, “Toplumla beraber oldum. 75 milyon benim ailem oldu. Bundan sonra mücadelem 75 milyon için olacak. Büyük ailemle hasret gidereceğim” dedi. Ailesini yola baktırdığını ama yere baktırmadığını da vurgulayan Balbay, vicdanının bu noktada rahat olduğunu söyledi. Balbay, ailesiyle hasret gidermeye devam edeceğini belirterek “Karım ve çocuklarımın ardından anne babamı sağ salim gördüm. Tüm sülalemizle hasret gidereceğiz” diye konuştu. Balbay, bu kucaklaşmayı tüm tutukluların yaşamasını temenni ettiğini söyledi. “Bu kucaklaşmanın cezaevlerindeki tüm yurtseverler için olmasını diliyorum” diyen Balbay, onların da bir an önce ailelerine kavuşmaları gerektiğini söyledi. ışanak cezaevinde görüştü Tutuklu milletvekillerini Diyarbakır D ve E Tipi Cezaevi’nde ziyaret eden BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da “Bu kadar uzun süreli tutukluluk hali anayasaya aykırıdır. Bu konuda artık yerel mahkemelerin hukuksuzluğa son vermek için derhal harekete geçmeleri lazım” diye konuştu. Öte yandan AYM’nin kararının ardından eski İnsan Hakları Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, eski İl Genel Meclisi Başkanı Şehmus Bayhan ile eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Şimşek için de avukatları Serdar Çelebi tarafından yargılandıkları 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na tahliye talebinde bulunuldu. K İnandırıcı delil bulunmuyor Bütün milleti temsil etmek üzere belli bir süre için seçilen milletvekilinin, şayet varsa, bu hakkını kullanmasına engel olmayacak koruma tedbirlerinin uygulanabilirliği üzerinde özenle durulmalıdır. Tutuklamanın devamına karar verilirken, davanın genel durumu yanında, tahliyesini talep eden kişinin özel durumunun dikkate alınması ve bu anlamda tutukluluk gerekçelerinin kişiselleştirilmesi bir zorunluluktur. Başvurucunun tahliye taleplerini inceleyen mahkemeler, bu talepleri reddederken gerekçelerini yeterince kişiselleştirmemiş, aynı zamanda milletvekili seçilmiş olan başvurucunun kaçacağına ya da delilleri karartacağına dair inandırıcı somut olgular ortaya koyamamıştır. (Mahkemenin) dava kapsamında yargılanan sanıklardan bir kaçının kaçması ya da kaçmaya teşebbüs etmesi, yine bazı sanıkların delilleri karartma girişiminde bulunması şeklindeki gerekçeleri, diğer sanıkların da bunları yapabileceğine dair karine olarak değerlendirilemez. ahkemeler daha seri davranmalı BDP Eş Genel Başkanı Se ‘M Mesaj yağmuru sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tahliyesinin ardından gazetemize her gün binlerce kutlama telefonu ve mesaj geliyor. Balbay için telefon eden, mesaj ve çiçek yollayan isimlerden bazıları ve mesajları şöyle: Tansu Çiller: Milletvekililği görevinizi kutluyor, hayatınızın bu yeni döneminde size ve sevgili ailenize sağlık ve mutluluklar diliyorum. Nahit Menteşe: Özgürlüğe kavuşmanızdan ailece büyük sevinç duyduk. Sağlık ve mutluluk dileklerimizle, sevgi ve saygılarımızı sunarız. Ali Rıza Selmanpakoğlu: Kuşkusuz TBMM’deki yeni görevinizde de her alanda başarılı çalışmalar yapıp hizmetler vereceksiniz. Bu çalışmalarınız içinde sizinle simgeleşen adalet kavramının gerçekleştirilmesi için bağımsız, tarafsız ve hızla işleyen hukuk sisteminin oluşturulmasında başarılar dilerim. Hayrettin Uysal: Değerli Balbay, ne güzel sizi yıkamadılar, dediğiniz gibi çürütemediler. Ulus temsilciliği olarak halkın size sonsuz bir güveni var. Hem bir yazar hem de bir siyasetçi olarak ülkeyi aydınlığa yüceltecek adam gibi adam olan siyasetçilerden biri olacağınıza hiç kuşkum yok. MutselAlgan Hacaloğlu: Düzmece Ergenekon dehlizinden geciken adaletle gelen özgürlük yürekli, özverili, onurlu mücadelenizin, erdemli duruşunuzun sonucudur. Sizi yürekten kutluyorum. Balbay için geçmiş olsun mesajı gönderenler şöyle: Cem Toker, İbrahim Özdemir, A. İhsan Kalkavan, Mustafa Bozbey, İsmet Korkmaz, Hasan Aydın, Hüseyin Aslan. Kamu yararı yok sayıldı Başvurucunun milletvekili seçildikten sonraki tahliye taleplerinin reddine ilişkin kararlarda başvurucunun seçilme ve temsil hakkıyla yargılamanın tutuklu olarak sürdürülmesindeki kamu yararı arasında makul bir dengenin gözetilmediği, dolayısıyla Anayasanın 19. maddesinin yedinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Başvurucunun makul olmayan bir şekilde tutuklu kalması, yasama faaliyetlerine katılmasını engellemiştir. Erdal Eren anıldı İstanbul Haber Servisi Emek Gençliği üyeleri 12 Eylül darbesinin ardından yaşı büyülterek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’i ölümünün 33. yılında düzenledikleri yürüyüşle andı. Kadıköy boğa heykeli önünde dün akşam saatlerinde bir araya gelen yurttaşlar, “Faşizme ölüm, halka hürriyet! 12 Eylül’de astılar, Haziran’da katlettiler” pankartı açıp sloganlarla İskele Meydanı’na yürüdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle