17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, Irak’ın Selahaddin kentinde Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile bir araya geldi. Zana ve Barzani’nin çözüm süreci ve bölgedeki gelişmeleri görüştükleri belirtildi. 9 da, Chavez de, Hitler de seçilerek gelmişti. Kriter sadece seçilmek olamaz, sonra ne yapıyor asıl ona bakmak lazım. Almanya’da da Nazi partisine izin verilmiyor.” ZanaBarzani buluşması Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Amro: n İZMİR (AA) İzmir’de, KCK’ye yönelik geçen yıl düzenlenen operasyon sonrası açılan davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Murat Devran M, Leyla Y. ve Remziye P’nin 12 yıl 6’şar ay, tutuksuz sanıklar Burhan K’nin 8 yıl 6 ay, Umut Y. ve Kesip R’nin 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz sanık Özgür E. ise beraat etti. KCK davasında ceza yağdı Cihatçılara göre Türkiye de kâfir Erdoğan da Mısır’ın Anayasacısından Erdoğan’a: Mursi Arkadaşıydı, Onu Uyarmalıydı Leyla Takla, Mısır’ın önde gelen insan hakları savunucularından. Ülkesinde kadın siyasetçi olarak birçok ilke imza atan Takla, uluslararası alanda da BM İnsan Hakları Programı Mütevvelli Heyet Başkanlığı ve BM Dünya Kültür ve Kalkınma Komisyonu üyeliği gibi görevler üstlenmiş durumda. Bugünlerde ise Takla, askeri müdahale sonrasında demokrasiye geçişin temelini oluşturacak yeni Mısır Anayasası’nı yazan heyetin üyesi. Türkiye’yi seven, Atatürk’e hayranlığını her fırsatta ifade eden Prof. Takla ile, Kahire Büyükelçimiz Hüseyin Avni Botsalı’nın “istenmeyen adam” ilan edilerek Ankara’ya geri gönderilmesiyle sonuçlanan son krizin, Mısır’da nasıl algılandığını konuştuk. Takla’nın öne çıkan açıklamaları şöyle: “Mısır’ın bir an önce düzgün işleyen demokrasiye dönmesi gerekir. Bunun en kısa sürede sağlanması için hepimiz çaba içindeyiz. ABD ve AB sürecin ucunda ışığı gördü, destek veriyorlar. Ancak bazıları bize şans tanımak istemiyor. Bunların başında Başbakan Erdoğan geliyor. Yaşanan krizin elçilerle ilgisi yok. Biz Türkiye’nin büyükelçisinden memnunduk. Büyükelçi hükümeti temsil ediyor. Erdoğan’ın kendi ülkesinde bize yaptığı eleştirilere kızsak bile çok tepki göstermedik. Ama haksız suçlamalarını uluslararası ortama taşıyınca gereken tepkiyi göstermek zorunda kaldık.” ursi’yi uyarmasını beklerdik’ ‘M Yanan araçta ceset bulundu n DİYARBAKIR (AA) İhbar üzerine Yenişehir ilçesi Saraykapı semtine giden polis ekipleri, bir aracın yandığını gördü. Alevler itfaiye ekiplerince söndürüldü. Araçta yanarak bir kişinin öldüğünü tespit eden ekipler, cesedin Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nde (DESOB) sicil müdürü olarak görev yapan Nurettin Gülsüm’e ait olduğunu belirledi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. n ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi, MHP’den ihraç edildi. Saatçi geçen Kurban Bayramı’nda billboardlara asılan kutlama mesajında Türkçe ve Kürtçe ifadelere yer vermişti. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kayapınar ilçesinde Musa Anter Halk Meclisi kuruldu. Sarı, Kırmızı, yeşil flamaların açıldığı kuruluş töreninde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri asıldı. BDP İl Eşbaşkanı Mehmet Emin Yılmaz ise Rojava devriminde Kürt halkı öncülüğünde büyük mücadele sergilendiğine dikkat çekti. Yılmaz, “Biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Ya özgürlük, ya özgürlük” dedi. ÖZGÜR ULUSOY Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Fayez Amro, Suriye’deki cihatçı örgütlerin bir tek Türkmenleri değil, kendileri gibi olmayan herkesi hedef aldığını, hatta Türkiye hükümetini de “dinle ilgisi olmayan kâfir” olarak gördüklerini söyledi. Irak ve Şam’da İslam Devleti kurtarılmış bölgeleri hedef aldığını, Türkmen Dağı da çoğunluk Türkmenlerden oluştuğu için hedef olduğunu kaydeden Tuğgeneral Amro, cihatçı örgütlerin, bölgede ortaya çıkan güç boşluğundan faydalandığını vurguladı. Suriye’deki son durum, Selefi örgütlerin BayırBucak Türkmenlerini katlettiği haberleriyle ilgili Cumhuriyet’e konuşan Amro, hem silahlı gruplara destek veren Arap ülkelerine, hem rejimi destekleyen İran’a tepki gösterirken “Biz vatanımızı kaybettik” diye konuştu. Amro, Bayır Bucak Türkmenlerinin büyük bölümünün köylerini terk ettiğine dikkat çekti. Cihatçı örgütlerin Türkiye karşısındaki tutumunun da belli Fayez Amro olduğunu anlatan Tuğgeneral Amro, Cerablus emiri Ebu Bakr el Masri ile bundan birkaç ay önce yaptığı görüşmede, emirin Türk hükümeti için de “kâfir” dediğini kaydetti. El Masri’nin ofisindeki militanların hepsinin üzerinde intihar saldırısı yeleklerinin olduğunu, pimi çekilmeye hazır bombalı yeleklerin etrafında El Masri ile 45 dakika görüştüklerini anlatan Amro, Türk hükümetinin cihatçı örgütler tarafından kâfir olarak görülmesinde, Afganistan’daki askeri varlığının da payı olduğunu belirtti. Fayez Amro, örgütlerin niçin Türkmenleri hedef aldığı sorusuna “Biz de Türkmenler olarak ılımlıyız. Sahada bulunan radikal grupların bizi kâfir olarak görmeleri çok normal” yanıtını verdi. Kürtçe afiş partisinden etti de bilmiyorum” dedi. “Asıl soru bu örgütlerin nasıl orada ortaya çıktığı” diyen Amro; Rakka, Halep, İdlib, Cerablus, Türmen Dağı, Kürt Dağı vb. kurtarılmış bölgelerdeki güç boşluğunu Irak ve Şam’da İslam Devleti’nin yanı sıra Cebhet el Nusra, Ahrar el Şam, Sukur el Şam, ÖSO’ya bağlı bazı gruplar, Ensar el Şam gibi örgütlerin, Çeçen grupların doldurduğunu söyledi. Türkmenlerin bir gücü olmadığını kaydeden Fayez Amro, “ya bizdensin ya da onlardan, ya itaat edeceksin ya da düşmansın” mantığıyla hareket eden cihatçı örgütlerin kurtarılmış bölgede bütün halklara karşı bunları yaptığını belirtti. Türkçe konuşan Türkmenlerin sayısının 2 milyon civarında olduğunu söyleyen Fayez Amro, Türkçe konuşmayanlarla birlikte nüfusun 3.54 milyona ulaştığını, çok az bir kesimin Şii olduğunu kaydetti. “Türkiye’de Türkmenlerin sorunları yeterince dile getiriliyor mu” sorusuna “3 kez hayır” yanıtını veren Fayez Amro, Türkmenler için “Suriye devriminin kurbanları” ifadesini kullandı. Kendi destekledikleri gruplara maddi yardım yapan Araplardan Türkmenlere, Türkiye destekliyor sandıkları için insani yardım bile gelmediğini söyleyen Türkmen Meclisi başkanı, Ankara’nın bölgedeki bazı radikal gruplara destek verdiği iddialarına karşılık şunları söyledi: “Bu örgütlerin bazılarının radikal olduğunu Türkiye’deki ilgili tüm makamlara ilettim, Ankara’nın bu grupları desteklemesi akıl dışı olurdu.” Amro’ya göre ÖSO’yu kuranlar artık devrime tehdit oluşturuyor, ülkedeki silahlı gruplar kendi maddi çıkarları için savaşıyorlar, bir muhalefetten çok ortada çeteler var, Suriye halkı hem rejimin hem ÖSO’nun hem çetelerin kurbanı. Bu sürecin böyle gelişmesine destek veren bütün Arap ülkelerine de kızan Fayez Amro, “Biz vatanımızı kaybettik. Bir düzenli ordu kurulmadıkça da daha çok kurban verilecek” dedi. Amro’ya göre Arap ülkelerinin yanı sıra “Bir ayağı Suriye’de olan İran’ın da akan kanda payı büyük.” “Mısır’a geldiğinde ‘laiklik’ mesajı veren Erdoğan’dan şunu beklerdik: Mursi onun arkadaşıydı. Müdahaleden önce milyonların rahatsızlığını anlatıp uyarmalıydı. Müdahale sonrasında da Mursi’nin destekçileri karakollara, Hıristiyan kiliselerine saldırırken bunların durdurulması için Müslüman Kardeşler’e çağrı yapabilirdi. Yeni hükümete destek verebilirdi. Hiçbirini yapmadı. Yerine Mursi’ye destek vermeye devam etti.” aiklik güvencesi veremedi’ “Erdoğan’ın Mısır’dan laiklik ile ilgili yaptığı uyarılar tüm dünyada ses getirdi. O ziyaret sırasında yemekte kendisiyle görüştüm. ‘Mısır’da dini fanatikler kontrolü ele geçirmek istiyor. Ülkenizde böyle bir olasılık için laikliğin güvencesi nedir’ diye sordum. Bir şeyler söyledi ama soruya net yanıt vermedi. Sonraki davranışlarından gördüm ki Türkiye teokratik bir devlete yöneliyor. Bunu kabul edip etmemek Türk halkının bileceği iş. Ama sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin teokratik bir devlet düzenine sahip olmasını arzuluyor. Bunun için de diğer ülkelerdeki Müslüman Kardeşler örgütlerini açıkça destekliyor. İşte biz buna tepkiliyiz. Mısır’ın hangi yöne gideceğine sadece Mısır halkı karar verebilir. Mısır halkının da Erdoğan’dan tek bir talebi var: Elinizi artık Mısır’dan çekin!” ‘L ‘Tepkimiz Erdoğan’a’ Musa Anter Halk Meclisi Hayır hayır hayır! Halil Savda’ya beraat izileri de bu nedenle yasakladık’ “Bize göre Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı birçok yanlış da var. Ama iç işlerinize karışmamak için bunu gündeme getirmek istemeyiz. Sadece şunu bilin: Bu topraklarda Türk sanatçılarına büyük saygı ve sevgi duyulur. Ancak sırf Erdoğan’ın bu radikal tutumları nedeniyle Türk dizileri artık Mısır’da ve diğer ülkelerde yayından kaldırılıyor.” ‘D n İstanbul Haber Servisi Vicdani retçi Halil Savda’nın halkı askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle yargılandığı davanın ilk duruşması dün İstanbul 17. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Savda’nın beraatına karar verdi. ‘yeter’ dedi’ ‘Milyonlar Gülen’e hakarete ceza n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi, internette Fethullah Gülen’e hakaret ettiği gerekçesiyle T.K. adlı kişiyi 1740 lira adli para cezasına çarptırdı. T.K. hakkında Gülen aleyhinde Odatv internet sitesindeki “Kadınlar cehennemin etrafını çeviren şeylerdir. Kürtajın fikri temeli nereye dayanıyor sanıyorsunuz?” başlıklı haberle ilgili olarak yaptığı yorum nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuştu. n ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan Belediyesi ile çeşitli adreslere sabaha karşı operasyon düzenledi. Kalkan Belediye Başkanı CHP’li Ömer Saim Karakurt, belediye meclis üyesi Cengiz PehÖmer Saim livan, fen işleri müdürü Karakurt Osman Duran ve gazeteci Ö.Y’nin de aralarında bulunduğu 16 kişi “ihaleye fesat karıştırdıkları” iddiasıyla gözaltına alındı. n HATAY / TUNCELİ (AA) Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki 3. Hudut Tabur Komutanlığı’na bağlı Belengöz Hudut Karakolu yakınlarında devriye görevi yapan zırhlı askeri aracın şarampole devrilmesi sonucu Uzman Çavuş Yusuf Bulgurcu şehit oldu. Edirne 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı bir kışlada önceki gün bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiği belirtilen er Mahsun Yap’ın cenazesi memleketi Tunceli’de toprağa verildi. ‘Nasıl sağ çıktım bilmiyorum’ Cerablus kasabasında bir imam da cuma hutbesinde Başbakan Erdoğan’ı “kâfir” ilan etmiş. Kendisinin de radikallerin hedefinde olduğunu söyleyen Fayez Amro, “Nasıl sağ çıktım ordan ben CHP’li belediyeye operasyon HEkİm gözüylE SurİyE Sınırı... Kuma krizi İKLİM ÖNGEL ANKARA Türk Tabipleri Birliği, her yıl hazırladığı Füsun Sayek Raporu’nda bu yıl “Suriye İç Savaşı’nın Hatay’a Etkileri”ni ele aldı. Savaşın eşiğinde Hatay’da görev yapan özel, devlet ve fakülte hastanelerindeki doktorların yaşadıklarına değinilen raporda doktorlar, gözlem ve yaşadıklarını paylaştı: Savaş hekimliği yaptık: Kendimizi tam bir savaş hekimliğinin ortasında bulduk. Suriye’de karışıklıklar başladığı dönemde çok yoğun savaş cerrahisi yapıyorduk. Çünkü bununla ilgili bir hazırlık yoktu. Ne yatak artırımı ne de yeterli kapasite düşünülmüştü. Bunun üzerine çatışmalardan akın akın yaralı gelmeye başladı. Suriyeli mülteci akını da vardı. Vatandaş bundan rahatsız oldu. İnsanlar mülteciler için “Kamplarda kalsınlar, şehirlerde dolaşmasınlar” derken hastanelerde karşılaşmaya başladı. Kampta Viagra isteği: 3 kez kampta hekimlik yaptım. Tuhaf istekler oldu. Biri Viagrayı reçete etmemi istedi. Cebinden alabileceğini söyledim. Buna karşın biri kamp müdürü 4 kişi ısrarı sürdürdü. Suriyeli eş krizi: Kırıkhan’daki kadınlar eşlerinin ikinci ya da üçüncü eş olarak Suriyeli olması ve ondan kaynaklı depresyonla gelen hastalarım oldu. Yabancı hekimler hastaneye gelmek istedi: Bizim hastaneye 45 Suudi Arabistanlı hekim geldi. Tedavi taleplerini reddettik ama bazı evlerde tedavi girişimlerinin yapıldığını duyduk. Eski bir yurt bu tür sağlık girişimleri için dönüştürülmüş. Savaş kıyafetli hastalar: Acile gelenler yaralıları görünce etkileniyordu. İnsanlarda moral bozukluğu, karamsarlık oldu. Şehrin sosyal dokusu bozuldu. Tanımadığımız kişiler, kara sakallı, savaş kıyafetli, Suriyelilere benzemeyen insanlarla karşılaşıldı. Şehirde dedikodular dolaşıyor: Eskiden Hatay’da gezerken “Patlama olacak mı” kaygısı yaşamıyorduk. Şimdi yaşıyoruz. Dedikodu ve fısıltılar şehirde dolaşıyor, bu tür dedikodular yayılabiliyor. Güvenlik kaygımız var. Kayıtsız 1500 Suriyeli yaşıyor: Bir aile hekimi olarak köyümde baktığım nüfus 2 bin 900. Bu olaydan sonra hiçbir yere kayıtlı olmayan 1500’e yakın Suriyeli yaşıyor. Sürekli sınırdan girip çıkıyorlar. Hiçbir belgeleri de yok. Onların nasıl sağlık hizmeti alacaklarıyla ilgili devlet bize bilgi vermedi. Son olarak kaymakamlık, onlara bakabileceğimizi ve reçetelerini kendilerinin karışılayacağını söyledi. Erişkinlerde kızamığa rastladık: Suriyeli hastalardan kızamık geçirenler olduğundan dolayı benim hastalarda da kızamık vakası görüldü. Antakya merkezde erişkinde kızamığa rastladık. Vatandaşa oda yok: Hastaneler o kadar doluydu ki kendi vatandaşımız yer bulamıyordu. Bir akrabam ameliyat oldu, oda zor bulundu. Kendisi “Burada ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyoruz” diyor. “Erdoğan ne istiyor? Mursi’nin geri gelmesini! Ama 35 milyon insan bu ülkede din devleti istemediğini ortaya koydu. Onların arzusu ne olacak? Türkiye’de genel algı bazı askerlerin gizlice darbe planladığı ve insanların da darbeyi takip ettiği şeklinde. Oysa gençyaşlı, zenginfakir, erkekkadın, HıristiyanMüslüman demeden milyonlar sokaklara çıkıp ‘Yeter’ dedi. Neden? Çünkü Mursi görevdeyken, kendi adamları dışında herkesi bürokrasiden attı. Polisi dağıttı. Yargı üzerinde baskı kurdu. Gazetecileri çalıştırmadı. Kadınları çöp gibi gördü. Hıristiyanların hele hiç hakkı yoktu. Hazırladıkları anayasa teokrasiye gidiş yoluydu. Hem de kendisine yasal koruma zırhı sağlayarak. Bize ‘Ama Mursi seçimle geldi’ diyenlere yanıtımız var: Ahmedinejad HP ziyaretini önemsiyoruz’ “Birçok insan Cumhurbaşkanı Gül ile Erdoğan aralarında fark olduğu görüşünde. Olabilir. Ama bu süreçte asıl önemli gelişme CHP’nin ziyareti oldu. AnkaraKahire ilişkilerinin düzelmesi için önemli bir adımdı. Nitekim biraz düzeldi de. Ama Erdoğan konuşunca, yine bozuldu. Mısır halkı Türkiye’yi maalesef Erdoğan’ın suçlamalarına bakarak yargılıyor. Oysa o sözler bize göre gerçek Türkiye’yi temsil etmiyor.” ‘C İki kaza iki şehit ‘Amaç darbe yapmak değildi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasında savunma yapan tutuksuz sanıklardan emekli Korgeneral Hakkı Kılınç, “28 Şubat’ın amacı darbe yapmak değildir” dedi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 28 Şubat davasında savunma yapan Kılınç, 28 Şubat sürecinde, “irticanın tehdit olarak görülmesi” üzerine, hükümetin yayımladığı genelge doğrultusunda, birçok kurumda birimler, çalışma grupları kurulduğunu kaydetti. Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) da bu kapsamda kurulduğunu belirten Kılınç, 28 Şubat’ta ne muhtıra ne de bir darbe planının olduğunu ifade etti. Kılınç, “Biz askerler bir operasyon ya da faaliyet yapacağımız zaman önce bir plan hazırlar, kim ne yapacak bunu belirleriz. Sonra faaliyet başlasın deriz ve herkes görevini yapar. 28 Şubat’ta böyle bir plan yok çünkü 28 Şubat’ın amacı darbe yapmak değildir” dedi. “Başbakanlık görevini Tansu Çiller’e ben mi vermedim” diyen Kılınç, savunmasını şöyle sürdürdü: “Bütün bunların BÇG ile ne ilgisi var? Sayın Demirel, Başbakanlık görevini Tansu Çiller’e verseydi, darbeden bahsedilecek miydi? Hayır. BÇG’nin hükümet devirmek gibi bir amacı yoktu, kesinlikle olmamıştır. Hiçbir yasadışı faaliyetimin olmadığı 42 yıllık meslek hayatım terör ve suçlularla geçtiği halde, 30 yıl süreyle bu güzelim ülkemize kan kusturan, milyarlarca lira zarara sokan, çoluk çocuk demeden katleden bir örgütün başıyla, aynı suç ve cezayla yargılanmam beni kahrediyor. Bunu başta beni tanıyanlar olmak üzere yüce Türk milletinin takdirine bırakıyorum.” 28 Şubat davası Kaçakçılara uyarı atışı n HATAY (Cumhuriyet) Narlıca beldesindeki 2. Hudut Alay Komutanlığı Hacıpaşa Hudut Karakolu’nun sorumluluk sahasında bulunan Asi Nehri’ni yüzerek Türkiye’ye geçmeye çalışan kaçakçıların tespit edilmesi üzerine güvenlik güçleri havaya uyarı ateşi açtı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Caydırıcı müdahaleler sonucu, kaçakçılık girişimi engellenmiştir” denildi. Sınırda kaçak otomobiller n KİLİS (DHA) Öncüpınar gümrük muhafaza ekipleri, Türkiye’ye girmek isteyen Suriye plakalı 3 otomobille ilgili şüphe üzerine inceleme yaptı. Yapılan incelemelerde otomobillerden birinin Almanya’dan çalındığı, diğer iki aracın motor ve şasi numaralarının uyuşmadığı ortaya çıktı. Görevliler, piyasa değeri 400 bin lira olan 3 otomobile el koyarken Suriye uyruklu sürücüleri de gözaltına aldı. Sisi ve Erdoğan yarışıyor Haber Merkezi Time dergisinin her yıl belirlediği “yılın kişisi” oylaması başladı. Dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır’da darbe ile yönetimi devralan General Abdülfettah el Sisi’yi eşleştirerek oy yarışına soktu. Erdoğan ile Sisi arasındaki eşleşme özellikle Ankara ile Kahire arasındaki ilişkilerin iyice gerildiği dönemde dikkat çekiyor. İkilinin kıyaslanma nedeni ise şöyle açıklandı: “Erdoğan, Türkiye’nin ülkesindeki ‘Wall Street’i İşgal Et’ benzeri protestoları (Gezi Parkı Direnişi) bastıran sözünü sakınmaz başbakanı. Kendisini eleştirenler protestolara müdahalenin Erdoğan’ın otoriter çizgisinin bir işareti olduğunu belirtiyor. Sisi, Mısır’ın savunma bakanı ve Genelkurmay başkanı, bu yıl demokratik olarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin tartışmalı bir biçimde yerinden edilmesine liderlik etti.” Faili meçhul davasında sürpriz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Altındağ Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın’ı öldürdükleri iddiasıyla aralarında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın bulunduğu 12 kişinin yargılanmasına bugün başlanacak. Diğer faili meçhul cinayetlere ilişkin ana soruşturma dosyası sürpriz bir şekilde savcı Mustafa Bilgili’den alındı. Dosya, TMK savcılarından Sadık Bayındır’a verildi. Mehmet Ağar’ın yanı sıra dönemin Özel Harekât Daire Başkanvekili İbrahim Şahin, eski MİT yöneti Soruşturmada savcı değişti 15 yıl sonra öldürdü n DENİZLİ (Cumhuriyet) Pamukkale Üniversitesi öğrencisi İ.E. (21), önceki gün kuzeni K. D’yi karnından ve sırtından bıçaklayarak öldürdü. İ.E. ifadesinde K.D’yi 6 yaşındayken Isparta’da kendisine tecavüz ettiği için öldürdüğünü söyledi. İ.E’nin tecavüz konusunu işledikleri bir derste 15 yıl önce uğradığı tecavüzü hatırladığı öne sürüldü. cisi, emekli Yarbay Korkut Eken ile Ayhan Çarkın’ın arasında bulunduğu 12 kişi sanık sandalyesinde olacak. İddianamede sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianameye göre, Abdulmecit Baskın cinayeti, “Mehmet Ağar’ın bilgisi, İbrahim Şahin’in talimatıyla özel timciler tarafından işlendi”. Ağar’ın duruşma öncesi avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe vererek duruşmaya gelmemek için mazeret bildirdiği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle