18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 2013 CUMA 4 HABERLER TBMM’de hükümet üyelerine yöneltilen 33 bin soru önergesinden 9 bini yanıtsız kaldı Arena Bozgunu Sana yaptığım salaklığı anlatayım da gül biraz dedi telefonda ve ekledi: İkinci maçı izlemek için çarşamba 3’te ekranın karşısına geçtim. Ne var ki, birazdan uyuyup kalmışım, golü göremedim. Olay belki komikti ama yine de kadim dostumun anlattığına gülemedim. Ekran karşısında birden bastıran uykunun bu yaşta pek gülünecek yanı yok. Son zamanlarda olaylara bakışım mı değişti, bize mi bir haller oldu? Bilmiyorum. Galatasaray’ın TT Arena’daki zaferine ve mucizesine de önce sevindim, sonra da oturup düşünmeye başladım. Şimdi ne zafer naraları atılacak, ne destanlar yazılacak, ne hamasi anlatılar olacak ve nihayet, Umut’un doldurduğu Drogba’nın kafayla fevkalade güzel biçimde indirdiği topa Sneijder’in girerek attığı enfes gol, bıktırıncaya kadar kim bilir kaç kez ekranlarda tekrar tekrar gösterilecek? Sonunda her şey kabak tadı verecek. Doğrusu “zafer(!)” üzerine ilk aklıma gelenler bunlar oldu, keyiflenmişken sıkıldım. Hem “zaferi(!)”n de oldukça tartışma götürür yanı vardı. Hızlı oynayan, iyi kontratak yapan rakibi sokmuşuz patates tarlasına, üstün tarafın hünerlerini sergileyebileceği bir ortam kalmamış, sonra da ite kaka yenmişiz. Al sana “zafer!” Ne o kar yağmış! HHH “Zafer(!)”in ertesi günü Yalçın Doğan köşesinde Moskova’da. Kuopuio’da (Finlandiya), Farum’da (Danimarka) Estonya’da, İsveç’in Boras kentinde hepsi de çok daha yoğun kar altında oynanan maçların dökümünü yapıyor ve hepsinin de futbola engel oluşturmayan sahalarda oynandığını anlatıyordu. “TOKİ’nin TT Arenası” başlıklı yazıda bu 10 15 bin kişilik küçük statların sahalarının pırıl pırıl olduğu belirtiliyor. Buna karşılık, hepsinin en yenisi ve en moderni olduğu söylenen TOKİ yapımı arenanın zemini futbola elverişli değil. Ve Galatasaray, ne zaman Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası maçlarına katılsa, rakiplerini en ufak bir doğa olayında futbol oynanmaz bir sahada ağırlıyor. Geçen yıl zayıf Cluj karşısında yağmur dolayısıyla futbola elverişli olmayan zeminin kurbanı beraberliği son anda, zor bela kurtaran Galatasaray olmuştu. Bu kez ise kötü zeminin faturası Juventus’a çıktı. Mancini bile sahanın zemini öyle olmasaydı, sonucun farklı olabileceğini söyledi. Olay bir kafa yapısının ibret verici örneği. Futbol için stadyum yapıyorsun, tribünler, tesisler, localar, oto parklar mükemmel, ama saha, en ufak yağmur ya da karda, top oynanmaz hale geliyor. Futbol mevsimi de yağmur ve karın bolca düştüğü zamana rastlıyor. Yaptığın futbol stadı ile övünüyorsun, her şeyi mükemmel diye. Ama tek kusuru var; karda, yağmurda zemini futbol oynamaya elverişli değil. HHH Neden? Nedeni konusunda rivayet muhtelif. Başbakan kızmış, Galatasaray’ı cezalandırmak için, stadın çatısını yaptırmıyor ondan mı? Yoksa çatının yapılmasının yükümlülüğü artık Galatasaray’a geçmiş de o mu yapması gerekeni yapmıyor? Her ne hal ise durum ortada: Karda, yağmurda bu sahada top oynamak işkence. Topu oynamak isteyen için TT Arena bir tuzak. 21’inci yüzyılda, Galatasaray bütün Avrupa takımları içinde yine dikkati çekiyor. Modern olduğu söylenen, ilk bakışta öyle de görünen stadında doğru dürüst top oynanmadığı için. Bu hafta yapılan Avrupa maçlarına bakın, bir tane daha TT Arena benzeri saha görecek misiniz? Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. İtalyanlar, sahanın kötülüğünden yakınsalar ve bir daha böyle bir zeminde oynamak istemediklerini söyleseler haksızlar mı? Daha ne kadar süre, UEFA buna göz yumar? Daha ne kadar süre Galatasaray’ın anlı şanlı rakipleri bu bakla tarlasında oynamayı itirazsız kabul eder? Hiç kuşkunuz olmasın. Bu laubaliliğe tepki de gelecektir, ardından yaptırım da... O zaman da koyup külahımızı önümüze düşünür ve kendi kendimize sorarız: 11.12.2013’te TT Arena’da yaşadığımız zafer miydi, yoksa bozgun mu? En suskunu Erdoğan MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümetin, milletvekillerinin denetim görevinin en önemli araçlarından birisi olan soru önergelerine gerekli özeni göstermediği rakamlarla kanıtlandı. Bu yasama döneminde verilen 33 bin soru önergesinin 13 binine süresi geçtikten sonra yanıt verildi. 9 bin soru önergesi ise yanıtlanmadı. Yanıtlanmayan soru önergelerinin başında ise Başbakan’a yöneltilenler geliyor. CHP Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e yönelttiği soru önergesine, TBMM Başkanvekili u Bu yasama döneminde muhalefet partileri tarafından verilen 33 bin soru önergesinin 13 binine süresi geçtikten sonra yanıt verildi. 9 bin soru önergesi ise yanıtlanmadı. Yanıt verilmeyen önergelere bakıldığında ise ilk sırada Başbakan’a yöneltilen soru önergeleri geliyor. ri tarafından geri alındı. Sadık Yakut yanıt verdi. Yanıta göre bu yasama döneminde yazılı soru önergelerinden 33 bin 717’si işleme alındı. 1425 önerge TBMM Başkanlığı tarafından milletvekillerine iade edildi. 189 önerge de milletvekilleri tarafından geri alındı. Yine bu yasama döneminde sözlü soru önergelerinden de 4 bin 955’i işleme alındı. Sözlü soru önergelerinden 247’si iade edilirken, 172’si de milletvekille 9 bin önerge yanıtsız Milletvekillerinin hükümet üyelerine yönelttikleri toplam 33 bin 460 önergenin 8 bin 321’i yanıtlandı. Buna karşın 13 bin 519 önergeye süresi geçtikten sonra yanıt verildi. 9 bin 468 önergeye ise yanıt verilmedi. Başbakan’a yöneltilen 5 bin 574 önergenin 1856’sına yanıt verilme di. 888’i süresi içinde cevaplandırılırken, 2 bin 478’ine ise süresi geçtikten sonra yanıt verildi. Yanıtlandırılmayan soru önergeleri sıralamasında Başbakan’ın ardından ikinci sırada 1785 ile İçişleri Bakanı, üçüncü sırada da 1218 ile Milli Eğitim Bakanı yer aldı. Süresi geçtikten sonra yanıtlanan soru önergelerinde ilk sırayı 2 bin 579 ile İçişleri Bakanı aldı. Sorulara düzenli yanıt veren bakanlar içinde ise ilk sırayı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da yanıtlamadığı önerge yok. Çağlayan hassas Bunları hak etmiyoruz KANIT YOK İDDİA ÇOK TBMM Başkanı Çiçek, Meclis’te küfredenlerin herkesi zan altında bıraktığını söyledi: ‘Kadınlı erkekli öpüştüler!’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gezi eylemleri sırasında polis şiddetinden kazanların sığındığı İstanbul Bezmiâlem Camisi’yle ilgili yeni bir iddia ortaya attı. Gezi’ye ilişkin iddianamede camide bira kutusu bulunmasına ilişkin herhangi bir tespit yokken Bozdağ, “Bira kutularını, sigara izmaritlerini bıraktılar. Kadınlıerkekli öpüşerek saygısızlık, edepsizlik yapıldı” dedi. TBMM’deki bütçe görüşmelerinde konuşan Bozdağ, “Camilerimiz hiçbir zaman bu kadar saygısızlığa muhatap olmadı” dedi. CHP’liler Bozdağ’a “Yalan söyleme” diye tepki gösterdi. Muharrem İnce, konunun gündeme geldiği dönemde Başbakan’ın camide bira içildiğine ilişkin kamera görüntülerini “cuma günü” göstereceğini açıkladığını anımsatarak “Üzerinden 27 cuma geçti, iki mevsim geçti, görüntüler yok” dedi. Camilere insanların sığınabileceğini kaydeden İnce, “Ama siz Irak’ta Amerikan askerlerinin postallarıyla girmesine, lay lay lom yapmasına tepki göstermediniz” diye konuştu. Türban ilk kez Meclis kürsüsünde... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Bursa Milletvekili Canan Candemir Çelik, Meclis kürsüsünde konuşan ilk türbanlı milletvekili oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı bütçelerinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Çelik, Meclis kürsüsünden Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nün bütçesi hakkında görüşlerini dile getirdi. Çelik, Ulusal bütçenin ülke ve millet için hayırlı olması temennisinde bulunan Çelik, konuşmasının ardından AKP’li vekiller tarafından alkışlandı. (Fotoğraf: AA) Önerge krizi çözüldü CHP, AKP’nin konuşmacı sürelerinin uzatılmasını kabul etmesi üzerine ‘engelleme’ eylemini bitirdi AYŞE SAYIN ANKARA Sayıştay raporlarının TBMM’ye gönderilmemesi nedeniyle TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerini “engelleme kararı” alan CHP ile AKP arasında yaşanan “önerge krizi”, iki partinin uzlaşmasıyla sonuçlandı. CHP, Genel Kurul’daki bütçe görüşmelerinde konuşmacıların süresinin 15’er dakika uzatılması karşılığında, bütçe üzerinde vermeyi planladığı 1800 önergeyi geri çekti. Bütçe üzerindeki görüşmeler dün sabah saatlerine kadar uzadı. Bunun üzerine AKP, önceki gün CHP’lilerle temasa geçerek 1800 dolayındaki önergenin de anayasa ve içtüzüğe aykırı olduğu gerekçesiyle usul tartışması açtıracaklarını ve sadece 7 önergenin işleme konulabileceğini iletti. CHP’nin bu konuda “geri adım atmayız” mesajı üzerine AKP bu kez, bütçe üzerindeki konuşma sürelerinin 15’er dakika uzatılmasını önerdi. Bunun üzerine CHP önergelerini geri çekmeye razı olurken Genel Kurul’da parti sözcüleri için daha önce 50 dakika olan konuşma süresinin 65 dakikaya, 40 dakika olan konuşma sürelerinin de 55 dakikaya çıkarılması üzerinde uzlaşıldı. Her gün yaklaşık 2 saatlik bir süre artışına neden olacağı için de daha önce her gün 11.00’de başlaması planlanan bütçe görüşmeleri saat 10.00’a çekildi. CHP ile AKP arasında varılan uzlaşmaya MHP ve BDP de destek verdi.CHP de daha önce hazırladığı önergeleri geri çekti. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, vardıkları anlaşmanın bir geri adım olmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurul’da AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın ettiği küfrün hoş olmadığını belirterek “Birkaç kişinin hatası yüzünden hepimizin zan altında kalması, böyle bir gölge altında kalması doğru değil” diye konuştu. Çiçek, TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından düzenlenen 11. e TR ödül törenine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çiçek, AKP’li Zeyid Aslan ile CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce arasında TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün yaşanan küfürleşmenin anımsatılması üzerine bu konularla ilgili söylenecek, yapılacak, yazılacak ne varsa hepsini yaptığını kaydetti. Çiçek, şunları dile getirdi: “Bunlar doğru şeyler, hoş şeyler değil. Birkaç arkadaşımızın yaptığı iş, ama bütün Meclis bu türlü tutumlar, davranışlar, beyanlar, sözler sebebiyle, bugün attığınız başlıklara bakarsanız. Biz bunları hak etmiyoruz, TBMM bunu hak etmiyor. Buna da isyan ediyorum.” Bu tür davranışların müeyyidelerine ilişkin bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine içtüzük çalışmalarının sürdüğünü anımsatan Çiçek, bu yaşananlardan ders çıkarılmasının önemli olduğunu belirtti. Meclis Başkanlığı döneminde bir klasör halinde hazırlanan tutanakları genel başkanlara gönderdiğini ve bu konuda yardım, destek ricasında bulunduğunu anlatan Çiçek, “Birkaç kişinin ortaya çıkardığı bir problemdir bu. Biz bu birkaç kişiyi çözemedik maalesef” dedi. utanaklara müdahale yok’ Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurul’da konuşmasındaki “Terbiyesiz herifler” sözünün tutanaklardan çıkarıldığı yönündeki eleştiriler üzerine de böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını kaydetti. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de düzenlediği basın toplantısında küfür nedeniyle TBMM’nin son derece itibarsız bir yer haline geldiğini kaydetti. Aygün, “Böyle giderse çok korkunç şeyler olacak. Bu kadar küfrün havada uçuştuğu bir yerde daha kötü olaylar olabilir” diye konuştu. ‘T Balbay’a mesaj yağmuru ‘Çözüm de siyasi olmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, tahliye edildikten sonra dün ilk kez ziyaret ettiği TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e “siyasi davaların çözümünün siyasi olması gerektiği” görüşünü iletti. Başta tutuklu milletvekilleri sorunu olmak üzere temel yargı sorunları konusunda gösterdiği çabaları Balbay’la paylaşan Çiçek ise tüm sorunların “diyalogla çözülebileceği” mesajı verdi. Balbay daha sonra TBMM Basın Bürosu’nda da ilk “basın toplantısı”nı düzenledi. Balbay, “kalemi elden bırakmayacağını” belirtirken “Ancak siyaseti de severek yapacağım. Muhalefette olan bir siyasetçinin görevi de iktidarın bazen ‘canını sıkmak’, bazen ‘elini sıkmaktır’düşüncesiyle hareket edeceğim” dedi. Öte yandan avukatları Balbay hakkında verilen “yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması” talebiyle mahkemeye başvurdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mustafa Balbay’ın tahliye edilmesinin ardından gazetemize binlerce geçmiş olsun mesajı geldi, telefon yağdı. Balbay için telefon eden, mesaj ve çiçek gönderen isimlerden bazıları ve mesajları şöyle: Hüsamettin Cindoruk: Adil yargılamanın uzun tutukluluk hali devam ediyor. Sevgili Balbay’a bir mazeret izni verilmesine bile seviniyoruz. Yargı kendini tahliye etmelidir. 60 yıllık bir avukat olarak utanıyorum. Bütün aileye kesintisiz, kuşkusuz özgürlük diliyorum. Yılmaz Büyükerşen: Tahliyenle bayram yapıyoruz. Sen ve ailen çok çekti. Siyasetin geciktirdiği ilahi adalet nihayet güneş gibi doğdu. Darısı senin gibi haksız yere ceza ve ıstırap çekenlerin başına. Bundan sonra sana düşen en büyük görev hukuksuz ve adaletsiz olarak içeride çile dolduranların tahliyesi için savaşmak olacaktır. Can Kıraç: Fikirleriyle aydın, aydınlık, usta gazeteci ve yazar Mustafa Balbay! Ulusunuzun sinesine, yuvanıza ve özgürlüğe hoş geldiniz! Türk vatandaşı olarak, size layık görülmüş ve uygulanmış kararların utancı içinde tüm Cumhuriyetçileri kutluyorum. Yolunuz açık olsun. Kamuran Çetin Örgen: Gelecekte yaşadıklarımızı acı ve utançla anımsarken bu pırıl pırıl simge, düşünen beyinlere, aydınlık insanlara hep yüreklilik ve dik duruş örneği olacaktır. Erendiz Atasü: Haksız tutukluluğunuzun bitmesi hepimize bayram sevinci yaşattı. Umudu karartmayan onurlu duruşunuz kuvvet ve cesaret verdi. Ayla Kutlu: Ülkemin güzel evladı, Sevgili Balbay, kış günü baharı yaşadık. İnsan onurunun ve direnme gücünün ne büyük özveriye ulaştığını, dik durmanın anlamını gösteren bir yiğit insansınız. Geldiğiniz kuşaklar da sizin olan ve oluşturduğunuz kuşak da bu gücün içinde bir güç olduklarını kanıtladı. Vecihi Timuroğlu: Uzun süredir hasta yattığım için seni karşılamaya gelemedim. Her zaman içinde özgür olan sen, sınırsız özgürlüğün savaşını vereceksin. Bedrettin Kaplan: Özgürlüğü ve adaleti seven bizler, yüzyıllardan beri aradığımız hürriyetin tablosunu, biz görmesek de sizlerden bekliyoruz. Halil Özcan: TBMM’ye, gazeteye ve partiye adeta hayat öpücüğü verdin. Hatice Neriman Tunaç: Benim en büyük dileğim, mutlu ve aydınlık bir Türkiye için binlerce Balbay’ın harekete geçmesi. Mustafa Enhoş: 25 yıl sizin gibi öğrenciler yetiştirmeye çalıştım, 40 yıl da sizin gibi mazlumları savundum. Gördüm ki ülkemizde adaleti ve demokrasiyi geliştirememişiz. Üzüntüm bundandır, inşallah sizler gerekeni yaparsınız. Balbay için geçmiş olsun mesajı gönderenlerin isimleri şöyle: Haluk Akın, Özge İpek Esen, Ahmet Biber, Levent Uzer, Zuhal Çetin, Füsun Soydan, Cana Balay, Saba Kulaksız, Özay Ekmekçi, Serpil Otus, Melek Fettah, Akın Dursun, Gözde Güneş, Cahit Deniz, Özlem Günel Tekşen, Mustafa Özke, Turhan Dikmen, Prof. Aykut Kence, Feyyaz Uysal, Cahit Komut, Prof. Zafer Eren, Sinan Karaoğlu, Tuğba Acer, Arif Çabuk, Seda Toykan Doğangün, Günay Güner, Ömer Özen, Prof. Hakkı Keskin, Prof. Mehmet Berkün, M. Kemal Onaran, Ali İnan, Prof. Ömer Baybars Tek. Gazetemizi telefonla arayan, mesaj gönderen binlerce kişi sevinçlerini ve umutlarını paylaştı ‘KAYGILARIMIZ DEVAM EDİYOR’ ABD, Balbay’ın tahliyesinden memnun Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tahliye edilmesinden ve TBMM’deki görevine resmen başlamasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Psaki, günlük basın brifinginde, cezaevindeki diğer milletvekillerine yönelik bir soru üzerine de, “Diğer bireysel davalarla ilgili spesifik bir yorumum yok ama yıllık (insan hakları) raporumuz da dahil, Türkiye’deki yargı sürecine dair endişelerimizi düzenli olarak ifade ediyoruz. İhtiyaç oldukça medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü konularındaki endişelerimizi ifade ediyoruz ve bu konular, kesinlikle kaygılarımızı dile getirmeye devam edeceğimiz konular” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle