17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan için ‘60’ına geldin adam ol’ dedi 5 ülkücü tabanıyla birleşmek gibi düş kurmamak gerek... Bunu yapmaya çalışanlar “derin milliyetçiliğin” batağına düşerler. CHP’ye vurarak böyle bir cephe kurma peşinde koşanlar, Türkiye’nin yakın tarihine göz atıp uzun uzun düşünmeli. Tam bağımsızlık için neoliberalizme karşı tavır almak! Emperyalizmin kucağına oturmamak! Sermayeemek çelişkisini görmek! Özellikle CHP de ders çıkarmalı... Elbet laiklik, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Kimi CHP’lilerin bundan haberi olmayabilir, o yüzden de “Türkiye laiktir laik kalacak” diyebilir. Salt laiklik yetmez! Demokrasinin vazgeçilmez kuralı olan temel hak ve özgürlükler de unutulmamalıdır. HHH AKP’nin seçim gücü olan “sıkmabaş”lıların mağdurlukları ellerinden alındı... Şimdilerde Gezi Direnişi’yle yatıp Gezi’yle gözlerini açıyorlar. Şu AKP iktidarı 11 yıl içinde Gezi’den çektiğini kimseden çekmedi... Nasıl da tıkır tıkır işliyordu saat! Ayarını gençler bozdu Taksim’de... Ayar bozulunca Ankara’dan İzmir’e, Antalya’dan Eskişehir’e, Antakya’dan yurdun dört bir yanına yayıldı... İktidar, tüm inançlar için değil, kendileri gibi düşünenler için ve inananlar için özgürlük getirdi, ayrımcılığın daniskasını yaptı, Alevileri dışladı... Beyoğlu’nda gazete satan, bildiri dağıtan üniversiteli gençleri gözaltına alırken, cuma akşamları tebliğ yapan sarıklı, cüppeli, neredeyse göbeğine dek sakal uzatmış kişilerin sırtını sıvazladı... Demokrasi ve özgürlük bu işte, benim başörtülü bacım! HHH Sıkmabaş, Sarıgül, CHP, sol siyaset, demokrasi ve özgürlük... Demokrasi ve özgürlüklerin laiklik temelinde yükseleceğini sık sık yazıyorum. Sol siyasetin Türkiye’nin gündemine tüm anlamsız ayrışmaları unutup girmesini istiyorum... Benimki umut, o kadar! Aşk gibi, sevgi gibi, barış gibi... Zindan hücrelerinde ölüyor Türkiye’deki genç insanlar. Metris Cezaevi’nde yatan 29 yaşındaki Hasan Kaçar, adım adım ölüme gidiyor... Zindanlarda 150’nin üzerinde ağır hasta var! Ses verin, ses! İçindeki Yezid’i çıkar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üniversite öğrencilerinin “kızlı erkekli, evlerde, yurtlarda kalmasına müsaade edemeyeceklerini” açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Derdin, nasıl karma eğitimi yok edebilirim. Görevi Kadıköy’den gelen vapurları dikizlemek. Kadına nasıl bakıyorsun, boyundan utan! Adam ol adam, 60 yaşına geldin. Özetle dikizciden başbakan olmaz” sözleriyle yanıt verdi. CHP’nin grup toplantısına, Hasdal Cezaevi’nde “nikâh tanıklığı”nı yaptığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi de katıldı. Toplantıda, “Atina’ya Cami Yapma ve Yaşatma Derneği” Başkanı, Kılıçdaroğlu’na flama hediye etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasına eski Başbakan Bülent Ecevit’i, “Ecevit halk adamıydı, katıksız sosyal demokrattı, hayatı dürüstlük içinde geçti” sözleriyle anarak başladı. Kılıçdaroğlu’nun mesajları şöyle: Teğmen Çelebi talimatı: Fakir bir ailenin çocuğu, bütün okulları birincilikle bitirmiş, tutuklanıyor. Batı’da meydana gelse kıyamet kopar. Cezaevi Komisyonu’na söylüyorum, bu davanın takipçisi olacaksınız. Teğmen, ifadesinde “Ben 15 Mayıs 1919’da İzmir’i teslim eden, Ali Nadir Paşa’ların değil, direnen savaşan Mustafa Kemal’lerin emrindeydim” diyor. Bunu deyince tabii ki içeri atılıyor. AKP adaleti bu. Küçücük bir odada nikâh şahitliği yaptım. İnsanın gözleri doluyor. Böyle bir tabloyu Allah kimseye yaşatmasın. İsyan etmemek mümkün değil. Kerbela zalime karşı direnmektir: Hz. Hüseyin’den söz edenlerin önce içlerindeki Yezid’i çıkarmaları gerekir. Kerbela zalime karşı direnmektir. Hz. Hüseyin asla ve asla iktidara biat etmedi, doğruluktan ayrılmadı. Dedesi Hz. Muhammet’in derin felsefesinden etkilendi ve onu katlettiler, derin bir acıdır ve hepimizin gönlündedir. Boyundan utan: (Başbakan) Kadını bir insan olarak görmüyor, ikinci sınıf yurttaş olarak görüyor. 10 yılda kadına karşı şiddet yüzde 1400 arttı. Diktatöre sorarsınız sorumlusu CHP’dir. AKP’ye oy verenler de bazı kadınlar, kusura bakmayın onlar da dirensin. Kadının giysisi ve bedeni üzerinden siyasete son. Sana ne kardeşim, nasıl giyinirse giyinsin. Demokrasi geriye gidiyorsa, görevi Kadıköy’den gelen vapurları dikizlemek. O vapurlarda martıları da izlersiniz, seyredebilirsiniz. Bir de kötü niyetle seyretmek var. Bakın ne diyor, “Benim değerlerimle uyuşan şeyler değil.” Nedir senin değerin? Böyle bir adamın olduğu ülkede demokrasiden söz edilemez, ancak bir diktatör düşünülebilir. “Dikizci” dedim diye dava açmış, sevsinler davanı, açmazsan naErdoğan, Türkiye’de laikmertsin! TDK sözlülikten hiç söz etmez. Mısır’da ğüne baktım, dikizlesöz ediyor. “Müslüman ülkeyiz mek, birşeyi “gözetmucit çıkmaz” dedi bir bakan. Kılıçdaroğlu, Kırkpınar başpehlivanlığı unvanını Aklı o kadar tutulmuş ki Müslü lemek” diyor. Ne var alan İsmail Balaban’a “beşibiryerde” taktı. manların mucit çıkaramayacabunda. Niyetin farkğına inanmış. Laiklik demoklı senin. Dikizci debunun en ağır faturasını kadınlar öderasinin tek garantisi değildir Derdi, kardim vallahi haklıyım. ama laiklik olmazsa demokyecektir. Kabataş İskelesi’nden tür ma eğitim: Önyargılarından arın rasi olmaz. “Sizin teminatı banlı bir kadın, altı aylık çocuğu var, “Kız ve erkekbiraz, adam ol adam! benim” diyen adamdan 60 kişi saldırmış, üstüne idrar daha ler aynı yurtlar nız 60 yaşına geldin, kalaik olmaz. Aslında “sizin neler neler. Niye bu tahriki yapıyor. da kalmayacak” sahibiniz benim” demek dınlara nasıl böyle baUtan utan, boyundan utan bari. Böy diyor. Zaten kalmıistiyor. Kimsin sen, kabiliyorsun sen? 76 milyonun sahiple yalan söylenir mi? Dünya çapında yorlar ki. Nasıl bir kaDamdan niye düşliğine soyunubir yalancımız var. Sizin kaç çocuk fa bu. Hayatın boyunca tün: “Ben damdan düşyorsun! doğuracağınıza, nasıl doğum yapa yurdun önünden geçmetüm bunun için biliyorum” cağınıza bir kişi karar veriyor, niye yen biri bunu nasıl söyledemiş bugün öğrenci evleriyle sesiniz çıkmıyor, “Sana ne karde yebilir. Senin derdin yurt soilgili konuşurken. Neden damdan şim” demiyorsunuz. runu değil, senin derdin karma eğiti düştüğünü anlatmasını bekliyorum, Palalıya ne yaptılar?: Hal mi ben nasıl sonlandırırım. Kafaları ne yaşadın? Geçmişinde ağır travmakı kandırarak, hedef değiştirerek asıl nın gerisinde bir şablon var, o şablo tik sorunları olmayanların böyle bir amacına ulaşmak istiyor. “Kadını nu adım adım uygulamaya koymak. ifade kullanması mümkün değil. Bu nasıl çalışma yaşamının dışına ite Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi hali dikizci zihniyet ülkeye, demokrasi, rim” derdindeler. Kadın kardeşlerim ne getirmek. Suudi Arabistan’da ka laiklik getiremez. Dikizcilik yapmabunu unutmasınlar. Sana bu kadar dınlar mücadele ediyor, “araba kul nın normal, bunu eleştirmenin anorağır cezayı fatura eden bir iktida lanacağız” diye, yarın sizin için de mal olduğu bir Türkiye’de yaşıyora oy vermeyeceksin. “Cennet ka böyle bir yasak gelirse hiç şaşmayın. ruz. Türkiye’nin geldiği hale bakın. dınların ayakları altındadır” ama 60’ına geldin, adam ol: İs Sadece Dolmabahçe’den kadınları elinde palayla kadını döven kişiye ne tanbul, kimliksizleştirilmeye çalı dikizlese tamam diyeceğiz. Bizim yaptılar? Başbakan çıkıp bir laf etti şılıyor. İstanbul’a giden bir başka evlerimizi de dikizliyor, dinliyor. mi? İçinden “oh, iyi oldu” demiştir. adam var. Dolmabahçe’ye oturuyor, Özetle dikizciden Başbakan olmaz. Hücrede Ölüm... Şöyle bir geriye dönüp bakarsak AKP’lilerin 2002’den bugüne değin “mağduru” oynadıkları, böylece her genel seçimde oylarını yükselterek rahat bir soluk aldıklarını görürüz... Demokrasi ve özgürlükleri “türban” ya da “sıkmabaş”la özdeşleştiren, kadın bedeni üzerinden siyaset yapan AKP’nin elinden “mağdurluk” alınıverdi... AKP şimdi şaşkın! Yeni bir oyuncak bulması gerekli... Acaba ne yapmalı? Sıkmabaşlı dört AKP milletvekilinin Meclis Genel Kurulu’na girmesine Merve Kavakçı’ya gösterilen o tepkilerin olmaması, elbette başta Başbakan Erdoğan’ı çok üzmüştür. Böyle bir tepki olsaydı Genel Kurul’da AKP dört köşe olur, en azından üçdört seçimi kazasız belasız geçirirdi. Bakın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye geçmesi, yandaş medyamızın bülbüllerini birden telaşlandırdı. Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olursa ne yaparlardı? Kamuoyu araştırmalarında Kadir Topbaş’la Mustafa Sarıgül’ün başa baş bir yarış içinde olduğu ortaya çıkmıştı. Yeni bir “oyuncak bulmaları” gerekiyordu... Nasıl olsa merkez medya, “seçim sürecinde tarafsızız” dese bile, bal gibi AKP adayına “kıyak” çekeceklerdi. Sözün özü, ortada olan bir yarışı kazanmak için her yolu deneyeceklerdi. Ama! Sarıgül’ü ister sevin, ister sevmeyin; siyaseti bilen, her kesimden insanı kucaklayan birisidir. CHP gençlik kollarından yetişmişti... HHH Daha adaylar belli değil... 90 günlük bir uzun yürüyüş olacak, köprülerin altından daha çok sular akacak. Darmadağın olmuş solcuların, sosyalistlerin, sosyal demokratların, komünistlerin birlikteliği... Adlar önemli değil, ideolojiler önemlidir... Ezenler ve ezilenler! Bu birlik “sol çatı” altında toplanabilir. Sermayeemek çelişkisini görmeden, öyle MHP’nin ‘Laikliği Mısır’da hatırladı’ ‘Umarım Berkin’i de ziyaret eder’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, İsviçre’de geçirdiği kaza sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşinin kendisini ziyaretinin, iktidara yakın kesimlerce “siyasi rekabet” amacıyla kullanılmasını anlayamadığını, “Kendisine teşekkür ediyorum. Ama insani bir ziyaretin siyasi rekabetle karşılaştırılmasını anlayamıyorum” dedi. Pavey, Gezi protestoları sırasında polisin attığı gaz kapsülüyle başından ağır yaralanan Berkin E.’yi kastederek, “Başbakan umarım bundan sonra Berkin’i de ziyaret eder” görüşünü dile getirdi. TBMM AKP’li kadın milletvekillerinin türbanlı geldiği gün TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma nedeniyle iktidar çevrelerinin yoğun saldırısına uğrayan Şafak Pavey’in yaşadığı kaza ve sonrasında yaşadıklarını anlattığı “13. Peron” adlı kitabından alınan fotoğraflar da Pavey’e “saldırı” için kullanıldı. Fotoğraflar arasında Başbakan Erdoğan ile eşinin kaza sonrasında Pavey’i ziyaretini gösteren fotoğraflar da yer alıyor. Yine AKP’ye yakın çevreler Erdoğan’ın bu ziyaretini büyük bir “lütuf” gibi sunması dikkat çekti. Atılan bazı mesajlarda, “Kolunu ve bacağını kaybedince bakın ziyaretine ilk kim gitmiş” diyerek Erdoğan’ın ziyaret görüntülerine yer verildi. Pavey ise “Bu ziyaret nedeniyle, dünya görüşümü mü değiştirmemi bekliyorlar. Gerçekten bu mesajları görünce ne diyeceğimi bilemiyorum” dedi. CHP VE DSP, ÖLÜMÜNÜN 7. YILINDA KABRİ BAŞINDAYDI TBMM’DE DEĞİŞİKLİK Tanık ifadesi veren Baykal, taciz iddialarını yalanladı Frak da tarih oluyor EMİNE KAPLAN ‘Siyasetten çekilmemi isteyenlerin komplosu’ İstanbul Haber Servisi Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Odatv davasında tanık olarak verdiği ifadede, davanın tutuksuz sanığı İklim Ayfer Kaleli’nin taciz iddialarını yalanladı. Baykal “Birileri ısrarla Türk siyasi hayatından çekilmem için iğrenç komplolar tertiplemektedir” dedi. Baykal, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sorularına Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yazılı olarak yanıt verdi. Baykal, Kaleli’nin aleyhinde verdiği beyanatların tarihine dikkat çekerek “O tarihler milletvekili aday listesinin oluşturulduğu döneme denk gelmektedir. Kaleli, Soner Yalçın ve Barış Pehlivan’ın telefonlarının dinlendiğini bildiği için bu iftiraları atmıştır. Birileri ısrarla Türk siyasi hayatından çekilmem için iğrenç komplolar tertiplemektedir. Taciz iftirası onlardan biridir” diye konuştu. Kaleli’nin asılsız iddia ve iftiralarına ilişkin davalar açıldığını ve Kaleli’nin tazminata mahkum edildiğini kaydetti. Kaleli’nin Odatv’de çalıştığını söyleyerek ısrarla randevu talep ettiğini, kendisi ile 2025 dakikalık görüşme yaptığını, Kaleli’nin kendisinin CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrıldığı için çok üzüntü duyduğunu söylediğini aktaran Baykal, Halk TV’nin devrine ilişkin bir konunun gündeme gelmediğini kaydetti. Ziyaret sonrasında Kaleli’nin defalarca arayarak ilişki geliştirme çabalarını sürdürdüğünü anlatan Baykal, buluşma önerilerinin tümünü geri çevirdiğini söyledi. ANKARA Siyasi partiler, türban ve pantalon tartışmalarının ardından TBMM başkanı ve başkanvekillerinin genel kurulu yönetirken frak yerine koyu renk takım elbise giymesi konusunda büyük oranda uzlaştı. Dilsiz bir kişinin milletvekili seçilmesi durumunda nasıl yemin edeceği de tartışılıyor. TBMM İçtüzüğü’nde değişiklik yapılması için siyasi partiler arasında oluşturulan komisyon, çalışmalarını sürdürüyor. Komisyonun son toplantısında içtüzüğün “kıyafet” başlıklı 56. maddesinde kadın TBMM başkanvekillerinin genel kurulu yönetirken nasıl bir kıyafet giyeceği tartışıldı. Söz konusu madde, “Başkanlık kürsüsünde başkan, beyaz kelebek kravat ve siyah yelek üstüne siyah frak giyerler” hükmünü düzenliyor. İçtüzüğün bir kadının başkan ya da başkanvekili olması durumunda giyeceği kıyafete ilişkin bir düzenleme içermemesi nedeniyle CHP’li Güldal Mumcu, MHP’li Meral Akşener ile AKP’li Ayşenur Bahçekapılı’nın zorunlu olarak içtüzüğe aykırı kıyafetle görev yaptıkları değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda, başkanlık kürsüsünde “frak” zorunluluğunun kaldırılarak ilgili hükümde kadın ve erkek ayrımı yapılmaksızın “koyu renk elbise” kriteri getirilmesinde ön uzlaşma sağlandı. Komisyon, bugün ve yarın da toplanarak uzlaşılamayan 22 madde üzerindeki görüşmelerine devam edecek. ılıçdaroğlu aracı olmadı’ Baykal, gazeteci Soner Yalçın ile TBMM’de birkaç defa görüştüğünü Halk TV’yi satın almak veya kiralamak isteğini ilettiğini aktararak “Şirket hissedarlarının bir kısmıyla dostluk ilişkilerim olması nedeniyle bu konuda yardımcı olmam istenmiştir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu olayla ilgisi ve bir aracılığı olmamıştır” dedi. ‘K Bülent Ecevit için çifte anma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin 3. genel başkanı, eski Başbakan Bülent Ecevit, yaşamını yitirmesinin 7. yılında kabri başında anıldı. CHP, hem Genel Merkez hem de Meclis Grubu çelenklerinin yanı sıra milletvekilleri ile anmaya katıldı. Devlet Mezarlı ğı’ndaki anma törenine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal, Sinan Aygün ve Ahmet Toptaş’ın yanı sıra partililer katıldı. Törende, Bülent Ecevit’in kabrine kırmızı ve beyaz karanfillerle süslenmiş, üzerinde, “TBMM CHP Grup Başkanlığı” ve “CHP Genel Merkezi” yazılı iki çelenk konularak saygı duruşunda bulunuldu. CHP Grup Başkanvekili AlEcevit, İzmir’de de anıldı. MHP LİDERİ BAHÇELİ, GRUP TOPLANTISINDA AKP’YE YÜKLENDİ: Ülke 11 yıldır baskı altında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin 11 yıldır eziyet ve baskı altında olduğunu belirterek “Başbakan Gezi Parkı’ndan ODTÜ’ye kadar gençlerle uğraşmış, cepheleşmeleri derinleştirmiştir” diye konuştu. Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AKP’nin dış politika tutumunu eleştirdi. Bahçeli, “El Kaide, El Nusra, PYD ve diğer muhalif unsurların sırf Esad düşmanlığından dolayı besiye çekilmesi, kabul edilebilir değildir” dedi. Erdoğan’ın “Bitaraf olan bertaraf olur” açıklamasını anımsatan Bahçeli, Erdoğan’ın Mısır’da Mursi’nin, Irak’ta Barzani’nin, Ermenistan’da Sarkisyan’ın Filistin’de Hamas’ın, Ege’de Yunanistan’ın, Akdeniz’de de Rumların dibinde olduğunu kaydetti. Bahçeli, “Türkiye 11 yıldır kriz, kargaşa, kaos, korku, kutuplaşma, kavga ve karanlıkla boğuşmaktadır. 11 yıldır mahcubiyet, mağduriyet ve mahkumiyet yaşamaktadır. Türkiye 11 yıldır eziyet ve baskı altındadır” dedi. ‘Gençlerle uğraşıyor’ tay, yaptığı konuşmada, eski başbakanlardan merhum Ecevit’in CHP’nin 3. genel başkanı olduğunu, halkı düşünerek kendini Türk milletine adadığını söyledi. DSP Genel Başkanı Masum Türker ve parti yöneticileri de Ecevit’in kabrine çelenk koydu. Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit de CHP Ankara Milletvekili Emrehan Halıcı ile birlikte eşini Devlet Mezarlığı’na giderek andı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle