21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2013 CUMARTESİ 6 HABERLER Belediye başkanı adayı olan MKYK üyeleri seçilemezlerse koltuktan olmak istemiyor AKP’lileri korku sardı u Erdoğan’ın belediye başkanı adayı olan AKP MKYK üyelerinin istifasını istediği belirtiliyor. Bazı üyelerin seçilememe korkusu nedeniyle en azından seçime kadar kurul üyeliğinde kalabilmek peşinde. EMİNE KAPLAN Diktatörlüğün Tarifi Tayyip Erdoğan’ı dinlemek bahtsızlığını yaşamaya devam ediyoruz. Belki daha seyrek olmakla birlikte, yine her yerde karşımıza çıkıyor. Eceabat’tan Çanakkale’ye geçerken vapurda yine bangır bangır bağırıyordu. Halkımız belli ki dinlemiyor, fakat herhangi bir tepki de göstermeksizin, sanki tepesinde bağırıp duran biri yokmuş gibi ifadesiz bir yüzle robotsu yaşamını sürdürüyor… Televizyonu kapatayım diyorum, fakat böyle bir düğme yok. Yukarı çıkıp kaptanı arıyorum, kayıp. Sonra, dinlenmekte olduğu söylenen kaptana vekâlet ettiğini öğrendiğim gençten biri peydahlanıyor. Kapatın şu televizyonu, kafamız şişti diyorum… Bir toplu taşıma aracında, tek bir kişi bile istemiyorsa, televizyon izlemeye, hele tek bir kanalı, tek bir istasyonu dayatmaya hakları olmadığını anlatmaya çalışıyorum… Anlayıp anlamadığı belli değil, fakat tepkisiz halkımızın yine herhangi bir tepkisiyle karşılaşmaksızın kapanıyor televizyon… HHH Meclis’teki bütçe konuşmalarını göz ucuyla izlerken yine çıktı karşıma… Biraz dinleyeyim dedim… Kendi içinde tutarlı bir tutarsızlıklar zinciri… İnsan sürekli olarak saçmalıyorsa, saçmalamanın da kuşkusuz bir tutarlılığı olacaktır. Tayyip Erdoğan konuştuğu konuda gerçekten cahil olduğu için mi, yoksa bile bile mi gerçekliği saptırıyor? Konu, demokrasi… Demokrasinin gerçekleştiği tek yer oy sandığıymış ve sonuçta da Millet Meclisi’ymiş… Meclis’in dışında kalan her şey, kitle gösterileri, yargı erki, sivil toplum, özetle akla gelebilecek her türlü Meclis dışı muhalefet, Tayyip Erdoğan’a göre ya terörizm, ya darbecilik… Meclis’teki muhalefeti de terörizm destekçisi olmakla suçlamaktan geri kalmıyor… Bu arada, bir yenilik olarak, kapital sahiplerini de hedef tahtasına oturtuyor… Sanırsınız ki palasını halk yararına sallamakta olan bir halk kahramanının karşısındasınız… Oysa, Gezi Direnişi günlerinde, direnişe destek veren kapital sahiplerini, “Benim dönemimde on kat zenginleştiniz, şimdi nasıl bana karşı çıkarsınız…” diye azarlayıp tehdit eden kendisi… Sanki halkın o dinlence alanına AVM’ler, zenginler için konutlar dikmeye yeltenen o değil… Dizginleyemediği öfkesi, hevesi kursağında kaldığından olmalı… Gezi’de yaptığım konuşmada, dinleyici topluluğuna, içinizde AKP döneminde on kat zengin olanınız var mı diye sorduğumda, kitleden yükselen protesto seslerini tahmin edersiniz… Tayyip Erdoğan, ailesine, sülalesine sövülüp sayıldığından yakınıyor… Gerçekten de, sokaktaki insana kulak verdiğinizde, gelmiş geçmiş hiçbir siyasetçi için bu kadar ağır sözler söylenmediğini görüyorsunuz… Acaba neden? Rüzgâr eken fırtına biçeceği için mi? Kaldı ki söz konusu kişi, partisi iktidara geldiğinden beri ve daha da öncelerden, rüzgâr değil fırtına ekmeyi sürdürüyor… HHH AKP yöneticilerinin TV ekranındaki yüzlerini izliyorum… Yüzler asık, dudaklar sımsıkı kenetli… Tayyip Erdoğan’ın limon sarısı, gülümsemeyi unutmuş ya da belki hiç tanımamış yüzünden, düşünüp düşünmediği, düşünüyorsa ne düşündüğü anlaşılamıyor… Gezi’den bu yana yerle bir olan “karizma”sının, kişisel ve partisel geleceğinin kaygısı içinde olduğunu tahmin etmek güç değil… Konuşmasında söyledikleri ise diktatörlük tarifinin ta kendisi… Tek güç Millet Meclisi’ymiş… Meclis çoğunluğu onun elinde. Yürütme zaten onun buyruğunda… Bürokrasi, polis, yargı, asker ya buyruğunda ya tehdidi altında... Tek güç benim demek istiyor… Güya demokrasiyi tarif ederken, diktatörlüğü tarif ediyor… Giyotinde can veren bahtsız Fransa kralı gibi, kanun benim demek istiyor… Ömrünü çoktan tamamlamış bu anlayış, hiçbir çağdaşlık pırıltısı, demokrasi gerçeğine ilişkin tek bir ışıltı, en küçük bir bilgi ve bilinç kırıntısı taşımıyor… HHH Tayyip Erdoğan diktatörlüğünün büyük olasılıkla son çırpınışları izleniyor… Sevgili Balbay! Bir girip bin değil, milyonlarca çıktın… Hoş geldin kardeşim! Zaten hep buradaydın... ANKARA AKP’de belediye başkan adayı olan bakanların yerine kabinede revizyon beklenirken aday olan MKYK üyelerinin istifa edip etmeyeceği ise tartışılıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın istifasını istediği belirtilen MKYK üyeleri ise seçime kadar görevlerinde kalmak istiyor. AKP MKYK üyesi olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur ile Hüseyin Tanrıverdi belediye başkanlığına aday gösterildi. Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’in de bugün Antalya adaylığı açıklanacak. Kurul üyesi Edibe Sözen de İstanbul Maltepe’den aday adayı. Aday olan bakanların yerine kabinede değişiklik yapılacağına kesin gözüyle bakılırken belediye başkan adayı MKYK üyelerinin durumunun ne olacağı ise tartışılıyor. Erdoğan’ın bakanlar gibi MKYK üyelerinin de kuruldan istifasını isteyebileceği belirtiliyor. Partide MKYK üyelerinin istifa edip etmeyeceği konusunda ise farklı görüşler dile getiriliyor. Bazı parti yöneticileri, “Bakanların etik olarak kabineden ayrılması doğaldır. Ancak MKYK üyeleri için benzer bir durum yok” değerlendirmesini yapıyor. Türel ve Uğur’un belediye başkanı seçilmesi durumunda MYK’den de iki koltuk boşalacak. Parti kulislerinde Erdoğan’ın seçimlerden önce boşalan yerlere yedek listeden gelecek isimlerle yeniden şekillenecek MKYK’den bir yönetim seçimine gidebileceği de dile getiriliyor. Belediye Yasası’na göre belediye başkanları görev sürelerince partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamıyor. MKYK üyelerinden başkan seçilenler, yasa gereği kuruldan da istifa etmek zorunda kalacak. Bazı belediye başkan adayı MKYK üyeleri, seçimi kazanmaları durumunda artideki görevlerinden ayrılmak durumunda olduklarını belirterek “Eğer seçilemezsek partideki görevlerimizi de kaybedeceğiz. En azından MKYK’den ayrılmak için seçime kadar beklenmesi daha doğru olur” görüşünü dile getiriyor. Tayyip Erdoğan İzmir Karşıyaka Spor Salonu’nda düzenlediği toplantıda 12 ilin belediye başkan adayını açıkladı. TGB üyeleri Erdoğan’ı, il binasından sarkıttıkları pankartla protesto etti. Erdoğan, Yıldırım’ı açıkladı! HAKAN DİRİK İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin İzmir adayının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım olduğunu açıkladı. Partisinin Karşıyaka Spor Salonu’nda düzenlediği aday tanıtım toplantısında konuşan Erdoğan, CHP’ye ve İzmir’e 1930’lu yılların tek parti yönetimi üzerinden yüklendi. Kendi yönetimini ise Adnan Menderes ile bir tutarak övdü. İktidarları döneminde hiçbir ilin yaşam tarzlarına karışmadıklarını ileri süren Erdoğan, “Karışanlara da müsaade etmeyiz. Biz özgürlüklerden yanayız. O tek parti zihniyetli CHP’nin işidir. Biz özgürlükleri hep savunduk. Tek millet diyerek sarıldık. Bayrağımızın dışında ikinci bir bayrağı kimse bu ülkeye dayatamaz” diye konuştu. Erdoğan, Bangladeş’te Abdülkadir Molla’nın idamıyla ilgili şunları söyledi: “Bangladeş’te tüm girişimlerimize rağmen, aramamıza rağmen, kendisinden Abdülkadir Molla’yı idam etmeme ricamıza rağmen, ‘idamı kaldırdık yapmayın’ dedik. ‘Bangladeş’in gidişatı iyi değil’ dedik. Molla ‘Ben af dilemem benim suçum yok’ diyor ve kendisini idam diyorlar. 45 yıl önceki hesabı soruyorlar. Maalesef Bangladeş tarihin affetmeyeceği bir hata yaptı.” Erdoğan, Yıldırım’ın İzmir adaylığı dışında AKP’nin Aydın’da Mustafa Savaş, Burdur’da Sebahattin Akkaya, Denizli’de Osman Zolan, Isparta’da Nuri Uzaktaş, Karaman’da Ertuğrul Çalışkan, Kars’ta Nevzat Bozkuş, Kilis’te Hasan Kara, Manisa’da Hüseyin Tanrıverdi, Osmaniye’de Mehmet Gürbüz, Tunceli’de Erkan Eroğlu, Uşak’ta Nurullah Canan ile seçimlere katılacağını açıkladı. Öte yandan Türkiye Gençlik Birliği İzmir İl Örgütü Erdoğan’ı, il binasından sarkıttıkları “Dikkat Tayyip Erdoğan, şiddet içerir” yazılı pankartla protesto etti. Bina girişinde polis, TGB üyelerine kimlik kontrolü yaptı. Bornova’da da bir grup, Erdoğan geçerken “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları attı. Polis grubu dağıttı. ERDOĞAN GELECEK, MAÇLARI İPTAL EDİN! ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da pazar günü yapılacak tüm yerel spor faaliyetleri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle ertelendi. Antalya Valiliği’nin spor il temsilcilerine gönderdiği yazıda, pazar günü yapılacak resmi müsabakaların tatil edilmesi istendi. Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu, maçların tatil edildiğini doğrularken il emniyet müdürlüğü yetkilileri, Başbakan’ın birbirine yakın 5 ayrı noktaya gideceği ve bu nedenle personelin tamamının buralarda görev yapacağını söyledi. Gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüğü yetkilileri ise sporcuların yeni yapılacak spor salonunun açılışına götürüleceği için maçların oynatılmayacağını belirtti. Futbol İl Temsilcisi İsmail Şener de ertelemede Başbakan’ın kente gelişinin yanı sıra bugün ve pazar günü yapılacak açık öğretim sınavlarının da etkili olduğunu savundu. Seçilirlerse ayrılacaklar Gökçek’ten DP’ye seçim oyunu! SERTAÇ EŞ ANKARA Demokrat Parti’nin yerel seçimlerde kullanmak için satışa çıkardığı genel merkezinin statüsü Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde değiştirildi. Arsanın mevcut statüsünde, büyüklüğünün 3 katı inşaat alanı hakkı bulunması nedeniyle iş merkezi yapılabileceği düşüncesiyle yüksek fiyata satılması planlanıyordu. AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, bu akşam kabul ettiği kararla, arsa üzerine iş merkezi yapılamayacağı yö nünde karar aldı. Arsanın stütüsü “sosyal kültürel tesis” alanı olarak değiştirildi. Bu durumda arsaya konut ya da ticaret merkezi gibi binalar yapılamayacağı için genel merkez arazisinin değeri düştü. Bu statü ile arsayı hiç kimsenin almayacağına dikkat çekiliyor. DP’nin arsanın statüsünü ancak yargı yoluyla eski durumuna çevirebileceği ancak yargı süresinin seçimden sonraya sarkacağı vurgulanıyor. Ancak meclis kararının mansur yavaşın CHP ile görüştüğü ve adaylık konusunda önemli aşama kaydettiği bir dönemde Gökçek’in böyle bir karar alması dikkat çekti. CHP yönetimi Mansur Yavaş ile görüştü. Muharrem İnce ‘Genel merkez anket yaptırsın’ dedi ‘Ankara savaşı’ kızıştı AYŞE SAYIN ANKARA CHP yönetiminin, hafta başında resmen “adaylık” önerisi götürdüğü, geçen dönem MHP’den Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan eski Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la “el sıkışma” noktasına geldiği iddia edildi. Muharrem İnce, Yavaş’ın isminin ön plana çıkarılmasına, “Hiçbir zaman aday olduğumu söylemedim. Ama genel merkez bir anket yaptırsın, eğer Ankara’da biriki puan önde bile çıkarsam yine kendisi aday olsun” sözleriyle meydan okudu. Ankara’da uzun süredir “sağdan da oy alabilecek aday” arayışını sürdüren CHP, ilk kez “yönetici” düzeyinde Mansur Yavaş’la temasa geçti. Daha ön ce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “aracılar” kanalıyla nabız yokladığı Yavaş, “Sağ misyondan gelmiş bir insanım, CHP’den aday olmam doğru olmaz” diyerek önerileri geri çevirmişti. Yavaş ile geçen hafta başında bir CHP genel başkan yardımcısının ilk kez yüz yüze görüştüğü ve resmen öneri götürdüğü öğrenildi. Yavaş’la, yapılan anketlerle Ankara’yı alma olasılığının çok yüksek olduğu görüşündeki CHP yönetimine Yavaş’ın da ilk kez “olumlu” yanıt verdiği ve son anda bir gelişme olmazsa, önümüzdeki günlerde Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüşeceği belirtildi. CHP içinde adaylığı konusunda ismi ön plana çıkan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce parti yönetimine, “Yavaş mı İnce mi olsun” konusunda “tarafsız” bir anket yapması çağrısında bulundu. Ankara’da seçimin kiminle kazanılabileceğinin en güvenli yolunun tarafsız anketten geçtiğini belirten İnce, şu görüşleri dile getirdi: “Ben hiçbir zaman adayım demedim. Ama ben partimin başarılı olmasını istiyorum. Kiminle olacaksa o olsun. Yeter ki küçük hesaplar olmasın. Parti üyelerine sorun desem açık ara önde çıkacağım için bu yanlış olur. Bütün Ankaralılara sorulsun. Anketlerde 12 puan önde çıkarsam da yine Yavaş aday olsun, razıyım. Güvenilir anket firmaları orada, para da partinin kasasında. Bu ikisi doğruyu bulma iradesiyle birleşince, sorun çözülür. Tabii amaç sorunu çözmekse.” KOCAOĞLU ADAYLIK İÇİN BAŞVURDU İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Aziz Bey istediği sürece Aziz Bey’le devam edeceğiz” dediği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, adaylık başvurusunu yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın adaylığını ilan etmesinin ardından CHP İzmir İl Başkanlığı’na giden Kocaoğlu, dosyasını İl Başkanı Ali Engin’e verdi. Kocaoğlu, “Kendimi 4 milyon İzmirliye emanet ediyorum. Bundan sonra söz onların” diye konuştu. Kocaoğlu, “Süreç içinde sevgili hemşehrilerimin yolda, izde, her yerde yoğun talebiyle karşılaştık. ‘Aday olmanı bekliyoruz, destekliyoruz, sakın bizi bırakma’ dediler. Bugüne kadar başta ailemiz olmak üzere, eşimizle, çocuklarımızla, gerekli yerlerle görüştük. AKP adayı Yıldırım’a da İzmir’e hoş geldiniz diyorum. Centilmence bir yarış olmasını diliyorum” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle